Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:-s* A&ISTOS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
INCELEME
TîYATROLAR VE KÜLTÜR MERKEZLERİ EKONOMtK KRÎZE RAĞMEN AYAKTA KALMAYA ÇALIŞTI, UMUTLARINI YlTtRMEDl
HalukBilgmeT (Oyun Atölyesî)
Krlze rağmen tiyatro ]
Tiyatromuz sezonunu geçen yıluı sonuna doğru
açtı. Bu sezon tam bir açılış
gerçekleştireceğimizden. bizim ıçin çok önemli.
Betıim Ermişler ve Günahkârlar oyunum ile
Zuhal CMcay'ın Siyah-Beyaz dinletileri devam
edecek. Aynca şu an henüz netlik kazanmayan
iki projemiz var, onlarla birlikte önümüzdeki
sezon dört prodüksiyonla sevenlerimizin
karşısına çıkacağız. Aynca Istanbul'un farklı
yerlerinde de çalışmalanmızı sahneleyeceğız.
Önümüzdeki sezonu izleyici bakımından
kestinnek mümkün değil. Biz ekonomik krize
rağmen tiyatromuzu açtık. Bu davTanışımız
zaten pek çok şeyi göstermiş oldu. Yatınmlar
moral bulmak için yapılır. onun ıçin biz de kriz
ortamında tiyatromuzu açtık. Umutsuz değilim.
Önlemimlzl alıyoruz
Geçen sezon, yeni kurulan her tiyatro gibi
Stüdyo Drama Tiyatro Topluluğu da
ülkenin ıçinde bulunduğu durumdan
kaynaklanan sanatsal ve ekonomik
sorunlardan çok doğal olarak etkilendi.
Ancak bu etkilenme, üretime yansıtılmadı.
Topluluk, bir önceki sezonda başlayan
'Kaos' adlı oyunun yanı sıra 'Sonra' ve
Ben, Nâom, Yaşarken ve Ötürken' adlı
oyunlan da sahneledi. Yeni sezon için
profesyonel çahşan bir ekip olarak
önlemlerimizi almaktayız. Geçen yılki
oyunlanmıza ek olarak, bu sezon Onur
Bavraktar'rn yeni bir oyununu ve Jean
Genet'nin 'Hizmetçfler'ini sergileyeceğiz.
Kısacası, tiyatro yolumuzu sürdürüyoruz.
Ahmet CemaJ (Stüdyo Drama)
Ferhan Şensoy (Ortaoyuncular)
özel tiyatroda kriz var 3HJ
Geçirdiğimız 2001-2002 tiyatro me\siminde,
iki yeni oyun çıkarmış olmamıza karşın izleyici
sayısındaki düşüşe engel olamadık. Bu, birkaç
yıldır gözlenen, faturası zaman zaman depreme,
zaman zaman ekonomik krize kesilen. yalnız
Istanbul'da değil, Anadolu turnelerinde de
hissedilen. somut bir izleyici kaybı. Ve asıl
nedeni, ülkenin vardığı yoz kültürsüzlük ortamı.
Tiyatro gereksinımini unutmuş bir toplumla
karşı karşıyayız. Konuyla ılgili değiller.
Önümüzdeki 2002-2003 tiyatro mevsiminin
geçen yıldan daha iyi olacağını ummamak
gerek. Üstelik bu yıl da 'erken seçim' gelip tüy
dikti tiyatro mevsiminin üstüne. Tiyatroyu
kimse gözetlemiyor! Özel tiyatrolar ciddi bir
krizle karşı karşıyadır.
Sanat umuttur* diyoruz
Bu soruya olumlu ya da olumsuz bir yanıt
vermek mümkün değil. Kim, "GeJecekyıl
oyunlanmın niteliğinde bir düşüş olacak"
diyebilir? Tiyatro, özel tiyatrolann kimileri, tüm
ekonomik kısıtlamalara karşın, hep kalite
peşinde koşmuşrur. Kaliteye aldıran kim?
Neredeyse kalıtesizliğin geçerli olduğu garip bir
dönem yaşıyomz. Ve içinde bulunduğumuz
olumsuz koşullardan tiyatroyu da çeşitli sanat
dallannı da soyutlayamayız ki. Biz gene de
tiyatromuzu bir Tennessee WilHams oyunuyla
açacağız. Bütçede artış ancak seyircinin
katkısıyla gerçekleşebılir. Seyircide bu
koşullarda ne kadar hal kaldı bilemem. Aynca
tabii çoğunluk için sanat bir gereksinim olamadı
hâlâ. Ama "Sanat umuttur" diyoruz.
Yıldız Kenter (Kenterier Tıyatrosu)
Sanat,krizdinlemezKültür Servisi - Ekonomik
isrikrarsızlık, kültür sanat alanında
da kendini gösterdi. Tüm olumsuz
şartlara rağmen serinkanlılığını
koruyan sanat kurumlan
önümüzdeki yıla daha bir umutla
bakıyor. Yayınevleri, Şehir, Devlet
Tiyatrolan ve özel tiyatrolar,
TURSAK, ÎFSAK, Istanbul Devlet
Opera ve Balesi ile Most
Production geçen yıhn
değerlendirmesini yaparken
önümüzdeki sezona dair beklenti,
hedef ve kendi bünyeleri içinde
aldıklan ekonomik önlemleri
anlattı.
Cânâ Atınc (i$ Bankası Halkla
İllskiler Müdürü):
lş Bankası olarak kültür
etkinliklerimizi üç başhk altında
topluyoruz. Yılda 45-60 kitap
yayunlıyoruz, bu yıl bu sayıyı
75'e çıkaracağız. Krizden çok
fazla etkilenmedik. Bütçeyi tabii
ki kontrol ediyoruz. Ozdemir
Asaf, Leyla Erbil, Meüh Cevdet
Anda>''ın kitaplannı
yayımlayacağız. Aynca 'Nehir
Söyleşileri' başlıklı serimizde
Muhibbe Darga, Talat Hatman ve
Mehmet Aksoy'un söyleşilen ile
sürecek. Önümüzdeki yıl 'Nehir
Söyleşileri' için düşündügümüz
isim Orhan Pamuk. Attilâ
İlharTın da her ay 1-2 kitabını
basmayı sürdüreceğiz. Geçen yıl
65 etkinlik yaptık. Bunlar 35 bin
kişi tarafından izlendi. Sezonu 2
Kasım'da Bilkent Senfoni
Orkestası'nın Yelda Kodalh ile
vereceği konserle açacağız.
Önümüzdeki yılın olumlu
geçeğini düşünüyonız. Aynca
2003 yılmda Anadolu'ya ilişkin
projelerimiz de var.
vasıf Kortun (Proje 4L-İstanbul
Cüncel sanat Müzesi):
Proje 4L, Türkiye'nin gördüğü en feci
ekonomik ortamda açıldı. Bu zor zamanda
hem izleyicilerimizi hem de uluslararası
sanat ortamını umutlandırdığımızı
düşünüyorum. Koşullardan dolayı ideal
programımızı sürdüremiyor ve kadromuzu
gereğinden dar tutuyoruz. Sergiler için
destek bulmak her şeye rağmen olası.
Bunun yanı sıra Türkiye'de, iyi niyetli
kurumlann bir ayni yardım geleneği var,
bunlar önemli güvenceler. Yıllık toplam
bütçemizin yüzde 42'sini sürekli
masraflanmız alıyor. Proje 4L, 2002-2003
sezonunda da esnek bir biçimde
gereğinden fazla taviz vermeden yoluna
devam edecek. Direnmek ve süreklilik
sağlamak zorundayız. Türkiye yeni bir yola
çıktı, her şey değişiyor, bu kez
kaybetmeyeceğiz.
Sami Caner (Borusan
Kültür Merkezi Cenel Müdürü):
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi, ekonomik
kriz nedeniyle programlannda herhangi bir
lasıtlamaya gitmedi. Ancak her sektörde
olduğu gibi Borusan da faaliyet gösterdiği
alanlarda ekonomik krizden etküenmiştir.
Borusan Kültür ve Sanat Merkezi bu yıl
ekim ayında açılacak yeni sezonla birlikte
hedeflenen programda kısıtlama yapabilir.
Borusan tstanbul Filarmoni Orkestrası
_geçen konser sezonunda 21 konser verdi.
Konser maliyetlerinin çok yüksek olması ve
yurtdışından sanatçı davet ettiğimiz için
önümüzdeki sezonda konser sayısında belli
bir kısıtlamaya gidebiliriz. Borusan Sanat
Galerisi'nde yine uluslararası küratörlerle
T
üm sektörleri etkileyen ekonomik krizin toplumun birçok kesimince
'lüks' olarak kabul edilen kültür sanat etkinliklerini etkilememesi tabii
ki mümkün değildi. Ya repartuvarlar daraltıldı, ya yurtdışından davet
edilecek sanatçılar azaltıldı. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen tiyatrolar,
yayınevleri kapanmadı. Çünkü sanata ve kültüre olan ihtiyaç onlan ayakta
tuttu. Çünkü 'sanat umuttur' ve Türkiye'nin yüzü sanatla gülecek.
sanat anlayışımızı değiştirmeden çalışmaya
devam edeceğiz. Müzik Kütüphanesi'nde
arşiv genişletme çahşmalan devam edecek,
kitap, CD, DVD sayısı arttınlacak. Çocuk
Atölyeleri 7'den 10'a çıkanlacak. Hafta içi
etkinlik ve söyleşiler devam edecek.
Programlarda herhangi bir kısıtlama söz
konusu değil.
Nurullah Tuncer (tstanbul Şehir
Tiyatrolan cenel Sanat Yönetmeni):
Gerçekleştirmeyi planladığımız projelerin
sayısında ve niteliğinde geçen yıla kıyasla
bir artış gözlenecek. Bu konuda herhangi
bir ekonomik problemimiz yok.
Maliyetlerde gerçekleşebilecek olası artışa
göre bütçemizde bir artış gözlenebilir.
Sabri özmener (Devlet
Tiyatrolan Cenel Müdür Vekili):
Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü 2001-
2002 tiyatrosu sezonunu 12 bölgedekı 28
sahnesinde yüzde 65 "i yerli oyunlardan
oluşmak üzere 90 oyunluk (79"u yeni)
repertuvar ile kapattı. 2001-2002 sezonu
izlenen sanat politikalan tanıtım ve
çahşmalan sayesinde, yerleşik 12
bölgemizin çoğunda yüzde 100 doluluk
oranlanna ulaşıldı. Özellikle ücretli seyirci
sayımızda büyük oranlarda artış sağlandı.
Devlet Tiyatrolan, ulusal ve uluslararası
festivallere katıldı ve festivaller düzenledi.
Gelecek sezonlarda da sürmesi planlanan
festivallerin yanı sıra yeni sanatsal
aktivitelerin ön çahşmalan yapıhyor. Mayıs
2003'ün ikinci yansında Ankara'da Türki
Devletler Tiyatro Buluşması, 2-27 Mart
Dünya Tiyatro Haftası'nda ilk defa sahne
ışığına çıkmış yerli oyunlann Ankara'da
buluşması. Devlet Tiyatrolan, ilke olarak
çok oyun yerine az oyun-nitelikli oyun,
doğru kast, doğru reji ve doğru sahneyi
seçip, eseri seyirciyle buluşturup, bir sezon
temsil yerine birkaç sezon seyirciyle
buluşacak oyunlan üretme çabasında. Bu
durum. oyunda kaliteyi sağlarken maliyet
açısından tasarrufu getirecek. Ekonomik
politikalarla her yıl arttınlan bütçemizden
en iyi şekilde yararlanmaya çahşmaktayız.
Mesut iktu (istanbul Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürü):
tstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin 2002-
2003 sezonunda etkinliklerimizin sayısını,
Atatürk Kültür Merkezi'nin dışında
istanbul ve çevre illere yapacağımız temsil
ve konserlerimizle geçen yıla göre önemli
oranda arttırmayı amaçhyoruz. Çok zengin
bir repertuvar hazırladığımız kanısındayım.
içinde, yeni çocuk operasından, gençlik
müzikallerine; tanınmış ve sevilen opera ve
balelerden, dünya promiyeri yapacağımız
Türk Operası'na çok geniş bir yelpazede
sanatseverlerimizle buluşacağız. Bütçe
olanaklanna ek olarak ciddi sponsor
arama çalışmalanmız devam ediyor.
tnternetten bilet satışımız ise en önemli
yeniliğimiz olacak.
Arzu Senyurt (İFSAK Yönetim Kurulu
Ba$kan Yardımcısı ve Basın
Sorumlusu): = _ ^ _ _
1 -30 Kasım tarihleri arasında yapılacak
olan '18. FotoğrafGünleri'nin
çahşmalarına ağırlık verdik. Geleneksel
hale gelen dia gösterileri ve eğitim
programımız sürecek. Aynca fotoshop
ve karanlık oda ileri seviyedeki
çalışmalann seviyesini dörde çıkardık.
Yıl içinde geçen yıl yaphğımız ve büyük
ilgi toplayan Afganistan sergisi gibi
büyük bir sergi açmayı düşünüyonız.
Geçen yıl fotoğraf günlerini kendi
bütçemizle yapmıştık, bu yıl ilk kez
Fotoğraf Günleri için Kültür
Bakanhğı'ndan destek aldık. Aynca
ÎFSAK içinde sponsorluk birimi
oluşturduk.
llknur özdemir (Can Yayınları
Yayın Yönetmeni):
Önümüzdeki 3 ayhk hedef imiz, bu yıl
yapılacak olan iki kitap fuan için. Ftoul
Aııster'in yeni bir romanı olan
'Yansunalar', Günter Grass'ın 'Yengeç
Yürüyüşü' fuar için yetişecek olan
kitaplar. Aynca Martin VValser'in 'Bir
Eleştirmenin Oiûmü', Hermann
Hesse'nin 'Siddhartha', 'Kapbcada Bir
Koniık', ThomasMann'ın 'Büyüiii
Dağ', PrimoLevi'nin 'Ateşkes', Soleded
Puertolas'm 'Sentora Berg', Femando
Pessoa'un' Huzursuzluğun Kitabı'
çıkacak olan diğer kitaplar. 19 Eylül'de
Ahmet Altan ın 'Aldatmak', Erendiz
Atasû'nün 'Bir Yaş Dönümü RüyasT,
Can Yayınlan'nın yazarlannın kaleme
aldığı 'On Üç Gece Öykûsû', Azra
Erhat'ın 'Mektuplanyla Halikarnas
Bahkçısı', Hilmi Yavuz'un "Bulanık
Defterler', Atiüa Şenkon'un ' Bıyık tn
Yalanlan', Hakan Şenocak'ın henüz adı
belli olmay_an kitabmın yanı sıra Osman
Şahin'in 'Olüm Oyunlan' yayımlanacak
olan kitaplanmız arasında yer alıyor.
Satışlann aym şekilde devam edeceğini
düşünüyorum.
Serhat Baysan (YKY
Cenel Müdür Yardımcısı):
Yapı Kredi Yayınlan ve Kültür Merkezi,
2001 çalışmalannı özetlerken şunlan
yazmıştı: "1 milyon kitap ve 60 bin dergi
okuru>1a buluştu. 16 sergimiz açıldı."
2002 için de yıl sonunda benzer rakamlan
verecek bir çalışma temposu yaşanıyor.
Bunlan, 2003'te 'yeni', 'değişik' ne tür
çalışmalar yapacağız, diye düşünürken
aklıma geldiği için aktardım. Yılda 170
kitap yayımlayan, 5 dergiyi düzenli çıkaran
ve 16 sergi hazırlayıp, en az 60 toplantı
düzenleyen bir kültür kurumu, bu soruya
yanıt veremiyor. Ama bir şeyler söylemek
gerekirse, Kitap-lık dergisi aylık hale
dönüşüyor. Bu yıl ekimde açılacak olan
Troya sergisi kuşkusuz 2003 'ün de en
önemli kültür olayı olarak anılacak. Bir de
bir televizyon kanalı ile birlikte
düzenlenecek kültür yayınlanndan söz
edilebilir.
Mustafa Oğuz (Most Productions):
Tasarladığımız projelerde bir azalma söz
konusu değil. Direnmeye devam ediyoruz.
Ancak 2 yıldır ekonomik bir zorluk
çektiğimiz de gerçek. Bu tarz krizlerden en
çok eğlence sektörü etkileniyor. Sektörde
işbirliği yaptığımız şirketler özveriyle
çalışıyorlar. Bizim sıkıntımız, devletin
getirdiği yüklerden yana. Bilet
girdilerimizin yüzde 37'si kesintiye gidiyor.
Giderek şartlar daha da zorlaştığı için özel
değil, 'tüzel' bir kimliğe sahip olmaya karar
verdik. Bu nedenle, istanbul Kültür ve
Sanat Vakfı, Koç Kültür ve Sanat Vakfi,
Yapı Kredi Kültür- Sanat, Most
Productions gibi kurumlarla, gösteri
sanatlanyla ilgili meslek birliği
oluşturmaya karar verdik. Bu yolla
derdimizi anlatabileceğimizi düşünüyonız.
Her koşulda değişmeyecek tek şey,
etkinliklerimizin niteligi..
GÖRÜŞ
TANJU ERDEM Amiml (E)
Avrupa Birfgi - Kins • Tirkiye
AB'ce talep edilen Kopenhag kriterlerine uyum
maksadıyla, TBMM'den ilgili yasa süratle geçti. Şim-
di bu ve benzeıi yasaiarın kabulünün Avrupa Biriigi'ne
giriş için karşılıklı müzakarelere başlama yeterlilığini
önümüzdeki aylarda göreceğiz. Ancak bu yasalann
uygulanmasının önemli olduğunu, uygulamaların de-
mokrasiyi özümsemiş, ama çok yönlü olarak ulusal
çıkarlanmızı da akılcı yöntemlerle, kıskançlıkla ve bi-
linçle gözeterek; çağdaş, TC değerler sistemine va-
kıf ve sadık bir yönetimle başarılı olacağını söylemek
olanaklı.
Son zamanlarda Türkiye'nin AB, ABD ve Sn. K. Der-
viş'le beraber önünün açılacağıni -ne demekse- rta-
de eden büyük medyamız ve onun yorumculan şim-
di sıranın Kıbrıs sorununu çözmeye geldiğini, bu so-
runun dayılbaşına kadarçözümünün gereklı olduğu-
nu ıfade ediyoıiar. Bu ifadelerde genelde çekingen bir
üslupla sorunun çözümünün büyük çaptaTürktara-
fının inisiyatifine kaldığı ve AB'ye giriş için yaşamsal
önemi vurgulanıyor.
Bu arada Kıbns'ta garantör devlet olarak Türk mü-
dahalesine yol açan Kıbns Rum yönetimi ve Yuna-
nistan'ın neden olduğu Kıbrıs Türklerinin can ve mal
güvenliğine ve Kıbrıs'ı Yunanistan'la birleştirmeye
(ENOSİS) yönelik 1963,1967,1974 olaylan - sorun-
lann kökenini teşkil eden olaylar- hiç gündeme geti-
rilmiyor.
Kimse Yunanistan AB'ye girerken, ya da daha ya-
kın zamanda Kıbrıs Rum yönetimi AB'ye alınmak is-
tenirken Rumlara neden "Kıbns somnunu çözün, öy-
le gelin" denmediğini, böylece AB'nin Türkler aley-
hine çifte standart uyguladığını dile getiımiyor.
Bundan da öte 1999'da Helsinki'de alınan karar-
larda Kıbns sorununun AB'ye girişle ilgilendirilmeye-
ceği hakkında Türkiye'ye (yazılı) söz verildiği, bu so-
runla ilgili gelişmelerin 2004 yılmda değerlendıriiece-
ği ve gerekirse, Lahey Adalet Divanı'na götürülebile-
ceği görüşlerinin yer aldığı gözardı ediliyor. Konunun
AB'ye girmek için ivedi çözümü yolunda Türk yöne-
timi teslimıyetçi olmaya zorlanıyor. Büyük medyamız
ve AB üst düzey bürokratları kamuoyunu ve ilgilileri
Türk tezinden soğutuyorlar.
Oysa herkes biliyor ve görüyor ki Kıbrıs'ta dil, din,
etnik yapı, kültür farklılıklan kesin, birlikte eşit koşul-
larda kendi nzalarıyla beraberce yaşayamayan iki
toplum vardır. Kıbns Rumları ve Yunanistan'ın bera-
berce Kıbns Türk varlığını yok etme ve Kıbns'ın Yu-
nanistan'la bırleşmesi (ENOSİS) harekâtını gerçekleş-
tirmesi, bu yönde katliamlaryapılması, bu duruma se-
yirci kalamayan Türkiye'nin uluslararası antlaşmala-
nn kendine verdiği hak ve yetki ile (garantör devlet)
tüm diplomasi yollannı deneyip, sınadıktan sonra gi-
riştiği askeri bir harekâtla Kıbrıs Türk toplumunun gü-
venliğini sağladığı anımsanmıyor. Kıbrıs'ta bu hare-
kât sonrası Türk ve Rum bölgeleri oluştuğu, 28 yıllık
bir süreçte Kıbrıs'ta banşın sağlandığı, Kıbns Türkü
kendi bölgesinde bağımsız devletini kurarken ulus-
lararası toplumca haksız olarak tanınmadığı, ambar-
goya muhatap kalındığı, Türk toplumunun varlığını kas-
tederken suçüstü yakalanan Rumların ise hiçbir em-
peryalist ve işgalci emeli olmayan Türkiye'nin sağla-
dığı banş gücü sayesinde huzur ve istikrar içinde bü-
yük ekonomik atılımlar yaptığı, Ada'da bir gün banş
ortamını bozacak büyüklükte sılahlanmaya devam
ettikleri gerçek değil mi? Yunanistan ve Kıbrıs Rum'u
şimdi Kıbrıs Rum yönetiminin ivedi AB'ye girmesini
sağlayarak Türkiye ile AB'yi karşı karşıya getirmek is-
tiyoriar. Yani ya Kıbns'ta bir azınlık düzeyine in, AB
Türk azınlığının haklannın garantörü olur kandırma-
cası, ya daTürkiye AB ile karşı karşıya gelir, hattaTür-
kiye AB'ye sırf bu yüzden alınmaz tehdidi. Bu arada
Kıbns Türk toplumuna da AB'nin sağlayabileceği
ekonomik olanaklar bir havuç gibi tutularak toplum-
la Denktaş yönetimi arasında aynlık tohumlan ekil-
mek isteniyor. Ibret verici birtablo.
Eğer biz bağımsız, özgüvenle düşünürsek görürüz
ki bu savlann hiçbiri hayatın gerçeklerini göstermiyor.
Türkiye Kıbns'ta iki toplumlu, iki yurtlu, iki otonom yö-
netimli devlet varlığını sonuna dek savunacak, bu iki
devlet özgür iradeleriyle üst yapıda bir konfederal
biriikoluşturacaklar, bundadatemelde yönetimi pay-
laşmada, haklann, yetkilerin, sorumluluklann kullanıl-
masında eşitlik esas olacak ve önemli işlevlerin eşit
paylaşımı aynntılanyladüzenlenecektir. Bu konfede-
ral ortaklık öncesi özellikle toprak ve yerleşim sorun-
lan çözüme kavuşturulacaktır. Kıbrıs Türk devleti top-
raklannda en azından orta vadede tek bir Rum'un da-
hi devamlı yerieşimine olanak sağlamayacak ya da
geçmişe dönük hak aramalanna karşı önlemlerin alın-
ması zorunludur. Türk halkı ve onu bilgilendirenler şu
gerçeği unutmasınlar. Kıbrıs Osmanlı'dan Ingiliz hâ-
kimiyetine geçerken oradaki Türk nüfusu toplam nü-
fusun yüzde 44'ü idi. Rumlann tedhiş hareketleriyle,
Ingilizlerin Türk cemaatine adil davranmayan politi-
kalanyla bu oran bugün yüzde 25'lere düşmüştür.
Türk müdahalesi olmasaydı sistematik Rum tacizle-
riyle Kıbns'ta Türk varlığı, daha da aşağı düzeylere
iner, Kıbns dikensiz bir Rum adası haline gelirdi. Gi-
rtt'e, Rodos'a, Midilli'ye, Sakız'a bakınız, gerçekleri
oralarda görmek olanaklıdır.
Duruma böyle bakarsak Güney Kıbrıs Rum Cum-
huriyeti'nin sorun çözülmeden AB'ye alınmasını ön-
leyici yoğun diplomatik çalışmalar yapılmalı, buna
rağmen girerlerse KKTC Türkiye'nin himaye ve des-
teğinde yoluna devam etmeli, onun tanınmasını sağ-
layıcı, ona yönelik ambargoyu önlemeyi hedefleyen
yoğun diplomasi girişimleri başlatılmalı, yanı sıra Ku-
zey Kıbrıs'ın her yönden gelişmesini sağlayarak bir
cazibe merkezi olması için tüm olanaklar bilinçle kul-
lanılmalıdır. Bu işler yapılırken AB'nin başat ülkeleri
ve ABD ile bu konuda ikili iyi ilişkilergeliştirilmeli, Yu-
nan propagandasının etkisinden kurtanlması için yo-
ğun, akılcı, çağdaş çabalar sarfedilmelidir. Uluslara-
rası toplum Yugoslavya'da, Filistin'de birbirleriyle n-
zalanyla beraberce yaşamak istemeyen toplumları,
banş yolu için ayınrken, Kıbns'ta bunun karşıtı bir du-
rum takınması mantığa sığmaz. Kaldı ki Kıbrıs'ta iki
toplumlu, iki yurtlu, iki otonom devletli ve eşitlik üze-
rine kurulu bir konfederal yapı Türkiye'nin ulusal gü-
venliği açısından jeopolitik bir zorunluiuk olmakla be-
raber, iyi çalıştığındaTürk-Yunan halkları ve yönetim-
leri arasında geleceğin yapay değil, gerçek güvene
dayanan dostluk yollannı açacaktır. Bu, uzun erimde
Yunanistan için de bir güvenlik gereksinmesidir.
Muayene, Te$his, Tedavi
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şfşti/tstanbul
Te): (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Internet http://www.tkv.org.tr
e-maii: gen^ekreterfa tkv.org.tr
koordinatopgtkv.org.tr