10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 EYLÜL 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İNSANIN SERÜVENİ TURHAN SELÇUK Düfl'JST TA3İATLI İSTAN3UL A2ACSRAIA2I HÜİtKİ. ö/ruNU ı'Yl tfFf 22 Eylül'de yapılacak seçimlerde partiler Alman meclisi için 22 Türk kökenli aday gösterdi Türk oylanumutoldu• Seçme hakkına sahip 61.2 milyon Alman seçmen arasında, Alman vatandaşlığına geçmiş 500 bın Türk kökenli seçmenin de bulunduğunu açıklayan Johann Hahlen, yaklaşık her 250 bin seçmen için bir seçim bölgesi olmak üzere 299 seçim bölgesi oluşturulduğunu ve yaklaşık 80 bin sandıkta 630 bin vatandaşın fahri olarak görev yapacağını sözlerine ekJedi. ALİ YELDIRIM BERLİN-Almanya "da 22 Eylül tarihinde yapılacak genel seçimlere 22 Türkiye kökenli aday katılırken Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) tarihinde ilk kez iki Türkiye kökenli politikacıyı aday gösteriyor. Alman Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Johann Hahlen, Berlinde diizenlediği basın toplanhsı ile "2002 AJnıanya Genel Seçbnleri" hakkmda bilgi verdi. Hahlen, 598 millervekilliği için 1028'i kadın olmak üzere toplam 3542 adayın seçimlere katılacağını açıkladı. Seçme hakkına sahip 61.2 milyon Alman seçmen arasında Alman vatandaşlığına geçmiş 500 bin Türk kökenli seçmenin de bulunduğunu açıklayan Johann Hahlen yaklaşık her 250 bin seçmen için bir seçim bölgesi olmak üzere 299 seçim bölgesi oluşturulduğunu ve yaklaşık 80 bin sandıkta 630 bin vatandaşın fahri olarak görev yapacağını sözlerine ekJedi. Köln, Dortmund ve Cottbus kentlerindeki 29 seçim bölgesinde tanesi 4000 Euro'luk elektronik seçim cihazlannın da bu seçimlerde ilk kez kullanılacağını açıklayan Hahlen. internet üzerinden oy kullanmanın henüz mümkün olmadığını vurguladı. Abnan partflerin temsücfleri Türk oytaruu alabflmek için ülkelerinde yaşayan vatandaşlanmızla sık sık bir araya gelmeye özen gösteriyor. Hahlen, tasarruf ve çevreyi koruma nedeniyle seçimlerde ilk kez zarf kullanılmayacağını ve seçmenin oyunu kuflandıktan sonra oy pusulasını katlayarak zarfa koymadan sandıga atacağını belirtti. Türk adaylar Bu arada Cumhuriyet'in aday listelerinde yaptığı araştırmada, 22 Eylül seçimlerine katılan Türkiye kökenli adaylann sayısı 22'ye çıktı. Bağımsız aday VeK Yıkhnm'ın dışındaki 21 aday 5 partinin üyesi. Dr. Lale Akgün, Almanya Sosyal Demokrat Partisi"nin (SPD), ErdoğanKarakuş da Hümanist Parti'nin (HP) tek adayı olarak seçimlere katılırken Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) tarihinde ilk kez iki Türkiye kökenli politikacıyı aday gösteriyor. Bunlar, Berlin'den Emine Demirbüken ile Kuzey Ren Vestfalya'dan BülentArslan Cem Özdemir'in ismi listede Birlik 90/Yeşiller partisinden altı adayla ikinci sırada yer alırken 11 aday ile Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) en çok Türkiye kökenli aday gösteren birinci parti konumunda. Yeşil millervekilleri adaylan şunlar: "Eldn Ddigöz,CemÖzdemir,AttilaTür,CeJalTurhan, Vecih Yaşaner, Emine Yümaz." PDS listelerinde yer aJan adaylar da şunlar. "Hamide Akbayır, Mercan Arda, Hıdır Aydoğan, Evrim Baba, Göniil Ooğan, Yavuz Fersoğlu, Sabahattin Karakoç, Leyla Kaya, Musa Özdemir, Gıyasettin Sayan, Muhittin Yaray." Liste sıralamasında seçilmesine kesin gözüyle bakılan Cem Özdemir'in yeni mecliste yer ahp almayacağı merakla bekleniyor. Başka SPD'li Lale Akgün olmak üzere parlamentoya girmesi muhtemel adaylar arasında Evrim Baba ve Ekin DeHgöz'ün de adı geçiyor. îsveç seçimleri TV'de porno film istemi STOCKHOLM (AA)- Isveç'te Hıris- tiyan Demokrat Par- tiVJen millerv ekili ada- yı olan Teres Kirpik- B, nüfiıs artışını teş- viletmek için cumar- tesJeri televizyonlar- dat sürekli olarak por- no fîlmleri yayımlan- masını istedi. Ibrnografinin, çift- lern cinsel yaşamla- nnJa doping etkisi ya- raticağını ve doğum oraıının böylece ar- tacağını söyîeyen ka- dır milletvekili ada- yı. •Cumartesfleri gün bonı televizyonlarda enetiznı ve pornogra- fi itiyorum. tnsanlar böylece aşka gelecek- tir. Bence insanlann ço>jn pornoyu seviyor, anu bunu itiraf et- m«sten hoşlaıunıyor" dec. ">üfus artışının eko- nonik canlanmayı be- raterinde getireceği- ni .oyleyen üç çocuk amıesi millervekili adüıının önerisi, par- tisi çınde göriiş ayn- lığ.yarattı. Isveç se- çirneri 15 Eylül'de ya- pıli:ak. Ankara, idamın kaldınlmasından sonra Almanya'da bulunan 'Karases'in iadesini istedi Kaplan'ın iadesi seçim kozıı ANKARA (ANKA)- Türkiye'deölüm cezasının kaldınlmasıyla mümkün kılı- nan Metin Kaplan'm iadesi konusunun, 22 Eylül'de "kritik" bir seçımle karşı karşıya buJunan Alman hükümeti için "seçim kozu" haline geldiği öne sürül- dü. Almanya Içişieri Bakanı Otto Schily'nin Kaplan konusunda ilerleme sağlanamadığı için daha önce ertelediği Ankara ziyaretinin, ülkesindeki seçim- Ier öncesinde gerçekleşmesi amacıyla çalışma yapıldığı öğrenildi. Ankara, idamın savaş ve yakın savaş suçlan dışındaki suçlar için kaldınlma- sından iki hafta sonra. işlediği suç nede- niyle halen Almanya'da cezae%inde bu- lunan Kaplan"ın iadesini yeniden istedi. Ankara'run yinelenmiş başvurusunu de- ğerlendirmeye alan Alman hükümetinin bu konuda yoğun bir çalışma içinde ol- duğu ifade ediliyor. Schiry'nin zhareti Alman hükümetinin Kaplan"ın iadesi- ne büyük önem verdiği belirtilirken Içiş- ieri Bakanı Otto Schily'nin konuyu gö- rüşmek ve iade işlemlerine ilişkin genel bir mutabakata vanlması amacıyla önü- müzdeki günlerde Ankara'ya gelmek is- tediği öğrenildi. Ziyaretin Almanya'da- ki seçimlerden bir hafta önce yapılması için gerekli çalışmalann sürdürüldüğü kaydedildi. Schily'nin Ankara'yı 20-21 Haziran'da ziyaret etmesi planlanmış, ancak Türki- ye'de ölüm cezasının o tarihte henüz kaldınlmamış olması nedeniyle sürdürü- len teknik müzakerelerde ilerleme sağ- lanamamış ve ziyaret ertelenmişti. Kaplan'ın iadesinin Alman hükümeti açısından önemli bir konu olarak değer- Almanlann Kaplan'm hapis cezasını tamamlayacağı Mart 2003'te serbest kalmasını iste- mediği için iade işlenüerinin o tarihten önce sonuçlandınhnasuu amaçladıklan belirtiliyor. lendirildiği ifade ediliyor. Iktidan muha- lefete kaptırma tehlikesiyle karşı karşı- ya olan Schröder hükümetinin, güven- İik konusuna ağırlık veren Alman ka- muoyu ve seçimde oylan değer kazanan Türk seçmenieri nezdinde desteği art- tırmak amacıyla Kaplan'ın iadesi konu- sunda 22 Eylül öncesinde Ankara ile mutabakat sağlanmasını önemsediği be- lirtiliyor. İade seçenekleri Öte yandan, Kaplan'ın Türkiye'ye ia- desi konusunda Içişieri Bakanlığı kana- lı ve yargı yolu olmak üzere iki seçenek bulunduğunadikkatçeküiyor. Kaplan'ın Içişieri Bakanlığı'nca sınır dışı edilme- sinin daha basit bir süreç olduğu, Anka- ra'nın da bu seçeneği tercih ettiği belir- tiliyor. Ancak Kaplan'ın Içişieri Bakan- lığı'nca sınır dışı edilebilmesi, Alman- ya'da hapis cezasına çaptınlması üzeri- ne 1992 yılında kendisine tanınan siya- si sığınmacı statüsünün kaldmlması ka- ranna karşı yaptığı itırazın Alman idare mahkemesince reddedilmesine bağlı bu- lunuyor. Alman hükümetinin, Kaplan'ın iade dosyasıru mahkemeye götürmeyi karar- laştırması halinde ise sıyasi sığınmacı statüsünün kaldınlmasına ilişkin itira- zın reddedilmesinin gerekmediği ifade ediliyor. Buna karşm, dosyayı değerlendirecek olan yargıcın, idare mahkemesinin kara- nnı ve Türkiye'deki koşullar gibi bir di- zi faktörü dikkate alarak karannı vere- ceği ifade ediliyor. Bu nedenle, Alman hükümetinin talep dosyasını çok iyi ha- zırlamasının önem taşıdığı belirtiliyor. Kaplan'ın iadesi için hangi seçeneğin daha iyi olacağı konusunda halen ilgili Alman makamlan olan Içişieri, Dışişle- ri ve Adalet bakanlıklan arasında yoğun temaslann yapıldığı kaydediliyor. An- cak, Kaplan'ın iadesi konusunda bu ba- kanlıkJararasında genel birkonsensüs bu- lunduğuna da dikkat çekiliyor. Almanlann Kaplan'ın hapis cezasını tamamlayacağı Mart 2003 "te serbest kal- masını istemediği için iade işlemlerinin o tarihten önce sonuçlandınlmasını amaç- ladıklan belirtiliyor. Metin Kaplan, yaşadığı Almanya'da "HflafetDevieti" olarak da adlandınlan terörist bir örgütü yönettiği ve rakip bir örgütün lideri olan HaHl Ibrahim So- fiı'nun ölümünü teşvik ettiği gerekçe- siyle dört yıl hapis cezasına çarptınl- mıştı. Türkiye'nin Metin Kaplan'ın iadesini, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 75'inci yıldönümünün kutlandığı 1998 yılında Anıtkabir'e uçakla saldırmayı planladığı gerekçesiyle istediği belirtili- yor. Kapian'ın iadesi, eski Içişieri Baka- nı Rüştü Kazım Yücelen'in, Aralık 2001de Almanya'da yaptığı görüşme- lerde başlıca konuyu oluşturmuştu. GEÇ3IİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Amaç Bağımsız Yargı Adli tatil sona erdi ve yenı Adalet Yılı dün tören- le başladı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın mesajı ile Yargıtay Bi- rinci Başkanı Eraslan Özkaya'nın konuşması, bu yıl da üzerinde önemle durulması gereken görüş ve uyarıları içeriyor. Dile getirilen saptamaların başında, kanun dev- letinden hukuk devletine geçılmesinin zoıunluğu yer alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı, konuyla ilgili görüşünü şu cünnlelerle yansıtıyor: "Devletin temelhukukHkelerine bağlı kalacağı bir toplum ülküsünü anlatan hukuk devletı, ancak hu- kukun üstünlüğü ilkesinin somutlaştırıldığı ve ya- şama geçirildiği demokratik rejimlerde gerçekleş- tirilebilır." Yargıtay Birinci Başkanı da aynı konuda, yıllardır gündeme getirilen öneri ve istekleri yinelemek zo- runda kaldığını belirterek şöyle diyor: "Hukuka ve yargıya karşı olan bu kayıtsızlığa ve ilgisizliğe niyet eksikliğinden başka haklı ve geçer- li hiçbir neden ve mazeret göremiyorum." Vurgulanan konulardan bir başkası ise yargı erki ile yargı görevlilerinin bağımsızlığı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki sapta- ması da şu cümlelerle yansıtılmaktadır: "Erklerayrılığını kabul eden çağdaş demokrasi- lerde, yasama ve yürütme gücü yargı ile denge- lenmiştir. Yasama ve yürütme organlannın işlemlerinin hu- kuka uygunluğunu denetleyen ve adaletin yerine getirilmesiiçin görevyapan yargıç ve savcılann gü- venceli ve yargıcın bağımsız olması, hukuk devle- tinin vazgeçilmez önemdeki koşullanndandır." Bu saptamanın çözüm yolunu da Yargıtay Birin- ci Başkanı açıkça göstermiştir: "Doğru, güvenli, yansız adil yargılamanın önce- likli koşulu, tam bağımsızyeni bir Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu 'nun bir an önce kurulmasıdır." Yargının sorunları arasında adaletin dağıtıldığı yerlerin, çoğunun adı "adliyesarayı"olsa bile elve- rişsiz koşullarda olması da vardır. Yargıtay Birinci Başkanı'nın şu yakınmasını, Tür- kiye'deki tüm yargı yerleri için geçerli saymak ola- naklıdır "Yargıtay'ın yüceliğine ve onuruna yakışır bina- mız ve salonumuz olmadığından, sizleri bu dara- cık salonda ağırlamak zorunda kaldığımız için üz- günüz." • • • Yargının görevi, yürürfükteki yasalara bağlı kala- rak değerlendirme yapmak ve karara varmaktır. An- cak ülkemizde yerleştirilmeye çalışılan kanılardan biri de yasaları değil, o yasayı uygulamakla yüküm- lü mahkemelen eleştirmektir. Bu çabanın, yasalan önerenlerle yapanlann so- rumluluklarını görmezden gelme sonucunu yarat- ması hukuk devletmden uzaklaşmanın da itici gü- cünü oluşturmaktadır. O nedenle yasama organının tutumu, hukuk dev- letine geçilip geçilmeyeceğinı de beliriemektedir. Umut, 3 Kasım'da yapılacak erken genel seçim- de oluşacak parlamentoya kalmıştır. Ancak liderlerin bugüne kadar sadece ekonomi alanıyla sınırlı açıklamalar yapmalan düşündürü- cüdiir. Yargı bağımsızlığı konusundaki en somut eleşti- ri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda siyasal bir kimliği olan Adalet Bakanı ile müsteşann da yer almasıdır. Siyasal kimliği belli olan Adalet Bakanı'nın, hâ- kimler hakkında soruşturma yaptırma yetkisine de sahip olması, bağımsızlığın önündeki engellerden bir başkasıdır. Cumhuriyet savcılığı makamının "memuriyet" kavramı içinde yer alması da siyasilerimiz tarafın- dan yadırganmamaktadır. Dileriz yeni adalet yılı "Hukuka vesile olur." [email protected]. CEM YAYEVEVt Küçükparmakkapı Ipek Sokağı No: 10 80060 BeyoSlu-tstanbul Tel: (0212) 293 41 70 Faks: (0212) 244 15 33 Kitabın geliri Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat \'akfı'na bırakılacaktır. BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK EsasNo: 2001 123 Mecit Alarslan tarafindan Fatma Şenel îpekbayrak vs. aleyhlenne açılan tapu iptalı ve tenkıs davasında davahlardan (dahılı davalı) Serencebey Yokuşu, Yase- mın Apt. No:18 9 Beşiktaş-lstanbul adresinden Nil- gün Vidinlı'nın bulunamadığından dolayı duruşma günü olan 24.10.2002 saat 09.50'de mahkememizde bizzat hazır bulunması veya kendısini bir vekille tem- sıl ertırmesı, aksi takdirde yokluğunda karar verilece- ğı hususu ılan olunur. 11.07.2002 Basın: 54493
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle