Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 NİSAN 2003 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 16 Sinop Y 10
Edime PB 19 Samsun Y 13
Kocaeli Y 17 Trabzon Y 11
Çanakkale PB 16 Giresun Y 10
Izmir PB 20 Ankara B 13
Manısa PB 18 Eskişehir B 12
Aydın PB 22 Konya Y 13
Denizli PB 20 Sıvas
Zonguldak Y 9 Antalya Y 19 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
1/
18
16
19
15
16
10
12
Y 12
Butun bolge'er par-
çalı yer yer çok bülutlu.
Bat ve Orta Karadenız
kıyılan Doğu Karadenız,
Iç Anadolu nun guney
ve doğusb, Doğu Akde-
nız, Doğu ve Guneydo-
ğu Anadolu bolgelen
yağmur yer yer sağarak
yağışlı geçecek Hava
sıcaklığı doğu kesımte-
nnde azalacaK, aığer
ye"1erde bıraz artacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
1b
9
10
16
16
16
18
21
Münih Y 20 Zünh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
Y
Y
PB
Y
PB
B
2A
23
18
23
23
18
22
20
Y 20
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Sam
Y
B
Y
B
Y
B
Y
B
Y
4
26
16
23
14
13
4
26
19
Açık J~**\ Parçalı buıutlu i Sısl > Bulutlu t Çok buıutiu Sulu kar ı Gok gurültulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
birden ortaya atan RTE, daha önceki yıllarda
"başkanlık sistemine Türkiye'nin 'şimdilik' hazır
olmadığını" söyIüyordu.
"Şimdilik" sözcüğü RTE için bugün de geçer-
li. Biliyor ki başkanlık sistemini devlete ve ulusa
sindirebilmek için "zamana ihtiyaç" var.
Üç-dört yıllık bir zamana. Sistemi devletin ve
halkın sindirdiğine karar verdiği anda girişimi uy-
gulamaya alacak.
Türban krizinin derinindeyatan çeşitli gerekçe-
leri biliyor, ama bilmemezlikten geliyorlar. Gerçek
yüzlerini ilk olarak Gül'ün başbakanlığı sırasında
Askeri Şûra'da, ordudan tasfiye edilenlere yargı
yolunun açık olmasını isteyerek gösterdiler.
Arkası geldi. Türkiye'nin idari yapısını temelin-
den değiştiren Kamu Yönetimi Yasa Tasansı ile
idari yapıyı temelinden değiştirmeye giriştiler.
Kadrolaşmaya baş döndürücü bir hız verdiler.
Milli Görüş gibi şeriatın ta kendisi bir örgütü pro-
tokole aldılar. Genelgelerinde Fethullah Gülen
gibi sinsi şeriatçıyı, okullannı bahane ederek öv-
düler. Annç'ın "namusborcu" diye nitelediği, ka-
fasından silip atamadığı türban sorunu, altı aydır
dikkatle izlenen gelişmelerin son duragı oldu.
RTE olan bitenleri "Aş iş sorunu varken birbar-
dak suda kıyamet kopardılar" diye basite indirgi-
yor. Adalet Bakanı Çiçek'e göre kadrolaşma ha-
reketi "spekülasyon". Milli Görüş ve Gülen genel-
gesine tepkiler, Dışişleri Bakanı Gül'ü artık "Bu
kadar rahatsız ettiyse çekerizya da düzeltiriz" de-
mek zorunda bırakıyor.
Türban olayını saptırmaya çabalayan Arınç ise
"göğüs dekoltesi açık olanlan asıl tehlike " göste-
riyor.
Erbakan ın Refahyol'daki gerici içerikli uygu-
lamaları; RTE'nin iki üç aydır gösterdiği üstün
performans yanında solda sıfır kalıyor.
Bir farkı var eski hocalan ile bugün kendilerini
çağdaşlığa yatkın gösterme çabasında olanların.
Erbakan hesapsız kitapsız girişimleriyle, mazi-
siyle tepkılerin odak noktası oldu.
RTE geleceği; seçimden çok önce, partiyi kur-
ma haztrlıklarında planlamış. Olabilirliğini hesap-
layarak yapacaklarına uygun zaman içinde önce-
lik veriyor.
Oysa RTE, "değiştiğine inanmayan çevreler-
ce" özenle izlendi.
• • •
Devletin başına ya da devletin sayılı kurumla-
rına önem vermemek ne demek? Arınç; Çanka-
ya'nın, Genelkurmay'ın, CHP'nin resepsiyona
gelmeyişlerini "Ah vah edilecek bir durum değil"
diye küçümsüyor.
RTE "bir bardak suda fırtına" diyor, Gül "Iste-
\/arı ÇMOİir" Hi\/ö <-»rr»ı ı-r cilb-iwrtr
AKFnin kodamanlan bu söylem ve davranış-
larıyla devleti temsil edenleri küçümserken, dev-
letin temel kurumlannı, laik devletin değişmez
kurallannı hiçe saydıklannı, umursamadıklarını
göstermiyoriar mı?
Sanki devlete karşı muhalefet bayrağı açtılar!
• • •
Arınç, Manisalı bir avukat. Ama Anayasa'dan
kaynaklanan kimi kurallan an/msamaz görünüyor.
Türbanın kamusal alanda kabul edilemeyeceği
(kararları anayasa maddesi kabul edilen) Anaya-
sa Mahkemesi'nce sonuca bağlanmış; üstelik
Yüksek Mahkeme'nin kararına göre kamusal
alanda başörtüsünü serbest bırakacak yasal bir
düzenleme yapılması da olanaksız. öyle mi?
Arınç'a göre değil. Eşi Münevver Hanım tür-
banla kamusal törene gelmekte özgür. Bu özgür-
lüğü ancaaak Münevver Hanım (tarihsel bir öz-
veri göstererek) örneğin, resepsiyona gerginlik
yaratmamak için kendi karan ile kısıtlayabilirmiş!
Arınç'ın anlattığına göre Münevver Hanım ev-
de "Eşim Meclis Başkanı, davetlerinde konukları
karşılayamıyorum" diyerek ağlıyormuş...
Başkan da eşine el sallıyor ekranlardan, "Ben
buradayım, sen neredesin?" diye sesleniyor.
Bizlere sorarsa Bay Başkan; laik demokrat sos-
yal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nin birey-
leriyiz, bu cumhuriyetin ta kendisiyiz!
Bumin'den hükümete sert uyan
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesı
Başkanı Mustafa Bumin. kamu-
oyundakı tepidlere kulak tıkayan
hükünıeti anayasaya uyma çagn-
sı yaptı. Anayasa Mahkeme-
si 'nin 41. kuruluş yıldönümü ne-
deniyleYüksek Mahkeme'de dü-
zenlenen törende, 23 Nisan'da
yaşanan resepsiyon boykotunun
ardından başta Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer olmak
üzere, devlet protokolü bir araya
geldi. Saygı duruşu ve îstiklal
Marşı'nın okunmasıyla başlayan
törende, Yüksek Mahkeme Baş-
kanı Mustafa Bumin konuşma-
sında, üstü kapalı biçimde ağır-
lıklı olarak hükümetin ıcraatın-
dakı "çarpıkJıkJara" vurgu
yaptı. Buminın yaşanan sorun-
lar ve hükümete yönelik mesaj-
lan şöyle:
Anayasal
denetlmden kaçmayın:
Anayasa Mahkemesi, anayasa
değişikliklerini sadece şekil yö-
nünden denetleyebilmekte, bu
tür denetim ise tekJif ve oylama
çoğunluğu ve ivedilikle görüşü-
lemeyeceği şartına uyulup uyul-
madığı hususlan ile sınırlı bulun-
maktadır. Anayasa değişiklikleri-
nin esas yönünden anayasanm
diğer kurallan ile uluslararası
sözleşmelere aykınlığının ince-
lenememesi, siyasal iktidarlan,
hukukun genel ilkelerine aykın
olsa bile, beğenmedikleri anaya-
sa kurallannı sık sık değiştirerek
yasalara anayasal güvence sağla-
mak gibi bir gayret içine sok-
maktır. Böyle bir anayasa kura-
lına göre çıkanlan yasalar. huku-
ka aykınlığına karşın şeklen ana-
yasaya uygun görünmekte, belki
anayasal denetimden kaçınlmak-
ta, fakat hukuk devleti ilkesine
aykın düşmektedir.
çoğunluğa güvenerek
yasa çıkarmayın:
Hukuk devleti olabilmek için.
insan hakJanna saygı göstermek.
bu haklan koruyucu, adaletli bir
hukuk düzeni kurmak ve bunu
devam ettırmekle kendini zorun-
lu saymak, bütün etkinlıklerde
hukuka uygun davranmak gere-
kir. Hukuk devleti ılkesi, devle-
tin tüm organlannın üstünde hu-
kukun mutlak bir egemenliğe sa-
hip olmasını, yasa koyucunun da
kendısini her zaman, anayasa ya-
nında, hukukun üstün kurallan
ile de baglı saymasını zorunlu kı-
lar. Hukukun temel ilkelerine da-
yanmayan, devletin amaç ve var-
îık nedeniyle bağdaşmayan ve
sadece belirli bir zamanda oluşan
çoğunluğa dayanılarak çıkanlan
yasalar, kamu vicdanında olum-
suz tepkiler yaratır. Böyle bir ya-
sayı ve hatta anayasayı hukuk
devletınin tasarrufu niteliğınde
saymak olanaksızdır.
Devletin tüm organlannın yap-
tığı ışlemlenn geçeriiliği, hukuk
devleti ilkesine uygunluğuna
bağlıdır. Aynca hukuk devletinin
öğeleri arasında. yasalann kamu
yarannı gözetmesi ilkesı de var-
dır. Bu ilkenin anlamı. kamu ya-
ran düşüncesi olmaksızın, yal-
nızca özel çıkar ve durumlar için
veya yalnızca belli kişiler yara-
nna herhangı bir yasa kuralının
konulamayacağıdır. Anayasa
normunun. sınırlı biçımdeki şe-
kil denetımı dışında Anayasa
Mahkemesi'nin denetimine tabi
olamamasından yararlanarak.
ulusal üstü hukuk normlanna ve-
ya hukukun genel ilkelerine ay-
kın anayasa değişiklikleri yap-
mak hukuk devleti ılkesıyle bağ-
daşmaz.
YAŞ kararları
denetlme açılmalı.-
Hukuk devletinin olmazsa ol-
maz koşulu, idarenin yargısal
denetimidir. Cumhurbaşka-
nı' nın resen ımzaladığı kararlar
ve emirler, tek başına yapacağı
işlemler ile Yüksek Askeri Şû-
ra kararlan, Hâkimler ve Savcı-
lar Yüksek Kurulu kararlannın
yargı denetimi dışında bırakıl-
masını öngören kurallann ana-
yasadan çıkanlması gerekir.
Oy uğruna partilerlni
kapattırdılar
Bugün itibanyla kapatma ka-
ran venlen sıyasi parti sayısı 24
olup bu rakam, parlamenter de-
mokrasi ile yönetilen ülkeler-
den hiçbinnde rastlanmayacak
kadaryüksektir. Türkiye'deki sı-
yasi partilerin. tüm değerleri
oya çevirerek iktidar olabilme
gayreti içinde fertler için yasak-
lanan söz ve eylemleri yapma
eğiliminde olmalan, kapatma
karan verilmesinde önemli bir
etken ise de 2820 sayılı Siyasi
Partiler Kanunu'nda pek çok
davranışın kapatma nedeni ola-
rak sayılmış olması da kapatma
karan verilmesine yol açmakta-
dır.
Mahkemeye
AİHM modeli:
DEVLETtN ZİRVEStNDE SOĞUKLUK -Anayasa Mahkemesindeki törende 23 Nisan'da yaşanan
resepsiyon geriliminin ardından devletin zirvesi ilk kez biraraya geldi. Cumhurbaşkanı Sezer ile TB-
MM Başkanı Annç ve Başbakan Erdoğan arasındaki soğukluk dikkat çekri. (SERDAR ÖZSOY)
Anayasa Mahkemesi rejimin güvencesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa
Mahkemesi'nin, Atatürk ilke ve devrimlerine
bağlı kahnmasının, hukuk devleti ilkesinin
egemen kılınmasının. temel hak ve
özgürlüklerin korunup geliştirilmesinin ve
demokrasinin yaşatılmasının en büyük
güvencesi olduğunu vurguladı. Sezer, .Anayasa
Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü nedeniyle
yayımladığı mesajda, anayasanın bağlayıcılığı
ve üstünlüğü ilkesinin, devİeti oluşturan güçleri
hukukla bağlayarak, yönetimin keyfilığe
sapmasını önlediğim. rejimin kurum ve
kurallanyla sağlıklı biçimde işlemesinı
sağladığmı kaydetti. TBMM Başkanı Bülent
Annç, anayasalann bir yandan devleti oluşturan
güçlere yasal kaynaklık ederken, diğer yandan
da ıktıdann ışlevini düzene koyduğunu, keyfi
hareketleri önlediğını belirtti. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ise "Hukukun üstânlfiğünü
benimseyen bir devlet yapısında esas olan
anayasalar. toplumun gelişme sürecine
paralel olarak tüm sosyal ve hukuksal
haklann güvence alrına ahnmasına ve
demokrasinin gelişmesine katkı
sağlamaktadır" şeklinde konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin 41
yıl önce kurulduğu gün oluşturu-
lan geleneksel yapısından kurta-
nlması ve yeniden yapılandınl-
ması gerekir. Bu konuda, Avrupa
Insan Haklan Mahkemesi'nin
oluşum biçimi ve çalışma yönte-
minin örnek alınabileceğini dü-
şünüyorum.
Sadece adı saray:
Yargı hızmetinin gereği gibi
yerine getirilememesinin en
önemli nedeni, genel bütçeden
yargıya aynlan payın yıllar itiba-
nyla giderek azalmasıdır. Bugün
iıibanyla adalet hi^mctlcri, hü-
kümet konakJannın en izbe bö-
lümlerinde veya mesken ya da iş-
hanı olarak yapılan kiralık adli-
ye binalannda yerine getirilmeye
çahşılmakta, birçok hâkim ve
cumhuriyet savcısına oda bula-
namamakta.
Girmeye çalıştığımız Avrupa
Topluluğu ülkelerinde mahke-
melere ne denli önem verildiği
ve yargı mensuplannın. saray ve-
ya saray benzeri binalarda her
türlü teknik donanım içinde hiz-
met gördükleri herkesin malu-
mudur.
İ; yükü arttı
Son 2 yılda çıkanlan işlerin,
2000 yılına kadar geçen 38 yılın
ortalaması olan 75 dosya ile mu-
kayese edilmesı halinde yüzde
500 oranında arttığı görülmekte-
dir. Bu artan iş yükü de kararla-
nn yazımuu ve Resmi Gazete'de
yayımını geciktirmektedir.
30Nisandaki MCK'de AKPiktidarının uygulamaları elealınacak
Sistem yara alıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun 30 Nisan'daki toplantısm-
da asker üyelerin, hükümete "re-
jim karşıtı" uygulamalanndan
duyulan rahatsızlığı "kesin bir
diİJe" ileteceği öğrenildi.
MGK'nin asker üyelerinin başta
irticai faaliyetlere ilişkin hazırla-
dığı aynntıİı raporlann değerlen-
dirilmesi beklenen toplantıda, ge-
rek kadrolaşma ve gerekse cum-
huriyetin temel değerlerine aykı-
n uygulamalar nedeniyle "Sistem
yara ahyor" uyansmda bulunu-
İarak "'buna izin verümeyeceği-
nin" altı çizilecek.
Genelkurmay'ın, hükümeti "iz-
leme sürecini" bitirdiği dile ge-
tirilirken, 23 Nisan resepsiyonu
krizi sonrası toplanacak ilk
MGK'de hükümetin "kadrolaş-
ma ve laiklik karşıtı" uygulama-
lan masaya yatuılacak. Kurulda
askeri kanaduı, irtıca ve kadrolaş-
ma konusundaki hassasiyetini
"kesin ifadelerle" hükümete ile-
teceği belirtiliyor. Komutanlann,
geçen hafta sonu "resepsiyona
katılmama" karannın alındığı
toplantıda, bu konuda da görüş
birliğine vardığı öğrenildi.
Kurulun asker kanadı duyarlı ve
bassas konularda kapsamlı ve ay-
nntılı bir çalışma yürütüyor. Ge-
nelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök'ün emri doğrultu-
sunda karargâh, toplantı gününe
kadar belirlenen konulara ilişkin
TSK'nin iç değerlendirmelerinı
kapsayan çahşmalannı tamamla-
yacak.
Kararlılık vurgulanacak
Yapılan hazırhklara göre ilk
olarak TSK'nin kendi iç değerlen-
dirmeleri kurul üyelerine anlatıla-
cak. AKP hükümetinin işbaşma
gelmesi ile birlikte başlayan uygu-
lamalar, bunlann sisteme zararla-
n, devletin devamlılığı, MGK'nın
daha önce devleti hedef alan ha-
reketlere yönelik önlem kararlan
teker teker vurgulanacak.
Genelkurmay, AKP iktidann-
dan sonra gündeme gelen YAŞ ka-
rarlannın yargıya açılması, kad-
rolaşma, yönetim sistemine iliş-
kin öneriler ve Milli Görüş'ün
devlet protokolüne alınması ile
Fethullah Gülen okullannın
"devlet okulu satüsüne alınma-
sı" konulan hakkında aynntılı ça-
hşmasını sürdürüyor. Milli Gö-
rüş'ün Avrupa ayağı raporun en
aynntılı bölümünü oluşturuyor.
Raporda. Milli Görüş şemsiyesi
iltmdaki dernek ve vakıflar isim
isim yer alıyor.
Hazırlıklann üçüncü aşamasın-
da ise "Böyle giderse ne olur"
sorusu sorulacak ve olasılıklar ışı-
ğında değerlendirmeler yapıla-
cak. Sunumun son aşamasında
uygulamalar nedeniyle Türkiye
Cumhuriyeti rejiminin ve sistemi-
nin yara aldığına dikkat çekilecek.
Toplantıda ortaya konulan tes-
pitlere hükümet temsılcilerinin
vereceği yamtlar ve yapacağı de-
ğerlendirmelerin sonuna kadar
dinlenmesi de benimsendı. Yapı-
lan hazırlıklann çok kapsamlı ol-
ması ve geçmişte yaşanan olay-
larla da ilişkilendirilmesi nede-
niyle hükümet üyelerinin dile ge-
tireceği yorumlann yanıtlanma-
suıda hiçbir zorluk çıkmayacağı
vurgulanıyor.
Toplantıda aynca 23 Nısan Ulu-
sal Egemenlık ve Cocuk Bayramı
nedeniyle TBMM Başkanı Bü-
lent Annç tarafindan verilen re-
sepsiyona komuta heyetinin katıl-
mamasına yönelik eleştiriler de
gündeme getirilecek. AKP sözcü-
lerinin başına verdiği demeçler-
den, özellikle "Buraya gelme-
yenleri millet affetmez" içerikli
olanlaranımsatılacak. Bu demeç-
lerin ne anlama geldığı hükümet
yetkililerine sorulacak.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ge gönderdi. Genelgede Milli Görüş ve Gülen
okullannın adı geçmiyordu. Kimi büyükelçilikler
Ankara'yı arayıp bu kurumlara yönelik "yakın ilgi-
nin" nasıl olacağını ve bunlann adını sordular. Bu-
nun üzerine Gül, 16 Nisan'da iki ayn genelgegön-
derdi. 3846 mesaj numaralı genelgede Milli Gö-
rüş'ün adı açıkça yazılıyor ve şunlar isteniyordu:
- Milli Görüş, Türkiye'yi yurtdışında temsil eden
kurumlardan biridir.
- Bu kurumun organize ettiği toplantılar destek-
lenmeli, gerekirse büyükelçi düzeyinde olmak
üzere diplomatlarımız katılmalıdır.
- Türkiye adına oluşturulacak heyetlerde Milli
Görüş'ten temsilciler de yer almalıdır.
3847 mesaj numaralı, Gülen okullarına ilişkin
genelgede ise şu değerlendirmeler yer alıyor:
- Bu okullar Milli Eğıtim Bakanlığı tarafindan
desteklenmektedir.
- öğretmenlerinin çoğunu bakanlık göndermek-
tedir.
- Ülkenin menfaatları doğrultusunda faaliyet
gösterdikleri bilınmektedir.
- Resmi heyet programlanna bu okulları da al-
malıdır.
- Büyükelçilikler bu okulların desteklenmesi,
bulunduğu ülkede kabul görmesi için gerekli her
türlü yardımı sağlamalıdır.
Başbakan Erdoğan ve Gül, genelgeyi yalanla-
madılar. önce kurum adı geçmediğini söylediler,
sonra geçti dediler. Son olarak da Gül şunlan söy-
ledi: "Bu kadar rahatsız ettiyse çekeriz ya da dü-
zeltiriz!"
özür, kabahatten büyük.
Haber kaynağına duyduğumuz saygı gereği ad-
larını veremeyeceğiz ama, Gül özellikle Avru-
pa'daki pek çok büyükelçiliği aratıp o sırada sür-
mekte olan Milli Görüş etkinliğine diplomatlann
katılmasını istedi!
Içerideki hedefler
Gülen konusuna ayrıca değineceğiz... özellik-
le Almanya, Fransa ve Avusturya'da örgütlü olan
Milli Görüş, adını 1995'te Islam Toplumu Milli Gö-
rüş (Islamische Gemeinde Milli Görüş-IGMG) ola-
rak değiştirdi. Bunda amaç, öteki Islam ülkeleri
arasında da etkin olmaktı. IGMG'nin bu yöndeki
çalışmalan da sürüyor. örneğin, Avrupa'da Libya
lehine düzenlenen organizasyonlarda onların im-
zası var.
IGMG'nin Libya Islama Çağrı Cemiyeti başta ol-
mak üzere, Türkiye'deki laik yapının karşısında y-
er alan pek çok kurumla da değişik düzeylerde
bağlantıları var. özellikle cami dernekleri adı al-
tında yaygınlaşan IGMG'nin 30 kadar bölge baş-
kanlığı bulunuyor. Türk öğrencilerini Şam Şeriat-
ül Islam Üniversitesi ve Mısır El-Ezher Üniversite-
si'ne göndermek için özel çalışmalar yapıyor.
Almanya'da Anayasayı Koruma örgütü ve çe-
şitli eyaletlerin içişleri bakanları, IGMG'yi yakından
izliyor. Zaman zaman Almanya'nın kamu düzeni-
ni bozabilecek davranışları olduğunu raporediyor.
Işte bu noktada Gül'ün genelgesi büyük önem
taşıyor.
Genelgeyle, IGMG'lerin bulunduğu ülkenin dü-
zenine zararlı olmadığı, Türkiye'nin bu örgütü en
üst düzeyde kabul ettiği havası veriliyor.
Gelişmelerin Türkiye içini ilgilendiren yanı da
var. Milli Görüş'ün Türkiye'deki faaliyetleri Milli
Gençlik Vakıfları adı altında yürütülüyordu. Bu va-
kıflar yürürlükteki yasalara uygun olmayan çalış-
malan nedeniyle kapatıldı. Bunun üzerine hemen
Anadolu Gençlik dergisi adı altında yeni bir örgüt-
lenmeye gidildi. Ancak istedikleri verimi alamadı-
lar.
Şimdi yeniden eski vakrf yapısına dönmek isti-
yorlar. Yurtdışında, Dışişleri Bakanlığı eliyle sağ-
lanacak yüksek kabulün ardından bunu hedefli-
yorlar.
Tablo açıkça şunu ortaya koyuyor:
Bir yanda hükümet, bir yanda devlet!
Hiçbir rejim, altını oyan iktidara "Afferin hükü-
met, bu yolda devam et" demez!
ankcum@ttnet.net.tr
Ankara'da İran usulü karşılama
Esenboğa
Havaalanf nda
Arif in eşiyle
Babacan'ın eşi
yalnızca
birbirleriyle
selamlaşırken,
heyetteki
erkeklerle
tokalaşmadılar.
Konuk tranlı
kadınlar
Ankara'da
alışveriş de
yaphlar.
(Fotoğraflar:
AA / SERDAR
ÖZSOY)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
îran Islam Cumhuriyeti'nin Türkiye'de
başbakana karşılık gelen Cumhurbaş-
kanı Birinci Yardımcısı Muhammad
Rıza Arif, eşi Hamideh Morravej
Farshi ile birlikte Karma Ekonomik
Konsey (KEK) toplantısı için Türki-
ye'ye geldi.
Arif in Türkiye ziyareti, "hareme-
selamlık" uygulamalan ve erkek gaze-
tecilerin Iranlı konuk kadınlann prog-
ramına alınmaması ile gündeme dam-
gasını \oırdu. Bu gelişmeler, "İran ku-
rallannın başkente taşındığı" eleşti-
rilerine yol açtı. Esenboğa Havaala-
nı'ndaki karşılama töreninde de Arif ın
eşiyle Devlet Bakanı Ali Babacan'ın
eşi yalnızca birbirleriyle selamlaşırken,
heyetteki erkeklerle tokalaşmadılar.
İranlı kadın konuklann Babacan'ın eşi
Zeynep Babacan'ın refakatinde 01-
gunlaşma Enstitüsü'nü ziyaretleri sıra-
sında da "erkek muhabirleri isteme-
meleri" skandala neden oldu. Konuk
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Arif, RE-
FAHYOL hükümetinden bu yana Tür-
kiye'yi bu kadar üst düzeyde ziyaret
eden ilk Iran'lı yetkili oldu.
Arif, Başbakanlık'ta Başbakan Re-
cep Tayyip Erdoğan tarafindan resmi
bir törenle karşılandı. Erdoğan ile Arif
Başbakanlık'ta bir süre başbaşa görüş-
tükten sonra Dış Ticaret Müsteşarh-
ğı'ndaki KEK toplantısına geçtiler. iki
ülke ilişkilerinin geliştirilmesi çerçeve-
sınde Başbakanlık se\iyesine çekilen
toplantıda. ana gündem maddesi de
İran ile ticari ilişkiler oldu. Erdoğan
Iran'dan ithal edilen doğalgaz bedelinin
bir bölümü karşılığmda Türkiye'nin pa-
ra ödememesini, yerine mal satmasmı
önerdi. Ancak bu öneriye tran tarafinın
sıcak yaklaşmadığı öğrenildi. Görüş-
mede iran doğalgazının Türkiye üze-
rinden Avrupa 'ya taşınması da türk ta-
rafınca gündeme getirildi.
Başbakan Erdoğan, iki ülkenin rejim
farkına yönelik örtülü mesaj lar vere-
rek, "Bu kadar uzun süre tran ile ay-
nı sınırlara sahip olarak yaşayabil-
menin sırrı. her konuda anlaşabilmiş
olmak değil, bölgesel ve uluslararası
bunaüm ile savaşlara rağmen birbi-
rimizin egemenlik haklanna saygüı
davranmaktan geçmektedir. Birbiri-
nıizin içişlerine karışmamanın söz
konusu ilişkilerin temelini oluştur-
duğunu gördük" dedi.
Arif, Türkiye'nin kendileri için özel
birönemi olduğunu belirtti. Toplantının
ardından KEK protokolü imza töreni
yapılırken, akşam saatlerinde Başba-
kan Erdoğan. Arif ve eşi onuruna An-
kara Palas'ta akşam yemeği verdi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer de, Arif'i kabul ederek bir süre gö-
rüştü. Sezer'in, görüşmede tran Cum-
hurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin
Türkiye'yi ziyaret etmesi amacıyla
yaptığı davetı yinelediğı kaydedildi.