06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1^KASIM2003SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER fcumin'den Entoğan'a ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesı Başkanı Mustafa Bumin ve Baskanvekili Haşım Kılıç, Başbakan Recep Tayyıp Erdoğan'ı ziyaret ettı. Başbakanlık merkez binada basına kapalı olarak gerçekleşen ve 40 dakika süren ziyarete ılişkin bır açıklama yapılmadı. Orgeneral Eruygup'un kabıriü • ANKARA(Cumhuriyet) - Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur, Azerbaycan Dahili Koşunlar (tç Kuvvetler) Komutanı Tuğgeneral Zakir Hasanov'u kabul etti. Görüşme öncesi kısa bir açıklama yapan Eruygur. Hasanov'un bu göreve yeni atanmasınuı ardından Türkiye'yı ziyaret ettıginı belirterek "Kardeş Azerbaycan'ın îç Kuvvetler Komutanı'nı Türkiye'de görmekten gurur duyuyoruz" dedi. Türkiye, Azerbaycan'ın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından bu ülkenin silahlı kuvvetleri ile yaptığı işbirliği çerçevesınde jandarma güçlerinı de eğitiyor. Azerbaycan'da kurulan jandarma okulunda halen çok sayıda Türk subayı görevli bulunuvor. Teşebbüste hâkimetamyetki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Alt Komisyonu, Türk Ceza Yasası Tasansı'nda •teşebbüs' tanımını yeniden düzenledi. 'Eksik' ve 'tam teşübbüs' tanımlan kaldınlırken yalnızca 'teşebbüs' ibaresine yer verildi Buna göre, teşebbüsün tam ya da eksik olup olmadığına hâkimler karar verecek. Yapılan yeni düzenlemeyle bir kişiye yönelik yaralamarun öldürmeye yönelik olup olmadığı konusunda olayın durumuna ve gelişimine göre hâkim karar verecek Hâkim. teşebbüsün boyutuna göre cezayı dörtte birden dörtte üçe kadar arttırabılecek. Bombalı saldırıya dava • İstanbul Haber Senisi - DHKP- C örgütü adına. îsanbul DGM hâkim ve savcılanru taşıyan servıs ancına düzenlenen. 2'sı savcı 7 kişinin yaralandıfı bonbalı saldınyı dizenlediği iddıa edilen îran Gök hakkmda, TCY'nın 146. mıddesindeki "Anayasal dizeni silah zoruyla (Miştırmeye teşebbüs etnek" suçundan dava aaldı. Gök ile birlikte gczaltına alınarak tınıklanan Nadir Akgül hikkında da "terör örgütüne ya-dım ve yataklık" yaptığı îdüasıyla dava açıldı. ükşam lisejeri Hönetmeliği • ANKARA (Cumhuriyet Birosu) - Milli Eğitim Bkanlığı'nca hazırlanan "tael Akşam Liseleri' ve 'tosyal Bilimler Liseleri' -vnetmelikleri, Resmi Cızete'de yayımlanarak ynirlüğe gırdi. Özel akşam îıelerinde okuyanlar. crencilere değil, bakanlık erevlilerine uygulanan kık kıyafet yönetmeliğı hkümlerine tabi olacaklar. 5>syal bilimler liselerine, 6. -\n sınıflarda Türkçe, ritematik ve sosyal bilgıler crslerinin her birinin not ctalaması en az 3, bu crslerin aritmetik ctalaması 4 olan 8. sınıf crencileri bjvurabilecekler. Türkiye Barolar Birliği, iktidan, kendi amacı için her türlü aracı kullanmakla suçladı 'Sıkıntınınkaynağı AKP'ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı ÖzdemirÖzok, Türkiye'nin 3 Kasım sonrasın- da oluşan iktidar kaynaklı sı- kıntı ve sorunlarla karşı karşı- ya olduğunu belirterek "Uhı- sıunuzve demokratik laikcuro- huriyetimiz siyasal, sosyal ve ekonomik bakimdan yakuı ta- rihinin en sıkmühgünleriniya- şamaktadır" dedi. Özok, Ankara Barosu Baş- kanı Semih Güner. İstanbul Barosu Başkanı Kazun Kolcu- oğhı ve Izmir Barosu Başkanı Bahattm Ozcan Acar ile birlik- te ortak basın toplantısı düzen- ledi. Ulusun ve laik demokra- tik cumhuriyetin siyasal, sos- yal ve ekonomik bakımdan ya- • Ankara, istanbul ve îzmir Baro Başkanlan ile birlikte ortak basın toplantısı düzenleyen TTB Başkanı Özok, hükümeti ağır bir dille eleştirdi. Türkiye'nin 3 Kasım sonrasında oluşan parlamento ve iktidar kaynaklı sıkıntı ve sorunlarla karşı karşıya olduğuna işaret eden Özok, iktidann göreve gelmesinin ardından cumhuriyetin temel kurum ve kurallanyla sürekli didiştiğine dikkat çekti. kın tarihinin en sıkıntılı günle- rini yaşadığuıı belirten Özok, ABD'nin Irak'ı işgali ile baş- layan kaos ve şiddetin Türki- ye'ye de sıçradığını, Istanbul'da iki sinagoga yapılan saldınla- nn da bu ateş yumağının kıvıl- cımlarından sadece birisi ol- duğunu söyldi. Ozok, Türkiye'nin terörün oyununa gelmemesi, olaylara tarihsel kimliğine yakışır bi- çimde, uluslararası hukuka uy- gun ve bölge banşına katkı su- nacak şekilde yaklaşması ge- rektiğini belirtirken, herhangi birnedenle olağanüstü yönetim ve insan haklan ihlallerine ola- nak sağlayacak girişimlerde de bulunmamasını istedi. İktidar cumhuriyetin kununlanyla uğraşryor Türkiye'nin 3 Kasım sonra- sında oluşan parlamento ve ik- tidar kaynaklı sıkıntı ve sorun- larla karşı karşıya olduğuna işaret eden Özok, hülcümetin, ulusal ve uluslararası düzeyde kendi siyasal amacına ulaşmak içın her türlü aracı kullanma kararhlığında olduğunu belirt- ti. tktidann göreve gelmesinin ardından cumhuriyetin temel kurum ve kurallanyla sürekli didiştiğine ve çeliştiğine işa- ret eden Özok, "tktidar, kendi yandaşı, çıkarcı ve flkesiz bir kısmı basııun da desteğini ala- rak daha kararfa davraıunaya başlanuşür" dedi. Yargıtay 4. Ceza Dairesi Baş- ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART [email protected] Sezer'den Orman Yasası'na dava Cumhurbaşkanı, JazılağaçhJdar ile aşılı kestaneliiderin orman sayılmayacakyerler arasına alınmasına ilişkin yasayı, iptali için Anayasa Mahkemesi 'ne götürecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Cum- hurbaşkanı AhmetNecdetSezer, kızılağaç- lıklar ile aşılı kestanelikleri orman dışına çıkaran yasayı, ikinci kez önüne gelmesi ne- deniyle zorunlu olarak onaylarken iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açacağı- nı bildirdi. önüne ikinci kez gelen yasalar- da Anayasa Mahkemesi seçeneğini ender kullanan Cumhurbaşkanı Sezer, Orman Ya- sası'nda bu yolu işletme karanyla, orman- lann yok edılmesine karşı hassasiyetini bir kez daha ortaya koydu. Sezer. yasa ile su ve toprak dengesinin daha da bozulacağı- nı belirterek yasanın "doğalfelakeüereda- vetiye çıkaracağma" dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Sezer, Orman Yasası'nda değişiklik yapan yasayı 15 Ağustos'ta bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye ge- ri göndermişti. Ancak yasanın TBMM'de aynen kabul edilmesi üzerine Sezer, ana- yasa gereği düzenlemeyi onaylamak zo- runda kaldı. Cumhurbaşkanlığı'ndan ya- pılan açıklamada, Sezer'in, yasanın kızıla- ğaçlıklar ile aşılı kestaneliklerin orman sa- yılmayacak yerler arasına alınmasına iliş- kin 1. maddesi ile bu yerlerden yararlanma- yı özel bir rejime bağlayan 13. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne iptal da- vası açacağı bildirildi. Cumhurbaşkam. yasayı geri gönderme ge- rekçesinde, Türkiye'de 100 bin hektar kes- tane ve kızılağaç ormanı bulunduğuna işa- ret etmişti. Doğu Karadeniz yöresinin asli ağaç türünün kestane olduğuna dikkat çe- ken Sezer, şu görüşleri dile getirdi: "Doğu Karadeniz, birinci derece toprak kaymasına açıkyörelerdendir. Seivetoprak kaymasına karşı, etkfli su ve toprak denge- sinin oluşmasındave korunmasuıdaönem- b rol oynadığı bilinen kızılağaç ve kestane ağaçJaruıın bu yöremiz için önemi büyük- tür.Yöredekibu agaçörtüsününortadankal- dınlması, sel ve toprak kayması gibi doğal fdaketkrin artması anlanuna gelmektediıf Sezer, yasanın, devlete "toprağm erozyon- la kaybediknesini önlemek için gcrtkli ön- lemleri alma görai" veren anayasanın 44. maddesine aykırı olduğunu ve ülke ekonomısı, ekolojik denge ve turizm yönün- den yaratacağı olumsuz sonuçlar nedeniy- le kamu yaran ile bağdaşmadığını belirtti. kanı Fadıl tnan'ın bir davada türbanlı sanığı mahkeme salo- nundan çıkarması karan sonra- sında Başbakan Recep Tayjip Erdoğan ile bazı hükümet üye- lerinin açıklamalannın, cum- huriyet tarihinde yürütmenin yargıya müdahalesinin en çar- pıcı öraeklerini oluşturduğunu vurgulayan Özok, TBMM Ana- yasa-Adalet Karma Komisyo- nu Başkanı Burhan Kuzu'nun dokunulmazlık dosyalanm gö- rüşmeme karanna gerekçe ola- rak "ŞargKİasiyasallasmabetir- tilerini" göstermesi yönündeki açıklamalannın da büyük bir talihsizlik olduğunu söyledi. Gûl'e ağır eleştiri Özok. Dışişleri Bakanı Ab- duDah Gül'ün, AB Ilerleme Ra- poru'nda türbanla ilgili bir ka- yıt bulunmamasını "Başörtü- sü özgüriüğünün ıska geçUme- si talihsizJiktir" biçimde tanım- lamasının, demokratik laik Tür- kiye Cumhuriyeti için büyük bir talihsizlik olduğunu vurgu- ladı. Özok, şunlan söyledi: "Türban di\e nitelenen giysi- nin saitdinseiinanç gereğioJrna- dığı, bu ghim tarzuun din duy- gulan ve gekneksel nedenlerle takılan başörtüsü ile kanşür- mamak gerektiği, türbandaki ısrarh girişimlerin dinin si\^- sallaşmasj\çlaiklikkarşrthğının simgesi olduğu, Anayasa Mah- kemesi, adli ve idari yargının her aşamasında verilen karar- larda netlik kazannuş olup, ba- zı Avrupa ülkeierinin bağunsız mahkemelerinde \e AİHM'nin karariannda da vurgulanmış- ür. 2000'B vıllarda bütün bun- lardan habersiz bir kimsenin çağdaş Türkiye'nin dış poirti- kasuıa egemen olnıası hakika- ten talihsizliklerin en büyüğü- dür." Kamuda görev yapanlarla hiz- met alanlann hak ve sorumlu- lukJannın farklı olduğunu be- lirten Özok, şöyle devam etti: "Kamusal hizmet verenler, bulundukian konum ve kullan- dıklan yetki bakurundan küık, kıyafet, davramş yönünden be- nrti kuraflarabağhotanakzonın- dadırlar. Özgün düşünce ve inançlarla, özel vaşam biçimle- rini görevlerine yansıtmamak durumundadıriar. Bu noktada avukadar, kendi meslek kuraJ- lanna göre mesleğin itibannı zedeleyecek her türlü tutum ve davramştan özeflikle kaçuunak ve bu yükümhîlüğe özelyaşam- lannda dahi özenle uymak zo- rundadırlar." Özok, hükümetin YÖK, TÜ- BlTAK, bankacılık,kamuyö- netimi gibi düzenlemelerle mevcut kadrolan tasfıye ederek kendi dünya görüşüne uygun kadrolara yer açmaya çalıştığını \urguladi. Kongre gündemine alınan tasanda 57 teftiş kurulunun güçlendirilmesi hedefleniyor Türkiye kaldınyor, ABD güçlendiriyor • ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Jim Cooper tarafından Kongre'ye sunulan yasa tasansı, teftiş kurullannın bütçelerinde kısıtlamaya gidilmesini engellemeyi de amaçlıyor. HACER BOYAaOĞLU ANKARA - Hükümet, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasansı ile teftiş kurullannı "lağvetmeye" ha- zırlanırken ABD Kongresi, "ül- ke bazındaki 57 teftiş kurulunu güçtendnTneyi" gündemine aldı. ABD Kongresi gündemine alı- nan yasa tasansıyla; teftiş kurul- lan mali ve diğer açılardan güç- lendiriliyor. ABD Temsilciler Meclisi Uyesi Jim Cooper tarafin- dan 6 Kasım 2003'te kongreye sunulan ve gündeme alınan yasa tasansında, teftiş kurullannın güç- lendirilmesi amaçlanıyor. Kong- re üyelerinin desteğini alan tasa- nda şu düzenlemeler yer alıyor: CÖrevden alma: Teftiş ku- rullannın başında bulunan genel müfettişler, şu anda kendilerini atayan makamın istemesi duru- munda görevden alınabiliyor. Ya- sa tasansı ise müfettişler için 7 yıl- lık bir çalışma süresi öngörürken sadece görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, ağır suçlardan hü- küm giyme gibi durumlarda gö- revden almaya izin veriyor. TahSİSİer: Mevcut düzenle- mede, teftiş kurullannın bütçe teklifleri bağlı olduklan birimin tüm bütçe teklifinin bir parçası olarak Kongre'ye sunuluyor. Ya- sa tasansı ise denetim bütçeleri- ne yönelik kısıtlamalan engelle- mek içın; teftiş kurullanna büt- çe tekliflerinin bir kopyasını Kongre'ye doğrudan sunma im- kânı sağlıyor. Personelde esnekliic Ta- sanyla, teftiş kunıllannda işe al- ma ve ücret ödemelerine esnek- lik getiriliyor. Kongre'ye doğrudan ra- POr Slinma: Mevcut yasaya göre. teftiş kurullan > r an yıl rapor- lannı 30 gün içinde Kongre'ye göndermek üzere, bağlı bulun- duklan birimin amirine sunuyor- lar. Yasa tasansında ise teftiş ku- rullannın raporlannı doğrudan Meclis'e sunması öngörülerek ra- porlama sürecindeki idari asama ortadan kaldınlıyor. KOZLU VE BOLAYIRLFDAN ÎDDİALARA TEPKİ 'Gündoğdu başanyı gölgeüyof EkoDomi Senisi - Eski THY Yö- netim Kurulu Başkanı Cem Koztu ile eski genel müdürü Yusuf Bolayırh, THY' Genel Müdürü Abdurrahman Gündoğdu'nun geçmiş döneme ıliş- kin iddialanna, ortak yazıh açıkla- mayla yanıt verdiler. Açıklamada, 11 bin çalışanın eseri olan kurumun ba- şan tablosunun görevdeki bir genel müdür tarafından gölgelenmeye ça- lışılmasuıın, THY tanhinde ilk defa yaşandiğı bildirildi. Açıklamada, mil- yarlarca dolarlık bu başan tablosu içinde sadece birkaç örneği, eksik, tek yönlü ve gerçeğe aykın bilgilerve- rilerek öne çıkarmanın gerçekleri sap- tırmak anlanuna geldiği belirtildi. Erken rezervasyona indirim Buarada YenişehirHavaalanı'nda incelemelerde bulunan Gündoğdu 1 Aralık'tan itibaren, erken rezervas- yon yaptıranlara iç hatlarda yüzde 30 indirime gidecelderini söyledi. MERKEZ BANKASI BAŞKANI SERDENGEÇTl: Enflasyon riskolmaktan çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez Bankası Başkanı Süreyya Ser- dengeçti işsizüğin, >'urtiçi talebi kont- rol altinda tutacağını söyledi. Serden- geçti, enflasyonun giderek risk ol- maktan çıktığını, ancak kur riskırun bulunduğunu bildirdi. Serdengeçti, Bakanlar Kurulu'na dün ekonomik gidişat, para politika- lan ve bankanın faaliyetlerini içeren "Ekonomik Görünüm" başlıklı bir sunum yaprı. Merkez Bankası'nın internet sitesinde bulunan sunuma gö- re Serdengeçti, borç seviyesinin an- cak sağlam gelirlerle yani vergiyle sürdürülebileceğini ifade ederek Tür- kiye'de efeknfvergi oranlannın düşük olduğunu, bunun da kayıt dışı ekono- miden kaynaklandığını belirtti. Sunumda sürdürülebilir ve yüksek büyüme hızlanna ulaşmak için verim- lilik artışımn gerekli olduğu ifade edilirken arok enflasyondaki düşüşün kalıcı bir hal aldjğı kaydedildi. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİK31ET ÇETİNKAYA Kurtuluş-Kuruluş... Soğuk birgece... Otelin pencefBSİnden dışanya bakıyooım... Caddeler bomboş... Almanya'nın tüm kentleri gridir... Frankfurt'ta, Düsselctorf'ta. Köln'de, Bonn'da... Terör Istanbul'u vurmuştu ve Alman televizyonla- rı kanlı olayı izleyicilere aktarıyordu... Avrupa Aleyi Birlikleri Konfederasyonu Genel Baş- kanı Tiırgut Öker ile Duisburg Başkanı Veli Aydın'la geç saatlere dek Istanbul'da 25 yurttaşımızı yitirdi- ğimiz kanlı terör olayını konuştuk... Militanlar dışardan mı gelmişti, kaç kişiydi, hiçbir bilgiyoktu!.. Devletin istihbarat birimleri niçin önceden haber alamıyordu? Uykum kaçtı!.. Bütent Tanör'ün Çağdaş Yayınlan'ndan çıkan 'Kur- tuluş-Kuruluş' kıtabını okuyorum... Almanya'ya gelirken yanıma almıştım... Kendi kendime şu soruyu soruyorum: "Almanya'nın özelliği nedir?" Tanör, bu sorunun yanıtını şöyle veriyor: "Birinci Dünya Savaşı'nın ayırt edici karakterini, bu savaşın aktörlerine ve savaşı doğuran nedenle- re bakarak çözebiliriz. Bunlann arasında da Alman- ya 'nın bir özelliği ve önceliği olmalı. Bizi ilk başta il- gilendirmesi gereken ülke budur. Bu ülke, Batı'nın nispeten geç uluslaşan ve kal- kınan ülkelerindendi. Avrupa 'da ilk uluslaşma 17. yy a kadaruzanır. Bunun tipik mekânlan Ingittere ve Fran- sa'dır. Bazı ülkelerde ise uluslaşma daha sonradan olgunlaşmaya başlamıştır: Almanya, Italya, Belçi- kagibı. Bunlar ulusal bıriiklerinidiğerlerinekıyaslabi- raz gecikerek yaşadılar. Yaklaşık tarihler vermek ge- rekirse, 1848-1871 yıllan arası diyebilihz. Ulusalbir- liklehni geç gerçekleştirmek, kısmen, sanayileşme ve gelişmede de gecikmek anlamına geldi. Almanya asıl 1871 'den sonnadır ki, sanayileşme konusunda büyûkbirsıçramayapmaya başladı. Ne varki, dış dünyada önü tıkalıydı. Dünya pazarian ve sömürgeler paylaşılmıştı. Almanya'ya bazı Afrika topraklan ile Pasifik'te birkaç ada dışında sömürge kalmamışb. Sanayigelişmişti ama, pazarve sömür- ge borulan tıkalıydı. Bu nedenle ekonomi sancılan- maya, daralmaya başlamıştı." • • • Saat gece yansını çoktan geçti!.. Uyuyamıyorum!.. Almanya bugünlerde 'sıkmabaşı' tartışıyor... Almanya öğretmenler Federasyonu Başkanı Me- te Atay, toplantjdan toplantıya koşuyor... Diyor ki: "Almanya'da sıkmabaş tüm eyaletlerde yasakla- nacak..." Kafamda sorular yoğunlaşıyor... Daha düne dek köktendinci örgütlere kucak açan Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika'ya ne olmuş- tu da 'sıkmabaşı' yasaklıyordu? Avrupa eskisi gibi değildi artık... Dengeler değişiyordu!.. Üstetik gözle görülür bir ekonomik bunalım bu ül- kelerin kapısını çoktan çalmıştı... Bir zamanlar Belçika kralı camilere arsa bağışlar- dı... Şimdi bağış fılan yok!.. Otel odasında bunlan düşünüyorum... Bülent Tanör, kitabında çok önemli bir vurgu ya- pıyor... 1923devrimini aşağılayan, Kemalizmi ve Atatürk- çülüğü yerenler şu satırian okumalı... "Türkiye 'nin vermiş olduğu Ulusal Kurtuluş Sava- şı, hem bu savaş sırasında hem de sonraki yıllarda sömürge ya da bağımlı halklar tarafından büyük bir ilgiyle izlendi. Emperyalizmin yenilebileceğinikanıt- layan bu olay, bağımsızlık isteyen halklan ve önder- lerini derinden etkiledi." • • • Peki bu etkilenme nasıl oldu?.. "Bu etkilemenin coğrafyası çok geniş olmuştur. Hemen hemen Latin Amerika 'dan Uzak Asya 'ya kadar bütün Üçüncü Dünya. Türkiye'deki Kurtuluş Savaşı başansı Latin Amerika 'da geniş yanhlaruyan- dırmış, bundan endişelenen oligarşi de bir karala- ma kampanyasına girişmişti. Marksist düşünür Jo- se Carios Mariategui 1924 'te yayımladığı birya- pıtında Türk Devrimi 'nin ilehci niteliğini vurgulamış- tı. Çin 'deki Kuomintang Partisi ile lideri Sun Yat-Sen ve Hint bağımsızlıkhareketine öncülükedeceklider- lerde fGandi, Nehrn) Türkiye'den etkilenmişlerdi. Türkiye'nin kurtuluş mücadelesi, bağımsızlık iliş- kileri içindeki Islam ülkeleh halklannı ve öndeherini de uzun süre ilgilendirdi, bunlara ışık tuttu. O kadar ki, bağımsızlık mücadeleleri İkinci Dünya Savaşı sonrasına kalan Tunus ve Cezayirgibi ülkelerde Tür- kiye'nin Kurtuluş Savaşı ve bunun önderi Mustafa Kemal esin kaynağı olmaya devam ettiler." Bilmem Bülent Tanör'ün anlattıklanndan ders çı- karabilecek miyiz? • * • Kitabı yanm bıraktım... Giyinip otelin lobisine in- dim... Dışandayağmuryağryordu ve havasoğuktu... Ren Irmağı'na baktım. Kafam Istanbul'da Türki- ye dünyanın en tehlikeli bölgesınde yer alıyordu... Aklıma şu soru geldi: "Terörün Türkiye'ye yönelmesi, dinci terör örgüt- lerinin Istanbul'da iki kutsalyeri seçmesinin nedeni üzerine kafa yormak gerekmez mi?" hikmetcetinkaya y cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 İffian ve um:ag'a Sertel Ödüllerı • ANKARA (ANKA) - Sertel Gazetecilik Vakn taraftndan 1995 yılından bu yana verilen Sertel Ödüllen'nin bu yıl şair Attilâ tlhan ve Uğur Mumcu Araşnrmacı Gazetecilik Vakfi'na (um:ag) verileceği bildirildi. Her yıl demokrasi için en iyi savaşı vermiş olan bir kişi ve bir kuruma verilen ödüller, Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin gelişmesini öngören antiempeıyalist bir anlayışla savaş karşıthğı, insan haklan. özgürlüklerin genişletilmesi gibi konularda çalışmalar yapılmasını özendırmek amacını taşıyor. 4 kişiye 14'er mttyar Hra • ANKARA (AA) - 'On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar. 3,4,5,6,10. 11,14,16,19,20,26,27, 30, 37,39,43,48,53,59, 71,73 ve 74 olarak belirlenirken 10 tutturan 4 ldşi, 14 miryar 348 milyon 900'er bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte, 9 tutturanlar 549 miryon 750'şer bin, 8 tutturanlar 34 miryon 800'er bin, 7 tutturanlar 3 milyon 900'er bin, 6 tutturanlar 600'er bin, hiçbir numarayı doğru tahmın edemeyenler ise 550'şer bin lira ikramiye kazandılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle