Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 AĞUSTOS 2002 PAZA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Pisipisiler ve
Kuçukuçulara İdam
Sevgili,
İdam cezası, iki gün önce kalktı, uyum yasa-
lan yönünde adım atıldı.
İdam cezasına oldum olası karşıyım. Otuz yıl
önce bir katkı olsun diyeCamus ile Koestlerin,
bu konudaki yazılanndan oluşan birkitabı çevir-
miştim.
Neyse otuz yıl sonra, çok gecikmiş olarak, hiç-
biranlamı ve caydıncılığı olmayan bu uygulama-
dan Türkiye de vazgeçti.
Ben Sevgili, medyanın, Avrupa yolundaki bü-
tün engellerin kalktığını sanan ve bu Meclis'i 1.
Türkiye Meclisi kadar büyük gören yorumlanna
hayretle bakarken, ölüm cezasından kurtulma-
nın sevincini bir gün bile yaşayamadım.
Çünkü insanlann idamını önleyemeyenler, şim-
di pisipisilerle kuçukuçulan idam etmeye çalışı-
yorlar.
Ve bunu yapmaya çalışanlann başında da ida-
Tiın kaldırılmasına karşı çıkmış MHP'nin "7.
TBMM kadar büyük olduğu" söylenen bugün-
<ü Meclis'in üyesi ve aynı zamanda 57. Hükü-
net'in Sağlık Bakanı Osman Durmuş var.
Sağlık Bakanlığı'nın 20 Şubat 2002 tarihli B100
rSH 0110002/2958 sayılı "Itlaf" genelgesi özet-
le şunu söylüyor:
"Sokaklardan top/anıp banndırma merkezine
gönderilen kedi ve köpekler sahiplenilmediği
takdirde uyutulacaklardır."
• • •
Sevgili, "uyutulacaklardır" sözcüğü ilk bakış-
ta masum gibi görünüyor. Aslında, uyutmadan
kasıt, itlaf sözcüğünden de anlaşılabileceği gi-
bi, öldürülmektir.
Bravo Osman Durmuş!
Insanlan idam edemediğinize göre, engelleye-
mediğiniz idamı kaldıran yasanın acısını şimdi ra-
hat rahat kedi ve köpeklerden çıkarabilirsiniz.
Kuşkunuz olmasın ki bütün dünya bu çağdaş,
uygar uygulamayı ayakta alkışlayacaktır.
Türkiye bu ayıbı geçmişte de yaşamış ve 1916
yılında, Istanbul sokaklarındantoplanan köpek-
ler, Hayırsızada'ya götürülmüş, orada aç susuz,
ölüme bırakılmışlardı.
Meskûn adalardan köpeklerin ulumalan duyul-
muş ve o sırada, gemiyle Hayırsızada önünden
geçmekte olan bir Ingiliz gazeteci, ulumalan du-
yunca adaya yaklaşmış, gerçek bir hayvansever
olan dostum Bekir Coşkun'un anlattığına gö-
re, çektiği fotoğraflar Ingiltere'de yayımlanmıştı
ve hâlâ bazı müzelerde bu fotoğraflar sergilen-
mektedir.
• • •
Tabii Sevgili, yetkililere sorarsan, bu uygulama-
nın gerekçesi hazırdır. Başıboş kedi ve köpek-
ler, kentliler için tehlike oluşturmaktadırlar.
Ama nasıl ki suçlan önlemek için çare idam de-
ğilse, bu tehlikeyi gidermek için de çare itlaf de-
ğildir. Aşı ve bakım kampanyası uygulanabilir.
Aynca, aşılı, bakımlı, sahipli hayvanlar da uy-
gulamanın kurbanı olmaktadırlar.
Çünkü bu hayvanlann önünezehirli etatılmak-
ta ve ayırım yapmaksızın hepsi öldürülmektedir.
1950'li yıllann ikinci yansında, 57-58'de Ideal-
tepe'deki evimizde, aşılan muntazaman yaptın-
lan, belediyeden kaydı alınmış resmitasmalı kö-
peğimiz Toman, belediye itlaf ekiplerince öldü-
rülmüştü.
Aynı vahşi, insanlık dışı uygulama hâlâ yürür-
lüktedir.
Sokaktan aldığım bir kedim var. Artık evin ke-
disi oldu. Amaonun özgürlüğünü kısıtlamıyoruz,
evde yatıp kalkıyor, yiyip içiyorda istediğinde so-
kağa da çıkıyor. Hatta hafta sonlan bir iki günlü-
ğüne evden aynldığımızda, sokakta geceliyor, yan-
daki apartmanın bakıcısı mamasını veriyor.
Şimdi biz ne yapacağız ve biçare Haydut'u
nasıl koruyacağız?
Odagünün birinde, Osman Durmuşgenelge-
sinin kurbanı mı olacak?
Insanlan asmayı sürdüremeyenler, şimdi bu-
nun hıncını, kediler ve köpeklerden mi çıkaracak-
lar?
Cihangir'in, insan ve kedi seversakinleri bir im-
za kampanyası başlattılar.
Ama insan yaşamına saygı göstermeyenler,
buna kulak asacaklar mı? Bütün bunlara boş-
verelim ve elbirliğiyle haykıralım:
"... Avrupaa... Avrupaa... Duy sesimizi... Bu
gelen Türkiye'nin ayak sesleri..."
Seçmen listeleri askıya çıkıyor
Seçimyasaklan 7
Ağustos'ta başhyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - YSK, 3
Kasım 2002 tarihinde
yapılacak seçim için baş-
langıç takvimini 7 Ağus-
tos Çarşamba olarak be-
liriedi. Bu tarihten itiba-
ren, sözlü ve görsel ba-
suı yayın araçlan ile ka-
muoyu araştırmalan, an-
ketier, tahminler, bilgi
ve iletişim telefonlan yo-
luyla mini referandum
gibi adlarla bir siyasi
partinin veya adayın le-
hinde, aleyhinde ya da
yurttaşlann oyunu etki-
leyebilecek biçimde ya-
yın yapılamayacak.
YSK, siyasi partile-
re, hangi seçim çevrele-
rinde hangi usul ve esas-
larla aday tespiti yapa-
caklannı bildirmeleri
için 7 Ağustos'ta bir ya-
zı gönderecek. Seçim
propagandası da 23
Ekim Çarşamba günü
başlayacak. Seçimlere
katılacak kamu görevli-
leri de 8 Ağustos Per-
şembe günü saat
17.00'ye kadar görev-
lerinden aynlacaklar.
Sandık seçmen listeleri
9 Ağustos Cuma günü
askıya çıkanlacak ve 27
Ağustos Sah günü as-
kıdan indirüecek. Bu sü-
re içinde 3 Kasım 2002
tarihi itibanyla 18 yaşı-
nı dolduranlar, askerden
gelenler, yer değiştiren-
ler, mahalle muhtarlık-
lanndaki listelere adla-
nnı yazdıracaklar. San-
dık seçmen listelerine
29 Ağustos Perşembe
gününe kadar itiraz
edilebilecek.
Komisyon, yasalann kabulünden memnun olduğunu açıkladı. Verheugen Türkiye'yi tebrik etti
AB 'den cesaretverici sözlerAYHANŞİMŞEK
ANKARA - Türkiye'nin, Mec-
lis'teki AB reformlannm ardrndan
üyelik müzakerelerine başlayabil-
mesi için 3 önemli eşikten daha ba-
şanyla geçmesi gerekiyor. Diplo-
matlara göre ilk ve belirleyici eşik,
AB Komisyonu'nun 16 Ekim'de açık-
layacağı llerleme Raporu olacak.
AB 'nin büyük önem verdigi ölüm ce-
zasının kaldınlması ile anadilde öğ-
retim ve yayın reformlannın gerçek-
leştirilmesi, llerleme Raporu'nda
Türkiye için olumlu ifadelerin yer
almasını sağlayacak. Ancak AB kay-
naklan, son yasal reformlann üyelik
müzakarelerine geçmek için olum-
lu, ancak tek başma yeterli olmadı-
ğını öne sürüyorlar. AB üyeleri, 29
Ekim'de Brüksel'de yapacaklan top-
lantıda Türkiye konusunda ön karâr
alacaklar. AB hükümet ve devlet baş-
kanlan, 12-13 Aralık'ta gerçekleşti-
rilecek Kopenhag Doruğu 'nda Tür-
• AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, "Türkiye
parlamentosunu, cesur karanndan ötürü tebrik ediyorum" dedi. Reformlann üyelik
müzakerelerine geçmek için olumlu ancak tek başına yeterli olmadığını belirten AB,
uygulamalan da görmek istiyor.
kiye'ninmüzakerelere başlayıp baş-
lamayacağı konusunda kesin karan
verecekler.
TBMM'de, AB reform paketini
kabul etmesiyle Türkiye'nin üyelik
sürecinde yeni bir aşamaya geçme-
sinin de önü açıldı. AB'nin 13 aday
ülkesi arasında tam üyelik müzake-
relerine başlayamayan tek ülke olan
Türkiye, bunun ön koşulu olan Ko-
penhag siyasal ölçütlerini karşılama
konusunda en önemli adımlan ta-
mamladı. Ancak AB kaynakları, ya-
sal reformlann olumlu olmakla bir-
likte tam üyelik müzakerelerine geç-
mek için tek başına yeterli olmadı-
ğını öne sürüyorlar. AB 'li diplomat-
lara göre asıl önemli olan bu reform-
lann yaşama geçirilmesi olacak. Dip-
lomatlar aynca, kendileri açısından
tek önemli konunun ölüm cezası ile
anadilde yayuı ve öğretimin olmadı-
ğını, düşünce ve ifade özgürlüğü, si-
vil toplumun güçlendirilmesi ve or-
dunun siyasetteki rolünün azaltılma-
sı gibi konularda ilerleme bekledik-
lerini vurguluyorlar.
'Cesur karar'
AB Komisyonu dün yaptığı yazı-
lı açıklamada, yasanın kabulünü,
"Türk siyasi liderlerinin çoğunluğu-
nun AB değer ve standarTJanna da-
ha fazia uyum sağianması yönünde-
ki kararhüğmın önemli bir gösterge-
si olarak" memnuniyetle karşıladı-
ğuıı belirtti.
TBMM'nin yasayı rekor bir süre-
de ve ezici bir çoğunlukJa kabul et-
tiğine dikkat çeken Komisyon, açdc-
lamasında, "Konüsyonözeüikleidam
cezasmın kakbnbnaa,Türkvatandaş-
laruıın geleneksel olarak günrük ya-
şamlannda kuilana geldikleri farkb
diUer ve lehçelerde yayın yapümasH
na izm verilrnesi ve azmlık dillerine
getişkin eğftün imkanlarmuı sağlan-
masuıı memnunhıkla karşılar. Bu re-
fornûar Türkiye'de insan haklan ve
azınJık haklannın daha iyi korun-
ması yönünde önemli adımlardır"
dedi."
"Komisyon'un, genel etkisini tam
olarak değeriendjrebilmek için, re-
form paketinin dikkatike incelenme-
si gerektiğini vurguladığı" belirtilen
açıklamada, bu değerlendirmenin
Komisyon'un Kasım'da yayınlayaca-
ğı periyodik Rapor'da yerine getiri-
leceği kaydedildi. Açıklamada buna
ek olarak, reform paketinin yakından
takip edilecek olan, önümüzdeki ay-
lardapratikte uygulamaya konulma-
sının gerçekleştirilmesi için daha faz-
la irade gerektiği ifade edildi.
AB Komisyonu'nun genişleme-
den sorumlu üyesi Günter Verhe-
ugen ise açıklamasında, Türkiye
parlamentosunu, cesur karanndan
ötürü tebrik ediyonıın* dedi. Ver-
heugen, AB'nin insan haklan ve
"annhk haklannın'' korunması ko-
nulannda kararlı olmakta haklı oldu-
ğunun görüldüğünü belirterek "Tu-
tumumuz fajdasını göstermeye baş-
ladı. Bu konularda tavizsiz olmak,
ortaklannuzın değerlerimizi niçin bu
kadar güçhı biçimde savunduğuınu-
zu ve kendilermin bizim için değerli
olduğunu anlamalannı sağladı"
açıklamasında bulundu.
Ölüm cezası dosyaları düsecek
TerörsuçluUmna
iadeyolu açıldı
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)- TBMM'nin
"savaş\eyakmsavaş" teh-
didi dışında ölüm cezası-
nı kaldırmasıyla başta Im-
ralı'da tutuklu bulunan
Abdullah Ocalan olmak
üzere terör suçundan ida-
ma mahkûm edilenlerin
cezalan "müebbet ağır
hapis cezasuıa" çevrile-
cek. Kararla Avrupa ülke-
lerinin yakaladıklan te-
rör suçlulannı Türkiye'ye
iade etmeme gerekçeleri
de ortadan kalkmış ola-
cak. Böylece başta Belçı-
ka'da tutuklu bulunan Feh-
riye Erdal olmak üzere,
Türkiye'nin istediği terö-
ristlerin iade yolu açılmış
olacak.
AB uyum paketinde
ölüm cezasuun terör suç-
lanndan da kaldınlması-
na ilişkin düzenlemeyle
Türkiye'deki ölüm ceza-
suaa mahkûm edilen te-
röristlerin cezalan müeb-
bet hapse çevrilirken, AB
ülkelerinde bannan terö-
ristlerin iadesi ise kolay-
laşacak. Türkiye'nin yıl-
lardıriadesini istediği, an-
cak AB ülkelerinin "öKııı
cezası" gerekçesiyle ver-
medikleri isimler arasın-
da Fehriye Erdal'uı yanı
sıra Karases Cemalettin
Kaplan'ın oğlu Merin
Kaplan PKK elebaşıla-
rından Osman Öcalan,
Cemil Bayık, Murat Ka-
rayılan, DHKP-C'li Dur-
sun Karatas da bulunu-
yor.
Yera düzenlemeyle Im-
ralı'da tutuklu bulunan
Abdullah öcalan, Şem-
din Sakık, kardeşi Arif
Salok'ın da aralannda bu-
lunduğu hakkında ölüm
cezası verilenlerin ceza-
lan müebbet hapse dönü-
şüyor. Bu durumdakiler,
hiçbir şekilde aftan ya-
rarlanamayacaklar. Yasa-
run yürürlüğe girmesiyle
Adalet Komisyonu'nda
bulunan terör suçundan
ölüm cezası alanlann dos-
yalan da düşmüş olacak.
tĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
Siyasiler memnun
Türkiye dev
bir adım atb
• AB yasalannın kabul edilmesi MHP
dışuıdaki partilerde sevinç yarattı.Yılmaz,
değişikliklerin TBMM'de büyük çoğunluğun
desteğiyle sağlanmış olmasının önemine dikkat
çekerken Cem, Meclis'in tarihi bir karan
cesaretle verdiğini belirtti.
Haber Merkezi - çıkaıuyla, çıkmayanıyla
TBMM Genel Kuru- kuduyorum. Çünkü, bu
Bahçeli: PKK'nin istediği oldu
MHP lideri, idam, anadilde yayın ve eğitim konulan öncelikli olmak
üzere paketin iptali için Yüksek Mahkeme'ye başvuracaklannı söyledi
EMtNEKAPLAN
KAYSERİ - MHP Genel Baş-
kam ve Başbakan Yardımcısı
De\letBabçeli,AB'ye uyum pa-
ketinin kimilerinin söylediği gi-
bi, Türkiye için hayırlı bir adım
olmadığını savunarak "Meds'in
tesönüyetçi bir anlayış içerisûı-
de olduğunu" ileri sürdü. Bah-
çeli, idarrun ömür boyu hapse
çevrildiğine dikkat çekerken
"Arük Öcalan, tmrah'daki köş-
künden F tipi cezaevine nakle-
dflebiür" diye konuştu.
MHP lideri Bahçeli, dün Er-
ciyes Zafer Kurultayı'na katıl-
mak için geldiği Kayseri 'de, AB
paketi konusunda hükümet or-
taklan ve muhalefet partilerine
sert eleştiriler yönellti. "Paketin
Türkiye için hayıriı bir adım oJ-
madığını, TBMM'nintarih \uz-
madığmı" kaydeden Bahçeli,
özellikle idam, anadilde yayın ve
eğitim konulan öncelikli olmak
üzere paketin iptali için Anaya-
sa Mahkemesi'ne başvuracakla-
nnı söyledi.
Paketi çıkarmak için gayret
içinde olanlann ilerleyen günler-
de nasıl biryanlışın içinde olduk-
lannın farkma varacaklannı an-
latan Bahçeli, bu anlayışla de-
vam edilmesi durumunda Öca-
lan'm affma dönük gelişmeler
olabileceğini savundu. Bahçeli
şu görüşleri dile getirdi:
"DemokratikCumhurhçtpro-
jesi diye PKK'nin terörist faaii-
yederi sonrası önemli güç ka\i)et-
mesivJe siyasalJaşma sürecini
başlatmak amacrvia ortava koy-
muş olduğu bir proje vanü. Bu
proje AB yönetiminden de des-
tekbularakuygulanmavaçahşı-
uyor. Bu projedeki talepler ile
dün Meclis'te yasalaşan paket
arasındakiflişkryiTürk miDeti-
ne açıklayabflmek için basmmn-
za görev düşüyor. Ölüm cezası
kalküğma görearûk Öcalan, tm-
rah'daki köşkünden F tipi ceza-
evine naJdedüebiHr."
Bahçeli, bir soru üzerine, pa-
ketin arkasında bir art niyet ara-
madığım, ancak büyük bir gaf-
let içinde olunduğunun görüldü-
ğünü söyledi.
Bahçeli, Cem Lzan ile ilgili so-
ru üzerine, Uzan'm yurttaşlık-
tan çıkanhnasına ilişkin karar-
nameyi imzalamayı düşünme-
diklerini, Türkiye'ye büyük is-
tihdam sağlayan kişilerin kanıt
olmadan yurttaşlıktan çıkanl-
masuıı doğru bulmadığını kay-
detti.
lu'nun AB uyum paketi-
ni kabul etmesi, MHP dı-
şuıdaki partiler tarafindan
sevinçle karşılandı. ANAP
lideri ve Başbakan Yar-
dımcısı Mesut Yılmaz,
"AByohındadev biradım
aoidiguıT söyledi. YTP
Genel Başkanı İsmaiCem
de, "demokrasinin gelişi-
mi açısuıdan çok önemli
biradımaaMığmı
n
vurgu-
ladı.
AB uyum paketinin ka-
bul edilmesinden sonra
Meclis'ten aynlırken ga-
zetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan Yılmaz, şunlan
söyledi:"Bunun Mecfis'te
bu kadar büyük çoğun-
lukla yapılnuş olnıası onu
daha anlamfa kıhyor. Kes-
keMHPdebuuzlaşmanın
içinde olsaydı, Bugün at-
üğmuzadnrunöneminige-
lecekle daha rvi ka\raya-
cağımıza üıanıyonım."
YTP Genel Başkanı fs-
mail Cem, öneri yasalaş-
tıktan sonra yaptığı de-
ğerlendirmede "Türki-
ye'nin kendi insanı için ve
kendigeleceğJiçin gerçek-
leştirdiği yasal değişim,de-
mokrasünizin geUşünin-
deçokönemli biradundır.
Gerçekleşen değişim
AB'ye tam üyelik doğrul-
tusunda Türkiye'ye güçhl
bir ivme kazanduTnıştır"
dedi.
CHP Genel Başkanı Oe-
niz Baykal, TBMM'nin
tarihi birgörevi yerine ge-
tirdiğini söyledi. Baykal,
"TBMlVryi kutluyor,say-
gniaseJaınbyorunL İktida-
nyla, muhalefetiyie, karşı
yasalara karşı çjkanlar da
bunun çok yararu oldu-
ğunu bfldüderi için sabo-
te edici tavir içinde ohna-
nuşOr'' dedi.
Devlet Bakanı Kemal
Derviş, yasalann çıkması-
nın önemli bir kapıyı da
açtiğmıvurgulayarak "lle-
ride mudaka hep birnkte
bu kapxlandahamuttu, rc-
fahı bol günlere yürüye-
ceğizdiyedüşünüyorum"
dedi.
DYP Genel Başkanı
Tansu ÇiDer ise, "DYP,
bir kezdaha AB'yi kuyu-
dan çekipçucanta" değer-
iendırmesini yapü.
AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyç) Erdogan, "Şu
andatop onlarda.Atacak-
lan adunlarla nederecesa-
mimi olduklannı görece-
gE* diye konuştu.
SP Genel Başkam Re-
cai Kutan, "AB uyum ya-
salannın Medis'ten geç-
mesinden büyük mutiu-
hıkduyduk"dedi.
SHP Genel Başkanı
MuratKarayalçm gerçek-
leşen değişiklikleri yürek-
ten kutladığını söyledi.
CPP'den tepki
Cumhuriyetçi Demok-
rat Parti Genel Başkanı
Yekta Güngör Özden,
uyum yasalannın "yan-
gmdanmalkacınrgibi
v
çi-
kanldığını savunurken ka-
tılma koşullannın "Türk
ulusunun karan" olacak
biçimde sonuçlanmasının,
demokrasi düzeninin en
açık gerekçesi olduğunu
belirtti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Tunceli - Sabahleyin kalktık, Mun-
zur suyu kıyısındaki Ismet Paşa çay
bahçesinde kahvaltımızı edeceğiz.
Çay bahçesinin kapısında "Yedinci
Gündem" gazeteleri yığılmış. 1 Ağus-
tos tarihinden itibaren Tunceli ve Hak-
kâri'de olağanüstü hal kalktı. Olağa-
nüstü Hal yönetimi bazı gazetelerin
yöreye girişini yasaklamıştı. Gündem
de bunlardan biriydi.
Tuncelililer 23 yıldan bu yıla ilk kez
olağan halin tadını çıkanyorlar. Işin
doğrusu bu yıl üçüncüsü yapılan
"Munzur Kültür ve Doğa Festiva-
//"nde olağanüstü hal yönetimine rağ-
men burada halk büyük bir coşku
içinde Tunceli'ye koşturmuştu.
•••
Cuma gecesi Tunceli stadyumun-
da toplanan olağanüstü kalabalık,
büyük bir coşkuyla özgüriük tatebi-
ni dile getiriyordu. Vali Mustafa Er-
kal bu yıl olaysız geçen festivalden
hoşnuttu. Geçen yıl hiç yoktan anlam-
sız bir gerginlik yaşanmıştı. Idareci-
ler gereken dersi çıkarmışlar. Vali Er-
kal, "Bu yıl bütün iç düzeni ve gü-
'Olağan
9
Tunceli'den Manzaralar
ventik sorumluluğunu tertip komite-
sine devrettik. Biz karışmıyoruz. Işin
içinde belediye de olduğu için böy-
le biryola başvurduk." İyi de olmuş.
Festival hem coşkulu, hem de sorun-
suz bir şekilde yürüyor.
Tunceli stadyumunun 15 bin met-
rekare olduğunu söylediler. Hınca
hınç doluydu. Her metrekareye üç
kişi düşse tam 45 bin coşkulu kala-
balık eller havada sanatçıları izliyor-
du. Ferhat Tunç sahneye çıktığında
yer yerinden oynuyordu. Ferhat yö-
renin çocuğuydu. Yıllarca ona kendi
kentinde türkü söylemesi yasaklan-
mıştı. Ferhat'la ilgili ilk yasağa Hak-
kâri'detanık olmuştum. Geçenlerde
Van'da yirmt gün önce afınan izin,
konsere bir gün kala kaldınlmış ve kon-
seri yasaklanmıştı. Van'da olağanüs-
tü hal yönetimi yoktu, bu kez de lller
Idaresi Yasası gerekçe gösterilerek en-
gelleme sürdürülmüştü.
Ferhat Tunç'u Arif Sağ izledi. Üç
gündür stadyum 30 bini aşkın bir ka-
labalık tarafindan dolduruluyor. Der-
sim bayram yaşıyor. Bunun dışında
şairler, çevreciler, yazartar açık otu-
rum ve panellerde tartışmalar yapıp
şiirler okuyorlar.
•••
Tunceli'nin şu andaki nüfusu 20
bin civannda. Festivale dışarıdan 40
bin kişi geliyor. O kadar insan nere-
de bannıyor, nasıl karnını doyuruyor,
anlamak kolay değil. Geçen yıla gö-
re kent bu yıl biraz daha örgütlü. Ame-
rika'dan, Kanada'dan, Almanya'dan,
Avustralya'dan, Türkiye'nin dört bir
yanından binlerce Dersimli kentleri-
ne koşup gelmişlerdi. Esenyurt Be-
lediye Başkanı Gürbüz Çapan, Do-
ğubeyazıt Belediye Başkanı Mukad-
des Kubilay da bu coşkuyu paylaş-
maya gelmişti.
Tunceli birgençlik kenti, modern in-
sanlann kenti. Tanıdığım ilk Dersim-
li Hüseyin Cevahir'di. Onun çağdaş
kişiliğinin temelini bu kerrte gelince da-
ha iyi anlıyorum. Tunceli sokakların-
daki insanlar Batı'nın herhangi bir
kentinin insanı gibi. Hatta dün stad-
yumdaki kalabalığın fotoğrafını çek-
seniz ve bunun altına herhangi bir
Avrupa kentini yazsanız kimse şaşır-
maz. Dersimliler Türkiye'nin Avru-
pa'ya yönelik yüzünü yansıtıyor. Bir
arkadaşım, stadyumdaki kızlı erkek-
ii çağdaş görüntüyü kast ederek Tun-
celiAB'ye girmiş bile" yorumunda bu-
lundu.
•••
Tunceli de diğer Doğu ve Güney-
doğu kentleri gibi çok acı çekmişti.
Çok baskıya göğüs germek zorunda
kalmıştı., Şimdi bile, yollarda kimlik
kontrolleri ve arama/ar sürüyor. Bazı
yollar hâlâ kapalı. Boşaltılmış köyle-
re giriş olanagı yaratılmış değil. Ho-
zat Belediye Başkanı Güzel Doğan,
en temel sorunlanndan birisinin kö-
ye dönüş olduğunu belirtti. Boşaltı-
lan köyleryakılmıştı. Onedenle insan-
lar, harabe bir köye dönmek zorun-
daydılar. Evlerini yeniden yapabilme-
leri için devletin kredi sağlaması ge-
rekiyordu.
Tunceli'ye gitmek üzere Elazığ'a
indikten sonra Hürriyet'ten Yalçın
Bayer'le birlikte Harput Kalesi'negit-
tik. Harput Kalesi restore ediliyordu.
Harput, tarihin yok ediciliğine, ba-
kımsızlığa, ilgisizliğe direnmeye ça-
lışıyordu. Elazığ'dan Pertek'e Keban
Gölü üzerinden feribotla geçtik. Per-
tek Kalesi suların ortasında yitip gi-
den bir tarihi simgeliyor gibiydi.
• * •
Binlerce Tuncelili Munzur üzerine
yapılacak barajı istemediğini söylü-
yor. Festival bu amaçlayapılıyor. Han-
gi gelişmiş ülkede nalkın istemediği-
bir şey yapılabilir. Munzur baraj pro-
jesi bir an önce durdurulmalı. Bunu
yapmaya kimsenin hakkı yok.
Dersim üç dağ içinde. Munzur naz-
lı nazlı akıyor. Barajlar yapılırsa bütün
bu güzellik yok olacak. Olacak şey mi
bu!