Katalog

MART 2003 CUMARTESİ CUMHURfYET SAYFA HABERLER Beyaz Enerjide sürpriz gelişme Targıtay mahkûmiyet kararlannı bozdu SÖZ ÇİZGİNİN .3 ' .! * «>: f**&**; Turhan Selçuk ANKARA (Cumhuri- Bürosu) - Yargıtay 5. C*-eza Daıresı, enerjı ıha- lelerındekı yolsuzluklan kapsayan Beyaz Enerjı da\asının temyız istem- leTiıu sonuçlandırdı. Da- ıre, eskı Enerjı ve Tabıı IC aynaklar Bakanhğı rvfüsteşar Yardımcısı IVIustafaMendikiogtu, es- ki Enerjı Işlen Genel Mü- diirü Ösman İlhan ve es- kı Enerjı Işlen Genel Mü- diir Yardımcısı Yavuz Giirsoy hakkındakı mah- kimıyet karannı bozdu. Targıtay 5. Ceza Daıre- si, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesrnın verdiğı hökmün temyız ıstemine ılişkin karannı dün açık- ladı Daıre, sanıklar eski Enerjı ve Tabii Kaynak- lar Bakanhğı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Men- dilcioğlu, eski Enerji Iş- leri Genel Müdür Yardım- cısı Yavuz Giirsoy ve es- ki Hıdroelektnk Santral- lar Daire Başkanı Hasan HüseyinÇoğalan ın. Gök- çeada Rüzgâr Enerji Sant- ralı (RES), Çanakkale tn- tepe RES, Mazıdagı RES, Hacı Ömerlı RES ve So- ma RES ihalelerınden Türk Ceza Yasasının "gö- revi kötüye kullanmak" suçunu düzenleyen (TCY)240.maddesınden verilen mahkûmiyet ka- rarlannı bozdu. Daıre, uz- man bılırkışi ıncelemesı yapılmadan, mevcut ka- nıtlarla hüküm kurulama- yacağına dikkat çekti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesı, 24 sanıklı "Beyaz Enerji" davasın- da 16 sanığı 7 ay 15 gün ile 11 yıl 2 ay 5 gün ara- sında değişen hapıs ce- zalanna mahkûm ermiş- tı. Davada, 5 sanık bera- at ederken 3 işadamı da ağır para cezalanna çarp- tınlmıştı. 1? Vfi TERÖR, İKİZ KULELERİ VURDIL ABD ve İngiltere'nin Irak'a saldınsı, yakılan Nevruz ateşleri ile tüm yurtta protesto edildi Banşınhabercisi olsunHaber Merkezi - Ne\Tuz Bayramı yurtta çeşitlı etkınliklerle kutlandı. Emnıyet Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Nevruz Bayramı nedenıyle 39 ılde düzenlenen göstenlerde Bingöl, Diyarbakır, Mardin ve Şırnak'ta toplam 66 kişinin güvenhk güçlennce gözaltına alındığı bildirildi. ANKARA Irak'a yönelik saldın, yakılan Nevruz ateşlen ile protesto edildi. Toros Sokak'tan Abdi Ipekçı Parkı'na yürüyen yaklaşık 3 bın kişi, banş ve kardeşhk çağnsı yaparken Irak halkının yalnız olmadığını vurguladı. ODTÜ'de öğrencilerin Eskışehır Yolu'nu trafiğe kapatmalanna isejandarma tarafından ızin verilmedi. Kutlama mesajları Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Nevruz dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Sezer, güzel günler. yaşam sevincı ve umut getırmesı dileğiyle yurttaşlann Nevruz'unu kutladı. TBMM Başkanı Bülent Arınç ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da yayımladıklan mesajda Nevruz'u kutladı Ankara'daki de\let kutlamalannda ilk Nevruz ateşını Kültiir Bakanı Erkan Mumcuyaktı. İZMİR ll Kültiir Müdüriüğü ile DEHAP. SDP \e EMEP 2 farklı noktada tören gerçekleştırdi. Buca'da düzenlenen ve yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı kutlamada, ABD"nin Irak operasyonu protesto edildi Bu arada Çanakkale'nin Biga ilçesinde Nevruz'u kutlamak isteyen 18 kişi, izinsiz kutladıklan gerekçesıyle gözaltına alındı. BATMAN SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar ve Italya, Fransa ve Almanya'dan yabancı heyetler katıldı. Kutlamada Bulutsuzhık Özlemi, Rojin ve Koına Asmin konser venrken Sıırt ve Bıngöl'de ıse kutlamalara ızın verilmedi. Valilik tarafından Kızlar Tepesı'nde düzenlenen kutlama törenınde 2 bın kişiye yemek venldı. STANBUL'DA ŞÖLEN Diyarbakır'da büyük kutlama Irak bombalanmaya devam ederken sınıra en yakın kentierde bik Nevruz coşkuyia kutlandı. Diyarba- lar'da Nevruz kutlamalan siyasi parti ve çeşitii shil toplum kuruluşlannm oluşturduğu tertip komitesin- ce Ergani karayolundaki hıar alanmda yapıldı. KutJamaya binlerce yurttaş katıldı. EMEP Genel Başka- nj Levent Tüzel ve HADEP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir'in de kanJdığı kutlamalarda Ferhat Tunç ile çeşitii gruplar konser verdi. Kutlamalara Avrupa Parlamentosu mületvekili Feleknaz l ca da kanlır- ken. izdihamdan dolayı fenahk geçiren Ramazan Oflaz adlı bir kişi yaşamını yitirdi. Kutlamalar sırasın- da,PKKba\TaldanfleADdıuTahÖcalan'mposterininaçüdığıgörûldü.(Fotoğraflar: VEDAT ARIK AA) Savaşa karşı direniş günü tstanbul Haber Servisi - Kış mevsiminın bahara dönüşünün sevincı Nevruz (yeni gün) Bayramı dün Istanbul'da da Kazlıçeşme Alanı'nda binlerce kişinin katıldığı şölenle kar altında kutlandı. Şöle"nde Ortadoğu halklannın Nevruz bayramını "savaşın gölgesinde" kutladıklanna dikkat çekılerek "Nevruz, işçi, mcnıur. emekçi ve tüm dürrya halklaruun savaşa karşı direniş günü olacakür" denıldı. Istanbul Valiliğı'nın düzenlediğı resmı kutlama kapsamında Sultanahmet Meydanı'nda ateş yakıldı. DEHAP, EMEP, SDP ve iHD'nın düzenlediğı, sıvıl toplum kuruluşlannuı Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu'nun destekledığı Kazlıçeşme'deki Nevnız Şöleni'nde Kürtçe ve Türkçe okunan düzenleme komitesinin bildirisinde Ortadoğu'nun emperyalist bir savaşa sahne olduğuna dikkat çekılerek "Hükümet şehirlerini, limanlannı havaaianlarnu ABD emperyalizmine açü. Savaş, yoksulluk. işsizlik, hak gaspı demektir. Halklar silahlardan daha güçlüdür ve insanhğuı kutlayacak güzel günleri için yaşamaya devam edecegE" denıldı. Mitingı düzenleyen partı temsilcılennin \e Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu adma yapılan konuşmalann ardından mitinge katılanlar, sanatçı ve müzik gruplannın şarkı ve türküleriyle coşarak ısındılar. ARAYIŞ TOKTAMŞ ATEŞ Yapılması Gereken 12 yıl sonra, yeniden "naklen savaş" görüntüle- riyle karşı karşıyayız. 1991 'de Bağdat'ı bombalayan uçaklann anlaşılabilir bir gerekçeleri vardı. ABD'nin o dönemdeki politikasının, Kuveyt'e özgüriük getir- mek olduğunu da hiç kimse söyleyemez. Fakat Ku- veyt (ne derece haklı olduğu tartışılabilecek) Irak iş- galinden kurtanlmış ve yönetim, çağdışı bir şeyhe bırakılmıştı. Gene de egemen bir devlet, bir başka devlet tarafından işgal edilmişti ve yardım istiyordu. ABD'ye de "delikanlılar g/fc>/"(!).. yardım etmek ya- kışırdı. Fakat bu kez ABD, bu kadarcık bile haklı değil. Aslında 11 Eylül saldınsını izleyen dönemde bu işe gırişseydi, anlayışla karşılayabilirdik. Zira yüreğinden yaralanmıştı ve kimden kuşkulanırsa, onun üzerine gidebilirdi. Ister Irak olsun, ister Iran, ister Afganis- tan, hatta isterse Suudi Arabistan ya da bir başka "Müslüman ülke"... (Bu da bir başka anlamsızlık ama, neyse). • • • İlk aşamada ABD; "suçlu" olarak, Usame bin Ladin adında, kendi yetiştirdiği bir kapitalist terö- risti ve bunun El Kaide örgütünü gördü ve bunlan koruduğu gerekçesiyle, Afganistan'a saldırdı ve ora- daki çağdışı Taleban yönetimini yerte bir ettı. Fakat o türden yönetimlen yenmek mümkün olsa bile, saf- dışı etmek mümkün değildir. SSCB'nin Afganistan macerasından ders çıkartmasını bilmeyen ABD, Af- ganistan bataklığını bir biçimde terketti ama, iste- diği değişiklikleri yapamadı. Karzai, hâlâ Kâbil dı- şına çıkamıyor. Kâbil içinde de, etrafında bir tabur asker olmadan dolaşamıyor. Afganistan'da istediği sonuçlara ulaşamayan ve Usame bin Ladin'i ele geçiremeyen ABD, bu kez ye- ni bir "suçlu" buldu. Bu yenı suçlu, Saddam Hü- seyin ve Irak ıdi. Aslında 11 Eylül hareketine katıl- dıklan ileri sürülen kişilerin hangi ülkelerden geldik- lerine bakılsa, Irak'ın değil, Suudi Arabistan'ın he- def olması gerekirdi. Fakat ABD Irak'ı yeğledi. Çün- kü 1991 savaşından sonra BM'de alınan 1441 sa- yılı Güvenlik Konseyi karan, Irak'ın "kitle imha silah- lannı" imha etmesine yönelikti ve ABD bunun ya- pılmadığını iddia ediyordu. Aynca petrol vardı. Her ne kadar BM silah denetleyicileri Irak'ta, her- hangi bir nükleer silah, ya da kimyevi silah izine rastladıklannı dile getiremediyseler de; ABD, "dün- ya banşına yönelik bu tehdidi"{!) ortadan kaldırma- ya karar vermişti. Kuzey Kore ile ilgili sorunu, dip- lomasi ile çözeceğini dile getiriyordu. Ve kendi elin- deki kitle imha silahlannın, dünya banşına katkı ya- pacağını düşünüyordu... (utanma artanma ortadan kalktıktan sonra...) • • • Pekı, Türkiye nasıl birtutum takınmalıydı? AKP'nin politikası yoğun biçimlerde eleştiriliyor ama, acaba başka ne gibi alternatifler vardı? özellikle 1991 son- rasındaki ABD politikası yaşandıktan sonra... Hiç kuşku yok ki; birtakım "maceracılar" hariç, Türkiye'de hiçbir hükümet bu işe bulaşmak istemez- dı. Fakat bazı şeyler, hükümetlerin ve uluslann ira- delerinin dışında gerçekleşiyor. Bu koşullar altında Türkiye'nin iki beklentisi ola- bilirdi. Bunlardan biri, Kuzey Irak'ta bir Kürt devle- tinin kurulmasının engeltenmesiydi. Zira uzun zaman- dan beri böyle bir gelişmeyi savaş nedeni olarak gö- receğimizi açıklamıştık. Ikinci beklentimiz ise olası zararlanmızın tazmin edileceği garantisi idi ki, bundan daha doğal bir şey olamazdı. Türkiye önce, ABD'nin üslerde bazı değişiklikler yapma talebıyle ilgili TBMM karannı çıkardı. Fakat ışler daha sonra sarpa sardı. ABD muhtemel zara- n tazmin niyetnde olmadığı gibi, Türk ordusunun Ku- zey Irak'a girmesine karşı çıkıyor ve bir Kürt devle- tine önayak olmayacağını dile getirmiyordu. öyte sa- nıyorum ki, aylar boyunca yapılan şey para pazar- lığı değil, Kuzey Irak pazarlığı idi. Ve bu pazarlıkta anlaşmaya vartlamadığı için, 2. tezkere konusunda karariı davranamadılar. Tezkere reddedildi... • • • Daha sonraki dönemde ABD, asker konuşlandır- maktan vazgeçerek, salt "hava koridorv" talep et- ti. Aslında bunun "nihai talepleri" olduğu konusun- da ciddi kuşkulanm var ama, şu andaki durum bu. Ve tezkerenin kabulü, görünürde hiçbir "maddikat- kı" getirmedi ve bu durum çok eleştirilmeye başlan- dı. Doğrusu, eleştirilerin haklı yönleri de var ama, faz- la bir seçenek görülmüyor. Iş bu noktaya geldikten sonra, tezkereyi kabulden başka çare yoktu. Bana öyle geliyor ki, dostumuzu düşmanımızı daha iyi anladık... Kuzey'de cephe açılmadan, ABD'nin Saddam'ı di- ze getirmesıni hâlâ mümkün görmüyorum. Ve bu ko- nuda, "CIA Peşmergelerinin" yetersiz kalacağına da eminim. O halde yapılması gereken şey bekJemek... Keşke bunlar hiç yaşanmamış olsaydı... ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Tarihi eser kaçakçılığı, e\ - rakta sahtekârlık ile vergı kaçır- ma ve hileli ıflas suçlanndan ara- nan ve uzun yıllar ABD'de kaçak yaşayan HaBl Bezmen. \ ergı af- fi yasasının yürürlüğe gırmesiy- le Türkiye'ye dönüyor Vergı affından yararlanmayı planlayan Bezmen'ın, bugün In- terpol Daıre Başkanlığı ekipleri tarafından İstanbul'a genrilmesı beklenıyor. Hakkında 3 ayn gı- yabi tutuklama karan olan Bez- men, 1994'te Türkiye'den kaça- rak ABD'ye gitmişti. Bezmen, gelince yargılandığı îstanbul mah- kemelerine sevk edılecek. Adalet Bakanı Çiçek,'Yargının ciddi problemleri var' dedi Hukuk yoksa çatışma çıkar İstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ce- mil Çiçek. Türkiye'de yargının ve adalet hızmetlerinın ciddi prob- lemleri olduğunu söyledi. Çiçek. hukuk olmazsa, demokrasinin ol- mayacağını belırterek. "İs- ter ülkesel bazda, ister uhıs- lararasıarenada hukukege- men değilse bunun gidecc- ği yer çaüşmadır" dedı. Eski Adalet Bakanı Prof. de konuşan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ıse örgütlü suçla mücadelede DGM'le- rin yetersiz kaldığını belırterek kaldırılmalan gerektığını söyledi. Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya • "Türkiye'de Yargı Bağımsızhğı" konulu toplantıda konuşan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hukuk olmazsa, demokrasinin olmayacağını belirttı. rektığıne değinerek tTO'nun "Yük- sek Adalet Kurumu Yasa" taslağı- nın hayata geçırilmesinden önce tartışılmasını istedi. İTO Başkanı Mehmet Yıldınm da "Ekonomiyezarar vermeve baş- fcnan bir adaletsistemi var" dedi. Yıldınm. adaletın sermayenin güvencesi ol- ması gerektiğinı söyledi. Barolar Bırlığı Başkanı Özdemir Özok da İTO tas- Dr. AyselÇelikel de Türkiye'de sık sık yargının sıyasallaştığını, eko- nomık ve dığer baskı gruplannın etkisıne açık olduğunu sövledı. Istanbul Tıcaret Odası (İTO) ve Istanbul Tıcaret Ünıversıtesfnın birlıkte düzenlediğı ''Türkije'de Yargı Bağınısı/JığT konulu panel- u DertU adli yargının dertii başka- nı olarak konuştuğunu" belırterek toplumun en kutsal değerlerini ko- ruyacak olan yargının bağımsız olması gerektığıne dikkat çektı. Danıştay Başkanı Nuri Alan da yargı reformuna hukuk fakültele- nndeki eğitımden başlanması ge- lağına tümden karşı olduklannı belırterek yargının sorunlannın tek bir taslakla çözülemeyeceğı- nı belirttı. Özok'un taslağı eleştir- mesının ardından taslağı hazırla- yan Prof. Süheyl Batum ve Prof. Erdener Yurtcan arasında tartış- ma yaşandı. , TEŞEKKÜR Ailesini, yakınlarını ve sevenlerini derin üzüntüye boğarak aramızdan ansızın ayrılan mümtaz insan SEVİNÇ ÜŞTÜN (MURSALOĞLU) nun cenaze törenine bizzat katılan, eğitim ve hayır kurumlarına bağışta bulunan, çelenk gönderen, bizleri evimizde yalnız bırakmayan, şahsen taziyeye gelen, dualarına iştirak eden, telefon-telgraf veya faksla acımızı paylaşan tüm aile fertlerine, yakınlarına, dost ve sevenlerine içtenlikle teşekkür ederiz. Tann'nın rahmeti ve mağfireti üstünde olsun. AİLESİ