27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 ARALIK 2003 PERŞEMBE 10 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Edirne _Y Ijj Sinop Y 12 Adana Y 18 B Kocaelı 1j[ Samsun 9 Trabzon Y Y 10 11 Çanakkale B 10 Gıresun Y 11 Izmir B 16 Ankara B 9 Manisa Aydın _B 14 Eskişehir B 7 Denizlı _B 14_ Konya K B 12 Sıvas B Zonguldak Y 9 Antalya B 19 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y B B B B B B 19 14 15 14 14 18 17 Mamara'ran doğusu Doğu Akdenız. Iç Anado- lu'nun guneyı ıle Karade- nız ktyılan yağtşfı. dığer yerier parçalı ve az bulut- lugeçecek Yağışlaryağ- mur ve sağanak. Iç Ana- dolu'nun guneyınde kar- ia kanşık yağmur şeklın- de olacak. Hava sıcaklığında onemlı bır değışıklık ol- mayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Münih B B B B B B B B R 4 4 6 10 7 7 9 9 6 Berlin B 5 Moskova K Budapeşte B 4 Aşkabat B 13 Madrıd Viyana Belgrad _Y 8 Astana B 6 Taşkent B -7 B B 9 Bakû Sofya Roma _B 8 Bişkek Y 17 Tiflis Atına B 16 Kahire Zürıh B 10 Şam Y 13 Taşkent •Tatıran Cv QAçik Parçalı bulutlu i BuUlu t Çok culütU 1 Yağmurlu iKarlı i Sufu * k Gok guru'^ulü GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfuda cağına" işaret eden genel birtakım sözler sıralıyor. Oysa, teröre ad koymadığı, koymaya niyetli ol- madığı o kadar açık ki; grupta yine isim söylemi- yor, baştan sona terör olayları faillerinden "çete" diye söz ediyor. Can simidi gazetelerin kurtarma, aklama çaba- larına, RTE, terörle Islamı bütünleştiriyordiye bel- ki de dinci terör adlandırmasına karşı çıkacak. Islamı korumak güdüsü egemen RTE'ye. Des- tekçisi köktendincilere hoş görünmek zorunda. Kanıma dokunuyor yerine terörün hedefi Türki- ye demek aklının ucundan geçmiyor. Islam; gözünü, mantığını köreltmiş. Gerçeği gör- müyor, saptırma çabasında. • •• Deniz Baykal, kamuoyunda giderek yerleşen kanıyı bır kez daha dile getirdi, "Türkiye (hükümet) şu anda yaşadığı terörün adını koymak istemiyor, koymamayı tercih ediyor" dedi. Hizbullah adını bir kez olsun söyleyemedi RTE. Oysa 2000 yılında örgütün evlerine yapılan baskın- da 20 bin üyesi olduğu ortaya çıkmış, -tabii Eve Dönüş Yasası'yla bu iktidarın, bir kısmını affettiği- 9 binini tutuklamış. Şimdi yakalananlar arasında Hizbullahçılar var; sözünü etmediğine göre herhal- de RTE "örgütü haritadan silmiş"1 . Baykal'ın; kimilerinin görmezden işitmezden geldiği, can simidi "bir kısım basının" sütunlarına almadığı, kimi TV'lerin haber bültenlerinde bir kez- cik olsun kulağınıza çarpan şu cümleleri, RTE'nin, teröre Islamcı sıfatına karşı çıkış nedenlerini şöy- le özetliyor: "Başbakan Istanbul'daki terör olaylan kaşısında 'kanıma dokunuyor' değerlendirmesinde bulun- muştu. Sayın Başbakan, benim de Afganistan'da El Kaide üyesi şeyhlerle senin aile ortamında çek- tirdiğin fotoğraf kanıma dokunuyor. Hikmetyar'/n önünde diz çöken bir Başbakan benim kanıma do- kunuyor. Şimdi o çevrelehe ilişkilerini sürdüren ve 'bunlar Hizbullahçı terör örgütüdür' diyemeyen bir Başbakan olması da benim kanıma dokunuyor". • •• 2. Kişi: Yine açtı ağzını. Türkiye'yi, Denktaş'ı tehdit ediyor, karalıyor. Kim mi? Etli dudaklı, mi- yop gözlü, kimi zaman değil çogu zaman haddini aşan bir adam. Adam demek caizse sözü edilen kişi Günther Vertieugen! Haddini aştığı gibi terbiyesiz de. TSK'ye saldırı- yor. "Modası geçm/ş"görüşlereTürkhalkının inan- dığını söylüyor. Türk halkı ulusal yarar ve çıkardan başka bir şey gözetmeyen TSK'ye inanmayacak da haddini bilmeyen, AB'yi terbiye sınırlarını aşa- rak kullanan Verheugen'e inanacak ha! Klerides'in sorumluluğu Denktaş'ın üzerine ata- rak yıllarca çözümsüzlüğe oynadıklarını ve böyle- ceAB üyeliğineulaştıklarını itiraf etmesinden son- ra.. ikinci bir uluslararası komplo itirafı Verhe- ugen'dan geldi: "Nevv York'ta, Atina'da, Lefkoşa'da, Brüksel'de ve Ankara'da Denktaş'ı arkasından (sırtından bı- çaklayan) kararfar alındığını" açı kladı. Verheugen bu itirafıyla bir başka "durumu" açı- ğa çıkanyor. New York'tan Brüksel'e Denktaş'ın ar- kasından alınan -ve tabii gizlenen- kararlarda An- kara'nın -bu hükümetin de- bulunduğunu söylü- yor. Oysa KKTC'deki seçimi bahane ederek Kleri- des'in açıklamalarını bu hükümet duymazlıktan geldi. Şimdi Verheugen uluslararası komplonun ikinci ayağını açıkladı. • • • Bir başka rezalete yine Verheugen imza atıyor. Denktaş'ı destekleyen partilerin kazanması du- rumunda "seçimi tanımayacaklannı" ifade ediyor. Velakin, 14 Aralık'ta KKTC'deki uluslararası satış listelerinde baş sırada yeralan KKTC'deki üçlü M. A. Talat muhalefeti kazanırsa başüstüne gelen vurgulamalar yapıyor. Bu mantık AB'nin ve onu temsil eden Verheugen'in ikiyüzlülüğünü simgeli- yor. KKTC'deki seçime dışardan karışılmaması için ûınkara'ya baskı üstüne baskı yapılıyor. Ama hü- kümet Verheugen gibilerinin gizli açık seçimleri et- kilemesine, tehditlerine, komplo itiraflarına -Gül, Verheugen'in konuşma metnini görmemiş- sessiz kalıyor. Işte Batı: Ikiyüzlü! Ya hükümetin Kıbrıs politikası mı? SP'deyeniden liderlik çekişmesi kıhyor. "Emanetçi" yö- netime tepki gösterme- yen "ak saçlı" kadronun tersine genç yöneticiler, partide AKP"ye seçenek olabilecek bir kan değişi- mi istiyor. Genç kadro arasında Genel Başkan yardımcılan Nuntan Kurtulmuş ve Mehmet Bekaroğlu'nun adlan li- derlik yanşında ön sırada anıhyor. Kongredekı ola- sı bir yanştan önce Kur- tulmuş ve Bekaroğlu'nun anlaşmalı hareket edece- ği, Kutan veya bir başka emanetçinin aday göste- rilmesi durumunda ise bu kez liderlik yanşına gire- cekleri belirtiliyor. Erbakan'ın avukatı Prof. Dr. Mustafa Ka- malak. 28 aylık hapis ce- zasını onayan Yargıtay'a düzeltme başvurusunda bulundu. Kamalak. adil yargılanma için önşart gerçekleşmediğini sa- vundu. BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Necmet- tin Erbakanın sıyasi vaşamını sona erdiren mahkûmiyet karannın ar- andan Saadet Partisi i;inde liderlik mücadele- a başladı. Yüz kızartıcı suçtan nahkûm olduğu Yargıtay larannın tebliğ edılmesi- un ardından Erbakan'ın >P Genel Başkanlık gö- revi sona erecek. Daha •onra Sıyasi Partiler Ya- asfna göre vekil genel başkanın yönetıminde 45 riin ıçinde kongre ger- .ekleştirilecek. Yeni dö- lemin lideri konusunda se gözler Erbakan'ın işa- •etine çevrildi. Milli Gö- rüş liderinın. geçmişte ol- iuğu gibi kendisine bağ- ı bir ismi seçtinp partiyi wrde arkasından yönet- nek istemesi durumunda lartide karmaşa yaşan- nasına kesin gözüyle ba- Tartışmalı îlişkilerANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın, îslami Kurtuluş Çeçen Direnişi üyeleri ile Müslüman Kardeşler Ör- gütü'nün temsilcilerini Türkiye'de ağırladığı or- taya çıktı. Erdoğan ve örgüt üyele- n hakkında Terörle Müca- dele Yasası'na muhalefet suçundan suç duyurusun- da bulunuldu. Istanbul DGM Başsavcılığı, örgüt temsilcilerinin Türkiye'de ağırlandıgını ve masrafla- nnın Ulaşım A.Ş.'den kar- şılandığını belirlemesıne karşın, adı geçen örgütlerin ve ki- şilerin Türkiye'de suç işlemediği gerekçesiyle haklannda takipsiz- lik karan verdi. Başbakan Erdoğan'ın, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkam ol- duğu dönemde, Islami Kurtuluş Çeçen Direnişi'ne üye 4 kişi ile Müslüman Kardeşler Ürdün So- rumlusu Mohammed Aşmavi ile Mısır Sorumlusu Hasan Huvay- di'yi Türkiye'de ağırladığı belir- lendi. Mahkeme kayıtlanna geçen bilgilere göre Müslüman Kardeş- ler Örgütü temsılcileri, Holiday Inn Oteli'ne yerleştirildi. Erdo- ğan ve dönemin Iştirakler Daire Müslüman Kardeşler'den mezar-evlere Müslüman Kardeşler Örgütü, "Ce- miyetül îhvan-ı Müslimin" adı ile 1929 yılmda Mısır'da, Hasan El Ben- na tarafından kuruldu. Örgütün ilk aşamada dinsel inançlara tam bağlılı- ğı sağlayıp, Islam ülkelerinde, sosyal ve siyası yaşamda Islamın emirlerini kabul ettirmek üzere faaliyette bulun- maktı. Örgüt 1952 yılında Mısır'da Nasır yönetiminin başa geçmesiyle yasadışı ilan edildi. Bunun üzerine li- derleri ile üyeleri diğer Müslüman ül- kelere kaçtılar. 1970 yılına kadar Su- riye'de de legal faaliyetgösteren Müs- Başkanı Necmi Kadıoğlu ile ka- patılan RP'nın "ileri gelenleri" otelde buluşarak görüşmeler yap- tılar. Islami Kurtuluş Çeçen Di- renişi ve Müslüman Kardeşler Örgütü temsilcilerinin otel ko- naklama. telefon ve diğer gider- lerinin belediyenin iştirakçisi ol- duğu Ulaşım A.Ş. tarafından ödendiği anlaşıldı. Yargıtay Çumhuriyet Başsav- cılığı, soruşturmayapılması iste- miyle aynntılı irdelemesinın yer aldığı dosyayı, Istanbul DGM Başsavcılığı'na gönderdi. Istan- bul DGM Başsavcılığı karannda, Islami Kurtuluş Çeçen Direni- şi'ne mensup 4 kişi ve Müslüman lüman Kardeşler. Hafız Esat'ın ikti- dara gelmesinin ardından yasadışı i- lan edildi ve örgütün ileri gelen üye- leri tutuklandı. Örgüt üyeleri, Suudi Arabistan, Ürdün ve Irak'tan maddı destek sağlıyor, Ürdün ve Lübnan'da- ki eğitim merkezlerinde eğitiliyor. Hamas'ın temelleri de bu örgütle atıl- dı.17 Ocak Beykoz operasyonunda ölü ele geçirilen Hizbullah'ın lideri Hüseyin Velioğlu'nun da Müslüman Kardeşler Örgütü'nden etkilendiği ve benzeri örgütlenme ve faaliyeti be- nimsediği bilıniyor. Kardeşler Ürdün Sorumlusu Mo- hammed Aşmavi ile Mısır So- rumlusu Hasan Huvaydi 'nin Tür- kiye'ye geldikleri belirlemesine yer verdi. Kararda, şöyledenildi: "...Türkiye'ye geldikleri, Ho- liday Inn Oteli'ne yerleştiril- dikleri ve Büyükşehir Belediye Başkam RecepTavyip Erdoğan ile tştirakler Daire Başkam Necmi Kadıoğlu ile Refah Par- tisi ileri gelenleri ile bu otelde bir dizi gizli görüşmeler yapıJ- dığı, adı geçenlerin otel konak- lama, telefon ve diğer giderleri- nin belediyenin iştirakçisi oldu- ğu Ulaşım A.