04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2003 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇl MUMTAZ SOYSAL İkiKazık HERKES sormakta Turk dıplomasısı bu kadar becerıksız mıdır kı, Amerıka'yla ılışkılennde Irak ve Kıbns kartlannın bırınden bınnı oburune karşı oy- nayamıyor^ Scylenmek ıstenen şu "Turkıye, örneğın Irak konusunda kendısınden ıstonenlenyapmak ıçın ne- den Kıbns sorununda kendı ıstedıklennın yapılma- srnı şaı%koşmuyor? Yahut, tersı Kıbns'ta ıstenen- len vermeyı nıçın Irak'ta ıstedıklennı almaya bağ- larnıyofl" Nevarkı, boylebrr denklem kurabılmek, sorun- lann bınnde oburune gore daha az haklı olduğu- nuza ya da bınnde lehte sonuç almayı oburunden dahaazonemlısaymanıza bağlı Ama, ya ıkısınde de aynı olçude haklıysanız, ıkısını de aynı derece- de onemsıyor ve yaşamsaJ sayıyorsanız? Kıbnsdavasının, ınsan hakları, jeostratejı, ula- şım, ozellıkle de ulusal moral açısından Turkı- ye ıçın taşıdığı onemı ve anlamı kım yadsıyabılır? Uğrunda bunca şehıt verılmış, sıkıntıya gınlmış bır davanın kaybıyla başka nelenn yıtırıleceğını, nasıl bır sarsıntı yaşanacağını duşunebılıyor musunuz'? Bunca çabadan sonra, bayrağını sanp kılıfına sok- muş askenn, başı eğık ve gozu yaşlı, adadan ay- nlışını duşunmek bıle zordur 0 davayı kaybetmış bır Turkıye çokmuş kendıne guvenını yıtırmış ve her turiu ıç tepkıye, karışıklığa açık hale gelmış bır Turkıye demek Irak polıtıkası, şımdıye kadarkılere eklenmış baş- ka yanlışlar yuzunden ters sonuç verırse ve Turkı- ye'nın guneydoğusunu da tehdıt eden bır sıyasal oluşumu kesınleştınrse, ortaya çıkacak tablo da- ha mı az huzun vencı, umut kıncı ve ozguvenı sar- sıcı olacaktır'? Bır dava uğruna otuz bını aşkın ın- sanını kaybet, ekonomını bunalımlara sok, dış are- nalarda bunca uğraş ver ve sonra hıç ıstemedığın bır sonuçla karşılaş, buna katlanmak kolay mıdır'? Işın tuhafı, Turkıye bu ıkı davanın ıkısını de ken- dısı başlatmış değıldır ve ıkısınde de yerden go- ğe haklıdır Kıbns'ta tanhın tanıklığı ve hukuk ondan yana Bunda yenılmek olur mu? Irak'a "ıstıkraıia guvenlığt sağlama ve ınsancılyar- dım ıçın" gırmesı ıstendığınde, ulaşım, konuşlan- ma yen ve komuta sıstemı gıbı sorunlar açısından kılı kırk yarması, teror orgutu kalıntılannın Amen- kalılarca tasfıyesınde ısrar etmesı yanlış mıdır'? ozellıkle, bunlarda tıtız davranmamak, bıle bıle ve goz gore gore "stratejık ortak"tan kazık yemek ol- mazmı? Şımdı, "Bırdevletıkıyerde bırden kazıkyıyemez" dıyerek kartlardan bınnı oburune karşı kullanmak, bınnden bınnde haksızlığı kabullenmek sayılır Ikı- sı de oyle davalar kı, bır tekmdekı yenılgı, toplum ve devlet olarak çokuntu getırmeye yetıyor Turkıye'yı yonetenler, ulke tanhının bu donum noktasında, ıkı sınavı da bırfıkte kazanmak zorun- dadırtar Sol ve TODEP Solun merkeze, merkezın sola taşınması zırvalıklanna donup bakılmamalıdır Sol soldadır ve solda kalacaktır (' ) Sol, Blaır'lere, Clınton'lara bırakılamaz Ertan UNVER Torbah 2 0 yuzyılın son çey- reğı, ınsanlığın çok onemlı bır gelışımı- ne tanıklık etmıştır Bu gehşımın, 21 yuzyılın ılk çeyreğını de kap- sayacağı goruluyor Tanıklık, bu yuzyılın ılk çeyreğıne de uzayacak gıbı Insanın varlık yaşamının tum ılışkılennı, en temel noktasın- dan en ılkel ucuna dek belır- leyen sosyoekonomıpolıtık duzleme, uretım bıçımı den- mektedır Dunya son olarak sanayı uretım bıçımını yaşa- maktaydı Bılındığı gıbı 20 yuzyılın son çeyreğı, teknolo- jı alanında bır patlama yaşa- dı Bunun sonucu, sanayı ure- tım bıçımı, zorunlu bır donu- şum aşamasına gırdı Bu çok onemlı gelışme, tum uretım ılışkılennı sarstı, sarsmaya da devametmektedır Uretım ılış- kılennı sarsan gelışmenın ge- tınp dayaftığı en belırgın olu- şum, uretım guçlennın yapısı uzennde yarattığı etkıdır Ure- tım guçlennden en onemlıle- n olan emek ve sermayenın gunumuzde geldığı nokta, bu olgunun urunudur Bunu bır evrensel kınlma noktası olarak görmekteyız Kınlma noktasının en belır- gın ozellığı, emeğın guç ve onemını uretım surecı dışına ıtelemesı, buna karşın serma- yeye tum uretım guç ve one- mını yukleyerek kuresel bır deger vermesıdır Uretim biçimi dönıişıinıü an- lamına gelen bu yapı, ister is- temez emek ve sermeye ko- numlan üzerine biçimlenen kuramlan etkilemektedir. Ku- ramlardan biri, insanlığa sun- duğu/sunacağını soylediği nıut- luluk dünyasını gerçekleştire- meden büyuk olçulerde örse- lenerek yetersizlik sisleri ara- sına kaıişö. Genel adıyla sol dediğuniz bu kuramın uygula- ma ozelindeki adı Sovyet mo- delidir... Oyle de olsa, görül- mektedir ki, tümüyle sol ve özelUkle uy gulanabilir/geçerli sol, son birkaç on yılı, insanoğ- lunun umudu olma düzeyinin aJdnda geçırmiştir. Buyük öl- çüde edilgınleşmiştir. Bu du- rum, solu, yeniden ve gerçek- çi anlamda yapüanmaya zor- lamaktadır. Yaşanan teknolojık patla- mayla oluşan uretım bıçımı donuşumunun yarattığı yenı sosyoekonomıpolıtık duzlem- de, yeniden guven ve umut ya- ratacak bır çağdaş sol temel yapılanma artık kaçınılmaz ol- muştur Ustelık bu yapılanma- nın, geleceğe donukluğuyle ve uygulama modelıyle ortak bır sol ıstenç (ırade) sahıple- nılmesıne de buyuk olçude zo- runluluk vardır Oyle olmaz- sa, adı çağdaş olacak sol da, kı- sa bır sure sonra geçmışte ya- şanan bıtmez tukenmez sol dırdırlann boğucu etkısmde yıtıp gıdebılır Çağdaş sol yapılanmanın \e bu yapılanmayı sahıplenme- nın temelınde/paydasında, ça- lışan ınsanın mutluluğuna do- nuk toplumsal bır onerme bu- lunmalıdır Çalışan ınsan, -salt emeğe en uzak olanıyla bıle- emek saygısını taşıyan top- lumsallığı oluşturabılır Bura- dan oluşturulacak toplumsal- lık, bırey sapmasını onleyen, ancak bıreyı dışlamayı da aş- mış bır ıçenk taşıyacaktır Oy- lesı bır toplumsallık, aynı za- manda bıreyı, sermeye oyun- cağı yapan ekonomık lıbera- lızmın elınden kurtaracaktır Boylece bırey, kendısını ger- çekleştınneye donuk tûm ça- balan ıçensınde toplumsalh- ğı onceleyen bır ustunluk aşa- masına ulaşacaktır Bırey, sos- yal (kulturel), ekonomık, sı- yasal alanlann butununde top- lam uretıme katkısmdan ge- len gucuyle, gerçek anlamda bır ozgurlukler butununu ozel bır ıstekle gundeme getırerek oluşturacaktır Bu oluşum de- mokrasıyı, gerçekten toplum- sal ve çağdaş anlama ulaştıra- caktır Katılımcı demokrası gerçekleşırken, yan doğrudan ve doğrudan demokrası du- zeylerı de -ulaşıian ıletışım teknolojısı devnmının etkısı- nı de yanına alarak- gundeme taşınacaktır Bunlar duşsel ya da ıdealı- ze edılmış yaklaşımlar değıl- dır Çunku çozumlemesının ve çozumunun sağlaması bu- lunmaktadır Toplumsal De- mokrası Projesı (TODEP), bu- gun solun ve ınsanlığın gun- demıne gelmedığı ıçın, sol ve ınsanhk tıkanma ve geçersız- leşme burgacında savrulmak- tadır, gıderek ufalanmaktadır Marksıst soldan, sosyal de- mokrat sola, Sosyahst Enter- nasyonal'e kadar tum duzlem- ler yokluğun eşığıne varmak- tadırlar Oysa ınsanlık ve sol, çıkarsız değıldır Onermesız, projesız hıç değıl Solda yeniden yapılanma, ınsanı-bıreyı-çalışmayı-uret- meyı, gerçek ve çağdaş bır top- lumsal demokrası projesı etra- fında butunleştırerek başlama- lıdır onermesıne Bunu ınsanave sola, 20 yuz- yılın son çeyreğınde yaşan- maya başlanan uretım bıçımı donuşumu dayatmaktadır as- lında Bakınca gorulmektedır bu gerçek1 Solun merkeze, merkezm sola taşınması zırvalıklanna donup bakılmamalıdır Sol sol- dadır ve solda kalacaktır (' ) Sol, Blair'lere, Cnnton'lara bı- rakılamaz Bugünden tezi yok, tum sol birikimler, geçeıü ve değerien- dirilebilir çabalar, yüz elli yıb aşkın sûredir solun üzerinden atlayıp geçtiği insan, birey ve toplumsalhk gerçeğini yaşama geçirme yoluna girmelidir... Bunu başarmak, yaşamsal bir zonınluluktur. Hele hele, ınsa- noğlunun ıçınde debelendığı ve deli tekkesine donuşmuş dun- yamız goz onune alınınca * Toplumsal Demokrası Pro- jesı (TODEP) Turkı\e duzle- mındekı bolumuvle bırsonra- kı \azıda \er alacaktır Çingeneler, İnsan ve Aydın Olma... Mustafa A K S U Çmgene Kultur Der Fed Kurucular Kurulu Geçıcı Başk • KOOP-C İZNİK'TE "ÇİNİLERİN ANAYURDUİZNİK" KültûrveSanatGezısi Iznk Yerel Gundem 21 m şbıritğı ıle 1819 Ekım 2003 gurternde yapıiacakör 1Gece2Gündüztampansıyon, k kışılık odafe kışı başc 110.OOC.000.- TL GezMekânlafi ^aso^Müzesı^lCaTi b*Mûzea Abdûh^apTeoea, SOteymaı Paşa MedPeses tznkEğrümOğretımÇırıVak* SansarakKo^veKanyoiu PANEL iznk n Sahp Ûtduğu KJünl Değerler Jud^ Umerates ÛJdm Uyes Yrd. Doç. Dr Bedn Yalman, Ubdağ Utvergteg OğreaTi Uyea Prcf Dr Yusuf Oğuzoğhı, Oluıın Başkan Sonmez Targan. Hareket Saat 1S Ekım Cdmartea gunu Batakoy hariı Çarşı Mağazas conder saat (T 30 da. Taksn AKMomrdefisaal 06XaeveKaitaayBetetye3yannılansaat:0a3Oda. Daha genş t»g çn ütfen aşa^d* nunaraan aaynz. T*(0212)514 1808 09Fac5205023 E-mat cuihjiyetigqfnhtfiyelmahalea.coni.lr Not i. Kr«r gos yapec^ <? smr j o * ataldıaD bJuntrtnak» Ikel \ e kotu nıyetlı kı- şılenn ulkemız Çın- genelen ıçın yarattığı toplumsal sorunlann ne- denlen ve çozumlen ıçın yaptığım çalışmalar, ya- şanılan sıkıntılar ve ka- zanımlar "Turkiye1deÇ3n- geneObnak"adlı kıtabım- la ılk kez gundeme getı- nlmıştır Kıtabımda, toplumla- rın Çıngenelere karşı olumsuz davTanışlan, kı- taplardakı aşağılayıcı, ağır suçlayıcı yazılar, koşul- lanmışlığın (şartlanmış- lığın) \ e onyargılı olma- nın urunlendır Turkıye Çıngenelerı ıçın yaranlan sorunlar ge- nış kapsamlı olup ınsan haklanyla, demokrasıyle ve hukukla ılgılı olduğu ıçın tum ınsanlığı ılgılen- dırmektedır O nedenle "insan olma bilincine", "aydın olma yüceligine" sahıp olan herkese ses- lenmek ıstıyorum tnsanlann yaşam hak- kı doğuştan gelen, vaz- geçılmeyen, devredılme- yen, dokunulamayan, ko- runması gereken "kufsal" bır haktır Insan haklan korunmazsa, toplumlar arasındakı huzurun sağ- lanması ve korunması zorlaşır tnsan olma bılıncını ta- şıyan kışı yaşamını gu- zelleştırmek, toplum ya- ranna duşunce ureunek, duşuncesını açıklamak, yaymak, insanlığa yarar- h olmak ıster Duşunce uretemeyen, duşuncesını rahat dıle getıremeyen toplumlar sıkıntılı yaşar- larvegelışemezler Insanlan obur canlılar- dan ayıran ustunluğu dû- şûnen, konuşan \ e ûreten olmasıdır Bu kadar de- ğerlı olan ınsanın toplu- mave ulkesıne olan so- rumluluğu da buyukrur Kışılere "insanca" yak- laşması, ınsan haklanna saygılı davranması ve ba- nşçı olması gerekır Ayduı Idşi olmak daha genış kapsamlı bır kav- ram, sorumluluklan daha ağır olan ve enşılmesı guç bıryucelıktır Kışıde"in- sanbk büinci" gelışme- mışse "aydmobna" yuce- lığıne ulaşması olanaklı (mumkun) değıldır "Aydmotmanm" ılkko- şulu onyargılardan ann- mış ohnak, evTensel du- şunmek, ınsanlan aydın- latıcı çalışmalar yapmak, olaylara \ e tepkılere *in- sanca" \ e "sevgiyle" yak- laşmak, uretken \ e payla- şımcı olmaktır "Aydm olmanm" sını- n yoktur Kışı e\Tensel duşunebıldığı olçude, top- lumlan aydınlığa çeke- büdığı oranda, karşılık- sız verdığı hızmetlerden mutluluk duyabıldığı ol- İSTANBUL ULUSLARARASI KİTAP FUARI Ziyaret Saatleri IO Gkım -18 Gkım 2OO3 Saat IO OO - SO OO 19 Gkım 2OO3 Saat IO OO -18 OO İMZA GÜNLERİ 18 EKİM CUMARTESİ 10 -19 Ekim 2003 Akdenizlilik bir yaşam tarzıdır! Ismaıl Mutlu Nurettın Iğcı Barış İlhan Munıre Ozbey Prof Dr NevzatTarhan Abdullah Yıldız Abbas Erdoğan Noyan Ahmet Savaş Aydoğan Vatandaş Ayşe Nur Menekşe Ayşenur Yazıcı Ibrahım Paşalı Mehmet Kemal Işık Sevda Kose TarıkTufan Yrd Doç Dr Gamze Kona Işık Ogutçu M Engın Noyan Umıt Usta Y Selım Sarııbrahımoğlu Ahmet Oktay Berber Sponsorlar 10 00 20 00 10 00 20 00 12 00 18 00 12 00 1800 12 30 13 30 13 00 13 00 1500 13 00 1500 13 00 1500 13 00 1500 13 00 1500 13 00 1500 13 00 15 00 13 00 15 00 1300 1500 13 00 1600 1300 1800 13 OO 20 00 13 00 20 00 14 00 1400 16 00 Kahraman Tazeoğlu Nevval Sevındı Ozcan Unlu YusufTosun CemaİBttın Aykın Muammer Ketençoğlu Nıhat Behram Selım Gunduzalp Azıme Korkmazgıl Cemıl Tokpınar Ceyda Kılınç Halım Demır Suna Uçkarışogiu Turhan Feyızoğlu Mukaddes Yakay Muhıttın Akgul Dr K Evren Bolgun M Barış Akçay Hılmı Alışanoğlu Aslı Selçuk Faruk Mercan www.cnr-kitap.com P P SUP€RO ^^^^^31 INLINC P W 14 00 16 00 14 00 16 00 1400 16 00 1400 16 00 1400 1700 14 00 17 00 1400 1700 1400 1700 14 00 18 00 14 00 18 00 1400 1800 14 00 18 00 14 00 18 00 14 00 18 00 14 30 16 30 14 30 16 30 1500 1500 15 00 16 00 15 00 16 30 1500 17 00 Huseyın Akın Ibrahım Tenekecı Ismaıl Kılıçaslan Levent Dalar Selçuk Orhan Tarık Cemal Kutlu Tuncer Çetınkaya Yalvaç Ural Yusuf Ozkan Ozburun Zekı Bulduk Cenk & Erdem Atılla Dorsay M Emın Kazcı Mehmet Altan Mehmet Barlas Erdal Inonu Dagıstan Çetınkaya Dr Mehmet Ornur Semra Derelı Yaprak Ozer MR I TIvlm I 1 .RARAjlFJASCl.KA.S B M B 1500 17 00 1500 17 00 1500 17 00 1500 17 00 1500 17 00 1500 17 00 15 00 17 00 1500 17 00 15 00 17 00 1500 17 00 15 00 19 00 1600 1700 16 30 18 30 16 30 18 30 16 30 18 30 17 00 18 30 17 00 19 00 17 00 1700 19 00 20 00 m TURKIYE 1 YAY1NCILAK J BlRLtCİ CNR ULUSLARARASI FUARCfLIK A.Ş CNR EXPOYeşilkoy 34149 (stanbul Tel 0 212 663 09 45 Faks 0 212 663 09 73-74 çude "aydın" sayılır "Ay dın olmak" yucelı- ğıru korumak daha da zor- dur Kendısını "aydın" sanan nıce okumuşların, 'insan olma" bılıncıne bı- le varamadıklan meydan- da' Dıplomalı olmak, "aydrn ohnak" demek de- ğıldır Oyle olsaydı, boy- leolmazdı Çalışmalanm sırasında "böylelerınden'' çok çektım' Bunlan anlatmanın ne- denlennı bu yazımda da açıklamak ıstıyorum • 40 yuzyıl (asır) once- ye dayalı soylencelerle halk arasında Çıngenele- nn ınançsız olduklan sa- nılmaktadır tslamın, Çm- genelerle evülığı yasakla- dığını soyleyenler az de- ğıldır 1 Çıngenlerle sosyal dış- kıler bu ılkel ve tehlıkelı anlayışa gore bıçımlen- dınlmektedır 1 • Yarım yuzyıldır ya- yımlanan Turkçe sozluk- lerde Çingeneler "_.cim- ri, eli aia, hasis. arsız, yüz- süz, çığırtkan" olarak ta- nıtıhîıış, hakaret oğelen taşıyan deyımler ve açık- lamalar yazılmıştır' • Mılh Egıhm Bakan- lığı'nın Turk ve Islam an- sıklopedılennde Çinge- neler "-.pis, ilkeL eğitim- siz, buçuk millet, çocuk çaüp satan, genç kanlan- na \e kızlanna gizB fuhuş yaporanlar" şeklınde ta- nıtılmışhr 1 _ • Doç Dr Ali Rafet Özkan, Turkıye Çınge- nelen adlı kıtabında Çin- geneler ıçın, "inançlan zayırar, nikâha itibar et- mezler, kavgacı olurlar, karanhktan korkaıiar,ku- zuedyemezier,kadmlan- nın kalçalan geniştir, di- lenirler. Hırsızhk. dolan- dıncıhk, gaspçıhk, tefeci- lik, vurgunculuk yapar- lar. Kanlan kocalarmı al- daörlar" şeklınde yaz- mıştir1 Neyazıkkıbuh- tap, 2000 yılında Kultur Bakanhğı 'nca yayımlan- mış \e satıhnıştır1 Bu soylencelerle \ e ya- zılanlarla Çıngene toplu- mu, doğmadan once ve yaşam boyu suçlu goste- nlmış, ırkçılık, aynmcı- lık \e boluculuk yapıl- mıştır' ^ Insanlann ılk atası Âdenı ıle Havva'dır Kı- şüerrn anasını \ e babası- nı seçme şanslan yoktur Suç ve cezalar bıreyseldır Etnık koken farkhhğını kotu gormek ve goster- mek ılkel anlayışın gos- tergesıdır' Bu tehlıkelı anlayışı ga- zete ve dergılerdekı yazı- lanmda, radyo ve televız- yon, konferans ve panel konuşmalanmda yıllar- dıranlatıyorum Fakatne yazık kı, şundıye kadar hıçbır aydın, eğıtıma, sos- yal bılımcı, yazar-çızer, dın adamı v e araştırmacı hıç kımse, Çıngenelenn bu denlı horlanıp dışlan- masıyla, aşağılanmasıyla, hakaret edılmesıyle ve suçlanmasıyla ılgılenme- dı' Ama ben de, onlann bu durumu bılmedıklen- nı, gormedıklennı, duy- madıklannı duşunmek, oyle kabul etmek ıstıyo- rum Amacım, insanlan adamsendeci v% duyarsız olmaktan, ırkçüık anla>> şindan, oz kimKğini giz- leme ayıbından kurtar- mak; se^giye, saygıya, birieşurkUiğe taşjmak, ife- mokrasinin gelişmesine katkıda buhınmakür. Uzun suren uğraşlan- mın sonunda, Dıyanet tş- len Başkanlığı'nın 9 Ha- zıran 2000 tarıhınde 658 sayılı genelgesıyle, dın gorevlılennın bu konuda bılgılendınlmesı, vaaz- larda, radyo ve televız- yon konuşmalannda hal- kı aydınlatıcı bılgıler v e- nlmesı sağlandı Mılh Eğıtım Bakanlıgı 1 Ekım 2001 tarıh ve 2001/84 sayılı genelge- sıyle Turkçe sozluklenn- de 22 Ocak 2003 tarıh. 2003/01 sayılı genelge- sıyle Turk ve îslam ansık- lopedılennde gereken du- zeltmeîen ve çıkartmala- n yapmış, ılgılı kurum v e kuruluşlara duyurmuş- tur Turk Dıl Kunımu Baş- kanlığı'nın Turkçe soz- luklerındekı duzeltme v e çıkartmalar, 5 Mayıs 2002 tanhınde 538 sayılı ge- nelgeyle yapılmıştır "Türkiye Çingeneleri'' adlı kıtapta yazılan haka- ret ve ağır suçlamalarla ılgılı dava devam etmek- tedır' Bu > azımı okuyan "du- yarü insan olma" sorum- luluğunu taşıyanlann ve "aydın ohna yıiceligine" ulaşanların, surdurmek- te olduğum uzun soluklu ve karşılıksız eğıtım ça- lışmalanma katkıda bulu- nacaklannı umuyorum PENCERE Avni Arbaş Sırasını Savdı.. Foça da Avnı'nın oturduğu kat Dar bır merdrvenle çıkılıyor buraya, salon mu, atol- ye mı, her neyse sadece bır mekân, birkaç parça eşya, ortada gozu bozacak hıçbır şey yok Duvarda bır balık resmı - Avni dedım, bu bır kadın1 Arbaş şaşırmadı, sonradan Cumhurıyet'ın Iz- mır'dekı sılâhendazlanndan Tayyar'a anlatmış - İlhan, buna kadın resmı dedı Foça'dakı bır meyhanede konuşuyoruz, sanat, ınsan, toplum, hayat, olum uzerıne Avni - Herkes bu dunyada sırasını savacak Savmak'? Avni Arbaş sırasını savdı • Nâzım Hikmet'ın dızelen "Bu atlar Avnı'nın atlan Kuvayı Mıllıye atlan tıtrer burun kanatlan bu atlar Avnı'nın atlan " Yalnız atlar mı? Bu atlar bu bınıcıler, bu adamlar, bu kadınlar, bu bulutlar bu denızler, bu dılencı, bu çocuk, bu kız, bu çıçek, bu guneş Bu golge Avnı'nın golgesı Bu ışık Avnı'nın ışığı Avnı'nın ıkı dunyası vardı, bınncısı yaşadığımız dunya, ıkıncısı kendısının yarattığı dunya kı Tann- lığını yaptığı bu evrenı insanlığa sunduktan sonra çektı gıttı • Içıne donuk gıbı gorunen, ama, yaşamı paylaş- masını seven bır kışıydı Arbaş, Rus prensı gorun- tulu Kuvayı Mıllıyecı Ve de Ataturkçu 'Aydınlanmacı' kışılığıyle 'musemma' Arbaş, gel- mış geçmış ressamlanmız arasında Mustafa Ke- mal'ı tuvale dort dortluk yansıtan sanatçıdır; bu alan- da bınsı daha var ama, adını anmak bana duşmez Son hastalığı suresınde bır sıyah-beyaz yobaz portresı yollamıştı Telefonda - Avni, dedım, kazığı attın bana - Neden"> - Ben şımdı bu yobazı nasıl duvanma asanm? Guluşuyoruz • Arbaş'ı ılk kez 'Çocuk Sesı' dergısının kapağı- na yaptığı resmıyle tanıdım Resmın altındakı ımza Avni 38 Ne anlama gelıyordu bu 38? Meğer 1938 yılın- da ımışız, sonra 1963'te Pans'te yuz yuze tanış- ma, bır uzun dostluğun başlangıcıdır Arbaş yureğının ve beynının tum gozeneklenne değın resme aşılanmış bır sanatçıydı, 1923 Devrı- mı'nın felsefesınden kaynaklanan yaratıcılığıyla ınanılmaz resımler urettı, Arbaş gıbı bır ressama sa- hıp olmak hepımız ıçın mutluluktur Cumhurıyet Turkıye'sı bılım ve sanat uzenne ku- rulmuştur Devnm, bılımde gereken duzeye ulaşabılmış de- ğıldır, ama, sanatta ulaştı Batı dunyası bu konuda yeteriı yansızlığa ne ya- zık kı sahıp olamıyor, ılerde uygartık gelıştıkçe, ın- sanlığın sanat bınkımınde bızım sanatçılanmızın değerlen daha lyı anlaşılacak faT Cumhurryet LT^ kitap kulübü tMZAGÜNÜ CNR İSTANBUL ULUSLARARASI KİTAP FUARI 18 Ekim Cumartesi (Bugün) ASLI SELÇUK Saat 15 00-1630 nERDAL INONU Saat 17 00-18 30 CNR EXPO Fuar Merkezi YEŞİLKÖY/İSTANBUL BtLGt- BAŞARI ÜNİTE VE TEST DERGİSİ KONFERANS Prof. Dr. Füsun AKARSU Boğazıçı Unıversıtesı Eğıtım Fakultesı Oğretım Uyesı "BEYÎN VE ÖĞRENME" (Oğrenme ıle ılgılenen herkes davetlıdir.) 18 Ekim 2003 Cumartesi (Bugun) Saat 1100 Fuar A salonu CNR EXPO Fuar Merkezi YEŞILKÖY/ISTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle