22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25» AĞUSTOS 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA ÇEVRE T ABD ve çokuluslu şirketler, Dünya Zirvesi'nin önünü baştan tıkadı J ohannesburg çıkmazıDış Haberler Servisi- Dünyanrn en bü- yük çaplı çevre zirvesi olarak bilinen ve ilki 1992'de Rio de Janeiro'da yapılan Birleşmiş Milletler'in (BM) "Dünya SürdürülebiUr Kalkuıma .Zirvesi''ııin ikıncisi yann Güney Af- rika'run Johannesburg kentinde baş- Iıyor. 26 Ağustos-4 Eylül arasuıda yapı- lacak olan ve 100'ü aşkın devlet ve hükü- met başkanının katılacağı doruğun üzerin- de yoğunlaşacağı konular yoksulluk, küre- selleşme, su, enerji, açlık ve hastalıkla mü- cadele yollan olarak belirlendi. Zirvede aynca BM'ye bağlı 20 kuruluş temsil edilecek ve paralelinde bir çevre konferansı düzenlenecek. BM'nin zirveden, sürdürülebilir kalkın- ma konusunda "en üst düzeyde, ortak bir sıyasibfldiri"çıkanlmasını hedefiediği be- lirtilirken herhangi bir somut tasannın ma- saya konmaması dikkat çekiyor. Zirve sonuçlaruıın doğrudan ABD ve ço- kuluslu şirketlerin baskısıyla "değerlendi- rihnesi" olasılığı güçlü görülüyor. ABD Başkanı George Bush, Teksas'ta tatilde ol- J3M Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'nde yoksulluk, küreselleşme, açlık, hastalıklar gibi insanlık için önemli başlıklar ele alınacak. Ancak zirvenin başlayacağı 26 Ağustos öncesinde katılımcılara somut öneriler içeren bir taslak bile sunulmadı. duğundan zirveye katılmayacağını ve yeri- ne Dışişleri Bakanı Cotin PovveD'ı gönde- receğini açıkladı. Oysa BM, Bush'u konuk edebilmek için zirve tarihinin 11 Eylül'le çakışmamasına özen göstermişti. ABD'nln yaklaşımı Zirvede, ABD'nin çevre koruma ve çevre tahribatıyla, yoksullukla mücadele, sürdürü- lebilir kalkınma gibi tüm başlıklarda "özel sektörle ortakhk" yoluyla ekonomik büyü- menin önemini vurgulaması bekleniyor. Çev- re koruma ve çevre tahribaünın giderilmesi ko- nulannuı özel sektöre açılmasuıın milyarlar- ca dolarlık ekonomik değer, geniş ölçekli is- tihdam yaratacağını savunan ABD tarafı, "AIDS 3e mücadele dahil, birçok konuda hâ- lâ küresel işbirtiğl. ortakhkgerektiğT göruşun- de. Zirvenın başlıca gündem maddesini yok- sulluk oluşturuyor. BM açıklamasında dün- ya nüfusunun yansuıuı günde 2 dolardan az parayla yaşadığı, bu gruptaki 1 milyar 200 mil- yon kişinin ise günde 1 dolardan az parayla yaşamaya çalıştığuıa dikkat çekildi. Çaresizlik içindeki yoksullar açlık, hasta- lık, cehalet, işsizlik ve umutsuzlukla boğuşu- yor. Yeterli gıda, temiz su, eğitim, sağlık ve enerji hizmetlerinden yoksunlar. Yoksulluk gelişmekte olan ülkelerde yoğunlaşıyor. Bu ül- kelerde yaşayan yaklaşık 4 milyar 600 milyon kişiden 800 milyonu yetersiz besleniyor. Bu insanlann 850 milyonu okuryazar değil. 1 milyan temiz sudan yoksun. 2.5 milyan temel sağlık hizmetlerinden ya- rarlanamıyor. 325 milyon çocuk okula gi- demiyor. Her yıl 11 milyon çocuk önlene- bilir hastalıklardan ölüyor. 36 milyon kişi AIDS'li. Zirvenin önemli konulanndan birini de küreselleşme oluştu- racak. Daha hızlı kalkınma, daha yüksek ya- şam standardı ve yeni firsatlar sunacağı ileri süriilen küreselleşmeden bütün insanlar ve bütün ülkeler eşit biçimde yararlanamıyor. Krlzler ekonomllerl çökerttl Peş peşe patlak veren bir dizi mali kriz, küreselleşmenin getirdiğmden daha fazla- sını götürebileceği kaygısım yaraöyor. Kriz- ler, büyük çaplı sermaye kaçışlan nedeniy- le ekonomileri çökertti ve milyonlarca in- san yeniden yoksulluğa mahkûm oldu. Zirvede, BM Genel Sekreteri'nin, küre- selleşmenin ekonomik büyüme ve sürdürü- lebilir kalkınmanın tüm ülkelere yaygın- laştınlmasını sağlayacak biçimde yönetil- mesi için yaptığı öneriler ele alınacak. REENPEACE TENELEŞTÎRİ Türldye doruğa hazır değil • Greenpeace Akdeniz Ofisi Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin, Türkiye'nin ilk rüzgâr çiftliğini devreye soktuğu 1998 yılından bu yana yalnızca 20 megavatta kalan rüzgâr yatınmlannın önündeki engellerin kaldınlmasım istedi. tstanbul Haber Servisi - Johannesburg "da önümüzdeki günlerde düzenlenecek Sürdürülebılir Kalkınma Zirvesi'ne katılacak olan Türkiye, 10 yıl önce Rio Zirvesi'nde verdiği sözleri yerine getirmedi. Zirvede Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Çevre Bakanı Fevzi Aytekin temsil edecek. Çevre Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin zirveye tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olarak gittiğini savunuyor. Oysa, 1992 yılında çevre felaketlerinin tartışıldığı Rio Çevre Zirvesi'nde alınan kararlann ve uygulamalann değerlendiribnesinin yapılacağı zirve sonrasında iklim değişıklıği, yenilenebilir enerji kaynaklannın kullanımı, katı atık yakıhnası gibi konularda vanlan anlaşmalara Türkiye gibi pek çok ülke imza koydu, ancak konulan imzalann arkasmda durulmadı. Ekonomik, ekolojik ve sosyal açıdan sürdürülebilir dengeli yaşam altematiflerinin konuşulacağı, çokuluslu şirketlerle çevrecilenn "ateşü tarrjş.malar" yaşayacağı zırveye, diğer devletler gıbı Türkiye de hazır değil. Türkiye'nin zirve için hazırladığı ulusal raporu değerlendiren Greenpeace Akdeniz Ofisi Enerji Kampanyası Sorumlusu Melda Keskin, Türkiye'nin ılk rüzgâr çiftliğini devreye soktuğu 1998'den bu yana yalnızca 20 megavatta kalan rüzgâr yatınmlannın önündeki engellerin kaldınlmasım istedi. Iklim değişiklığine yol açan toplumsal maliyeti yüksek fosil yakıt yatınmlan söz konusu olduğunda rüzgâr gibi temiz ve hızla devreye girebilen kaynağa öncelik veribnesi gerektiğini vurgulayan Keskin, Türkiye'nin yıllardu-, rüzgâr, jeotermal, biyokütle, güneş gibi kaynaklannı ıhmal ettiğini anlattı. cerl kazanım sorunu çözmüyor Keskin, raporun "lş Dünyası ve Sanayi" bölümünde linyitlerin gerekliliğinden söz etmek yerine tükenmez, bol, temiz, toplumsal maliyeti düşük, yerli istihdam yaratacak ve yerel ekonomileri güçlendirecek nitelikteki yenilenebilir enerji kaynaklannın değerlendiribnesinin gerekliliğinden söz etmenin "sürdürûlebfliriik'' kavramma daha uygun olacağını belirtti. Keskin, atıklann yalnızca geri kazanımınm atık sorununun çözümünde yetersiz kaldığına dikkat çekerek aflk azaltımı, atıklann tekrar kullanımı ve geri dönüşümü ilkelerinin benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye'deki endüstnyel atık sorununun göz ardı edüemez bir şekılde arttığuun altmı çizen Keskin, "Kabcı organik kirleticüeri hedefleyen Stockholm konvansiyonu'na imza atnuş bir ülke olarak, özeDikle bu khieticOerin başında gelen dioksin ve furanlann ana kaynaklanndan tZAYDAŞ $Â tehHketi ve ktinik atık yakma tesislerinin nhısal raporumuzda örnek olarak gösterilmesi kıbul edikmez. Bunun yerine Dünya Zrvesi'nde soruna kökten yaklaşan ve insan sağhğı ve çevresel faktörlere önem veren bir yıklaşım sergjkmek ve diğer ülkelere örnek obbilecek çözümkr ile gftmehyiz" dedı. fiika 'nın acısı Dünyanın en yoksul ülkeleri Afrika kıtasında bulunuyor. Afrika'nın en büyük belalanndan biri de A1DS. Gözyaşlanna boğuhnuş bu küçük laz, anne ve babasını AIDS yüzünden kaybetmiş. Çıkan bir yangında da saçlan yanan küçük kız, Afiika'nın acısını yansıüyor. Gündemin başlıca maddesini yoksulluğun ohışturacağı Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi'ne Birleşmiş MiUedere üye 189 ülkeden 65 bin kaülımcının ve 106 devlet ve hükümet başkanının kaülması bekleniyor. Türkiye ise zirveye, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığını yapbğı bir heyetle en üst düzeyde kaûlacak. Sezer, 2-4 Eytül 2002 tarihleri arasuıda dünya ülkelerinin devlet ya da hükümet başkanlannın kaülacağı Lideıier Zirvesi'nde "Sürdürülebilir Kalkınma ve Çevre" konusunda Türkiye'nin bulunduğu noktayı anlatacak. Sezer, zirve sonunda hazuianan siyasi bildiriyi de Türkiye adına imzalayacak. 26 Ağustos'ta başlayacak olan zirve için oluşturulan teknik heyet Johannesburg'da bulunuyor. (Fotoğraf: AP) Kızıklerililerdeıı altertıatif zirve Dış Haberler Servisi - Dünya Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi hazu-lıklan sürerken Güney Afrika'nın orta bölgesinde kalan elmas madenleri şehri Kimberley'de, 300 kişinin katıldığı ve 3 gün sürecek bir başka zirve yapılıyor. Kimberley Zirvesi'nde Kızılderililer, BM Zirvesi'ne katılacak olan delegelere "gekcek kuşaklan gözeterek gezegenin mutsuz ülkeleri hakkmda yüksek sesH ve açık konuşmalar yapmalan" uyansmda VJeçmişte, bugün Nevv York kentinin bulunduğu topraklarda yaşamış Kızılderililerden Onondaga kabilesinin şefi uyardı: "Kuzeydeki ve V dağlardaki buzlar eriyor, akıntılar yavaşlıyor, sular ısınıyor, rüzgârlar * • daha güçlü esiyor, fırtınalar daha güçlü, güneş artık insanlan öldürüyor, iklim kalıplan değişiyor ve bu yalnızca başlangıç." bulundular. Geçmişte, bugün Nevv York kentinin bulunduğu topraklarda yaşamış olan, Kızılderili Federasyonu üyesı Onondaga kabilesinin şefi Oren Lyons, "Kuzeydeki ve dağlardaki buzlar eriyor, akmtüar yavaşhyor, sular ısınıyor. rüzgârlar daha güçlü esiyor, nrünalar daha güçlü, güneş artık insanlan RİO VE KÜRESEL ISINMA HATIRLATMASI Dış Haberler Servisi - Johannesburg'daki zirvede, 1992 Rio Zirvesi'nin ardından uluslararası alanda önemi giderek artan "küresel Kinma" başlığının da ele aluıması bekleniyor. Bilindiği gibi, A\Tupa başta ohnak üzere Ortadoğu ve Asya'da; ABD, Avustralya ve Afiika^aa "~ küresel ısınma ve iklim değişikliklerine bağlı doğal afetlerdeki tırmanış, çevreciler ile siyasetçiler arasuıda çatışma hattını çiziyor. ABD Başkanı George Bush'un bu konudaki bir uluslararası protokol olan "Kyoto Sözleşmesrnı ve küresel ısuımayla mücadele önlemlerini reddetmesi, Avrupalılar, diğerleri ve çevrecilerin ağır eleştirilerini gazlann sahmmın azaltılmasına zengin ülkelerin ikna edihnesinin çok yoğun bir kitlesel mücadeleyi gerektirdiği. ABD'nln payı yüksek Johannesburg'da yoğun kitlesel protestolarla ve çevreyi koruma karşılanması beklenen ABD çabalannın ikiye katlanması çağnlannı gündeme getiriyor. Geniş kabul gören bir görüş, küresel ısuımaya neden olan karbondioksit ve diğer Başkanı Bush, zirveye katılmayıp Teksas'ta tatilini sürdüreceğini açıklamıştı. ABD'nin, dünyadaki karbondioksit salınımmdaki payı yüzde 25'e ulaşıyor. öldürüyor, iktim kahplan değişiyor" diye konuştu ve bunun "yahuzca başlangtç" olduğunu vurguladı. Sayılannın yaklaşık olarak 350 milyon olduğu tahmin edilen Kızılderililerin temsilcilerinin katıldığı toplantıda Brezilya'dan Yine halkı, Venezüella ve Guyana'dan Kali'na halkunn temsilcileri de vardı. Kimberley toplantısının BM Zirvesi'ne sunulmak üzere bir "eylem planı" hazırlaması bekleniyor. Bu eylem plannnn küreselleşme, fıkir ve sanat eserlerinin korunması, kaynaklann tükenmesi, yönetişim gibi başlıklan da ıçereceği belirtildi. On gün kadar sürecek olan Johannesburg Zirvesi boyunca, çok sayıda alternatif etkinlik ve gösteri düzenlenecek. 7 bin civannda hükümet dışı kuruluşun katılacağı etkinlikler ve protesto gösterileri için 40 bin eylemcinin kente gelmesi bekleniyor. ±1A YVAN VEAĞAÇ KIYIMI Çevre suçu yeni kazanç kapısı • Uyuşturucu tüccarlannın soyu tükenen canlı ticaretine başlaması yüzünden fil, goril, şempanze gibi pek çok hayvan yok olmak üzere. Dış Haberler Servisi- Küresel uyuşturucu tüccarlannın, yeni ve daha kazançlı bir "iş" olarak soyu tükenmekte olan canlılar ile toksik (zehirli) atık ticaretine yöneldikleri ve bu yolla milyarlarca dolar kazandıklan kaydedildi. Geçen haftalarda Güney Afrika'da düzenlenen Çevre Hukuku 2002 Konferansı'nın sonunda yapılan açıklamalara göre yasal baskılan iyice hisseden uyuşturucu tüccarlan, mevcut kaçakçılık altyapılannı, soyu tükenmekte olan canldar, değerli madenler ve zehirli atıklann kaçakçüığmda kullamyor. Soyu tükenmekte olan canlılann ticaretinin yılda 6-10 milyar dolan, kaçak balıkçıhğın 4-5 milyar dolan, zehirli atıklann kaçak yollardan doğaya bırakılmasının da yılda 2 milyar dolarmın uyuşturucu tacirlerinin kasalanna aktanldığı hesaplamyor. Çevre alanmda kaçakçılık suçlanndan elde edilen paralar ve kârlann uluslararası uyuşturucu ticareti rakamlanm geçtiği sanıhyor. 8 milyar dolar Suç örgütlerinin Doğu Avrupa, Latin Amerika, Afrika ve Çin'deki ormanlarda kaçak ağaç kesimleri, yasadışı kereste ticarerinden yılda 8 milyar dolardan fazla kazandıklan tahmin ediliyor. Afrika'da fildişi ticareti için fil kıyımırun yanı su^ Orta ve Batı Afrika'da kaçak "vahşiorman havyanlan eti" ticareti sonucu, goril ve şempanzeler dahil, birçok maymun türü yok oluşa gidiyor. Tropikal ağaç kıyımı, kereste ticareti de çok yaygın. EVRE MÜHENDİSLERÎ Açlık ve yoksulluk en önemli iki sorun • TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'nın yann başlayacak Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'yla ilgili açıklamasında, 'çevre ve insan' merkezli çevre politikalannın artık 'çevre ve kalkınma' anlayışına çevrildiği belirtildi. ANKARA (ANKA)- TMMOB Çevre Mühen- disleri Odası, yoksulluk, açlık ve bannmanın en önemli çevre sorunu ol- duğunu belırterek, Sürdü- rülebilir Kalkınma Kon- feransı'nda açlık ve yok- sulluğa mahkûm edilen insanlığın önündeki eşit- sizlik ve sömürü engeh- nin nasıl aşılacağının tar- tışılması gerektiğini bil- dirdi. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'ndan yapılan açıklamada, 26 Ağustos-4 Eylül arasın- da GüneyAfrika'nın Jo- hannesburg kentinde "Sürdürütebüir KaDan- ma Konferansrnın top- lanacağı anımsaüldı. Konferansın, dünya ül- kelerinin 10 yıl önce ver- diği sözler ve aradan ge- çen zaman içinde sergi- ledikleri performansla yüzleşecek olmalan açı- sından önemli olduğu kaydedilen açıklamada, buna rağmenpek çok aç- mazı da içerisinde bann- dn-dığı vurgulandı. Cevre ve İnsan 1972 yılında "Çevre ve İnsan" kavramı çer- çevesinde toplanan kon- feransta, dönemin Hin- distan Devlet Başkanı tndra Gandhi'nin, en önemli çevre sorununun "yoksufluk, açhk ve ba- rmma" olduğunu dile getirdiği anımsatılan açıklamada, bu tespitüı hâlâ geçerliliğini koru- duğu ifade edildi. Açıklamada, "çevre veüısan" merkezli çev- re politikalannm artık "çevre ve kaDanma" an- layışına evrildiği kayde- dilerek, temel çevresel söylemin bugün "sür- düriUebiIir kalkuıma" kavramı çerçevesinde daraltıldığı belirtildi. Açıklamada, şöyle de- vam edildi: Kapltallst kalkınma "Bu feisefı/ideoiojik kınlma çok açıknr ki, çevresel değerleri ve do- ğalvarhklan temel alan değU, ekonomik kaDan- mayı,serbest piyasayıve kâr dürtülerini temel alan bir yaklaşımdır. Bu noktada, 'sürdürülebilir kalkınma'nm haühazır- dald kapitafist bir kal- kuıma aniayışnun teori- ğiolduğu gerçeğivurgu- lanmakve böyie bir kal- kuıma anlayışuun da mevcutuluslararası esit- sizHk koşuDarmda öad- likle geüşmekte olan ül- keferiçin 'sürdürükmez' olduğu ortaya konul- mak durumundadır." EkoloJlk sınırlar Tükettikçe var kala- bilenbir sistemin dünya- mn ekolojik suıırlanm zorlamaya devam ettiği ifade edilen açıklama- da, "Johannesburg'da msanhğmçevreile ffişld- lerinde gerçek bir dönü- şümü başlatacak geHş- meler görübneye başla- nacakiseöncdOdeişe aç- hk ve yoksuluğa mah- kûm edilen insanhğın önündeki uluslararası eşitsizlik ve sömürü en- gefinin nasıl aşüacağmm tarnşdması gereldr. An- cak böylece insanhğın kaderi,dünyayıkendisi- nin sananlardan dün- yanın kendisi olanlara geçebfln-" denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle