12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2002 PAZAF 12 PAZAR KONUGU Tokat Valisi Mehmet Gündoğdu ile doğal ve kültürel varlıklann korunmasını konuştuk S 6 Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU [email protected] Anadolu insanı artık korumacılık bilincine eriyor. Sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra il ve ilçe belediyeleri, hatîa valilikler çevre korumaya, mimari dokunun koruma altına alınmasına büyük ö'zen gösteriyorlar. Buyolda hiç durmadan çalışıyorlar. Birzamanlar yokedilmesi için elbirliğiyle çahşdan tarihi ve kültürel yapının geri döndürülmesi için akıllara durgunluk verici çalışmalar yapılıyor. Bunun en son örneğini geçen hafta sonu ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen 'in düzenlediği gezide Tokat ve ilçelerinde gördüm. Tokat Valisi Mehmet Gündoğdu ile il ve ilçe belediye başkanlarının çabalan inanılmaz ürünler vermiş. Ne büyük işler başarmışlar. Dikkat çekici bir nokta da işlere partizanlığın kesinlikle bulaştırılmaması. Belediye başkanlarının siyasi kimlikleri de artık ön plana çıkmıyor. Xya da Ypartisinden olmaları fark etmiyor. Çünkü işler siyasi partilerin değil, sivil hareketin güdüsüyle başarılıyor. Bütün bunları görüp gelecek için iyice yüreklenerek Tokat Valisi Mehmet Gündoğdu 'yu ziyarete gidiyorum. Beni Tokat 'ı kuşbakışı gören bir tepenin üzerindeki vali konağının bahçesinde ağırlıyor. Bahçede, yeşilliklerin sardığı gazeboda oturup tepeden Tokat 'ı seyrederek konuşuyoruz. Türk toplumuna doğrulan götürmeli-Sizin çocuğunuz olmamasma karşın çocuk- lan, hayvanlart çok sevdiğiniz biliniyor. Çocuk ve hayvan sevginizi nasıl tatmin ediyorsunuz? GÜNDOĞDU - Bir kere bizim bir muhabbet ku- şumuz var. Adı Efoş. Çok yaramaz ve akıllı. Fe- laket bir şey. Çocuklarla bağlantıma gelince. Bu da çokyofun. Hem il merkezinde olsun, hem çev- re köy ve kasabalarda olsun bağlantım çok fazla. Hanımla birlikte yatılı bölge okullan, öbür okul- lann öğrencileriyle sıklıkla bir araya geliyoruz. 19 Mayıs, 23 Nisan gibi bayramlarda valı konağının bahçesinde öğrencilerle buluşuyoruz. Beş tane yatılı bölge okulu açtık. Ailesi olma- yan ya da aÜeleri tarafindan maddı olanaksızlık- lar nedeniyle okutulamayan öğrencileri bu okul- lara alıyoruz; bütün masraflannı karşıhyoruz. Bu yıl da aynı ilgiyi göstermeye devam edeceğiz. Be- nim en büyük hedefim özellikle kız çocuklanrun okuması. Orada da çok büyük mesafe aldığımız kanaatindeyim. - Tokatve çevresinde doğal ve kültürelvarltk- lann korunup geliştirilmesi için bir dizi çalış- ma yapıyorsunuz. Esas olarak da Yeşilırmak Havzast içindekıprojelerinizyürüyor. Burada- Idaşamalan ve vanlan sonuçlan toplu halde de- ğeriendirir misiniz? GÜNDOĞDU - Yeşilırmak Havzası Projesi, Tokat'ın özel bir projesi değil. Bu, Amasya, To- kat, Çorum, Samsun ve Yozgat illenni kapsıyor. Türkiye'nin ciddi biçimde kalkınması hedefleru- yorsa bu tür projelerle yola çıkmak çok mantıklı ve akıllı bir yoldur. Bu projenin babası da eski Amasya Valisi, şimdiki Cumhurbaşkanlığı Ge- nel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu'dur. Devlet Plan- lama Teşkilatı'nın (DPT) koordinatör olarak bu işin içinde olmasuıa karşın, ödenek aynlmaması nedeniyle arzu edilen mesafeyi dahaalarnadık. Ama şu var kı bugün beş ilin özel idare bütçelerinden fl Genel Meclisi ve Daimı Encümen kararlan ge- reği aşağı yukan 35 'er milyar lira para toplanıyor. TUBÎTAK'a bağlı Marmara Araştırmalar Merke- zi'nde uydudan alınan fotoğraflarla bütün bu il- lerin havadan görünümlen çıktı. Böylece de bu il- lerle ilgili çok önemli bilgilere sahip olundu. DPT bu ay ya da eylülde bu projelerle ilgili ihale aça- cak. Onu beİdiyoruz. Aynca, AB'nin birtakım projelere yaklaşık 70 milyon Euro gibi birpara ak- tarması gündeme geldi. Tokat ili olarak biz eylül ayı sonuna kadar proje hazırhklanmızı tamamla- ma çalışmalannı yapıyoruz. Öbür iller de kendi projeleriyle ilgili çalışmalannı sürdürüyorlar. Bu Yeşilırmak Projesi çok farklı bir hadise. Herke- sin buna çok sıcak bakrnası lazım. - Ama bu sadece Yeşilırmak 'ı kurtarma pro- jesi değil İçinde tarih, doğa, kültiir deyok mu? - Tabii ki öyle. Aynca tanmı sanayiye döndür- me çalışmalan da var. Ortaya öyle şeyler çıkıyor ki hayal bıle edemediğimiz sonuçlarla karşı kar- şıya kahyoruz. Bizim insanımız genelde kolaycı- lığı ve tembelligi seçtiği için projelerden söz et- tiginizde açık tepki vermiyor. Ama gözle görülür, elle tutulur bir şeyler ortaya çıktığında canla ba$- la çalışabilıyor. Sfze Inanmalılar - Döne döne kandınldığı için belki de artık inanmıyordur... - Tabii, yıllardır istismar edilmiş. Ben kırk yıl- dır bu hizrnetteyim. Türk toplumuyla ilgili şunu biliyorum: Ona doğrulan götürmelisiniz. Insan- larsızea'danz'yeinanmaülar. ınanmadakuruku- ruya olmuyor. Yaptığınız icraat, ortaya koyduğunuz yaklaşım- lar insanlara güven telkın ediyor ya da etmiyor. - Siz sivil toplum hareketine son derece inan- mış bir kişisiniz. tcraatımz da zaten onugöste- riyor. 1998 'den buyana da ÇEKÜL başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlanyla (STK) çahşmalannızsürüyor. Bildiğim kadanyla da bu çalışmalarda büyük yol alındu Bu çalışmalar- da somut olarak hangi noktalara geldiğinizi bi- ze anlatır mtsınız? - Ben burada ÇEKÜL'ün başkanı Prof. Dr. Me- tin Sözen'e çok teşekkür ettnek istiyorum; bu işin lokomotifi o. Bizleri burada rahat bırakmaması bizleri çokmutlu ediyor. Hedeflenen projelerle il- gili heyecanı hissediyorsanız kendinızi ona kap- tınyorsunuz. Bunlara kendinızi kaptıramazsanız o işten hayır gelmiyor; sonuç alamıyorsunuz. Tokat'ın beş-alh bin ydlık bir tarihi var; çok zen- gin. Yapılabilecek çok iş var. Ama istediğiniz so- nucu alabilmeniz bürokrarik sıkıntılan aşabilme- nıze bağlı. işin çözümünde hız sağlanabilse her yıl biz çok daha farklı mesafe alınz. Ama biz formaliteyle uğraşmaktan sonuç alma- ya zaman bulamıyoruz. Bir de bu işte çalıştıraca- ğınız çok nitelikli insanlara ihtiyaç var. Sıradan insanlarla tarihi bir binanın restorasyonunu yapar- sanız çok kötü sonuçlar alırsınız. Bir de bizim bir Çevre Vakfımız var. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiraladığım Tokat Aras- tası ve onun çevresi var. Bu vakıf aracılığıyla bu- nun onanmını yapıyoruz. Iş bittığinde müthiş bir Anadolu çarşısı karşımıza çıkacak. Restorasyon işi için kaynaklan hazırladım. Kaynak bulundu, projeyi hazırlıyorum, ama uygulama konusunda sıkıntı var. Koruma kurulları - lyi de bu sıkıntıyı kimler yarattyor? - Koruma kurullan. Ben yasal olarak hiçbir za- man onlann görevlerine müdahale etmeyi düşün- mem bile. Ama işlere de hız kazandırmak lazım. Burada yapılamayacak iş yok. Bazı evlerin restorasyonuna kalkışıyoruz. Bu se- fer vatandaş parasal değerini yükseltmeye çalışı- yor. Arzu etüğimızhedefe ulaşmak için bayağı mü- cadele ediyoruz. însanlar kendi doğup büyüdük- leri yörelere daha fazla özen gösterseler belki bu işi daha kolay halledeceğiz. Siz hem hizmet üre- teceksıniz, hem de bu hizmeti üretirken yararla- nacağınız kaynaklardan hoşgörülü davranmalan- nı isteme durumunda kalıyorsunuz. Öbür kentler- le kıyasladığımızda tarihi ve kültürel zengınlik ba- kımından Tokat, Zile, Nıksar öne çıkıyor. Gayet iyi organize edilmiş projeleri uygulamaya koyduk- tan sonra yerli ve yabancı turisti buraya getirmek hiç de zor olmayacak, diye düşünüyorum. Merkez Tokat Belediyesi'yle ilçe belediyeleri bu konuda çok yoğun çalışmalar yapıyorlar. Kay- makam arkadaşlar da yardımcı oluyor. Kentlerimiz birbirlerine çok yakın olmakla bir- likte farklılıklan da var. -Nasûfarklılıklar? - Örneğin, Amasya bu işi daha iyi özümsemış. Yine de artık bu iş rayına oturdu. Yalnız burada şu noktaya da işaret etmek istiyorum: Vakıflar'ın çok rutucu bir sistemi var. Bugün mallannı elden çıkaramadığı gibi bakımında da çok zorlanıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün elinde çok önem- li mallar var. Burada restorasyonu başlamış çok önemli projeler var. Ama bunlann bitirilmesi için MEHMET GÜNDOGDU 1946, Ankara doğumlu. Yükseköğrenimini Polis Akademisi'nde tamamladu Devlet bürokrasisinde çok değişik görevlerde bulundu. 1985-86 arası Tokat Emniyet Müdürlüğü gorevini yürüttü. Daha sonra Emniyet Genel Müdür Yardımcm oldu. Bunun ardmdan Mersin, Kayseri ve Adana Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulundu, 1998 başında Adana Emniyet Müdürlüğü 'ndeh Tokat'a vali atandığından beri bu gorevini sürdürüyor. en az 8.2 trilyon liraya ihtiyaç var. Yıllar geçtik- çe de bu parasal rakamlar büyüyor. Ama her şe- ye karşın hem Vakıflar, hem vilayet, hem özel şa- hıslar olarak bu işlere el atmak durumundayız. Tö- kat'ta Türkiye'nin en profesyonelce meyve suyu üreten tesislerine sahip Dimes Gıda Sanayi var. Onun destegiyle tarihi bir yapının restorasyonu- na başlanacak. Durum şimdüik böyle. Sonuç alı- nabilecek işler rayına oturmaya başladı. - ÇEKÜL KentSenatosu Türkiye 'de ilk kez To- kat'ta kuruldu. Siz kentyöneticisi olarak bu ge- lişmeyinasıldeğerlendirdiniz ve desteklediniz? - Kentlerdeki gelişmeleri devlet tarafindan yö- netmeniz mümkün değildir. Dolayısıyla bu şehir- de yaşayan, kendılerine çıkar sağlamayacak, gö- nüllü çalışacak ınsanlann ön plana çıkanlması gerektiğini düşündüm. Bütün gücümle de o ge- lişmeyi destekledim. İlgili kurum ve kuruluşlann çalışmalanyla onlann çalışmalan çok farkh tnec- ralarda oluştu. - Nasdyani? - Bir devlet statüsü içinde bir göreviniz vardır. Oradaki personel günlük mesai programında ken- dine düşeni yapıyor. Fazla da yapmıyor, az da yapmıyor. Ama bu tarafta, kent senatosunun ma- halle, köy bazında yaptığı çalışmalan gördüm. Bunlardan çok önemli sonuçlar çıktı. Sonuçta, bu organizasyonun Türkiye genelin- de her yerde uygulamaya konulması gerektiğini düşünüyorum. Ben, yaşadığım deneyimler itiba- nyla söyleyebilirim: Çok daha istikrarlı sonuçlar elde ettim. Örnek alınacak bir çalışma modeli kent senatosununkı, Türkiye genelınde bundan çok yarar sağlanacağını düşünüyorum. Eöltlm - Eğitimin bu çalışmalarda çok önemli rolü olduğunu biliyoruz. Siz yöredeki bütün eğitim birimlerini bir araya getirip bir kampus yarat- maya çalışümz. Bu hareket eğitime ve kente ne tür bir katkı sağladh - Biz bu projeye başlarken insanlar buna bir an- lam verememıştı. Ben îl Bayındırlık Müdürlü- ğü'nde görev yapan mimararkadaşlardan yardım rica ettim. Tören alanı, amfitiyatro, satranç alan- lan, spor sahalan ve okullann o alan içındeki ak- ti\ıtesını sağlayacak birprojeydi. Oradan hareke- te geçtik. Okullar arasında duvarlar vardı. Çok çir- kin birgörünüm veriyordu. Bunlan kaldırdık. Ay- nca öğrencilerden de istekleri doğrultusunda gö- rüşlerini aldık. Sonuçta o okullarda yaşayanlar o çocuklar. Ortaya çıkan kampusta çocuklann kendilerine olan güvenlerinin arttığını gördüm. Anne ve ba- balann hem çocuklara, hem de binalann son bi- çünini gördüklerinde devlete bakışlannın değiş- tiğini fark ettim. Hepsi de bana teşekküre geldi. Bu sefer öbür okullar aündılar. Oraya o imkânı sağladınız, bize sağlamadınız, diye yakındılar. Stadyumda da birdüzenleme yap- tık. Spordan sorumlu devlet bakanımız bunun için bize kaynak sağladı. Bütün bunlan da buranın gençliği, buranın insanlan için yaptık. Daha iyi- si olabilir. Olması lazım, zaten. Kent tarihi muzesı - Kent Müzesi Kültür Sarayı 'na taşımrken Gökmedrese'nin de Kent Tarihi Müzesi olması gündemde. Bunun gerçekleşmesi hangi aşamada? - Müzeyi henüz Kültür Sarayı'na taşıyamadık. Proje İstemihan Talay'm Kültür Bakanlığı döneminde başlamıştı. Müze Kültür Sarayı'na taşındığı anda orası amacına uygun biçimde faaliyet göstermeye başlayacak. Gökinedrese Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün mah. Doîayısıyla Vakıflar'la yapılacak protokolden sonra durum netlik kazanacak. Çok amaçlı bir yer için bana göre orası ideal bir mekân. Eğer yapılmak isteniyorsa bir yıla varmaz gerçekleşir, diye düşünüyorum. Üstelik bu iş için kaynak aynldığını da duydum. - Ne kadar kaynak ayrılmış? - Galiba 70 ya da 100 milyar gibi bir rakam. sivil mimari - Atatürk'ün kaldığı ev de dahil olmak üzere kentsel dokulann projesini başlattımz. Bu çerçevede hangi sivil mimari projeleri öncelikle ele alıyorsunuz? - Sivil mimari projeleri korurken Osmanlı'dan kalan kültürü öne çıkartmaya çahşıyoruz. Atatürk'ün kaldığı ev de önemi nedeniyle daha fazla öne çıktı. Orasını biz Kültür Bakanlığı'run yardımıyla geçen yıl satın aldık. Restorasyon için düzenlemeleri, biraz da kaynak ayrılmasını bekliyoruz. Orayı da Atatürk Müzesi olarak hayata geçiriyoruz. Onun sokağında da benzer mimari türleri var. Ama fîyatta anlaşamıyoruz. İnsanlar çok yüksek rakamlar istiyorlar. Öyle olunca da hadise çözülemiyor. îl Özel Idare bütçemiz geçen yıl 44 trilyondu. Bununla köylere hizmet götürmek, altyapıyı yapmak, üstyapıyı yapmak, öbür işleri halletmek zorundasınız. Bir şehrin hayatmda 44 trilyon önemli bir rakam değil. \erel Yönetimler Yasası çıkmış olsaydı en azından kaynak sıkıntımız büyük ölçüde çözülürdü. - İyi de bu işler için ille de kamudanpara mı çıkmasım beklemek lazım? Özel sektörün desteği ahnamıyor mu? GÜNDOGDU - Bazı işleri zaten özel sektörün destegiyle götürüyoruz. Örneğin okullann yapımı... Hayırsever insanlanmız okul yaptınyorlar. Bunlar devlete çok önemli katkılar sağlayan çabalar. Diğer konularda da bunun daha çok yönlendirilmesini istiyoruz, ama özel sektörün desteği okuî, kütüphane yapımı gibi işlerde öne çıkıyor. KARŞIYAKA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 2001 790- Karar No: 2002430 Davacı Yurdaer Höke tarafindan davalılar HajTettin Çoban, Selahattin Saraç. Abdullah Bertan, Suzan Yüksel, Medıha Danyıldız. Cengiz Incilı, tncı Sezgin. Necla Sezgin, Mehmet Can Sezgin ve Cemil Can Sezgin'e velayeten Necla Sezgin aleyhme açmış oldufu şufa da\asının duruşmaian sonunda verilen 4.6.2002 tarihJı karar davacı vekılı tarafindan temyız edılmekle. Davacı vekili tarafindan verilen 13.8.2002 tarihli temyız dilekçesinde davacının Hollanda'da işçi oldu|unu, dava dışı Hatice Öz\eren müşterek halde malik olduklan gayrimenkuldaki hissesmi da\-alılara değişik tarihlerde satmıştır. Davacı yasal önalım hakkını kullanmış ve 9.9.1997 tarihinde bu davayı açtığını, duruşmalar sonunda davanuı reddine karar verildiğıni. venlen karann Yargıtay'ca bozulduğu, dosyanm yeniden eie alınıp Yargıtay bozma karâ- nna uyulduğu ve davanın kabulüne karar venldiği, davalı vekilinin temyızı üzenne hak düşürücü süre yönünden mahkeme karannın bozuldugunu, mah- kemenin bozma üzerine dosyanm yeniden ele alındığmı davalılar davanın süresınde acılmadığı savunniasını ispat edemediklenni. davanın tamamı göze- tilmeden karar verildığini mahkeme karannın bozulmasına karar verilmesini istemiş oldufundan temyiz dilekçesınin davalılardan Suzan Yüksel, Abdul- lah Bertan, Mediha Danyıldız, Cengiz Incıli, Tahsın Sezgin mırasçılan tncı Sezgin, Necla Sezgin kendi adına asaleten Mehmet Can Sezgin ve Cemil Can Sezgin'e velayeten temyiz dilekçesınin teblıği ile (emyız dilekcesıne 10 gün ıçensınde cevap vermedıklen takdirde dosyanın Yargıtay'a gönderılece- ği ilanen teblig olunur. 15.8.2002. Basın: 51596 BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 2002'297 Da\acı Mualla Tümer tarafından davalı Emre Tümer'in M.K.'nin 355. maddesi gereğince velayet altına alınması ve vasi olarak tayinine karar venlmesi ıstenmiş olup. Mahkememızce \erilen 16. 07.2002 tarih ve 2002297- 810 sayılı karar ile B. Evler Siyavu^paşa Mahallesi Cilt 54. Hane 1790'da nüfusa kayıtlı Erhan ve Mualla'dan olma 15.9.1981 dogumlu Emre Tümer'e aynı yerde nüfüsa kayıtlı Fetih Cad. Sultan Selım Sk. Ersoy Apt. No: 7'8 B. Evler Ist. adresinde ikamet etmekte olan annesı Mualla Tümer oğ- lu Emre Tümer'in taşınmazlannın alımı satımı, ve rehınedilmesi ve başka bir aynı hak kurulması, kıymetlı evralanın alımı. satımı ve rehnedilmesi, olağan yönetım sınırlan dışında kalan yapı işleri, ödünç verme ve alma. baâışlama, kambıyo taahhüdü altına girme ve kefil olma konulannda temsıl etmek üzere M.K.'nin 429. md. gereğince^ İDARİ MÜŞAVİR OLARAK TAYÎN EDlLMİŞTfR. Iş bu karara ıtırazı olanlann kanuni süresı ıçensinde mahkemeye müracaatla ıtırazlannı yapmalan aksi, takdirde karann kesinleşeceğı hususu teblıg yerine kaim olmak üzere ılan olunur. 30. 7.2002. Basın: 52193
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle