22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞUBAT 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 KDPIHtfyarZe&t Bektronik - Hükümetin 100günlük icraatı sıfırmış... "Şuna duble srfır desek!" Ticaret Isparta'da bir halıcı, vitrinin bir köşesine Atatürk'ün halı üzerine işlenmiş portresini, yanına da Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığından sabıkah Kürt Sart'in yani Said-i Nursi'nin halı üzerine işlenmiş portresini asıyor... Bilerek ya da bilmeyerek... Adamın işi ticaret... Böylesi bir ticarete Isparta'da tek tepkiyi Atatürkçü Düşünce Derneği gösteriyor... ADD Isparta Şubesi Başkanı Mahmut Özyürek, Isparta Valiliği'ne bir dilekçe yazarak durumu bildiriyor ve gereğinin yapılmasını istiyor... Yapılması gereken, hiç kuşkusuz cumhuriyet düşmani Kürt Sait'in portresini cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk'ün yanından kaldırmak... Bakalım Isparta Valiliği nasıl bir karar alacak ya da "serbest piyasa"dır diyerek sessiz mi kalacak... arsayalım Irak'ın elinde ABD'nin iddiaettiği gibi kitle imha silahları var... Kimyasal, biyo- lojik ve hatta nükleer silahlar... Bu tür silah- lann bulunması ABD'nin Irak'a saldırması- na gerekçe olabilir mi sorusunun yanıtı eğer "evet" ise o zaman buyurun ASELSAN'nın genel sekreter- liğji görevini yürüten emekli kurmay subay Dr. Serdar Erdurmaz'ın Ümit Yayıncılık'tan yeni çıkan "Ortado- ğu'daki Kitle İmha Silahlan, Silahlann Kontrolü ve Türkiye" kitabına bir göz atalım: Israil: Nükleer Silahlann Yayılmasının önlenmesi Anlaşması'nı imzalamamıştır çünkü önemli ölçüde nükleer tesise sahiptir. Nükleer envanteri hakkında yeterli bilgi yoktur. Yapılan değerlendirmelere göre en az 60-80 plutonyum silahları mevcuttur. Bazılan 100 kilotonun üstünde güce sahip, 100'den fazla nükle- er silahı vardır. Kısa ve uzun menzilli sistemleri ile hem konvansi- yonel, hem de kimyasal başlığı kullanabilmektedir. Silahlar Kimyasal Silahlar Konvansiyonu'nu imzalamış an- cak onaylamamıştır. Biyolojik Silahlar Konvansiyo- nu'nu ise imzalamamıştır. Tel Aviv'in 12 kilometre gü- neyinde Israil Biyolojik Araştırma Enstitüsü vardır. Si- nir gazı silahlarını içeren stoklara sahip ülkeler kate- gorisindedir. Aynca şarbondan daha gelişmiş mikro- povder formunda kuru depolanabilen biyolojik ajan- ların atılabilmesi için bomba ve savaş başlığı gelişti- rebilecek yetenekte olduğuna inanılmaktadır. Mısır: llk nükleer reaktörü Rusya'dan 1954 yılında almıştır. 1960'dan beri sadece barışçı amaçlarla bi- limsel araştırmalarda bulunmaktadır. Israil Nükleer Silahlann Yayılmasının önlenmesi Anlaşmasınataraf olmadığı için Mısır da Kimyasal Silahlar Konvansiyo- nu'nu imzalamaktan geri durmaktadır. Mısır, Yemen iç savaşında 1.400 kişinin hayatına mal olan kimya- sal silahlar kullanmıştır. Hardal ve sinir gazı üretimi için muhtelif tesislerinin bulunduğu ve sınırlı bomba, ro- ket ve mühimmata sahip olduğu sanılmaktadır. Bi- yolojik Silahlar Konvansiyonu'nu imzalamış ancak onaylamamıştır. Israil, Mısır'ın veba, botulinum, şar- bon gibi ajanlar üzerinde çalıştığını iddia etmekte, Mı- sır ise şiddetle reddetmektedir. Suriye: Nükleer silahlar üretme ve edinme konu- sunda büyük bir çaba harcadığı konusunda bilgi yoktur. Homs'da gübre fabrikası kurmuş ve fosfat- tan uranyum elde edilmesi için çalışmaktadır. 1996'da Doğu Avrupa'dan kimyasal silah teknolo- jisi almıştır. Her yıl birkaç 100 ton kimyasal silah aja- nı üretim kapasitesinde olduğuna inanılmaktadır.Ço- ğu sarin yüklü 50-100 balistik savaş başlığı mevcut- tur. Biyolojik veToksin Silahlar Konvansiyonunu im- zalamış ancak onaylamamıştır. Biyolojik silahlar araştıran kilit bir ülkedir. ŞESSİZSEDAŞIZ (!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku -• yahoo.com Düşündüm taşındım, TAŞINAMADIM! Bir pazarlığın öyküsü pazara çıkınca Siz ikiniz gelin bakiiyim buraya? Geçin karşıma şöyle... Tek ayağınızın üstünde durun... Ne istiyorsunuz? Iki de bir bizi anyorsunuz, zırt-pırt te- lefon ettiğiniz yetmiyormuş gibi evle- rimize kadar geliyorsunuz? Ayıp değil mi! Sizde hiç utanma yok mu? Açın kulaklannızı beni iyi dinleyin: Ben sana ne dediysem onu yapa- caksınız! Sizin bana itirazetmehakkınızyok... Bunu kafanıza sokun! Sizin, bizim memlekete kadar gele- rek yapabileceğiniz bir şey yok; bak kafamı daha fazla kızdınr- sanız adınızı pasaport polisine veririm, havaalanından geri çe- virtirim valla... Şimdi hemen ülkenize gidin ve be- nim direktiflerimi harfi harfıne yerine getirin! Nedir sizden çektiğim yahu! At pazarlığımı mı yapıyoruz burada kardeşim! Ne! Bir de cevap vermeye mi kalkı- şıyorsunuz... Kapayın çenenizi... Heysen... Saçı beyazlamış olanı... Ayağını yere basma; tek ayak üstün- de duracaksın... Yoksa amuda kaldınrım görürsün gününü... Talimatlanm bu kadar, haydi şimdi memleketinize gidin ve emirlerimi ye- rine getirin... Yürrü! Bu Erk îpe Gider (*) SÖNMEZTARGAN Deneme yazarımız Sayın Uğur Kökden Beykoz'dan telefonla arayarak geçmiş ol- sun dileklerini iletiyor. "Hay- rola Ağabey" diye soruyo- rum. Iskenderun'u kastede- rek "Memleketin ABD tara- fından işgal edilmiş sen hâlâ (stanbul'da oturuyorsun" di- yerek acı acı gülüyor. Gerçekten de "ABD Irak'la 77/ savaşacak yoksa bu ba- haneyle Türkiye'yi mi adım 3dım işgal edecek" diye bir soru takılıyor usuma. Bakı- /orsun Afyon'da üs, Çoriu'da 3skersel depo, Karadeniz'de iman istiyor. "Irak'ta savaş neresi, Çoriu'da Afyon'da, Karadeniz'de yeıieşmek ne- •esi" diye insan kendi kendi- ie sormadan edemiyor. Ankara'dan telefonla gö- •üştüğüm Prof. Dr. Cevat 3eray, ABD'nin Irak'a yapa- :ağı olası saldınyı bir başka îçıdan yorumluyor. "ABDsa- 'aş konusunda ne kendi ne 1e dünya kamuoyunu ipliyor. <üreselleşmeyle başlayan w son süreçte her konuda ılduğu gibi Irak'la savaş ko- tusunda da bildiğini okuma- a devam ediyor. Devlet ola- ak tüm dünyada adeta bir srör estiriyor. Global tero- zm bu olsa gerek. Bizlerin ;e olaylan gözlemek ve izle- lenin dışında fazla bir etki- ılz olamıyor. Inanır mısın, esimizi duyurmak için açlık revine bile yatmayı düşünü- orum." Ilginçtir, tarihin hiçbir evre- nde savaşa karşı dünya öl- ağinde böylesi bir karşı dur- layı anımsamıyorum. Irak îvaşı konusunda salt bölge kelerin de değil, gezegeni- ıizin belli başlı metropolleri- n hemen hemen hepsinde jyük gösteriler, yüz binlerin ıtıldığı açık hava topiantıla- je çeşitli eylemlersergileni- >r. Eskiden siyasal erklerin dığı savaş karaıiannda sa- > vatandaşın pek sesi çık- az, çağnldığında kuzu kuzu phelere giderdi. Çünkü bu ğnya uymayanlar dünyanın resindeolursaolsun 'Vafa- ihanet" gerekçesiyle ağır zalara çarptınlırdı. Ama yi- ne ilginçtir ki, Irak'ta olası savaşa karşı direnenler, ınlara çıkıp savsözlerie kar- <oyanlar siyasilerden çok, de vatandaşlardan oluşu- -. Ve dünyanın her yanında savaş nedeniyle ABD'ye •şı bir öfke, hınç ve nefret gası kabarıyor. )ünyanın birçok ülkesinde jaran bu dalgalardan etki- en siyasal erkler de ABD 3İan ilişkilerini yeni baştan gulama gereğini duymak- ırlar. Başka bir anlatımla D emperyalizminin kural ımaz bir biçimde dünya- her yanındaki enerji kay- Jannı ve stratejik bölgele- rini tek başına denetimi altın- da tutmak istemesi ve bunu sağlamak için başta askersel zorlamalar olmak üzere her türiü dayatmacı yöntemi de- nemesi karşısında diğer sü- per güçlerin rahatsız olma- masına olanak var mıdır? Şüphesiz hayır! Çünkü emperyalizm olgu- sunun temeli, kendi metropo- lündeki halkın sömürüsünün çok daha ilerisinde yeryüzü kaynaklarının ve halklannın sömürüsüne dayanır. Bu pas- tadan en büyük payı almak için de sürekli birbirleriyle ya- rış halindedirier. Bu yarışın dozu kaçınca da savaş kaçı- nılmazdır. Bugün ABD'nin dünyada ve Irak konusunda yürüttüğü tek başına dayatmacı tutu- muna diğer süper devletler, örneğin AB, Rusya, Çin, Ja- ponya doğrudan karşı koy- muyorlarsa özellikle askersel alanda ABD ile boy ölçüşebi- lecek güçte olmamalanndan kaynaklanmaktadır. Ama ile- ride bu çelişki mutlaka derin- leşecektir. Emperyalistler arası çelişkinin doğasında olan bu nedenden ötürü, Tür- kiye ABD'nin yanında savaşa girerek bu pastadan pay al- mayı düşlüyorsa şayet, kim- se heveslenmesin zımık kok- latmazlar. Koklatmazlar, çün- kü; iş o aşamaya gelince bü- yük güçler ve emperyalist devler toplanır yine masanın etrafına. Dolayısıyla Türkiye'nin ABD kapılannda dilenci gibi üç beş kuruş para kopartma- sının dışında, savaş sonrası ortamda pastadan pay alma- sını düşünmek, tatlı bir düş görmenin dışında fazla bir şey ifade etmez. Ama Türkiye kıyısından kö- şesinden bile olsa bu savaşa bulaşırsa, bölgede, sonuçla- n gerek can, gerekse mal ola- rak çok pahalıya patlayacak sonu gelmez bir serüvene sü- rükleneceği son derece açık- tır. Daha da ötesi, bugün adım adım Türkiye'de konuş- lanmaya başlamış ABD as- kerieri gelecekte tüm ülkeyi işgal edecek boyutlara ula- şarak Sevr sonrasından daha acı birtablo çıkabilir karşımı- za. Bugün üç beş kuruş para için ABD askerlerine Türki- ye'de kolaylıklar sağlayıp sa- vaş dalkavukluğu yapanlar, ilerde vatana ihanetten ipe gi- decek durumlara düşerlerse hiç şaşmamak gerekir. Çün- kü görünen o ki, halkın yüz- de 90'ının savaş karşıtı oldu- ğu bu ülkede, hâlâ ihanet ya- rışı içinde olanlar siyaseti yönlendirebiliyorsa, bunu ciddi ciddi düşünmek gerekir. (*) Türkiye 'de idam cezaları kaldırılmıştır. Bu nedenle ipe gidilmesi için anayasa değişik- liği gerekmektedir. KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicakı turk.net ÇtZGtLtK KÂMİL MASARACl HARBÎ SEMİH POROY semihporoyiayahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 27Şubat PAVLOV'UN KOŞULLUR£FL£K^YÖNT£Mİ 1336 'OA BUSÜU, ÜNLÜ KüS &2>*OLOJ-İ 8/LGtMı İV4AI BU tiOA/t/pAK A&4ŞGA Ş İ f i 4/M &4 PE- t-tK £TM/Ş77.. tSTANBUL 5. İCRA CEZA HAKİMLİĞl'ÎSDEN ÎLANENTEBLtGAT Dosya No: 2002/6779 Müşteki Türe Tnrizm Tic. Ltd. Şti. vekili Av. Ali Gökhan Yıldınm tarafından mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Haluk Acil aleyhine açılan mezkür dava dosyasında sanığın adresine gönderilen duruşma gün ve saatıni bildirir teblıgatın bila teblig iadesi üzerine, alacakh vekilinin talebi üzerine sanığa dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmekle: Taraflar arasında yapılacak olan 02.06.2003 günü saat: 10.00'daki duruşmada hazır bulunmanız, gelmediğiniz takdirde CMUK.nun llK.nun 349. maddeleri gereğince gıyabınızda hüküm verilecegi hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen teblig olunur. 19.02.2003 Basın: 8463 DÜZ ÇÎZGt ÜMİT ZİLELİ Bir Ulusun TrajedisiL. Şu pervasızlığa bakın... Daha "savaş tezkeresi" Meclis'ten çtkmadan Ame- rikalılar silahlanyla, füzeleriyle, araçlanyla ve askerte- riyle limanlarımıza, havaalanlanmıza çöreklenmeye başladılar bile. Karaya çıkaramadıklarını da Akde- niz'deki devasa gemilerinde, bumumuzun dibinde bekletiyortar... Yani durumdan o kadar eminler!.. Ulus- lararası deyimle, "De Facto" durum yaratmaktan bi- le kaçınmıyorlar. Bekliyormuş gibi yapmak nezaketini bile göstermiyorlarL Bitmedi; pazar günü CNN Türk'ün verdiği habere 0re Iskenderun çevresinde olağanüstü tedbirter alın- dı. AmaAmerikalılara bu dayetmedi, Iskenderun-Ada- na arasında kendi kontrollerini gerçekleştirmeye baş- ladılar. Ele geçirdikleri bunca üs, liman, havaalanı da göz- lerini doyurmamış olsa gerek; şimdi de "Ya Incirlik Üs- sû'nün kapasitesini iki katına çıkarahm ya da Bat- man 'da yeni bir üs daha kuralım " baskısına başladı- lar!. - Adına "Stratejik Ortaklık" dedikleripostmodem kölelik bu olsa gerek!.. • • • "Daha ne kadar alçalabiliriz" sorusunun yanıtı ise şöyle: CHP Hatay Miltetvekili Gökhan Durgun kendi böl- gesinde nelerolduğunu göımek için Iskenderun Lima- nı'na gitti, ama kapıdan bile sokulmadı!.. Albay rütbe- li Türk subayının gerekçesi ise müthişti: - Can gûvenliğinizi sağlayamayızü! Anlayan beri gelsin, Türk milletinin vekilinin can gü- venliği, hem de kendi topraklannda niçin tehlikede oluyor?.. Amerikan askerleri, limana girenleri babası- nın çrftliğindeymiş gibi sorgusuz sualsiz kurşuna mı di- ziyor?!. Daha da vahimi; milletin ordusunun albay rütbeli subayı, milletin vekilinin can güvenliğini, üstelik ken- ditopraklanmızdanasıl oluyorda sağiayamıyor?.. Yok- sa ABD askerleri ve Stinger füzeleri ayak bastığı an- dan itibaren oralan Amerikan toprağı mı sayılıyor?!. Milletvekiline de bravo doğrusu!.. Can güvenliğinin olmadığını öğrenince limana girmekten vazgeçmişL Beyefendi herhalde girmekten vazgeçtiği toprağın kendi toprağı olduğunu, üstelik o bölgenin milletveki- li olduğunu unutmuş!.. - Neresinden baksanız yüz kızartıcı değil mi?!. O miltetvekili ve Meclis'teki arkadaşlan bilsinler ki, bunlar henüz iyi günlerimiz!.. Hele bir tezkere onay- lansın, Sabiha Gökçen başta olmak üzere havaalan- lannın, limanlann, üslerin kapısına kadarbile ulaşama- yacaklar!!! Miltetvekillerine çağnda bulunuyorum, üşenmesin- ler, denesinler... - Denesinler ve milletvekilliği hangi kapılarda bitiyor görsünleri. • • • Deniz Baykal'ın teşhısı son derece yerindeydi... Oynanan gerçekten kötü, kaba bir müsamereydi!.. ABD ile gerginlikler, aslanlar gibi direnenresmive gay- ri resmi başbakanlanmızdan iç parçalayan açıklama- lar,restçekmeler...Hepsi ama hepsi palavraydı!.. An- laşma daha AKP iktidara gelmeden, Amerika'da ko- tanlmıştı. Içeriği ise yalnızca iki maddeden ibarettı: 1. AKP, ABD'nin tüm isteklerini sonuna dek kar- şıtayacak... 2. ABD, AKP'nin Türkiye'de gerçekleştirmek is- tediği düzen için sınırsız destek verecek... Işte bu kadar basit!.. Diğer tartışmalann tümü ise yalnızca oyunun parçalanydı... - Türk halkını uyutma oyunununü! Perde arkasından süper güçle söz kesenlerin hem kamuoyunu, hem de parti içinde "şeytanla yapılan anlaşma"6an habersizsaftinktakımını "heryolude- ned'ık" yalanına inandıracak bir sürece ihtiyaçlan var- dı. Elbirliği ile kotanlan süreç işte bu!.. Ve bu sürecin sonunda Türi<iye'nin göğsüne takılacak ABD madal- yasının adı bile belli: - Piyonü! önceki gün sevgili Mustafa Balbay'ın haberini oku- dunuz mu?.. Okuyup benım gibi buz kestiniz mi?!. Başkan Bush'un Dışişlen Bakanı Yakış'ı azarlayan üslubu ve söylediği sözler, ABD'nin stratejik ortagı(!) Türkiye'yi hangi gözle değeriendirdiğinin açık göster- gesidir. ABD'nin gözünde Türkiye ile pazariığın, Tek- sas'ta at pazariığından bir farkı yoktur!.. Amerika'nın karşısında iki büklüm olan, kendi düşlediği düzeni kur- mak için ülkesini ateşe atmaktan çekinmeyen Tayyip ve Abdullah beylerin Türkiye'yi getirdikieri nokta işte buduriü Tezkerenin onaylandığı andan başlayarak bu kaba, ilkel ve çirkin müsamere de son bulmuş olacak. - O an, karanlık bir trajedinin başlangıcı olarak tarihe geçecekl.. E-posta: umitzileli(Ş ttnetnettr BULMACA SEDAT YAŞAYAJV 1 2 3 4 5 6 7 8SOUUNSAĞA: 1/ Kefal balı- ğının bir türü. II Bir nota... Saygı göster- me, itibar et- me. 3/ Halk edebiyatında birini yermek amacıyla ya- zılan şiir türü. 4/ Asya'da bir 8 ülke... Evcil g olmayan hay- vanlan vurma ya da yakalama işi. S/Eko- lojide, bir canlının varhğını sürdürebil- 3 diği yaşama ortamı- 4 nın en küçük birimi... Muğla'nın bir ilçesi. 6/ Gövdesi üç köşeli ve üç telli Rus halk 7 sazı. II Avuç içi... ® "Bir elinde cımbız, 9 bir elinde — ' Umurunda mı dünya" (Orhan Veli). 8/ Bir aygıtın, bir aracuı ana çizgilerini gösteren çi- zim... Şeker ve limonla içilen sıcak su. 9/On beşer pulla ve iki zarla oynanan oyun... Bir cetvel türü. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ "Kırkağaç"da denilen bir kavun türü. 2/ Lantan elementinin simgesi... Uyma, boyun eğme. 3/ Sert madenleri aşındıncı bir araç yardımıyla parlatma ey- lemi. 4/Uzak... Tuzağa düşürülen şey. 5/Mimarlık- ta, duvar içinde bıratalan girinti... Osmanlı devle- tindeki sivilrütbelerdenbiri. 6/AliÖ^entürk'iinbır fîlmi. 7/Hitıtlerin akıl ve bilgelik tannsı... Halk ara- sında radyoskopa verilen ad. 8/ Muma ya da para- fine batınlmış fıtil... Aydınlanma felsefesinin en önemli temsilcilerinden biri olan Alman fılozof. 9/ At ahın... Tellür elementinin simgesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle