Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Şairi öldürmek
Ders kitabının adı "Lise Türk Edebi-
yatı Tarihi-2" Yazariarı Hüdayi Gital,
Hüseyin Yavuz ve Ihsan Saray.
Milli Eğitim Bakanlığı yayınlarından
çıkan kitap, Yayınlar Dairesi Başkanlığı'nın
17 Hazıran 2003 tarihli onayı ile basıl-
mış.
Açıyorsunuz ders kitabının 132. say-
fasını, değerli şairirniz Fazıl Hüsnü Dağ-
larca'nın işlendiğini görüyor ve sevini-
yorsunuz. Ancak, sevinciniz kursağınız-
da kalıyor, bır bakıyorsunuz, Dağlar-
ca'nınadınınyanında (1914-2002) tarih-
leri yazılmış. Yani, şiirimizin halen akmak-
ta olan bu büyük ırmağı, binlerce lise öğ-
'encisinin okuyacağı edebiyat kitabına
göre 2002'de aramızdan ayrılmış!
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yitirdiğimiz
Dirçok şairimizı ders kitaplannda yaşat-
Tiamakta kararlı olduğunu zaten bili-
/orduk.
Hüseyin Çelik'in bakanlığı sırasında
3U kararlılığa yenisi eklendi: Yaşayan
^airierimizi öldürmek!
Aman dikkat,
şeffaf olun!
AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fat-
ta'ya göre, ABD ile imzalanan 8.5 mil-
\ar dolariık kredi anlaşması gizli tutul-
nalıymış:
"Her şeyi açıklamak mümkün değil..."
Bak, bu olmadı işte... Çünkü, kredi
cnlaşmasında açık hüküm var: ABD hü-
Kimeti, kredi kullanım koşullannda "ka-
nu sektörûnde şeffaflığı arttırmaya yö-
relik politikalaryürütülmesini" de kabul
ettirmiş AKP hükümetine...
Iddia ediyoruz! Anlaşmanın gizli tutul-
nası, bizzat anlaşmanın kendisine ay-
kndır.
Şeffaflığı sağlayın, anlaşmayı açıkla-
yn, yoksa gıdım kredi alamazsınız...
IŞIK KANSÜ
Yeni koşullarHükümet sözcülerine inanırsanız,
ABD ile imzalanan kredi anlaşması
"ABD Kongresi'nin kabul ettiği
yasada öngörûlen koşullan içeriyor,
başkaca yeni bir koşul getirmiyor."
Hatta, "ABD Kongresi'nin kabul
ettiği metin aylardır internet
ortamındaydı, uyuyorlar mıydı?"
diyerek, kredi anlaşmasından
rahatsızlık duyduğunu açıklayan
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta
kademesine gönderme yapıyorlar.
Gerçekte kredi anlaşması metni
ABD Kongresi'nin öngördükleri
dışında yeni bir koşul
getirmiyor mu? Getiriyor...
ABD Kongresi metninde, Türkiye'ye
kredi verilmesi koşullan şöyle
sıralanmıştı: "Türk hükümetinin
Irak'a özgürlük harekâtında, insanı
yardımları kolaylaştırmayı da
içerecek biçimde ABD hükümeti ile
işbirliği yapması ve Kuzey Irak'a
tek yanlı asker göndermemesi..."
Oysa, AKP iktidarının Dubai'de
imzaladığı kredi anlaşması ile
Türkiye, "Irak'a insani yardım da
dahil olmak üzere ABD hükümeti
ile işbirliği yapma, Kuzey Irak'a tek
taraflı asker göndermeme"ri\n
ötesinde, "Irak'ın yeniden
yapılanması ve istikrannın
sağlanmasında ABD hükümeti
öncülüğündeki çabaları
desteklemekle" de
yükümlü tutuluyor.
Yani, anlaşma ile ABD Kongresi'nin
kabul ettiği koşullar genişletilmiş...
lleri sürüldüğü gibi kimse
uyumuyor, ancak kafasına estiği
gibi anlaşma imzalayan AKP
iktidarının devleti ve yurttaşları
uyutmaya kalkıştığı çok açık.
AKP hükümeti, geçen
mart ayında hava sahasının
yabancı güçlere açılması
ve Irak'ın kuzeyine asker
gönderilmesi yetkisi için
TBMM'ye sunduğu tezke-
renin gerekçesinde aynen
şu görüşleri savunmuştu:
"Kuzey Irak'ta bannmak-
ta olan silahlı PKK/KADEK
militanlannın kriz ortamın-
dan yarahanmak amacıyla
faaliyetlerine hız verdikleri
veyeni tertipleriçine girme-
ye çalıştıklan görülmekte-
dir.
6 ayda değişen politika
Türkiye'nin güvenliği için
ciddi bir tehdit potansiye-
li taşıyan bütûn bu olumsuz
gelişmelere karşı etkili bir
caydıncılığın sürdürülebil-
mesi evvelemirde Kuzey
Irak'taki fiili askeri mevcu-
diyetimize bağlı olacaktır.
Aynı şekilde, göçün önle-
nebilmesi için iteri bir hat-
ta gerekli tedbiherin alına-
bilmesi de bölgede askeri
mevcudiyetimizigereklikıl-
maktadır."
TBMM, bu gerekçeleri
haklı buldu, 6 aylık yetkiyi
hükümete vendi. Geldik ey-
lüle. 6 aylık yetki bittikten he-
men iki gün sonra Devlet
Bakanı Ali Babacan, Du-
bai'de, 22 Eylül'de ABD ile
kredi anlaşması imzaladı.
Neydi anlaşmanın en önem-
li siyasi koşulu: "Türkiye tek
taraflı olarak Kuzey Irak'a
asker göndermemeli."
Çok değil, daha 6 ay ön-
ce Irak'ın kuzeyine asker
gönderilmesini "zorunlu"
gören, bu nedenle Mec-
lis'ten yetki almış hükümet
sözcüleri, TBMM'nin kara-
nnın tam tersi içerik taşı-
yan anlaşma için birgerek-
çe buluverdiler:
"Anlaşma, ABD Kong-
resi'nin Nisan 2003'te ka-
bul ettiği yasanın ruhunu
taşıyor."
ABD'nin 51. eyaleti ilan
edildik de, bizim haberimiz
mi olmadı?
Buyuk
koaljsyonun
küçük ortağı
Kuzey Kıbns Türk
Cumnuriyeti ile Gümrük
Biriiği anlaşması
imzalayacaksın. Sonra
döneceksin AB'ye "Zaten
bu anlaşmanın içi boştu,
Meclis 'e
getirmeyeceğim"
diyeceksin.
ABD ile Cumhuriyet
tarihinde örneği
görülmeyen bir siyasi
koşullu kredi anlaşması
imzalayacaksın.
Anlaşmanın iler tutar yeri
olmadığı anlaşılınca da,
"Ister uygular, ister
uygulamam" diyerek çark
edeceksin.
CHP Grup Başkanvekili
Haluk Koç, hoş bir
benzetme yaptı:
"Türkiye'de ileri
sürüldüğü gibi tekparti
iktidan yok. Bir büyük
koalisyon söz konusu.
Büyük sermaye gruplan,
özelleştirmelere zarf
atarak devletle ticaret
yapan medya gruplan ile
yaşadığımız coğrafyaya
çıkarian doğrultusunda
yeni dünya düzenini
dayatmaya çalışan
uluslararası kuruluşlar...
Bunlar koalisyonun büyük
ortaklan. AKP ise, küçük
ortak." Küçük ortak AKP,
yurtiçinde, dediğim dedik
öttürdüğüm düdük,
yurtdışında süt dökmüş
kedi...
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Emekli tkramiyesi ile
Kıdem Tazminatı (2)
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası, emekli ayliğı bağlama ora-
nını 50 tam yıl karşılığı (en çok 8 yıllık "fiili hizmet zammı" dahil) % 100
(yüz), emekli ikramiyelerini ise 30 tam yıl karşılığı olarak dondurmuş-
tur. Dün ve bugün, 30 yıldan fazla görev yaptıktan sonra T.C. Emekli
Sandığı'ndan emekli olan pek çok kamu görevlisi vardır. T.C. Emekli
Sandığı Yasası ek maddesı 20 uyannca "Verilecek emekli ikramiyesi-
nin hesabında 30 fiili hizmet yıbndan fazla süreler nazara ahnmaz." Bu
da 30 yılın üstündekı hizmet sürelennı "yok saymaktır." Bunun yani
sıra "asker, sivil tfim iştirakçilere her tam fiili hizmet yıü için" ıkramıye
öderanektedir. 11 aylık hizmet süresı emekli aylığında "var sayılmak-
ta", emekli ikramiyesinde ise "yok sayılmaktadır."
657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na göre en yıiksek devlet me-
muru başbakanlık müsteşandır. tşçilerin kıdem tazminatlan, en yük-
sek devlet memurunun TC Emekli Sandığı'nca "birhizmetyılıiçinöde-
necek azami (en çok) emeklilik ikramhesini geçemez."
TC Emekli Sandığı Yasası'na göre, 657 sayılı Devlet Memurlan Ya-
sası kapsamında görev yapan en yüksek devlet memuruna (başbakan-
lık müsteşan) ödenecek 50 (elli) hizmet yılı karşılığı, % 100 emekli ay-
lığı ile 1 fbir) yıllık ikramiyeye esas alınacak ödemeler tutan:
1 Temmuz 2003 En Yüksek Devlet Memuro (*) (Bin TL.)
KlM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicakı turk.net
VillkÖdemt
Bİrimkri
1) Genel Gölerge \) lıgı
21 Ek Gösterge Avlığı
3)Kı<JemAvlık
4l°o2000zelTazmınat
5lTaban Aylık
61 Maicam Tazmınalı
71 Temsıl Tazminatı
8ıTemsıIOdenegı
Gösterge vekatsaM
Gösterge katym
1 500
8000
500
9 500
1 000
15 000
20 000
0
34 300
34 300
34 300
34 300
395 250
34 300
34 300
0
A\lıkıe İkrami\e
\>lık İkramhe
51450
2-4 400
1" 150
651 '00
395.250
514 500
686000
0
51 450
2^4 400
T 150
651 "00
395 250
0
0
0
Emekli A\lıgı ile Ikramı>e\e Esas Toplam
ı*l Eraeklı \\hiı ile Emekli Ikramıvesını kapsamaktadır
2 590450 138995ü
TC Emekli Sandığı Yasası'na göre Eğitim ve Öğretim Hizmetlen
Sınıfinda yer alan öğretmene ödenecek % 100 emekli aylığı ile 1 (bır)
vıllık ikramiyeye esas alınacak ödemeler tutan:
1 Temmuz 2003
y\lıkÖdeme
Birimleri
1) Genel Gösterge -Ulıgı
21 Ek Gösterge \\ lıgı
3|K.ıdem "\vlik
4l*o"0OzelTazrmnat
5 >Tabarı \\ !ık
61 Makam Tazmınan
"ıTerasıl Tazminatı
8 ı Temsıl Odenegı
Eğitim >e Öğretim (Öğretmen) (
Gösterge teKatsatı
Gösterge Kats»i
! 500
3 000
500
9 51*1
1 000
0
o
0
34 300
34 300
34 300
34 300
395 250
34 300
34 300
34 300
*) Bin TL.
Aılıkıe Ikramhe
A\lık İkramhe
51450
102 900
PI50
228 095
395 250
IJ
0
0
51450
102 900
17 150
228 095
395 250
fl
U
0
Emekli \)\\t\ ile İkramıveve Esas Toplam
{') Emekli \vlığı ile lkramı>esını kapsamaktadır
~<M J45 -94 845
25 ile 50 yıl arasmda görev yapan "en yüksek devlet memuru" ile
sürekJi en yüksek ücretten prim ödeyen ve kıdem tazminatıru tavan üc-
retten alan bir SSK emeklisinin, emekli aylıklan ve ikramiye ile tavan
kıdem tazminatlan:
1 Temmuz 2003 En Yüksek Devlet Memuru (Bin TL.)
Hizmet
Yüı
30
40
45
50
Başb. Mnsteşan (Emekli)
A>lıgı tkramivesi
2 242 96? 34 ^S.'JO
2 312 460
2 381.958
2 451455
2 520 953
2 590450
41 698 500
41 698 500
41 698 500
41 698.500
41 698 500
Isçi (SSK Enmeklisi-Taıan)
Ajlığı k.Tazminatı
460 ""2 34 "48 "50
506 964
54"382
5 - 0
4 "
5"04"
5"04T
"
41698 500
48 648 250
55 598 üOO
62 54'
T
50
69 49" 500
25 ile 50 arasında görev yapan "öğretmen" ile süreldi en yüksek üc-
retten prim ödemiş bir SSK emeklisinin, emekli aylıklan ve ikramiye
ile kıdem tazminatlan:
1 Temmuz 2003 Eğitim ve Öğretim Hizmetlen (BinTL.)
Hizmet
Vüı
25
30
35
40
45
Öğretmen (Emekli 1 '4)
Aylığı tkramhesi
596134 19 8-1125
635 8^6
675 618
-15 361
•55 103
23 845 350
23 845 350
23 845 350
23 845 350
Işçi (SSK Enmeklisi-Ta^anı
A> lığı K. Tazminatı
460 T2 34 "48 7
50
506964
54-382
5T/4""
1
4! 69S 500
4S 648 25fi
55 598 000
62 54" "50
"94 845 23 845 350 69 49" 500
HARBl SEMİH POROY semihporoy((i yahoo.com
KEDÎ LEVO APTLÜKA aptull 11 hotmail.com
IRAKİ4 ABD İLE BîRüKie ASKER
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BJLCAN
YOR6O ?.
İZAK?..
MEHMET?
SARÖS ?.
i X, İ 1 i 1 i
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 6 Ekim ı«tt«.ntumtaz-ariktın.com
ATATÜRK'ÛN VASIYETMAMESf
İS38'P£ BUGÛN, ATATÜRK, LİAZ/RIAD/Ğİ VASİYETKA-
MEYİ, İSTANBUL 6. NOTE&NE TESÜM ETTt. ATATÛRtC
ÜN ÖUJMÜAJPEAJ SONRA, 28 KASIMDA AÇILA&K OiAft
MŞİYETNAME ÖZETLE fOYLEYDİ; SAHİP OLOUSU
TÜM PARA, MEA/tU/L VE SAYRIMENkUJLÜ, CUMHO/Sİ-
YET HALK PART/Sl 'NE -SA2I KOŞULLAgLA- S//ZAK/-
YDRPU. PARA, İÇ &AAIKAS/X/PA DEGEJSLeNDİRİLECBK.,
YAŞAPIKLAGI SÜg£C£,MAK8UL£'y£ AYM BlAI, AFET'E BOO,
SAJBİHA GÖKÇ£A/'£ 6OO,ÜU4J'yE 200L/RA VE RUKİYE İLE NEgİLE'YE
ŞİMPİ/a fOO'E/? ÜIZA VEeİLEC£/&-/&MAKBaLE'NlN ÇAHKAYA'PA OTUR-
PUSU EV, YAÇADlGl SÜE£C£ EMR/AJÜG KALAOVCnR. İSMET /A/ÖA/Ü 'NÜN
ÇOCJJKLARINA, YÜICSEK ÖSRSNIMtMRJK
İÇİN SE/2BZ&J YA/tD/M YAPfLACAKn/S. AYR/G4, G£&.
PARA, UE/S YIL, TÜR*: 77Q#iH I/E £>İL KJJfSUAyfLAR/NA
EÇİT MİKTAROA 8A6LAMACAtCTUe..
SAGNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Roma Konferansında
Papa'nın Gölgesi
ROMA - Giscard d'Estaing başkanlığında hazııianan
anayasa "taslağı" üç yüz sayfa. Metin, MS 37'den kal-
ma "Yunanca" bir cümleyle başlıyor
"Iktidar; küçük bir azınlık yerine daha büyük bir ço-
ğunluğun elinde olduğu için anayasamız... demokrasi
adınıalır..."
Thucydide'e atfedilen bu sözlerin altında bir sayfalık
"geyik" var: "Avnıpalılıkbilinci" ve "kökleri" üzerine ya-
zılmış bu uzun laf salatası arasında anayasanın "Avru-
pa'nın kültürel, dini ve hümanist mirasından ilham ala-
rak" kaleme alındığını betirten kritik bir cümle göze çar-
pıyor Ispanya bu cümlenin değiştirilmesini istiyormuş:
Genel geçer "dini miras" sözleri yenni "Hıristiyanlık dam-
gası taşıyan dini değerler/miras" maddesıne bırakma-
lıymış!
Konvansıyonda bu istek gerçi veto edilmiş ama ana-
yasanın girişindeki bu uzun ve kalabalık laf salatası me-
ğer zaten sırf -üstünkörü de olsa "dine" atıf yapan- bu
kritik cümleyi sokuşturmak ıçın yazılmış. Bunu yeni öğ-
reniyoruz.
önceki gün başlayan ve çalışmalannı 2004 Avrupa Par-
lamentosu seçimleri arifesıne dek sürdüımesı beklenen
"hükümetler arası konferans"ta 25'lerin onayına sunu-
lan tarihi "anayasa taslağfrvn babası Giscard d'Esta-
ing bakın bu "kritik cümlenin" öyküsünü nasıl anlatıyor:
"(Avrupa Konvansiyonu çalışmalan sırasında) Ro-
ma'ya kutsalpederigörmeye gittim. Benden Hıristiyan
değertere açıkça yer vermemi istedi. Böyle birkonunun
anayasa metnine ancak gitiş bölümünde sokulabilece-
ğinidüşündüm..."
Yani Giscard normal, sağlıklı, demokratik bir anaya-
sa metni içinde "dinin" yeri olmadığını bıliyor. "Din ko-
nusunu" dogrudan anayasaya sokmaya kalkışsa, skan-
dal olacak. Sırf bu nedenle o uzun "girişi kaleme alıyor".
Söyleşiyı yapan gazeteci de buna şaşıyor ve üstüne
vura vura Giscard'a soruyor: "Nasıl yani? Girişi bizzat
siz mi yazdınız?"
Soruyu "evet" anlamında yanıtlıyor Giscard d'Esta-
ing: "Çün/o/"diyor: "Anayasada dine ancak girişte; Av-
rupa'nın tüm tarihi geçmişini özetleyerek atıfyapabılir-
dik. Dolayısıyla ben eski Yunan ve Roma 'dan başlaya-
rak, baştan sona Hıristiyan olan ortaçağ ve Rönesans
Avrupa'sına değindim. Ardından aydınlanma ve rasyo-
nel düşünceden bahsettim. Bu şekilde takdim edildi-
ğinde, 'dın' bahsinikonu dışı bırakmak söz konusu ola-
mazdı... 'Din' de böylece doğal biçimde (anayasadaki)
yerini almış oldu..." (Corriere della Sera, 4 Ekim)
Giscard "bundan fazlasım" yapamadığını, "daha /7e-
ri gidemediğini" söylüyor. Ispanyollar "Hıristiyan değer-
ler" diye çok bastırmış. Ama yeterii çoğunluk sağlana-
mamış. "Daha ilerigitmeye yeltenseydik" diyor Giscard
d'Estaing; "Konvansiyon bölünecekti!"
Schröder'den 'Hıristiyan kimliğe' evet
Ama AB'deki Papa müttefiklerinin manevralan bura-
da bitmiyor. Giscard d'Estaing ne yapmış etmiş, ana-
yasa girişine -ortadan da olsa- bır "din" sözcüğü so-
kuştunmuş. Hesabı şu: Bu sözcüğü bır kez metne sız-
dırdıktan sonra allem edıp kallem edip yanına "Hıristi-
yan" sözcüğünü de ekleyebiliriz... Polonya, Irlanda ve
ltalya'nın desteğini arkasına alan Ispanya şimdi bu mü-
cadeleyi veriyor.
Konvansiyonda sonuç alamayan Madrid, Konvansi-
yon'un hazıriadığı anayasa taslağını kesinleştirmek için
toplanan "hükümetlerarası konferansta" bu bayrağı ta-
şıyor. Gözlemcilerin "sert birboğa güreşi" şeklınde ta-
nımladığı Ispanya'nın müzakere taktikleri ve müzakere
paketi içindeki tek konu "Hıristiyan kimlik" değil. Bu-
nun yani sıra Madrid genişlemeyle kaybettiği bölgesel
fonlar için tazminat istiyor. Anayasada AB karar meka-
nizmalan ve mimansinde Ispanya'ya "büyüklerie" (Al-
manya-Fransa-lngiltere-ltalya) eşit konum biçmiyor.
Gerçek "iktidar paylaşımına" Ispanya'yı aralanna al-
mak istemeyen "büyükler" şimdi bu yüzden Madrid 'in
diöer taleplenne daha "sıcak" yaklaşmaya hazır.
Tlk ışaret önceki gün geldi. "Hıristiyan kimlik" konu-
sunda öteden beri ıslık çalan Schröder, ilk kez Roma
doruğunda çark etti ve Avrupa Anayasası'nın girişinde
"Hıristiyanlığa" yapılacak bir atıfa itiraz etmeyebilecek-
lerini belirtti. Italya başkan yardımcısı Gianfranco Fini
de konuyu hemen sahiplenerek "Hıristiyan kimliğin ana-
yasaya mutlaka girmesi gerektiğini" söyledi. lyi mi?
Cumartesı deyazdım. Bu konu hiçbır biçimde sonuç-
lanmış değil. Taktik, manevra, müzakere ve türiü çeşit
entrika üzerinden "hükümetlerarası konferans" sonuç-
lanana dek AB'de bu tartışma sürecek. Ama tartışma-
nın gerçek "taraflan" konuya dogrudan müdahil olama-
yacak. Ne "Hıristiyan kimlik" dayatmasının sahibi Vatı-
kan ne de dayatmanın hedefindeki Türkiye üye çünkü
AB'ye, AB tarihindeki en ilginç hesaplaşma belki bu.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3
SOLDANSAĞA:
lAKızıl ya da
yeşil retıkte,
çok sert ve da-
marlıbirmer-
mertürii...Bir
nota. 2/ Bir
renk... "Laba-
da" da deni-
lenveyaprak-
ları sebze ola-
rak kullanılan
bitki. 3/Kana-
da'nın kuzey-
doğusıında büyük bir
yanmada. 4/Eski Mı-
sırlılann kutsal say-
dıklan öküz... Boyut-
lar. 5/ Sevgiliye ka-
vuşma... Uluslarara-
sı Çalışma Örgü-
tü'nün simgesi. 6/Is-
kandinav mitoloji-
sinde göksel güçlerin 9
tannsı... Parola. 7/Ceylan... Tohumlanndan elde
edilen yağ sabunculukta kullanılan bir ağaç. 8/Dil
devriminin ilk yıllannda "belediye" anlamında
kullanılan sözcük... Tatlı bir çörek. 9/Tifo gibi ba-
zı hastalıklara eşlik eden kas zayıflığı.
YUKARTOAN .\ŞAĞIYA:
1/ Posta vapurlannda üst güvertenin altındaki gü-
\erte. 2/Afrika'dayaşayan, bacaklan beyaz çizgi-
li birhay\an... Bir peygamber. 3/Neşter. 4/Yakla-
şık beş kılometrelik eski uzaklık ölçüsü... Zihin. 5/
Bir işi yerine getirme... Kuru fasulye. 6/Bir duvar-
daki taş ya da tuğla sırası... Radyum elementınin
simgesi. II Otel, tiyatro gibi yerlerde girişe yakın
geniş yer... Kayak. 8/lstanbul'un eski adlanndan
biri. 9/ "Bir — yemiş bozkurt gibi'Sen d"olasın be-
nim gibi" (Karacaoğlan)... Kadın baş süslemesin-
*de kullanılan, genellikle gümüşten j«apılmış takı.