Ş. tarafından, di- ğer sanıklar ÖmerYıldız ve Tü- lay Saniye Agah tarafın- dan ödendiğinin tespit edildiği ve sanıklar hak- kında 3713 sayılı Terör- le Mücadele Yasası'na muhalefet suçundan suç ihbarında bulunulduğu anlaşılmıştır" denildi. Emniyet Genel Müdür- lüğü'ne bu örgütlerin ve kişilerin Türkiye'de terör eylemi olup olmadığını soran başsavcıhğa, "Tür- kiye'de herhangi bir te- rör olaylarının olmadığı ve beürtilen şahıslarm arannıadığı" bıldinldi. Başsavcıhk, Terörle Mü- cadele Yasası'nm, "cum- huriyerin niteliklerini, siyasi, hukuki. sosyal, laik. ekonomik düzeni değiştirmek,devletin ül- kesi ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğünü bozmak, devlet oto- ritesini zaafa uğratmak veya yıknıak, devletin iç ve dış gü- venliğini, kanıu düzenini boz- ma amacına yönelik eylemleri" kapsadığına işaret edildi. Istanbul DGM Başsavcılığı, bu kişi ve örgütlerin Türkiye'de terör eylemleri bulunmadığı gerekçe- siyle aralannda Recep Tayyip Er- doğan'ın da bulunduğu "sanık- lar hakkında atılı suç nedeniy- le" kovuşturmaya yer olmadığı- na karar verdi. Bombacı-Refah bağlantısı Kuftaru: Mısır'daki El Ezher l niversitesi'yle yakın ilişkiler kuran ve Sün- ni olan Kuftaru 1971'de açtığı külliyesini zaman içinde büyüterek, dışarıdan din öğretmeni ve imamlar getirerek eğitim verdi. Erbakanhn thıvetlisiKuftaru timdir? Ebunnur îslam Merkezi'nin kurucu- su şeyh Ahmet Kuftaru, Suriye Diya- net Işleri Başkanhğı ve Yüksek Fetva Kurulu Başkanhğı ile başmüftülüğünü üstleniyor. Uluslararası Islam Teşkilat- lan Merkezi meclis üyeliği, Islami Yar- dımlaşma genel yöneticiliği, Hayırda Yardımlaşma Vakfı Başkanhğı'nı da yürüten Kuftaru'nun, geçmişte 3 kez Türkiye'ye geldiği saptandı. Kuftaru, ilk kez 1989'da konferans vermek üzere Türkiye'ye geldi. 1991'de de Istanbul'da düzenlenen Müslümanlık ve Hıristiyanlık konfe- ransma katılan Kuftaru, en son 1996'da REFAHYOL hükümeti döneminde Er- bakan'ın çağnhsı olarak "Dünya İs- lam Teşkilatları Dayanışma ve Kon- feransı için" Türkiye"de bulundu. Kuftaru'nun resmi vveb sitesınde de kendisine ilişkin şu bilgilere verildi: "Kuftaru, hayatını sadece İslama adayarak yenileyici. yaşatıcı, esasta Kuran ve sünnet ruhuna dönmeyi hcdeflemiştir. Hocaefendi, İslam da- veti için dünyanın birçok yerinde yüzlerce gezi yapmış ve yine farklı ırk ve renkteki yüzlerce araştırmacı ve düşünürü konuk etmiştir. Bu da- vet çalışmaları çeşitli akını ye mez- heplerce kabul görmüş ve İslamın gerçek kimliğini Batı'ya sunarak te- sis ettiği okul ve çalışmalarını gerçek ve erdem bir insan yetiştirmek adı- na Allah'a zikri ve nefis tezkiyesini esas almıştır." ANKARA (Çumhuriyet Bürosu) - fstan- bul'da gerçekleştirilen köktendinci terör ey- Iemlerine katılan kişilerle bağlantılı bulu- nan isimlerin Suriye'de eğitim gördükleri Ebunnur Islam Merkezi'nin kurucusu ve Suriye Başmüftüsü Şeyh Ahmet Kufta- ru'nun, REFAHYOL hükümeti döneminde kapatılan Refah Partisi'nin lideri Necmet- tin Erbakan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geldiği belirlendi. Sudan, Lübnan ve Lib- ya'daki şeriatçı üniversitelerin şubesi niteli- ğinde çalışan fakültelere sahip Ebunnur Is- lam Merkezi'ne eğitim için Türkiye"den ge- lenlerden "tanınmış bir İslami kimlikten veya kuruluştan referans" isteniyor. Is- tanbul'daki terör olaylannın kilit isimlerin- den Azad Ekinci ile yakın ilişkisi nedeniy- le Suriye'de yakalanarak Türkiye'ye getiri- len Hilmi ve Leyla Tuğluoğlu'nun Şam'da ders verdikleri "Ebunnur İslam Merkezi" ile ilgili bilgiler eski Başbakan ve kapatılan RP lideri Erbakan'a degin uzandı. Hilmi ve Leyla Tuğluoğlu ile birlikte Türkiye'ye ge- tirilen 20 kişinin dini eğitim gördüğü "Ebunnur îslam Merkezi"nin kurucusu- nun Suriye başmüftüsü olan şeyh Ahmet Kuftaru olduğu anlaşıldı. 1971 yılında cami olarak inşa edilen bu şeriatçı eğitim merke- zi 1975 yılında "irşat ve davet kursu" ile eğitim çalışmalanna başladı. 1971 'de 6 kat- lı hale getirilen merkezde, 45 ayn ülkeden gelen öğrencilere eğitim veriliyor. Arapça hazırlık kursu ve imam hatip Hsesi diplo- ması olmayanlar için "şer'i lise diploma- sı" verilen hazırlık bölümlerinin yer aldığı merkezde "îslamiyet Davet Fakültesi, Lsulud Din Fakültesi" ıle "İmam Evzai Üniversitesi" bulunuyor. Islami Davet Fa- kültesi, merkezi Libya'da olan "İslami Da- vet", Usulud Din Fakültesi merkezi Su- dan'da olan Umderman, Imam Evzai Üni- versitesi de merkezi Lübnan'da olan aynı addaki üniversitenin Şam şubesi olarak hiz- met veriyor. Ebunnur Islam Merkezi'ne Türkiye'den ve diğer ülkelerden gelenler- den "tanınmış bir İslami kimlikten ya da kuruluştan referans" isteniyor. 5 AKP mflletvekiline özel yasa ANKARA (Çumhuriyet Bü- rosu) - AKP iktidan. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkın- daki yasaklan kaldıran yasalann ardından Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve 4 milleft ekilı- ne özel yeni hükümler çıkarma- ya hazırlanıyor. Adalet Bakanlı- ğı'nın hazırladığı taslak. Nec- mettin Erbakan'ın mahkûm ol- duğu "kayıp rrilj'on" davasında yargılanmalan gereken 5 AKP milletvekili hakkındaki davanın düşürülmesini içeriyor. RP'ye verilen Hazine yardımı- nı "sahtecilik" yaparak harcan- mış gibi gösterdiği için Erba- kan'ın hapis cezasına mahkûm edilmesine neden olan davanın iddianamesinde 5 AKP milletve- kili de suçlanıyor. Başbakan Yar- dımcısı Abdullah Gül ile îçişle- ri Bakanı Abdülkadir Aksu. Konya Milletvekili Özkan Ök- süz, BursaMilletvekili Mehmet Emin Tutan ve Giresun Millet- vekili Ali Temür, dokunulmaz- hk zırhı nedeniyle yargılanamı- yor. AKP milletv ekilleri hakkın- daki fezlekeler Meclis günde- mmde beldiyor. AKP milletve- killeri, yargılanmak için doku- nulmazlıklannın kaldınlması is- teminde bulunmadıklan gibi, parti yöneticileri de dokunul- mazlığın sınu"landınlmasına iliş- kin baskılara direniyor. Diğer yandan Adalet Bakanlı- ğı'nın hazırladığı Siyası Partiler Yasası'nda değişiklik içeren tas- lak. bu milletvekillerinin yargı- dan kurtarıhnasını düzenliyor. Taslağa göre SPY'nin 71. mad- desinde yapılacak değişiklikle partilerin mali işlemleri hakkın- da herhangi bir parti üyesi hak- kında dava açılabilmesi için Anayasa Mahkemesi'nin tespit ve istemde bulunması gereke- cek. Böylece Maliye Bakanlı- ğı'nın siyasi parti hesaplannı in- celeyerek usulsüzlük saptaması durumunda suç duyurusunda bulunma hakkı kaldınlacak. Par- ti hesaplanyla iigili denetim ve yasal soruşrurma yüksek mah- kemenin işlemine bağlı kılına- cak. Kayıp trilyon dosyasında. Ab- dullah Gül ve Abdülkadir Aksu, usuisüz harcama karannın alın- dığı 18 Arahk 1994 tarihli RP Başkanlık Divanı'nın üyeleri olarak suçlanıyor. Özkan Öksüz de usuisüz harcama yapılan il teşkilatının muhasibi olarak gö- rev almıştı. Dava iddianamesine göre, o dönem 1 milyon Alman Markı tutanndaki Hazine yardımı 71 il teşkilatına makbuz karşılığı da- ğıtılmış gibi gösterilerek devlet- ten kaçınlmıştı. Bunun karşılı- ğında bayrak. anahtarlık, çak- mak, rozet, et, sucuk ve peynir gibi kalemlerde harcama belge- len düzeniendiği saptanmıştı. Yapılan incelemede bu faturala- nn gerçeği yansıtmadığı belir- lenmişti. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada le dolu... Tabii almak isteyen olursa! 1972 yılında Konya'nın Kulu ilçesinin Ağılbaşı Köyü'nde doğan Tuğluoğlu, ilk, orta, lise eğitimini Kulu'datamamlıyor. Süreç içinde Kulu Milli Genç- lik Vakfı'nın spor etkinliklerine katılıyor. Ağabeyle- ri, sporun yanında "dini bilgiler" de edinmesi ge- rektiğini söyleyip, bu tür toplantılara çağırıyor. Gi- diyor. Zamanla topiantılardan sonra "zikire"öe ka- tılıyor. Artık yaşammda fikirden çok zikir vardır... 1992'de Hacettepe Üniversitesi Sağlık Idaresi Yüksek Okulu'nu kazanıyor. Bu dönemde, Erzu- rum'dan Enver, Afyon'dan Nuri ve Adana'dan Fa- tih isimli arkadaşlarıyla 4 kişi, Ankara Demetevler 4. Cadde üzerindeki öğrenci evinde kalıyor. Bu tür öğrenci evlerinin hangi amaçlara hizmet ettiği, ge- rek bu sütunlarda gerekse Cumhuriyet'in değişik sayfalarında defalarca dile getirildi! Oğrenciliğinin son yılında aynı köyde doğup bü- yüdükleri, kendisinden bir yaş küçük Leyla Ün- ver'le evleniyor. Hilmi, evlilikten sonra da sözünü ettiğimiz yaşam çizgisi içindeki bağlantılannı sür- dürüyor. Böyle bir eğitim ve yaşam çizgisinden sonra Hil- mi'nin Türkiye Cumhuriyeti değerlenneönceiik ver- mesi zordu. O da kendisine şu yönü seçiyor: Bosna, Çeçenistan veAfganistan'dasavaşmak! Ubeydullah adlı, soyadını hiçbirgörüşmede söy- lemeyen bir kişi Hilmi'ye, "bütün dünyada Müslü- manlann ezildiğini, buna karşı savaşmak gerektiği- ni" söylüyor. Serbest bırakılan 20 kişi! Hilmi, bu yolu seçince yaşammda yeni bir evre başlıyor. 2001 'de sıcak bir ağustos günü Çeçen sa- vaşçılarına destek olmak için Sarp sınır kapısından Ihsan Erdim adlı kişi ile birlikte Türkiye'den çıkış yapıyor. Gürcistan'ın Ahmeta şehrinde, başka Türklerin de olduğu bir evde Çeçen cephesine gitmek için 2 ay kalıyor. Çeşitli nedenlerle cepheye gidemiyor. Maceralı bir dönemden sonra Ankara'ya geri geli- yor. Hilmi, 2002 Ağustosu'nda Ankara'da, son ey- lemlerin planlayıcısı olarak aranan Azad Ekinci'yle tanışıyor. Ekinci, Hilmi'ye "kod adımşu"diyor: Ebu Nidal! Hilmi artık 30 yaşındadır ve artığı adımlar genç- lik heyecanı türünden geçiştirilecek şeyler değildir. Bunu bir yaşam biçimi olarak seçmiştir. Kendisine 10 yıl önce (1992'de) Arapça öğreten Hamiyet Tu- na, Hilmi'ye bir öneri götürür: Seni ailenle birlikte Suriye'ye gönderelım! Suriye'de onu Abdullah Bayrak ın karşılayaca- ğını ve sıkıntı çekmeyeceğını söyler. Hilmi, eşi Ley- la Tuğluoğlu'nu yanına almakla kalmaz, Keçi- ören'deki özel Hayat Ilköğretim Okulu'nda eğitimi- ni sürdüren 1995doğumlu kızı Ebrar Tuğluoğlu'nu da alır ve 2002 yazında Suriye'ye gider. Kızını Su- riye'de Medresetül Hadiga adlı okula kaydettirir. Hilmi, Suriye'de bir yaşam kurar ama, Ankara ile bağını koparmaz. Bir gün, Şehit Adem Yavuz So- kak'taki bilgisayardükkânına Azad Ekinci gelir. Ya- nında, 15 Kasım'da Neve Şalom Sinagogu'na yö- nelik eylemi yapan Gökhan Elaltuntaş da vardır. Onunla ilk kez dükkânda karşılaşır... Işte size Hilmi Tuğluoğlu'nun yaşamından ulaşa- bildiğimizsağlıklı bilgilere dayalı kesitler... Karşımız- da "kandınlarak, bilmeden" bir işe girişmiş kişi yok, yaptığının farkında olan, bunun eğitimini almış kişi var! Sorun bir köşe yazısı sütunlarına sığmayacak derinlikte, genişlikte... Şimdi, Tuğluoğlu ile birlikte Türkiye'ye getirilen 20 kişi serbest bırakıldı. Bir ki- şi suçluluğu kanıtlanıncaya kadar masumdur. Bu il- keye duyduğumuz saygıyı unutmadan soruyoruz; acaba, aralarında 15 yaşındaki yavrularımızın da bulunduğu bu 20 kişi bundan sonra ne yapacak? Arkadan yeni Hilmi'ler, Azad'lar, Gökhan'lar mı yetişecek? ankcum(« ktv.ttnet.net.tr Kayıp Trilyon davası Cezaevi yerine Meclis 'egirdi BURSA (Çumhuri- yet) - AKP Bursa II Başkam Hayrettin Çakmak. kapatılan R- P nin Genel Başkam Necmettin Erbakan ile bırhkte "Kayıp Tril- yon" davasından yargı- lanan AKP Bursa mil- letvekili Mehmet Emin Tutan'ın "cezaevine girmemesi için" Mec- lis'e girebileceği sıra- dan aday gösterildiğinı itiraf etti. Hayrettin Çakmak. Bursa'da çıkan haftahk Yeni Bursa gazetesinde yayımlanan söyleşisin- de ilginç itiraflarda bu- lundu. Recep Tayyjp Erdoğan a yakınlığı ile tarunan ve RP'de uzun süre yöneticilik yapan Çakrriak, "millervtki]- liğine niye aday olna- dınız" sorusu üzerine şu yanıtı verdi: "Ba- bam çok ağır bir ame- liyat geçirdi ve tan bu döneme denk geldi o zaman. Ayrıca beı şu hesabı yaptım: Üç mil- lervekili vardı Bur- sa'da, artı bir konten- jan da mutlaka gelrdi. En büyük ilçe olması nedeniyle İnegöl'den de birisinin konulma- sı gerekiyordu zaten. Bir de Mehmet Emin Tutan'ın mutlaka bu- lunması gerektiğini düşünüyordum ben. Çünkü, fuzuli yere bir ceza almıştı o zaman- lar... En azından o da- va bitene kadar millet- vekili olması gerekir diye düşünüyordum... Teşkilatlardan da gir- mesi gereken insanlar var, benim ne işim var- dı yani." Bursa "dan 5. sıradan milletvekili seçilen Tu- tan gibi mali müşavir olan Hayrettin Çakmak, Erdoğan'ın üzerine tek aday olarak girdiği AKP Bursa II Kongre- si'nde gövde gösterisi yapmıştı. Çakmak "ın karşısına aday çıkarıl- maması için aralannda Tutan'ın da bulunduğu milletv ekillerinin örgü- te baskı yaptığı iddia edilmişti. Tutan, Milli Görüş geleneğinin önemli ısımlerinden bi- n olarak tanınıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle