Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGÜN Muhalefet partileri, 'mavi boncuk' politikasıııın iflas ettiğini, ülkenin güç durumda birtkıldığını savundu
ALİ SİRMEN
Stratejik Ortak mı?
Stratejik Uşak mı?
Sevinçten uçuyordu.
- ABD'nin stratejik ortağı olduk oğlum, boru mu
bu! diyordu.
Gülümsemem onu çileden çıkarmıştı.
- Sen zaten hep böylesin, diye öfkesini açığa
vuruyordu.
Dün karşılaştım.
- N'abeer "stratejik ortak?" dedim.
Bir şeyler geveledi, homurdanarak gitti.
Kimileri, 11 Eylül'den sonra ABD Türkiye'yi
stratejik ortak ilan edince, benim herpiyango bi-
leti aldığımda, daldığım ham hayallere barzerdüş-
lere daldılar.
Bunlann ne kadar ham hayal olduğu artık or-
taya çıkmış bulunuyor.
Türkiye ilk Körfez Savaşı'nda olduğu gibi, bu
savaşta da zarara uğruyor, daha da uğrayacak.
Türkiye, bu savaştan kâr hesaplan peşinde
koşmadan, avanta hayaline kapılmadan, iane, sa-
daka istemeden, zarannın tazminini istemek hak-
kına sahip, hele hele ABD'nin stratejik ortağı o\-
duğuna göre...
•••
Ürdün'e, savaşla uzaktan yakından ilgisi ve
Irak ile sının olmayan Mısır'a savaş zararlannı gi-
dermek için para veriliyor.
Gerçek stratejik ortak Israil'e, üs vermediği, ha-
va sahasını açmadığı halde 10 milyar dolar sa-
vaş zararlannı giderme parası veriyor VVashing-
ton.
Türkiye'ye ise istiskal dolu davranışlar, soğuk
tavıriar ve nasihat reva görülüyor.
ABD açıklıyor:
- Türkiye'nin tek başına Irak'a girmesine kar-
şıyız.
Amerikan basını Türkiye ile alay ediyor, ülke-
mizin yönetidlerini "halıctpazartığı yapmakla" suç-
luyor.
Amerikan yöneticileri, savaşı başlatt/klan ha-
berini, stratejik ortaklanna duyurmak gereğini
bile duymuyorlar. Türkiye'nin "büyük devlet
adamları!" savaşın başladığını TV haberlerinden
öğreniyorlar.
Söyleyin bakalım şimdi, Türkiye ABD'nin stra-
tejik ortağı mı?
ABD sizde stratejik ortak mı anyordu, yoksa
stratejik uşak mı?
• • •
ABD'ye, stratejik ortak olarak ilan ettiği ülke-
ye stratejik uşak gibi davranma cesaretini veren
nedir ya da kimdir?
Bülent Ecevit Başbakan iken, böyle bir role
soyunmayacağını, soyundurulamayacağını her-
kes biliyordu.
0 sırada yeni tezgâhlaraçıldı, yeni adaylarsü-
rüldü piyasaya ve "Bunlar isteneni âlâsıyla ya-
par" sözleri fısıldandı kulaklara.
Hiçbir sıfatı olmayan Recep Tayyip Erdoğan
neden Beyaz Saray'da alâyuvalâ ile karşılandı?
ABD'de istediklerini, tereddütsüz yapacağı-
mız izlenimini kimler uyandırdı?
önce her şeye "evet" diyenler, tarikat ilişkile-
riyle polrtika oluşturur ve birden perde arkasın-
daki destekçisiyle oy tabanı arasındaki çelişki-
nin ayırdına vanp çıkmaza düşerken, VVashing-
ton'da büyük düş kınklığı yarattılar.
Şimdi ABD'nin tavn, dün "başüstüne" diyen-
lerin bugün dansöz gibi kıvırtmalanna karşı.
ABD umursamaz tavn ile istediğini yine yapı-
yor. Mersin'e çıkan gemiler bilinmeyen yüklerini
taşıyor.
Türk kamuoyu, ilk tezkere sonunda vanlan mu-
tabakatın metnini hâlâ bilmiyor.
Garip ve çirkin bir oyun oynanıyor.
Stratejik uşak olmaya hazır olduğu izlenimini
verenler, iç kamuoyuna arslanlar gibi kükrüyor-
lar.
Bütün bunlann soaımlulan kimler?
Milli Savunma Bakanı Sayın Vecdi Gönül, te-
lefon ile arayarak, ABD'ye resmiziyaret için git-
mediğini, onun için karşılanmadığını, Rums-
feld ile eşit eşite görüşme yaptığını, ikinci tez-
kere oylaması ile ilgili açıklamalarının Rumsfeld
ile konuşmasında değil, Türk-Amerikan Iş Kon-
seyi toplantısında yapıldığını açıkladı.
Sayın Bakan 'a ilgisi için teşekkürediyor, açık-
lamasını okurlarımla paylaşıyorum. A.S.
Belediye meclisi seçimi
Çorumyarın
sandık başında
ÇORUM (Cumhuri-
yet) -Çorumlular, bele-
diye meclisi üyelerini
seçmek için yann san-
dık başına gıdiyor. Genç
Parti lideri Cem Uzan
dün Çorum"da yaptığı
açıklamada. "Pazargü-
nü Çorumlulardan hai-
km onlara^rdiği yetJdyi
hakkıyla yerine getirme-
siniistiyorunTdedi.
Uzan dün Çorum'da
yerel medya temsilcile-
riyle bir araya geldi. Bir
gazetecının sorusu üze-
rine Uzan. yann yapıla-
cak seçimin hükümetin
120 günlük ıcraatının bir
değerlendırmesi olaca-
ğını söyledi.
Çorumlulardan ken-
dilerine verilen görevi
hakkıyla yerine getirme-
leri gerektiğini yurgula-
yan Uzan. "Buradaki se-
çime çok önem veriyo-
ruz. Bizûn için eiddi bir
sınav. İlk 120 gün değer-
lendirilecek. Vatandaş-
lar. dubie yoldan duble
vergilere kadar her şeyi
değerlendirecek" diye
konuştu.
Uzan, bir gazetecinin
tezkerelerle ilgili soru-
sunu da şöyle yanıtladı:
"Türkiye'yizorvekri-
tik birsüreçbeldiyor.Tez-
kereden dolayı Türki-
ye'ye duyulan güven dd-
di oranda ka\ bolmuştur.
Devietier pazarhk eder,
ama para pazariığı yap-
maz. Siyasi pazarhkla-
nn ekonomik boyutian
olabilir. Türkiye'ye ya-
kışmadı. Türkiye, tavn,
üslubu ve müzakere tek-
niği Ue hatalı davrandL"
AKP hükümetine'sıfir'notBAHAR TANRISEVER
ANKARA-Hükümetin yaşanan ge-
lişmelere hâkim olamaması muhale-
fet partilerinin tepkisine neden oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı İnalBa-
tu, hükümetin kriz yönetimi dersinden
"sflV aldığını belirterek, "Herkese ma-
vi bom.uk verme pofitikası iflas etmiş-
tir" dedi. YTP lideri İsmailCem, Tür-
kiye "nin konumunun zayıfladığuu ve
ABD ile arasında gereksiz bir soğuk-
luk doğduğunu savundu. Cumhuri-
yetçi Demokrasi Partisi (CDP) lideri
Vekta Güngör Ozden ise yönetimde-
kilerin ulusal sorunlara özlenen düzey-
de duyarlılık göstermedikJerini vurgu-
layarak, ıkilemli konuşmalann Türki-
ye'yi güç durumda bıraktığına dıkkat
çektı.
Hükümetin, ABD ile yürütülen pa-
zarlıklardaki başansızlık ve kararsız-
lığını eleştiren muhalefet, krizin kö-
BMM Genel
Kunıtu'nda, dün
hükümet programı
göriişüldü. CHP'H
sözcüler programa
sert eleştiriler
yöneltti. CHP Grup
Başkanvekih"
Özyürek, programda
kuDanılan "demokrat
muhafazakâr parti"
vurgusuna dikkat
çekerken
U
AKP oy
ahrken İslanü
değerleri geniş ölçüde
kullannuş, iktidara
geldikten sonra
düzenle uyunı
sağlamak için tslami
referanslan
dışlayarak demokrat
sıfaünı öne
çıkartmışör" dedi
(Fotoğraf: AA)
• Hükümetin, ABD ile yürütülen pazarlıklardaki başansızlık ve kararsızlığını eleştiren
muhalefet, krizin kötü yönetildiğini belirtti. CHP'li Batu, "Önce her türlü vaat verildi.
Sonra da bir bocalama, kararsızlık, oyalama, takıyye, iki başlılık, bilgisizlik ve
tecrübesizlik gösterildi. Bütün bunlar bu tablonun nedeni" diye konuştu.
tü yönetildiğini belirtti.
CHP'li Batu, krizin çok kötü yöne-
tildiğini belirterek, "Öncenertürlüva-
at verildi Sonra da bir bocalama, ka-
rarsızlık, oyalama. takıyye, Ud başhhk,
bilgisizlik ve tecrübesi/jik gösterildi
Bütün bunlar bu tablonun nedeni" di-
ye konuştu.
İlişkiler darbe yetö
Türkiye-ABD ilişkilerinin ağır bir
darbe yediğini, büyük bir güvensizlik
ortamı oluştuğunu anlatan Batu, sa-
vaş karşıtı Almanya ve Fransa ile iliş-
kilerde de kayda değer bir gelişme ol-
madığına dikkat çekti. Batu, "Onlar
da hükümetin ne kadar zikzaklar çi-
zen bir hükümetolduğunu anlamışve
ciddiye aJmanıışdr savaş karşrtnğuu.
Türkiye'nin dış ilişkileri ve itiban son
derece gerilenriştir" dedi.
YTP Genel Başkanı Cem, hükü-
metin ilk günden başlayarak yanlış-
lar yaptığını vurguladı. Cem, "Olay-
lann çirkin birpazarhk oıtamına dö-
nüşmesi Türkiye'nin itibanrıı bütün
dünyada alçaJtan biryol izledL Sonuç
olarak hem Türkrye'nin konumu za-
vıfladı hem de ABD ile aranuzda ge-
reksiz bir soğukluk doğmuş oldu" di-
ye konuştu.
CDP hden Yekta Güngör Özden.
şunlan söyledi.
"ABD'Hlerin aşağılamalanna, Tür-
kiye'yi küçük görmelerine özeüikle
Kuzey Irak ile ilgili Kürt karti oyna-
malanna neden olan bizim yöneticile-
rimizin bu konuyu başlangıçtan beri
gev şek tutmalandır. Şimdi seyirci ka-
hnan oluşum Kürt devietinin ilanı ve
tanmması aşamasuıa getdiğinde telaş-
la Kuze\r
Irak'a girmek vıe orada etki-
li olnıak amacı gerçekleştirilmek is-
tenmektediı;''
'Ulusal çıkar açık değil'
Özden, PKK'yi izlerken bile Kuzey
Irak'a girebilen TSK'nin süregelen
bu tehlike karşısında yine aynı yolabaş-
vurabileceğini söyledi.
Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP)
Gtnel Başkaru Prof. Dr. MümtazSoy-
saj, ulusal çıkardan ne anlaşıldığı ko-
nuoında tam bir açıklık göremediği-
n i vurguJadı. İki seçenek bulunduğu-
nuüüatan Soysal, şöyle dedi:
»Bribu \anhşs^aşm}apılnıasını ko-
l^iaşûrmak ve çok para almak. Öbü-
nİ de bu yanhş savaşa destek vermek
jçniıizden gelmedigi için bunu mümkün
olduğu kadar sınıriantak, yavaşlatmak
ve hiÇ para almamak.Türkiye'de genel-
Kkk birinci seçenek lehinde konuşma-
lar çok oluyor. İkincisine fazla ağırlık
verilmi>or. Bütün bu süreçte Önemli
olan Türkiye'nin çıkanna asü ters dü-
şücü birolajm önlenmesrvdi, bu saglan-
dı. Onun dışında da bu yanhş savaş için
bütün IVATO üJkelerinin hatta üye ol-
mayanlann yaptıklan yapıldı. Uçuş
müsaadesi çıktı. Ama bunun yanında
Türkrve'deki üslerin Irak bombardt-
manı için kullanılması önlendi. Bu
rutumu doğru buluyorum."
BÜTÇE TASARISINDA DEĞİŞİKLÎK
Hazine amzileri
belediyelere
devredilecek
EMİNEKAPLAN
CHP, AKP'nin vaat ettiği yeni anayasanın kuşku yarattığını söyledi
Programa
6
lafldik' eleştirisi
ANKARA-Ekonomı için kaynak arayan AKP
hükümeti, orman arazilerinin sarışının ardından
Hazine arazilerinin belediyelere devn için bütçe yasa
tasansında değişiklik yaptı. Plan ve Bütçe
Komisyonu'ndakı değişiklikle, yıllardır "belediyelerin
yandaşlanna rant yaratüğı'' gerekçesiyle
uygulanmayan Gecekondu Yasası'nın Hazine
arazilerinin belediyelere devrini öngoren maddesi,
bütçe yasa tasansının "uygulanmavacak hükümler"
bölümünden çıkanldı. AKP hükümeti, Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda gerçekleştirilen değişikliklerle yerel
yönetirnJer reformuyla yapmayı planladığı bazı
düzenlemeleri bütçe tasansına ekledi. Ozal'dan beri
uygulanmayan Gecekondu Yasası'nın 3. maddesi
"uygulanmayacak hükümler" bölümünden çıkanlarak
Hazine arazilennın belediyelere devri için zemin
hazırlandı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan
diğer değişikliklerle getirilen düzenlemeler şöyle:
• AKP hüİcümetince, ^ — — ^ — • — — ^ —
>
ANKARA (CumhuriyEtBüro-
su)-TBMM Genel Kurulu'nda,
hükümet programı üzerindeki
görüşmeler tamamlandı. CHP
Grup Başkanvekili MustafaÖz-
yürek, programda öngöriilen ye-
ni anayasada laikfk'' ilkesine hiç
değinilmedığine dikkat çekerek
"Bu yapıbnak istenen anayasa
değişikögi konusunda kuşkular
uyandırmaktadır. Laiklik ilkesi-
nin yer almayacağı yeni anayasa
ilenasıl bir toplumsai düzenieme
öngörülnıektedir" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda,
dün 59. hükümetinprogramı üze-
rindeki görüşmeler yapıldı.
TBMM Başkanı BülentArmç'ın
yönettiği oturumda, CHP'u" söz-
cüler programa sert eleştiriler
yönelttiler. CHP Grup Başkan-
vekili Özyürek, AKP'nin vaat
ettiği yeni anayasada yer alma-
sı düşünülen unsurlar arasında
"laikfik" ilkesine hiç değinilme-
diğine dikkat çekti. Özyürek,
"Cumhumetimian 80 yühk bi-
riUnüniyoketmeyedönükbirgi-
rişûnle karşı karşrya olduğumuz
kuşkusunu uyandırmaktadır"
dedi.
Görüşmeler sırasında CHP ve
AKP'liler arasında tarhşma ya-
şandı. CHP Grup Başkanvekili
HalukKoç'un, "Milletsözünün
arkasında durmayan kabada>ı
gölgeteri değil geleceğe umutve-
ren ciddiyönetimleristiyor" söz-
lerine AKP'li Zejnep Tekin tep-
ki gösterdi. Tekin'e sinirlenen
Koç, kürsüden "Sfebupartidebir
dolgu malzemesi olduğunuzu
unuonaym" deyince bazı AKPTi-
ler Koç'un üzerine yürüdü.
TBMM Başkanı Annç'ın özür
dilemesini istemesi üzerine Koç,
"Söylediğünin dışında bir anla-
mı varsa özür dilerim" dedi.
Hükümet adına elestirilere ya-
nıt veren Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, CHP'lilerin konuşmasını
"Hght, kakırisi düşük" biçimin-
de nitelendirirken "Eğerbir şty-
lere yanhş diyorsanız kendi doğ-
rulannızı da orta>a koymahsı-
nız" dedi.
• Ozal'dan beri
uygulanmayan
Gecekondu
Yasası'nın 3.
maddesi
"uygulanmayacak
hükümler"
bölümünden
çıkanlarak Hazine
arazilerinin
belediyelere devri
için zemin
hazırlandı.
Yakış, kara sınınnı açmakla hava sahasını açmak arasında fark olmadığını söyledi:
Irak'a savaş ilan eder duruma düştük
ANKARA(Cumhuri>etBürosu)-Es-
ki Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış. Türki-
ye'nin hava sahasını ABD'ye açarak
Irak'a savaş ilan eder duruma düştüğü-
nü belirterek, tezkerenin Irak'a karşılık
verme hakkını verdiğini söyledi.
Yakış, dün TBMM'de düzenlediği ba-
sın toplantısında. bazı gazetelerde
ABD'nin B planı olmadığını düşündük-
lerini ve stratejik hata yaptıklan yönün-
de kendisine atfen verilen haberlerin
doğru olmadığını söyledi. Yakış, "bir
ülkenin, bir ülkeye sa>aş açmış bir ülke-
ye hava sahasını açması durumunda sa-
vaşakaülmışolacağı"yönündela BM'run
3314 sayılı kararının anımsatılması üze-
rine, şu yanıtı verdi:
"Yani Türkij'e, hava sahasını açmak-
la Irak'a savaş ilan eder duruma düşü-
yor diyorsunuz, doğrudur. Kara birlik-
İeri Türk topraklanndan Irak toprakla-
nna geçseydi nasıl Irak'a sa\aş ilan etmiş
duruma düşecek idhsek. hava sahasını
açmakla da aynı duruma düşüyonız. Sa-
vaş ilan etmiş olmuyoruz, Irak'a muka-
beJe(karşılık verme)hakkınıvermişolu-
yoruz. Savaş halinde ohna durumu diye
birdurum varuluslararası hukukta.o du-
ruma gehniş oluyoruz. Kara sınınnı aç-
makla, ABD kara buüklerinin Irak'a
geçmesineizinMermekle. ha\a sahasmdan
sakün uçaklannın Irak'a gûmesi ve ora-
va saldurnası arasında bir fark voktur."
kamu yaranna çalışan
dernek ve vakıflara
ödenek aynlması
uygulamasına son verildi.
• 2004 yerel seçımlerine
hazu-lanması için Yüksek
Seçim Kurulu'na ödenek
aynldı. YSK'ye donanım
alımlan için aynlan
ödenekten 1 trilyon 500
milyar lira aktanldı.
• Belediyelerden kamu
kurum ve kuruluşlanna
naklen personel geçişini
yasaklayan düzenieme
bütçe yasa tasansı
metninden çıkanldı. — ^ — ^ — ^ — — ^ ~
• Belediyelere genel bütçe vergi gelirleri üzennden
verilen paylar yeniden düzenlenirken verilecek pay
birer puan aşağıya çekildi.
• Belediye başkanlarırun aylık ödemelerinin tçişleri
Bakanlığı'nca belirlenecek asgari ve azami sınırlar
içinde kalınması koşuluyla belediye meclislerince
kararlaştınlacağı hükmü metinden çıkanldı.
• Tasanrun "muhtetif geürler" başlıklı maddesine
eklenen bir ftkrayla 1 Nisan 2003 tarihinden itibaren
Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek ilaç ruhsah, ilaç,
hammade ve bunlann üretımınde kullanılan diğer
malzeme ile tıbbi malzeme üretim yeri izin belgesi,
ara ürün ımal \e ızın belgesi, kozmorik üretim yeri
izin belgesi, ecza deposu ve mümessil ecza deposu
ruhsatı. mesul müdürlük belgesi ile permi ve
sertifıkalar üzerinden 50 mılyon liradan az, 30 milyar
liradan çok olmamak uzere Maliye Bakanlığı'nm
görüşü üzerine Sağlık Bakanlığı'nca belirlenecek
tarifeler üzerinden mhsatlandırma bedeli alınacak.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Bu yazıyı yazmaya oturduğum sıra-
da henüz ABD ile Türkiye arasında bir
anlaşma sağlanamamıştı. Türkiye, Ku-
zey Irak'a geçiş iznini almadıkça ABD
ve Ingittere'ye hava sahasını kullandırt-
mayacak gibi görünüyor. Büyük bir ola-
sılıkla bu yazıyı siz okuduğunuz sırada
bu konuda bir anlaşma sağlanmış da
olabilir. Fakat anlaşma olsa da olmasa
da, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler
ciddi bir şekilde gerilmiş durumda.
Bu gerilim bir savaş ortamında ger-
çekleştiği için aynşmanın daha kalıcı so-
nuçlar yaratması ihtimali de ortada.
Türkiye, artık ABD ile büyük ölçüde es-
ki stratejik ortaklığını yürütemeyecek
gibi bir noktaya geliyor. Bu gelişmeler
olurken Türkiye'nin ABD ile bu savaşa
birlikte girmesini isteyen çevreler, Tür-
kiye'nin bu siyasetine daha sert eleş-
tiriler de yöneltmeye başladılar.
Bu eleştınlerden birisi de Türkiye'nin
bu tutuma girmesinin nedeninin ide-
olojik tercıhlerden kaynaklandığı yö-
nünde. Daha açıkçası AKP iktidannın
"Islamcı" tercihlen nedeniyleABD ile iliş-
Türkiye - ABD İlişkileri
kileri koparmak istediği ima ediliyor.
Hava sahasının açslmasının Kuzey Irak'a
Türk ordusunun girmesi şartına bağlan-
ması acaba hükümetin tercihi mi, yok-
sa Silahlı Kuvvetler'in isteği mi?
Bunu net olarak söyleyecek bir bil-
giye sahip degilim. Fakat bildiğim ka-
danyla Kuzey Irak konusunda hassa-
siyet daha çok askeri nedenlerden kay-
naklanıyor. Bu bölgede oluşabilecek
yeni yapılanmalardan Silahlı Kuvvet-
ler'in endişe duyduğunu tahmin ede-
biliriz.
• • •
Tabii, şurası bir gerçek, ABD ile işbir-
liği yapılması konusunda ordunun tu-
tumunu Genelkurmay Başkanı Özkök
açıklamıştı. Bu nedenle ABD ile ilişki-
lerin bu kadar gerilmesinin asıl nedeni
ordu değil. Bu konuda Cumhurbaşka-
nı Ahmet Necdet Sezer'in tutumu net.
Kendisi başından itibaren Bırleşmiş Mil-
letler karan olrnadan ABD'nin kendi ba-
şına böyie bir saldınya girişmesini onay-
lamayacağını belirtti. Saldın başladık-
tan sonra da bunu meşru görmediğini
açıkladı.
Hükümetin bir kararsızlık geçirdiği
doğru. Başta liman ve hava alanlannı
bir tezkere ile kullanıma açacağını be-
lirterek önemli bir adım attı. Sonra as-
ker konuşlandınlmasına ilişkin tezkere-
yi Meclis'e sundu. Tezkerenin reddedil-
mesiyle birlikte yeni bir süreç başladı.
Bu süreç AKP'yi tercih yapmakta zor-
lamaya başladı. AKP içinde ciddi bir mu-
halefet ortaya çıktı. Bu muhalefeti ya-
tıştırmak ve ABD ile daha elverişli an-
laşmalar yapmak için süreci zorladı.
* • •
ABD'nin kesin saldınya karar verme-
siyle birlikte Türkiye'nin işi bir yönüyle
zortaşırken bir yönüyle kolaylaştı. Zor-
laştı, çünkü bir an önce karar vermek
zorundaydı. ABD'nin isteği doğrultu-
sunda hava koridorunun açılması tez-
keresi hızla Meclis'in önüne geldi ve
kabul edildi. Derken Irak'a girme şartı
Türkiye'nin bir koşulu haline gelince iş-
ler çıkmaza girdi. Kolaylaştı, savaşın
tarafı olmamız ihtimali büyük ölçüde
azaldı.
Kendi adıma, Türkiye'nin savaşa gir-
memesinden yanayım. Bu nedenle şim-
diye kadarTürkiye'nin savaşa bulaşma-
mış olmasını memnuniyetle karşılıyorum.
Bunun uzun vadede Türkiye'nin çok
lehine olacağına inanıyorum. Fakat,
Türkiye'nin Kuzey Irak'a girme konusun-
daki tsrannı tam anlamış değilim. Çün-
kü, bu bölge bir savaş alanı. Burada ça-
kacak bir kıvılcım Türkiye'yi çok farklı
şekilde çatışmalann içine çekebilir. Bu
nedenle pazarlığın bu noktada düğüm-
lenmesini çok anlamlı bulmuyorum.
Türkiye'nin Kuzey Irak konusundaki
duyarlığını da tam anlamış değilim.
• • •
Çok sıcak günlerin içindeyiz. Türki-
ye, şu ana kadar büyük ölçüde sava-
Şin dışında kalarak iyi bir yerde duru-
yor. Bu noktada durmasının yararlı ol-
duğu konusundaki inancım sürüyor.
Fakat bu Kuzey Irak ısrarından ciddi
olarak endişe duyuyorum. Beklemedi-
ğimiz anda, çok büyük riskleri Türkiye
alabilir. Umanm bu ısran sürdürenler, bu-
nun ortaya çıkaracağı riskleri de hesap
etmişlerdir.
Her şey çok hızlı gelışiyor. Yann bu
yazıyı okuduğunuzda her şey çok da-
ha farklı bir noktaya gelmiş olabilir. Sa-
vaş çok kötü bir şey. Bir yoksul ve tec-
rit edilmiş ülkenin tepesine yağdırılan
bombalar, hegemonyacı büyük devlet
azgınlığının dünyanın başındaki esas
bela olduğu bir kere daha gözler önü-
ne geliyor. Sorunun Saddam olduğu-
nu söyleyenler gerçekleri dile getirmi-
yorlar. Beni en çok etkileyen de "pet-
rol kuyularını korumaya çalışıyoruz"
açıklamalan oluyor.
insanlarölüyor. Onlann derdi isetan-
kerlerine yükleyecekleri petrolde. Sa-
vaşın özeti de bu cümlede toplanıyor.