08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2003 CUMARTESİ IRAK'A SALDIRI Cephegerisinden üretilenyanıltıcı veyönlendirici haberler, öncelrak'ı sonra medya etiğini vuruyor y banş ve dezenformasyon... MEHMETFARAÇ Halk kahramanı Köroğia'nun efsanesinde en çarpıcı diyalog şüphesiz silahla ilgiliydi: "DefikK detnir kat oidu mertiik bozuWu_" Dünyada insan yerleşmelerinin başlamasıyla gûndeme gelen savaş, çok önceleri karşıt grup- lann çekişmesini içeriyordu. Dünyanın dört bir yanmda kan gövdeyi götürürken insanlığın bü- yük bölümü bundan habersizdi... Ta ki iletişim organlannın baş aktörleri gazeteler, televizyon- larveinternetyaşamımızagirene kadar... Savaş- laıda uzaktan kumandalı ruzelerinsinsiliği ve acı- masızlığı, günümüzde birer kalleş namluya dö- nüşen iletişim organlannın dezenformasyonunun yanında hiç kalıyor. ABD'nin Irak'a saldınsın- da birinci cepheyi savaş, ikincisini savaşı durdur- mak için çırpman banş yanlıJan oluşturuyor... Cep- henin en acımasız ve en ahlaksızının odağında ise insanlığı tarafsız olarak bilgilendirmesi ge- • 'Tank Aziz kaçtı' haberini CIA ajanlan İsraü'in istihbarat sitesi Debka'ya sızdırarak tüm dünyaya ulaştırdı. Aziz haberi yalanlamak için televizyona çtkınca, uydudan izlendi ve Saddam Hüseyin'in yanına gittiğinde ABD düğmeye bastı. reken kameralar, mikrofonlar ve klavyelerin kul- lanıldığı canavarvar: Dezenformasyon- Irak'ı aslında bu sinsi güç vuruyor...Yanlış bil- gi bombardımanını özetieyen bu kelimeyle dün- ya daha çok ABD'nin Afganistan'a müdahale- sinde tanıştı. Beyaz Saray'ın bir dezenformas- yon birimi oluşturduğunun ortaya çıkması, kir- li savaş tartışmalannı başlatö. ABD, dezenformasyonda hem kendi medya- sını hem deAvrupa veOrtadoğu'daki iletişim araç- laruu kullanıyor.Gazete, radyo ve televizyondan oluşan yüzlerce yayın organının sahibi olan ba- sınimparatoruMurdoch, saldınyı desteklerken verdiği yanıltıcı haberlerle dünya basınını da yönlendıriyor... Amerikan televizyonlannın cep- he gerisinden ûrettiği senaryolar Irak halkı üze- rinde psikolojik bash oluşturuyor. Önceki gece El Fao yanmadasının alındığı, Ümm Kasr'ın ele geçirildiği haberlerini bağım- sız yayın organlan yalanJamada gecikmedi... Amerikan Associated Press Ajansı Saddam'ın komutanlanyla iletişimin kesildiğini duyurur- ken Irak lideri televizyonlardaboy gösteriyordu... Dezenformasyonun nasıl tehlikeü bir silaha dö- nüştüğü ise Irak'a saldınnın başlatılmasına yol açan bir eylemden geçiyordu. Italyan Haber Ajansı ANSA, çarşamba günü dünyaya duyuru- lanTank AnzkaçtT haberinin CIA tezgâhı ol- duğunu yazdı. Buna göre ABD ajanlan bu ha- beri israil'in istihbarat sitesi Debka'ya sızdıra- rak tüm dünyaya ulaştırdı... Bu sırada Aziz. Bağ- dafta olduğunu duyarmak için televizyona çı- kınca, uydudan izlendi ve Saddam'ın yanına gi- dince de ABD düğmeye bastı... Oysa bu habe- rin tezgâh olduğubaştan belliydi... Halepçe kat- liamından sorumlu tutulan Aziz kendi ayağıyla Kürtleregitmezdi!.. ABD saldınsı henüz 4. gününde olmasına kar- şın Irak, psikolojik harbin en büyük silahı olan dezenformasyon cenderesinde tutuluyor.. .ABD güdümlü medya, koalisyon güçlerinin ne kadar mükemmel olduğunu pohpohlarken Irak'ın si- lahlannın çalışmadığını, uçaklann uçmadığını id- dia ediyor. Bu sırada mertiik, ahlaksız savaşın gö- beğinde, basın da dezenformasyonun girdabın- da alabildiğine kirleniyor.Güdümlü ABD med- yasının tek taraflı, yanıltıcı ve yönlendirici ha- berlerinden Türk medyasının uzak durması bü- yük bir sorumluluk olarak öne çıkıyor. Çünkü yanıltılan medya, etigı de vuruyor. Füzelerin monte edildiği Hummer cipleri, sağlık aracı süsü verilerek îskenderun'dan çıkanldı Füzeleri limandankaçırdılar• Amerika'nın, Stinger fîizeleri monte edilen Hummer ciplerini, üzerine kırmızı beyaz kızılhaç işareti koyarak îskenderun Limanı'ndan çıkardığı ve Mardin'e ulaştırdığı öne sürüldü. Ağır silahlar, zırhh araç ve helikopterle yüklü îtalyan bandıralı Repubblica Di Roma gemisi ise halen limanda bekliyor. AKDS BODUR tSKENDERUN - BM silah denet- çilerinin sahte belge vermekle suç- ladığı Amerika'nın, Stinger füzele- rinin monte edildiği Hummer ciple- rinin bir bölümünü, kırmızı-beyaz sağlık işareti koyarak Iskenderun Limanı'ndan çıkardıgı ve Mardin'e ulaştırdığı ileri sürüldü. Ayın başında çıkarılmıs Iskenderun Limanı'ndan Ameri- kan üslerine Stinger füzelerini taşı- yan ilk sevkıyatın 9 Mart tarihinde gerçekleştirildiği ve Amerikan aske- Yetkililer,fiizeyüklü ciplerin limandan çıkanldığuu doğruladılar. ancak füzelerin mühimmatuun olmadığını belirttiler. ri sevkıyatı için genişletilen D kapı- sından ilk çıkışta yapıldığı öğrenil- di. Bu tarihte Stingerlerin monte edil- diği ciplerin bir bölümünün sağlık aracı süsü verilerek limandan çıka- nldığı, dığerlerinin de limanda tutul- duğu öğrenildi. tskenderun Üs Komutanlığı Tali Basın Merkezi ise gazetecilerin so- rusu üzerine, 19 Şubat tarihinde li- mana giren Teflus adh gemiden Stin- ger monteli ciplerin indirilmesine, "yerindehazırhk'' kapsamında Isken- derun Limanı'nda bulunan Ameri- kan askeri birliğınin kadrosunda yer alması nedeniyle izin verildiğini, üs ve tesislenn savunması amacıyla kullanılacağmı ifadeefmişti. Açık- lamada, Stinger füzelerinin bulun- duğu kabul edilmiş ancak mühim- matlannın olmadığı söylenmişti. 576 bin 208 metrekare üzerine ku- rulu Iskenderun Limanı'na askeri yığınak yapan Amerika, kentte de birkomutanlıkoluşturdu. "Depart- ment Of Army Mib'tary Traffic Ma- nagement Command" adh Amen- kan askeri biriminin komutanlığına ise Albay Perry Clawson getirildi. Krlz yaratan yük 15 Mart Cumartesi günü TCDD Iskenderun Limanı'na yanaşan 41.649 grostonluk Italyan bandıra- lı Repubblica Di Roma adh gemi- nin kriz yaratan yüküyle ilgili bil- giler de netleşmeye başladı. Gemide kapsamı bilinmeyen silah- lar, 6 helikopter ile 50 ton ağırlığın- da M88 model askeri zırhlı araç bulunuyor. M88'in savaş alanında kurtarma amaçlı olarak hizmet veren özel dizayn edilen tek araç olduğu öğrenildi. Azami hızı saatte 42 kilometre olan M88'ler. 3.43 metre uzunluğun- da olurken uzatma kolu ile 8.27 met- reye çıkıyor. Repubblica Di Roma, yükünü boşaltmak için ıskelede bek- lemeyi sürdürüyor. Kemal Bayatli: Turktyebm himaye etsin İPEKYEZDANİ Irak Türlderi Derneği Başkanı Ke- mal BayaÜL Kuzey Irak'taki Barzani ve Talabani güçlerinin Kerkük'teki Türk- menlere karşı katliam hazırlığı içinde olduğunu söyledi. Silahlı Kürtgrupla- n karşısında Türkmenlerin silahsız ol- duğunu belirten Bayatlı, "Biz Türki- ye'dengarantöıiükve himaye istiyoruz, bizim en büyük güvencemiz Türk as- keridir'' dedi. Irak Türlderi Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Bayatlı, Barzani ve Talabani güçlerinin savaş ortamını • Irak Türlderi fırsat bilerek Derneği Kerkük'teki Başkanı Türkmenlere sal- Bayatlı, dırmak istedik- Barzani ve l e r i n i söyl e d i -B u Talabani güçlennbu-"kat- güçlerinin U a n f ^z.rhğ. %,7, , ıçınde olduklan- Türkmenlere n a ^ d u y u m . karşı katham laraldıklannıbe- hazırlığı içinde l ı r t e n B a y a t l l > b u olduğunu ileri güçlerin asıl sürdü. amacının ise Kerkük'teki pet- rolü ele geçirmek olduğunu bildirdi. Ba- yatlı, "Biz Türkiye'nin bölgede olma- smıveoradakiTürkmenleriçin bir gü- vence olmasını istiyoruz, Türk askeri- nin orada banşı sağlayacağına inanıyo- ruz" diye konuştu. Bayatlı, Saddam rejimı devrildikten sonra genel sayım yapılması ve bu sa- yıma göre çoğulcu birparlamenter sis- tem kurularak tüm halklann mecliste temsıl edılmesı gerektiğinı be- lirtti. Irak'ta 3 milyondan fazla Türk- men yaşadığına diîdcat çeken Bayatlı, "Barzanive Talabani gruplan 199l'de Kerküke girerek kentin alünı üstüne gedrdiler, onJan basürmak bahanesiy- kKerkük'e giren Saddam'ınordusu da yine Türkmenlere saldırdT diye ko- nuştu. Kimyasal saldın endişesiyle göç edenler, Türkiye sınınna 30 kilometre yaklaştı Amerikah paraşütçüler ErbiPde MAHMUT ORAL / FERİT DEMÎR DtY4RBAKIRTL']VCELİ-Irakta? kimyasal saldın endişesiyle yerleşim bölgelerini terk eden gruplar Türkiye sınınna 30 kilometre kadaryak- laştı. Kürt bölgesine kaçanlar, ajan olma olası- hğına karşı güvenlik soruşturmasından geçiri- üyor. ABD ise 600 askerini paraşütle bölgede- ki bir havaalanına indirdi. Musul ve Kerkük yönünden gelen çoğunlu- ğu Kürt olmak üzere Türkmen, Arap ve Sürya- nilerden oluşan yaklaşık 25 bin ki- şi, Kuzey Irak'taki Kürt grupla- nn denetiminde olan topraklara sı- ğınıyor. Musul'dan kaçanlar Do- huk yakınlanndaki Zawita ve Ser- sing kasabalan dolaylannda bu- lunan geniş bir arazide toplanıyor. GöçenlerburadaKDP tarafindan kimlik kontrolünden geçiriliyor. Kerkük"ten kaçanlar ise daha çok Iran'a yakın olan Hacümran, Çoman. Diyana, Rayna, Çarkur- na, Kaladıza gibi yerleşim bi- • KDPveKYB'nin Türkiye sınınnda oluşturduğu mevziler silahlanmış peşmergelerce korunurken, Erbil'deki Harir Havaalanı'na inen Amerikan askerlerinin Musul'a yöneldikleri belirtiliyor. KDP ve KYB yetkililerinin göç edenlerin başka ülkelere mülteci olarak başvurmaması konusunda uyarmasma rağmen. Türkiye sınınna doğru ilerleme durmu\or. (AP) rimlerinde toplanmış durumda. KDP yetkilile- rinin bu kişilere yardun için ABD ve BM'den insanı destek beklediği de gelen haberler arasın- da. Edinilen bilgilere göre, ABD yeterince gü- cü Kuzey h^k'a yığdıktan sonra buradainsani yardım kamplan da oluşturacak. Kürt gruplan- nın da bu yardıma sıcak baktığı, böylece Tür- kiye'nin bölgeye girmesine gerek olmayacağı gö- rüşünün hâkim olduğu kaydedıliyor. Pesmeraeler sınırda beklfvor Kuzey Irak'ta, Kürtlerin kendi alanlannda gü- venli yer aramak için baş\r urduklan kaçış ise du- ruldu. 1991'den farklı olarak özellikle Türkiye sınınndan uzak durulması yönünde büyük bir çabanın olduğu bu göç kapsamında bö'lgenin kuzey kesimlerindeki dağlık ve yüksek bölge- — ^ ^ ^ " - ^ lere doğru çok sayıda kişi ilerle- di. Göç edenler, başka ülkelere mülteci olarak başvurmamalan konusunda uyanlıyor. Ancak Tür- kiye sınınna ilerleme durmuyor. KDP ve KYB'nin Türkiye sının boyunca oluşturduğu mev- zilerde de peşmerge bekleyişi sürüyor. Peşmergelerde maki- neli tüfekler, uçaksa\arlar, kü- çük çaplı toplar \ e Kalaşnikof tüfekler bulunuyor. Türkiye"den beklediği desteğı alamayan ABD'nin elden geçirdiği Kuzey Irak'taki havaalanlanndan Harir"e 600 ABD askerinin paraşütlerle indirildiği bildiriliyor. Erbil'in kuzeydoğusundaki havaalanına inen ABD askerlerinin Musul kentine yöneldikle- ri, yan düzenli Kürt güçlen ile birlikte Musul'u ele geçirmeyi amaçladığı belirtiliyor TSK Kuzey ırak sınınnda teyakkuz halinde DİYARBAKIR - ANK4RA (Cum- huriyet Bürosu) - TSK bırlikleri Ku- zey Irak sınınnda teyakkuzda. Kızıl- tepe ve Nusaybin'deki ABD'liler ça- lışmalannı yürütürken. Kuzey Irak sı- nın boyunca basına uygulanan özel gü- venlik alanı yasağı ise devam ediyor. Diyarbakır, Mardin, Kızıltepe. Nu- saybin. Cizre ve Silopi'de dün olağa- nüstü bir hareketlilik yaşanmadı. Di- yarbakır'daki 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı Cssü'nden zaman za- man kalkan savaş uçaklan. Kuzey Irak smın boyunca her gün gerçekleştiri- len gözlem görevini yerine getirdik- ten sonra yeniden üsse döndü. Mardin'in Kızıltepe ve Nusaybin ilçelerinde ABD tarafından ldralanan tesısler ve sanayi sitesinde düzenleme çahşmalannın yürütüldüğü gözlenir- ken, Nusaybin'e yeni ABD'li asker- lerin geldiği öğrenildi. Göç için hazır- hklannı da sürdüren Türkiye yaşana- cak göç dalgasını, öncelikle Kuzey Irak'ta Türkiye'ye 15 kilometre uzak- lıktaki Zaho dolaylannda kuracağı 3 kampta karşılayacak. Göç baskısmın artması halinde ay- nı yörede 3 kamp daha açılacak. Yi- ne de göçün ülkeye girişi önlenemez ise bu kez ülke içinde yeni kamplar oluşturulacak. Mülteciler için yapılan hazırlıklar kapsammda, 9 kamyonla Silopi'ye 20 bin battaniye ulaştınldı. Öte yandan Türkiye'nin bölgesel çı- karlannı korumak ve mülteci akınını durdurmak amacıyla Irak sınınnda ge- rekli önlemleri alan Türk Silahlı Kuvvet- Ieri (TSK), hükümetin karannı bekliyor. Irak sınınnda konuşlanmış dunımda bu- lunan 2. Ordu'ya bağlı birliklerin bölge- de 24 saat hazır beklediği dile getirildi. Türk birliklennin Kuzey Irak'a giriş zamanlamasının hükümetin ABD ile ha- va koridoruna ilişkin sürdürdüğü görüş- melerin ardından netleşeceği belirtildi. MesudBarzani lıderlığindeki KDP'nın özellikle Türk sınınndaki köylülere ku- zeye geçmemelen yönünde baskı yap- tığı bildırildi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Kalbim Irak'la "14 Eylül 1973", Şili'deki kara darbeden üç gün sonrasıyla Allende'nin darbecilerce öldürüldüğü günün tarihi ve benim bir şiirimin adıdır... O şiiri, tam da o tarihte, Paris'in bir parkında, otur- duğum bir bankta gözlerimden yaşlar akarak yaz- dığımı bugünmüş gibi anımsıyorum... Ben ve birkaç arkadaş Şili'ye gidip darbecilere kar- şı savaşmak için çareler aramış, dönemin, Ispanya iç savaşındakinden farklı olduğunu acı biçimde an- lamıştık... Gözlerimden akan yaşlann acılığında Şi- li için duyduğum kederin yanında bu çaresizlik de vardı... Şimdi şu satırlan yazmakta oluşumdan az ön- ce TV'de Bağdat'a ilk bombalann ve füzelerin düş- tüğünü gördüğümde, gözlerimden bu kez Bağdat için yaşlar aktı... Bağdat'taki yönetimin başında bulunan kişinin Allende kişiliğinin simgelediği değerlerle bir ilgisinin bulunmayışının burada bir önemi yok... Irak'ı tem- sil eden güçlerin bu alçakça saldın karşısında yenil- memesini, ABD-Britanya emperyalizminin ise utanç içinde yenilgiye uğramasını diledim, diliyorum. • • • Saddam Hüseyin'in, savaş diye adlandınlması- nın savaşı bile utandıracak bu canice saldında ba- haneden başka bir şey olmadığını herkes biliyor. Saldınnın gerçek amacı da herkesçe ezberlendi. ABD emperyalizmi, demokrasi getirme yalanı arka- sında Ortadoğu'nun siyasal ve ekonomik denetimi- nielegeçirecek... Eğer Irak'ta amaca ulaşılırsa bunu bütün Ortado- ğu ülkelerinin izleyeceğinden ve Türkiye'nin de bu kanlı paylaşımın kurbanları arasında yer alabilece- ğinden kuşku duymamak gerekir... La Fontaine'in bu olguyu anıştıracak bir fabl'i var mıdır bilmiyorum.. Fakat, kendisinden çok güçlü vahşi bir yaratıkla şu ya da bu nedenle işbiriiği yapmak durumunda kâ- lan güçsüzün eninde sonunda güçlünün kurbanla- n arasında yer alacağı gerçeği ilginç bir fabl konu- su olabilirdi... • • • TV'lerde söylenenleri dinlerken