02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2003 PERŞEMBE SAGLIK Kronik akciğer hastalıgı artıyor • ANKARA(AA)- Tiirkiye"de ve dünyada kronik akciğer hastalığına yakalananlann sayısı giderek artıyor. TORAKS Derneği'nden alınan bilgiye göre, dünyada yaklaşık 600 milyon kronik obstrüktif akciğer hastası (KOAH) bulunuyor ve bu hastalığa yakalananlardan her yıl 3 milyonu ölüyor. Hastalık tüm dünya ülkelennde süratle artıyor. Türkıye'de yaklaşık 3 milyon KOAHTı hasta bulunuyor. Son 30 yılda hastalık nedeniyle hastanelere yatınlan hastalann sayısı 4 kat, bu hastalıktan ölümler 5 kat arttı. HastalıkJa mücadele için çalışan TORAKS Derneği, Sağhk Bakanhğı, Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanhk Derneği, 19 Kasım'da birlikte çalışmaya başlayacak. Kalp krizi sonrası tedavi • ORLANDO(AA)- Novartis ılaç fırmasının desteğiyle valsartan adlı maddeyi içeren Diovan ilacı kullanılarak yapılan bir çalışmanın, kalp krizi geçiren hastalann hayatlarının kurtanlması açısından son dönemlerin en önemli gelişmesi olduğu açıklandı. Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi profesörlerinden Dr. Marc Pfeffer, VALIANT adı verilen çalışmanın sonuçlannı açıklarken, valsartan içeren Diovan adlı ilacın her yıl ABD'de 30 bin, Avrupa'da ıse 20 bin ohnak üzere toplam 50 bin kişinin hayatını kurtaracağını söyledi. Prof. Pfeffer, "Diovan adlı ilacın yüksek tansiyonun yanı sıra kalp damar hastalıldan tedavisinde altın standart olacağını ve tedavinin uygulanma stratejisini değişrireceğini" belirtti. Diyabette riskler • ANKARA(AA)- Türkiye Dıyabet Vakfi, 2003 yıhnda diyabetteki böbrek ve kalp damar hastalıklanna ilişkin risklerin araştınldığı DEMAND programının sonuçlannı tüm dünya ülkeleri ile birlikte eş zamanlı olarak yann açıklıyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) ve Uluslararası Nefroloji Derneği (ISN) ile birlikte yaklaşık 40 ülkede 30 binin üzerindeki hastada yapılan araştırma sonucuna göre tedavi edilmediği takdirde hastalık, görme bozukluğu, körlük, kol ve bacak kesilmeleri, kalp ve damar hastalıkları ve kalp krizine dahi yol açabiliyor. Gezici sağhk hizmeti • İstanbul Haber Servisi - Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri gezici sağlık aracıyla, sağlık hizmetini tstanbullulann ayağına götürüyor. Içerisinde doktor, hemşire ve çeşitli sağlık ekipmanlannın bulunduğu gezici araçta ücretsiz kan şekeri ve tansiyon ölçümü de yapıhyor. Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri kampanyası kapsamında önümüzdeki aylarda tstanbullulann kendi sağlıklan ile ilgili eğitilmesi ve hilinçlendirilmesi de planlanıyor. Ekonomik sıkıntı emekçileri vurdu, çoğu ek iş yapıyor ve aile içi sorun yaşıyor SağlıkçalışanıperişanMUSTAFAÇAKIR ANKARA-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçılen Sendikası (SES) tarafindan ülke genelin- de 2 bin 755 sağlık çalışanı ara- sında yapılan araştırma. sağlık emekçilerinin durumunu ortaya koydu. Ankete kaülan sağhk ça- hşanlarının yüzde 52.6'sı kira- hk evde yaşarken yüzde 17'si mesleği dışında ek işyapryor. Ya- şanan ekonomik krizler sonucu çalışanlann yüzde 38.5'i borç- lanırken yüzde 30.7"sinin aile içi sorunlan arttı. Sağlık çalı- şanlannın yüzde 12.4'ü ise ai- lesinin ekonomik desteğı ile ya- şar hale geldi. Katılımcılann yüzde 34.4'ü hastalanna yeteri kadar zaman ayıramadığını vur- guladı. SES'in araştırmasından yan- sıyan bazı sonuçlar şöyle: 8 milyon hasta Herydüd mifyon kişi veremden ölüyor SAADET USLU/EYXEM ÜÇOK İZMÎR/İSTANBUL - Dünya nüfusunun üçte birinın enfekte olduğu tüberküloz, her yıl 8 milyon kişinin hastalanmasına, 2 milyon kişinin de yaşammı yitirmesine neden oluyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fükültesi Göğüs Hastalıklan Anabilım Dah'ndan Prof. Eyüp Sabri Uçan, tüberkülozun Türkiye'de hâlâ önemli bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerek, "Tüberküloz kontrol edikbilir bir hastalık" dedi. Prof. Uçan, hastalıgın daha çok gelişmekte olan ve geri kahnış ülkelerde görüldüğünü, ölümlerin yüzde 95'inin de yine bu ülkelerde yaşandığını belirtti. Bınlerce yıldır bilinen tüberkülozun, artık yüzde 90 oranında tedavi edilebildığıne dikkat çeken Uçan, "Bunun için 4 ilaçlı bir rejimfc, 6 ayiık bir tedavi gerekiyor. Ama hastanın her doz ilacı ihmai etnıeden alması gerekiyor. Bu çok zor. Hastalar kendilerini iyi bissetökleri için ilacı bırakabilivDriar" dedi. tstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeki Kıhçarslan, tüberkülozun çok uzun ve zahmetli tedavi gerektirdiğini belirterek, "Tedavi için yaklaşık 1 yıüık düzenli bir tedavi ve günde 10"dan fazla ilaç içilmesi gerekiyor. 15 gün sonra beurtiter kaybolduğu için hastalann çoğu, zahmetli tedaviye devam ermek istemiyorlar. Bu nedenîe gözetim altında tedavi edümeteri gerekn-" dedi. • Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri'nin araştırmasına göre, yaşanan ekonomik krizler sonucu sağlık çalışanlannın yüzde 38.5'i borçlandı, yüzde 30.7'sinin aile içi sorunlan arttı. Sağlıkçıların yüzde 34.4'ü ise hastalanna yeteri kadar zaman ayıramadığını düşünüyor. • Sağhk çahşanlannın yüzde 38.8'ikendi evinde, yüzde 52.6'sı kirada oturuyor. Lojmanda otu- ran çalışanlann oranı ise yüzde 7.3. Çalışanlann yüzde 96.3'üal- dığı ücretin azhğından yakınır- ken yüzde 2.8'i ise ücretinin ye- terli olduğunu bildirdi. • Sağlık çalışanlanndan yüz- de 23.1'i ücretlerinin 500 mil- yon-999 milyon arasında olma- sını isterken yüzde 34.4'ü ise ücretlerinin 1 miryar-1 milyar 499 milyon arasında olmasını istedi. Ücretlerinin 1.5 milyar ile 2 milyar arasında olmasını is- teyenlerin oranı ise yüzde 8.1. • "Neden ekiş yapcyorsunuz'1 sorusuna sağlık çalışanlannın yüzde 12.7 si "Geçinebilmek kinzorunhıolarak*'. yüzde 4.3'ü "Dahaiyiyaşamak için", yüzde 6'sı "Mesleğimizinvenliğiavun- tajı kııüanmak için", yüzde 3'ü ise "Boş zanıanımı değerlendir- mekiçin" yanıtını verdi. • Sağlık çalışanlanndan yüz- de 49'u iş yükünün fazla oldu- ğunu belirtirken normal diyen- lerin oranı yüzde 13, kısmen fazla diyenlerin oranı ise yüzde 34.2 oldu. • "Ne kadar hasta bakıyorsu- nuz" sorusuna sağlık çalışanla- nnın yüzde 43'ü çok, yüzde 9.7'si normal sayıda, yüzde 21.1 kısmen çok yanınnı verdi. Sağ- lık çalışanlannın yüzde 26.2'si ise bu soruyu yanıtsız bıraktı. • Sağlık çalışanlannın yüzde 34.4'ü hastalanna yeteri kadar zaman ayıramadığını belirtir- ken yüzde 15.3'üise"Evetayı- rabüiyorum'" yanıünı verdi. • Ankete katılanlann yüzde 55.7'si mesleki eğitiminin ye- tersiz olduğunu vurguladı. Sağ- lık çalışanlannın yüzde 35.6'sı eğitimin yeterli olduğunu belir- tirken yüzde 8.7'si soruyu yanıt- sız bıraktı. • Sağlık çahşanlannın yüzde 38.5'ı ekonomik krizden sonra borçlanırken yüzde 30.7'si eko- Hastane borcu icralıketti Karadeniz Teknik Ünhersitesi (KTU) Farabi Hastanesi'nde, sağlık güvencesi ohnadan tedavi gören lösemi hastası Muhammet Okumuş'un amcası Adnan Okumuş, hastaneye borcu karşıhğında 9 milyar liralık senet imzaladı. ancak senet ödenemeyince hastane tarafindan icraya konuldu. Adnan Okumuş, 2.5 yıl önce Muhammet'in aniden hastalanması üzerine. tedavi için KTÜ Farabi Hastanesi'ne başvurduklannı belirtti. Tedavisi Yeşfl Kart ile Farabi Hastanesi'nde sürdürülen Muhammet Okumuş'a yardım yapmak isteyenler Bayburt Valiliginin izniyle açüan, Akbank Bayburt Şubesi 0044412-5 nolu Türk nrası, 0044680-7 nolu Euro ve 0044681- 5 nolu dolar hesapüınna para vaürabihrler. (Fotoğraf: AA) nomik sıkmhlar nedeniyle aile içi sorunlannın arttığını bildir- di. Çahşanlann yüzde 12.4'üai- lesinden destek almaya başla- dığını dile getirirken yüzde 5.5'i de ek iş bulduğunu belirtti. • Sağhk çahşanlanndan yüz- de 18.3'ü "Son 1 yüdır hangi harcama kalemlerinden kesinti yaptuuz" sorusuna, "Sinema- kültür-eğlence-tatir yanıünı ver- di. Mutfakharcamalanndanke- sinti yapanlann oranı yüzde 2, dışanda yemek yemekten vaz- geçenlerin oranı yüzde 9, araç değişikliği yapanlann oranı yüz- de 1.5, giyimden kesinti yapan- lann oranı yüzde 4, kitap-dergi- gazete de kesinti yapanlann ora- m yüzde 1.9, otomobil kullanı- mım azaltanlann oranı yüzde 9, çocuklann öğrenım harcamala- nndan kesinti yapanlann oranı ise yüzde 3 oldu. Thalassemililer Sanal dünyadcm gelençığhk tstanbul Haber Servisi - Üç haftada bir alınması gereken kan, vücutta aşın biriken demiri atmak için haftanın 5 günü deri altından 10-12 saat verilen ilaç... Genetik bir hastalık olan ve tedavisi bulunmayan thalassemili gençler, "Bu durum bizinı için bir hastahk değiL bir yaşam biçüni" diyorlar. Okmeydanı Thalassemi Gençhk Grubu üyelen, yıllardır yaşadıklan zorluklan küçük hastalann yaşamaması hetn de yapılması gerekenleri anlatmak için "www.thalassemLconr isimli internet sitesi kurdular. Sitenin tasanmını yapan Soydan Eraslan. 1 yıl önce faaliyete geçtüderini söylüyor. 7-8 arkadaşıyla bu fıkrin hayata geçirildiğini belirten Eraslan'a 6 aylıkken tanı konmuş. 3 haftada bir kan almak zorunda olduğunu söyleyen Eraslan, sonraki amaçlannın deraekleşmek olduğunu belırtiyor. Erkeklerin yüzde 50'sinde hormonal olarak saç dökülmesi görülüyor Babadan kalan kötil miras İstanbul Haber Servisi - Halk arasında kellik olarak adlandınlan "erkek tipi saç dökülmesi" (Androgenetik Alopesi) hem erkekleri hem de kadınlan etkiliyor. Kelliklerin yüzde 95'ini oluşturan Androgenetik Alopesi erkeklik hormonunun saç dökülmesıne, genetik yatkınhk neden oluyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Bölümü kuruculanndan Prof. Dr. Meral Bozkurt Şaşoğtu, saç dökühnesuım nedenuıı "DHPnin (Dihydrotestosterone) genetik olarak saç kaybına yakm kişierin saç kökleri üzerindekinegatif etkflerT olarak açıkladı. Şaşoğlu, erkek tıpı saç dökülmesının kadınlarda da görüldüğünü, fakat kadınlarda östrojen hormonu hâkimiyeti daha fazla olduğu için erkeklere oranla daha az döküldüğünü belirtti. Prof. Şaşoğlu, ağır diyet, beslenme bozukluğu, demir veya çinko eksikliği, vitamin yetersizliği, tiroit bezi fonksiyon bozukluğu, özellikle hipotiroit (tiroit bezinin az çalışması), kemoterapı ya da ateşli hastalıklarda ve gebelik sonrası lohusalık döneminde de saçlarda dökühne görülebileceğini söyledi. Şaşoğlu, aynı zamanda dış etkenler olarak sıralanan, güneş, fbn, klorlu ve tuzlu su, sigara içimı ve stresın saç dökühnesınde kolaylaşuncı faktörler olduğunu behrtti. Cenler sorumlu Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretım Üyesı Prof. Dr. Fikret Kölemen de saç dökülmesının bırden çok nedenı olabileceğine dıkkati çekerek "Mantar veya bakteri gibi enfeksrvona bağh saç dökülmesi ortaya çıkabfleceği gibi strese bağh. bölgesel saç dökülmesi de yasanabüir" dedi. Yeryüzündekı erkeklerin yüzde 50'sinde hormona bağh saç dökülmesi görüldüğünü belirten Kölemen, "Bu tip saç dökühnesi vüzde 30-50 oranında genetik olarak geçiyor. Sadece babada tlegil ağabeyinde de saç dökühnesi varsa bu oran daha da yükselebilir" diye konuştu. Büyüyen tehlike: Hepatit C Dr. MEHMET EKTURK Tıp, aslında Hepatit C'nin varlığını. adını koymamış olsa da uzun yıllardır bihyordu. Dok- torlarviral hepatit ya da halk ara- sındaki ismi ile bulaşıcı sanlık olgulannın bir kısmında sebe- bin ne diğerine göre daha zarar- sız görünen ve yenilen-içilen şeylerden bulaşan Hepatit A, ne de kan yolu ya da cinsel iliş- ki ile insandan insana geçen He- patit B olmadığını kanıtlamış- lar, ama etkeni bir türlü izole edememişlerdi. Aynca var olma- sı gerektiğini düşündükleri o virüse "non-A,non-B" yani "ne A, ne B" virüsü ismini vererek bence çok da yarancı davranma- mışlardı. 1989 yılında kanjolu ile, ör- neğin uyuşturucu bağımlılannın birbirleri ile paylaştıklan şınn- galar ile ya da diyaliz cihazla- nndan bulaştığı bilinen virüs izole edildi ve ismine kavuştu: Hepatit C. Gerçi " C " de en az "ne A, ne B" kadar sıkıcı bir isimdi ama hiç ohnazsa biraz da- ha somut bir havası vardı. 1999 yılında hastalık hakkın- daki ilk istatistikler elde edilme- ye başlandı ve toplumda 170 milyon kişinin Hepatit C virü- sü ile enfekte olduğu görüldü. Günümüzdeki verilere göre ise bu sayı her yıl 3 milyon kişi ka- dar artıyor. Hepatit C virüsü bulaşan in- sanlann yalnızca beşte birinin bağışıklık sistemleri sayesinde virüsten kurtuhnayı başardık- lan ve çoğu vakada hastalıgın kronik bir enfeksiyona dönü- şüp, siroza ya da karaciğer kan- serine neden olduğu göz önün- de bulundurulduğunda, Hepa- tit C'nin ne büyük bir tehdit ol- duğu anlaşıhr diye düşünüyo- nım. Hastalıgın tedavisi ise bu- güne kadar hem virüsü doğru- dan etkileyerek hem de vücudun bağışıklık sistemini bu işgalci- ye karşı uyararak etki eden bir protein olan alfa-interferon ve virüsün kendini çoğaltmasım engelleyen ribavirin kombinas- yonu olarak tanımlanmışh. Ne var ki hastalann yalnızca yüz- de 40 kadan bu tedaviye cevap veriyorlardı. İlaçtaki umut Bunca kötü haberden sonra bi- raz da iyi şeyler yazmanın za- manı geldi aslında. Nature der- gisınin intemetteki sitesinde ge- çenlerde okuduğum bir haber oldukça ümit verici. Yazılanla- ra göre BILN-2061 adı verilen yeni bir ılaç, virüs için çok önem- li olan NS3 proteaz enzimini hem maymunlarda hem de in- sanlarda bloke etmeyi başar- mış. Bu enzim ohnadan korkunç Hepatit C virüsü dişleri dökük bir canavar misaU çaresiz kalı- yor. 4 doz ilaç kullanan insan- lann kanlannda virüs aktivite- si iki gün içinde ölçülemeye- cek seviyelere düşüyor ve ilacın kesilmesinden ancak haftalar sonra tekrar yükseliyor. Bilim ve ilaç endüstrisi as- lında Hepatit C'yi hiç küçüm- semediğini kanıtlamış durum- da. Boston'da, New Jersey'de, Cambridge'de, Israil'de araştır- macılar yeni moleküller bul- mak için uğraş veriyorlar. Yük- sek teknoloji ile donatıhnış la- boratuvarlarda devasa bütçeler ile çahşıhyor, büyük paralar har- canıyor. Amaç tek: Etkili bir te- davi bulmak. Bu arada Hepatit C'nin teda- visinde kullanılan eski ilaçla- nn ABD'de halihazırda 20 bin dolar kadar tuttuğunu da unut- madan ekleyeyim. Yüksek tek- noloji ürünüyeni yöntemler çok daha pahalı olacaklar. Hastalık ise özellikle Afrika'da ve Doğu Akdeniz ülkelennde çokyaygın. Niye mi söylüyorum bunu? Çünkü, özellikle Afrika'da He- patit C'nin "yoksulluk'' yani "üaçsıdık'' ile el ele ne kadar çok can alabıleceğini aklımdan hiç çıkaramıyorum. mehmeterturk!'. superonline.com PERŞEMBE ORHAN BURSALI 'Kemalât Durumlam' Recep Tayyip Erdoğan, AKP iktidanna doğru yelken açan birgazetedeyayımlanan demecinde, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra kendisi- ni "kemâle ermiş" olarak nitelendirdi. Hangi ko- nularda "kemalaOt durumlan" gerçekleşmiş, geçmişte sahip olduğu düşüncelerden hangileri- ni ne ölçüde dışsallaştırabilmiş bilinmiyor. Ama Erdoğan'ın, çeşitli olaylar karşısında aldı- ğı tavırlar, söylediği sözler, karşı karşıya olduğu- muz yönetim tarzı konusunda verdiği önemli ipuç- lan, bırakınız "kâmil" olmayı, Erdoğan'ın ancak az gelişmiş bir ülke liderliği ve "demagoji" konusun- da hızla yol almakta olduğunun göstergeleri ola- rak kabul edilebilir. • • • Çok gerilere giderek bir arşiv taraması yapacak değilim, son olaylarla ilgili birkaç örnekle yetine- ceğim: • Başbakan, Türk Tabibleri Birliği'nin hükümet- ten gereken ilgiyi göremeyince başlattığı doktor- ların bir günlük iş bırakma eylemine veryansın et- ti. Hem de en kabasından ve belden aşağı vura- rak... Dertleri varsa Sağlık Bakanı orada duruyor, ona iletsinler, dedi. Oysa TTB, Sağlık Bakanlığı ile yaptığı görüşmelerden birsonuç alamamıştı.. Er- doğan, işi bırakan doktorlann muayenehane sa- hipleri olduklannı ileri sürerek, sağlık sektöründe- ki sorunlan iyice küçümsedi. Ya bilinçli, ya sorun- lardan habersiz... • Erdoğan, Kamu Yönetimi Temel Kanunu taslağına yöneltilen eleştirilere de veryansın etti. Nedir bu kızgınlık? Yasayı hazırlatan, toplumun önüne koyan sen, amatasiak çeşitli açılardan tar- tışılınca ve ayrık fikirler ortaya çıkınca kızan da sen... Bırakın enine boyuna tartışma olsun. Her- kes eteğindeki taşlan döksün... Nitekim bir dizi haklı uzman eleştirisi eksiklikleri ve yasanın ru- hunda gizli AKP'ce anlayışlan sergiledi. Türkiye'nin uzun süredir ihtiyacı olduğu ve yönetimde radikal değişiklikleri öneren böyle bir yasa her açıdan ve her kesimce tartışılmayacaksa, başka ne tartışıla- cak? • Erdoğan, Orman Yasa Tasansı, özellikle 2B'lik ormanlar konusunda AKP dışındaki bütün toplum kesimlerinden ayyuka çıkan eleştirilere de çok si- nirienmişti... • • • Erdoğan bekliyor ki, toplumun önüne koyduğu yasataslaklan övgü alsın... Ortalık, "Bravo Recep Tayyip!" nidalanyla inlesin... Toplumun AKP'nin eylemlerine itirazlaryapaca- ğı, yasalannı ve uygulamalannı eleştireceği, demok- ratik hak ve özgürlüklerini savunacağı; sokaklar- da yürüyeceği; iş, aş ve ücret talep edeceği.. açık. Farklı görüşler ileri sürülecek, yasa taslaklan ge- rektiğinde yerden yere vurulacak... Erdoğan'da demokrasiye tahammül az. Eleştiriler karşısında tam siper savunmaya ge- çiyor ve partisi dışında herkese veryansın ediyor. Oysa açık tartışmalar sonucu oluşacak toplum- sal/ortak aklın kendisine yol göstereceğini, bu or- tak akıldan yararianabileceğini görmüyor. "Kema- lât durumlan" ancak böyle ortaya çıkabilir! Erdoğan'ın buna ihtiyacı var mı? Sanınm yok... Tutumundan öyle anlaşılıyor. Yoksa o her şeyi en iyi bilen mi? Sanınm evet, zaten parti içinde de eleştirilere as- la sıcak bakmadığı biliniyor. Erdoğan'ın, akla, uygar düşünceye, gelişmiş kültüre, mantık ve iknaya değil; en ait kültüre, en eğitimsize yönelik "karıverıane ağzı" demagoji ve polemikleri, ilan ettiği kendi "kemalât durumla- n "nın niteliği ve değeri konusunda yeterince bir fi- kirveriyor... Bu yolla bir yere varması zor... obursalifa cumhurryet.com.tr "Amerikanca HAYATIMIZA Türkçe ALTYAZILAR" ERDİNÇ UTKU'DAN AFORİZMALAR, SEÇME SÖZLER, Deniz Som un 'Vazıyef köşesınde "Yüksek Yerılim Hattı" nda seçme sözler yazdığından berı tıryakıliğe dönuşen bir alışkanlıkla Erdınç Utku'yu ızhyorum. her tümce birkaç sanıyelık zekâ şımşeğı çaktırıyor llhan Selçuk Evet, hayat seruvenlerınden ımbıkten geçercesıne damıtılmış damlalar bunlar. Şımşek gibi çakıp bir anda karanlığı aydınlatıyorlar. Haluk Şahin "Alenen" gülüyor gülunecek halimıze .. Ali Kırca "Amerikanca HAYATIMIZA Türkçe ALTYAZILAR"! kitapçınızdart ısrarla isteyin Çınar Yayınları Tel:0-212-5287140(pbx) Fax:0-212-5287143 Bence Erdinç Utku çağımızın en önemli hıcıv yazan. Zeynel Lüle Çok bılmmeyenlı yaşamlanmızı. küçük küçük ama çok düşündürucu ve çarpıcı mizah satırlarına konu ediyor. Fikret Aydemir Zeka arayanlara Erdinç Utku'nun kitabından seçmeler Zeynep Göğüş Erdinç Utku sözcüklerle karikatür yapıyor. iyi de yapıyor. Deniz Som Eko (Soft) Turizmin Türkiye'deki En Güzel Örneği öngenCOUNTRY HOTEL www.ongencountr\'.coın Yeşilyurt Köyû, KüçükkujTi/ÇA.NAKK4LE Tel: 0 286 - 752 24 34-35 Faks: 0 286 752 24 36
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle