25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-4 AĞUSTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 ctenizsomecumhunyetcom,tr - Erfoafcan, kafalara cihat çivisi çakacakmış... Simdi de tetanos tehlikesi!" Çeve Bakanı Fevi Aytekin, Ankara Manak çöplüğünün Istarbul Ümraniye çöpüğü gibi pathyabileceğini sö/IJyor ve "Acil önlen alınmalı, ikinci Ümraniye isteniyorum" dryor... Önlemi alması gereken Ankara Büyükşehir Belediyesi... Ancak belediye Çevre Bakanlığı'nı dinlemiyor... Daha da vahimi, Türkiye sözü dinlenmeyen baksnlıklarla yönetiliyor! ısa adı DENETDE olan Devlet Denetım Elemanları Derneği, adı üstünde devletin denetim kurumlarında görev yapanların kurduğu bir meslek örgütü... DENETDE Ulusal direnç yöneticileri önceki gün "Tarihi Uyarı" başlığı ile bir açıklamayaptı. Açıklama, medyada pek yer bulamadı. Çünkü, denetim elemanlannın uyansı, medyada estirilen rüzgâra ters düşüyordu... Bir belge olarak yarına kalması için bu uyarıdan birkaç alıntı: "Son yıllarda ülkemizde yaşanan ekonomik kriz- lerle birlikte, ulusal bankacılık ve enerji sektörü- nün, öncekine göre giderek artan oranlarda ulus- lararası şirketlerin kontrolüne kaydınldığı görülmek- tedir. Siyasi-ekonomik inisiyatifini tamamen kay- betmiş ülkelerde, ulusal-yerel direnç güçleri, yasa- larla kendilerine tanınan tepkileri gösterme egilimi içine girerler. Söz konusu yerel direnç güçleri, yar- gı kuruluşları, ordu, ilgili kamu kuruluşları, yasalar- la kendilerine denetim görevi verilen devletin de- netim kuruluştan, özel sektör kuruluşları ile yaygın denetimi sağlayacak olan sivil toplum örgütleridir. Geçen yıl çıkartılan tahkim yasaları ile uluslara- rası ticari anlaşmalarda yerel direnç güçlerinden yargı neredeyse devre dtşı bırakılmıştır. Devletin denetim kurumlan da önemli ölçüde et- kisizleştirilmiştir. Ylne ekonomik kriz bahane edilerek özel sektör kuruluşları felç edilmektedir. Vakıflarla ilgili değışiklıkle, yabancı ülkelerde ku- rulan vakıflann Türkiye'de şube açmalan ve Türki- ye'de kurulmuş vakıflarla ilişki ve işbirliğine girme- lerine olanak tanımaktadır. Böylece ulusal sivil toplum örgütleri, bu yolla iş- levlerini yabancı vakıflann, yurtiçindeki şubelerine devretmiş olacaklardır. Nasıl ki, ulusal şirketlerimız, uluslararası şirket- lerie rekabette yetersiz kalıyorsa, ulusal sivil top- lum örgütlerimizin güç ve potansiyelleri de, yurt dı- şındaki yabancı vakıflar ile rekabette yetersiz kala- caklardır... Sonuçta, ekonomik-siyasi inisiyatifi uluslararası şirketlere bırakılacakolan ülkemiz, bu yolla sivil ini- siyatifi de uluslararası faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine bırakmış olacaktır. Bu yolia dördüncü yerel direnç noktası da kı- rılmış ve sömürgeye tepki koyma olasılığı bulu- nan toplumsal direnç, kontrol altına alınmış ola- caktır." Aklama fAdalet ve Kalkınma Partisi, kısa yazılışı AKP olmasına karşın kendine "AK Parti" dedirtmeye çalışıyor... Emekli öğretmen Fuat Özbey, Kocaeli'nin Ereğli beldesinde yapılan seçimdeki birleşik oy pusulasında AKP nin AK Parti olarak yer aldığını hatırlatarak, "Yüksek Seçim Kurulunun bu kurnazlığa bilerek veya bilmeyerek göz yumması çok tuhaf' diyor. SESSIZSEDASrzm Yüksek Yerilim Hattı erdincutkudyahoo.com tttifaklar moda: Derviş ve YTP de IMF ile ittifak yapıp seçime girsin! Nâzım Hikmet'in şiiri müzik olduğunda Resim yaparken mutlaka müzik dinlediğini anlatıyordu Fikret Ot- yam... Bu yıl tümden terk edeceği Gazipaşa'daki evindeydik... Güneş rakı burcuna girmişti... Anadolu müzi- ğinden söz ediyordu... Söz Hasan Yükselir'e geldi... Fikret Baba, elinde- ki kadehi masaya koydu ve "Hasan'ı dinlerken ağladım, ağlarken koca bir resim yaptım" dedi... Ara kattaki atölyesine çıkıp kapağın- da "Sevda Ateşten Bir Gömlek" yazan CD'yi teybe koydu, "Hasan, Nâzım'ın acısını hem sesiyle hem müzikle ver- miş" dedi. Almanya'da yaşayan Hasan Yükse- lir'in Nâzım Hikmet'in şiirlerini seslen- dirdiği CD'nin sesini sonuna kadar aç- tı. Berlin Passions Kilisesi'ndeki kon- ser kaydında Japon asıllı piyanist Hi- roko Nakarvo, alto saksofoncu Tur- gay Ayaydınlı, Polonya asıllı ke- •mancı Barbsara Sadovvski, Lük- semburglu flütçü Daniel Dumonta- igu, Istanbul Ermenisı pertüsyonist MinasSimon Suluyan, kontrbas Me- te Dündar Artun çalıyor; Hasan Yük- selır söylüyor: Tahir ile Zühre. Mavi Gözlü Dev. A Be Şair. Af. Günler. Aynlık. Bugün Pazar. Hatunumun Gözleri Ela. Münevver'in Doğum Günü. Hasret. Seni Kıskanı- yorum. Rubai. Tuna. Gözlerimiz. Hoş Geldin Kadınım. Sese ve müziğe dönüşen duygu se- li Fikret Baba'nın kasımdaki Nürnberg sergisi için hazıriadığı tablolannın ara- sından süzülerek bütün evi kapladı... Evde sanki Nâzım vardı... ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCt Sel Günü Berim'deydik Türldye'mız alışılagelmiş sel felaketlerinden birini dahayaşar- ken, biz de Uluslararası Mimar- larBirliği'nin (UIA) "DûnyaMi- marfak KongresT için Ber- Bn'deydik... Haberi internetten aldığunızda, Hindistan'da da Muson yağmurlanyla başlayan sellerden ötürü çok sayıda insa- nın yaşamını yitirdiğini öğreni- yoruz... U1A-2OO2 buluşmasına katı- lan yaklaşık 100 ülkeden binler- ce mimar "yaşaıuhr ve güvenli mekânlar" içinkafa yorarlarken aynı buluşmaya2005'teevsahip- liği yapacak Türkiye'deki bu fe- laketkongrenin önemini daha da artunyor... Çünküözellikle Rize'deki se- lin felakete dönüşmesinde te- mel neden, ülkenin hemen her yöresindeki "doğaya saygısız yerkşme" aymazlıgının Güney- su ve Çaydi ilçelerimizde de egemen olması... Mimarlığı ve şehirciliği dışlayan "imar siya- setçOerinin", sel ve taşkın ya- taklannda bile denetimsiz be- tonarme yapılaşmaya yıllardır Buna karşın Bayındırlık Ba- kanlığı ise *Ş«ıi'' yapı ve dene- tim mevzuatını öylesine radikal bir "kültür düşmanhğr içinde hazırladı ld, geleneksel sıstemle- ri geliştirmeye bile olanak tanı- mayan bir kaülıkta, betonarme- yi adeta "tek seçenek" sayan an- layışı "yasal güvenceye" bağla- dı... Şimdı Sayın Bakanınuz, Ri- ze'ye bakınca gerçeği de fark et- miş görünüyor... Acababugerçe- ği yadsıyan "Bayındıriık mev- zuati" için neler düşünüyor?.. 'AB mflhanlanmızJ Gımhuriyefte 27.07.2002 ta- nhındekı ZaferTemuçm'in kan- katüründen de anlıyorum ki Baş- bakanYardımcısı MesutYıhnaz, AB'ye uyum yasalan takvimi- nin "sdden etkflemneyeceğmi" açıklamış... Oysa bu uyumun "kriterleri* arasında "minuutıkve şehircilik gerekkrine" bağlı ve bundan ödün vermeyenimarve yapüaş- ma kurallan da var... Örneğin sel yatağında inşaat özgürlüğü, kıyıkuşağında fabri- Beıiin'deki sokak sergisinde "Gökük yıknnının" fotoğrafi_ çanaktutmalan... AJmanya'daki UIA buluşma- sının ana teması ise bu gibi du- rumkra da son verecek politika- lardamimarlığıntüm tarihselve yaraacıhkbirikinıleriyle birlikte "ksçnak" olarak değerlendiril- mesıydı... 'Banrındırhk BakammızJ' tşte böylesi bir ortamda, Ber- lin'deki "mimarhkgösterisi'' ye- nı de»- binalardan "International CongreesCenter"in (1CC) basın meıtezindeTürkiye'yi izlemeye çalıayorum... Biyındırlık Bakanımız Ab- duDadirAkcan, seleyenik düşe- rek ilümlere neden olan beto- oarne binalar karşısında özetle demş ki: "Bunlann yerine do- ğayhbütünieşmişyöreseimima- rimzisürdürsCTdik.bu acdanda j'aşanazdık»" 1-99 depremlerinin ardından tartsmalarımızı anımsıyorum... Ayacta kalangeleneksel yapılar- danda artık "ders ahnmas" ge- rektgini sayısız kez dile getir- mişık... ka, ormanda ve su havzasındaki kaçak yapüaşmayı "betediye" yapmak vb. gibi uygulamalar Avrupa'da akla bile gelmezken yapüaşmadatemel AB ilkesi ise "önce altyapı, sonra bina inşa- aü*... Acaba MesutYümaz, '^nan- leketindeki" sel görüntülerinden sonra bu kriterleri de anımsaya- cakmıdır? HhMer'deaftyapL, Berlin'deyken, Kültür Bakan- lığı'nca düzenlenen "Hititier* sergisini de ziyaret ediyoruz... Almanlar, binlerce yıl önceki Anadolu kentlerinin yağmur ve sudonanımına ait künkleri ilgiy- le izliyorlar. Berlin'in mükem- mel altyapısıyla Hattuşa arasın- da "uygarük zmdri" kurmaya çalışıyorlar... Biz ise övünç duyduğumuz "yerteşme tarihimize" bakarken elâleminhayrankaldığı geçmişi- mizden ders almamış olmanın burukluğu içinde sergiden ayn- hyoruz... Oekincia cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK behicakig turk.net ÇtZGtLÎK KÂMİL MASARACl KEDÎ LEVO APTÜLİKA e-posta: aptulika(<ı go.com. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 4 Ağustos I.DUNYASAMdl.- İSf+'TE BUGÛN^NGİLTEftE^LMANYA'YA SAV*Ş İI ETT/.38 HAZİBANDA, AVUSTV&YA-MACŞHİS7#U yELİAHTIHlN SAKAYgOStJA 'DA BİfZ SUİZASTE «/£- BAN GİTMEŞİNİN ARPiNPANsBU PO/üer Ste.- B&STAN'A 6İRMİÇ, OlAYf /SOS»İ'A/W KAGÇt Çl- KJŞI iZlEAÂiŞr/. O SU5ADA RUSVA İLB S/Kl POSTUIK 8AĞIA& OLAN FGAMSM DA AWJS- n//eyA'A/w MürrEFi/d /ILMAUYA'NIN SALPI- &S/A/A UĞeAAAtŞTI. ALMAHLAZ'lN geLÇİKAYI İŞGAL £TM£Sİ AŞAMA£tNOA', lfJ6iLTBIZ£ AL~ MANYA 'Y/t BİR UUİMA7UM MSCO/'. OLUMLÜ SOfJUÇ ALAMAYINCA O OA SAI/AÇA &&Dİ.. ÇOK GeçtoeoeA/ AAAAMSI2 e/e. MÜC/IDE- L£ SAÇUYACAICT7. r. OÜNYA SAI/AŞIx YPt BU1 . ^ KAYSERİ1. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002/52 Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan ortaklığın giderilmesi davasında. davalılardan Ayşe Kırbaç. Şaban Bayrak, Fatıma Bay- rak. Alı Bayrak. Filiz Bayrak, Murat Bayrak ve Mehmet Bayrak'a dava dılekçesı ve duruşma günü tüm araştırmalara rağmen adreslen tespıt edilemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına kaıar venlmiş olup, Kaysen ıli, Kocasınan ilçesı. Çavuşağa kö>1i, Yamaççayır Kızılcı mevkıınde bulunan Pafta: 3. Parsel: 263 ve 261'de kayıtlı taşınma- zın mahkememizde görülmekte olan davasında adı geçen davalılann duruşma günü olan 26.09.2002 günü saat 9.00'da kendilerinı biz- zat temsil ettırmelen. vekılle veya bızzat ettırmelen, aksı takdırde duruşmanın yokluklannda yapılıp karar venleceği hususu dava dı- lekçesi ve duruşma günü yenne kaım olmak üzere ilanen teblığ olunur. 16.07.2002 Basın: 47362 GÖRÜŞ Yıd. Doç. Dr. FARUK GUÇLU Abant IBÜ-ÜBF Öğr. Üyesi Hıtuklanması Gereken Vergi Kaçakçılapı... Tarihimiz nedense devlete karşı vergi vermeme- nin, devlet hazinesinden yağma yapmanın şanlı(!) sayfalanyla doludur. Celali isyanlarından tutun da pek çok iç isyanın nedeni haksız ve adil olmadığı söylenen vergilerdir. Osmanlı'nın tüm dönemlerin- de yaşanan bu karmaşa ne yazık ki günümüzde alabildiğıne sürüp gitmekte... Bugün pek çok eski banka yöneticisi, TV yöne- ticisi, holding yöneticisi, sanatçı geçinen kimileri "sahte fatura kullanarak devlet hazinesini zarara uğratmak suçundan" sanık durumundadırlar. O nedenle medya dediğimiz güç, devlete vergi ver- meyip onu soyanlara değil, vergi kaçırdığı için mağdur rolüne soyunanlara yöneltiyor kamerala- nnı. Ülkemizin topladığı vergiler, alınan borçlann fa- izlerini bile karşılamaya yetmiyor. Durum bu kadar açık ve belirginken bunalım adı verilen bu durum- dan kurtulabilmenin tek bir bilimsel yolunun sağ- lıklı vergi toplamak olduğu tartışılamayacak kadar sabitken, vergi konusunu ciddi bir biçimde konu- şan, degerlendiren hiçbir siyasal partiye, örgüteve Maliye Bakanlığı yetkilisine rastlanmıyor. Şimdilerde de moda oldu, AB'ye girersek tüm sorunlanmız sankı kendiliğinden bitecek! Düşün- meyen, okumayan, yazmayan, sporu sadece fut- bol amigoluğu olarak algılayan bir toplum, uzay- dan gelecek bir kurtancı beklemekten başka ne yapabilir ki? Bugün Maliye Bakanlığı verilerine göre sahte fa- tura kullanarak devlet hazinesini zarara uğratmak suçundan yargılanan kişilerin saptanabilen vergi kayıpları tutarı neredeyse dış borcumuza denk! Bugün sadeceAslrtürk, Ciğersahtefaturadüzen- leme ortaklığının pek çok bankaya, holdinge ve kendine sayılı "işadamı" statüsü veren kişilere dü- zenlediği sahte faturalarla neden oldukları vergi kaybının tutan bile Maliye Bakanlığı'nın bütçesinin birkaç katı. Rakamlar ve olaylar bu kadar sabit ve açıkken, devleti dolandıranlar, devlete vermeleri gereken vergileri ceplerine atanlar, bugün hâlâsaygın "işa- damı, saygın sanatçı, saygın siyasetçi" rolünü oy- namaya devam etmektedirler. Ne yazık ki devlet alması gereken bu vergileri bile alma cesaretini gösteremiyor. Devleti ihale yoluyla ya da sahte fatura yoluyla dolandırarak köşeyi dönenler, yani açın, yoksulun aşına, ekmeğine el koyanlar, bugün karşımıza kâh "Müslüman" kisvesiyle kâh "holding patronu" kis- vesiyle çıkabilmektedirler. Normalde malvarlıklan- na el konularak tutuklanması gereken bu insanlar hâlâ ekonomide, siyasette söz sahibi iken, elbet- te ki vergi toplanmasını istemezler. Peki o zaman sormak gerekmez mi: Vergi alma- dan bunalımdan çıkılması olanaklı değılken, buna- lımdan çıkmak üzereyiz diye konuşanlara inanan- lar acaba iyi niyetlerinin kurbanı mıdırlar, yoksa onlar da durmadan işlenen suçun ortaklan arasın- da mıdırlar? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1/ Sıvas'uı Şarkışla ilçe- sine bağlı, ÂşıkVeysd'in doğum yeri olan köy. II DoğuAriado- lu'dabirgöl... Bir tür deniz taşımacılığı. 3/Doğu Ana- dolu'da bir ır- mak... Konuşulan asıl konu. 4/ En kısa zaman süresi... Pen- cerelere takılan bir çeşit siper. 5/ Taka- dan büyük bir tür Karadeniz kayığı. 6/ Yanlış... Çin ve Ja- ponya'da oynanan bir strateji oyunu. 11 8 Padişah, hüküm- ^ dar... CahitKüfcbi'ninbirşiirkitabı. 8/Uzak... Ge- minin rüzgâr almayanyaru. 9/Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar. YUKAMDAN AŞAĞIYA.: 1/Bataklık, sazlık... Büyük çivi. 2/Asya'dabirül- ke... Araba üzerine gerilerek içine saman ya da tahıl doldurulan büyük kıl çuval. 3/ "Çok önem- li kişi" anlamında kullanılan uluslararası kısalt- ma... "Benim adım dertli dolap / Suyum akar ya- lap yalap / Böyle emreylemiş — / Derdim vardır inilerim" (Yunus Emre). 4/ Radon elementinin simgesi... Bir tür pamuklu kumaş. 5/ Bir anayol- dan aynlan yolun başlangıç noktası. 6/Mekke'de, hacılann arife günü toplandıklan tepe... Beril- yum elementinin simgesi. 7/ Yol yapımında kul- lanılan bir makine... Levent Kma'nın yönettiği bir fılm. 8/ Yunan mitolojisinde savaş tannsı... Bez tezgâhnıda ipliği ayarlayan tarak. 9/Kısa ya- zı... Potasyum bileşiklerinin genel adı. MEDISA . Danışmanlık ve Es-te«llc Mierlcezl HÜLYA ŞENAKTAŞ (yeni adresinde) Şeyhresmi Mahallesi, Başhoca Sok. No: 61, Inci Apt Yavuzselim / Fatih / ISTANBUL Te». Iş: (0 212) 635 74 53, (0 212) 525 38 03 GSM: (0 532)324 3312 Cumhunyet Mahallesi'nde, kaba inşaatı bitmiş, EKO 5 tipi 29.OOO Euro 0 532 253 04 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle