07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2003 CUMARTESİ 8 IRAK'A SALDIRI GUNCEL CllVEYT ARCAYÜREK M Baştarafı 1. Sayfada Her şey tersine işliyor. Abdullah Gül'le başla- yan, RTE ile süren üç-dört aylık AKP iktidan yıl- lardır bıçak sırtında yürüyen, ince zanaat isteyen uluslararası ilişkileri altüst etmeyi başardı. Devlet yönetiminde yetersiz oldukları kanıtlan- dı. Hava sahalarını açmaya karar veren hükümet; tezkere TBMM'de oylanmadan önce "siyasal ve askersel açılardan mutabakata vartldığını" ifade etti. Ekonomik mutabakat ABD tarafından zaten ra- fa kaldırıldı. Hava sahalarını açarken askersel ve siyasal açı- dan kazancımız neydi? Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek kazanımları madde madde sıralayarak açıkladı: Türk askerlerinin Kuzey Irak'a geçişi ilke olarak kabul ediliyor. Siyasal "hassasiyetlerimiz"; Irak'ın toprak bütünlüğü, Irak'ın zenginliklerinin Irak hal- kınca kullanılması, Türkmenlerin Irak'ın "asli un- suru" olduğu, Kuzey Irak'ta terörün (PKK'nin)pa- lazlanmasına izin verilmemesi, Türkiye'nin eko- nomik programına devam etmesine destek veril- mesi, koalisyon ülkesi olarak Türkiye'nin sağla- nan "avantajlardan" yararlanması kabul ediliyor. Daha iyisi can sağlığı diyen diyene, yazan ya- zana, TV'lerde bülbüller gibi konuşan konuşa- na... Velakin kazın ayağının böyleolmadığı24sa- at geçmeden anlaşıldı. TBMM hava sahalanmızı ABD'ye (hükümet izin verirse hatta Ingiltere'ye) açan tezkereyi kabul et- tikten hemen sonra uygulamanın nasıl olacağını saptayacak olan müzakereler -ilk haberiere gö- re- pek çok nedenle tıkandı. • • • ABD, tezkeredeki Türk askerinin Kuzey Irak'a geçmesi ile ilgili hükmü istediğimiz biçimde uy- gulamamıza onay vermiyor. Vermiyor; zira, tezkerenin kabulünden sonra Beyaz Saray sözcüsü iki cümleden ibaret açıkla- masında: Masada ekonomik paket olmadığmı söyledi. Türk askerinin K.lrak'a girmesiyle ilgili soruyu yanıtsız bıraktı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher iseTürkiye'nin "tekbaşına K.lrak'a askergönder- mesine karşı" olduklannı yineledi. Tezkere gece- si başlayan yeni pazarlıklara eski bir ABD savıy- la ışık tuttu; "Türkiye'ye, ABD önderfiğindeki ko- alisyonun (tabiiABD komutanlığının) denetimidı- şında olacak her türlü askeri eyleme karşı oldu- ğumuzu bildirdik" dedi. Askerin K.lrak'a girmesiyle Türkmenlerin asli öğe kabul edildiği yolundaki söylemlerin, açıkla- maların tek taraflı savdan ibaret olduğu böylece anlaşıldı. önceki gece izlenen gelişmeler, Başbakan'la Dışişleri Bakanımızın askersel ve siyasal konular- da ABD ile anlaştığımızı içeren söylemleri (eğer dün-bugün anlaşmazlıklar giderilip düzeltilmez- se) havvva! • • • Hava sahaları ver gitsin diye yorumlanacak bir olgu değil. Çünkü, önü var arkası var: Hava sahalarının açılmasının Avrupa'dan kal- kan ABD ve Ingiliz bombardıman uçaklarının tran- sit geçişine izin vermek anlamına geldiği ne tez- kerede ne de resmi açıklamalarda yer alıyor. Oysa; ABD, bombardıman uçaklarının yanı sı- ra, K.lrak'a lojistik amaçla her türden malzeme, cephane, füze nakledebilecek ve daha da önem- lisi; ABD, Türkiye üzerinden K.lrak'a (tabii Ame- rika'nın himayesine girmeye dünden hazır Bar- zani'nin peşmergeleriyle birtikte görev üstlenecek yeterince sayıda) "asker indirecek". Türkiye'de asker konuşlandırmasına gerek yok. ABD, Türk askerinin ve Türkiye'nin etkenliğini K.l- rak'ta neden istesin? Türkiye ile stratejik işbirii- ğini sollamaya hazırlanmadığını artık kim garan- ti edebilir? ABD, pek fazla güvendiğimiz jeopolitik koşul- larımıza gereksinmeden K.lrak'ta (belki de Irak'ın başka yörelerinde), izin oynaşmalarını gerektir- meyen büyük çapta havaalanları, tesisler kurabi- lecek konuma geliyor. Amerika, çok naz âşık usandırdı demeye mi başladı, ne? Martino yarai Ankara'da • ROMA (AA) - İtalyan Savunma Bakanı Antonio Martino, 2 günlük resmi ziyaret ıçin yann Türkiye'ye gelecek. Italya ve Türkiye arasında karşılıklı olarak önceden programlanan Martıno'nun ziyareti, 23-24 Mart'ta gerçeldeşecek. Diplomatik kaynaklardan ahnan bilgiye göre, Martino'nun Türkiye'de, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile TBMM Dışişleri ve Sa\-unma komisyonlan başkanlan ile görüşmelerde bulunması beldeniyor. TSEödülteri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Standartlan Enstitüsü'nün (TSE) 'Basın Ödülleri' Ankara Hilton Oteli'nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TSE, gazetemizin Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ı da ödüle değer gördü. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un da katıldığı törende, atv, CNN Türk, CNBC-e, ETy Flash TV, Habertürk, Işık TV; Kanal D, Kanal A, Kanal 7, NTV, Star TY STY TGRT. TV 8, TRT, AA, Akşam, Dünya, Finansal Forum, Hürriyet, Milliyet, Milli Gazete, Sabah, Star gazetesi, Türkiye ve Zaman ödüle değer görüldü. Cezaevinde hamile kaldı • tstanbul Haber Ser\isi - Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde siyasi suçtan 2 yıldır tutukJu bulunan Kadriye Öğüt'ün 8 aylık hamile olduğunun anlaşılması üzerine Adalet Bakanlığı'nca soruşturma başlatıldı. Bakanlıktan 2 müfettişin cezaevinde başlattığı incelemeler çerçevesinde ifadesine başvurulan Öğüt'ün, Bostancı'da Ebru ve Işık Balkan adlı iki kız kardeşin öldürülmesiyle ilgili davaıun sanıklanndan olan Seylan Çördük'ten hamile kaldığını söylediği öğrenildi Bmadajj 1 da soba faciası: 4 ölü • ELMADAĞ (AA) - Ankara'nm Ehnadağ ilçesi Tatlıca Mahallesi'ndeki 2 katlı bir evin üst katında oturan Yıldınm ailesi, 17 Mart'ta sobayı yakıp salonda uyudu. Ancak, soba borusunun çıkması sonucu, felçli olduğu bildirilen baba Halil Yıldınm (41), anne Kezban Yıldınm (40) ile iki çocuklan uykuda olduklan sırada zehirlendiler. ABD, Türkiye'den Iraklı diplomatlann smır dışı edilmesini istedi Casusluk suçlamasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD, Türkiye'den Irak'ın Ankara Büyükelçili- ği'nde görevlı diplomat ve ça- lışanlan smır dışı etmesini iste- di. Washington'ın, ABD'ye yö- nelik istihbarat çalışması yap- tıklannı iddia ettiğı büyükelçi- lik çalışanlan hakkında, Türk Dışişleri'nin ise da- ha fazla kanıt istediği kay- dedildi. Başbakan Abdul- lah Gül, Brüksel'de gaze- tecilerin konuya ılışkin sorulan üzerine ABD'nin bir rapor ile bu istemini ilettiğini doğrularken "İl- gili makamlarımız ge- rekli incelemeleri yapı- yor" dedı. Diplomatik kaynaklar- dan edinılen bilgilere gö- re ABD. bırçok müttefikı- nin yanı sıra Türkiye nez- dinde de Irak Büyükelçi- liği ile ilgili olarak giri- şimde bulundu. Irakın Ankara Büyükelçiliği'nde çalı- şan görevli ve diplomatlar için ABD aleyhine casusluk yaptık- lan suçlamasını yönelten ABD yetkilileri, bu kişilerin geri gönderilmesıni istedi. Türk Dı- şişleri ve diğer ilgili kurumlar talebi incelemeye ahrken iddi- alann tümünü yeterli bulmadı ve ABD'li yetkililerden ek ka- nıt istedi. Ankara üzerinde baskı Diplomatik kaynaklar, ülke- ler arasında bu gibi konularda Fmnsa'dan askeriyardm îeklifı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fransa, Türkiye'nin NATO çerçevesinde kimyasal ve biyolojik silahlara karşı korunma konusundaki talepleri üzerine yardım teklifinde bulundu. Yardım çerçevesinde Türkiye'ye "mobil analiz laboratuvarlan" gönderilebileceği bildirildi. Yardım tekJifi, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Bernard Garcia tarafindan dün Dışişleri Bakanhğı Müsteşar Yarduncısı Nabi Şensoy'a iletildi. Büyükelçi Garcia, 1 saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin NATO'dan kimyasal ve biyolojik silahlara karşı korunmaya ilişkin taleplerine yönelik yardım edeceklerini söyledi. Garcia, "Hükümetimden aJdığım yetkiyle bu konuda Türkiye'ye yardım talebinde bulundum. Fransa'nın sahip olduğu kapasiteleri devreye sokarak Türkiye'nin taleplerine yanıt vereceğiz* dedi. bilgi alışverişinin olduğunu an- cak bunun gizli kaldığuıı belir- tirken ABD'nin talebinin bası- na yansımasından duyduklan rahatsızlığı dile getirdiler. AB- D'nin talebinin zamanlaması ve hemen tüm çalışanlar için bu talepte bulunması dikkat çe- kici bulundu. Türkiye ile hava sahasmın kullanımı ve Kuzey Irak konusunda anlaşmazlıkların olduğu bir dönemde gerçekleşen talebin, Ankara üzerinde baskı kurmayı amaçladığı düşünülüyor. ABD'nin bu son girişimiyle, Irak reji- minin uluslararası meşru- iyetini zayıflatmayı da amaçladığı yorumlan ya- pılıyor. Kaynaklar, AB- D'nin talebinin Türki- ye'nin egemenlik haklan- nı ilgilendirdiğine işaret ederken bunun kabul edil- mesinin güç olduğunu kaydediyorlar. Canlı kalkanlar: Dönmeyeceğiz EBRU ERDOĞAN EVRİM KAYA ABD'nin saldınsına karşı Irak halkıyla daya- nışma için 15 Şubat'ta Bağdat'a giden canlı kal- kanlar, savaş bıtene dek Irak'tan dönmeyecekle- rini söyledi ler. Güney Bağdat Enerji Üretim Te- sisleri ve Daura'da Petrol Rafinerisi'nde kalan Türk canlı kalkanlar, I- rak halkının savaşa alış- tığını, bu nedenle gün- düz normal şekilde yaşa- mını sürdürdüğünü be- lirttiler. "Iraklılar kara hare- kâtını bekliyor. Hazır- lıklarını ona göre yap- tılar. Çünkü, kara ha- rckâtında başarılı ola- caklannı düşünüyor- lar" dıyen canlı kalkan- lar, yaşadıklannı özetle şöyle anlattılar: -EthemTepeli:Bura- daki durum, televizyon- lardakı görüntülerden çok farkJı. Bombanın atılması halkm gündüz yaşamında pek bir şeyi değiştirmedi. Fakat geceleri tüm halk evine çekiliyor. Ilk bombanın atılmasının ardından esnaf kepenk indirdi. tlk bombanın ne- reye atıldığını görebil- mek için çatıya çıktık. 0 saatte bir yere uJaşmak mümkün olmadığı için çok istediğimiz halde bombanın atıldığı bölge- ye, yardıma gidemedik. Kuzey Irak'tan göçlerin başladığını duyduk ama Bağdat'ta durum farklı. "Burası bizim memle- ketimiz ve son dakika- ya kadar burada kala- cağız" diyorlar. Dün ko- nuştuğum bir Iraklıya sa- vaşla ilgili düşüncelerini sorduğumda bana, "ABD aynı müdahaleyi size yapsa siz ülkenizi bırakıp kaçar mısınız" sorusuyla cevap verdi. Halk, ülkeden Sad- dam'ın kovulmasımn iş- gal anlamına geleceğini biliyor. Çünkü Irak'ın kaynaklannın yağma edılmek ıstendığinin bi- lincinde. Kararı halk verir Saddam'ın Irak'tan gidip gitmemesine ancak Irak halkının karar vere- bileceğini belirtiyorlar. Iraklılar bunun bir sava§ olmadığını, bu savaşın bir suikast olduğunu dü- şünüyor. Sebep olarak da "Bizbu savaşın içinde yokuz. Yönetimden ço- cuklara kadar hiçbiri- miz istemiyoruz bu sa- vaşı" diyorlar. Türki- ye'de 1 Mart'ta tezkere- ABD tarafından kiralanan topraklar bir daha tarım amaçlı olarak kuUanılamayacak. Ortaş, arazilerini ABD'ye kiralayan köylüleri uyardı: Toprak zehirlenecek BARIŞ DOSTER Çukurova Oniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, savaşın yalnızca insanlan değil, bu bölgenin sürdürülebilirliğinin parçası olan "bitki, hayvan ve organizma varlığını da yok ede- ceğini" vurguladı. Mardin'in yoksul köylülerinin, dolarla kira- ya verdikleri kıraç tar- lalarının başına nelerin geleceğini hiç hesapla- yamadıklanna dikkat çeken Prof. Ortaş, "Köylülerden kirala- nan araziler, buldozer- da bitki dabi bitemeyeceğini bilmiyor" dedi. Milletvekillerine yazdığı açık mektupla, savaşın topraklanmı- zın doğal yapısı üzerindeki sakın- calanna dikkat çeken Prof. Dr. Ortaş, ağır iş makineleri ile çiğ- nenen topraklann geçirgenliğinin kaybolduğunu ve o ortamda bir • Mardin'in yoksul köylülerinin kiraya verdikleri tarlalar, ABD askerlerinin yaratacağı kirlilik nedeniyle belki de bir daha asla kuUanılamayacak. lerle çiğnenerek sıkıştınlıyor, kimi alanlar üzerine beton dö- külerek yerleşkeye, kinıisi de düzeltilerek araç parkına dö- nüştürülüyor. Fakat zavallı köy- lü, bugiine kadar uğrunda şehit düştüğü o topraklann araçlar- dan akan benzin, yağ, mazot ile kirleneceğini ve yuiarca oralar- daha bitkınin gelişemeyeceğini ifade etti. "Binlerce tank. top arabası ve diğer savaş araçlan bölgede tat- bikat yapıyor, toprak çiğneni- yor, biolerce ton petrol yanarak atmosfere kanşıyor, bir o kada- n da toprağa kanşıyor. Eski SS- CB döneminde, Orta Avrupa ütkelerinde askeri alanlann bu- lunduğu bölge topraklarının el- den çıktığını ve bir daha tami- rinin zor olduğunu o ülkelerde- ki meslektaşlarımızdan ve bi- limsel makalelerden öğreniyo- nız" diyen Ortaş, petrol ve türev- lerinin kirlettiği alanlarda, başta yararlı mikroorganizmalar elimi- ne olduğu için uzun sü- relerbitki yetişmediğini anlattı. Ortaş, savaşlarda bombalann düştüğü yerlerde bitkilerin bü- yümediğini, bombanın yanıcı maddesindeki kimi yanıcı kimyasallann düştüğü yerde de toksik düzeyde bulaşma olduğu- nu söyledi. Ortaş, "tnsanuğın ortak malı ve hepimizin besin kaynağı olan toprağın çiğnen- mesi, petrol ile kirletilmesi ve bozulması hepimizin geleceğini Ugilendinnektedir" dedi. ye ilişkin çıkan ret kara- rı Irak halkını çok sevin- dirmişti. Fakat dün tez- kere yeniden geçtikten sonra Türklerin Irak'ı ar- kadan vurduğunu düşü- nüyorlar. Ben imkânlann el verdiği sürece burada kalmak istiyorum. Ço- cuklarla bile, hiç bekle- mediğim itişkiler yaka- ladım. - Eylül tşcan: Bomba- lanan bölgeler bizden uzakta ve bizim buralara ulaşmamız çok zor. Bi- zim bulunduğumuz böl- gede 10 civannda Türk canlı kalkan bulunuyor. Irak genelinde toplam 50 canlı kalkan olduğu dü- şünülüyor, ama tam sa- yıyı bilmiyoruz çünkü herkes farklı yerlerde. Canlı kalkan hareketinin bundan sonra çıkabile- cek savaşlan önleyeceği- ni ümit ediyoruz. Irak halkı yıllardır savaşı ya- şayan bir halk, bu nede- ne savaş onlar için sıra- danlaşmış. Bu bize de yansıyor ve hem gündüz hem gece onlann ruh ha- lini taşıyoruz. Bomba sesleri bizi tedirgin edi- yor. Ancak, savaş bitene kadar dönmeyi düşün- müyoruz. Blze Inanıyorlar Cihan Keşkek: Bura- ya gelirken savaşı durdu- ramayacağımızı biliyor- duk. Bugüne dek savaş karşıtı çok sayıda etkin- lik düzenlediİc. 8 Mart'ı Iraklı kadınlarla birlikte kutladık. Halk bize ina- nıyor. Bize çok ilgi gös- teriyorlar. Öyle ki, insan- laruı evlerine gidip kala- biliyoruz. Bize özel bir güvenlik sağlanmıyor. Irak hal- kında korku gözlenmi- yor. " Gerekirse sokak sokak savaşacağız" di- yorlar. Halkın hemen he- men hepsinde silah var. Saldın bjışladığında sığı- naklara çekiliyorlar. Dükkânlann yüzde 90'nı kapalı. Taksi bulunamı- yor. Sokaklarda büyük bir sessizlik hâkim. 10 yıl- lık ambarganun acısı ha- len yaşanıyor. Sonuna kadar burada kalmaya kararlıyız. Ancak, ABD askerleri burayı işgal ederlerse tavrımızı o an belirleyeceğiz. - Selametrin Tellioğ- lu: Ben buraya banş el- çisi olarak geldim. Sığı- nağa inmiyorum. Irak halkı savaşı kazanacağı- na ınanıyor. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin de dün "uçak düşü- rene 100 milyon dinar, helikopter düşürene 50, esir getirene 25, ölü ABD veya İngiliz aske- ri getirene de 5 milyon dinar ödül vereceğini" açıkladı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ABD en yakın müttefikimiz. Bunu kendileri de ye- ri geldikçe gözümüzün içine sokuyor... ABD en büyük bilmecemiz. Irak'ta nasıl bir yapı öngördüğünü bizimle paylaşmadığı gibi rahatsız edici adımlar atıyor. Şimdi olasılıklara geçelim: 1 - Bush ve demeç arkadaşları Türkiye'ye hafta- lardır şu mesajı verıyorlar: EğerTBMM'den ıkinci tezkere geçmezse, bizTür- kiye'nin K. Irak'a tek başına girmesıne izin verme- yiz. Bunun Türkçesi şu: Ben bölgede zaten seni istemiyorum. Toprakları- na mecburolduğum için senin de Irak'a girmene izin veriyordum. Bu durumda hiç girmemelisin. Ben de oradaki gruplara verdiğim sözlerı daha rahat tuta- nm! Hava koridoruna ilişkin tezkerenin Meclis'ten geç- mesinin ve buna dayalı tartışmaların şıddetlenme- sinin ardından Türkiye belli bir eşiği aştı. Irak'ta bir miktar askerimiz var. ABD bunu kabul etmediğini söyleyip, geri çekilmeye zorlayabilır. 2- ABD, Türkiye'yi geri çekilmeye zorlamaz. I- rak'ın kuzeyini Türkiye için bataklık haline getirme- yi isteyebilir. Bunu yapmak için kullanabileceği çok güç var. Iraklı gruplardan biri bir gün aniden Türk as- kerine saldırmaya girişebilir. Türkiye doğal olarak bunu kabul edemez. Karşı saldınya girişir. ABD de "durunbakalım"der. Ikitarafıayırmayaçalışan, böl- gede banş isteyen bir güç olarak araya girer! Bura- daki gruplara da "önden buyurun, ne planladınızsa yapın" der. 3- ABD oyununu daha kötü oynar... Buradaki grupların eylemlerini yönlendirdikten sonra Türk as- kerinin bölgede kalmaması gerektiğini, burada ya- şayan insanlarazulümyaptığını iddia eder. BM'den bir karar çıkartır: "Türk askeri Irak'tan bir an önce çekilmelidir..." Böylece Türkiye uluslararası alanda güç duruma sokulabilir! Iran - Suriye faktörü 4- ABD'nin Iskenderun'dan Türkiye'ye soktuğu uzmanlar, Güneydoğu Anadolu bölgesinde de il- ginç görüşmeler yapıyorlar. Görüştükleri kesimler arasında belediye başkanlan da var. özellikle de HADEP kökenli başkanlan seçip nasıl bir yakın ge- lecek öngördüklerini soruyorlar. Soruların temelini şu oluşturuyor: Irak'ın kuzeyinde farklı bir oluşum meydana gel- diğinde siz ne yaparsınız? Bunun devamında ne düşünürsünüz? Bu senaryonun devamını herkesin değerlendir- mesine bırakalım. Ancak hesaplann içinde sadece Irak'ın kuzeyinin olmadığmı görmemek aptallık olur. 5- ABD başlangıçta Irak planlannı bölge bölge ya- pıyordu. Irak'ın kuzeyı, güneyi, ortası... Şimdi oyu- nunu daha büyük ve riskli oynuyor. Gıriştiği durum, Irak'ı bölgelere ayırmak yerine tümünü yönetmeye dayalı. Bu planı yapan bir ülke adımlarını her an de- ğiştirebılir. Kimsenin öngörmediği taraflara çekebı- lir. Ancak sonuçta Irak'ı bir bütün olarak ekseni et- rafında tutmak isteyebilir. 6- Iran ve Suriye'den hiç ses yok. Kapalı rejimler- de işin ortası yoktur. Ya tümüyle teslim olup yeni ya- pının bir parçası haline gelebilirler ya da hiç beklen- medik adımlar atabilirler. Türkiye'nin hesaplannı ke- sinlikle bu ülkelerin davranışlarını da dikkate alarak yapması gerekiyor. Suriye'yi yanımızaçekmenın be- lirtileri var! 7- Şu ana kadar sıraladığımız her şey bize yöne- lik senaryolar üzerine. Asıl dürbünü ters çevirebil- memız, bizim de öncelıkli olarak ülkesel ve bölge- sel düşünebilmemiz gerekiyor. Türkiye 9O'lı yıllar boyunca tarifi zor bir terör belasıyla uğraştı, üste- sinden geldi. Şimdi Türkiye'nin önüne kendı sınır- lan içinde değil, dışında bir sorun konuyor. Her an bizi zor durumda bırakabilecek bir oyun. Geçen yüzyılın başında yukandakilere benzer on- larca senaryonun üstesinden gelmıştik, şimdi de gelebiliriz... Işe yukarıdaki tümcenin son sözcüğünden baş- lamak gerekiyor. Gelebiliriz değil... Geliriz... [email protected] Çocuklan TV'den uzaktutun NEVŞEHİR (Cum- huriyet) - Nevşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Yusuf Çağlayan, televizyon- lardan yansıyacak savaş görüntülerinin, çocuk- lann psikolojik yapılan- nı zedeleyeceğini belırt- ti. Çağlayan, ABD'nin Irak'a yönelik başlattığı harekâtla birlikte yo- ğunlaşan savaş göriintü ve haberlerinin, çocuk- lann beyinlerinde kalıcı izler bırakabileceğini söyledi. Bu görüntülerin, ço- cuklarda saldırganhk, içe kapalılık, sinırlilik, uyku bozukluğu ve suç- luluk duygusu gibi olumsuzluklan arttıra- bileceğini \ r urgulayan Çağlayan, ailelerin, özellikle 3-10 yaş gru- bundakı çocuklara, bu durumu, anlayabilecek- leri bir dille anlatmalan gerektiğini belirtti. Çağlayan, "Şiddet görüntüleri, çocuklar- da, katıldığı etkinlik- lere ilginin azalması veya haz alamama, iş- tahsızlık, kilo kaybı ve- ya kilo alım. suçluluk duygusu, uykusuzluk veya uykuya düşkün- lük gibi olumsuzluklar yarartığı gözlemlen- mektedir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle