Katalog

13 KASIM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhuriyete armağan ettiler Müzisyen aileden 80. Yıl Marşı SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk İstanbul Haber Servisi -Atatürkçü. müzisyen ai- le, Atatürkün ölüm yıl- dönümünde, 80. Yü Mar- şı besteledi. Her üyesi müzisyen olan Tıknaz ai- lesi, marşı, Atatürk Cum- huriyeti'ne armağan etti. Tıknaz ailesi, evlerin- de oluşturdukları mini srüdyoda aylarca çalış- tıklan 80. Yıl Marşı'nı tamamladı. Müziköğret- meni olan Günseti Tık- naz marşın sözlerini ya- zaıken opera sanatçısı eşi AtiDa Tıknaz ise besteyi gerçekleştirdi. Viyola sa- natçısı kızlan Beste Tık- naz'uı viyolasıyla katkı sunduğu marşın düzen- lemelerini ve kayıtlannı, oğullan Mehmet Tıknaz yaptı. Opera sanatçısı Atilla Tıknaz, marşın öy- küsünü şöyle anlattı: "Ailecek Atatûrk'e ve Cumhuriyete son derece bağhyız. Bu fıkir ilk ön- ce eşinıden çıkü- 'Bu ar- tık bır ihtıyaç oldu. Okul- da çocuklar için de çok faydalı olacak' deyince hep beraber koQan srva- dık." 80. Yıl Marşı'nın söz- leri ise şöyle: Türk ulusu Türk ulusu tarihin şan şeref dolu/ Seksen yıldır hep hürri- yet/ Geldi bayram Cum- huriyet Işte sanat, işte bilim' tşte spor ve eğitinv Ba- şanlar hep bizlerin/ Ön- de gelir Türk milleti İşte banş, işte sevgi/ Iş- te laik Türk milleti/ Ön- de gelir devrimleri' Ata- türk'tür tek önderi Sekseninci yılda yine/ Cumhunyet şerefıne/ Ya- pıyoruz bayram düğün/ Cumhuriyet karşısında/ Türk ulusu selam durun Seksen Yıllık Cumhu- riyet/ Sonsuza dek süre- cek - KIZIM, SEN BUNA "BAŞÖRTÜSÜ" MÜ DİYORSUN?! Yargıtay'm 1970'te kesin hükme bağladığı konu, 3 Kasım seçimlerinden sonra tekrar gündemde 53yıllıkmeradavası • İstanbul Haber Servisi - Sanatçı Hülya Avşar'ın eşi, işadamı Kaya Çilingiroğlu'na düzenlenen silahlı saldınyı gerçekleştirdiği iddia edilen bir kişi, yarundaki arkadaşıyla birlikte gözalhna alındı. Adının Şükrü Hacısüleymanoğlu olduğu öğrenilen kişiyi arkadaşı tsmail Tabaklar ıle birlik- te Sirkeci'de gözalüna alan polis, zanlılan istanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Masası'nda sorguluyor. Hacısüleymanoğlu'nun ifadesinde, Çilingiroğlu'nu, Ahmet Ağaoğlu'nun Trabzonspor Kulübü Başkanlığı'ndan çekilmesinde payı olduğunu düşündüğü için vurduğunu söylediği öğrenildi. Öte yandan Süleymanoğlu'nun 'Oflu Ismail' olarak büinen Ismail Hacısüleymanoğlu'nun yakın akrabası olduğu belirtildi. KESKr ASF'ye katılacak • İstanbul Haber Senisi - KESK, 20 kişilik bir heyetle Avrupa Sosyal Forumu'na (ASF) katılacak. KESK'ten yapılan açıklamada, heyerin Paris'te 16 Kasım'a kadar sürecek Forum'da, Avrupa'dan gelen sendikalar ve emekçi örgütleri ile birlikte Avrupa ülkelerinde kamu hizmetlerinin durumu ve bunlann korunması için ortak mücadele olanaklan üzerine görüş alışverişinde bulunacağı belirtildi. Erdoğan tazminat kazandı • ANKARA (AA) - Başbakan Recep Tayyıp Erdoğan, Star gazetesınden 25 milyar lıra manevi tazminat kazandı. Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına. Erdoğan'ın avukatı Serhat Kemal Ydmaz, Star gazetesinde yayımlanan 3 ayn yaada mûvekkinnin kişilik haklanna kasıtlı bir şeldlde ağır saldında bulunulduğunu söyledı. Mahkeme 25 milyar lira tazminatın yasal faiziyle davahlardan tahsiline karar verdi. MİT inşaatında yolsuzhık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yenimahalle'deki MÎT Müsteşarlığı'na ait bir binanın onanm işinde kullanılan 110 kilogram demirin 110 ton olarak gösterildiği iddiasıyla 2 kişi hakkında dava açüdı. tddianamede, Bayındırhk ve îskân Bakanhğı'nda görevli Celal Sipahioğlu hakkında "görevi ihmal" suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis istendi. MKM Inşaat Turizm Nakliyat Ticaret Sanayi Limited Şirkeri'nin ortağı ve müdürü Mustafa Kuş hakkında ise 2 yıla kadar hapis isteminde bulunuldu. 6 kişiye 67 milyar • ANKARA (AA) - Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde, kazanan üst kolon numaralan, '6, 8, 17, 19,25' alt kolon numarası ise '11' olarak belirlenirken 5 artı 1 bilen 6 kişi, 67 milyar 134 milyon 550'şer bin lira ikramiye kazandı. Çekilişte, 1 artı 1 büenler 850'şer bin, 2 artı 1 bilenler 1 milyon 600'er bin, 3 bilenler 1 miryon 5O'şer bin, 3 artı 1 bilenler 4 milyon 650'şer bin, 4 bilenler 11 milyon 450'şer bin, 4 artı 1 bilenler 96 milyon 750'şer bin, 5 bilenler 953 milyon 750'şer bin lira ikramiye kazandı. ECEVtrKIUÇ Sıvas'ın Divriği ilçesınin Çakmakdüzü ile Malat- ya'nın Yazıbaşı köylerinin arasındaki mera davası 53 yıldır sürüyor. Yargıtay Hu- kuk Genel Kurulu'nun 1970'te meranın Çakmakdü- zü'ne verilmesinı "kesin hükme'" bağlamastna karşın, 3 Kasım seçimlerinm he- men ardından mera tekrar dava konusu oldu. Alevı kö- yü olan Çakmakdüzü'nün avukatı, "AKP'ye bu köy- den tek bir oy çıkmadı. Bu dava bu yüzden yenklen açı- labildi" dedi. Çakmakdüzü adına muhtar Cafer Ozpo- lat, 1950'de Yazıbaşı köylü- lerinın mera ve yaylalannı ışgal ettiklen gerekçesiyle Divriği Asliye Hukuk Mah- kemesf nebaşvurdu. Bunun üzerine mahkeme Yazıbaşı köyünden Hüseyin Ava'nın da aralannda bulunduğu 10 kişi hakkında dava açtı. Mahkeme her iki tarafin da mera ve yaylayı kullanma- masına karar verdi. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, Çakmakdüzü köylülerinin tapulannın incelenmesi için karan bozdu. Yeniden baş- 12 Kasım depreminin 4. yıldönümünde Bolu'daki Deprem Anrtı ve Müzesi'nde anma töreni düzenlendi. Müzeye 3 yaşındaki torunu ile gelen depremzede Bilal Arslan, torununa depremde yıkılan evini gösterdi. Depremzedeye 4,yü armağanı:Dava MUSTAFA ÇAKIR ANKARA- Abdi tpekçi Parkı'nda 70 gündür hükümete seslerini du- yurmaya çalışan depremzedeler, 12 Kasım Düzce depreminin yıldönü- münü emniyet ve adliyede geçirdi. Rezervli arsa ve düşük faizli kredi isteyen 45 depremzede hakkında, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Ya- sası'na muhalefetten 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Deprem- zedeler tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, "Biz hükümet ile görüşmek istemiştik. Aldığıınız yanrt bu oldu" dedi. Önceki geceyi emniyette geçiren depremzedeler dün sabah adliyeye götürüldü. Ankara Cumhuriyet Sav- A nkara'da AKP hükümetine seslerini duyurmak isteyen depremzedeler 12 Kasım'ın yıldönümünü adliyede geçirdi. 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. cısı Hamza Uçar tarafindan sorgula- nan depremzedeler, öğleden sonra 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâ- kim karşısına çıktı. Ortak ıfadelerin- de suçlamalan kabul etmeyen deprem- zedeler, "Tek amacımız Başbakan'a topladığunız imzaları ilermekve ken- disini iftanmıza çağumakü" diye ko- nuştu. Yargıç Ali Muzaffer Mutiu, Cumhuriyet Savcısı'mn da görüşü doğrultusunda sanıklann tutuklan- masına yer olmadığına karar verdi. Depremzedeleri tutuksuz yargılan- mak üzere serbest bırakan mahke- me, davayı 7 Nisan 2004'e erteledi. Düzce depreminde 6 yalanını kay- beden YılmazAnlgan şöyle konuştu: "Sadece Başbakan'ı iftara çağır- makistemiştik. Muhatap olduğumuz yer 'Betonpalas' oldu. Eğer hizmet edemeyeceklerse vekillikten çekilsin- ler. Biz oylanmızı geri istiyoruz." CHP Ântalya Mılletvekilı Feridun Baloğhı. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'ın yanıtlaması istemiyle ver- dığı soru önergesinde, Düzceli dep- remzedelerin niçin gözaltına alındı- ğım sordu. layan dava sonucunda Asli- ye Hukuk Mahkemesi, bir kez daha aynı karan verdi. Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu ise 1970'te Yazıbaşı köylülerinin merayı kullan- malannı yasakladı. Mera Çakmakdüzü'ne ancak 19871de teslim edile- bildi. Yazıbaşı köylüleri 15 yıl sonra Divriği Asliye Hu- kuk Mahkemesf ne başvu- rarakmeranın kendilerine tahsis edilmesini istedı. Çakmakdüzü köylüleri- nin buralardan yararlanma- larına izin vermediğini ıd- dia eden Yazıbaşı köylüle- ri, kendilerine ait olan me- ra ve yaylarun Yargıtay Hu- kuk Genel Kurulu'nun çiz- diği sınırlar dışuıda oldu- ğunu savundu. Bunun üze- rine dava 11 Kasım 2002'de yeniden başladı. Yazıbaşı köylülerinin avukan 13 Ma- yıs 2003 tarihli duruşmada müvekkilerinın yeniden me- rayı kullanmalanna izin ve- rilmesini istedi. Mahkeme Hâkımı Fatih Akçay da 1 milyar lira teminat karşıh- ğında merayı Yazıbaşı köy- lülerininkullanması içinted- bir karan aldı. Bu kararüzerine Çakmak- düzü köyü avukatı İsmail Şahin. Akçay'ı hukuka uy- gun davranmadığı gerekçe- siyle Hâkimler ve Savcıla- n Yüksek Kurulu'na şıkâ- yet etti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bayram Tatili ve Dış Turlar AKP hükümetinin, bayram tatilinin önüne ve ar- kasına eklediği ek tatillerle, Türkiye'nin yitirdiği "iş- günü" rakamı, 6 milyondan fazla. 12 Eylül önce- sinde grevlerle yitirilen ve kimi çevrelerin "vatan hainliği" olarak değerlendirdiği "yıllık", "üç yıllık", "beş yıllık" rakamlar, bunun çok altında. Peki bu ne tür bir yaklaşımdır ki; hem, "çok çalışmamız gerek" diyeceksiniz; hem "tasanvf etmemiz ge- rek" diyeceksiniz; hem de milyonlarca işgününü sokağa atacaksınız. Bunun açıklanabilir bır yanı var mı? • • • AKP hükümetinin garip yaklaşımlan var. Bir yan- dan, "yolsuzluklaria mücadele etmekten" söz edi- yorlar; bir yandan da, dokunulmazlıklann kaldınl- masına engel oluyoriar. Bu son bayram tatili arma- ğanı da öyle. Dile getirilen hususlarla, gerçekleşen hususlar birbirini tutmuyor. Bu türden "tatil eklemeleh" ilk başladığı dönem- lerde, turistik kurumların bir anlamda desteklen- mesi söz konusuydu. Dışardan turist getiremeyen tesislerin zararlannın bir ölçüde karşılanması düşü- nülüyordu. Fakat kısa bir süre içinde anlaşıldı ki; dışarıya aktarılan kaynak oranı, içeriye aktarılan kaynak oranından çok daha fazla. Zaten bizim "tu- ristik tesislerimiz", kendi vatandaşına öyle fiyatlar veriyor ki; dışarıya tatile gitmek, içerde tatil yap- maktan daha ucuza geliyor. Bu noktaya biraz aşağıda yine döneceğim. • • • Eğer bu bu bayram tatili yaz aylanna, daha doğ- rusu havaların sıcak olduğu bir döneme denk gel- seydi, insanlanmız sahil şeritlerindeki "ikinci evleri- ne" gider ve dinlenirler diye düşünebilirdik. Fakat çoğunda ısınma olanaklan olmayan bu evlere git- mek de pek mümkün olamayacağına göre, çalı- şan insanlarımızın büyük bir çoğunluğu, evlerine hapsolacak gibi görünüyor. Bu arada esnafın büyük bir bölümü de bu tür- den tatillerden rahatsız oluyor, zarar ediyor. Zaten, eğer bir ülkede alışveriş olmazsa, esnaf nasıl para kazanır? Ve tüm bunlar bir yana; "Bayramlan bayram gibi yaşamak" ilkesi ne oldu? Yıllardan beri, bayramla- nmızın dejenere edilmesine çok içerierim. Birtakım geleneklerimizin, özenle korunmasını savunurum. Komşuluk ilişkileri, aile ilişkileri, dostluk ilişkileri vb. türden ilişkilerimizin ortadan kalkması ya da zayrf- lamasının ortaya çıkarabileceği manzarayı düşün- düğüm zaman, içim ürperir. Bayramlan kentten kaçma ya da evlerine kapanma vesilesi yapanlar, acaba kendi çocukluklannın bayramlannı anımsa- mazlar mı? Bu saadeti kendi çocuklarına da yaşat- mak istemezler mi? Mezar ziyaretleri; salt bır mezarlığa giderek, bir- takım akraba ve dostlann anımsanmasından mı ibarettir? Birkaç dua okunmasından mı ibarettir? Yoksa, "aile bütünlüğüne" çocuklann ve gençlerin de ortak edilmesi midir? Geçmişle gelecek arasın- da, duygusal bağlar örülmesi değil midir? Bayramlar, bayram olmaktan çıkarılmak isteni- yor. Ve şimdi de AKP bu ayıbı paylaşıyor. Çok ya- zık... • • • Yazılı ve görüntülü "medya" da kendini kaybet- miş durumda. Her yanı bir "tur" furyası kapladı. örneğin bu yılın "favorisi", Mısır imiş. Acaba kaç kişi Mısır'a gidebilecek ya da gidecek? Ama ilanlar, "çarşafçarşaf"... Kayak merkezlerine kar yağıp yağmadığı da, bir başka "endişe kaynağı"^. Ben bu satırlan kaleme alırken, kayak merkezlerimizin çoğunda yeterli kar yoktu. Yahu. bu haberler kaç kişiyi ilgilendiriyor?.. Kayak merkezlerimizdeki yatak sayısı, (misafir- haneler dahil) 2000'i geçmez. Bu yaygara neden? Mısır'a, taş çatlasın 10 bin kişi gidecek. Ne olu- yor? Neden herkes telaş içinde? Maldiv Adalann- da, 1500 USD'ye bir hafta tatil yapılabiliyormuş. Yani, 10 bin dolan gözden çıkanrsanız; iki çocuklu bir aile, Maldiv Adalannda bir hafta tatil yapabili- yormuş... Bu haberleri yapanlar, acaba nerede ya- şıyorlar? Hele kimileri, "Ay... Sudan ucuz" demi- yor mu?.. Tam köteklik bunlar. • • • "Türkiye'de oligarşi yok", diyenlerin alnını kanş- lanm. Türkiye'de oligarşinin en utanmazı var. 5 bin çocuğumuzun yarıştığı "kolej sınavları", medya- mızda günlerce haber olur. Yüz binlerin katıldığı ve kazanamayanlann çoğunun yaşamının karardığı, "parasız yatılı" sınavı haber bile olmaz. Acaba neden?.. Beko'da yılın kampanyasını kaçırmayın. 697 ÖZEL HALK OTOBÜSÜ OKTAYAPAYDES tETT Genel Müdürlüğü, yıllar- dy kent dışmdan kent merkezine yolcu taşıyan istanbul çevresin- deki ilçe \e beldelerinde hizmet ve- ren 697 otobüs ve midibüsü "Özel Halk Otobüsü" kapsamına aldı. tETT Genel Müdürü Rıdvan As- lan, başta Büyükçekmece, Silivri. Çatalca ve Ümraniye ohnak üze- re kent merkezine uzak ilçelerden günde ortalama yüz binin üzerin- de yolcu taşıyan araçlara UKO- ME kararlan doğrultusunda sınır- lama getirildiğini açıkladı. Aslan, u Bu, yıDardır kana>-an bir yaraydı. Kendi ilçe belediyele- rinin verdiği ancak hiçbir geçeıü- üği ohnayan ruhsatlarla kent içi- ne yoku taşn an bu araçlar, arük bundan sonra tETT kuraDan ve bünyesinetabi olacak" açıklama- sını yaptı. Ulaşım Koordinasyon Merke- zi'nin (UKOME), özellikle Bü- yükçekmece ve çevresindeki ilçe- lerden kent merkezine yolcu taşı- yan otobüslerle ilgili birçok kez ya- sak karan aldığını anımsatan Ge- nel Müdür Aslan. 31 Ekim itiba- nyla tüm hatlarda otobüslerin ça- lışmasımn durdurulmasının karar- laştınldığını anımsattı. Aslan, bu tarihe kadar Büyükçekmece, Siliv- ri, Çatalca ve Ümraniye ilçeleriy- le beldelerinde hizmet veren 697 otobüs işletmecisinintETT Genel Müdürlüğü'ne başvuruda bulun- duğunu kaydetti. t, Iisede uçak atölyesi İstanbul Haber Senisi - İstanbul Lisesi'nde 1976'da model uçak atölyesini ve havacılık kolunu kuran emekli müzik öğretmeni Fethi Cönk, 1989'da kapatılan atölyenin tekrar açıhnası için okul yönetimine çağnda bulundu. tstanbul Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı yıllarda, Atatürk'ün kurmuş olduğu Türkkuşu model uçak atölyesini bıtiren Cönk, lisedeki model uçak atölyesini dönemin okul müdürü Sami Ertek'in desteğiyle kurdu. Cönk, "Ben bir misyoner gibi çahştnn ve çocuklara havacıhk tutkusunu aşıladım. Bizim model uçak atöhemizdcn mezun olan çocuklann çoğu daha sonra uçak mühendisi oklu" diyor. Bulaşık makinesi ön ödemeli kampanyada 526 milyon TL. Üstelik altı taksitle. t ? !?<->