Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
İ
s
İ
KâtirnTırtm
ZltM 49MBTMH2V
o^istgU Uoyttvzt O212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97
- Amerika, Irak'taki savaşı
kazanmış...
"Buaün 1 Nisan!»
ÇocukEnir Dikili'de "savaşa
hayır" mitingi
yapılıyor... Emekli
yazın öğretmeni Ali
Kaya'nın, miting
alanında ilginç bir
gözlemi oluyor...
Alanda "ABD askeri
olmayacağız" sloganı
atılırken, beş-attı
yaşlannda bir çocuk,
yanındaki adama
dönüp olanca
safliğıyla, "Hiştt amca,
senin şapkanda neden
Amerikan bayrağı
var?" dryor. Adam,
şapkasını çıkarhp
koltuğunun altına
saklıyor. Ali Kaya, "40
yıldır gömleğimizden
şapkamıza, hep
Amerikan bayrağı
taşımamızın, bizi
nerelere taşıyarak
bugünlere getirdiğini
şimdi daha iyi anlıyor
insan" diye düşünüyor.
vrupa Biriiği, sözcülerinin ağzından en so-
nunda baklayı ağzından çıkardı ve Kema-
lizm'i Türkiye'nin önündeki en büyük engel
olarak gösterdi. Avukat Gülben Özdemir,
Türklere ve Türkiye üzerinde oyun oynamaya çalı-
şanlara, içimizden destek verenlere" ithaf olunur" di-
yerek bir belge göndermiş...
Belge, Fener Rum Patriği 5. Gregorius'un 1800'lü
yıllann başında Rus Çan'na gönderdiği mektup:
"Türkleri, maddeten ezmek ve yenmek mümkün
değildir.
Çünkü Türkler çok sabırlı ve mukavemetli insan-
lardır.
Gayet mağrurdurlar ve izzet-i nefıs sahibidirler.
Bu hasletleri de, dinlerine bağlılıklanndan, kadere
nza göstermelerinden, ananelerinin (örf, âdet, gele-
nek) kuvvetinden; padişahlanna, kumandanlanna,
büyüklerine olan itaatlerinden gelmektedir.
TahPibat
Türkler zekidirler ve kendilerini müspet yolda sevk
ve kjare edecek reislere sahip olduklan müddetçe de
çalışkandırtar.
Gayet kanaatkârdırlar.
Onlann bütün meziyetleri, hatta kahramanlık ve şe-
caat (yiğitlik, yüreklilik) duygulan da ananelerine olan
bağlılıklanndan, ahlaklannın salabetinden (sağlamlı-
lık) gelmektedir.
Türklerde evvela itaat duygusunu kırmak ve ma-
nevi bağlannı yok etmek, dini metanetlerini zaafa (za-
yıflık, kuvvetsizlik) uğratmak icap eder.
Bunun da en kısa yolu, milli ve manevi ananeleri-
ne uymayan harici fikirîer ve davranışlara onlan alış-
tırmaktır.
Türkler, dış yardımı reddederier; haysiyet duygu-
lan, buna manidir.
Velev (hatta, isterse) ki, geçici bir süre için zahiri (gö-
rünen) kuvvet verse de, Türkler dış yardıma alıştınl-
malıdır.
Maneviyatlan sarsıldığı gün, Türkleri kendilerinden
şeklen çok kudretli (kuvvet, güç), kalabalık ve zahi-
ren (görünüşte) hâkim kudretler önünde zafere gö-
türen asıl kudretleri sarsılacak ve maddi vasıtalann
üstünlüğü ile yıkmak mümkün olabilecektir.
Bu sebeple Osmanlı Devleti'ni tasfiye için mücer-
red (yalnız, tek) olarak harp meydanındaki zaferler ka-
fi (yeterli) değildir ve hatta sadece bu yolda yürümek,
Türklerin haysiyet ve vakannı (ağırbaşlılık) tahrik ede-
ceğinden hakikatlere (gerçeklere) nüfuz edebilmele-
rine sebep olabilir.
Yapılacak olan, Türklere bir şey hissettirmeden
bünyelerindeki bu tahribi tamamlamaktır."
Çoban
Istanbul'dan Erdem
Gülegen, Başbakan
Tayyip Erdoğan'ın
"koyun gütme"
açıklamasından
sonra devlet
adamlığı sınavı
için iki soru hazıriamış:
"Soru 1: İki koyun
neresinden gûdülür?
Soru 2: İki koyundan
kaç post çıkmaz?"
I I
SESSİZSEDASIZ(I)
Yüksek Yerilim Hattı N*
erdirvcutkuciyahoo.com
Böbrek uzmanı oldu ya...
Ustalanna TAŞ ÇIKARIYOR!
İngiltere'de kimyasal silahlarayatımm!
Londra'dan Genç Köytü, BBC Rad-
yo 4'ün en etkili haber programı "To-
day"de Ingiliz Işçi Partisi'nden bir rnil-
letvekili ile söyleşi yapıldığını anlatıyor
"Söyleşinin konusu, Amerikalılann
Irak'ta kimyasal silahlar kullanmaya
hazırianmakta olduğu idi. Millerve-
kili, bunun yanlış olacağını söyledi.
Program sunuculanndan Sarah
Montague de bunun 'insancıl' boyut-
larda kullanılmasının neden makul ol-
mayacağını sorgulamaya çalıştı. Kul-
lanılacak gazın, Moskova'daki tiyatro-
da kullanılan cinsten olacağı söylendi.
Ertesi gün aynı programda konuyaye-
niden dönüldü. Israrla bunun aslında
ehveni şer olduğunu kabul ettirmeye
çalışıldı. Ardından Londra'nın akşam
gazetesi Evening Standard, tüm bi-
rinci sayfasında, Irak'ın kimyasal si-
lahlar uzmanı Huda Salih Mahdi
Amash ısimli hanımın Irak televiz-
yonunda Saddam Hüseyin'in ya-
nında görüldüğü ve bununla da Irak'ın
kimyasal silahlar kullanmaya hazırian-
dığını ima etti... Bir şeyler pişirmeye,
İngiltere'de halkı kimyasal silahlar kul-
lanma fıkrine alıştırmaya çalışıyorlar."
Mardin'deki ABD komutanının soyadı Osman olduğu için Kanal 7 tele-
vizyonunun muhabın, Türk veya Müslüman kökeninı araştınyor. Ayşe
Meral de, "Acar muhabir komutanın 5 kuşak öncekı dedelerinin Türk veya Müslüman
olabileceği yorumunu yapryor. lllaAmerikalıdan akraba aramak, bir adım ötedeki Irak-
lı akrabalan görmemek ne menem bir kafadır anlamak mümkün değil" diyor.
Anti-Emperyalizm,
6
Yeni
Yamyamcılık'a Karşı
BEDRİBAYKAM
Türkiye'nin Irak Savaşı ko-
nusunda aldığı tavra, günlük
ilişkiter ve aceleci kararlardan
sıynlarak, genel bir bakış açısı
getirmek gerekiyor. Yıllar son-
ra, insanlar, "Irak'ta mazlum bir
halk, ABD'nin vahşi, ahlaksız
saldınsı ile karşı karşıya kaldı-
ğında, diğer devletler buna
nasıl tepki gösterdiler" soru-
suna yanıt arayacaklar. Ne ya-
zık ki hükümetimizin bu konu-
daki tavn, tarihimizin en güzel
sayfalanndan birini oluşturma-
yacak!
Ortada yaşanan tablo şu-
dur: Irak bizim komşumuzdur.
Her iki ülkenin de bulundukla-
n yerden "taşınmalan" müm-
kün değildir. ABD ise dünyanın
her yerinde yaşattığı çıkar sa-
vaşlannın en bayağısını, şimdi
Ortadoğu'nun petrol yataklan-
nataşımış bir "fecai'üzcü"dür.
Zengin, küstah ve serseri bir
tecavüzcü... İnsan haklannı,
uluslararası hukuku, kendi hal-
kının ve dünya halklannın tep-
kisini hiçe sayan bir saldır-
gan...
Insanlanmız, haksızlığa tep-
ki verir. Komşulanna zora düş-
tüklerinde yardımı bir namus
borcu bilir. Yaşanan dram or-
tadadır Silah ve petrol tüccar-
lannın çıkariannı düşünen
ABD, gözünü kırpmadan dün-
yanın sözde en akıllı, özde en
alçak bombalannı komşumu-
zun masum insanlannın üstü-
ne yağdırmaktadır. Medya ara-
cılığıyla gözümüzün önüne ge-
len ağlayan bebek fotoğrafla-
n, ne yazık ki, aysbergin görü-
nen yüzüdür. ABD "koalisyon
gücü" adı altında toplayabildi-
ği kendi suç ortaklanyla bera-
ber bu insanlık dışı işgal olayı-
na girişirken, Irak topraklannı
bir ahtapot gibi sarmaya çalış-
maktadır. Iraklılar ise dünyanın
en ileri savaş teknolojisine kar-
şı kahramancadirenmektedir-
ler. Türk insanlannın ezici ço-
ğunluğu, bu müçadelede I-
rakın saldırganı bir mucizeyle
bertaraf etmesi için her an d-
ua etmektedir.
Atatürk, benzeri bir ortam-
da, o dönemin "koalisyon gü-
cü *nün haksız saldınsına kar-
şı ükemizi başanyla korumuş,
Kurtuluş Savaşı'nı, büyük lojis-
tik ımkânsızlıklara rağmen ka-
zanmayı, saldırganı pes ettir-
meyi başarmıştır. Bugün Irak
hakının karşı karşıya kaldığı
saJdın da o günlere benzemek-
tecir.
Burada konumuz tabii ki
Atatürk'ü, Saddam'la muka-
yese etmek değildir. Atatürk,
demokrasinin, Cumhuriyetin
ve bir kültür devrimi eşliğinde
geen özgürtüklerin simgesidir.
Ana iki savaş, özünde "em-
peyalist güçlerin melunca gi-
rigikleri us ve hak dışı bir sal-
drrya karşı" yurdunu savunan
orurlu insanlann savaşıdır.
Mjstafa Kemal, dünyada ant-
emperyalist savaşlann ilkini
vererek, 2O.yüzyılda mazlum
milletlere ömek oluştuımuştur.
Şimdi, hükümetimize soru-
yorum: Atatürk bugün sizin,
komşunuzun evini basan sal-
dırganlarta giriştiğiniz işbiriikçi
desteği görse, ne hissederdi?
Burada bize düşen, tarafsız ol-
mak bile değil, her koşulda,
her platformda haklı ve maz-
lumdan yana olmaktır. Maddi
çıkarlar yüzünden, Türkiye'nin
onuruyla oynamayı, kimse
gündemine bile alamamalıdır.
Aynca, dünya vicdanının bas-
kısı ve BM bu ahlaksız savaşı
durdurursa, hatta Bush suç-
lan yüzünden ABD Başkanlığı-
nı kaybederse, o günden son-
ra komşumuzun gözlerinin içi-
ne nasıl bakacaksınız?
ABD, artık kapitalizm ve em-
peryalizm dönemlerini kapa-
tıp, "Yeni Yamyamctltk" (Neo-
Cannibalism) dönemini başlat-
mıştıt Onlar doymak bilme-
den, karşılanna çıkan her can-
lıyı, her petrolü, her alanı ye-
mek, yırtmak, silmek, süpür-
mek isterier. Yamyam, yaşa-
mak için yer, Yeni Yamyam, ye-
mek için yaşar.
ABD, artık şunu kanrtlamış-
tır: Dünyanın sözde en ileri bi-
lim, teknoloji, iletişim ve ticaret
ağına sahip olan üike, aynı za-
manda en ilkel ülkesidir. Bu acı
gerçek, insanlık tarihinde bir
virajdır. Dünya, kendisine dü-
şen mertlikte ABD ile şimdi bir
hesaplaşmaya gitmezse, ya-
rın yeni Hrtler'imiz çok daha
saldırgan ve küstah olarak ye-
ni fetihlere geçecektir. Bu yüz-
den Irak Savaşı, yalnız Irak hal-
kının değil, özgür, demokratik
hukuk anlayışı ve banşın ev-
rensel savaşıdır.
ABD'nin, Amerikan savaş
esirleri hakkında Cenevre an-
laşmasına uyulması için yaptı-
ğı medyatik ve diplomatik bas-
kı isetam birkomedidir. Hukuk
dışı bir saldın amacıyla Irak'ta
bulunan ABD, tam şizofrenik
çelişkiler yaşamaktadır.
Dünyanın sözde ileri ülkele-
rinin, leş kargalan gibi "Savaş
sonrası lrak"\ yağmalamak için
kendi aralannda ihalelere ve
paylaşım kavgalarına şimdi-
den girişmeleri, bir utanç vesi-
kasıdır.
Ne kadar acıdır ki, Türk ba-
sınını kuşatmış olan işbiriikçi-
ler ordusu, bu utanç verici sa-
vaşta ABD'ye hâlâ daha çok
ve daha gözle görülür bir des-
tek vermemiz için, akla karayı
seçmektedirier. Olay basit bir
tetikçilikten de öte çirkin bir
tablo oluşturmaktadır.
Şu dramatik günlerinde Irak
halkının yanında olmak, "68
romantizmi" veya "duygusal-
lık" değil, insan olmanın baş
gereğidir. Uluslar, bu zoranlar-
da izledikleri siyasetlerle hatır-
lanıriar. Maddi zarariar her şe-
kilde geri gelir. Ancak, kaybe-
dilen onurun yeniden kazanıl-
ması son derece zordur.
ÇÎZGtLİK KÂMlL MASARACI
BULUT BEBEK MRAY çifrçi bulutbebekc hotmail.com
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN
r
N/$ANBİR* YA DA 'NfGAN BAUGf
1S64'TK MUCÜN, FKANSA'C* kXKB İHİS4N
iciit'şAicACAtı yApujumm BAŞIAN&IO Y/L
oesJfr/ıtkeN vu»iM£Gc*e, BSKÎ YHJAŞI
SAVtLAtl NİSHNIN İ'İ, YSKİÂjf YENİ Ytl&AŞI
OCAK f'£ &MKrYOKDU. ANCAK, A/«S4VW Bİ-
RİNOe m£*ÇI tamAUAtAfHHA AUÇUIŞ
MUC Ve Y£Nİ rAKTtiUi/ B£ĞENUtVEHL£K O
eüu çeşfnJ &USAIAR VE OYUHLAR »V>-
1 Nisan
8ü ÇAJCACAOA
'PotseoN O'AVB/L'(Uİ£AH
DEMncTEDiRLER. 8ü
BİÜNKKEMOCİS BİKLİtTE, O YIUABOA
YAPtLAU 8İH ŞAKAYlA İUSİU OLDUĞU
DENÛR BASBAMNBtSMARCK
arro VON
BISMAKOC ooCov. veeeceĞi uOMftA, iO.rüz.
tt. BAftAnmo^^yusrueyM YÖHEriuiNOt 40fc
tON PEVLETTEH OLUÇAN BİR KOMPEO£J*4S-
YûN OLAN AIMANYA'VI Ö2SUR VBA*7tUM*m
EN ÖNEMÜ 6ÛCÛ UAÜNE G£TİK£C£*n1ti.
AYlSniftYA VSFftAHS» İt£ YAPHACAK £4trt$-
MONARŞİYEOÖNECEMTİR. 81SMAKK, PftUSYA
BAŞBAKANUĞİNMYKEN BUMA& &AŞA8A/MK
AİMAN iMPAMroGLU&ü'NUHBA$6A/cAHU&NA
VÛKS£l£CSKTİR. AHCAK.TUTUOJ VE SB£T
POÜrİKASI ÇOK DÜ$MAHKA2ANt>t-
t&CAK, OAHA SON& M. V/ILtfeUH
2AMANIMM AZLE&İLECEKTİR..
00782 Noter Tasdik No'lu 1-50 sayfa arasındaki
faturamı kaybettim. Hükümsüzdür.
KEREMHALÎM
INGILIZCENIZ
İNGİLİZCENİZ
sorun yaratıyor ise...
veya...
gelecehte, sevdlklerlnlzln
bu sorunları yaşamalarını Istemlyorsani2...
The English Centre Dil Okulu
size akılcı çözûmler öneriyor
genel ingilizce programları
çocuklara özel programlar
şirketler ve kuruluşlar
için özel programlar
iş ingilizcesi programları
konuşma sınrfları
bire-bir eğitim
TOEFL - IELTS - KPD5
hazırlıK programları
Dataytı BHgl lç*n
İSTANBUL
Rumali Cad. No:92 80220 Osmanboy
Tel:(0212) 225 91 72 - 247 09 83
mal: angHBhcantraOsuparonline.com
Intarnat: http://www.ongJishcantre.com
http:ZftNww.engM8hcantre.net
ENGLİSH CENTRE
Cumhuriyet
• i. ı t a p 1 a r ı ;
Şansm Tüzün
HAVANALIİSA
YENİ
CIKTI
Bazen gidilemeyen bir şehir, daha derin izler bırakır
ınsanda; yaşanamayan bir aşk gibi tıpkı.
Bir şehir aşığıyım ben...
Bir gönül gezgini olarak nereye gidirsem gıdeyim, her
zaman en büyük ve tek aşkım olarak kalacak şehrim
içinse tek bir sözüm var:
Dairaa haremindeyim tstanbul...
r
gT CumhUrİyet Çai Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
1 ^ kitap kulübü (34334) Cağaloflu-tstanbul Tel:(0212) 514 01 96
Nüfus cüzdanımı yitirdim. Hükümsüzdür.
SEÇKfrJ TOKTAR
KALEM
METtN ERKSAN
Karl8bad1918
Atatürk,1. Dünya Savaşı sırasında; ağır bir böbrek
hastalığı nedeniyle tehlikeli bir biçimde bozulan
sağlığına kavuşmak için 1 Haziran/28 Temmuz 1918
arası önce Vıyana'da sonra Karlsbad'da tedavi ol-
muştur. Karisbad bir hastane ve termaloji şehridir.
Bugün Çek Cumhuriyeti sınırian içinde bulunan ve
adı Karlovy Vary olan Karisbad, o sıralar Avustu-
rya/Macaristan Imparatorluğu sınırian içindedir.
Atatürk "Karisbad Hatıralan"nı 30 Haziran/28 Tem-
muz arası bu şehirde yazmıştır.
Atatürk'ün kendi el yazısıyia Osmanlıca ve Fransız-
cayazdığı "Karisbad Hatıralan" 6 defter oluşumun-
da 156 sayfadır. "Karlsbad Hatıralan" günlük anılar
ve düşüncelerden oluşur. Atatürk "Karlsbad
Hatıralan"n\ şu düşünceler ve saptamalar ile bitirir.
"Karlsbad'da geçen günlerimin hatıratını tümüyle
ve olduğu gibi bu deftehere yazamadım. Bunun iki
neden/ var. Birincisi; gereği kadar yazı yazmak için
yetertizamanım olmadı. Ikincisi; herdüşündûğümü,
heryaptığımı, yani bütün gizli düşüncelerimi (esran
fıkhyemi) ve hayatımı bu defterlere nasıl emanet
edebilirdim. Hatta bu yazdıklanmı bile bir gün, ihti-
mal pek yakın bir günde mahvetmeyecek miyim...
Şimdiye kadar hep böyle olduğu içindir ki yazılmış
(mazbût) toplu bir hatıratım (hatırayı-mecmuam)
yoktur".
Atatürk'ün "Karisbad Hatıralan" nı yazdığı defter-
leri tarihbilimci Prof. Dr. Afet Inan 1930 yılında
Atatürk'le birlikte yaptıkları tarihbilim çalışmaları
sırasında, Atatürk'ün Çankaya'daki eski Cumhur-
başkanlığı Konutu'nun kütüphanesinde bulur, okur
ve defterleri Atatürk'e gösterir. Atatürk duygulanır.
Ancak gelecekte yayımlanmak üzere, hatıralar
üstünde düzeltmeler yaparak, saklaması için A.
Inan'a geri verir. Türk ve Atatürk tarihinin bu çok
önemli ve çok değerli belgesi Atatürk'ün isteğiyle
yok olmaktan kurtulur.
Atatürk'ün 7 Temmuz 1918 günü "Karlsbad
Ha&ra/an"nayazdıklarının küçük bir aynntısını; hem
Atatürk'ün düşünce yapısını anlamak için, hem "Iç
ve Dış Siyasal ve Askeri Olaylann Çok Duyariı
Olduğu Bugünlerde" olaylan doğru değeriendirmek
için bir kez daha bilmekte yarar vardır.
Atatürk Karlsbad'da daha önceden tanıştığı ünlü
gazeteci Hüseyin Cahit (Yalçın) (1874-1957) Bey'e
rastlar. Birden bir anısını hatıriar ve defterine yazar.
24 Temmuz 1908'de Hürriyetin ilanından sonra bir
Yunan gazetesindeTürk Ordusu'nu çok ağır biçimde
aşağılayan bir yazı yayımlanmıştır. Devlet, hükümet
ve o zamanki Türk basını bu ağır aşağılamaya hiçbir
tepki göstermemıştir. Yalnız H. Cahit Bey bu ağır
aşağılamaya, bir yazısıyla karşılık vermiştir. Bu ne-
denden ötürü 3. Ordu'ya bağlı Türk subaytan Selanik
Orduevi'nde H. Cahit Bey'e bir "Attın Kalem" ar-
mağan etmek için bir tören düzenler.
Butöreni düzenleyenlerin başında Atatürk'ün Har-
biye'den sınrf arkadaşı olan, emekli yüzbaşı Tahsin
B«y vardır. Tahsin Bey Selanik'te "Silah" adında bir
gazete yayımlamaktadır. Tahsin Bey'in ünlü takma
adı "Silahçı Tahsin"dir. 0 sırada kıdemli yüzbaşı
olan Atatürk Yunanlı yazarın yazısını okumamıştır.
Görkemli törende Silahçı Tahsin Bey, Yunanlı yazar
hakkında; küfürlü, aşağılayıcı ve çok coşkulu bir
konuşma yapar. Atatürk Silahçı Tahsin Bey'in
konuşmasını beğenmez. Atatürk; törende bulunan 3.
Ordu Komutanı'ndan izin alarak bir konuşma yapar.
Konuşmanın bir bölümü şöyledir:
"Tahsin Bey, eğer bir Yunan gazetesinde Türk
Ordusu'nu aşağılayan biryazı yayımlanmışsa, bu
ağır aşağılamayı Hüseyin Cahit Bey'in bu yazıya
karşılık bir yazı yazması kapatamaz. Sorunu cid-
di olarak çözümlemek gereklidir. Devletimizin bu
konuda resmi bir karşılık vermesi zorunludur. Bu
girişimin dışında Türk Ordusu'nun üzüntüsünü ve
tepkisini göstermek için, Hüseyin Cahit Bey'in
yazısının hiçbir önemi yoktur.
Olağanüstülük şöyle olur. Örneğin; sizin gibi
kahraman bir ordu üyesi kalkıp Atina'ya gider. Bu
gidişi hem kişisel olarak yaparsınız, hem Türk Or-
dusu'nun aşağılanmayı kabul etmeyen bir üyesi
olarak yaparsınız. Atina'da Türk Ordusu'nu
aşağılayan yazıyı yazan yazan ve bu yazıyi yayım-
layan gazetenin sorumlu yazı işleri müdürünü
bulursunuz. Bu kişileri "Düelloya" davet eder-
siniz. Yazar ve sorumlu yazı işleri müdürü düel-
lo davetinizi kabul etmezlerse, onlan orada Ati-
na'da öldürürsünüz. Sonra gider polise teslim
olursunuz. Böylece hem Türk Ordusu'nun şeref
ve onurunu kurtarırsınız, hem bu yolda her çeşit
sonuca katianırsınız."
Köşe yazıma ayrılan yer bitti. Üzülüyorum. Oysa
yazacağım o kadar çok düşünce var ki. Gazetemin
kurallan, köşe yazılannın aynlan yer sınırian içinde
kalmasını istiyor.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN
SAĞA:
1/ Afrika kö-
kenli bir dans
11 Ispanyollann
sevinçünlemi...
Aydın ilinde,
"ulusal park'*
kapsanuna alın-
mış yanmada-
nın adı. 3/ Kü-
çük çocuklan
uyutmak için
söylenen tür-
kü... Ağzımızdaki diş-
lerinbirbölümüneveri- 1
len ad. 4/ iyi güzel... 2
Fazla bön, avanak. 5/ 3
Manisa'niB SaliMi ilçe- 4
sinde, Lidya devletinin 5
başkenti olan ünlü antik _
kent... Eski dilde tüy, 7
kıl.d/Tann... Kınkke- „
mikleri bir arada tut-
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7 8
mak amacıyla kullanı- '
lan tahta gibi düz nesne. 7/ Asya'da yüksek bir bölge...
Düz ve geniş arazı. 8/ Maksim Gorki'nin bir roıuanı...
Bir durumdan ötekine aşamalı geçişi sağlayan değişim.
9/ Bir sövgü sözü.
YUKARTOAN AŞAĞIY\:
1/ Sigortacının, belirli bir zaman içinde tehlike yarat-
mamış olan bir sigortalının ödediği primde yaptığı in-
dirim... Atın yavrusu. 2/Eskiden kökboya bitkisinden,
bugün ise bireşim yoluyla elde edilen kırmızı boyar-
madde. 3/ Bir şeyin yapıhnasını yasaklama... Fas'ın
başkenti. 4/Yara izi. 5/ Italya'da bir kent... Deriden sı-
zan tuzlu sıvı. 6/Lityum elementinin simgesi... Yürür-
ken dayanmak için kullanılan kalın sopa... Bir bağlaç.
7/Biriyle eğlenme ve onu küçümseme... Gövde heyke-
li. 8V Tohumlardan ezilerek yağ elde edilen yer. 9/ Eli
açık, cömert, yiğit... Ünsüzle bıten bir sözcüğün ünlüy-
^e başlayan sözcüğe bağlanarak okunnösı.