05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2003 CUMARTESİ HABERLER DOVYADA BUGUIV ALİ StRMEN Mazi Kalbimde Yaradır Doksan yıl bile geçmedi Türkiye'nin Alman- ya'nın yanında Birinci Dünya Paylaşım Savaşı'nda gizli bir anlaşmayla yer almasından bu yana. 0 günün koşullannı anımsayalım: Osmanlı'nın, büyük güçler arasında denge sağ- layarak varlığını idame politikasında, Ingiltere ve Fransa eski işlevlerini yitirmişlerdi. Çünkü Paris ve Londra için, Rusya'nın sıcak denizlere inmesi kaygısı, yeni ortaya çıkan payla- şımdan parsa kapamadığı için, arayı kapamak üzere büyük bir iştahla saldıran AJmanya'nın ya- nında ikinci plana düşmüştü. Osmanlı da güvenceyi Almanlar ile ittifakta an- yordu. Almanlar, kazanılacak olan yeni topraklardan Osmanlı'ya düşecek parçalan subaylanmıza ha- rita üzerinde göstererek ıştah açıp savaş iştiyakı- nı kızıştınyorlardı. Osmanlı "Alman Dostluğu!"na fena nalde bel bağlamıştı. AJmanya'nın dış ticaretimiz içindeki yeri hızla yükseliyor, Türk ordusunun modernizas- yonu Almanlar eliyle yürütülüyor, Birinci Paylaşım Savaşı sırasında Türk güçlerinin komutası Alman- ya'ya veriliyordu. Halk arasında da, uzunca bir süredir Alman dostluğunun yaraıianndan sıkça söz ediliyordu. Daha önceleri de, Kayzer Wilhelm'in Müslü- man âlemin koruyucusu olduğunu söyleyenlerin yanı sıra kimileri de onun gizli Müslüman olduğu- nu yaymışlardı kulaktan kulağa. Daha sonra, Istiklal Marşımızın şaıri olacak olan Mehmet Akif'ın şu dızeleri kaleme almış olması, ne durumda olduğumuzun en güzel göstergesi- dir: "Değil mı bir anasın sen, değil mı Almanstn, O halde fikir ile vicdana sahip insan; Bilir misin ki, senin şarka meyleden nazann Birinci def'a doğan fecridir zavallılann" Kısacası Birinci Paylaşım Savaşı öncesinde, Al- manya'nın yanında yer almak, devletin bekası ve ulusal çıkarlar açısından tek akıllı tutum, tek se- çenek olarak görülüyordu. • • • Bu görüşte olan/ann arasında yer alan Mehmet Akif, dürüstlüğü, yurtseverliği tartışmagötürmez, tertemız bir insan ve seçkin bir şairdi. Ama o da yanılıyordu. Çünkü Berlin'in "Drang Nach Osten" yani do- ğuya doğru genişleme politikası çerçevesinde Anadolu ve o zamanlar tümü Osmanlı toprağı için- de olan Mezopotamya, yeni koloni aianlan olarak öngörülmekteydi. AJmanlar imtiyazını daha Abdülhamit zama- nında aldıklan ve inşasına başladıklan Istanbul-Bağ- dat demiryolu hattının ikı yanına Alman göçmen- ler yerleştirmeyi talep etmişti. Abdülhamit bu isteği geri çevirdi. Göçmen gö- rüşmelerini yürüten Mabeyn Başkâtibi Tahsin Pa- şa anılannda, "O zamanki Alman siyaseti, hattın iki tarafını Alman muhacirleıie iskân etmek ve bu- ralannı bir Alman sömürgesihalinegetirmek ama- cını güdüyordu..." der. Inönü de anılannda, "Almanlann Araplara kar- şı politikalan bambaşkaydı. Onlara hususi muame- le yapıyoıiardı ve aslında harbi kazansalardı, ya- ni Almanlann istedikleri ölçüde kesin birzaferka- zansaydılar, onlardan kurtuluş kolay olmayacak- tı. Açıkça görülüyor ki, Türkiye'ye gitmek üzere gelmemişler..." ibaresini kullanır. Doğan Avcıoğlu, "EğerBirinci Dünya Savaşı'nı Almanlar kazansalardı Kurtuluş Savaşı'nı, Ingiliz- lerin himayesindeki Yunanlılara karşı değil, Al- manlara karşı yapmak zorunda kalacaktık" der. • • • Almanlar yanında savaşa girmeyi, ulusal çıkar- lara uygun bulan Ittihatçılar savaş ilan edilir edil- mez kapitülasyonlan kaîdırdılar. Bu haberi Maliye Nazın Cavrt Bey ilk kez ola- rak, Istanbul'daki Alman Büyükelçisi'ne bildin'r. Tam bir sürprizle karşılaşır. Sefir küplere binmiş, ağzından köpükler saça- rak baöırmakta, tehditler savurmakta, Ittilaf Dev- letler'ılstanbul'a saldınrlarsa, Osmanlı'yı savun- mayacaklannı anlatmaktadır. En sonunda, - Biz karan tanımıyoruz, hele savaş bitsin ilk karşı hareketi yapacak olan bizız, der. Evet Sevgili okurlar bu konuşmanın üstünden henüz doksan yıl bile geçmemiştir. Üçüncü Paylaşım Savaşı eşiğinde yapılan tar- tışmalan izlerken hep şu ünlü tangoyu mırıldanı- yorum: - Mazi kalbimde yaradır... CHPİi Özpolaftan AKP'ye: Rantiyeyi değil çevreyi düşünün İstanbulHa- ber Servisi- CHP Merkez Yürütme Ku- rulu üyesi ve îstanbul millet- vekili Mehmet Ali Özpolat, Bakırköy Ye- nimahalle fi- SSU •"•<*"-• ıstendiğinı buna ızin ver- meyeceklerini söyledi. Mehmet Ali Özpolat yaptığı açıklamada. "Genel seçimler önce- sinde yangmdan mal ka- çınrcasma Büyükşehir Bcfediye Mecüsi'ne geti- riJen planın, Bakır- kö> 'ün son yeşil alanla- nnı da yok etmenin ze- nunini oluşturduğuna'' dilkat çekti. Aym pla- nın Bakırköy Belediye Meclisi'nden de geçiri- leısk De%let Demir Yol- lan Fidanhğuım imara açıimak isten- diğini belirten Özpolat şöyle devam etti: "Yeşil alan düsmanı ran- tiye zaten iki yddırbufidan- İgagözdikmiş durumdalar. Buravı talan etmek, özel okulyapürmakiçinelle- rinden geleni vapmak- tadıriar. Gözünii para rursbürürnüşcevredüş- manlanisjfidanlıgıkun- dakfcunava kadar götür- düler." Ulaştırma, Turizm ve ÇevTe bakanlanru göre- ve çağnan Özpolat, AKP Meclis Grubu'nun so- runu rantiye lehine değil, çevTe ve halk lehine çöz- meye dönük bir yaklaşım göstermesini isteyerek, konunun takipçisi ola- caklannı söyledi. Denktaş, Annan'ın hazırladığı 3. çözüm belgesinde Rum tarafının isteklerine yer verildiğini söyledi: Azınlık durumuna düşeriz• Yenibelgede Karpaz'm Türk tarafına bırakıldığını doğrulayan KKTC lideri Rauf / Denktaş, buna karşın Güzelyurt'a yakın bir bölgede bulunan Gemikonağı Yeşilırmak'a kadar olan toprak parçasının Rum tarafîna verildiğini söyledi. REŞATAKAR LEFKOŞA-Bırleşmiş Milktler (BM) Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi AharodeSotonun Dışişleri Bakanlığı'ndagerçekkş- tirdiği 6 saatlik rekor görüşmenin tutanaklan, KKTC Cumhurbaşka- nı RaufDenktaş'ın sert tepkisi üze- rine yakJaşık bir haftalık gecikme- den sonra gönderildi. Denktaş, Dışişleri'nden gönde- rilen tutanaklan inceledikten son- ra, BM Genel Sekreteri Kofi An- nan tarafindan hazırlanan üçüncü belgenin içeriği hakkında kamu- oyuna açıkJamalarda bulundu. Yeni belgede Karpaz'ın Türk ta- rafına bırakıldığmı doğrulayan Denktaş, buna karşın Güzelyurt'a yakın bir bölgede bulunan Gemi- konağı ile Yeşilırmak'a kadar olan toprakparçasının Rum tarafina öne- rMğini bikhrdi. Denktaş, bunun ya- nında Kuzey'e yerleşecek Rum sa- yısırun da 60 binden 85 bine çıka- nldığını söyledi. Kuzey'e yerleşecek Rumlann senato seçimlerinde oy kullanma haklannın Türk tarafımn itirazı üzerine plandan çıkanldığını, an- cak Rum tarafinın başka taleple- rine yer verildiğini anlatan Cum- hurbaşkanı. "Bunlara kamp im- zayı atarsak korunmaya ahıunış azınlık olacağız. Kâğıt üzerinde haklarla yetineceğiz" dedi. Tutanaklarla ılgili açıklamasın- da Dışişleri yerine De Soto'yu eleş- tiren Denktaş şunlan söyledi: "DeSoto'nun büyükavıbı, bizim fikrimizi almadan üçüncü belgeyi Turkiye'yegötürmesidir.AmaTür- kiyebuoyunagebnedivebizimsöy- lemek istediklerimizi söyledi Tür- kiye'ye teşekkür ederiz." Türkiye ile Yunanistan arasında dün Ankara'da başlayan Kıbns mü- zakereleriyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Denktaş, bu toplantıla- nn olası bir anlaşma halinde taraf- lann Kıbns'ta bulunduracaklan as- ker sayısı, bunlann silahJan ve ne- reye konuşlandınlacağıyla sınırlı olduğunu söyledi. Annan'ın 28 Şubat süreci ta- mamlanmadan Ankara, Atina ve Lefkoşa'ya yapacağı ziyaret ön- cesinde Amerika'nın "taraflance- saredendinne" girişimleri de hız ka- zandı. Önceki gün adaya gelen ABD'nin Kıbns Özel Temsilcisi Thomas Weston bugün Denktaş'la görüşecek. Görüşme sırasında Wes- ton'un. tüm ilgili taraflann katıla- cağı "Camp-David" türü bir zırve önermesi beklenirken, bu durumu değerlendiren Denktaş, "Kaçtanrf- lı olursa olsun gerçek değişmez. Kıbns'ta iki ortak var ve ikisi ara- sında yeni bir ortakhk olabiür. Ge- nel Sekreter Annan bile iki millet- ten bir millet mey dana gedrmenin hayali olduğunu söylüyor. Haibuki önenıli olan üd miUetten bir ortak- iıkoluşturmakOr" dedı. Rumlarkaygıh Denktaş, 3. Annan belgesinde yer alan değişiklikleri beğenmez- ken, Rum Hükümet Sözcüsü Mi- hafePapapetru, yeni belgenin Rum- lar açisından daha kötü olacağını söyledi. Papapetri, taraflann, An- nan belgesi temelinde vanlacak bir anlaşmayla ilgili son sözlerirü söy- lemeleri için sadece birkaç günlük zamanlan kaldığını ıleri sürdü. 27 Subat Annonplanına destekmtöngi LEFKOŞA (Cumhuri- yet) - Kıbns'ta çözüm ve AB üyeliği ısteyen Kıbns Türk Sivil Toplum Örgüt- leri Ortak Vizyon Eylem Komitesi, BM Genel Sek- reteri Kofi Annan'ın Kıb- ns'ı ziyareri sırasında gör- kemli bir banş eylemine hazırlanıyor. Lefkoşa'nın Inönü Meydanı'nda 27 Şu- bat'ta yapılacak olan "Çö- züm ve AB'ye hazınz mi- tingi"ne katıumın yüksek olmasını sağlamaİc ama- cıyla Kuzey Kıbns'ın yer- leşim birimlerinde genel greve gidilecek ve kepenk- ler indirilecek. Eylemle ilgili olarak dü- zenJenen toplanhda konu- şan Ticaret Odası Başkanı AB Erel, 28 Şubat süreci- ne çok az bir zaman kaJdı- ğım anımsatırken "16 Ni- san'a\«jşebflmek,referan- dumu sağiayabilmek için süramryideğeriendiribne- si gerekmektedir" dedi İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN HÖKÜKİ DORDK••••••#•••«••••»•••#•#••nlü DÜKOM 'Güvenlik ve garantörlük' konulannda uzlaşma sağlamak için ikili görüşmelerbaşladı Atina ile Kıbns pazarlığıANKARA (CumhuriyetBürosu) - Türkiye ve Yunanistan, BM'nin Kıbns'ta çözüm planı çerçevesinde "güvenJik ve garantörtûk" konula- nnda uzlaşma sağlamak amacıyla Ankara'da müzakerelere başladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın Kıbns Özel Temsilcisi AJvaro de Soto da görüşmeler için Ankara'ya geldi. Dışişleri Bakanlığı'nda te- maslarda bulunan De Soto, "Gü- venlik konulannaflişkingörüşmeJe- rin bir an önce sona ermesini bekB- yorum" dedi. Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbns konusunda görüşmeler, Dı- şişleri Bakanlığı Müsteşar Yardım- cısı Büyükelçi Baki Ükin ile Yuna- nistan'ın eski Ankara Büyükelçisi Aleksandros FDon başkanlığındakı heyetler arasında başladı. Büyükel- çi Ilkin, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, Kıbns'ta 28 Şubat'a kadar çözüme ulaşılması amacıyia ortaya atılan BM planında Türkiye • Dışişleri Bakanlığı'nda temaslarda bulunan De Soto, taraflar arasındaki olası bir uzlaşıda güvenlik konulannın "kritik öneme" sahip olduğunu belirterek "Güvenlik konulan dahil edilmeden uzlaşmaya vanlamaz" dedi. De Soto şubat sonuna kadar çözüme ulaşılmasının "büyük ölçüde mümkün" olduğunu söyledi. ve Yunanistan'ı doğrudan ilgilen- diren unsurlar olduğuna işaret ede- rek bunlar arasında "güvenlik \? ga- rantöriuk" bulunduğunu belirtti.Baş- layan gorüşmelerin ilk ve teknik gö- rüşmeler olduğunu dile getiren Bü- yükelçi, "Annan planında doklurul- rnaa gereken baa boşhıldar\ar. Bun- lanndolduruhıpdokturulmayacağı- nı araşoracağız. Yapta zihnrvettegö- rüşmeler yapacağE" diye konuştu. Ilkın, gorüşmelerin devam edip et- meyeceğinin henüz belli olmadığı- nı da söyledi. Filon ise plan üzerin- de görüş alışverişinde bulunacakla- nnı söylemekle yetindi. Dışişleri ve Genelkurmay'dan yet- kililerin katıldığı gorüşmelerin sa- bahki bölümünde BM'den bir tem- silci bulunmazken, Türk heyetinde Kıbns Daıresi Genel Müdürü Ertuğ- rulApakan ve Genel Müdür Yardım- cısı Necip Egüz de yer aldı. De Soto: Güvenük konulan kritik öneme sahip Görüşmeler çerçevesinde Anka- ra'ya gelen De Soto, Dışişleri Bakan- lığı'nda Müsteşar UğurZiyal ve Müs- teşar Yardımcısı Bakı Ilkın ile bir araya geldi. De Soto, bakanlıkta 2.5 saat süren görüşmenin ardından yap- tığı açıklamada, taraflar arasındakı olası bir uzlaşıda güvenlik konula- nnın "kritik öneme" sahip olduğu- nu belirterek Kıbns ile ilgili tüm ta- raflann güvenJik konulanm müza- kerelerin özü olarak kabul ertiğini kaydetti. De Soto, "Bu nedenle gü- venlik konulan dahil edilmeden uz- laşmaya vaniamaz" dedi. De Soto, Rum yönetimı seçimleri ve son ge- hşmeler göz önüne alındığında hâ- lâ şubat sonuna kadar bir uzlaşma- ya vanlıp vanlamayacağına ılişkin bir soru üzerine şunlan kaydetti: "Bü- yük ölçüde mümkün. Yeni Rum li- deri Tasos Papadopulos'un üzerin- de de zaman baskısı var. Kendisi ile uzun saatfcrgöriiştüm. Konunun ad- Iryeti ve sıkışıklığının farkmda. Önü- müzdeki birkaç gün içinde gerekü adunlann ablması için Papadopu- los, Denktaş, Yunanistan ve Türki- yt'yçgmçnebüeceğiıniaunıuyorum."" Denktaş'a destek mitingi Izmir'deki 126 sivil toplum kuru- luşu, siyasi parti ve demeğin düzen- lediği "KKTC Seninleyiz, Rauf Denktaş YanındajTz" mitingi, bu- gün saat 13.30'da Alsancak Gün- doğduAJanı'nda gerçekleştirilecek. Mumcu'dan ağır suçlama Saplantılı zihne sahipler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Erkan Munıcu, üniversi- telerin yönetim organlanna ticaret oda- lan temsilcisi, belediye ve il genel mec- lisi üyeleri ile vergi rekortmenlerinin katılmasınm ilkokul mezunu bile olsalar olumlu olduğunu savlarken "Böytece ûniverateler toptumun her kesimiyle kaynaşabifir" dedi. YÖK Başkanı Ke- mal Görüz ve bazı rektörlerin açıklama- lannı sert bir dille eleştiren Mumcu, "Sörece herkes kanJabifir ama bunun için görüş sahibl, bilgi sahibi obnak la- zım. Ama slogan söyleyerek, haber uy- duranık bu süreci durdurmava çahşan- lar bümetidirler ki bu bir demokratik deği^sürecidirvedeınokraâkdeğişinı ' iradesi bizim idaremiz değiL Türk miDe- tinin iradesidir. Kimileri geçmişte 550 miOervekilinin seçtiği cumhurbaşkanmı bile meşruhet yönünden taroşma konu- su efmek istemişlerdi Bu onlann saptan- nh bir zihne sahip olduklanmn açjk ka- nrtKnr r diye konuştu. Mumcu dün Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık ve Eğitim Vak- fi'nın 8. olağan kongresine katıldı. Ga- zetecilerin "Yükseköğretim Vasa Tasa- nsı Tashğı n na ılişkin sorulannı yanıtla- yan Mumcu, bir basın mensubunun, "Taslağm yasalaşması halinde üniversite yönetimlerine ilkokul mezunlan bile gi- rebflecek, bunun üniversitelere eddsi na- sdohır" şeklindekı sorusunu. u Bunun pozitifbir uygulama oiacağmı düşünü- yonım'' diye yanıtladı. Taslaktaki bu maddelerin mütevelli heyete geçiş için biryol açacağını söyleyen Mumcu, ver- gi veren kişilerin daha önce üniversit- eleri zaten denetlediğini ileri sürdü. Haberiere yalanlama "Üniversitelerde Atarürk Üketeri ve tn- küap Tarihi dersinm kaklınlacagı yö- nüfldeki hflberier de tamamen uydur- madır" diyen Mumcu. bir gazetecinin "Tasiağm yasalaşması halinde 2547 sa- yıh yasa yürüriukten kalkacak ve yeni yönermeökler hazırianacak, doğru mu" şeklindeta sorusu üzerine "Hem doğru hem doğru değü" karşılığını verdi. YÖK Başkanı ve bazı rektörlerin tep- kilerine ılişkin bir soru üzerine Mum- cu, taslağın son şeklini almadığını, önerilere açık olduklanru söyledi. Mumcu, sürece, slogan cümlelerle kat- kı sağlanamayacağını savundu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Hrant Dink, Agos gazetesindeki ya- zısının başlığını "Dünya Silahsız Kuv- vetleri" koymuş. Dink'in dikkat çektiği, son aylarda gündeme gelen dünyada- ki banş hareketi. Dünyanın dört bir ya- nında ortak kaygılaria harekete geçen on milyonlarca insan, bıkıp usanmaksı- zın gösteri yapıyor ve ABD kaynakJı sal- dırgan savaşı istemediğini betirtiyor. Bel- ki dünyada ilk kez bu kadar geniş bir kit- le, çeşirJi milliyetlerden, dınlerden, ırklar- dan insan ortak bir kaygıyı dile getiriyor. Geçmiştebir deviet savaşa karar ver- diği zaman o ülkenin halkı milliyetçi duy- gularla etki attına alınır ve savaşa hazır- lanırdı. Bu hemen hemen hep başany- la sonuçlanırdı. Halk, saldırgan savaş- çılann peşine düşer, oğullannı cephede ölüme yollardı. Bunun istisnasına tarih- te rastlamak çok zor. Ancak savaş olur ve bir başansızlık yaşanırsa bazı ülke- lerde isyanlar çıkardı. Birinci Dünya Sa- vaşı sırasında Rusya savaşa girerken Lenin önderiiğindeki Bolşevikler sava- şa karşı çıktılar. Ancak savaşı önleyeme- diler. Savaşın halkayıkım getirmesi Bol- Dünya Silahsız Kuvvetleri şevikleri güçlendirdi. Halk, Bolşevikle- rin önderliğinde savaşa karşı ayaklandı ve Sovyet Ekim Devrimi 1917 yılında Rusya savaşı sürdürürken gerçekleşti. Bu devrimin başansında, orduda ve Özellikle donanmada çıkan askeri is- yanlann da büyük etkisi olmuştu. Bu kez öyte değil. ABD halkının bile yansınayakını savaşa karşı. ABD'nin en büyük destekçisi Ingiltere'de, tarihin en büyük sivil gösterisi yapıldı. Bir milyo- nun üzerindeki Ingiliz, Blair hükümeti- nin savaştaraftan tutumunu protesto et- ti. önceki akşam, ABD'nin savaş taraf- tan ünlü kanalı "FoxNews"de ilginç bir söyleşı yaşandı. Söyleşiye katılan kişi, Arap asıllı Müslüman bir ABD yurttaşıy- dı. Bu kişi, 11 Eylül'de yıkılan Dünya Ti- caret Merkezi'ndeki facianın tanıklann- dandı. Şans eseri ölümden kurtulmuş- tu. "Fox News"ün sunucusu, bu Müs- lüman ABD yurttaşına, islamiyet ve te- rör arasında bir ilişki olmadığını anlattır- dı. "Bakın, orada çok sayıda Müslüman dayaşamınıyitirdi'öedL "E^ef'dediyurt- taş, "Benim de tanıdığım çok sayıda Müslüman, Hınstiyan ve Yahudileriebir- likte öldüler." Bu arada ilginç bir gerçek ortaya çık- tı. Bu yurttaşın oğlu ABD Deniz Kuvvet- leri'nde askerlik yapıyordu ve şu sıralar- da Irak'a saldınya hazırlanan Basra Kör- fezi'ndeki savaş gemilerinden birindey- di. Bu çok heyecan verici gerçek, su- nucuyu aşka getirdi ve sorusunu yapış- tırdı: "Bakınsizinoğlunuzhirkahraman olarak, Müslüman olmasına rağmen te- rörü önlemek amacıyla savaşa katılı- yor. Sizdebundangururduyuyorsunuz." ABD'Iİ Müslüman yurttaş, sunucunun yü- züne baktı, durdu ve şunlan söyledi: "Evetama, ben savaştanyana değilim. Sorunun banşçıyollarta çözülmesiniis- tiyon/m. ölüm istemiyorum." Sunucu amacına ulaşamamıştı. 11 Eylül faciasını yaşamasına rağmen ABD'Iİ yurttaş, onun savaş isteğine destek ver- memişti. Savaştaraftan TVci yutkundu, söyfeyecek fazla sözü kalmamıştı. Lafı daha uzatsa daha dramatik cevaplaralan bileceğini anladı, teşekkür ederek ABD'Iİ Müslüman yoldaşı yolcu ediverdi. ABD'Iİ Müslümanın oğlu sılahlı kuvvetlerdeydi, ama kendisi silahsız kuvvetlerin bir üye- siydi. Dünyada on mifyonlarca insanla aynı duygulan paylaşıyordu. ••• Bu medya çağında dünyanın gözü önündeyaşanan gerçekler, savaşçı Bush ve çevresinin iddialarının ne kadar boş olduğunu gösteriyordu. Her gün Filistin topraklannı bombalayan, işgalci ve sal- dırgan Sharon yönetimini destekleyen VVashington, Irak'a saldın gerekçesi ola- rak demokrasi ve insan haklannı öne sürerek inandıncı olamıyordu. Işte böylesine önemli bir direnişin ol- duğu dünyada ABD zorluyor, dünyanın büyük çoğunluğu direniyor. ABD ne ya- pp edip gözü dönmüşçesine savaş ha- zırlıklan yapıyor. Bu konuda en zor du- rumda olan ülkelerden birisi de Türkiye. Bugüne kadar ABD'nin her dediğine evet cevabı vermiş bir ülkede, halkın büyük çoğunluğu savaş istemiyor, ABD'nin savaş ortağı olmak istemiyor. Hükümet şaşkın durumda. Çünkü AKP milletvekilleri içinde bile savaş aleyhta- n oy kullanacağını söyleyenler var. ••• Bir tarafta Güvenlik Konseyi, öte ta- rafta Türkiye. Türkiye, ABD'nin baskıla- nna direnebilirse, belki de savaşın ön- ienmesi konusunda önemli bir adım atl- mış olacak. Kritik günlerin ve kritik ka- rarlann eşiğindeyiz. Belki de bu yazı okunduğu sırada bazı kararlar verilmiş olacak. Her an yeni gelişmeler yaşıyo- ruz Dünya silahsız kuvvetleri tarihin en büyük direnişini yapıyor. Bu, dünya için yeni ve olumlu bir durum. Geleceğe umutla bakabilecek bir yeni dünya ruhu oluşuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle