22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-13 KASIM 2003 SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLAKARANIYOR TURHAN SELÇUK BÜRÜS? TABİAÎLI ÎSTANBUL BİR TarihtmgelenberaberlikGerek Osmanlı Imparatorluğu gerekse Türkiye Cumhuriyeti'nin en zor zamanlarında kucakaçtığı YahudilerAnadolu'nun ayrılmazbirparçası OKTAYEKtVCt Istanbul'daki sinagoglan hedefalan terörist saldınlann ardından Yahudi cemaati sözcüleri şunu söylüyor: "Türk yetküflerden çok büyükilgiveyakınhk görüyoruz; herşeyiyapıyoriarJ' Aynı saldınlarnedenıyle mesaj yayımlayan ve gelen yabancı Yahudi devlet adam- lan da bundan ötürü bizimkilere *te- şekkürlerinT bildiriyorlar. Türk yetki- lilerde açıkça söylemeselerbüe; bu hiz- metlerin *aynmyapdmadarr yerine ge- tirildiğini belırtvrcesıne konuşuyorlar. Oysa "Türkyetkflfler", aslında Türki- ye 'deki -Yahudi vatandaşlann" da "yetkMeri" değil midır?.. Üstelik, bu- güne yönelik de değil, "tarih boyun- ca" süregelen birlikteliklerin "doğjd sonucıT olarak... 2400 yıldır Anadolu'dalar... Tarihsel belgeler, daha 1. yüzyıldan itibaren Anadolu'daki dönemin Büyük Roma împaratorlugu kentlerine "FÎis- tiıüüerin" de kitlesel göçlerle yerleş- tiklerini gösteriyor... Aynı yüzyıla ait gezginlerin anılanndabilebirçok ken- timizin 2000 yıl önceki yaşanhsuıda "Yahudflerin" varlığından söz edili- yor. Dahası, Ege Bölgesi'ndeki arke- olojikkazılarda, I.Ö. 4. yüzyıla takvim- lenen "Yahudi küMrû" belgeler bile bulunmuştur. İsa'dan sonraki dönem- de, tstanbul'da özellikle 4. yüzyıl baş- lanndan 1453'e kadar süren Bizans egemenliğinde ise Yahudileryine ken- tin hemşerileri olarakvarlar; ancak Bi- zans ımparatorlannın onlan hep "kü- çûkg&rentutumlan"yüzündenenzor ve acılı günlerini de aynı yüzyıllarda yaşadılar... Blzans'ta dıslandılar Örneğin, 5. yüzyıl başlannda ü. Te- odosios'un. tstanbul'daki Yahudileri şimdıkı "Suriçi" bölgesınden çıkarta- rak, o dönemde "kent dışT konumda bulunan Galata yamaçlannayerleştir- diğibiliniyor... Naim Güleryüz'ün îstanbul Ansik- lopedisi'nde aktardığına göre; Ayasof- ya'nın 6. yüzyıldaki yeniden yapımı ne- deniyle düzenlenen bir törende, L Jus- tinianos yüksek sesle; "Salamon, seni stanbul Osmanlı'nın eline geçtiği dönemlerde Haliç'in her iki yakasında da mahalleleri olan Yahudilere Fatih'in tutumu, hemen her yönüyle 'korumacılık' şeklinde oldu. Cumhuriyet döneminde ise 'Nazilerden kaçan Yahudi bilim insanlanna' Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı. yendfan" diyerek, Hz, Sülevman ın ma- bedinden daha görkemli bır yapı inşa etürdiğini haykınyor... Bizans'ta işte böylesine "dışlanarT Yahudiler, belki de en talihsiz yıllan- nı 13. yüzyıl başlanndan sonra "Latin İstilasTnda yaşadılar... IV. Haçlı Ordusu, tstanbul'u işgal etmeden önce Galata'daki Yahudi semt- lerine yerleşmişti. Ardından işgal yıl- lannda ise yine Yahudilerin oturduk- lan tüm mahalleleri yakıp yıkarak, ade- takatliamyaptılar... Haçhlarvn 1261'de îstanbul'u terk etmelerinden sonra ancak "rahata" eren Yahudilerin, o tarihten sonra "rjfin- lerindeserbestbıralaiınaianna'' rağmen asü "huzur* bulduklan dönem ise Fa- tih'in Îstanbul'u almasından sonra baş- ladı... Kentın Osmanlı'nın eline geç- tiği dönemlerde Haliç'in her ikı yaka- sında da mahalleleri olan Yahudilere Fatih'in tutumu, hemen her yönüyle "korumaahk" şeklinde oldu.. Yeni sinagoglara izin olmasa bile mevcut sinagoglann yanı sıra "evler- de de dini toplanblar" serbest bırakıl- dı. Hatta, Yahudi nüfusun artması için Istanbul'un alınışından "3 gün sonra" Anadolu'daki cemaatlerinebile "davet mektuplarT yazılmıştı. Böylece, bsa sürede yaklaşık on bin kadar Yahudi tstanbul'a gelip yerleşti. Bu artış, iler- leyen dönemlerde de arahklarla de- vametmişti... Yine Fatih'in, Bizans döneminin son hahambaşısıMoş€BenEfi\-aKapsaM\ı. ülke yönetiminde de söz sahibi olma- sı anlamında "dKanınakabul etmesi", uzun süre Osmanlı devlet geleneğin- de Yahudilere yönelik güven polıtika- lannın da temelini oluşturmuştur... Osmanlı dlplomatları Örneğin, 17. yüzyıl gibi "dış iKşld- lerin" en kritik olmayabaşladığıbir dö- nemde bile Yahudilerin artık "Osman- h diplomaö" olarak da görev üstlendik- leri görülüyor. Çok önemli antlaşma- lann müzakerelerine "OsmanhDevie- ti adına" katılabilen bu Yahudi diplo- matlar, Istanbul'a gelen yabancı dev- let adamlanyla dayine aynı i-eikiler için- de görüşmeler yapabiliyorlardı. ÜL SeBm'in ise 18. yüzyıldaki atı- lırnlan içinde. Yahudi gençlerinin de "bahriyeK" olarak donanmaya katıl- malanm istemesi büyük bir olaydı.. Çünkü ilk kez "devlet savunmas" Ya- hudilerle birlikte yapılacakti. Ne var ki bu atılımdan 19. yüzyıl başlannda vaz- geçildi: ama Yahudiler yine de "güve- nflfa"cemaat" olma özelliklerini sürdür- düler... Cüven bağları Örneğin, Balat'taki Yahudi hastane- sinin 1858'de Abdühnecit'in ferma- myla kuruluşuna izin verilmesi; 1876 Anayasası'na göre oluşmuş Meclis-i Mebusan'da îstanbul'u temsil eden ve 5'i Müslüman olmayan toplam 10 me- bustan birinin de Avnun Aciman adlı dönemin saygın bir Yahudisi olması; yine 19. yüzyıl boyunca tstanbul'daki sinagoglannhementümünün onanlma- sı ve hatta yenilennin ınşaedilmeye baş- lanması, bu tarihsel güven bağlannın sonucuydu... O kadar ki 1867 yıh sayımlanna gö- re Osmanlı Imparatorluğu'ndaki 125 bin Yahudinin 40 bin kadan da tstan- bul'daydı... Cumhurlyet'e stğındılar... Osmanlı dönemindeki işte bu ya- kınlıklann, Cumhuriyet döneminde- ki en çarpıcı örneğı ise kuşkusuz "Na- zDerdcn kaçan Yahudi büim insanla- nna" bile kucak açılmış ohnasıdır. Atatûrkün ırkçıhğa karşı eşsiz hü- manizmasıyla 1933'te yapılan dave- te uyan 103 Alman vatandaşı Yahu- di akademisyen, yıllarca üniversite- lerimizde hocalık yaptılar. Son nüfus verilerine göre 2000'îerle birlikte yur- dumuzda sayılan 30 bine yakın olan Yahudi vatandaşımızın yaklaşık 20 bini Îstanbul'da yaşıyor. Şimdi, işte böylesi birköklü birük- teliğinyarattığı uygarlık ortamım "te- rörle" yok etmeye kalkışanlara karşı yanıtımızm da yine aynı *^arihsdva- tandaşhk baglanna 1 " uygun söylem- lerle dıle getınlmesi gerekmiyormu? Bu nedenle, Yahudi cemaati sözcü- leri; "Türkde'vietigerekeniyapıyor" dese bile, bizimkilerin daha derin bir bağhlıkla; aym görevin Satandaş- lanmıza" yapıldığım ilan etmeleri gerekiyor... ENTERNET / MEHMET SUCU mehmet@cumhuriyet.com.tr Anadolu Ajansı'nın geçen hafta bülteninde yer alan bir haber, inter- net kullanıcılannı yakından ilgilendi- riyor. Haber internet ve bilgisayar pi- yasasındatekelleşmetehlikesinin ne- reye vardığını göstermesi açısından da önemli. Bill Gates'in yazılım de- vi Microsoft, AB ülkelerini, "taleple- rinde ısrar etmeleri halinde, standar- dı düşük Windows işletim sistemi kullanmak zorunda kalabilecekleri" konusunda uyardı. AB ülkeleri, Microsoft'un VVindovvs işletim programını Avrupa için baş- tan yazmasını ve VVindovvs Media Player (VVMP) gibi müzik programla- nni, işletim sisteminden ayırmasını istiyor. Bu ülkeler, Microsoft'u, VVin- dovvs sisteminin dünyadaki bilgisa- yarların yüzde 95'inde kullanılmasın- dan kaynaklanan pozisyonunu koz olarak kullanmakla da suçluyor. AB Komisyonu, bilgisayarlara han- gi programlann yerleştirileceğine Mic- rosoft'un değil, bilgisayar üreticileri- nin karar vermesini istiyor. Ancak, "Microsoft'un komisyonla anlaşmaya varmak için WMP'İ VVin- dovvs sisteminin dışında bırakmaya yanaşmayacağı ifade ediliyor. Microsoft, 1999'dan sonra VVMP'yi c Tekelleşmeye Karşı VVindovvs sisteminin içine dahil etmiş ve bu tarihten itibaren VVMP'nin pa- zar payı hızla genişlemişti. AB Komis- yonu, VVMP VVindovvs ile birlikte gel- diği için kimsenin fazladan paraöde- yerek Real Player ya da Öuicktime programlannı satın almayacağını dü- şünüyor. Komisyon, VVMP'nin ayn bir ürün olduğunu savunurken Mic- rosoft bunun, VVindovvs'un birfonk- siyonu olduğunu iddia ediyor. Microsoft, 199O'lı yıllarda internet tarayıcısı lE'ninde VVindovvs'un fonk- siyonu olduğunu öne sürmüş ve bu yüzden ABD Adalet Bakanlığı ile mah- kemelik olmuştu. Davaya bakan yar- gıç, Microsoft'a lE'yi VVindovvs'tan ayırmasını emredince, kuruluş dü- şük standartlı bir VVindovvs progra- mı hazırlamıştı. Daha sonra oluştu- rulan bilirkişi heyeti, "lEayntdığı tak- dirde, VVindovvs 'un gerektiği gibi ça- lışmayacağı" yönünde rapor vermiş ve dava kapanmıştı. AB Komisyonu'nun konuyla ilgili karannı en geç 2004 Haziranı'nda vereceği bildiriliyor. O tarihe kadar Zargan.com, internet üze- rinde ücretsiz Türkçe-lngi- lizce sözlükler yayımlayan birgirişim. Projenin en önemli özelliği, kullantcılardan toplanan arama bitgileri sayesinde sözlüğün sürekli yeni kelime veterimlerle genişletilmesi. Zargan Terim Bankası'nda şu anda ağırlıklı olarak hukuk, bankacı- lık ve finans, muhasebe, sigortacılık, ticaret, tthalat, ihracat, reklam ve halkla ilişkiler alanında 433.268 çift terim bulunuyor. iş dünyasıyla, ıngilizce ve Türkçe dilleriyie bir şe- kilde ilgisi olan herkes (ve özellikle tencüme-çeviri sektöründe çalışanlar), spesifik alanlara ait terimlerin yanı sıra gündelik ifadeler, standart isim, sıfat, fiil, zarf, zamirier, kalıplaşmış tamlamalar ve bunlann kul- hiternette södük lanımı ile ilgili kapsamlı bil- giyi Zargan'da bulabiliyor. Henüz sıntrtı sayıda terim için mevcut olmakla birlikte, aranan terimin fotoğraf veya çiziminin gösterilmesini sağlayan sistemin alt- yapısı da hazır. Zargan'ın patentli tasanmı ve işjeyiş mantjğı (ClN.NET) internet Hizmetleri tarafından haztrlanmış. Sitede yer alan 433.268 terimin önemli bir kısmı, ekonomist Ali Kılıçoğlu ile Boğaziçi Üniversitesi Mütercim Tercü- manlık Bölümü Oğretim Üyesi Ender Gürol'un hazır- lamış olduğu üç ciltlik İş Dünyası Sözlüğü'nden aiın- mış. Türkiye Bilişim Derneği, hazırladığı bilişim te- rimleri sözlüğünün Zargan veritabanına eklenmesine izin vermiş. taraflar anlaşmaya varamadıklan tak- dirde, konu mahkemeye intikal ede- cek. Diğer yandan ise birçok devlet açık kodlu bir sistem olan ve kooperatif bir yazılım olarak tanımlanan ünux'a yatınm yapıyor. Son olarak Rusya, Ingiltere ve Brezilya da LJnux'a yatı- nm yapmak için IBM şirketi ile çalış- ma karan aldı. Bu üç devlet kamu kurum ve kuruluşlannda Linux kulla- nımı için projeler üretecek. Bilindiği gibi Linux Microsoft'un gelecekteki en büyük rakibi olarak görülüyor. Ge- leceğin işletim sistemi olarak nite- lendirilen Linux'u kullanan ülketerin ba- zılan şunlar: Almanya, Brezilya, Bul- garistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Gü- ney Kore, Hindistan, Ingiltere, Ispan- ya, Italya, Malezya, Meksika, Porte- kiz, Rusya, Tayland ve Vıetnam. Bu listeye baktığınız zaman Bill Ga- tes'in korkusunun dayersiz olmadı- ğı görülebiliyor. Avrupa Biriiği ülkele- rinin önde gelenleri Linux'u destek- liyor. Ancak iş bununla bitmiyor. Hin- distan gibi bir yazılım devi ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi büyük bir müs- takbel kullanıcı nüfusuna sahip ül- kelerin de Linux'u seçmesi büyük bi- raderin tahtını sallıyor gibi görünüyor. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Cumartesi Terörünün Verdiği Ders 25 yurtaşımızın ölümüne yol açan bombalı eylem- den, sadece gerekli dersleri mi alacağız? Bizim aldı- ğımızın yanında, bu kahrolası olayın iç ve dış kamu- oyuna verdiği mesajlar da yok mu? O 25 kişilik "yitikier //sfes/"ndeki iki isim, Berta ve Ahmet Özdoğan'ın ortak söylemleri bir Musevi ile bir Müslümanın evlilik birtiklerinin yanı sıra karşılıklı say- gıyı ortak yaşamlanna nasıl yerleştirdiklerinı de anlat- mıyor mu? Musevi eş, kendisi için önemli olan Şabat Günü'nde, yine kendi mabedine, Müslüman inançlartaşıyan ko- casıyla birlikte, geleneksel ziyaretini yapıyorsa; o pat- lamanın yönettildiği sinagogun çok yakınında yaşayan 77 yaşındaki Yusuf Habib Gerez,"öfl(e içinde ve yumrvğunu sallayarak" 500 yıldır yaşadığı toprağı "va- tan sayıyorsa", bundan en başta AB'nin demagogla- n ders almalıdıriar. Kimler mi "AB'nin demagoglan" diyenleriniz için en başta Bay Verheugen'in o çalımlı söylemlerini ha- zıriayanlan değil, burada olumlu karşılayıp yorumla- yanlan da amaçlıyorum. Yusuf Habib Gerez, Türkiye'de yetişen 18. kuşak ol- duğunu, askeriik görevini yedek subay olarak yaptı- ğını ve bu zamana kadar devletle de, hükümetlerie de önemli bir problemleri olmadığını söylüyorsa, içinden gelenleri anlatıyor demektir. Bir ülkede istediğiniz kadar yapay sorunlan günde- me getirmeye çalışabilirsiniz. Ancak, tüm Musevilerin de yaşadıklan ülkeye görevierini tam olarak yaptıkla- nnı açık açık söyleyen bir yurttaşınızın verdiği dersle- ri, intihar eylemleri ile de silemezsiniz. O ülke de saldın sonunda yaşamlannı yitiren Berta ve Ahmet Özdoğan için verilen ölüm Hanı iki tarafın da geride kalan aile büyüklerince "canlan ve evlatian" ola- raktanımlanıyorsa, hertaşın altından etnik köken, din- sel inanç gibi yapay sorunlar çıkartmaya çalışanlar ge- rekli dersi artık almalıdıriar. Ne yazık ki AB'nin eline. alfabemizdeki Q, VV, X gi- bi harflerin olmayışı yüzünden kendi isimlerini anlat- ma zorluğu çektiklerini ileri sürebilenlerie onlara goy- goycuhjkyapanlann gündemi cumartesi saldınsı ile de değişmeyecek. Alınması gerekli dersler çıkartılama- yacak. Kurulmuş bir plak, yine aynı biçimde dönme- yi ve birileri, bildiklerini yazıp söylemeyi sürdürecek. Ama bugün Ulus'taki Musevi mezarlığındatoprağa verilecek 5 kişinin taşlanndaki soyisimleri, yurttaşı ol- duklan ülkedeki mozaiği yansıtan bir anıt ojacak. Yona Romano, Avram Varol, Berta Özdoğan, Anette Rubinstein, Israel Ülçer'i sadece soyisimle- ri ile okursanız, o mozaikleşmenin bütün sadeliği ile yerieşik olduğunu görürsünüz. Kendinize "Türk mü, yoksa Türkiyeliyim mi diyen- lerdensiniz" tartışmasında, kimi icatçılann nasıl boşa basmak istediklerini de bu ortak acının içinde kolay- ca fark edersiniz? Aynı gün Kuzey Kıbnstaki mesajlar Şayet 15 Kasım sabahı Istanbul'daki vahşet saldı- nsı olmasaydı, bugünkü Düzyazı, Başbakan Erdo- ğan'a, o gün Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin 20. yılı nedeniyle Lefkoşa'daki törende yaptığı konuşma nedeniyle teşekkürie başlayacaktı. 'Şabat saldınlan', ne yazık ki, Erdoğan'ın konuşma- sındaki önemli görüşleri aynntıyla ele almayı -şimdi- lik- geri plana itti. Ama, Başbakan bazı dağlara bek- lenmedik bir biçimde kar yağmasına neden olacak ka- dar anavatanın Kıbns politikasındaki geleneksel gö- rüşünü, üstelik Güney Lefkoşa'nın birkaç yüz metre uzağında kurulmuş kürsüden dostlara da, hasımlara da anlattı. "Anavatan" ve "Yavruvatan" sözlerini de kullana- rak. Kalıcı çözümün unsurlannın "eşrtstatü, siyasal eşh- liğin konınması ve iki kesimliliğin muhafaza edilme- si" olduğunu sıralayarak. 14 Aralık seçimlerindeTürkiye'nin herkese aynı eşit mesafede olduğunu söyleyerek. Ben, o akşam Sayın Rauf Denktaş'ın verdiği resep- siyonda, Kuzey Kıbnslı eski politikacı dostlanmdan dinlediklerimin yalancısıyım. Aralannda eski bir baş- bakanın, iki dışişleri bakanının, eski milletvekillerinin de bulunduğu bu dostlardan birisi, Cumhuriyetin 20. yılı gerçeğine bilinçle sırt çevirmek isteyen hemşeri- lerinden söz etti. "Gidip baksan" âed\."Lefkoşa'da- ki Türk Ticaret Odası'nda, tek bir bayrak bile asılı de- ğil. Bırak anavatan bayrağını, Kuzey Kıbns'ın bayra- ğı bile asılmamış." Bir başka dostum, CTP'nin sözcülüğünü yapan rad- yonun, sabahtan beri sürdürdüğü yayında, 15 Ka- sım'ın KKTC'nin 20. yıldönümü bayramınayerverme- diğini söyledi. Törenin yapıldığı Fazıl Küçük Bulvan'nın, geçmiş 15 Kasım günlerine göre, çok daha kalabalık ve çok daha canlı olduğunu ekleyenler ise çoğunluktaydılar. Geçit töreni, bir madalyonun iki yüzünü de yansrtı- yor olmalıydı. ön yüzde, KKTC'yi korumakla yükümlü olanlann, abartmaya kaçmayan ölçüler içinde sergiledikleri ka- rarlılık vardı. Arka yüzde ise sivil toplum örgütlerinin, öğrencilerin, ulusal ve uluslararası folklorculann bay- ram sevincini yansıtan toplu yürüyüşleri. Özellikle ada ekonomisine olduğu kadar tanıtımına da çok önemli katkısı bulunduğu tartışma götürme- yen yükseköğrenim kurumlan içinden Doğu Akdeniz Üniversitesi Yabancı öğrenciler Birliği'nin gönüllü sürp- rizi. Bu üniversitede okuyan 64 ülkeden gençler, elle- rinde ülkelerinin bayraklan, bazılannın üstünde yerel giysilerie, KKTC'nin 20. yıl kuruluş bayramını destek- lediklerinin görüntülü mesajını verdiler. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-ko1ay.net ŞİŞLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 2003 601 Davao Ramazan Albay tarafından davalı Almaktaş Elektnk Inş. Nak. Mak Paz. Mah San Ltd. Şu aleyhıne açılas satışm ıp- talı davası sebebıyle \enlen karar uyannca: Yeni Etlık Caddesı I60C Etlık-Ankara adresındekı davah Almaktaş Elektnk înş Nak Mak Paz Tah. San Ltd. Ştı. dava dılekçesınm teblığ edıle- medığı zabıta araştırmasında da elvenşlı adresınm tespıt edıleme- dığınden dava dılekçesı ozetı ve duruşma gûnünün ılanen teblığı- ne karar venlrmştır Yukanda ısmı yazılı davalılann 04 12 2003 duruşma günu saat 11 OO'de mahkememızde hazır bulunroanız ve- ya bır vekıl ile kendınızı temsil ettırmenız, delıllennızı ıbraz etme- nız, duruşmaya geltnememz veya mazeret bıldırmemenız halinde HUMK'nun 213. maddesı uyannca yargılamanın >okluğunuzda yapılacağı \e hüküm hırulacağı dava dılekçesınm teblıgı yenne geçerlı olmak ûzere ılan olunr 02 10 2003 Basın. 56239 Nufus cüzdanımı yıtırdım Geçersızdır MELEKDtKER Nüfus cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. ' IRMAKGÜRSOY Yeşıl pasaportumu >itirdim. Geçersızdir. MELEK YÜCEL ODTU Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezi'nden aldığım sağlık karnemi yitirdim. Geçersizdir. HURİGONCA GÜMÜŞAYAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle