22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
g 7 ŞUBAT 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 tJAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ Edebiyat, dergilerde soluk alır.Alnına düşen saçlannın kıvırcık- ğ ı . bir de Gııtenberg edasıyla ke- s i p biçip kalıp olarak çıkardığı "Ayna" yazısının ilk baskı dene- mesini yapmak içın bir el merda- nesiyle, kırmızı boyayı o kalıp üze- rine yayışı gözlerimin önünden gitmiyor. Daha ilk denemede teksirde ba- sacağımız dergimizin alınhğını süs Jeyecek ad kıpkırmızıca ortaya çıkjyor. Resim öğretmenimiz Fuat tğ- debeli nin bizlere saldığı o ilk he- yecanın ivmesiyle; liseye ilk adı- mımızda hemence birer edebiyat dergisi çıkarmanın heveslısi kesi- liyoruz Höseyin'le ben, Recep'le Mustafa. îlJc dergimiz "Taşra" oluyor, ikinci yıl "Haykınş"ı çıkanyo- ruz. Recep'ler ise "Çaba"yı. Netameli günlere denk gelen bu dergicilik serüvenımiz başımıza işler açmakla kalmayıp sonradan Fuat Bey'in; Recep'lerin ilk sorgu- sunu yapacak olan savcınm da dosyasına birer delil olarak gire- cekti. Kısa siiren dergl serüvenl Biraz taşranın dılıni/dilsızliğini anlatan. biraz da iki genç edebiyat tutkununun gemlenemez yaz- ma/bir şeyler söyleme isteğini di- le getiren bu dergi serüverıimiz çok kısa sürmüştü.. Basılıp dağıtılan bildirilerle bu dergilerin iki-üç çocuğun tşi olma- dığına karar veren savcı; başka de- liller ardma diişer. Oiup biteni çok uzaktan sezen, görüp bilmeyen, Fuat Bey bizlenn nanna yanarak sıkıyönetim mahkemelerini boyla- yacaktır.. Recep Maraşlı ıle Mus- tafa Naci Saraçoğlu da lisedeki öğrenimlerinden kopanlarak alıp götürülecektir. Hüseyin Istanbul'a gitmiş, ben je Doğu Ekspresi'yle Sanka- nış'ın yolunututmuştum... Haber- • Elbette ki her dergi bir adadır. Kendi dokusunun rengini, iklimini getirir. Böylesi de en doğrusudur, kanımca. Edebiyat da takım adalardan oluşmaz mı? îç denizlerde kurulan edilenler, sonuçta bu adalann yolunu tutmaz mı? Dergiler olmadan edebiyatın biçimlenip yol alabileceğini düşünemiyorum... yasakmeyve • OKUMA ÖNERİLERİ • * Yasakmeyve: tki aylıkşiir dergisi. Geceyazısı: Edebiyat dergisi, dört aylık; Vaıiık; Aylık edebiyat dergisi; Adam Sanat: Aylık edebiyat dergisi; Adam Öykû: îki aylık öykü dergisi; Kitap-lık: Aylık edebiyat dergisi; Edebiyat ve Eleştiri: İki aylık edebiyat dergisi; Evrensel Kültür: Aylık edebiyat dergisi; Dergâh: Aylık edebiyat dergisi; Vîrgül: Aylık kitap dergisi. • BELLEK "Demokritos sofrasına gelen incirieriyerken bir bal kokusu aimış ve hemen bir araştırmadır başlamış kafasutda, o giine dek incirlerden almadığı bu koku nereden gelebilir diye. Merakım gidermek için kalkmıs sofradan, incirlerin toplandığıyeri görmeye gitmek istemiş. Sofradan niçin kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş: KUTUSU • Boşuna vakit kaybetmeyin, demiş; incirleri bal çanağuta koymuştum toplarken. Demokritos'un canı sıkılmış bu araştırma firsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı için, 'Hadi be sen de' demiş hizmetçi kadma, 'keyfimi kaçırdın, ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım.' * Montaigne ler kentten istasyona değin inmiş- ti... Gözler, bir vebahya bakar gi- bi dönmüştü bize... Kompartımanın bir köşesine sin- miş, elimdekı "Varlık" dergisiy- le bu tufanın sancısım dindirmeye çalışmıştım... Oktay Rifat'ın der- gideki ezberime yerleşen şiiriyle baş başayım: "Doldur kadehimi, Hasan Can! Güneşe/ Tutsanı de- rimi, ısıtmıyor. Bu mintan/ Ke- fenden daha soğuk! Versem ate- şe/ Girit ve Rodos'u, kızoğlan kız, civan," ('Mısır Dönüşü') Bizi Sait Maden'e götüren de o duyguydu diyebilirim. O da, bir İbrahim Müteferrika gibi duru- yordu karşımızda. "Soyut", "So- mut" dergileri bu yazı/ resim/ şi- ir bilgesinin elinden geçiyordu bir bir. Bize, dergilerde soluk alan bir edebiyatın kapılannı açandı... Okumanın tadı... Şu günlerde edebiyatımızı taç- landıran "Geceyazısı", "Yasak- meyve" dergilerini döne döne okurken 1970'lerin edebiyat ikli- mine döndüm birden. Arınmışlı- ğı, yazmın özbenlik rengini, oku- manın tadını buldum. Elbette ki her dergi bir adadır. Kendi dokusunun rengini, iklimi- ni getirir. Böylesi de en doğrusu- dur, kanımca. Edebiyat da takım adalardan oluşmaz mı? Îç denizlerde kurulan edilenler, sonuçta bu adalann yo- lunu tutmaz mı? Dergiler olmadan edebiyatın bi- çimlenip yol alabileceğini düşüne- miyorum... 'Geceyazısı'na, 'Yasakmey- ve'ye dönüyorum... Günü geceye, zamanı ana götüren yazılara, şiir- lere uzanıyorum birbir. Tıpkı tren- de Sankamış'ın ürkek yolcusunun heyecanıyla iç içeyim. Gfilten Akın'ın şiirini ezberime almışım bile:" 'Azaldık' dedi O/azaldık- ça arttı sorular/ ve sesler/ saçak- tan asmaya damlayan su/ veran- dada uyuyan köpeğin soluğu/ di- zildiği yerde solan ayna, çürü- yen nar/ sonra kuşlar..." Ötede ise Hulki Aktunç. ikilik- lerden söz ederken var olmanın di- lini bulmaya çağırtr bizi. Yani ede- biyatla solunan bir hayata baktınr. Enis Batur'u, Enver Ercan'ı, ta- kım arkadaşlannı kutluyorum. Bizleri adalannın mevsimleriyle buluşturduklan, edebiyatta yeni bir ses/soluk verebilme yoluna yel- ken açtıklan için. (*) Bu dergi yazısı, uzunca bir süre dergilerde yazarak yol alan Feridun Andaç'ın, bilinmez bir tarihe kadar dergilerde yazmaya- cağını, yalnızca bunlann okuru olacağını duyuran bir yazıdır aynı zamanda. Hem okurlanna hem de dergi kaptanlanna duyurulur. Ge- rekçesini ise E dergısi'nin mart sa- yısuıdaki "Şu Alınganlıklar, Der- gilere Elveda" yazısında dile ge- tirdi. Mimarfar Odasr'ndan açılcfaTma: Bakan Çelik'in uygulamaları kaygı verici kültür Servisi - TMMOB Mimarlar )dası Yönetim Kurulu 25 Mart Salı günü ayımladığı basın açıklamasında, Kültür iakanı Hüseyin Çelik'in kültür ve tabiat arlıklannı koruma kurullanyla ilgilı ygulamalarmı doğa ve kültür mirasımızın eleceği açısından kaygı verici bulduğunun tını çizdı. "Mimarlar Odası Merkez önetim Kurulu üyemiz, Trabzon ültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma urulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Eruzun ; Mimarlar Odası önceki dönem _ aşkanı, Muğla Koruma Kurulu tyesi ktay Ekinci'nin üvelikJerinin sona dirilmesi ve açıldanan biçimi ile •rekçeleri, zaten yetersiz olan, doğa - kültür değerlerimizi koruma >lirikalarının geleceği konusunda ddi kuşkular yaratmaktadır." ;ıklamada, Kültür Bakanlığı 'mn da rlık nedeni olan doğa ve kültür irasımızın korunması, yaşatılması -ve liştirilmesinin; bu mirası temel alan onomik politikalar, sağlıklı işleyen. rekliliği olan kurum ve kuruluşlar, lakâr ve nitelikli kadrolarla mümkrûn iuğu da belirtildi. Aynca ülkemizde on lardır sürdürülen ekonomi litikalarınm, yalnızca doğa ve kültiır rasımızı değil, toplumsal yapımızı ve Şerlerimizi de geçmişte olduğu gıbı eün de erozyona uğrattığuıa dikkat cildi. Mimarlar Odası 'nın açıklamasuıda, ıca; gelişmiş ülkelere göre. ı derece kısıtlı olan Kültür Bakanlığı çesi içinde, araçsız, gereçsiz, kadrosuz kurumsal yapılanma ve işleyiş açısından yetersiz olan koruma kurullannda akârca çalışmış ve çalışmalannın ;eri kamuoyunca da bilinen kurul lerinin görevden alınmasuım, doğa riiltür değerlerine, çıkarlan için lıranlann yanında yer alan bir ranış olarak gördükleri belirtiliyor: muyoruz Id bu görevden alınmalar, lerce yıldan ve kuşaklardan bu >»na iilüp gelmiş doğa ve kültür asımıza, kısa vadeli çıkarlan içis lıranlara güç ve yol vermesin. uyoruz ki daha verimli ve sağlıkJı iir polirikalarının gelişririlmesiıain tıkanmasın. Kültür Bakanlığı'm uUarla ilgili kararlannı gözden rmeye, doğa ve kültür mirasımi2in ınmasında fedakârca çalışan erimize vefalı davranmaya rıyoruz." Gültekin Çizgen'in Mevlana ve Mevlevilerin dünyasını konu alan sergisi 6 Mart'ta tş Sanat Parmakkapı Galerisi'nde açılacak. Büyülü dünyalara içselyolculuk Kültür Servisi - Fotoğrafın yanı srra re- sim ve cam sanatı alanındaki çalışmalany- la sanat yaşamında 44 yılı geride bırakan Gültekin Çizgen'in, Mevlana ve Mevle- vilerin büyülü dünyasını ele alan son çalış- malan 6-28 Mart tarihleri arasında Iş Sa- nat Parmakkapı Galerisi'nde sergilenecek. Çizgen'in 'Sema' başlıklı resim sergi- sindeki yapıtlar, şündıye dek Mevleviler üzerine yapılan görsel çalışmalann dışın- da bir yorum arayışına sahıp olmalanyla dikkat çekiyor. 1990 yılından bu yana resimle uğraşan Gültekin Çizgen bilgisayar ortammda ko- laj-montaj rekniğiyle oluşturduğu yapıtla- nna çeşitli görsel efektlerle zengin bir içe- rik kazandırmış. Fotoğraflan Türkiye'nin yanı sıra Çin'den Kanada'ya, Endonezya'dan Hin- distan'a dünyanın pek çok ülkesinde ser- gilenen sanatçı, resimde Doğulu öğelerle eski görselliğin temellerini yakalamaya ça- lıştığını söylüyor. (Tel: 0 212 244 20 21) Akşit Göktürk'ü arttna toplantısı Akşit Göktürk'ü anma toplan- tısı bugün İstanbul Lniversire- si'nde başlıyor. Kültür Servisi -Yazar ve çevir- men Akşit Göktürk ölümünün 15. yıluıda istanbul Üniversite- si'nde yapılacak iki günlük bır toplantıyla anılacak. îstanbul Ünıversitesi tngiliz Dili ve Ede- biyah Anabilim Dalı'nın düzen- ledıği Akşit Göktürk'ü Anma Toplantısı bugün saat 10.00'da IÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve EdebiyatFakül- tesi Dekanı Prof. Dr. M.Taner Tarhan'ın konuşmalanyla açıla- cak. Etkinlik kapsamında bugün, Prof. Dr. Jale Parla'nın yönetti- ği orurumda Orhan Pamuk 'Arayış'; Prof. Dr Oya Başak ın yönettiğı orurumda da Prof. Dr. Jale Parla Orhan Pamuk'un Romanlarında Eksik Metin Arayış'ı başlıklı birer konuşma yapacak. Bunu, Yrd. Doç. Dr. Rana Tekcan'ın Prof. Dr. Dilek Doltaş'ınyönettiğı oturumdaya- pacağıBiyografi Yazarının Ara- jpşı konulu konuşma izleyecek. Öğleden sonraki oturumların il- kinin konusu Fantastik Edebi- yatta Arayış, oturum başkanı Prof. Dr. Cevza Sevgen, konuş- macıysa Yrd. Doç. Dr. Deniz Ceylan. Daha sonra Prof. Dr. Ni- lüfer Kuruyazıcı'nın yönetece- ği orurumda Dr. tsmail Kaplan 'George Orwell'ın Yapıtların- da Arayış' konusunda konuşa- cak. ilk günün son iki konuşmasuıı Doç. Dr. Mehmet Takkaç, Ar- nold Wesker'ın I'm Talking About Jerusalem Oyununda Kendine Ait Bir Dünya Kurma Arayış'ı; Yrd. Doç. Dr. Murat Seçkin de 'Keats Ne Arıyor (du)?' başlığı altuıda yapacak. Bu iki orurumu, sırasıyla, Prof. Dr. Nilüfer Tapan ve Doç. Dr. Esra Melikoğlu yönetecek. Anma toplantısı, yann, başkan- lığını Prof. Dr. Turgay Kurul- tay'ın üstlendiği orurumda Ing- rid trem'in yapacağı Orhan Pa- muk'u Çevirmek başlıklı konuş- mayla sürecek. Taner Kara- koç'un tsimler ve Kimlik Ara- yışı: Çocnklar Duymasın'dan Ulysses'e Uzanan Yol konusun- da konuşacağı orurumu Prof. Dr. Şeyda Özü; Ar. Gör. Gökçen Ez- ber'in Chevalier'nin Kadınla- rında 'Sessizlik': Biçim ve Çe- viri Odaklı Bir İnceleme konu- sunda konuşacağı oturumuysa Doç. Dr. Alev Bulut yönetecek. Daha sonra, Prof. Dr. Ayşe Erbo- ra'nın oturumbaşkanlığında 'Si- yah Amerikan Tiyatrosunda Biçim Arayış'ı konusunu Yrd. Doç. Dr. Özden SözaJan; Prof. Dr. Tülin Polat'uı oturum baş- kanjığında Melih Cevdet Anday ve Ölümsüzlük Arayışı konusu- nu ise Ar. Gör. Dr. Sema Bulut- suz ele alacak. Doç. Dr. Nedret Öztokat ın yönettiğı sonraki oru- rumda Ar. Gör. Ferah Yazıcı, Chatterton Romanında Kişi- sel Tarih Arayışı' konusunda ko- nuşacak. Akşit Göktürk'ü Anma toplantısı Ar. Gör. Arpîne Mı- zıkyan'ın, Yrd. Doç. Dr. Murat Seçkin'ın yöneteceği orurumda Harold Pinter'ın Eve Dönüş Oyununda Cinsellik Yoluyla Kimlik Arayışı konusunda ya- pacağı konuşmavla son bulacak. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Bush ve liranizmin Çözümlemesi... Eski Yunancadan gelen 'f/ran'sözcüğü, "ik- tidannı zorbalıkla ele geçiren ve zorbalık üstü- ne kuran" anlamına gelir. 'Tlran' ve 'Tiranizm' kavramları, bugüne kadar yabancı kaynaklar- da, siyasetbilim ve toplumbilim alanlarında çokça ele alınıp çeşitli açılardan çözümlenmiş- tir. Tiranizm üzerine en önemli incelemelerden biri, 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden ve ka- lemlerinden Avusturyalı Manes Sperder tara- fından 1938 yılında, HitJer'in iktıdarı nedeniy- le yazılan "Tıranizmin Çözümlemesi Üzerine" ("Zur Analyse der Tyrannis") başlıklı deneme- dir. Aynı zamanda engin birruhbilim kültürü bu- lunan, Vlyana'da modern ruhbilimin kurucula- rından Arfred Adler'in önce öğrencisi, sonra da yardımcısı olan Sperder, adı geçen dene- mesinde tiran ve tiranizm kavramlannı tüm oluş koşullan ve başlıca göstergeleriyle birlikte ele alır. Geçtiğimiz yaz, Stüdyo Drama Araştırma Birimi'nin haftalık toplantıları çerçevesınde "Tıranizmin Çözümlemesi Üzerine" başlıklı de- nemeyi de birkaç hafta boyunca inceleme ve tartışma konusu yapmıştık. Ancak o haftalar- da tartıştıklarımızın bir yabancı devlet başka- nının kimliğinde bu kadar çabuk somutlaşabi- leceği olasılığını sanınm hiçbirimiz düşünme- miştik. Bugün Amerika Birieşik Devletleri'nin Başka- nı olan George W. Bush, davranışlarıyla ve konuşmalarıyla klasik diye nitelendirilebilecek bir tiran tipinin tüm göstergelerini, gerek ikti- dara geliş koşullan, gerekse iktidara gelmez- den önceki kimliği bağlamında hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak bir açıklıkla yansıtmaktadır. Sperder, anılan çalışmasında, tarihte iz bırak- mış tüm tiranların çeşitli nedenlerden kaynak- lanan belli ruhsal bozukluklarının bulunduğu- nu örnekleriyle gösterir. Yazarın açıklamaları- nagöre 'ideal' tiran adayları, herzaman bu bo- zukluklardan kaynaklanma komplekslersonu- cu ortaya çıkar. Zorbalıkla yürütülen bir iktidar, bir anlamda sözü edilen kompleksleri başka- larından gizlemenin etkin bir aracıdır. George VV. Bush'un biyografisine bu açıdan baktığımızda, önce Baba Bush'tan kaynaklan- ma, olası bir eziklik ya da yenik düşme duygu- su nedeniyle karşılaşmaktayız. Bilindiği üzere Baba Bush, ABD'nin 'ikinci kez seçilememiş' başkanlanndan biridir. ABD seçmeninin genel- de başkanlarına ikinci bir şans daha verme yo- lundaki genel eğilimi göz önünde tutulduğun- da, bu şansın verilmemesi siyasi başansızlığın somut bir göstergesi olmaktadır. Bugünkü başkan, iktidara babasının siyasal geçmişin- den kaynaklanma bir ezikliği de taşıyarak gel- miştir. Üstelik kendisini iktidara taşıyan seçi- min oylann sayısı bağlamında hâlâ tartışmalı oluşu, bugünkü Başkanı bu tartışmalı konumu unutturacak 'büyük', daha doğrusu 'gösteriş- li' işler yapmaya adeta itmektedir. Bugünkü Bush'un ruhsal yapısını derinden biçimlemiş olan ikinci faktör ise alkol sorunu- dur. Bilindiği gibi ABD Başkanı Bush, 'eski' bir alkoliktir ve alkoliklerin, tedavi olsalar bile, ge- nellikle bu bağımlılığın yıkıcı kimi ruhsal etkile- rini bazen yaşamları boyunca taşıdıkları, bilim- sel bir gerçektir. Dünyaca ünlü yönetmen Oli- ver Stone, bugünkü başkanın eski bir alkolik olmasını ABD adına bir talihsizlik olarak nite- lendirirken, herhalde bu bilimsel gerçeğe atıf- ta bulunmuştur. Sperber'e göre tiranlann iktidarlarını sürdür- mek için en sık başvurdukları yollardan biri de 'sahte düşmanlar'yaratmak ve kitleleri bu düş- manların 'gerçekliğine' inandırmaktır. Bu bağ- lamda, Adolf Hitler dönemindeki 'Reichstag Yangını' ile, ABD'de gerçekieşen '11 EylülSal- dınlan' arasındaki koşutluk, gerçekten ilginç- tir. Başkan Bush, 11 Eylül'ün hemen ardından önce Usame bin Ladin'i ve Afganistan'ı he- def göstermiş, daha sonra ise Saddam Hüse- yin e ve Irak'a yönelmiştir. Bu yenı hedefin al- tında yatan asıl hedef ise 'ABD'nin Ortado- ğu 'daki petrol yataklan üzerinde mutlak hege- monyasını kuran başkan' olmaktır. Günümüz dünyasında, bir tiran için bundan daha gösterişli bir 'iş' düşünülebilir mi? e-posta: ahmetcemaKa superonJine.com acem20(a hotmail.com BUGUN • CEMAL REŞÎT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da Akbank Oda Orkestrası'nın katılacağı söyleşi ve 20.00'de konser. Şef: Cem Mansur. Solist: Nicholas Daniel (obua). (0 212 232 98 30) • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde 20.00'de İDOB'dan 'Samson ve Dalila' operası. (0 212 251 56 00) • NARDİS'te Wolfgang Roggenkamp Trio konseri. (0 212 244 63 27) M YAPIKREDİ SERMET ÇtFTER SALONU'nda Orhan Şaluelin katılacağı 'Orkestra: Bedenin Uzuvlan' adlı söyleşi. (0 212 252 47 00) • tŞ SANAT'ta 19.30'da Atilla Birkiye'nin hazırladığı. Tilbe Saran, Metin Belgin, Güneş Berberoğlu, Bülent Emin Yarar'uı katılacağı 'Aşk Şiirferinden Seçmeler' adlı dMeti.(0 212 316 10 83) • ANKARA ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde 18.30'da Selim Özdoğan'ın katılacağı söyleşi. (0 312 425 14 36) M ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde 15.30 ve 19.00'da 'Erkekler Ağlamaz' adlı filmin gösterimi. (0 212 251 56 00) m ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 18.00'de İbrahim Finızeş'in yönetmenliğini yaptığı 'Küp' adlı fıhnin gösterimi. (0 212 249 09 45) • İFSAK'ta 19.30'da Serra Akcan'ın katılacağı 'Düğün' adlı saydam gösterisi. (021229218 07)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle