25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ŞUBAT 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK EÜSÖSÎ TABı/.TLl İSTANBUL Osmanlı'yailkborçparayıveren Galatabankerininanıtmezanndakemikleribileycığmahmdı "*-~V T -r* ÎEt - V f ! ^ ^ I ! / * '*. .«*•• Avranı Kamondo'nun Hasköy sırtındaki amtmezan yıOar içindeönce defînecUere sonra kurban saücılanna kurban olmuj _ratlar: KAAN SAĞANAK) Kamondo'nım— m ^^ aç yüzyıl yaşarsanız m^r yaşayın, ölüm yine M£ ebedi olacaktır... îtal- m ^ k yan ozan Lucretius JL. J^-~ böyle diyor... AvTam Kamondo'nun ömrü sıradan her in- san gıbı yüzyılın içine sığmış ve öm- rünün sonunda geriye bir arutmezar bırakmak istemiş.. ama anıtı kalmış, mezan yok olmuş... "Respice enim quamniladnosanteactavttırtas,tem- poris aeterni fiırett"; Bizden önce geçmiş zamanlan düşün, bizim için onJar yok olmuş gibidir. Haliç Köprüsü'nden Okmeyda- nı'na doğru Halıcıoğlu rampasını tırmanan taşıtlann homurtusu çev- re yolunun yamaçlannda yankılanı- yor... Rampayı çıkarken soldaki ya da Haliç Köprüsü'ne doğru rampayı inerken sağdaki küçük tepenin üs- tünde yani Hasköy sırtlannda biraz mermer, biraz tuğla, biraz beton, ku- tu gibi bir yapı duruyor... Yahudi türbesl! Çevre yolundan gelip geçenlerin gözüne takılan, ama tstanbuTun ora- sında burasında yıkılmaya yüz tut- muş tarihi eserlerden biridir diye- rek kimsenin aklına takılmayan bu yapı Avram Kamondo'nun anıt me- zan... tstanbul'un belki de tek Yahudi türbesi! Avram Kamondo, Kamondolar ai- lesinden... Kamondolar, Avrupa'nın köklü Yahudi ailelerinden... 15. yüzyılda Yahudiler Ispanya'dan sürüldüğünde Venedık'e gelmişler; ailenin bir kolu 1700'lenn sonuna doğru Istanbul'ayerleşmiş... Avram Kamondo ya da Abraham de Ca- mondo, Ortaköy'de doğmuş... Baba- sı hem telial, hem Ortaköy sinago- ğunun idarecilerinden... ,\ma aile OsmanJı tebası değil; Italya'dangeJ- dikleri için Levanten... Avram Ka- mondo doğduğunda Osmanlı tah- tında I. Abdülhamit ya da III. Selim oturuyor olmalı... Kamondo çök- mekte olan bir ımparatorlukta IV^ Mustafa, II. Mahmut, Abdübnecit ve Abdülaziz' in saltanatuıa tamklık ederken Osmanlı'nın tarihine de önemli imzalar atmış biri... Avram Kamondo bir banker... Galata'nın küçük tefecilennden değil, banka sahibi en büyük banker- lennden... 24 Ağustos 1854'te Ga- lata bankerlenne ilk borçlanmayı yapan Abdülmecit'e 5 milyon ster- İin veren bankerlerden... Babıâli"den gelip geçen sadrazamlar Mustafa Reşit Paşa'nın, AM Paşanın, Fuat Paşa'nın yakın dostu, malı danış- manı... Italya kralı II. VTttorio Ema- nuele'nin İcont unvanı verdiğı bir soylu... Tanzimat'ın nimetlerinden en çok yararlanan ve Osmanlı, Düyun- i LJmumiye'ye doğru sürükJendikçe daha da zenginleşen uluslararası bir para tüccan... Öyle ayncaJıklı ki... Osmanlı'da yabancılar gayrimenkul edinemiyor... Avram Kamondo, tah- sil edemediği alacakJanna karşı ipo- tek koyduğu gayrimenkullerin sahi- bi olamayınca Sultan Abdülaziz fer- man buyuruyor; başkalanna emsal olmamak üzere Kamondo'ya mülk edinme izni çıkjyor. Menkul varlığı yetmezmiş gibi Kamondo, Istan- bul'un gaynmenkul zengüıi de olu- yor... Neredeyse Galata'nın tapusu- nu alacak... Zenginliği tam bir efsane... Bugünkü Bankalar Caddesi'nin üstündekı Banker Sokağı'nın ilk adı Kamondo Sokağı... Avram Kamon- do'nun bankası burada... Bankalar Caddesi'nde Merkez Bankası'nın karşısında bir merdiven vardır... Ban- ker Sokagı'naçıkar... Sahanlıklı... He- lezon şeklınde bir merdiven... Mer- diveni de Kamondo yaptırmış... Ama artık adı yok; merdıvenin son ona- nmını yaptıran A\ r usturya Lisesiler ıle belediye tabelaya adlannı koy- muş... istanbul'un vandalları Kamondo tek oğlu da öldükten sonra torunlannı alıp 1872'de Pa- ris 'e yerleşıyor... Bir yıl sonra Mart' ın 30'unda Paris'teki köşkünde ölü- yor... Ovidius demiş ki: "Sciüch ultima semper, expectanda dies homini est dicique beatus, ante obitum nemo supremaque funera debet"; İnsanın son gününu beklemeli her zaman, mutlu dememeli ona ölmeden, ce- nazesi kaldınlmadan... Kamondo, vasiyetınde Istanbul'a gömülmek isriyor... Son mutluluğu, tstanbul'da anyor... Osmanlı elçilı- ğinın araya gırmesiyle cenaze Pa- ris'ten alınıp tstanbul'agetıriliyor... Önceden inşa ettirdıği ve tabii ki ya- pımına padişahın izin verdiğı anıt- mezarda 14 Nisan 1873'te toprağa veriliyor... O gün tstanbul'da, borsa, bankalar. bankerler kapılannı kapa- tıyor; Yahudi esnaf. kepenklenni ın- diriyor... Gelelim bugüne... Yaklaşık 14 metreye 12 metre bo- yutundaki anıtmezar tek göz oda... Dış cephesindekı ince mermer sü- tunlaruı ve mermerkaplamalann ço- ğu kınlmış, dökülmüş... Kimi yer- lerde tuğla örgü duvar açığa çıkmış, bazı yerlere duvar çökmesın diye beton sıvanmış... Geride kalan mer- mer bioklann üzerine de yazılar ya- zılmış: 49 Muş Cüneyt... Erzurum koçak- lan.. Volkan... Âlemin krallan... Adakçı... Kurban... Cüneyt bellı kı Muş'tan kalkmış Istanbul'a gelmiş; doğdugu kentin plaka numarasını Avram Kamon- do'nun anıtmezanna yazmış... He- lal olsun Cüneyt'in şahsında tüm v'andallara! Anıtmezann bahçesinde birkam- yonet hurdası... Karşıda bir cami... Belli kı adakçı-kurbancı, bayramda Avram Kamondo'nun mezannı ken- dıne ağıl olarak seçmiş... Helal ol- sun Müslümanlara! Bahçenin bir tarafi küçük bir Ya- hudi mezarlığı... 1970'liyıllaraka- dar gömü yapıldığı mezar taşlann- dan belli; örneğin NisimAmon 5731 rS mSmf^ jdiHp^ bankalar m i l İ , İA V Caddesi'nden îs^fpf jmimm Banker ^ | L W*mWt Sokağı'naçıkan ^ ^ ^ J ^ ^ İ P sarmai ^ ^ ' ^ m V L . merdiveni W > ,MB^ ~mm AvTam fe^^'^İCS^ Kamond0 m*m am m&&S&$*r *%- ^ v vantirmi« \ T ı 1 Anıtmezannın çevresini de Yahudiler küçük bir mezarlığa H ^ * ^ B g l Q l i İ I İ İ İ dönüşrürmüş... MO DE AG£N*.*t ZSSO »4R1GS yılında ölmüş... Ibranı talcvimıne gö- re A\Tam Kamondo'nun ölümü de- mek ki 5634 yılına denk geliyor... Anıtmezann kapısı Haliç'e bakı- yor... Zamanı gen alıp çevredeki apartman bloklannı görüntüden sil- diğinizde ortaya güzel bir Haliç man- zarası çıkıyor... Duvarlardaki yıkık pencere boşluklanndan süzülen gün ışığı içeriyi aydınlatmayayetmıyor... Çünkü iç duvarlar ve tavan zifir ka- ra... Anıtmezann sokakta yaşayıp da soğuktan korunmak isteyenlere uzun yıllar bannak olduğu belli... En zenginin, en fakırlerle buluşma- sı... Horatius'un sahne alma zama- nı : "Fortis, et in seipse totus teres at- querotundos r> ; Ne yoksulluk korku- tur onu, ne ölüm, ne zindan... Kemiklerl blle kalmamı; Fakat korkunç olan gerçek şu ki... Avram Kamondo'nun mezarı yok... Anıtmezann içi define arayanlar tarafindan yıllar içinde kanş kanş ka- zılmış... Görünen üç çukur. son kazılann izleri olmalı... Anıtmezar, tarihi eserlerin korun- masından sorumlu kurul tarafindan 1991 yılında korumaya aluımış... Allah korusun! Mezar taşından geriye üzerinde Latince "de Camondo" yazan küçük kınk bir parça kalmış. hepsi o... Taş, bir kenarda duruyor. boş bi- ra, rakı, şarap şişeleri başka tarafta... Avram Kamondo'nun artık. ke- mikleri bile yok... Lucretius boşuna "Omnia te vita perfunctasequentur" dememış: öm- rün bitince, her şey de seninle yok olacak... GEÇMtŞTEN GELECEĞE ORHAA ERİNÇ Jletişim... Ankara'da toplanan lletişim Şûrası, eskilerin, is- miyle müsemma dedikleri, adıyla örtüşen bir bi- çimde geçti. öneriler arasında, var olan özgüriükleri de çok görenlenn yansıttıkları görüşlerie en iyi çözümün kurateızlık olduğunu yansrtan görtişler de vardı. Ga- liba, toplantının tadı ile tuzunu da değişik görüş- lerin yansttılması oluşturdu. • • • Gazetecilerin bir bölümü, yalnızca toplantının adını tartışmakla yetindiler. Gerçekten de, dilimi- ze son dönemde giren "iletişim" sözcüğü ile ko- yu birArapçayı yansrtan "?û/a°sözcüğünün birara- da kullanılmış olması dikkat çekiciydi. özellikle "şûra"nm dinsel bir sözcük oluşu nedeniyle "sa- virihûm" yani "danışınız" emrinin uygulanmasına bağlayanlar da vardı. Kimileri "kurultay" sözcüğünün kullanılmasında ısrarlıydı. Ancak, kuruttay sözcüğünün, karar alı- nan bir eylemi yansrtmakta oluşu nedeniyle, ken- dilerini haklı saymak olası değildi. Çünkü Ankara'da- ki toplantının amacı, karar almak değil, değişik görüşlere ulaşmak ve içindeki doğrulardan yarar- lanmak düşüncesine dayalıydı. Bu nedenle de "lletişim Danışma Toplantısı" denilmesi gerçeğe ve dilimize daha uygun düşerdi. Nrtekim, toplantıda ortaya atılan gârüşlerarasın- dan, ideolojik biryaklaşımlaseçileceklerden oluş- turulacak yasa tasanlannın tehlikesine dikkat çe- ken komisyon ve uyaran komisyon raporlan da var- dı. • • • Toplantıya sunulan öneriler arasında, bekleme- ye tahammülü olmayan bir konu da dile getirildi. 2002 yılında, ANAP'lı üç milletvekilı tarafindan ve- rilen önergelerle, koalisyonun diğer ortaklan DSP ve MHP'nin de "koalisyon yara almasın" düşün- cesiyle yasa tasansına eklenen öldürücü para ce- zalan, 2003 yılında yapılan yüzde 59'luk artışla da- ha da katmerleşmişti. Yerel ve yöresel gazeteterin yani sıra bağımsızlığını korumaya çalışan yaygın gazeteler için de yok edici bir tırtara yükselen ce- zalar bir an önce değiştirilmeli ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni üyeleri bu haksız ve adalet- siz durumu önlemeliydiler. Sayın Cumhurbaşkanı'nın, hukukun üstünlüğü anlayışıyla yaptığı konuşmanın konulanndan biri- ni de bu cezalann "demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçûlülük ilkesine aykınlığı" oluştur- muştu. "Avrupa Biriiğine uyum" gerekçesiyle kal- dınlan üç aylık bir hapis cezasının yerine öngörü- len ve sanıklan, sorumlu yazı işleri müdürü ile mu- habire ayn ayn verilecek olan 47 milyar 700 mil- yon liralık para cezasının ödenmemesi durumun- daki hapis cezasının 3'er yıl olduğunu belirtmek sanınm yeter de artar bile... • • • Toplantı sürerken kamuoyuna gazetelerin bun- dan böyle "tabak-çanak promosyonu yapama- yacağını" belirten haberler de yansıdı. Tüketiciyi Koruma Yasası'nda yapılacak değişik- liğin aynntılannı bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var. Tabak-çanak promosyonu, yürüriükteki ya- saya göre de yasak. Ama uygulama, tabak-çanak satıcılannın, kupon yayımlayan gazeteleri promos- yon olarak vermeleri nedeniyle delinmiş durumda. Yasağı yeni dönemde de deldirmemek için sa- dece tabak-çanağın değil, gazetelerin de promos- yon olarak verilmesini yasaklamak gerekiyor. DENIZ SOM DENIZ SOM TEPE TEPE DERE TEPE Herhangi Bir Yerde-1 Herhangi Bir Yerde-2 GÖNİZİ YAYINCIÜK Tel.: 0.212 512 42 19 AYDEV SULH HUKUKMAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002917-1674 E.K. Davacı Lütffi Akdeniz tarafmdan davalı Mustafa Gebeşçi ve arkadaşlan aleyhıne açılan geçit hakkı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Dava- nın kabulüne 27.02.2002 trh. fen bılırkişınüı rapor ve krokısinde belırtilen 2. alternatıfte olduğu şekilde 25.50 m2 miktanndaki davalı Ismail Hakkı Çelik'e aıt 17 parselden davacıya aıt 18 parsel sayılı taşın- maz için 36.720 000.-TL bedel karşılığında geçit hakkı tesisuıe karar venlmış olup, Davalı Mustafa Gebeşçi tüm aramalara rağmen adresi bulunamadı- ğından mahkememizın 27.11.2002 trh. 2002/917- 1674 E.K. sayılı ilamı kendısıne tebliğ edılemedi- |ınden mahkememız karanrun davalıya teblig yeri- ne geçerlı olmak ûzere ılanen tebhğ olunur. Basın: 6950 ANKARA 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001'484 Davacılar vekjlı tarafindan davahlar aleyhine açı- lan 634 sayılı Kat Mülkiyetı Yasası uyarınca açılan dava nedem ile, Davahlar Ahmet Acar, Zıya Acar ve Talat Cerıtoğlu'nun adresi tespıt edilıp, 23.1. 2003 tarih ve 2001/484-47 sayılı karar tebhğ edile- medığınden, davacılar tarafindan davahlar aleyhine açılmış bulunan davanın reddıne ıliskın karar özetı davalılar Ahmet Acar, Zıya Acar ve Talat Ceritoğ- lu'na ilanen duyurulur. Ilan neşır tarihinden itibaren bir hafta sonra tebhğ edilmiş sayılacaktır. 18.02.2003 Basın 7557
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle