Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 EKİM 2003 PAZAR
HABERLER
DUNYADABUGUTV
ALt SİRMEN
Bütün Yollarında
Canım İstanbul'un
Sevgili,
Bilmem sen de benim gibi, biten yazın acısını, ilk
yağmurda giydiğin pardösüde eski bir tanıdık, dost
bularak hüzne çevirdin mi hiç?
Bilmem sen de benim gibi, çocukluğunun büyük
bölümünü ve ilk gençliğinin bir kısmını yatılı okul-
dageçirdiğinden, yazı özgüriük veyaşamlaözdeş-
tirip, tatilin sonunu haberveren ilkyağmuriarveso-
ğuklarla birlikte, kendi kendine, acı bir tevekküllle
mınldandın mı,
- Demek bir gün yaşam da böyle bitecek, 'evet
herşey buraya kadar" diyecekler sonra da... diye?
Artık okul yıllan çok gerilerde kaldı, ama yine de
biten bende hep hüzün uyandınyor...
Neyse ki, Istanbul'da yaşıyoruz.
Istanbul'da yaşamak ne demek, romantizme,
mistik duygulara, varlıkla yokluk denklemlerine faz-
la dalamadan, hemen hoppadak günlük kaygıla-
nn, çilelerin, mihnetlerin içine düşüp, kendi fena bu-
lacak yaşamımızı falan bir kenara itmek; büyük hü-
zünleri, üzüntüleri, günlük kaygılarla unutmak de-
mek.
•••
İlk kez kazak giydiğim, cuma günü, uzaklaşan ya-
zın yokluğu çağnştıran gidişinden ürperdiğim, yi-
ne garip düşüncelere daldığım bir sırada, canım İs-
tanbul'un sokaklan beni kurtardı, kendime getirdi
bir defa daha.
Gazetenin bulunduğu Türkocağı Caddesı'ne gi-
rer girmez, daha yeni düzenlenmiş sokakta, yine
arabalann "park yapılmaz" levhalannın altına park
ettiklerini, kaldınmaçıkmamalan için konulmuşde-
mirleryüzünden bu kez sokağın ortasında durduk-
lannı gördüm.
Birkaç ay sonra bu sokak ile tanışalı, otuz yıl ola-
cak.
Otuz yılda hiçbir iktidar, sokağın efendisi keyfili-
ği yenemedi. Yüz binlerce kişiyi hapse atan, mil-
yonlan fişleyen, askeri diktatörler bile pes ettiler
sokak karşısında.
Bu ytlın başında sokak yeniden yapılıp düzenle-
nirken, gazeteden bir arkadaş,
- lyi oluyor abi dedi, demirler de koyacaklar, öy-
le herkes yansı kaldınm üstünde yansı yola taşmış
şekilde park edemeyecek.
Canını sıkmak istemedim, gençti. Gençlik umut
demekti.
- Inşallah, demekle yetindim, Inşallah...
Cuma günü, genç arkadaşımı anımsadım.
- Keşke dedim, kendi kendime, bu demirieri hiç
koymasalardı, hiç değilse arabalann yansı kaldınm
üzerine taşıyor, geçecek daha fazla yol kalıyordu.
• * •
Birçok dostum, hep sorar:
- Neden yazmıyorsunuz kardeşim?
Yazsan ne olacak ki?...
Polisin olaydan haberi var zaten. Hatta zaman za-
man, bir memur sokağa geliyor, ama sanma ki,
park edilmeyecek yere bırakılmış arabalan çekmek
ya da ceza yazmak için.
Ceberrut denen sistemimizin polisi, fevkalade
halkçı oluyor, vatandaşla bütünleşiyor, onayardım-
cı olmak için, özelleştirilmiş bir kurumun değnek-
çisi gibi elinde düdük, trafiği düzenliyor.
Camdan kafanı uzatıp,
- Memur Bey, desen, bırakın değnekçiliği de, şu
yanlış yere park eden arabalan...
Herkes sana, tuhaf tuhaf bakacak, bu devlet va-
tandaş kucaklaşmasını bozduğun için kızacaklar-
dır.
Hem, park eden adamın da mazereti vardır.
- Mal boşaltıyoruz abi, diyecektir.
Türkiye'de insan haklannın en birincisi ve en kut-
salıdır mal boşaltmak hakkı.
Çok konuşur, biraz hak hukuk dersen, o zaman
da, sana "vatan haini" muamelesi bile yapabilirler.
Çünkü orada duranlann bir kısmı trikotajcı.
Küçük küçük han odalannda ürettikleri mallarla
ihracat yapıyorlar, döviz getiriyorlar.
Döviz diyorum, döviz.. boru mu bu!?...
Hem bugünkü duruma şükretmek gerek, çünkü
tekstilcilerin bir bölümü, el emeği daha ucuz oldu-
ğundan Anadolu'ya, Bulgaristan'a, Moldavya'ya
gittiler de...
O akşam Cağaloğlu'ndan Taksime tam 1 saatte
getdim...
Bizim sokağı da fazla abartmamak gerek.
Bu kış bütün sokaklannda canım İstanbul'un öy-
lesine bir trafik yaşayacağız ki.. bize geçim sıkıntı-
sını, Ortadoğu krizini, geride kalan yazın hüznünü,
ölüm düşüncesini unutturacak.
Bir küçük aralıktan sıynlabilmek, beş kilometre-
lik yolu, bir saat yerine kırk dakikada geçmek bile
bize dünyalara bedel küçük mutluluklar verecek.
Hey gözünü sevdiğiminin Istanbul'u....
Loodra'da bir Tiirk öUürüldü
• LONDRA (AA) - Ingiltere'nin başkenti
Londra'nın Tottenham semtinde önceki akşam
4 kişilik bir grubun saldınsına uğrayan Imam
Ortaç (33) adlı Türk yaşamını yitirdi. Saldın
sonucu derin bir bıçak yarısı aldığı bildirilen
Ortaç'ın yaralı halde ana cadde üzerinde
Türklere aıt Yağmur Minı Market'e kadar
ulaşmayı başardığı açıklandı. tki çocuk babası
Ortaç'ın kaldınldığı hastanede yaşamını
yitirdiği öğrenildi. Türklerin yoğun olarak
yaşadıklan bölgedeki şiddet ve ırkçılığın her
geçen gün daha da arttığına işaret eden bölge
sakinleri olayı protesto ederken dün akşam
Türkiye ve İngiltere ulusal takımlan arasında
oynanan ftıtbol maçı öncesinde bölgedeki
gerginliğin arttığına dikkat çektiler.
Kayıp yakrtanndan Bustfa mekftv
• DİYARBAMR (Cumhuriyet Bürosu) -
Şımak'ın Silopi ilçesinde 25 Ocak 2001'de
jandarma karakoluna girdikten sonra bir daha
kendilerinden haber ahnamayan HADEP Ilçe
Başkanı Serdar Tanış ile Ebubekir Deniz'in
yakınlan ABD Başkanı George Bush'a mektup
yazarak yardım istedi. Tanış, gönderdiği mektupla
ilgili olarak, "ABD, bu konuda Türkiye'ye baskı
yaparak, en azından bizce belli olan faillerin,
ifadesinin alınmasını sağlayabilir" dedi.
Bugün yapılacak kongrede yanşın Ongun, Aydın ve Bahçeli arasında geçmesi bekleniyor
MHP'de düğümçözülüyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- 3 Kasım seçimlerinde baraj altın-
da kalan MHP, 7. Olağan Büyük
Kongresi'nde yeni yönerimini be-
lirleyecek. Kongrede. Koray Aydın
ve Ramiz Ongun genel başkanhk
için yanşacak. Resmen açıklama-
masına karşın dolaylı yollardan aday-
hğını ilan eden Devlet Bahçeli de ya-
nşa katılacak. Aydın ve Ongun'a
karşı uzun süre sessiz kalan Bahçe-
li'nin kongrede sert bir konuşma
yapması bekleniyor.
MHP'nin "Yeni bir dünya ve yeni
bir Türkiye için büyük buluşma"
adını verdiği 7. Olağan Büyük Kong-
resi bugün Atarürk Spor Salonu'nda
gerçekleştirilecek. Kongre sabah sa-
• MHP, bugün yapılacak 7. Olağan Büyük Kongresi'nde yeni yönetimini belirleyecek. Devlet
Bahçeli, resmen adaylığını açıklamamasına karşın yanşa katılacak. Aydın ve Ongun'a karşı
uzun süre sessiz kalan Bahçeli'nin kongrede sert bir konuşma yapması bekleniyor.
at 10. 00'da başlayacak. Kongrede, Başkanı Devlet Bahçeli de adaylığı- arada kongrenin yapılacağı Atarürk
1076'sı seçilmiş 1180 delege,
MHP'nin yeni genel başkanını se-
çecek.
Üç turlu seçim
MHP tüzüğüne göre, ilk iki turda
salt çoğunluk sağlanamaması duru-
munda üçüncü turda en çok oyu alan
aday genel başkan seçiliyor. MHP
Genel Başkanlığı için Koray Aydın,
Ramiz Ongun, Aytekin Yddınm ve
Taner Ünal aylar öncesinden aday-
lıklannı açıklamıştı. MHP Genel
nı açıklamamasına karşın bugünkü
yanşta yer alacak. MHP delegeleri
kongrede, 70 kişilik Merkez Yöne-
tim Kurulu ve 9 kişilik Merkez Di-
siplin Kurulu'nun üyelerini de belir-
leyecek.
Kongrenin yapılacağı Atarürk Spor
Salonu'nda, "100 yıh Türkçe oku-
mak", "YenibirdünyaveyenibirTür-
kiye için büyük buluşma" afışlen
yer alacak. Kongre süresince çevik
kuvvet polisleri salon çevresinde ge-
niş güvenlik önlemleri alacaklar. Bu
Kapalı Spor Salonu önündeki Cum-
huriyet Bulvan gün boyu trafığe ka-
patılacak.
Aydın'ı 'Vurgun' zorlayacak
Kongre öncesinde genel başkan
adaylanndan Koray Aydın dün ak-
şam Ankara'da, partilıler ve delege-
lerle bir araya gelerek durum değer-
lendirmesi yaptı. Vurgun Operas-
yonu'nda adının geçmesi ve hak-
kındaki yolsuzluk iddialanrun kong-
rede Koray Aydın 'ı zorlaması bek-
Yurt Partisi'yle görüşme
BCP veCDP
ittifakı
genişliyor
• BCP ve CDP'nin eylül ayı
içinde oluşturduklan 'eşgüdüm
mekanizmalanna' Yurt Partisi de
katılmaya hazırlanıyor. Soysal,
Özden ve Tantan'ın önümüzdeki
hafta içinde ortak basın
toplantısı düzenleyerek karan
açıklaması bekleniyor.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA - Bağımsız Cumhuriyet
Partisi (BCP) ile Cumhuriyetçi Demok-
rasi Partisi (CDP) arasında birleşmenın
ilk adımı olarak oluşturulan "eşgüdüm
mekanizmalanna'" Yurt Partisi de katı-
lıyor. BCP Genel Başkanı Mümtaz Soy-
sal, CDP Genel Başkanı Yekta Güngör
Ozden ile Yurt Partisi Genel Başkanı Sa-
dettin Tantan önümüzdeki hafta içinde
düzenleyeceklen basın toplantısı ile ka-
ran açıklayacaklar.
BCP ile CDP eylül ayında merkezde
ve illerde ortak "eşgüdüm mekanizma-
lan" oluşturulmasını kararlaşlaştırmış-
lardı. Bu kapsamda iki partinin merkez
organlan arasındaki eşgüdüm, her iki par-
tinin genel başkanlan ve birer genel baş-
kan yardımcısı ile genel sekreterlerden
oluşan komite tarafindan sağlamyor. tki
parti arasında oluşturulan bu birhkteli-
ğe, Yurt Partisi de katılmaya hazırlanı-
yor.
Soysal: Birieşme değil birliktelik
BCP Genel Başkanı Mümtaz Soysal,
Yurt Partisi'nin de birlikteliğe katılma
durumu oldugunu, bu nedenle önümüz-
deki hafta içinde ortak basın toplantısı
düzenleyeceklerini söyledi. 3 parti ara-
sında "Eşgüdüm mekanizmalan'' oluş-
turulacağuıı dile getiren Soysal, bunun
"birieşme değil birliktefik" oldugunu
vurguladı. CDP Genel Başkanı Yekta
Güngör Özden de önümüzdeki hafta
basın toplantısı yapılacağını doğruladı.
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin
Tantan, partiler arasında görüşmelerin
sürdüğünü, kendilerinin herkesin birlik-
te çalışmasından yana oldugunu söyledi.
Parti birliktelikleri için taban hereketi-
nin gerektiğini belirten Tantan, "Taban
örgütlenmesi obnadan çaü örgütlenmesi}-
le bu iş olmaz. Biz de taban örgütJenme-
sini yapalım diye uğraşryoruz." dedi.
Pârtilenn bırîıkte hareket etmesi ile bir-
leşmesinin farklı şeyler olduğuna işaret
eden Tantan, "Ashnda toplum şu anda
tek vücut hareket istiyor. Yoksa 30 tane
parti bir araya gelse ne olur. Onu tek bir
çanda toplamak lazım. Onun için uğra-
şıyoruz" açıklamasuıı yaptı.
ISUlfl.
KÜLTU
Burdur'da kurulan Fakir Baykurt Derneği (Faldr-Der) tarafindan düzenle-
nen organizasyonlara yurtiçi ve yurtdışuıdan çok sayıda okuyucu ve sanat-
sever katılıyor. (Fotoğraf: AA)
4. Faldr Baykurt
Kültür ve Sauat Günleri
BURDUR (Cumhuriyet) - Türk
edebiyatının önemli yazarlarından
Fakir Baykurt anısına, ölümünün
4
T
üncü yılında, "4. Fakir Baykurt
Kültür ve Sanat Günleri" düzen-
lendi.
Burdur'da kurulan Fakir Bay-
kurt Derneği (Fakir-Der) tarafin-
dan düzenlenen organizasyonlara
yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda
okuyucu ve sanatsever katılıyor.
Fakir-Der'in başkanlığını da yü-
rüten Burdur Belediye Başkanı
Ahmet Nejdet Ögün. "4. Fakir Bay-
kurt Kültür ve Sanat GünlerTnin
açılış töreninde yaptığı konuşma-
da, 1929'da Burdur'a bağlı Akça-
köy'de doğan Baykurt'un 60 yıl-
lık yaşamında kendini kültüre, sa-
nata ve halka adadığını söyledi.
Konuşmasında Baykurt"un "Be-
nim dilegim, yüzyıldan fazla yaşa-
makdeğfl/BirküçükdiegimvarhaJ-
kımdan/Birtürküsüresianımsan-
mak/ Onu da paşa gönlü bitir" dı-
zelerini okuyan Başkan Ilgün, Bay-
kurt'u büyük bir sevgi ve özlem ile
andıklannı söyledi.
'Her alanda aydınlanma
mücadelesi verdT
Ugün şöyle konuştu: "FakirBay-
kurt'un Cumhuriyet'in aydınlan-
ma projesinde kilometre taşı olan
Köy Enstitüsü'nde okuduğu yıl-
larda ulusal kalkınmaya tophımcu
dünyagörüşüyle bakmaya başladı
ve köy öğretmenliğiyle başladığı
eğhim emekçiliği dönenünde, köy
gerçeklerinden sömürüye kadar
her alanda halkın a> dınlanması ve
büinçlenmesi mücadelesi verdi. Ya-
aya adanmış ömrü. şüıie başlayan
serüvenindeöykü, roman, deneme
gibi büyük birikünlere yöneldi. O
sadece bireğhımci değil,foUdoruz-
manıydL"
Ilgün, Baykurt'un bir diğer
önemli yanının da örgütçülüğü ol-
dugunu 1965 yılında Türkiye Öğ-
retmenler Sendikası Genel Baş-
kanlığı ile başlayan öğretmen ör-
gütü liderliğinin Türkiye Öğret-
men Demekleri Milli Federasyo-
nu Genel Başkanlığı ile sürdüğü-
nü anımsattı.
Etkinliklerkapsamında, "Ana-
dolu Aydmlanmasında Köy Ens-
titülü Yazar ve Fakir Bayİcurt",
"Köy Enstitüleri ve Yeni Arayış-
lar",""Köy Enstitüleri ve Sanat",
"Fakir Baykurt'un Romanla-
nnda Kadüı" ve "Köy Roman-
ianm Eleştirenlere Eleştirel Ba-
kış" konulu orurumlar gerçek-
leştirilecek.
leniyor. 3 Kasım seçimlerinin ardın-
dan parti yönetimi MHP'nin baraj al-
tında kahnasında Aydın hakkında-
ki iddialann da etkili oldugunu dile
getirmişti. Ramiz Ongun'un ise par-
ti tabanında etkili olduğu biliniyor.
Parti tabanında sevilen bir isim olan
Eskı Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüs-
nü Yusuf Gökalp de kongrede Ra-
miz Ongun'u destekliyor. Kongre-
de, Aydın ve Ongun, Bahçeli'yi 3 Ka-
sım seçimlerindeki yenilginin so-
rumlusu olarak gösterecekler ve aday
olmamasını isteyecekler. Aydın ve
Ongun'un eleştirilerine uzun süre
sessiz kalan Bahçeli'nin ise bugün
kongrede sert bir konuşmayla iddi-
alara yanıt vermesi bekleniyor.
Mütarekenin yıldönümü
Mudanya'da
81.yü
kutlaması
BURSA (Cumhuriyet) - Mudanya
Mütarekesf nin 81. yıldönümü,
törenle kutlandı. Iskele
Meydanı 'ndaki Atarürk Anıtı ve
Ismet lnönü Anıtı'na çelenk
konulmasıyla başlayan törenler
Mütareke Meydanı'nda devam etti.
Mudanya Kaymakam Vekili Ali
Karatekcli Belediye Başkan Vekili
Hikmet İlhan ve Garnizon Komutan
Vekili Yüzbaşı Mehmet Kurt ile
yurttaşlann katıldığı törende şiir,
kompozisyon ve resim
yanşmalannda dereceye giren
öğrencilere ödülleri verildi.
Ardından Mütareke Evi Müzesi
zıyaret edildi. Müzede sergılenen 12
Ekim 1922 tanhlı "Tevhid-i Efkâr"
gazetesi, Mudanya Gazeteciler
Derneği'nce Arapçadan Türkçeye
çevrilerek, müzeye hediye edildi.
Uludağ Üniversıtesı (UU) Eğitim
Fakültesı Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Erkan Şenşekerci. Montania
Hotel'de düzenlenen "Bir strateji
oyunu: Mudanya Mütarekesi"
konulu konferansta, mütarekenin,
Mudanya'nın smırlannı aşan
psikolojik bir savaş oldugunu
söyledi.
Mütareke bir bilgi hazinesi
Şenşekerci, mütarekeyi Türk
tarihindeki önemli dönüm
noktalanyla karşılaştırarak, şöyle
konuştu: "Zamanın hangi
noktasından giriş yaparsamz, açık
pencerelerin hangisinden bakarsamz,
Mudanya Mütarekesi açıya göre
yeniden anlamlanan bir bilgi ve tarih
hazinesi olarak karşınıza çıkar. İster
ka\TamsaI bir sorgulamayla yaklaşıp,
Mondros Mütarekesi ile karşılaşünn;
isterseniz Lozan'daki
kapitülasyonlan reddetme inadımıza
nasıl da> anak oluşrurduğuna bakın.
Sonuçta, her bakışta öğretici, her
okuyuşta düşündürücüdür."
Alternatif
cezaevi
izleme
grubu
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Yasayla kurulan Cezaevi izleme Ku-
rullan'nm işlevsizhalegetirilmesi al-
ternarifkurullann oluşumunu günde-
me getirirken; İzmir Barosu öncülü-
ğünde, "İzmir Ceza ve Türukevleri
Bağımsız îzleme Grubu" kuruldu.
Baronun yanı sıra İzmirTabib Oda-
sı, TMMOB îzmir îl Koordinasyon
Kurulu, tHD, Çağdaş Hukukçular Der-
neği ve Türkiye Insan Haklan Vakfi
İzmir Temsilciliği'nin yer aldığı olu-
şumun, salt izmir sınırlan içindeki
olaylarla sınırlı kalmayacağı ve Ege
Bölgesi'nin degişik illenndeki sivil
toplum kuruluşlanyla işbirliği halin-
de çalışacağı bildirildi.
Adalet Bakanlığı'na bağlı kurulla-
nn bağımsız denetleme işlevini yeri-
ne getiremediğini söyleyen izmir Ba-
rosu Başkanı Bahattm Ozcan Acar,
"Yasal düzenlemenin arkasındaki si-
yasi iradenin cezaevi sorumına \akla-
şumdaha işin başında vasanın,gerçek
bir shil izleme sağlamaktan uzak ola-
cağının habercisiydi" dedi. Acar, ce-
zaevleri izleme kurullannın işle\ inin
göstermelik oldugunu söyleyerek, "Bu
saptamalanmız ışığında. cezae\ lerin-
deki ruruklu ve hükümlülerin insan
ve nıahpus haklan bağlanundaki hak-
lannın güvenceye kavuşturulması \e
cezaevleri konusunda kamuoyunun
a>dınlaülmasıamacr\la bağımsız iz-
leme kurullannın oluşturulmasını bir
zorunluluk oiarak gördük" dedi.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Avukat ve insan hakları savunucu-
su Şirin Ebadi'nin Nobel ödülü alma-
sından bu yana Iran'dan gelen haber-
ler, aslında bu ülkenin içindeki hava-
yı dayansıtıyor. Iran hükümet sözcü-
sü Abdullah Ramazanzade, Şirin
Ebadi'nin bu ödülü almasından bü-
yük mutluluk duyduklarını ve Eba-
di'nin uzman görüşlerinden daha faz-
la yararlanabileceklerini belirterek
Iranlı Müslüman bir kadının banş uğ-
rundaki çabalarıyla uluslararası top-
lulukça ödüllendirilmesine sevindik-
lerini vurguluyordu.
Bu açıklamanın ardından yeni bir
açıklama daha geldi. Hükümet söz-
cüsü Ramazanzade hükümetin görüş-
lerini değil kendi kişisel görüşlerini
açıklamıştı.
Iran'daki manzara buydu. Halkın
büyük çoğunluğu gibi hükümetin bü-
yük çoğunluğu da molla rejimine kar-
şıydı ve demokrasinin gelişmesinden
yanaydı. Anlaşılan o ki, hükümet söz-
cüsünün bu açıklaması hükümet için-
deki muhafazakârların tepkisine ne-
Nobel Ödülü ve îran'ı Anlamak
den olmuş ve sözcünün bu açıklama-
yı yapmaya hakkı olmadığını ifade
ederek açıklamayı düzeltmesini iste-
mişlerdi.
Şirin Ebadi, Iran'ın önde gelen mu-
halif kadınlarından. 2000 yıh içinde
tutuklanmıştı. İnsan haklan alanında
etkin bir şekilde faaliyet yürütüyor-
du. Geçen aylarda meydana gelen
gençlik olaylannın ardından Ensari
Hizbullah adlı sertlik yanlısı muhafız-
ların gençlik yurtlarınayaptıkları bas-
kın ve sindirme hareketine karşı çıkan-
ların başında Ebadi geliyordu. Şirin
Ebadi, rejim muhaliflerinin etkili isim-
lerinden birisi olarak ödül alınca, bel-
li ki hükümetin çoğunluğu da buna se-
vinmişti.
Şirin Ebadi'nin aldığı Nobel Barış
ödülü'nün, Iran'da demokrasi mü-
cadelesi yürütenler için çok büyük
bir anlam ifade ettiğini şimdi daha iyi
biliyorum. Iran'dan döndüğümüzgün-
den bu yana Iran'la yatıp kalkıyoruz.
Merak eden arkadaşlarımız izlenim-
lerimizi dinlemek istiyorlar. Bizler de
dilimizin döndüğü kadar anlatmaya
gayret ediyoruz.
Hemen yanı başımızdaki komşu bir
ülkeyi ne kadar az tanıdığımızı, îran'ı
arkadaşlarımıza anlatırken daha iyi
kavnyoruz. Iran, Sadi'nin, Hafız'ın,
Ömer Hayyam'ın ülkesi. Anadolu'nun
Mevlana'sı ise eserlerini Farsçayaz-
mış. Daha saymakla bftmeyecek bağ-
lar var aramızda. Şiilik, Aleviliğin kar-
deşi, en azından benzertarihsel kök-
ler, bağlı bir ortaklıkları var. Azeriler,
Iran toplumunun önemli bir unsuru.
Bütün bunları, bugünün Iran'ını an-
latmak için değil, îran'ı anlamamız
gerekirken neden anlamadığımızı ör-
neklemek için aktanyorum. Dindeki hi-
yerarşilerini belirleyen değişik sarıklı
din adamlan, "Bismillahirmhmanir-
rahim" diyerek başlayan konuşmala-
rı ve örtülü kadınlarıyla Iran, yalnızca
bağnazlığın egemen olduğu bir ülke
gibi görünüyor.
Bir haftalık gezimiz ve iki aya yakın
okumalarımızla Iran'ın dışandan gö-
ründüğünden oldukça farklı bir iç di-
namizme sahip olduğu gerçeğiyle
yüz yüze geldik. 25 yıllık Tslami reji-
min yasakları sonunda hükmünü yi-
tirmeye başlamış. Yasak, yoksulluğu
da beraberinde getirmiş. Islamiyeti
hayatın her alanına yaymak isteyen
totaliter rejim halkı mutsuz etmiş.
Bu hoşnutsuzluk, yıllann birikimi ve
direnişiyle, molla rejiminin yasak du-
varlannı sallamaya ve delmeye baş-
lamış. özgürlük sözcüğü artık,
Iran'daki çoğunluğun ortak sesi ha-
linedönüşmüş. Buses her yere ege-
men. Biz bunları anlattıkça bazı ar-
kadaşlarımız haklı olarak, "Ama
adamlar sanklı, kadınlar örtülü" di-
yorlar. Unutmayın ki, dün Isveç'te
Nobel Banş ödülü'nü alan Şirin Eba-
di de Iran'da başı örtülü gezmek zo-
runda kalıyor. Ancak bir gerçek da-
ha var, Şirin Ebadi ödülü alırken ba-
şı açık. Demokrasi konusunda kor-
kusuz konuşuyor ve ülkesindeki mü-
cadeleye devam edeceğini belirttik-
ten sonra şunlan söylüyor: "ödül,
demokrasi için mücadele eden tüm
Iranlılaradır. Bu ödül hayatımda çok
büyük değişiklikleryapmayacak, an-
cak Iran vatandaşlan ve insan hak-
lan konusunda çalışmalanm için çok
önemli olacak."
Iran'da bu ödülün çok etkili olaca-
ğını sanıyorum. Seslerini yüksettmek-
ten korkrnayan Iranlı demokrasi ve öz-
gürlük yanlıları şimdi her zamankin-
den daha gür konuşmaya başlayacak-
lar.
Artık Iranlı muhaliflerin ellerinde bir
de banş ödülü oldugunu unutmamak
gerekiyor.