utanç duyuyorum. Yalan ve utanmazlık belki hiçbir zaman bu kadar göz- le görülür olmamıştı. Pentagon sözcüsünün yalan- lannı yalan yanlış çevirmekte olan sözüm ona bir çe- virmen, Amerikalının bile sesinde bulunmayan se- vinçli ve yılışık tonlamalarla konuşuyor... Birtakım emekli üst rütbeliler sanki Pentagon sözcüleriymiş- çesine kendi ülkelerinin hükümeti ve Meclisi'nin "ha- faHannın yine sözüm ona askerî ve polrtik eleştiri- sini yapıyorlar... Spikerlerin yine yılışıkça "paşam", "komutanım" diye hitap ettikleri bu emekli "uz- man "lann birçoğu sanki Türkiye ordusunun bir za- man önceki generalleri değil de Pentagon'un danış- manlanymışçasına konuşabiliyorlar... Askerlik mes- leği insanca duygulardan, adalet duygusundan bu kadar uzak bir uzmanlık alanı olabilir mi? Ulusumuzun gelmiş geçmiş en büyük komutanı, bu ulusun yaşadığı çok daha güç koşullarda "Yurt- ta banş, dünyada banş" diyebilen, herhangi bir bü- yük güçle eşitsiz ilişkiye girmeyen, savaştıklanyfa bi- le sonunda banşçı ilişkiler kuran kişi değil miydi? O günlerden bu günlere Türkiye'ye, bizlere ne oldu da bu durumlara geldik? Bu sorulann doğru yanıtlannı kim biliyor? • • • Yaşamakta olduğumuz günlerin en çirkin, en ka- ba, en saldırgan, en görgüsüz, gözünü en çok hırs bürümüş ve ne yazık ki silah ve teknolojiyle en bü- yük ölçüde donanmış gücü, dünya egemenliği he- definde önemli bir mevzi kazanmak hesabıyla uy- garlığm nice yüzyılda oluşturduğu siyasal, kültürel, ahlaki dengelere ve birikimlere hiçbir ölçü ve engei tanımazcasma saldınyor. Ama bütün insanlık tarihi bu gibi saldırganlıklann sonuçtaki bozgununun ör- nekleriyle doludur... Ben bugün insanlık kadar eski bir uygarlık coğ- rafyasına ölüm yağdıran bu yeni barbariığın da, hem de hiç uzak olmayan bir gelecekte, ortak insanlık de- ğerieri önünde hesap vermeye çağnlacağından kuş- ku duymuyorum... Bush ve Blair gibilerin sonlannın da uzak ya da yakın tarihteki benzerlerinden farklı olmayacağına insanlığıma inandığım gibi inanıyorum... Bu gün her namuslu, vicdanlı insan gibi, kalbim Irak'la çarpıyor... ataol [email protected]. Faks: (0212) 513 85 95 Konu Yöneten Katılımcılar Yer Tarih Saat Düzenleyen : BARIŞ : Prof. Dr. Türkan SAYLAN ÇYDD Genel Başkanı : Prof. Dr. Türkel MİNİBAŞ Ist Üniv. öğr. Üyesi Ali SİRMEN Gaze(ec/-/azar : Kadıköy Belediyesi Zübeyde Hanım Kokteyl Salonu üst kat / Hasanpaşa : 22 MART 2003 Cumartesi : 14.00-17.00 : ÇYDD KADIKÖY ŞUBESİ SANATIŞIBIKULTUR MBtKEZİ (0216) 414 03 32 TÜCCAR KENTİN MELEKLERI Yazan: Cahit ATAY - \ öneten: Emrah EREN 23-30 MART Saat: 2030 TÖRE Yazan: Turgut ÖZAKMAN - YöneteD: CENAN ÇAM\XTU)U 19-26-28 M\RT Saat: 20.30 nBVİÇRE HASTANESİ Sanatın Yanında Çapa V D 6040041643 Beko Casıo 108 SR=MFAE 50601344 yazar kasa ruhsatı Ka>bolmuştur. Hükümsüzdür SABAHATTİS KCÇCKLER I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle