06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2003 PERŞEMBE 14 KÜLTÜR kulturtg cumhuriyet.com.tr Cemal Reşit Rey Konser Salonu sezona AhmetAdnan Saygun'\m ünlü oratoryosuyla giriyor Açılış YunusEmreVle AYÇA TEZER Genel sanat yönetmenliğinı Arda Aydo- ğan'ın üstlendiği, kurulduğu günden beri kalitesinden ve ilkeli sanat anlayışından ödün vermeyen ve Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu, 2003-2004 sezonunu bugün saat 20.00'de A. Adnan Saygun'un 'Yunus Em- re Oratoryosu'yla açıyor. Yapıtı, Rengim Gökmen ın şefliğıni üstlendiği Cemal Rey Reşit Senfoni Orkestrası eşliğinde Elif Özel (soprano), Şebnem Algın (mezzosoprano). ŞenoJ Talınlı (tenor), Güneş Güıie (bas) ve Cemal Reşit Rey Korosu sunacak. Konse- rin solistlerinden Elif Özel'le sanat yaşamı, gelecek tasanlan üzerine konuştuk. - Opera dünyasuıa adıni atmamz nasıl ger- çekleşti? ELİF ÖZEL - 14 yaşında îstanbul Güzel Sanatlar Lisesi'nde viyola çalarak başladım sanat yaşamıma. Daha sonra hocalanmın da yönlendirmeleriyle operaya yöneldim. As- İmda operayı seçmemdekı en büyük etken, sahne üstünde olmak istememdi. tstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Opera Bölümü'ne başladım. 2002'de oradan mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Opera ve Ba- lesi'ne sözleşmeli solist olarak girdim. - tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde genç yaşta belli bir yere gelmek çok zor. Bu bağ- lamda CRR gibi kurumlar size daha etkin olma olanağı sağuyor. Bu konuda ne diişü- nüyorsunuz? OZEL - CRR Konser Salonu bizim için büyük bir şans. istanbul gibi büyük bir met- ropolde bir tane opera olmasının çok büyük bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Kon- servatuvardan mezun olan biri için tek se- çenek var: Devlet Opera ve Balesi. Bu genç- lerin büyük bir çoğunluğu da Devlet Opera ve Balesi'nde yeterli kadro olmadığı için açıkta kahyor. CRR, bu bağlamda, konser- vatuvardan mezun olan gençler için güzel bir seçenek oluşturuyor. 'Dünya farklı yapıtların peşlnde' -' Aşk-ı Memnu' operası, 'Deli Dolu' ope- reti gibi, Türk bestecilerinin yapıüannda rol aldınız. Gendde Türk bestecilerinin yapıda- nna sahnelerimizde çok rasrJamıyoruz. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? ÖZEL- Bir Türk sanatçı olarak Türk bes- tecilennın yapıtlannda oynamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Keşke daha çok Türk operası yazılsa, daha çok oynansa. Hem Türkiye'deki opera sanatının gelışme- si, hem de dünyanın bizim kültürümüzü. RR Konser Salonu'nun gençler için büyük şans olduğunu söyleyen, açılış konserinin solistlerinden Elif Özel, "Bir Türk sanatçı olarak Türk bestecilerinin yapıtlannda oynamaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Keşke daha çok Türk operası yazılsa, daha çok oynansa" diyor. müzığımızı tanıması açısından bunu çok önemli buluyorum. Dünya artık Alman ve Italyan operalanndan farklı yapıtlann ara- yışı içinde. Bu da otantiklikten ve etniklik- ten geçiyor. - Gelecekten beklentileriniz neler? ÖZEL - Öncelikle opera alanında kendi- mı en iyi şekilde geliştirmeyi ve yurtdışına açılmayı istiyorum. Şan yanşmalannı yurt- dışına açılma yolunda ilk adım olarak görü- yorum. Bu yıl Türkiye'de Siemens'in düzen- lediği şan yanşmasına ve yurtdışında da Belvedere şan yanşmasına katılmayı düşü- nüyorum. Aynca gelecek yıl yurtdışında bir- kaç menajere angajmanımı yapmalan için CD göndermeyi istiyorum. - Gelecekteki projeleriniz neler? ÖZEL - tstanbul Devlet Opera ve Bale- si'nde geçen yıl sahnelemeye başladığımız 'Hanım Olan Hizmetçi' adlı yapıtı bu sezon da sahnelemeye devam edeceğiz. Ilk temsil yann olacak. Bu sezon yeni bir yapım olan Puccini'nin 'Madam Butterfly'ında oynaya- cağım. AltanGünbay'ın sahneye koyduğu ya- pıtta Cate rolünü canlandıracağım. Yapıt, 18 Ekim'den sonra sergilenmeye başlanacak. CRR'de Rey kardeşlerin yazdığı 'DeK Dolu' opereti devam edecek. Bu yıl üçüncü yıluruz olacak. Orada Marlene rolündeyim. Sef Rengim Gökmen: Eyrensel biryapıt tzmir Devlet Senfoni Orkestrası sürekli şe- fi Rengim Gökmen, Cemal Reşit Rey'in bu akşam yapılacak olan 2003-2004 sezonu açı- lış konserinde CRR Senfoni Orkestrası'nın şefliğini üstleniyor. CRR'nin Genel Sanat Yönetmeni Arda Ar- doğan'ın orkestrayı yaşatma ve geliştirme adı- na yıllardır gösterdiği çabalara her zaman des- tek vermeye çahştığuu dile getiren Gökmen, "Adnan Saygun hocamızın en önemli yaprtla- rmdan birini programımıza atanamızaçıhşa ay- n bir anlam kadyor. Yunus Emre Oratoryosu çağdaş Türk müzik tarihinin belld de en önem- li yapıtlanndan biri. Hem me- sajlan ik, hem de müzik dilhle çok evrensel of- muş bir yapıt. Dünyanın her yerinde seslen- dirilmiş bir ya- pıt Genç bir or- kestrayla bunu yeni baştan ele almak ve açıbş konserinde ses- lendirmek ger- çekten benim için çok yorucu birçahşmaolu- yor ama değe- Gökmen, şubat ayında bir konser daha yönetecek. cek diye umut ediyonım" diye düşüncelerini açıklıyor. CRR Konser Salonu'nun, oluşu- mundan beri tstanbul'un sanat yaşantısına önemli bir boyut kattığımn altını çizen Gök- men, hem opera çalışmalan, hem konser ça- lışmalan, hem de kesintisiz yurtdışından ge- len sanatçılara ev sahipliği yapmasının, CRR'nin tstanbul'un çok önemli bir sanat merkezi olmasında önemli bir payı olduğuna inanıyor. Bu açdış konserinin dışında şubat ayın- da CRR'de bir konser daha vereceklerini ve bü- yük olasılıkla 'Carmina Burana'yı seslendi- receklerinin müjdeliyor. Muğla'da felsefe sempozyumu 'Adalet sorunu' tartışılıyor Kültür Servisi - Muğla Üniversitesi felsefe bölümünün düzenlediği 'Adalet Sorunu' başlıklı felsefe sempozyumu bugün başlıyor. Bu yıl ikincisi yapılan sempozyuma felsefecilerin yanı sıra sosyal bilimlerin çeşitli alanlanndan, Abdullah Dinçkol, Adnan Güriz, Ahmet Uhi Türkbağ, Aü Osman Gündoğan, Ayşe Durakbaşa, Betül Çotuksöken, Cahit Can, Doğan Özlem, Elif Çırakman. Erdoğan Yüdınm, H. i ^ — Ünal NaJbantoğlu, Erol Ku>nrtar, D Ethem Ruhi Jj Ugün Fığlah, Güçlü başlayan Ateşoglu, Hakan sempozyumda 1 » 0 T raz 'J I ri San x r J Aslan, Haüce l\ur hak, adalet, Erkızan, İyilik, SUÇ, ceza, Hüsamettin demokrasi, Çetinkaya, ~x^i; K1 a Hüsevin Hatemi, gorehhkve KenanGürsoy ınsan haklan MuratErten," kavramlannm Mustafa Günay, Üzerine Nebil Reyhani, bildiriler de £*£* sunulacak. \Ugün Çelebi, Rahmi Karakuş, ^^^~~^^^^~^~ Selahattin Keyman, Solmaz Zelyut Hünler, Sülevman Seyfi Öğün, Şahabettin Yalçîn, Şerif Mardin, Liuğ Nutku, \ehbi Hacikadiroğlu. Yasin Ce>1an ve Ze>nep Direk gibi isimler katılacak. Özellikle hak, adalet, iyilik, suç, ceza, demokrasi. görelilik ve ınsan haklan kavramlannm üzerine bildiriler sunulacak. 13 Ekim'de sona erecek sempozyumda aynca, Derrida, Levinas, Kant, Mevlana, Farabi, Gazali gibi filozoflann adalet konusu üzerine düşünceleri tartışılacak, aynca adalet sorununun günümüz dünyasındaki yeri ve anJamı incelenecek. Dünya sinemasından örneklerNew YorkFilm Festivali 'nde buluşuyor Amaç büyükyapımları keşfetmek ZULAL KALKANDELEN NEW YORK - Dünyanın ön- de gelen saygın film festivalle- rinden biri olan New York Film FestivaH, bu yıl 41. yaşını kutlu- yor. 3 Ekim'de Clint Eastvvo- od'un yönettiği 'Mystic River' ad- lı drama ile açılan festival, tran'dan Rusya'ya, Tayvan'dan Türkiye'ye kadar dünyanın her bölgesinden çeşitli yapımlan iz- leyiciyle buluşturuyor. New York Film Festivali, ulus- lararası film çevrelerinde kış- kırtıcı ve yaratıcı sinemanın seç- kin örneklerinin ilk gösterimle- rinin yapılarak çağdaş sinema- nın klasiklerine dönüştüğü plat- form olarak biliniyor. Bunlar arasında Luis Bunu- el'in 'ExterminatingAngel'. Ber- toluccinin 'Paris'te Son Tango', Lars von Trier'nin 'The King- dom', Cjuenrin Tarantino'nun 'Pulp Fiction'. Paul Thomas An- derson'ın 'BoogieNights'. Robert Altman'ın 'Shortcuts', Ang Lee'nin 'Ice Storm', Milos For- man'ın 'People vs. Larry FUnt' gibi filmleri sayılabilir. Her yıl 70 bin izleyici ve bin sinema sektörü temsilcisini bir araya getiren festival, 19 Ekim'de Benicio Del Toro, Sean Penn ve Naomi VVatts'in rol aldığı '21 Grams' adlı filmle sona erecek. Ozu'ya özel bölüm Hiçbir kategori, ulusal ya da etnik ölçüt ohnaksızın dünya- nın her yanından nitelikli film- leri ortaya çıkarmayı ve günümüz sinemasında olanlan izlemeyi amaçladıklannı söylüyor festi- val düzenleyicileri. New York Film Festivali'nin bir başka önemli özelliği, etkinlikte ödül verihnemesi. Festivalin Program Direktörü Richard Pena, bunun nedenini, yapıhnak istenenin sa- dece yılın en iyi fılmlerine odak- • 17 gün boyunca New Yorklulara gerçek bir sinema şöleni yaşatacak olan festivalde gösterilecek filmler arasında Gus Van Sant'in 'Elephant'ı ve Lars Von Trier'nin 'Dogville'i de bulunuyor. lanarak gerçek büyük yapımla- n keşfetmek olarak açıklıyor. 17 gün boyunca New Yorklu- lara gerçek bir sinema şöleni ya- şatacak olan festivalin bu yılki izlencesinde, dünyanın en önem- li film yönetmenlerinden Japon Yasujiro Ozu'ya özel bir bölüm aynlmış. Bu bölümde, Ozu'nun sessiz fılmlerinden geniş bir seç- ki, piyano resitalleri eşliğinde sunulacak. Öncü sinemadan deneysel filmlerin önemli bir yer tuttuğu izlencede. gelecek aylarda ve 2004 yılında sinemalarda göste- rime girmesi tasarlanan bazı san- sasyonel filmler de yer alıyor. Nicole Kidman' ın başrolünü oy- nadığı Lars Von Trier'nin sarsı- cı filmi 'Dogvflle', Fransız yönet- men OaudeChabrol'un son fil- mi 'The Flower of Evü", Ewan McGregor, Peter Mullan, Tilda Swinton, Emiry Mortimer gibi güçlü oyunculann rol aldığı psi- kolojik gerilım filmi 'Young Adanı". Gus Van Sant'in 2003 Cannes Film Festivali'nde ödül kazanan 'Elephant' adlı son ça- lışması \ e Nuri Bilge Ceylan'ın Cannes'da Büvük Jüri Ödülü'nü kazanan 'Uzak' adlı filmi festi- valde gösterimi yapılacak film- lerden bazılan. Belgeseller Programda yer alan belgesel- ler de oldukça ilginç. ErrolMor- ris'in 'The Fog of War' adlı bel- geseli, 2. Dünya Savaşı'nda as- keri stratejist olan ve Vietnam Sr vaşı sırasında ABD Savr"ma Bakanlığı sekreteri olan Robert S. McNamara ile yapılan söyle- şi aracılığıyla tarihin önemli bir dönemine ışık tutuyor. Jeff Stein'ın yönettiği 'The Kids Are Ahight', efsanevi rock grubu The VVho'yu 40. yılında anmak amacıyla ye- niden elden geçiril- miç haliyle festival- de sinemaseverlerle buluşacak. 2. Dünya Savaşı sı- rasındaki Stalingrad kentini konu alan 'Sta- lingrad' belgeseli, en çok ilgi görmesi bek- lenen yapımlardan bi- ri. Sebastian Dehn- hardt' ın imzasını taşı- yan belgesel, askerler- le yapılan söyleşiler ve bizzat askerler tarafın- dan cephede gerçekleş- tirilen çekimlere yer ve- riyor. New York Film Festivali'nin bu yılki sürprizlerinden biri de, öz- gün öyküsü ve görsel malzeme- si ünlü ressam Sahvador DaK'ye ait olan Walt Disney canlandır- ma filmi 'Destino'. Ilk kez seyir- ci önüne çıkacak filmin biletle- rinin tükendiği belirtiliyor. 1929 yılında E. A. Dupont'un çekti- ği kJasikleşmiş sessiz film 'Pic- cadüh'' de festival izlencesinde öne çıkan yapımlardan. Film, yeni bir 'soundtrack'la yeniden düzenlenmiş haliyle gösterile- cek. Gloria Estefan'dan yeni albiim • Kültür Servisi - 20 yılı aşan kariyerinde imzasını attığı tüm işler nedeniyle, saygm müzisyenler arasında yer alan Gloria Estefan, uzun bir aradan sonra yayımlayacağı ilk İngilizce albüm olan 'Unvvrapped' ile bu ay hayranlannın karşısına çıkıyor. Kuşkusuz albümün en büyük kozu; sanatçının uzun yıllardır birlikte çalıştığı Sebastian Krys ve eşi Grammy ödüllü yapımcı Emilio Estefan Jr. Aynca iİd önemli konuk sanatçıyı da atlamamak gerek. 'Into You' isimli şarkıda Gloria'ya harmonika ve vokaliyle efsane Stevie Wonder eşlik ediyor. Sanatçınm köprü altmda yalnız yaşayan bir adamdan etkilenerek yazdığı 'One Name'de ise The Pretenders'ın solisti Chrissie Hynde vokal yapıyor. Cevdet Kudret Edebiyat ödülü • Kültür Servisi - 2003 yılında "şiir" dalında verilen Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü, 'Ada Şiirleri' kitabıyla Melisa Gürpınar'ın oldu. Ataol Behramoğlu, Adnan Binyazar, Cevat Çapan, Alpay Kabacalı ve Hilmi Yavuz'dan oluşan Seçici Kurul'un, yaşam deneyimlerini beğenisiyle kaynaştınp bir anlamsal bütünlük sağlaması ve belli bir şiirsel düzey turturması nedeniyle 'Ada Şiirleri' adlı kitabı seçtikleri belirtildi. TÜYAP Kitap Fuan etkmlikleri kapsamındaki ödül töreni 28 Ekim Salı günü saat 18.00'de TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Karadeniz Salonu'nda yapılacak. BESAM'ın düzenlediği, Feridun Andaç'ın yöneteceği, Konur Ertop, Handan tnci ve Mustafa Şerif Onaran'ın Cevdet Kudret'in edebiyatçı kişiliğinin çeşitli yönleri üzerinde konuşacaklan panel ise aynı gün, aynı salonda, 16.00-18.00 saatleri arasında düzenlenecek. Onfü besteci evinde ölü bulundu • LONDRA (BBQ - Son dönemde ekonomik yönden zor günler yaşadığı belirtilen 75 yaşındaki Litvanyalı besteci Antanas Rekasius, evinde ölü bulundu. Başından vurulmuş olan ve hemen yanı başında bir silah bulunan Rekasius'un intihar etmiş olma olasılığı üzerinde duruluyor. Polis, bestecinin gelirinin çok az olması nedeniyle bunahma girmiş olabileceğini söylüyor. Rusya ve tüm dünyada seslendirilen senfoni ve bale müziklerine imza atan besteci, nükteli imalanyla tanınıyordu. Baltık Müzik Danışma Merkezi, Rekasius için "Litvanya müzik tarihinin hakkında en çok tartışmaya yol açan bestecilerinden biriydi. Şakacı yanı, çalışmalannın ciddi doğasını bazen gölgeliyordu" açıklamasını yaptı. Oflver Stone'a ^Itm Yıldız' ödülü • FAS(AA)-Büyük tskender'i konu alan İskender' fılminin çekimini yapmak üzere Fas'ta bulunan Amerikalı ünlü yönetmen Oliver Stone, 3. Fas Uluslararası Fikn Festivali'nde ömür boyu başan ödülüne layık görüldü. Önceki gece düzenlenen törende, sinema tanhine geçen 'Müfreze' ve 'JFK' gibi ünlü filmlerin yönetmeni Stone'a 'Altın Yıldız' ödülü verildi. Festivalde aynca, Stone'un Fidel Castro'yu anlattığı yeni belgesel filmi 'Comandante' de gösterildi. Stone, yaptığı açıklamada. "Çok az kişinin hakkında bilgi sahibi olduğu bir diktatörün portresini göstermeyi amaçladım. Sadece, 'kendi sözcükleriyle konuşan Fidel Castro'yu dinleyin, ondan sonra fıkir sahibi olun' demek istedim" diye konuştu. Kayıp Rubens tablosu bulundu • BERLİN (AFP) -1942 yılına dek Berlinde 'Büyük Sansouci Sarayı'nda sergilenmekte olan ve II. Dünya Savaşı sırasında kaybolan Rubens'in 'Tarquin and Lucretia' adlı tablosu, Rusya'da ortaya çıktı. Tablo, savaşın egemen güçlerine yeni bir görüş alanı açmış. Nazi yönetimi tarafindan sarayın 80 km uzağında Rheinsberg Kalesi'ne taşınmış, fakat 1945'te Kızıl Ordu tarafindan buradan alınmıştı. Resmin, bu yılın başında. Moskovalı emlakçı Viladimir Logvinenko'nun malı olduğu ortaya çıkmış; Logvinenko, tabloyu piyasadan satın aldığı açıklamasını yapmıştı. Berlin. resün için tazminat almayı, resmin çalınmasını yasallaştu-acağı düşüncesiyle reddederken Purin'in Almanya'ya hediye olarak sunmasından ya da liderlerin yasal yollarla bir çözüm bulmasından yana. Her parka bir heykel • Kültür Servisi - Bu yıl birincisi düzenlenen 'Uluslararası Mermer Heykel Sempozyumu' kapsamında Kabataş Fındıklı Parkı'nı adeta sanat atölyesine dönüştüren Türk ve yabancı heykeltıraşlar, yapıtlannı yavaş yavaş tamamlıyorlar. 15 Ekim'e kadar sürecek sempozyumda oluşturulan yapıtlar tstanbul genelinde parklara yerleştirilecek. Önümüzdeki yıllarda da sürecek çalışmayla, Bebek'e kadar kıyıdaki tüm parklara heykel yerleştirilmesı planlanıyor. Sempozyumda heykel yapan sanatçılar arasında Japonya'dan Hirouki Asakawa, halya'dan Fulvio Merolli, Israil'den Bernard Fink ile Türk heykeltıraşlar Ziyatin Nuriyev, Bülent Çınar ve Kazım Karakaya bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle