10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2002 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Bush'un Irak Makyajı Dün 100 kadar Amerikan ve Ingiliz savaş uça- ğının Irak askeri hedeflerini bombalamalanndan bırkaç saat sonra, ingittere Başbakanı Tony Bla- ir de ABD'ye uçuyordu. Camp David'de yapıla- cak olan uzun Bush-Blair görüşmesinin ana ko- ntısu yine Irak olacak. Amerikan başkentinden gelen haberler, Tek- saslı Başkan'ın Irak konusunda köşeye sıkışmak- ta olduğunu bildiriyor. Başkan Bush yalnız Demokratlardeğü, ama bir zamanlar babasının şahin yandaşlan olan kimi Cumhuriyetçiler tarafından da Irak konusundaki sert tutumu yüzünden eleştihlmektedir. ABD'nin "ne olursa olsun Saddam'/ devirme" biçiminde özetleyebileceğimiz politikası ülke dı- şında da büyük tepkilere ve eleştirilere neden ol- maktadır. Bush'un, bukonudakibaşvetekelletutulurdes- tekçisi Tony Blairde zaman zaman aynı eleştiri ok- lannın hedefi olmaktadır. Bu eleştiriler haksız değildir. Gerçekten de ABD'nin elinde Irak'ın terörü desteklediğini kanıt- layacak doyurucu belgeler yoktur. CIA'nın da, Pentagon istihbarat birimlerinin de aksi yönde beyanlan vardır, ancak bunlar örtbas edilmekte- dir. Nitekim Pentagon'da da ne pahasına olursa olsun, Irak operasyonu politikasını eleştirenlerin sayısı artmaktadır. Bush bu durum karşısında terörü destekleme savından çok, kitle imha silahlan imal etme ge- rekçesine dayanmak istemektedir. Ne var ki, bölgede yine kitle imha silahlan üre- ten Israil'in Filistinlilere karşı uyguladığı acımasız politikaya Bush güçlü bir biçimde destek ver- mektedir. • • • Ortadogu politikasının yanı sıra Afganistan'da da elle tutulur bir sonuç elde edilememiş olması, Bush'u eleştiriler karşısında silahsız bırakmakta, tutumunu gözden geçirmeye zorlamaktadır. Bu gözden geçirme Irak konusunda tavır deği- şikliğinden çok, bu ödünsüz politikayı makyajla- yarak yürütmek biçiminde olacak gibi görünüyor. Bush bu değişikliği sağlamak için üç koldan hareket etmeyi planlıyor. Herşeyden önce, Birleşmiş Milletler'de bir pro- paganda atağını başlatacaktır ABD Başkanı. 11 Eylül'ün yıldönümünde, terör konusunda bir konuşma yapacak olan Bush, 11 Eylül atmosfe- rinden elinden geldiğince yararlanarak kendisini teröre karşı kararlı bir biçimde mücadele veren bir lider olarak gösterecek, bu arada Irak'ı terörü des- tekleyen, kitle imha silahlan üreten bir ülke olarak tanımlayacaktır bir kez daha. Ne var ki, yukanda da belirttiğimiz gibi, bu ko- nuda ikna edici belgelere sahip değildir Beyaz Saray. • • • Bush'un ikinci atağı da Güvenlik Konseyi üye- si ülkelerin ve Avrupa'daki müttefiklerinin deste- ğini sağlama yönünde oluyor. Ancak buradan da fazla bir sonuç alması bek- lenemez. Rusya ve Çin'in Irak'a askeri müdaha- le konusundaki tavıriannı değiştirmelerini bekle- mek pek mümkün değil, aynı şey bu konudaki olumsuz tavnnı birçok kez tekrarlamış olan Fran- sa için de geçeriidir. Bush'un en büyük kozu, Irak'ı uluslararası si- lah denetçilerini koşulsuz olarak kabul etme yö- nünde sıkıştırma atağı olacak gibi görünüyor. Bush'un planına göre, uluslararası silah denet- çilerinin istedikleri tesisleri teftiş etmeleri için Bağ- dat bunlann açılmasını kabule zorianacak, daha- sı yabancı denetçi askerlere gerekli gördüklerin- de şüpheli tesislere ateş açıp girme yetkisi veril- mesi istenecek. Bağdat'ın bu öneriyi kabul etmesi beklenemez. Işte o noktada da Bush, Kongre, ABD'nin mütte- fikleri ve BM nezdinde büyük bir propaganda kampanyası başlatarak Irak operasyonunun meş- ruiyetini kabul ettirmeyi planlamaktadır. Görüldüğü gibi, eleştiriler Bush'un politikasını değiştimnesini sağlayamamış, ancak onu allayıp pullayarak daha yutulur bir hale sokmaya çalış- masına yol açmıştır. Evet, Bush bir yandan saldırgan politikasını al- layıp pullamaya çalışırken, öte yandan da Irak'ta olası bir kara harekâtı üzerinde bulunan hedefleri bombalayarak gerçek niyetini ortaya koyuyor. ÖDP'li Kayış öldürülmüstü Kahvehaneye bombalı saldın tstanbul Haber Servi- si - Okmeydanı'nda se- çim bildirisi dağıtmak is- teyen ÖDP'li gençlerden Sinan Kayış'ın öldürül- düğü Yücetepe Gençler Kıraathanesi bombalan- dı. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadı. ÖDP tstanbul II Başkanı Si- nan TutaL kıraathanenin bombalanmasının bir provokasyon girişimi ol- duğunu söyledi. Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'ndeki, Ziya Yücetepe 'ye ait kıraat- hanenin kapısına önceki günkimliği henüz belir- lenemeyen kişi ya da ki- şilerce yerleştirilen bom- ba patladı. Patiama nede- niyle yaralanan olmaz- ken işyerinin kepenkle- ri parçalandı, caddedeki yaklaşık 50 ev ve işyeri- nin ise camları kınldı. Park halinde duran 4 oto- mobilde de maddi hasar meydana geldi. Bomba imha ekipleri tarafından yapılan incelemede, pat- lamaya el yapımı basınç veparça tesirli bombanın neden olduğunu belir- lendi. Tutal, ÖDP'nin, şid- deti toplumsal yaşamdan dışlamayı benimseyerek faaliyetlerini sürdüren bir parti olduğunu ve kimse ile kan davası güt- mediğini \urguladı. Tu- tal "BombafcsaJdm)! Ok- meydanı hallana ve ÖDP'ye yapılmış bir sal- dın sayıyor ve protesto ediyoruz. Bu olay Ok- me%danı'ndageriBmden, cinayetten medet uman çevrelerin sinsi planlan- nın bir parçasıdır" dedı. Yargıtay Başkanı Eraslan Ozkaya'dan yeni adli yılın açılışmda siyasilere sert uyan: alarmveriyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay Başkanı Eraslan Ozka- ya, yargı yılının açılış konuşma- suıda siyasetçilere, "yargmm üzerinden eUerini çekmeteri" uyansında bulundu. Yargıda "adlreform" isteyen Özkaya, - "Zira, hukukun ve yargının alarm ziDeriçahnaya başbumşnr" dedi. Hâkimler ve Savcılar Yük- sek Kurulunda, siyasi gücün var- hğına son verilmesinı isteyen Öz- kaya, siyasilerin baskısı al- tında olan savcılardan "kahramanhk beklene- meyeceğini'' vurguladı. Irtıcai tehdidin hâlâ sür- iuğüne dikkat çeken 'zkaya, "kimi kişile- rin kendDerini tarikat Yargıtay Başkanı Özkaya, anayasayı, HSYK'yi ve siyasetçileri eleştirdiği 28 sayfalık konuşmasında, yolsuzluk ve irtica konulannda uyanlarda bulundu. Yargıda acil reform isteyen Özkaya, siyasilerin baskısı altmda olan savcılardan "kahramanhk beklenemeyeceğini" vurguladı. ve mezhepHderi gibi göstererek nıiDeti böl- meye çahşöklannı" söyledi. Türkıye Ba- rolar Birliği Başkanı ÖzdemirÖzokda yol- suzluklamücadelede siyasilerin soruştur- malara müdahalesinden yakındı. Yeni adli yılın açılışı nedeniyle dün Yar- gıtay'da tören düzenlendi. Törene Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM Başkanı Omer tzgt Anayasa Mahkeme- si Başkanı Mustafa Bumin, Devlet Baka- nı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz, DYP Genel Başkanı Tansu Çiler, AKP Ge- nel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, MGK Genel Sekreteri Orgeneral TuncerKıtaıç, bakanlar, srvil ve askeri yargının temsilcile- ri ile çok sayıda yargıç ve savcı katıldı. Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, tören- de yaptığı 28 sayfalık konuşmasına, yar- gının eksikliklerini sayarak başladı. Dev- letin merkeziyetçi ve hantal yapısından yakınan Özkaya, "Hukuk reformuflebir- Kkte bir adli ve idari refomıun yapıbnası arük kaçıııılaınayacak ve savsaİdanama- yacak bir önceük kazanmışOr. Zira, huku- kun ve yargının alarm ziDeri çahnaya baş- lamışor" diye konuştu. CUMHURBAŞKANI SEZER: Ozgurlugun temeli bağımsızyargı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bir ülkede özgürlük ortamından söz edilebilmesi için, yargı bağımsızlığı, yargı kararlannın her koşulda uygulanması ve yasalar önünde eşitlik ilkelerinin sağlanması gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer, adli yılın açılışı nedeniyle Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'ya gönderdiği mesajda, çağdaş demokrasilerin temelini oluşturan hukuk devletinin, hak ve özgürlüklere saygılı, koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran, tüm işlem ve eylemleri yargı denetiminde olan devlet olduğunu belirtti. Sezer, "Devfetin, temei hukuk Ukelerine bağh kalacağı bir tophun ülküsünü anlatan hukuk devleti, ancak hukukun üstünlüğü flkesinin sooıudaşûnldığı ve yaşama • Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan ,<*.*JİS Ecevit, TBMM Başkanı Izgi adli yılın açılışı nedeniyle Yargıtay Başkanı Özkaya'ya kutlama mesajı gönderdiler. Cumhurbaşkanı Sezer, bir ülkede özgürlük ortamından söz edilebilmesi için yargı bağımsızlığına, yargı kararlannın her koşulda uygulanması gerektiğine işaret etti. geçirfldiği demokratik rejimlerde gerçekleştirilebilir" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, bir ülkede özgürlük ortamından söz edilebilmesi için, yargı bağımsızlığı, yargı kararlannın her koşulda uygulanması ve yasalar önünde eşitliğin sağlanması gerektiğine işaret etti. Sezer, "Hukuk devleti ilkesinin kurum ve kurallarryla yerleşmesi için tüm kişi, kurum ve kuruluşlara büyük sonunhıhık düşmektedir'' dedı. TBMM Başkanı Omer İzgL mesajında, yasama ve yürütmenin işlemlennı denetlemekle görevh yargırun bağımsız ve yargıçlann da güvence alhnda olmalannın önemine işaret etti. Izgi, "Atatürk'ün ortaya koyduğu çağdaş uygarhk düzeyine erişmede kararta olan devietiiniz ve büyük Türk l lusu, çağdaş bir hukuk devleti obnanm tüm gereklerini yerine getirme azim ve kararhhğı rçerisindedir" dedı. Başbakan Bülent Ecevit de yargı yılırun açılışı nedeniyle Yargıtay Başkanı Özkaya'ya kutlama mesajı gönderdi. Türk Hukuk Kurumu Başkanı Talay Şenol, ekonomik bunalımın temel nedeninin "hukuksuzhık" olduğunu belirtti. Şenol, bugünkü koşullarda, yargınuı ve yargıçlann bağımsızlığından söz edilemeyeceğini vurgulayarak, "Türkrve Cumhurrveti'nin özünde, pek çok şevi değiştinneye vönetik devrimcilik yatmaktadu: Varhğmuzı sürdürebilmemiz, toplumun her kesiminde gözknen çürümüşlüğün aşıhp yeniden dirilişin yohınu açmak için, bu öze dönmemiz gerekir" dedi. Özkaya, 1982 Anayasasfyla kişi hak ve hürriyetlerine kısıtlamalar getirildiği- ni; yargı bağımsızlığı ve yargıç güvence- sinin zedelendiğini, hukuk devleti ve hu- kukun üstünlüğü ilkesinin merkeziyetçi, bağımh, baskıcı bir zihniyetle geri plana irildiğini vurguladı. Anayasada, yürütme organına, yargıyı baskı altına alacak, hat- ta yargıyı denetleyecek yetkiler verildiği- ni anlatan Özkaya, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını eleş- tirdi. Başkanlığını Adalet Bakanı'nm yaptı- ğı HSYK'nin hâkim ve savcıların özlük haklan konusunda mutlak yetkiye sahip olduğuna dikkat çekerek şunlan söyledi: •'Srv^asi organın sıkı denetim ve gözetimi al- tmda bulunan hâkim ve cumhuriyet sav- cılannın, tümünden mesleki geleceklerini hiçe sayarak kahramanhk yapmalaruu beklemek, hukuk devleti \e \argı bağınısızhgı ilkesiyle bağdaşmaz." Özkaya, hâ- kim ve cumhuriyet savcıla- nnın ücretlerinin, yasama ve yürütme organnun takdiri- ne buakılmasımn yargının bağunsızlığını zedelediği- ni \Tirguladı. Yolsuzluklann 'ivfleşme- yenbir hastahk" olarak top- luma zarar vermeye devam ettiğini, bir an önce yasal düzeniemeleryapılarak yar- gının önünün açılmasını is- teyen Özkaya, "Yotsuzhık- la mücadelede henüz tat- minkâr sonuca ulaşrirruş de- dedi. \eni adh' yıhn açıhşı nedeniyle düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı Mesut Yİlmaz ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiner de katıldı. (Fotoğraf: KEREM GEZER) Hatay Barosu Başkanı İnal, yasanın sorunu çözemediğini belirtti Savunmaya bakış değişmeü I ANTAKYA (Cumhuriyet) - Ha- tay Barosu Başkanı Nabiİnal, Avu- katlık Yasası'nda yapılan değişik- likle savunma bir ölçüde bağımsız- lığa kavuşsa da, savunmaya karşı anlayışın da değişmesi gerektiği- ni söyledi. inal, adli yıhn açılışı nedeniyle yaptığı değerlendirmede Avukat- lık Yasası'nda yapılan değişiklikle savunma- nuı bir ölçüde bağım- sızlığa kavuşsa da, sa- vunmaya karşı anlayı- şm da değişmesi ge- rektiğini söyledi. 16 aylık süreçte, baş- ta Adalet Bakanlığıol- j mak üzere uygulayıcı- lann önemli bir bölümünün yapı- lan değişikliklen, verilen haklan ye- terince kabullenemedikJerini, ya- sanın öngördüğü anlamda uygulan- masma olanak tanıyacak tutum ve davranış içinde olmadıklannı da üzüntüyle karşıladıkJannı belirten İnal şöyle dedi: "EBbette ki, barobr olarak, savun- ma olarak bu konuda gereken mü- cadaleyi vermekteyiz ve vermeye devam edeceğiz. Inanıyoruz ki,za- man içinde bu olumsuzluklar gide- rilecek. yasalarla tanınan haklan- mız uygulayıcılar tarafindan da ka- bullenilecek ve eksiksiz yerine ge- tirilecektir" • Avukatlık Yasası'nda yapılan değişikliğin savunmayı bir ölçüde bağımsızlığa kavuşturduğunu belirten Nabi înal, uygulayıcılann verilen haklan yeterince kabullenemedikleri için sorunlann tam olarak çözüldüğünü söylemenin mümkün ohnadığını beürtti. Ekonomik ve siyasi sorunlara da değinen İnal, sözlerini şöyle ta- mamladı: "Ülkemizde 3 Kasun'da miDet- veldü genel seçimleri yapılacaktn-. Cezalann ertekme yasasmda oldu- ğu gibi,yeri vezanıanı ohnadjğı haJ- de ülke erken seçime göriirülnıüş- rür. Tüm olumsuz yanlanna kar- şm seçimlerin 3 Kasun'da yapıl- ması bir zorunluluk haüni alrnış- ür. Seçimlerin ertelenmesi gerek- Mğini burada vurgulamak istiyo- ruz. Seçimlere kadar geçecek sü- reiçerisinde siyasipartüerve seçim yasaiannda gereken Kileştirme- nin yapüması yolunda parlamen- tonun kendine düşeni tez elden yapması ge- rektiğine deişaret edi- yor ve MecKs'i göreve çağuT>oruz. Eksiklik- leri, sakıncalan he- men hemen tüm si> a- si partiler tarafindan dik getirflen ancak bir riirlü hayata geçiril- me>en siyasi partiler ve seçim ya- salanndaki degişikük gerçekleşti- gi takdirde, 4 Kasun'da oluşacak siyasi tablonun tartışma konusu yapüması olanağı ortadan kalka- cak ve ülkemiz 4 Kasun'da yeni bir erken seçim arayışma gjrmemiş olacaktır." ÎSTANBUL BAROSU BAŞKANI SAYMAN: SADECE ADLÎ YAPIDAKİ SORUNLARIN TARTIŞILMASIYETERSÎZ Toplumsal yapıda demokrasi yok tSTANBUL/ ANTAKYA (Cumhuri- yet)-îstanbul Barosu Başkanı Yücel Say- man, toplumsal yapıda demokratikleşme olmadan adli yapıdaki sorunlan tarnşma- nın anlamsız olduğunu belirtti. Sayman, Îstanbul Barosu Yönetim Ku- rulu üyeleri ile birlikte Staj Eğitim Mer- kezi'nde düzenlediği basın toplantısın- da, yeni yargı yılına girerken yargının so- runlanm açıkladı. Seçim sürecinde siya- si parrilerin programlannda yargının iş- leyişi ile ilgili projelerin bulunmadığına dikkat çeken Sayman, seçim programla- nnda yargının kurumsallaşması için ol- ması gerekeni aradıklannı söyledi. Eleştirilerini, sorunlarau sadece yeni yargı yılı açılışlannda dile getirebildik- İerini belirten Sayman, sorunlann bu top- lumsal örgütlenme içinde var olması ge- reken yargının sorunlan olmadığını vur- guladı. Adalet Bakanı'nın barolann ad- liye odalanndaki elektrik, su ve temiz- likparalarmı istediğini anlatan Sayman, "Kendimizi yarguun bir parçası sandığı- nuz için buna is>an ediyoruz ama kimse avukaüan yarguun bir parçası olarak görmüyor kL Adüye önlerinde arabala- nmızı park edemijToruz" diye konuştu. Cçlü protokolün a\'ukatlann meslek sır- lannı ayaklar altına aldığını ifade eden Sayman, şöyle devam etti: "Bu bffinçljyapdan 'Sizyargmın birpar- çası değilsiniz, yargıya karşı insanlarsı- nız' imajı veren bir uygulama. Cezaev- leri sorunu var. ÖnemK sonudarda hiç- bu-şevdeğtşmryor.De^işrneirrıkânıdayok, El anhnası da doğru değil, atmaya kalk- öğmızda yargı peşinize düşüyor. Türki- >«'de toplumun demokratik örgütienme- sinin bir yargısı yoVT Siyasi partflere tepki Sayman, Türkiye 'de avukatlann da ka- rar oluşumunda halkın yanında etkilı ol- mak istediklerini söyleyerek, partilerin programlannda ve projelerinde yarguun yeniden yapılanması ve işleyişi ile ilgi- li toplumsal bir projenin bulunmaması- na tepki gösterdi. Seçim programlannda yargının örgüt- lenmesine ilişkin toplumsal bir yargı pro- jesi bulamadıklarmı vurgulayan Sayman, "Bir iki partiden tstanbul Barosu'na görüş soranlar okfu" dedi. 'Irtka tehdidi sûrüyor' Konuşmasında irtica teh- likesine de değinen Özka- ya, "Laik devlette dinsel hakvehürriyetierin smırsıe- hğı ve devletin bu hak ve hürrtyetkre hiçbir surette müdahaleedeme>eceği ka- buledfldjği takdirde, orada önce dinsel kargaşa başlar, sonra da çoğunluğun taas- subu azmhğı boğar, din ku- raDan devlet düzenine hâ- kim olur. Tarih ve geçmiş- teki ola>lar bu tehfikeyi bi- ze daima haaıiatmaktadır. tıüca laik düzene karşı teh- didini halen sürdürmekte- dir'' dedi. Islam dinine gö- re hiçbir sıfatlan ve yetki- leri bulunmayan kimi kişi- lerin, kendilerini tarikat ve mezhep lideri gibi gösterip toplumun saf ve temiz inan- cı ile oynayarak milleti böl- meye ve parçalamaya çalış- tıklannı anlatan Özkaya, "Laiklik hakkında teorik alanda kavTam kargaşası yaraölıp din ve vicdan öz- güriüğüne sığmmış görü- nerek bu özgurtüğün orta- dan kakhnlmasma ve dinin siyasallaştınlmasuıa, laik düzenin tehfikeye düşürül- nıesine asla göz yumula- maz" dedi. Türkiye'nin AB'ye üye- lik konusunda TBMM'de kabul ettiği yasalann cesur adımlar olduğunu dile ge- tiren Özkaya, tüm adaylann uymak zorunda olduklan Kopenhag kriterlerinin da- yatma değil, toplumun is- teği olarak değerlendirme- si gerektiğini söyledi. Yoisuzhık uyansı Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, siyasi iktidarlann, yargıya dönük tutumunu eleştirdi. Özok, "Yürütme erkini elinde buhınduran siyasal iktidarlar hiçbir bi- çimde, güçlü ve bağunsız bir yargı istememektedir- ler. Muhalefette yargı için söylenenler ve v'apdan tes- pitkr, iktidara gelmdiğmde unutuhnamah" dedi. Yol- suzlukla mücadelenin hu- kuk kurallan içinde sürdü- rühnesi gerektiğini vurgu- layan Özok, siyasi irade- nin soruşturmalara müda- hale etmemesini istedi. Teokratik devlet özlem- cilerine, ulusal ve üniter dev let karşıtlanna TBB 'nin geçit vermeyeceğini kay- deden Özok, "Eğer bizi bu nedenlerle taraf olarak ni- telendirryorlarsa teşhis ve tespitleri doğnıdur. Çünkü TBB laik ve demokratik Türkiye Cumhurrved'neve onun kazammlannda ta- raftır'' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle