Katalog

18 EKİM 2003 CUMARTESİ HABERLER Sezer ve Diyanet îşleri Başkanı'nın reforaı çağnsı büyük destek gördü 'ReçeteyiAtatüıkverdi' SAYFA Söytev Kanada ve Londra'da Haber Merkezi - Cumhuriyetin kuruluşunun 80. yıh, Londra ve civannda yaşayan Türkler arasında 19 Ekim günü yapılacak bir etkinlikle kutlanacak. Londra ADD'nin düzenlediği etkinlik, cumhuriyetin doğuşunu Atatürk'ün kendi yazdığı Söylev (Nutuk) adlı kitabından yapılacak alıntılann dia eşliğinde sunulmasıyla gerçekJeştirilecek. Altntılar 90 dakikahk sürede Devlet Tiyatrosu sanatçısı Ali Düşenkalkar'ın seslendirmesiyle ve Söylev'in günümüze ışık tutan yönleri de tiyatro sanatçısı Füsun Kostak'ın dile getirmesiyle sunulacak; 400'e varan diayı da perdeye tiyatro sanatçısı Özlem Özkaram yansıtacak. Menç Velidedeoğlu'nun hazırladığı bu etkinlik, 29 Ekim günü Kanada'da Toronto kentindeki Türklere sunulacak; Montreal'de de gösteri tekrarlanacak. Fakir Baykurt anılıyor • İstanbul Haber Servisi - Türkıye Öğretmenler Sendikası(TÖS) kuruculanndan ilk genel başkanı, yazar, eğitimci Fakir Baykurt, ölümünün 4. yıldönümünde Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği'nce Istanbul'da anılıyor. Küçükçekmece Belediyesi Halkalı 2. Etap Toplu Konutlar Kültür Merkezi'nde bugün gerçekJeştirilecek program, saat 14.00'te başlayacak. Eğitımci- yazar Mehmet Başaran'ın da katıldığı söyleşinin ardından türkü dinletisi ve film gösterimiyle devam edecek program süresince, Fakir Baykurt ve Mehmet Başaran'ın kıtaplannın yer aldığı sergi de gezilebilecek. Yerel gazeteden suç duyurusu • MUĞLA (Cumhuriyet) -AKP'nin Meclis'ten aldığı Irak'a asker gönderme yetkisi, yerel basında oldukça farklı biçimde yankı buldu. Marmaris'te haftalık olarak yayımlanan 'Gazete Marmaris', son sayısında AKP hükümeti ve TBMM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu. Gazetesinin manşetini suç duyurusuna ayıran Gazete Marmaris'in sahibi Ahmet Yaşar Altınöz, devleti ortadan kaldırmaya yönelik 'vatan hainliği" suçu işlendiğini öne sürdü. Düzeltme veÖZÜP • Gazetemizle birlikte dün verilen 'Bireysel Emeklilik' ekinin 11. sayfasında yayımlanan CHP milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu'yla ılgili röportajda yanlışlıkla CHP milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci'nin fotoğrafi kullanılmıştır. Düzeltir. okurlanmızdan ve milletvekillerinden özür dileriz. • İslam dünyasının ayağa kalkma reçetesini Atatürk'ün verdiğini belirten CHP Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk, "Atatürk'ün yaptığı bizim bilimsel anJamda sorgulama dediğimiz şeyin ta kendisidir" dedi. ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Cumhurbaşkanı Ah- met N'ecdet Sezer ve Diyanet îşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun reform çağ- nsı büyük destek gördü. CHP îstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Oztürk, Islam dünyası- nın ayağa kalkma reçetesini Atatürk'ün verdiğini belirte- rek "Atatürk'ün yapügı, bi- zim bitimsel anlamda sorgula- ma dediğimiz şeyin ta kendi- sidir'' dedi. Emekli müftü ve eski CHP milletvekili Gani Aşık, Islamiyetin kimilerinin sandığı gibi uygarhkla çatı- şan bir din olmadığını, ancak "hurafelerden anndırümış bi- çimde" anlaşılması gerektıği- Alman Anayasayı Koruma Örgütü Milli Görüş izlemedeBERLtN (ANKA) - Ahnanya genelinde resmi verilere göre yaklaşık 35 bin üyesi bu- lunan ve Alman Anayasayı Koruma Örgütü (AAKÖ) tarafindan izlemeye alınan Milli Görüş Teşkilatı ile ilgili tartışmalar Alman kamuoyunun gündemine sıkça gelmeye baş- ladı. Almanya'da Islami ve aşın sağ gruplar- la, özellikle de Milli Görüş ile ilgili araştır- malanyla tanınan yazar Eberhard Seidel, Milli Görüş'ün resmi verilere göre Alman- ya'da 35 bine yakın üyesi olduğunu belirtti. Almanya'da din dersleri vermeye başlayan İslam Federasyonu'nun Milli Görüş'e bağlı olduğunun tahmin edildiğini, ancak bunun açıklanmadığmı söyleyen Seidel, bu dersle- ri veren gruplara Alman hükümetince bü- yük ödemeler yapıldığını bildirdi. Alman Anayasayı Koruma Örgütü ise Mil- li Görüş'ü izlemeye almış durumda. AAKÖ, Milli Görüş'ün savunduğu "Adil Düzen"in şeriatı temel aldığını ve anayasal düzene ters düştüğünü ifade ediyor. ni söyledi. Cumhurbaşkanı Sezer'in IKÖ Zirvesi'nde, "çağmgeri- sinde kalmamak" için ciddi bir yenilenme ve reform çağ- nsı yapması, Diyanet Îşleri Başkanı Bardakoğlu'nun da "cüppe ve sanğm yerini bilgi- nin abnası gerektiğmi" söyle- mesi büyük yankı uyandırdı. CHP'li Öztürk, Sezer'in çağ- nsının çok önemli ve yürekli olduğunu vurgulayarak, 20 yıldır kendisinin de islam dün- yasına bunu anlatmak istedi- ğüıi söyledi. Öztürk, u İslam dünyası böyle devam ederse felaketten başka bir yere gi- demez. Özeleşdriye girmeli ve esld mirası sorguIamalT dedi. Dünyanın durumunun or- tada olduğunu, nerede geri- lik, bozukluk varsa îslam dün- yasıyla eşleştirildiğini belirten Öztürk. "Kuran 'Davar sürü- süne dönüşmeyin. Aklı işlet- meyenier üzerine Allah pislik yağdınr' diyor. 'Köleleşme- yin, kendi kaderinize sahip çı- kın, yönetimlerinızi krallık- lardan kurtann' diyor" görü- şiinü dile getirdi. 'Atatürk sorgulama yaptT İslam dünyasmda bugüne kadar sorgulama yapan tek kı- şinin Atatürk olduğunu anla- tan Öztürk, şöyle konuştu: "Atatürk, İslam dünyasının 9 asırdır beklediği sorgulama- yı yaptı ama adını koymadı çiinkü din adamı degildi Fa- kat İslam dünyası, kendisine sorgulamanın yolunu açan Atatürk'ü, Batının oyunla- nyla dışladı. Atatürk bize sor- gulamanın hazır reçetesini, yöntemini verdi,tarih önünde başansuu gösterdL Kapitalist Baü onu bikliği içindir ki bi- ze, "Ataturk'ten vazgeçerse- nız sizi aramıza alınz' diyor. Bu ne demektir, 'Mahkûmi- yeti kabul ederseniz sizi alı- nz." Çünkü İslam dünyasının ayağakaDanasmm reçetesi ora- dadır. İslam dünyasının ayağa kalkmaması için o reçeteyi, merdheni önünden anyor." Emekli müftü Gani Aşık da Islamiyetin hurafelerden ann- dınlmış biçimde doğru anla- şılması gerektiğini vurguladı. Aşık. "Din insanlann yaşamı- nı kolaylaşurmak için vardır. O nedenle halka dini sevdire- cek, kardeşlik, dosttuk banş telkin edilmeli din adına. İsla- miyet budur zaten. İslamiyet kimilerinin sandığı gibi mede- niyetle çaoşan bir din değil- dü-" diye konuştu. Emektar Erica' ODTÜ'lü oldu Ecevit: TUBITAK'ın özerMiğikorunmalıANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ece- vit, tamamen özerk bir kuruluş olan ve özerk kalması gereken TÜBİ- TAK'ın özerkliğini or- tadan kaldırma planla- n yapıldığını belirterek "Sayın Başbakan de- mokratik yaşamla bağ- daşmayan bu düşünce- lerinden vazgeçmeüdir'' dedi. DSP Genel Başkanı Ecevit dün ODTÜ'yü ziyaret ederek "BUîm ve Teknoloji Sergjsi w ni gezdi. Makam aracı ola- rak minibüs ile OD- TÜ'ye gelen Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, Kül- tür ve Kongre Merkezi Kapalı Sergi Alanı giri- şinde Rektör Prof. Dr. Ural Akbulut tarafin- dan karşılandı. Daha sonra sergi alanına ge- çen Ecevit, 70 yıllır ya- nmdan ayırmadığı Eri- ca marka daktilosunu ODTÜ Bılim ve Tek- noloji Müzesi'ne bağış- ladı. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut. Ecevit'in bilgisayar al- dığını öğrenince kendi- sine mektup yazdığını ve daktilosunu bağışla- masını istediğini söyle- di. Ecevit'in isteğini ka- bul ettiğıni anlatan Ak- bulut, "Böylecegelecek kuşaklar tarihin yazıl- dığı daktiloyu görmüş olacaklar" dedi. Ecevit de gazetecilerin sorula- n üzerine, daktilosunu yaklaşık 70 yıldır kul- landığını ve kendisine eniştesi tsmail Hakkı Beytarafindan armağan edilen daktıloyla ilko- kul öğrenciliği döne- minden başlayarak ya- zılar yazdığını anlattı. Ecevit, gazetecilerin TÜBİTAK ve ırnam ha- tiplerle ilgili sorulannı da yanıtladı. Hüküme- tin TÜBtTAKTa ilgili tasarı hazırladığını anımsatan Ecevit, giri- şimi üzüntüyle karşıla- dığını söyledi. Tama- men özerk bir kuruluş olan ve özerk kalması gereken TÜBlTAK'm özerkliğinin ortadan kal- dırma planlan yapıldı- ğını belirten Ecevit, "Geçki kaydıyia bflim kurulu ve başkan ata- makisteniyor. Son dere- ce yakışıksız bir hare- ket Temennim bunun gerçekteşmemesr dedi. Ecevit, imam hatip- lerin sayısınrn Türkiye gerçeklerine uygun şe- kilde belirlenmesi ge- rektiğini vurguladı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART MÜMKÜUü VOK. BU Ü musakart@ttnet.net.tr DEP'li milletvekillerinin yeniden yargılandığı davada Paçal'ın ifadesinin okunmasına itiraz 4 AIHM kararıflılalediliyor'ANKAR\ (Cumhumet Bü- rosu) - Ankara 1 No'lu DGM, kapatılan DEP'in eski millet- vekillen Leyla Zana,Hatip Dic- le, Orhan Doğan ve Selim Sa- dak'ın yeniden yargılandıklan davada, tahliye istemlerini red- dettı. Abdullah Öcalan'ın Piş- manlık Yasası'ndan yararlanan koruması Ejder Paçal'ın ifade- si okundu. Paçal, Ahlat Ceza- evi'nde alınan ifadesinde, Za- na'nın 1991 yılında Bekaa Va- disi'ne geldiğini, siyasi dersle- ri dinlediğini kaydetti. Avukat YiısufAlataş, Paçal 'ın tanık ifa- desinin Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nin ihlal olarak gör- düğü şekilde alındığını, bu ki- şinin mahkemeye getirilerek dinlenmesi gerektiğini söyledi. Avni Arbaş kaybetmenin uzuntusu ıçındeyız. Y K Y Yapı Kredı Yayınları WPI>TKREDI KOLTOR SANAT YAYINCILIK Mahkeme Başkanı OrhanKa- radeniz. Abdullah Öcalan'ın bir dönem korumalığını yapan ve 1994 yılındaki Pişmanlık Yasa- sı'ndan yararlanan Ejder Pa- çal'uı tanık ifadesini okudu. Pa- çal, Ahlat Cezaevi'nde alınan ifadesinde, Leyla Za- na'nın 1991 yılında Bekaa Vadisi'ne tanı- madığı bazı kişilerle geldiğini ve üzerinde askeri pantolon ve üni- fonna bulunduğunu anlattı. LeylaZana'nın bir süre kampta kaldı- ğını ve diğer militan- lar gibi yaşadığını id- dıa eden Paçal, Öca- lan'ın kadın militan- Iara verdiği siyasi dersleri dinlediğini ifade etti. Avukat Alataş söz alarak Paçal'ın tamk ifadesinin. AİHM'nin gördüğü şekilde alın- dığını, bu kişinin mah- kemeye getirilerek dinlenmesi gerektiğini söyledi. Paçal'a so- ru sorma imkânlan olmadığını anlatan Alataş, söz konusu ki- şinin Pişmanhk Yasası'ndan ya- rarlanması nedeniyle devlet ta- rafindan ödüllendirilen ve es- tetik ameliyatlar geçirmiş bir kişi olduğunu, ifadesi ahnan ki- şinin de Paçal olup olmadıgın- dan emin olamayacaklannı be- lirtti. Çeşitli cezaevlerinde bulunan 3 savunma taruğının Ankara'ya getirilerek dinlenmesi istemle- rini nakil güvenliğj yönünden ye- rinde bulmayan mahkeme heye- ti, dehl durumundadeğişiklik ol- madığı gerekçesiyle hükumlü- lerin tahliye edilmesine ilişkin istemi reddederek duruşmayı 21 Kasım'a erteledi. TBMM Insan Haklannı Ince- leme Komisyonu üyesi AKP'li Cavit Torun, Türİdye, bu in- sanlann tutukluluk haünin de- vamryia AİHS'nin 5 ve 6. mad- delerini ihlal etmis olırvor" dedi. KAPLANCILARA DARBE Almanyaşeriatçı örgütüyasakladı BERLİN (AA) - Alman Federal Anayasa Mahkemesi, şeriatçı örgüt Islami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği'nin (İCCB) Içişleri Bakanhğı tarafindan yasaklanması karannı onayladı. Karlsruhe kentinde bulunan Anayasa Mahkemesi'nin karannda, ICCB'nin yasaklanması karannın, anayasadaki din özgürlüğü maddesine aykın olmadığı belirtildi. Kararda, Federal Içişleri Bakanı Otto Sdıily tarafindan 2001 yılının Aralık ayrnda yasaklanan ÎCCB'nin yöneticisi Metin Kapian'ın, "hilafet devkti" kurmak amacıyla gerektiği takdirde şiddete başvurmaktan da kaçırunadığı, bunun da demokrasi ve hukuk devleti anlayışına aykın olduğu ifade edildi.Yargıçlar, kararlannda, Metin Kapian'ın, rakibi Ibrahim Softı'nun öldürülmesi çağnsında bulunduğunu ve bu kişinin öldürülmesinden sonra da 4 yıl hapis cezasına çarptınldığını anımsattılar. "Kara ses" olarak bilınen Cemalettin Kaplan'uı oğlu olan Metin Kaplan, rakibi Sofu'yu öldürtmeye azmettirmek suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptınlmış, cezasuıı çektikten sonra Düsseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi, Türkiye'de işkence görebileceği gerekçesiyle suırr dışı edilemeyeceğine karar vermişti. Schily, Federal Anayasa Mahkemesi'nin, ÎCCB'nin yasaklanması karannı onaylamasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Schily, dün yaptığı yazılı açıklamada, mahkemenin bu karanyla dernekler yasasındakı "'din imtiyazınııı'' çıkartılmasını da anayasaya uygun gördüğünü ve ÎCCB'nin yasaklanmasının nedenlerini de onayladığını belirtti. Mahkemenin, ÎCCB'nin gerektiği takdirde şiddete başvurarak anayasal düzeni değiştirme çabası içinde olduğunu ve yöneticisi Metin Kapian'ın da rakibinin öldürülmesi için fetva verdiğini hatırlattığrnı kaydeden Schily, "Almanya'nın güvenük çıkanndan dolayı yakın bir zamanda Kapian'ın sınır dışı edUmesi konusunda da karar ahnmasuu umuyorum" dedi. YARGITAY BAŞSAVCILIĞI DEHAP'hkrın karar düzeltmeistemineret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DEHAP'ın 4 eski yöneticisinın "resmi belgede sahteciKk" yaptıklan gerekçesiyle aldıklan mahkûmiyetin onanmasına yönelik karar düzeltme istemıni reddetti. Başsavcıhğın karanyla yöneticiler hakkındakı hukuki süreç tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkûmiyet karannın ardından infaz ışlemlenne başlayacak. DEHAP'lı yöneticilerin karar düzeltme istemini inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "karar düzeltme isteminde ileri sürülen gerekçeierin tebfiğname ve daire karannda incelenip reddedildiği. resen de karar düzeltme yoluna gidilmesi için bir neden bulunmadığı, hükme etkfli inceleme dışı bir husus kalmadığT gerekçesiyle istemi reddetü. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, eski DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğhı, genel sekreter Nurettin Sönmez, Ay han Demir ve Veysi Aydın'ı, partiyi 3 Kasım seçimleri öncesinde yasal örgütlenmesini tamamlamış gibi göstererek "resmi belgede sahtecttikn yaptıklan gerekçesiyle 1 yıl 11 ay 11 'er gün hapis cezasına çarptırmıştı. Temyiz istemini inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi, karan usul ve yasaya uygun bularak oybirliği ile onamışü. TÜRKİYE MAHKÛM OLDU Köyyakma için 214 müyarödenecek STRASBOURG (ANKA) - Türkiye, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'nde (AİHM) görülen Mardin Kayabalh köyü davasında "dostane çözümü" yeğleyerek toplam 130 bin Euro (yaklaşık 214 miryar lira) taznimat ödemeyi kabul etti. Olaylann meydana geldiği 1995 yıhnda Kayabalh köyünde yaşayan 6 kişi, 500 kadar asker ve güvenlik güçleri mensubunun köylerini kuşatarak bazı köylüleri dövdükleri, tehdit ve haraket ettikleri, bunun ardından da evlerini yaktıklan iddiasıyla 1996 yıhnda şikâyette bulunmuştu. Başvuruyu yapan köylülerden Mehmet Ayaz aynca, kardeşi Huseyin Ayaz'ın yargısız infaz kurbanı olduğunu da öne sürmüştü. Türkiye, Kayabalh davasında "dostane çözümü" yeğleyerek başvuranlardan Beşjr Başak'a 10 bin Euro; Mehmet Ayaz, İbrahim Şahin, Bedren Turgut Katibe Ozdemir ve Kasım Turgut a ise 20'şer bin Euro ödemeyi kabul etti. Türkiye, aynca Hüseyin Ayaz'ın mirasçılanna da 20 bin Euro ödeyecek. Bu arada, Türk hükümeti, dava ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Güneydoğu'da devlet görevlilerinin eylemlerinin yol açtığı ev, gayrimenkul ve eşyalann yakıhnası ile Hüseyin Ayaz'ın ölümü gibi olaylardan ve otoritelerin bu olaylara ihşkin olarak etkin soruşturma yapmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.