04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA £ j J v U i ı \ J l f l _ l [email protected] 13 Azerbaycan'a 'vizeyi kaldın' istemi • BAKÜ(ANKA)- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk yurttaşlanna, vize uygulamasınm kaldınlmasının Azerbaycan'uı, Türk işadamlannı özendireceğini söyledi. Hisarcıkhoğlu, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Azerbaycan'da temaslarda bulunuyor. Erdoğan, "ekonomiyi siyasetin değil, siyasetin ekonomiyi yönlendirdiğini" belirterek Bakü-Tiflis- Ceyhan Petrol Boru Hath Projesi'nin buna güzel bir örnek olduğunu söyledi. Hong Kong lideri maaşını indirdi • HONG KONG (AA) - Hong Kong'un ciddi mali risklerden kaçınması için bütçe açığının acilen giderilmesi gerektiği uyansında bulunan ülkenin baş yöneticisi Tung Chee-hwa, kendisi ve 12'yi aşkın diğer üst düzey yetkililerin maaşlannda yüzde 10 indirimle katkıda bulunmaya söz verdi. Sendikacılar ve diğer muhalefet ise Tung'un maaşuıda yüzde 10'luk indirimin giderek artan bütçe açıklanna gerçekte pek etkisi olmayacağını bildirdi. kaynak sorunu • ANKARA (AA) - Kamu Borçlanma Kanunu ile yatınmlarda yıl içinde yapılan revizyonlara getirilen smırlama, dış kredili projelerde probleme neden oldu. Söz gelimi, 8 katrilyon lira olan yatınm tavanı, yıl içi revizyonlanyla 10 katrilyon liraya çıkabiliyor ve başlangıçta görünmeyen bu harcama, faiz dışı fazlanın düşmesine neden oluyordu. Ancak, Kamu Borçlanma Kanunu ile yıl içinde revizyonlara getirilen yüzde 5'lik sınırlama ise bu tür revizyonlan yapılamaz hale getirdi. Koza halka açılıyor • Ekonomi Senisi - Yeni yıluı ilk halka arzını Koza Davetiyeleri Imalat Ithalat ve thracat AŞ gerçekleştirecek. Ipek Matbaacılık Sanayi ve Ticaret AŞ'nin iştiraki olan Koza Davetiyeleri'nin yüzde 45 hissesi, halka açılacak. Şirket sermayesinin 2 trilyon liradan 4 trilyon liraya yükseltilmesi sırasında 1 trilyon 800 milyar liralık kısmı ise ortaklann rüçhan hakkı kısıtlanarak halka arz edilecek. Sanayide üretim artışı sürüyor • Ekonomi Senisi - Sanayi üretimi, geçen yılın kasım ayında, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.6 oranında artış gösterdi. Geçen yılın 11 ayında, toplam sanayi üretimindeki artış yüzde 8.7, imalat sanayiinde ise yüzde 10.2 oldu. DlE verilerine göre 2002 Kasım ayında, önceki yılın aynı ayına kıyasla üretim artışı imalat sanayiinde yüzde 9.8, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 3.5 olarak gerçekleşirken, madencilik sektöründe üretim yüzde 4 oranında geriledi. Kaynak paketini açıklayan hükümet, alkollü içki ve sigarada ÖTV'yi arttırdı Emekli zammı 'akşamcı'dan Başbakan Abdullah Gül, ilk kez gözlük kullandığını belirterek yeni gözlüklerini denedi. (Fotoğraf: AA) • Tasarruf paketiyle 6.2 katrilyon ek gelir yaratacaklannı belirten Gül, ÖTV'nin arttınlması, tasarruf önlemleri ve vergi banşına ilişkin yasaya umut bağladı. Hükümetin, jet hızıyla yürürlüğe soktuğu alkollü içki ve sigarada ÖTV arttınmı, perakende fiyatlara yüzde 20 zam olarak yansıyacak. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bağ-Kur ve işçi emekli- lerine yapılan zammın kaynağı- nın gösterilememesi, olası Irak operasyonu nedeniyle piyasa- lardaki gerginliğin nrmanması üzerine Bakanlar Kurulu dün ekonomi gündemiyle toplandı. Hükümetin açıİdadığı kay- nak paketi kapsamında alkollü içkiler ile sigara ve tütün ma- mullerinden alınan özel tüke- tim vergisini (ÖTV) yükseltme- si, bu üriinlerin perakende fi- yatlanna yüzde 20 artış olarak yansıyacak. Hükümet, "yeni vergi ya da vergi artınmı yok" şeklinde verdiği sözü, kaynak paketi kapsamında, Tekel ürünleri için bozdu. Özel tüketim vergisinin yürürlüğe girdiği Ağustos 2002'den bu yana sigarada yüz- de 49.5 olarak uygulanan oran, kaynak paketi kapsamında çı- kanlan Bakanlar Kurulu kara- nyla yüzde 55.5'e yükseltildi. Jet hızla yûrûrlükte Alkollü içkiler ve sigarada ÖTV oranlarının arttınlmasına ilişkin kararlar da jet hızla yü- rürlüğe girdi. Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayısında ya- yımlanan karara göre sigara ve içkide ÖTV oranlan yüzde 11.7 ile yüzde 30 oranlannda arttınl- dı. En az artış yüzde 11.7 ile si- gara ve diğer tütün ürünlerinde olurken bütün alkollü içkilerde ise ÖTV yüzde 30 arttınldı. Kaynak paketi kapsamında tütün mamulleri ve alkollü içki- lerde ÖTV artınnundan bekle- nen ek kaynak ise 1 katrilyon 250 trilyon lira olarak açıklan- dı. Toplam 6.2 katrilyon ek ge- lir tahmin eden hükümet, gelir getirici önlemler çerçevesinde "gecekondu affindan ormanhk niteliğini yitiren arazilerin san- şına ifişküT çalışmalannı ise açıklamaktan kaçındı. Başba- kan Abdullah Gül'ün açıkladı- ğı önlemler şöyle: - Ilaç katkı paylarının me- murlann aylığından kesilmesi başta olmak üzere reçetelerde- ki yeni uygulamadan toplam 355 trilyon lira tasarruf öngörü- lüyor. - Emekli Sandığı reçetelerin- deki yeni uygulamalardan 390, Bağ-Kur'da da 130 trilyon lira- lık tasarruf olacağı bekleniyor. - Yeni binek ve diğer hizmet taşıtı alımının yapılmaması yo- luyla 90 trilyon, personel ata- malannın bir idari kararla 35 binle sınırlandınlması yoluyla yıllık 50 trilyon, kamu bünye- sindeki dernek ve vakıflann ta- şıtlannın bakırru için harcama yapılmaması yoluyla da 10 tril- yon liralık tasarruf sağlanacak. - Kaldınlan fon gelirlerinin bir kısmının kurum bütçelerine özel ödenek kaydedilmesi uy- gulamasına kısmen son verile- rek 2003 bütçesine 1 katrilyon liralık ek bir gelir yarahlacak. - Çeşitli unsurlardan toplam 480 trilyon liralık bir tasarruf öngörülüyor. Böylece bütçede söz konusu kalemlerden yapıla- cak tasarruflarla yarahlacak toplam kaynak 2 katrilyon 505 trilyona ulaşacak. - "Vergi banşı" projesinden 2.4 katrilyon lira sağlanacak. Bütçeye djsipün Bütçede mali disiplin için di- ğer önlemlerden bazılan şöyle: - "Bütçeden mahsup edile- cek ödemeler hesabı" uygula- masına son verilecek. -Ilama bağlı borçların öde- nek aranmaksızın ödenmesi uy- gulaması kaldınlacak. -Personel giderlerinde öde- nek üstü harcama olmayacak. -Vergi iadeleri ile ilgili tertip- lere ödenek eklenmesi uygu- lanmasına son verilecek. Liderler arası görüs ayrılığı Çiftbaşlüık dengeyibozuyor • Ekonomideki dalgalanmada, hükümetin 'kaynak' konusunda güven verememesinin yanı sıra Başbakan ile AKP Genel Başkanı arasındaki görüş aynlığı da etkili oluyor. BÜLEIST SARIOĞLU ANKARA - Harca- malarla ilgili kaynak konusunda güven vere- meyen AKP iktidan, Başbakanhk ile AKP Genel Merkezi arasın- daki "çift başh" yöne- tim ile de ekonomideki dalgalanmayı körüklü- yor. Temel icraat konu- lannda Başbakan Ab- dullah Gül ile AKP Ge- nel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan arasındaki görüş aynlığının belir- ginleşmesi, siyasi den- gelerden önce ekono- miyi etldledi. Seçimin ardmdan pi- yasalarda görülen "ba- har havasT. henüz Irak operasyonu başlama- dan, ilk yüklü borç öde- mesinde bozuldu. Hazi- ne bu ay 12 katrilyon li- ra borç ödemesi yapa- cak. Ayın ikinci büyük ödemesi olan 4 katril- yon 343 trilyon lira için önceki gün ihaleye çı- kan Hazine, beklentinin 2 puan üzerinde faiz vermesine karşın 1 kat- rilyon 493 trilyon lira borçlanabildi. Borç ödeme sıkmtısı hükü- meti alarma geçirdi. Piyasadaki dalgalan- mada öncelikle hükü- metin emekli aylıklany- la ilgili kaynak konu- sunda güven vereme- mesi etkili oldu. Erdo- ğan, partisinin grup top- lantısında kaynak ola- rak "güven ve istikran" sayarken "yolsuzlukla mücadeleden, vergi affi nedeniyle yapılacak ödemeİerden, kanıuya3 bin araç ahmının dur- durulmasmdan ve kıyı- lardaki Hazine arazfle- rinin saüşından" gelir sağlayacaklannı söyle- mişti. Erdoğan'ın kay- nak kalemleri piyasada inandıncı bulunmadı. Af kaynağı yetersiz Vergi affı paketinde 10 katrilyon lira dola- yında alacak olduğunu belirten Erdoğan, bu- nun tamamını kaynak gibi gösterdi. Ancak araştırmalar, en kap- samlı afta bile yüzde 50'ye yakın tahsilat sağlanabildiğini göste- riyor. Vergi affi beklen- tisi nedeniyle ödenme- yen ve geciktirilen ala- caklar da hesaplandı- ğında hükümetin bu ko- nudaki hedefı gerçekçi bulunmuyor. 3 bin araç alımının durdurulması ve Hazi- ne arazilerinin satışı gi- bi alanlardan ise en faz- la 500 trilyon liraya ya- kın gelir veya tasarruf sağlanabileceği belirti- liyor. "Yoisuzhıkia mü- cadefcye" dayandınlan bir kaynak hedefi ise hiçbir somut kaleme oturmuyor. Ekonomi de çok başh Buna karşın bütçede yeni kaynak öngören ic- raat konulannda Başba- kan Gül ile Erdoğan arasındaki görüş aynlı- ğı derinleşiyor. Emekli aylıklannda, Tayyip Er- doğan'ın devreye gir- mesi sonucu Hazine ve IMF'yekarşın yıllık 3.5 katrilyon lira kaynak gerektiren zam oranı belirlendi. Erdoğan, hü- kümetin zorunlu tasar- ruf fonu ile ilgili ödeme takvimiyle asgari ücret miktanna da tepki gös- terdi. Hazine'den so- rumlu Devlet Bakanı AB Babacan'ı "5 yuok ödeme planı mı ohır" diye azarlayan AKP li- deri, sonuç olarak hü- kümetin ekonomiyle il- gili her karanna müda- hale etmiş oldu. Başbakan ile parti li- deri arasındaki çift baş- lılığm yanı sıra tek ba- şına iktidar çoğunluğu- na karşın ekonomi yö- netimindeki çok başlı- lık da önlenemedi. Eko- nominin koordinasyo- nundan sorumlu Başba- kan Yardımcısı Abdül- latifŞenerileAliBaba- can ve Sanayi Bakanı Afi Coşkun arasuıda ör- tülü bir çekişme gözle- nirken dış ticaretten so- rumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in ça- lışmalan ile AKP Genel Merkezi'nde oluşturu- lan projeler ekonomi ic- raatının diğer ayaklannı oluşturuyor. NOBEL ÖDÜLLÜ KAHNEMAN, ÎNSAN1N MUHAKEME ZAAFLARINIANLAITI konomiyepsikolojisilahı ÖZLEMYÜZAK Aldığımız kararlar değil midir yaşamımızı belirleyen? Ya lider- lerin toplumlar için aldıklan ka- rarlar? Ya da yatırımcılann? Peki karar alırken nasıl bir muhakeme kullanıyor insan? "Risk ve beürsizlik karşısında muhakeme" konusunda psikoloji alanında yaptığı çalışmalanyla 2002 Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan Princeton Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Daniel Kahne- man'ı,dinlerken insanoğlununza- yıf noktalan da çorap söküğü gi- bi ortalığa döküldü. tş Yatınm'ın davetlisi olarak geldiği îstanbul'da Çırağan Sara- yı'nda düzenlenen toplantıda bir konuşmayapan Kahneman, "Psi- koloji ekonominin vermediği baa sflahlarısizmelinizeveriyor" diye- rek insanın muhakeme acizlikle- rini ve yatınmcılann önlerindeld tuzakları sıraladı. Insanlann kusursuz karar vere- meyeceklerini, dünyada her za- man behrsizükler bulunabileceği- ni ifade eden Kahneman, psikolo- jik açıdan kararlan etkileyen "lyimserBk önyargısr, "kaybet- mekten korkmak" ve "dar katap- larda düşünmek" olarak niteledi- ği 3 ana unsura değındi. Aşuı iyimserliğin iyi sonuçlar vermedi- ğini belirten Kahneman, savaşı ve borsayı örnek verdi. Her 2 tarafın generallerinin ka- zanacağız diyerek savaşa girdikle- rini, gereksiz bir sürü savaşın bu yüzden çıktığını dile getiren Kah- neman, borsada da insanlann sü- rekli alım satım yaparak aslında para kaybettiklerini belirtti. Ka- dın yannmcılann daha iyi sonuç aldıklannı, daha az hiperaktif ol- duklanm, aldıklan hisselerin üze- rine oturduklannı anlatan Kahne- man, bu şekilde kadınlann daha çok para kazandıklannı bildirdi. Kahneman'a göre kaybetmekten korkmak optimal kararalmayı en- gelliyor, miyop bakış açısıyla kü- çük çaplı düşünmek de karar al- mayı olumsuz etkiliyor. Kahneman'a göre karar alma- yı etkileyen diğer zaaflar ise şun- lar: • Aşın özgüven: İnsanlann ha- yal gücü zengin değil. Karşısına ne kadar sürpriz çıkabilir düşüne- miyor. «/ Belirsizlikler azımsanıyor. • Herkes iyi şeylerin kendi ba- şma geleceğini düşünüyor. • Olaylann kendi kontrolü dı- şında gelışmesinin doğurabilece- ği sonuçlan azımsıyor. Denizbank, kredi karth ahşverişte şifre uygulaması başlatarak Türkne'de EMV standardına geçen ilk banka oldu. Banka Genel Müdürü Hakan Ateş,"Üzerinde EMV çipi bulunan kredi kârü, cüzdana girince kimlik dışarı çıkıyor" dedi. Denizbank'tan şifreli kredi kartı Ekonomi Servisi- Denizbank, kredi kartında, do- landıncıhğın önüne geçmede güvenilir bir sistem olan EMV standardına geçişi tamamlayan Türki- ye'deki ilk, Avrupa'daki 53. banka oldu. Uygula- mayla birlikte, Denizbank kredi kartı sahipleri, alış- verişlerinde şifre kullanmaya başlayacaklar. Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, kart sa- hipleri alışveriş su^smda pos cihazlanna şifrele- rini girecekleri için kayıp ve çalıntı durumunda kartm kullanılamaz hale geleceğini söyledi. MasterCard Avrasya Bölgesi Genel Müdürü Özlem Imece de Visa ve MasterCard'ın kredi kartı dolandıncılığından Türkiye'deki yıllık kay- bınm 10-15 milyon dolar seviyesinde bulundu- ğuna işaret ederek 2005 itibanyla bu sisteme geçmeyen bankalann dolandıncılık durumunda bunun yükümlülükleri ile karşı karşıya kalacak- lanm anlattı. IŞÇtNMEVRENBNDEN ŞÜKRAN SONER Ne Yardan Ne Serden Olup bitenleri izleyebilmek üzere tabii ki borsayu- pilerinin değerlendirmelerini de kaçırmamaya çalı- şıyorum. AKP iktidan ile cicim ayları, balayı çok ça- buk bitti. Yorumlarının satır aralannda, kendilerine özgü alaycı dilleri ile, hükümetin saat saat değişen havasından, çelişkili açıklama ve kararlanndan ya- kınıp duruyorlar. Hükümetin her yana birden oynamasından, ne yapmak istediğini anlaşılmaz kılan karmaşadan, çokçabuktüketilengüvendensözederkenkullan- dıkları iğneli cümleler arasında başlığa aldığım bel- ki de en hafifi. AKP'lilerin verdikleri sözlerin gere- ğini yapmadıklan, hatta çoğunlukla tersini yaptık- lanna ilişkin suçlama, suçlama olmaktan çıktı. Her haberde bir başka kanıt ortaya konuyor. Seçimden sonra yükselen borsalarda, para piya- salannda her şey tepetaklak. İlk günler Irak'la ge- rekçelendiriliyordu. Şimdilerde açık açık hüküme- te olan güvenin yitirildiği, olumlu sözlerle de işlerin düzelmeyeceği, icraat bekleneceği söyleniyor. Para piyasaları artık AKP'lilerin söylediklerini cid- diye almayacaklar, eylemlerine bakacaklarmış. Siz ne düşünüyorsunuz? Başta en yaşamsal konular, savaş tehdidi olmak üzere, hangi alanda hangi AKP'linin söylediği ölçü olabilir? Bir siyasi parti, ik- tidar, genelde siyasilerin toplumsal güveni yitirmiş olması başka, çiçegi burnunda, koalisyon olmayan, Meclis'te büyük çoğunluğu, her şeyi yapabilecek gücü kazanmış bir hükümetin bütün kadroları ile, bir buçuk ay gibi kısa bir zamanda, tek sözcükle "güvenilir olmaktan çıkmış, tutarsız, bir dediği bir diğerine, saati saatine uymayan, sözüne güvenii- meyen" damgasını yemeleri çok başka. Cumhuriyet okurfannın çoğunlukla, kişisel olarak kendimi de katarak, zaten AKP'ye, elbette partiyi oluşturan kadrolann geçmişine, dayandıkları güç- lere bakarak güvenmediğimizi söyleyebilirim. Cum- huriyet, laiklik, demokrasi, çağdaşTürkiye için teh- dit gördüğümüz, kimi söylernlerini dürüst bulma- dığımız, takıyye yaptıklan konusunda önyargılı ol- duğumuz yadsınamaz. Ama şu anda sözünü ettiğimiz bizim kaygılanmız, önyargılarımızla ilişkili bir durum değil. AKP'nin 1.5 aylık iktidar icraatından ortaya çıkan, yandaşlannın, militanlannın itiraf etmeseler bile yutkunmalanna yol açan çok çarpıcı gelişmeler. Maskeler çok ça- buk düştü. Gerçek kimlikler, iktidar, Meclis gücü ile başı dönmüş, olup biteni sindirememiş, obur bir ya- pının, her yana birden sorumsuz, hırsla saldırma- sının sonuçları, her yeni gelişme, atılan her adım- da ortalığa saçılıyor. Dün ABD kaynaklı haberlerde, Türkiye'ye yöne- lik düş kınklığından dem vuruluyordu. Neyin düş kı- nklığı? Türkiye'nin çıkarlarının gözetildiği, geçerli devlet politikalannda, ABD'nin dünyaya, hiç kim- seye, kendi vatandaşlanna haklılığında inandıra- madığı Irak saldınsında kayıtsız şartsız destek, bü- tün kapılan, üsleri açmak, ABD askerlerinın on bin- lerle, belki yüz binlerie Türkiye'ye yerteşmelerini, sa- vaşın buradan yürütülmesini onaylamak var mı? ABD Türkiye'nin geleneksel dış politika çizgisin- de çizilmeye çalışılan son çerçeveden, devletin bi- linen politika çizgisinin ağır basmaya çalışılmasın- dan niye düş kırıklığına uğrasın ki? Ecevrt Hükümeti, beğenelim beğenmeyelim, yıl- ların ülke çıkarian çizgisinde, Irak'ta bu tür bir sa- vaşın, sömürge ülkesi üslubunda destekçisi olun- mayacağını, diplomatik bir dille, ödünsüz, ABD'ye bildirmişti. Komplo teorilerine uyarsak, şeytanın avukatlığını yaparsak, "Acaba apar topar bu yüz- den mi düşürüldü?" diye bir soru bile sorabiliriz. ABD'den, eğer bir düş kınklığından söz edilebiliyor- sa, bu ya Türkiye'yi kimi ödünlere zorlamak üzere blöf olabilir, ya da daha kötüsü, Erdoğan'ın yetki- siz ve sorumsuz olarak ABD ziyaretinde, kapalı ka- pılar arkasında, kendini iç siyasette kurumlaştır- mak, AB'de avantaj sağlamak adına verdiği yanlış sözlerin, izlenimlerin sonucu sayılabilir. AKP iktidan adına kendi ektığini biçme, her ya- na birden oynayıp, her şeyi birden yüzüne gözüne bulaştırma meselesi yani... Bu gidişle her gün ye- ni yeni örneklerie, çok renkli bir gazetecilik yapmak, ama ülkemiz, yaşamımız, geleceğimiz adına onur duyamayacağımız iktidar uygulamalan ile karşı kar- şıya kalmak durumunda olacağız... sonerfa cumhuriyet.com.tr Heyetin üye sayısı 350 oldu Irak seferi yoğun ilgi görüyor ANKARA (AA) - Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in 10-12 Ocak günlerinde gerçekleşti- receği Irak ziyareti yo- ğun ilgi gördü. Geziye kahlmak için 300'den fazla işadamı başvurunca ikinci uçak kiralandı. Uçakta yer bulamayan 50 işadamı da karayolu ile Bağdat'a gidecek. Geziyi organize eden 3F Turizm'in sahibi Bil- gin Aygül, heyet üyeleri- nin sayısının 350'ye ulaştığını belirtti. Halen Irak'ta bin ci- vannda Türk işadamı- nın işinin bulunduğunu, 2 milyar dolarlık bağ- lantının BM'den onay beklediğini vurgulayan Aygül, gezinin ertelen- mesinin söz konusu ol- madığını ifade etti. Ziyarette Tüzmen'in, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e hü- kümetin bir mesajını iletmesi bekleniyor BICDNOHİ 1 ATJ 1926: Türkiye'de piyango düzenleme \ hakkını Tayyare Cemiyeti'ne veren kanun f kabul edildi. 1 t96^; Amerika ile Türkiye arasında, Ereğli _ J Demir Çelik Tesisleri için 130 milyon dolarlık kredi anlaşması imzalandı. 1975: Dünya Bankası, Türkiye'deki sınai projelerin finansmanında kullanılmak üzere Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na _ 65 milyon dolar kredi verilmesini onayladı. Eş^ 1991: Kamu konutlarının kiralanna \i f 1991 yılı için yüzde 81 'e varan oranda w zam yapıldı. 1988:1998 yılı ithalat rejimi yürürlüğe girdi. Türkiye AB çerçevesinde koruma alanlarında tüm indirimleri gerçekleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle