Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Kararlılık Zamanı
Müthiş görüntüler korkunç gerçeği büyük bir
açıklıkla gözler önüne seriyor.
Kuzey Irak'taki çapulcu Kürt güçleri önlerine
ne gelirse büyük bir keyifle yağmalıyorfar.
Önce Kerkük sonra Musul'da ilkin merkez
bankaları, ardından da resmi daireler yağmala-
nıyor.
Merkez bankası binalan yağmacılann avan-
taian için, resmi kayıtlar ise Kerkük ve Musul'da
gelecekteki Kürt emellerinin daha kolay ger-
çekleşmesi amacıyla yağmalanıyor.
Kürtler kimi Türkmen önderlerini kaçırıyorfar.
Bütün bu olup bitenin, ABD'nin veya mahal-
li Kürt liderlerinin haberleri olmadan gerçekleş-
tiğini söylemek ne derecede yanlışsa, yağma-
cı çapulcuların girdikleri yerlerden çekilmeye
başlamaları ile olayın son bulduğunu düşünmek
de o kadar aldatıcı olacaktır.
Çünkü, Kuzey Irak'taki Kürtler bundan böyle
hep vur-kaç taktiğini uygulayarak, iki adım ile-
ri bir adım geri gidip, alan kazanmaya çalışa-
caklardır.
Tapu ve nüfus kütüklerinin tahribi bu taktiğin
geleceğe yönelik adımlarıdır.
• • •
Bütün buolaylar, beklenmedikgelişmelerde-
ğildir
Bu tür gelişmeler karşısında ABD'nin sözle-
rine güvenmek de olanaksızdır.
Colin Powell'ın Ankara ziyareti sırasında ver-
diği sözler önceki gün ve dün meydana gelen
olayları önlemeye yetmiş midir ki, bundan son-
ra verilecek sözler gelecekteki gelişmeleri ön-
lemeye yetsin?..
ABD Kürt kartını oynuyor, buna karşılık Kürt-
lerin kimi girişimlerine ve alan kazanmalanna göz
yumacak.. bir yandan da Türkiye'yi durdurma-
ya çalışacaktır.
Sakın kimse yanlış bir zehaba kapılmasın,
ikinci tezkere geçmiş olsaydı da bu gerçek de-
ğişmeyecekti.
ABD'nin Ankara'daki eski Büyükelçisi Mark
Parris'in Türk gazetelerinde de yayımlanan de-
meci bu gerçeği bütün çıplaklığıyla dile getir-
mekteydi.
ABD'nin şu anda oynamakta olduğu Kürt kar-
tı, Türkiye'nin operasyona katılmaması karşısın-
da kullanılan bir alternatif değil, büyük planın kö-
kü geçmişe uzanan bir parçasıdır.
Bu olguyu açıkça görmemiz gerekir.
• • •
Bu durumda yapılması gereken nedir?
Hiç kuşku yok ki, Türkiye'nin Kuzey Irak Dev-
leti'nin geleceği konusundaki kaygılarının, ak-
tif bir askeri müdahaleye dönüşmesinin koşu-
lu, Ankara gibi Tahran ve Şam'ın da hiç hoşlan-
mayacakları, geniş yetkilerle donatılmış bir Kürt
biriminin de içindeyeralacağı birfederasyonun
oluşması değildir.
Ama, bölgede Türkmenlerin can ve mal gü-
venlikleri ile varlıklarının tehdit altında olması
veya bölgede Türkiye'ye yönelik terör girişim-
lerinin başgöstermesi halinde, Türkiye BM Şar-
tı'nın 51. maddesinin kendinetanıdığı meşru mü-
dafaa hakkını kullanabilecektir.
Bugün yapılacak olan ise, bu kararlılığın An-
kara'nın sivil ve askeri kurumları tarafından, ka-
rarlılığımız konusunda en küçük bir kuşkuya yer
bırakmayacak kesinlikle açıklanmasıdır.
Şu anda bu yapılmıştır.
Genelkurmay Başkanlığı'nın Irak sınınmızda-
ki birliklerimize, "Hazırol" emrini vermiş olma-
sı, kararlılığın ifadesidir.
Umarız ki, bölgede sağduyu galip gelir de
olaylar herkes için kötü olacak bir mecraya dö-
külmez.
Bunun için kararlı tavnn, hiç tavsatılmadan sür-
dürülmesi şarttır.
Basın ilati Kurumu Cenel Miidürü
Gülte/dn Samancı
yaşama veda etti
ÎSTANBUL(AA)-Ba-
sın îlan Kurumu Genel
Müdürü Gültekin Sa-
mancL dün sabaha karşı
vefat etti. Kurumun ku-
ruluşunda yer alan ve 30
yıldan beri de genel mü-
dürlüğünü yürüten Sa-
mancı için bugün Sulta-
nahmet'teki Basnı îlan
Kurumu önünde tören
düzenlenecek.
Edebiyat dünyasında
"Samanoghı" soyadı ile
tanınan Samancı'nın ce-
nazesı. öğle vakti Sulta-
nahmet Camii'nde kılı-
nacak namazın ardından
Karacaahmet Mezarlı-
ğı'nda toprağa verilecek.
Konya'da 2 Kasım
1927'de doğan Saman-
cı, 1947yıhndaKulelı
Askeri Lisesi'ni, 1949'da
da Harp Okulu'nu bitir-
dikten sonra subay ola-
rak yurdun çeşitli yerle-
rinde göre\- yaptı. Ken-
di isteğıyle 1959 yılında
ordudan aynlan Saman-
cı, Basın Yayın Turizm
Bakanlığfna geçti ve 1
yıl sonra Iç Basın Müdü-
rü oldu.
1961'de Basın Îlan Ku-
rumu'nun kuruluş işlem-
lerini yapanlaj,arasında
yer alan ve Yönetim Ku-
rulu'na seçilen Samancı,
1973 yılında da genel
müdürlüğe getirildi ve
bu görevi ölümüne ka-
dar sürdürdü.
1988 ve 1992 yıllann-
da 4'er yıl olmak üzere
iki dönemTRT Yönetim
Kurulu üyeliğine seçilen
Samancı, Anadolu'nun
çeşitli yerlerınde düzen-
lenen Anadolu Basını
Bölge Toplantılan ile ba-
sın, yayın. dil, edebiyat
ve kültür konulu pek çok
toplantıya katılarak ko-
misyonlarda çalıştı ve
bildiriler sundu. 1987 yı-
lında "Anadolu Basını
ÜstünHizmetÖduKTnü
alan Samancı, Ankara
Gazeteciler Cemiyeti ta-
rafından seçilen "Son
Kırk Yılın En Başanlı
Gazetecileri" arasında
yeraldı. Kültür, sanat ve
tunzmle ilgih birçok si-
\il toplum örgütünün üye
ve yöneticileri arasında
bulunan Samancı, Türk
edebiyatında bir ekol
olan Hisar Dergisi'nin
kurucusu, şair ve yazar-
lanndan biri oldu. Sa-
mancı, evlı ve 2 çocuk
babasıyd^.
Pektaş ve Karlıtekin 'zimmet, ihaleye fesat kanştırma, kamu kurumlannı dolandırma' suçundan yargılanıyor
Hazine'ye 'yamüanan' isimlerİLHANTAŞÇI
ANKARA - Hazine Müsteşan
Faik Oztrak'ın görevden alınaca-
ğını ılan eden hükümetirL yenne ge-
tireceğı isimler arasında Ön plana
çıkan Mesut Pektaş'ın "irtikap,
zimmet,ihalelerefesat kanşürmak,
göre\i kötüve kullanmak, özel ev-
rakta sahtekâriıkve kamu kurum-
lannıdolandırma" suçlanndan yar-
gılandığı ortaya çıktı.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi
bürokratlanndan olan ve Albara-
ka Türk'te de bir süre görev yapan
Pektaş hakkındaJa dava halen Eyüp
Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürü-
yor. Pektaş mahkûm olursa, yüz
kızartıcı suç ışlediğı için devletka-
• Hükümetin, Hazine Müsteşan Faik Öztrak'ın yerine getireceği isimler arasında ön
plana çıkan Mesut Pektaş çeşitli suçlardan ağır ceza mahkemesinde yargılanıyor. Pektaş,
"en yakın rakibi" Candan Karlıtekin ile de "zimmet ve kamu kurumlannı dolandırma"
suçlannda "dava arkadaşı" çıktı.
tında görev yapamayacak. Pektaş,
"en yakm nüdbi" Candan Karb-
tekm ile de "zünınet ve kamu ku-
rumlannı dolandırma" suçlann-
da "dava arkadaşı" çıktı.
Dava dosyası Başsavcılık'ta
Kendine has "kritere" uygun
yandaşlannı devlet katında göre-
ve getiren AKP'nin Hazine Müs-
teşarlığı'na düşündüğü Mesut Pek-
taş. çeşitli suçlardan ağır ceza mah-
kemesinde yargılanıyor.
Mesut Pektaş ve Candan Karlı-
tekin hakkında İstanbul DGM Baş-
savcıhğı 'nca hazırlanan dava dos-
yası, sanıklara atılı suçların
DGM'nın görevi dışında kalması
nedeniyle "görevsizfikkaranyla'',
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılı-
ğı'na gönderildi.
Mülkiye başmüfettişlerince ha-
zırlanan raporlar ışığında istanbul
Cumhuriyet Savcılığı'nca düzen-
lenen ve aralannda Mesut Pektaş
ile Candan Karlıtekin'üı de bulun-
duğu 181 sanıklı davanın iddiana-
mesinde suç şöyle tanımlaruyor:
"Siyasi amaçla çete kuruldu"
"Siyasive sosyalbir görüşten kay-
naklanan amaçla cürüm işlemek
için teşekkül oluşturmak, yönet-
mek, teşekküle üye olmak, görevi
kötüye kullanmak, zimmet, irti-
kap, özd ve resmievTakta sahtekâr-
hk, ihaleyefesatkanşürmak,kamu
kurunıunu dolandırmak"
Mesut Pektaş ve Candan Karlı-
İÇ T O Z O K DEGİŞİKLİÖI
CHP, Anayasa
Mahkemesi'ne
gidecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP,
Cumhurbaşkanı Ahmet .\ecdet Sezer'in içtüzük
değişikliğini onaylaması durumunda bu
düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürmeye
hazırlanıyor. CHP Grup Başkanvekili Mustafa
Özvürek "Düzenkme anavasava avkm'' dedi.
Meclis içtüzük değişikliği önensinın en çok
tarhşma yaratan maddesi temel yasalarla ilgili
düzenleme oldu. AKP'nin kendi çoğunluğuyla
temel yasa belirlemesi yapabilmesi ve böylece uzun
tasanlan hızlı çıkarma plam, CHP'lilerin sert
eleşhnlenne hedef oidu. Görüşmeler sırasında söz
alan CHP Genel Sekreteri Önder Sav, AKP'lılerin
ta\nm eleştirirken şunlan söyledi: "Bir koiayhk
öneriyoruın. Anayasanuan 153. maddesinin son
fikrasuu okuyorum: Anayasa Mahkemesi kararian
Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama,
yürütme ve yargı organlannı, idare makamlaruu,
gerçek vetüzelkişileri
bağlar. Ekleyeceğiniz
ufak cümle: "Ancak
AKP'yi bağlamaz'
olursa, emefinize
ulaşabilirsiniz."
Anayasa Komisyonu
Başkanı Burhan Kuzu,
"Anayasa Mahkemes
deyanhş karar
verebüir" derken; CHP
Grup Başkam'ekıli
OğuzOvan, "Bunlara
karşı çıkanlar, bugün,
bunusavunma
noktasına geldikr. Ne
hazin bir çetişki
Muhakfetsiz iktidar
öziemieri otokrasi
özkmleridir. Dünyada
yeterince otokrat vardır; eğer. bunlara yenilerini
eklemek istiyorsanız, buna izin vermeyeceğinıizi
peşinen size bildinnek isteriz" dedi. CHP
Milletvekilı Hasan Fehmi Güneş de, "Konumunuz
değiştiğinde adalet değjşmez" dedi.
KaftancıoğRi'nun Zincirtikuyu'daki mezan basındaki törene ailesi ve dostian kaüMMPotoğraf: HtLAL KÖSE)
UmitKaftancıoğlu anüdı
• CHP Grup
Başkanvekili Oğuz
Oyan, "Muhalefetsiz
iktidar öziemieri
otokrasi özlemleridir.
Dünyada yeterince
otokrat vardır; eğer
bunlara yenilerini
eklemek istiyorsanız,
buna izin
vermeyeceğimizi,
öncelikle, peşinen
size bildirmek
isteriz" dedi.
L
Umit Kaftancıoğlu
tstanbul Haber Servisi - Köy
Enstitüsü kökenli yazar Ümit
Kaftancıoğlu, silahlj saldın sonucu
öldürülmesinin 23. yıldönümünde
yakınlan ve dostlan tarafından
aıuldı. Zincirlikuyu'daki mezan
başındald törende dostlan,
Kaftancıoğlu'nun Cumhuriyet
ilkelerine bağlı, devrimci kişihği
nedeniyle suikasta kurban gittiğini
anımsattı. Kaftancıoğlu'nun oğlu
Dr. An Naki Kaftancıoğlu, yıllar
geçtikçe gidenlerin değerlerinin
daha iyi anlaşıldığım belirterek.
"Dünya kurulah beri bu öncülerin
kaderi değişmedL Günümüzde
yaşananlar da bu umutsuztuğun
daha uzun zaman sureceğini
gözterİTOr" dedi. "Ne olursa olsun,
Lmit'ler, Mumcu'iar, Doğan
Öz'ler, Cömert'ler adlarma >uraşır
bir yaşam için çarpan vürekİeri ile
umudu bize aşılamav a devam
ediyorlar'' diyen Kaftancıoğlu,
bağımsızlığın, paylaşımm ve
direngenliğüı bu insanlann
mezarlan başmda anımsandığını
ifade etti. Ümit Kaftancıoğlu'nun
yeğeni gazeteci Oktav
Kaftancıoğlu da Susurluk
aydınlanmadıkça faili meçhullerin
aydınlanamayacağını vurguladı.
tekın'in istanbul Büyükşehir Be-
lediyesi'nde gö'revli olduklan dö-
nemde hazırlanan iddıanamede,
İGDAŞ'tan yapılan "parasal ola-
rak en büyük vurgunun Mobil Ta-
hakkuk sistemi ile sayaç okuma
ihalesi" olduğu vurgulandı. thale-
nin verildiği dönemde Mesut Pek-
taş da yönetim kurulu üyeleri ara-
sında yer ahyor.
Söz İconusu ihale ile hesap uzman-
lannca venlen rapora göre, IGDAŞ
AŞ, dönemin parasıyla 20 trilyon
161 milyor 821 milyon 494 bin li-
ra zarara uğratıldı. istanbul DGM
Savcılan AbdulazizÖzadan ve Ka-
ya Kabacaoglu tarafından hazırla-
nan iddianameye göre, "sanıldarve
teşekkül içerisindeld konumlan"
şöyle:
MesutPektaş: İstanbul
Büyükşehir Belediye-
si
-
ne 1996 yılında girdi-
ği, genel sekreter yar-
dımcısı olarak halen gö-
reve devam ettıği (iddi-
anamenin hazırlandığı
dönem için) ISBAK,
Halk Ekmek, IGDAŞ,
İSTAÇ şirketlerinde yö-
netim kurulu üyeliği yap-
tığı. belediye birimlerin-
ce yapılan ihale föyünde
imzasının bulunduğu, te-
şekkülün (siyasi ve sos-
yal görüşten kaynakla-
nan çetenin) kurucula-
nndan olup. irtikap, zim-
met, ihalelere fesat ka-
nştınnak, görevi kötüye
kullanmak, özel evrakta
sahtekâriık ve kamu ku-
rumlannı dolandırma
suçlannı işlediği görül-
müştür.
En yakın raJdp dava
arkadaşı
Candan Karhtekin: ts-
tanbul Büyükşehir Bele-
diyesi'ne 1994 yılında
girmiş, 1996 yılına ka-
dar IştirakJer Daire Baş-
kanı olarak görev yap-
mış olduğu, sanığın be-
lediye bünyesinde kuru-
lu bulunan siyasi ve sos-
yal görüşten kaynakla-
nan amaçla cürüm işle-
mek için oluşturulan te-
şekküle dahil olarak. zim-
met ve kamu kurumlan-
nı dolandırmak suçlan-
nı işlediği anlaşılmıştır.
CHP, Irak'taki kültürel varlıklann korunması için çalışma yapılmasını istedi
Bir medeniyet yağmalanıyor
Ne demişlerdi?
CHP'liler geçen dönemde AKP yöneticilerin bu
düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi'ne götürüp
iptal ettirdiğinı anımsatırken o dönemdeki
konuşmalan, "Ne demişlerdi?'' başlığı altında
topladı. Kitapta yer alan bilgilere göre Bülent
Annç, içtüzük değişikliği görüşmeleri sırasında FP
adına kürsüye çıkarken "Demokrasilenle iktidarlar
mutlaka vardır. Ama önemh' olan muhalefettir.
Engelleme hakkı muhalefetin doğal hakkıdır.
Dikensiz gül bahçesi istemek, suskun Meclis istemek
v-anhşnr" dedi. TBMM Başkanvekili İsmail
Atptekm de "muhalefetin teslimrvetinin istendiguıe
r
dıkkat çekerken Dengir Mir Mehmet Fırat da
"iktidann muhalefeti susturnıasına" yönelik
gırişlerini eleştirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - CHP, Irak savaşında UNES-
CO tarafından hazırlanan Kültü-
rel Varlıklann Silahlı Çatışmalar-
da Korunmasına Dair Sözleş-
me'ningereklerinin yerine getiril-
mesi için çağnda bulundu. CHP
GrupBaşkanvekili Mustafa Ozyü-
rek "insanlann öldüğü, vağma-
nnı sürdüğü bir ortamda cağnla-
ruun romantik görülebüeceğini
ancakkültüreldeğerlerin yok edfl-
mesidurumunda yerine konama-
yacağmın unutuhnaması gerekti-
gnu" söyledi.
Öz^ürek, dün düzenlediği basın
toplantısmda. CHP lıderi Deniz
Baykal ile rüm millefvekillerinin
imzasım taşıyan çağn metnini
açıkladı. L^NESCO sözleşmesine
ABD ve Ingiltere'nin imzakoyma-
dığına dikkat çeken Mustafa Öz-
yürek, "Koafcyon devieüeri,Irak'a
demokrasi ve özgüriük getinnek-
te olduklankkliasındadııiar. Uhı-
lik eûnemiştir" dedi.
hak'taki yağmaya dikkat çeken
Özyürek, "Bir ülke ve bir mede-
nh et vağmalanmakta. ABD güç-
leri de bu dununa sessiz kabnak-
• CHP lideri Deniz Baykal ile tüm
milletvekillerinin imzasım taşıyan çağn
metninde, UNESCO tarafîndan
hazırlanan Kültürel Varlıklann Silahlı
Çatışmalarda Korunmasına Dair Sözleşme'nin
gereklerinin yerine getirihnesi istendi.
sal irade dışında dış güçlerin silah
zoru ile kurduğu yönetimin. hald-
kibirdemokrasi.özgüriük ve eko-
nomikkalkmmaortamıoluştura-
biktiginetarihbugüne kadarşahit-
tadu"" diye konuştu.
CHP bıldırisinde şu çağn ya-
pıldı:"Türkiye Cumhuriveti hü-
kümetini; günümüz uygarhğuun
ileıiemesinde büvük katlası olan
ABD ve tngiltere'yi IINESCO-
1954 La Haye sözleşmesini imza-
lamayave bahsigeçen sözleşmede-
ki şartlan eksiksiz ve duyarukla
yerinegetirmeyedavetetmek üze-
re gereken guişnnierde buhuuna-
va çağuTvoruz.Türkhe Cumhuri-
ye4iDışişleriBakanhğı'nı,Irakyö-
netimini imzaladığı La Haye söz-
leşmesi uyannca kültürel varükla-
ruun envanterlerini v« var ise ko-
ruma ileOgfliplanlannı UNESCO
kanahflekoaûsvon ülkelermeaçık-
lamayavekoalisvon kuvvederini bu
koruma planlannı Lr
NESCO gö-
zetiminde gerçekleştirmeye; ayn-
caUNESCO'vıı en kısa sürede sa-
vaşuı zararlannıtespitetmek üze-
regöreviendirecek bir uzman ko-
mite kunnaya çağuTvoruz."
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Türk ordusu şu anda Kerkük ve Mu-
sul'da olsa iyi mi olurdu? Bu soruya
mantık içinde doğru bir cevap bul-
malıyız. Kerkük ve Musul, Türkiye'nin
sınırlarının çok ötesinde olan iki Irak
kenti. Bu kentlerin Osmanlı toprağı
sınırları içinde bulunması, Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşu sırasında
bu kentlerin tartışma konusu olması
bu gerçeği değiştirmez. Bir başka ger-
çek daha var. Bu yörenin ağırlıktaki ço-
ğunluğunu Kürtler oluşturuyorlar.
1991'den bu yana Kürtler, Kuzey
Irak'ta özerk bir yönetim oluşturmuş-
lardı. Bu bölge Irakyönetiminden kop-
muş ve kendi başına kalmıştı. Türki-
ye, bu bölgedeki Kürt liderleriyle asıl
olarak iyi ilişkiler yürüttü. Bu bölgenin
ekonomik olarak ayakta kalması Tür-
kiye üzerinden yürütülen ticaretle sağ-
landı. ABD'nin Irak'a saldınsı sırasın-
da ikinci tezkereyi TBMM kabul etsey-
di Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD ordu-
su ile birlikte Irak'a girecekti. Şimdi ba-
zı yorumcularbunu yapmamış olmak-
la Türkiye'nin büyük bir şansı yitirdi-
ğini öne surüyorlar.
Şimdi Dikkatimiz Kuzey Irak'ta
Irak'ın vahşi birşekilde bombalana-
rak insanlannın öidürülmesi, tarihsel
ve kültürel mirasının yerle bir edilme-
si bütün dünya halklannın yüreğinde
derin bir isyan ve öfke yarattı. Bu öf-
kenin Türkiye'nin üzerine çekilmesin-
den doğacak zarar hiç bir şeyle ölçü-
lemezdi. Türkiye, şu anda dünyanın gö-
zünde ABD saldırganlığına esas ola-
rak ortaklık yapmamış bir ülke olarak
kabul ediliyor. Bunun sağlayacağı ka-
zanç çok daha anlamlıdır.
•••
Türkiye, Irak'a girmeyerek savaşa
katılmadı. Oradaki kargaşanın ve be-
lirsizliğin içineTürkiye çekilemedi. Kal-
dı ki, oraya Türk Silahlı Kuvvetleri gir-
miş olsaydı bile bugün oradan nasıl
çekileceğinin tartışmalannın baş he-
deflerinden birisi haline gelecekti. Tür-
kiye, Musul ve Kerkük'te şu anda bu-
lunsaydı, ne e(de edebilirdi? Petrolden
pay mı, yoksa Türkmenlerin yönetim
içinde ağırlık sağlaması mı? Bütön
bunlar, Kürtlerle ciddi bir çekişmeyi ve
kalıcı gerilimleri de beraberinde geti-
recekti. Kaldı ki, ABD'nin buradaki
ekonomik ve siyasi olanaklan kim-
seylepaylaşmayacağı dabellideğil mi?
Girip oralardan gerisin geriye dön-
mek de vardı.
Ferai Tınç, Hürriyet gazetesindeki
dünkü yazısında çok önemli saptama-
larda bulunuyordu: "Askeri bir mü-
dahale, Türkiye'yiABD ve Avrupa ile
karşı karşıya getirir. Bundan daha
önemli birşey var.. komşuluk ilişkile-
ri. Türkiye, Irak'a kucak açan, halkı-
na destek mesajları ile yanaşan, zor
zarnandayardımınakoşankomşu ol-
duğunu, Irak'ta yaşayan herkese,
Arap'ına, Kürt'üne, Türkmen'ine, Asu-
ri'sine göstermelidir. Bence bunun
tekyolu, Türkiye'nin güvenlik ve dış
politikasını 'Kürt ipotegi'ncfen kurtar-
maktır. Yaniçözümü dışandaaramak
değil, içeride gerçekleştirmektir."
Ferai, çözüm yolu olarak da şunla-
n öneriyordu: "Türkiye kendisini, çev-
rede meydana gelebilecek olaylar-
dan etkilenmeyecek bir demokrasi
veadaletdüzenineyüksettmekzorun-
dadır. Kûrtsorununu insan haklan ve
demokrasi çerçevesinde derhal, çok
köklü adımlar atarak çözmeye karar
vermeliyiz... Irakhalkının Türkiye'den
duymak istediği en son şey, 'askeri
müdahale' tehdididir herhalde." Ta-
mamen katıldığım bu görüşleri şimdi
tartışmanın tam zamanıdır diye dü-
şünüyorum.
Örneğin Kuzey Irak'ta bulunduğu
söylenen 5 bin PKK-KADEK'linin dağ-
dan inmesi için çözüm yollan bulu-
namaz mı? Çaresiz bir şekilde dağ-
larda dolaşan bu gençlerin yann ye-
niden birtehdit haline dönüşmesi ön-
lenemez mi? Bu ülkenin insanları
Kürt'üyle, Türk'üyle yaşananlardan
çok büyük acılar çekti. Şimdi artık
bir çözüm üretme asamasına gelin-
medi mi?
Türkiye, ABD ordusuyla Irak'a gir-
memekle çok doğru bir siyasi tercih-
te bulundu. Bu siyasitercih, savaş ye-
rine banşın yanında saf tutmak an-
lamına geliyor. Bu çok değerti bir ka-
zanç. Soruna kısa vadeli değil de
uzun vadeli olarak bakarsak, daha iyi
anlayabiliriz. Türkiye, banş isteyen
dünyanın bir parçası olmayı tercih
etti. Bu yolda ısrar etmeli. Bu yolda
yürümeli.
İşgalcilerin ortağı olmadık" diye
hayıflananlann belki de anlamak is-
temediği şey, güçlü olanla yapılan iş-
birliği hep güçlü olanın istediği şekil-
de yürüyecekti. Bakın, Ingiltere bile
savaş sonrası konusunda şimdiden
endişe içine düşmedi mi? "Pazarlık
masasında olacaktık", "Bağdat'ta
olacaktık" gibi iddialar bence yalnız-
ca bir hayalden ibaret. Artık bunlar ol-
madı, iyi de oldu. Şimdi, içinde bu-
lunulan durum en iyi nasıl değerlen-
dirilır ona bakmak gerekiyor.
Çözümü, kendi sınırianmız dışında
değil iç/nde ararsak, daha akıllı bir iş
yapmış gibi oluruzdüşüncesindeyim.