23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 MART 2003 PAZARTESİ DM Yükseköğretim Yasası'nı alelacele çıkarma girişiminin arkasmda iyi niyet göremediğini beürten Prof. Dr. Fatih Hilmioğiu, "Kurullarla kummlan yönetemezsiniz. Sonunda rektör farkh, dekanlar farkh, kuruflar farklı dûşünür. Rektörier ve dekanlar adeta hiçbir yetkisi obnayanonay makamlan haiine getirilmiş" dedi • •• Inönü UniversitesiRektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu Yükseköğretim Yasa Tasarısı'nı değerlendirdi: Cumhuriyet düşmanı kadrolaşma oluşurFtGENATALAY Inönü Universitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih HU- mioğhı, AKP Hükümeti tarafindan hazırlanan Yükseköğretim Yasa Tasansı'nın, Cumhuri- /yet düşmanı kadrolaşmanın önünü açacağına dıkkat çekerek "Bunun önünü acnğnuztakdir- de,yeni bir düzenlemeye gerek kalmaksızın tür- ban, pek çok üniversitede serbest hak geür" dedi. - Yeni yasa tasansı hakkmda ne düsünüyorsunuz? FATtH HtUVÜOĞLU - Atatürk 1933 'te bir üniversite re- formu yaph. 0 zaman bir tane üniversi- , te vardı ve bu tek Yükseköğretim Kuru- mu için yapılan tasannın hazırlanması 2 yıla yakın sürdü. Yeni yasa tasansını 2- 3 ayda çıkarmak için adeta inarulmaz bir çaba sarf ediliyor. Böylesine önemli bir yasa tasansını 2-3 ayda çıkarmak mümkün değil. Böyle bir çalışma, en iyi şartlarda 1.5-2 yıl sürer. Bir yandan bi- zi de yakından ilgilendiren olası bir sa- vaş, Kıbns sorunu, ekonomik sorunlar ve işsizlik gibi çok önemli sorunlar ülke gündemini işgal ederken geniş kapsamlı bir YÖK yasa değişikliği için uygun bir orta- mın olmadığı aşikârdır. 'Onay makamlan olurlar' Tüm bunlara rağmen bu yasayı alelacele çıkarma girişiminin arkasmda asla iyi niyet göremiyoruz. Yasa tasansıyla her noktaya seçim konmuş. Üniversite, tümüyle seçim- le gelmiş birtaîam kurullarla yönetilmek is- teniyor. Kurullarla kurumlan yönetemezsi- niz. Sonunda rektör farklı, dekanlar farklı, kurullar farklı düşünür. Üniversite karar ala- maz ve gelişme için gerekli idari tasarruflar yapılamaz. Rektörier ve dekanlar adeta hiçbir yetkisi olmayan onay makamlan haline getirilmiş. Yine de tasannın haklanı ye- meyelim, üniversitelerin güvenliğinden rektörier sorumlu tutulmuş. Demokrasi adına, üniversiteleri demokratik yap- mak adına her makama gelecek insanı seçimle belirlemek kadar mantıksız bir şey olamaz. Bakanlar seçimle mi geli- yor? Başbakan bakanlan kendisi atıyor. Her noktaya seçim- le insan getirdiğiniz zaman, o da 'Ben seçimle gekü'm' diye- rek üst makamlardan bağımsız davranmaya başlar. O zaman da kurumu yönetemezsiniz. Bu tasan ile YÖK Üst Kurullan'na hükümet bol miktar- # "Yasa tasansı ile yeni bir dûzenlemeye gerek kalmaksızın türban pek çok üniversitede serbest hale gelir. Laik cumhuriyetin gerçek anlamda birer kalesi olan üniversitelerimiz irticai unsurlann palazlandığı, geliştiği yerier haline gelecektir." da üye verecek, üniversite üst kurullanna ise yerel unsurlar üye verecek ve böylece üniversitelerimiz bir yandan siya- sallaşacak bir yandan da yöreselleşecektir. Birbaşka açıdan bakıldıgı takdirde, bu yasa tasansı ile Cum- huriyet düşmanı kadrolu elemana bir şey yapmanız müm- kün değil. Cumhuriyet düşmanı kadrolaşmanın önünü aça- cak bir yasa tasansı. Bu yasa tasansı ile yeni bir dûzenlemeye gerek kalmak- sızın türban pek çok üniversitede serbest hale gelir. Bu ya- sa tasansı çıktığı takdirde gelinecek nokta budur. Dolayısıy- la bugün Laik Cumhuriyetingerçek anlamda birerkalesi olan üniversitelerimiz irticai unsurlann pa- lazlandığı, geliştiği yerier haline gele- cektir. 'Daflılımda vanlışlıklar vaı" - Üniversitesayıaıım artmasıyla nite- Hk sorunu ortaya çıkmaz nu? HtUVdOĞLU-Nitelikten ödün ver- memek gerekir. Bugün Türkiye'de öğ- retim üyesi sayısı azlığına rağmen da- ğılımında büyük yanlışlıklar var. Bir üniver- sıtenin bir fakültesindeki öğretim üyesi sa- yısı, Güneydoğu'daki birüniversitedeki sa- yıdan fazla. Sağlıklı biçimde yeni öğretim üyesi yetiştirilmesi gerekir. Ama mevcut kadronunülkegenelindeld dağılımında çar- pıklık, yanlışlık var. Bugün 26 bin civann- da öğretim üyesi var. Yandan fazlası üç bü- yük kentte. Bir de part-time çalışma soru- nu var. Hekimler öğleden sonra muayene- hanelerinde, hukukçular hukuk bürolann- da çalışıyor. Bunun kaldınlması gerekli. Ni- teliği belirleyen esas itibanyla üç faktör var. Birincisi iyi akademisyenler, ikincisi iyi öğ- renciler, üçüncüsü eğitim araçlan. - Ünrv«rsrte kapısmda bekkyen gençier için çözüm nedir? HtLMtOĞLU - Meslek Yüksekokullanna önem verilme- si gerekir. Bizde 2 yıllık programlarda okuyan öğrenciler yüz- de 15 oranında. Batı toplumlannda bu oran yüzde 5O'lerden başlıyor, 60-70'Iere çıkıyor. Türkiye'nin büyük projeler üretmesi, sanayinin gelişmiş olduğu Istanbul, Izmir, Kocaeli, Adana gibi illerde 40-50'şer bin öğrenci kapasiteli meslek yüksekokulu yerleşkeleri ku- rulması gerekir. Böylece nitelikli ara insan gücü yetiştirmeli. Herkesi 4 yıl- lık okul mezunu yapmanın anlamı yok, böyle bir gereksi- nim de yok. Nitelikli teknik ara eleman ihtiyacı büyük. Trakya UniversitesiRektörü Prof. Dr. Osman İnci: Siyasallaşma bilime en büyük darbedirTrakya Universitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Inci, "Akademik çalışma ve araşürma yapnıa- mış, bitimse) bakış açtsı kazanmamış tophıhık- lann kişi ve kurumlann ünh ersitelerden neieri, neyin, hangj yöntemk ve nasıl ögretiJebilecegine karar vermesi çok tehliketidir'' dedi. Hükümetlerin görevinin, yükseköğretimde bilim yapılma- sını sağlayacak koşullan hazırlamak olduğuna dikkat çeken Prof. Inci, şunlan söyledi: tt Ünhersitekritamma>anJar,biz- zat içinde yaşamayanlar, ortamı ve iktimi bilmeyenler, 'Bıli- min nasıl yapılacağına, bilim kurumlannın nasıl yönetile- ceğine' karar veremezfcr. Hükümetkrve pariamentolar so- nınlanmra ve çözüm önerifcrimia dddiye alarak, üretken ve verimliliğimizi artüracak önlemleri almata, ulus ve insan- lık adına bizlerden daha fazia çanşma- mızı istemelidir. Bilim üretimi ödüllendirilmdidirf Deflislme önderllk... -Sizceüniversitelerin enönem- li sorunlan nekrdir? OSMAN İNCİ - Toplumsal ay- dınlanmada, bilim ve teknoloji- yi toplumsal faydaya dönüştür- mede öncü kurumlar olan üni- versiteler; değişim ve dönüşüm- de sürekli önderiik yapmak duru- mundadır. Üniversiteler butemel işlevini gerçekleştirmek için ön- celikle ciddi altyapı sorunlannı as- malıdır. insan kaynaklan, fizüa mekân ve araşürma laboratuvan, eğitim araç-gereç... Evrensel bo- yutta üniversitelerin görevleri sı- rasryia; •Bilimsel araşürma, •Bil- giyi -bilimsel bilgiyi, toplumsal yarara dönüştürmek, • Eğitim öğretim, • Uygulama- hizmettır. Bu sıralama bizde tam tersinedir. Üniversitelerin en önemli sorunlan: Araştırma projelerine mali destek yet- mezliği, akademik ve idari kadro sı- kınnlan (özellikle Anadolu üniversite- lerinde ciddi akademik kadro eksikli- ği çekilmektedir) akademik persone- lin özlük haklandır ve bütün bunlann yanı sıra idari personel sıkıntısı had safhadadır. Cözüm için öncelikle eğitime ve yük- seköğretime önem verilmelidir. Milli Eğitim Bütçesi ve içindeki yükseköğ- retim bütçe payı arttınlmah, üniversi- telerde torba bütçe uygulamasına geçil- meli, akademik personel maaşı ciddi ola- rak arttınlmahdır. Akademik yaşam cazip hale getirilmeli. Aksi halde "be- yin göçü" devam eder ve kamu üniversitelerinin içi boşalır. Eflltlm-öflretlmde son hamleler... - Acil Eylem Planı hakkmda ne düşüyorsunuz? tNCİ- Başbakan imzası ile Yükseköğretim Kurumu Baş- kanlığı'na gönderilen 30 Kasım 2002 tarihli Acil Eylem Planı'nın Milli Eğitim ve Yüksek Öğretimle ilgili kısımla- nnı, bu kurumlan ele geçirme projesinin dışavurumu ola- rak düşünüyorum. Bu belge tepkinın ötesüıde üniversitele- ri elde etme, ele geçirme kronolojisidir. Kıbns görüşmeleri, ülkemizi çok yakından ilgilendiren ola- sı savaş, ekonomik sıkmtılar tüm ağırlığı ile sürerken, YÖK, üniversiteler, Üniversiteye Giriş Sistemi değiştirilmesi, mes- lek liselerinin (Imam-Hatip Liseleri) eğitim aldığı alan dı- şındaki alanlara da girmesinin sağlanması yanı sıra, ortaöğ- retim basan puanının arttınlması, üniversitelerden kırparak, # Rektör atamalannda siyasilerin asla söz sahibi olmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Inci, "30 Kasım 2002 tarihli Acil Eylem Planı'nın Milli Eğitim ve yûkseköğretimle ilgili kısımlanru, bu kurumlan ele geçirme projesinin dışavurumu olarak düşünüyorum. Bu belge tepkinin ötesinde üniversiteleri ele geçirme kronolojisidir" diye konuştu. yeni üniversiteler oluşturulması. meslek yüksekokullanmn üniversitelerden ayn bir yapıya kavuşturulması gibi planla- nn hiçbiri yükseköğretim sorunlannı çözmeye yönelik de- ğildir. Acil Eylem Planı ve takiben bu felsefeden hareketle hazırlanmakta olan Yüksekö&etim Yasa Tasansı üniversi- telerde ve bu bağlamda eğitirn-öğrehmde yapılanmanın son hamlelerinden birisi olacaktır. - Yüksek Öğretim Kunıhı sizce gerekli mi? Neden? fiVCİ - Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) bir şekilde vaz- geçilmezdir. Ancak 20 yıllık YÖK sürecinde yetkilerin geç- mişte sorumlulukla kullanıldığı söylenemez. Örneğin; üni- versitelerin siyasallaşma sürecinde gereken refleks devinim gösterilememiştir. Son birkaç yıldır yapılanlar, olumlu so- nuçlar vermektedir. lyileşme süreci devam edecektir. Bugün 77 üniversitenin, 1 milyon "~"~" ""* 677 bin 956 öğrencisinin, 71 bin 290 öğretim elemanının olduğu, yükseköğretimde genel ve yerel sıkıntılann had safhada bulundu- ğu, bilimi ucuzlatmaya ve kolay vükselmeye yönelik baskıcı si- yasal ve yönetsel anlayışın sürdü- ğü süreçte böylesi kurullar ge- reklidir. Esas olan kurumsallaşma- dır. Kurumsallaşmayükseköğre- timin tüm aşamalannda gerçek- leştiğinde, sorun kendiliğinden çözülmüş olacaktır. Taseron ünlverstteler - Kalabahk ünhtrsiteterin bö- lünmesiönerisini nasıl karşürvor- tNCt - Üniversite açmada, ye- ni üniversite kurulmasında bÖy- lesine bir ölçüt olamaz. Acil Ey- lem Planı'ndaki SP 22 ve23. mad- delerüniversite kurulmasında ge- rekçe ve ölçüt kabul edilemez. Üstteki maddede ciddi kriterler be- lirlenecekdeniliyor. 23. maddede yer alan; öğrenci sayısı 20 bin üstü olan üniversiteler bölünüp, hiçbir maliyet getirmeden bir "tabela'' değişikliği ile yeni üniversite kurulur anlayışı ciddiye alınamaz. Taşeron anlayışı ile üniversite kurmanın neyini ciddiye alabüirsiniz. Kaliteyl arttırmak... - KaBte sizce nasıl artûnlabJKr? iNCt- Rektör, Dekan, Enstıtü, Yük- sekokul ve Meslek Yüksekokulu Mü- dürleri, yönetimler, kurullar kaliteye inanmadan kalite iyileşmesi, sürekli kalite yükseltilmesi başanlamaz. Süreç, metodoloji, eğitim ve şüphesiz sabır gereklidir. Üniversite öğretim üyeliği bir meslek değildir. Öğretim üyeliği, akademik kimlik, bir felsefedir, bir yaşam tarzıdır. Dünyayı bilgi temelli yönlendirme, toplumsal gelişmeye öncülük etmektir. Bu noktada üniversite öğretim elemanlı- ğının ekonomik olarak cazip hale getirilmesi zorunluluktur. Kaliteli eğitim-öğretim araştırma için çalışma banşı, üni- versite huzuru, güvenli çalışma ortamı, iyi kütüphane ko- şullan ve bilgiye ulaşım kolaylığı aranan özelüklerdir. Bunu Rektörier; Dekanlar, Enstirü Müdürleri sağlayacak- tır. Rektör ye Dekanlan atanma yöntemleri bu açıdan çok önemlidir. Üniversitelerde siyasallaşma bilime vurulacak en büyük darbedir. Rektör atamalannda siyasiler asla söz sa- hibi olmamalıdır. Yarın: Dokuz Eylül ve Kocaeli üniversiteleri 0Z DÜNYAYI DEĞIŞTf DUNYA ŞIIR 6ÜNÜ KUTLAMASI Zaferin yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde bu yıl ilk kez 18 Mart Şehitler Günü olarak anılacak Çanakkale Destam'nın 88. yıh 3l»«nTUNCER AÎAOI K**AHCGdrr*»* 2003 £ W * 5^9 CUHV MZ 5003SÜNM A GCH0 5* aOWj«a ö û ««EN EN StVSMİ &MBUM TİTA Vedot SAKAAAN Yofor Meoh EYÜBOÖUI I KONtf* SA1OHU - 7AKJİM 17 MABT PAZATnSİ SAAT 1940 SUMMU TAVSUCUK Cwn t*m**r 20C3 PAMUKOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002 138 Karar No: 2003'9 Davacı Şahin Şittetli tarafindan davalı Nüfus Müdür- lüğû aleyhine açılan soy ismi tasbihi davasının yapılan açık yargJİaması sonunda Vozgat ili, Çandır ilçesi, Gül- pınar Köyü, Cilt No: 33, Hane: 3'te nüfusa kayıtlı Garu oğlu, Şahin Şittetli'nin Şittetli olan soy isminin iptali ile Şiddetli olarak düzeltilmesme, bu şekilde nüfusa tescili- ne karar verilmış olup ilan olunur. Basrn: 11660 Haber Merkea - Çanakkale Deniz Zaferinin 88. yıldönümünü bu yıl da- ha kapsamlı kutlanıyor. Çanakkale Zaferi'nin 88. yıldönümü ile birlikte bu yıl ilk kez 18 Mart günü, "ŞehiÖer Gûnü" olarak anılacak. Yjldönümü nedeniyle düzenlenen Çanakkale-An- kara 6. Zafer Koşusu'nda, Gelibolu Ya- nmadası'ndan alınan topralc, deniz suyu ve Türk Bayrağı'ndan oluşan kutsal emanetler, Balıkesir, Bursa ve Bilecik'ten sonra Eskişehirli atletlere teslim edildi. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 88. yıl- dönümü etkinlikleri çerçevesinde her yıl gerçekleştirilen Ergin Izci Yürüyü- şü'ne, bu yıl 22 ilden gelen 180 izci katıldı. ilk olarak Kumkale Şehitli- ği'ndetoplananizciler,buradanyürü- yüşe geçti. Çanakkale II îzcilik Kuru- lu Başkanı Niyazi Boyraa 18 Mart günü statta yapılacak resmi geçit tö- reniyle son bulacak olan izci yürüyü- şünün değişik illerden gelen izcilerin kaynaşmasında oldukça önemli oldu- ğunu belirtti. Çanakkale Cumhuriyet Meyda- nı'nda 3 gün önce düzenlenen tören- le başlayan Çanakkale-Ankara 6. Za- fer Koşusu'nda ''kutsalemanederT ta- şryan Bileciklı atletler ise Eskişehir'e Çanakkale Zaferi'nin 88. yıidönümü etkiıüikkri çerçevesinde her yıl gerçekleşti- rilen Ergin İzci Yürihüşü'nün 6.'sı Kumkale Şehitliği'nden başladL (AA) ulaştı. 11 sınınnda Eskişehirli atletler- cekarşılanan sporcular, kutsal emanet- leri, Vilayet Meydanı'nda düzenlenen törende, Eskişehir Valisi Sami Sön- mez'e teslim etti. 1. Taktik Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'nda görevli Hava Pilot Binbaşı OğuzKıran, törende yapnğı konuşma- da, Çanakkale Deniz Zaferi'nin dün- ya tarihine altın harflerle geçtiğini be- lirterekbusavaşın 18Mart 1915'te"Öl- düreceğiz''diyenlere "O}ûruzamaye- nflmeyiz" diyenlerin galip gelmesi an- lamına geldiğini kaydetti. Kıran, Ça- nakkale Zaferi'nin, vatanı için seve seve ölmeye hazır kahraman Mehmet- çik'in yenilmezliğinin göstergesi ni- teliğinde olduğunu ifade etti. "Kutsal emaneder* bugün Eskişe- hirli atletlertarafindan Ankarah atlet- lere teslim edildikten sonra, 18 Mart'ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'e sunulacak. Zafer kutlamalan ve Şehitler Günü nedeniyle, Gelibolu Yanmadası Mil- li Paria'nda bulunan tüm şehitlik ve anıtlar, aylar süren bir bakimdan ge- çirildi. Çanakkale kara savaşlannda önemli stratejik bölgeler olan ve gö- ğüs göğüse muharebelerin yaşandığı 57. Alay Şehitliği, Atatürk'ün savaşı yönettiği ve Çanakkale Boğazı ile An- zak Koyu'ndaki düşman hareketleri- ni izledıği Conk Bayın ile 253 bin şe- hit anısına yaptınlan Seddülbahir'de- ki ŞehitlerAnın'nın çevre düzenleme- leri tamamlandı. Bu yıl yine ilk kez Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) tarafindan organize edi- len ve her ilden 50 öğrenci olmak üze- re toplam 4 bin öğrencinin katılacağı törenler için, resmi kurumlara ait mi- safirhanelerin yanı sıra özel pansi- yonlar devreye sokulda Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı, bu yılki törenlerin geçtiğimiz yıllara oranla daha kapsamlı olacağını belir- terek "Çanakkale Destanrnı yazan kahramanlannuzı bir kez daha an- mak için her türiü hazırhğunızı ta- mamladık'* dedi. Atatürksergisi Çanakkale Zaferi'nin 88. yttönümü anısına ressam Cemal ^cyıldız'uı Atatürk sergisi, yann «*at 1530'da YeşiIköy'deM Hava H%p Okuhı'nda açılacak. Sergide, Vusret mayın gemisi, Atatürk ponreleri, Atatürk'ün çeşitli illerde KurtuJuş Savaşı çataşmalarnıı ?apoğı askeri ve tarihi binalan kapsayan 35 resmi yer abyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle