11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-AĞUSTOS 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ÜJJV\_liM \_JİVJJL ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13 Enflasyon beUentisisabit • .ANKARA(AA)- Me^rkezBankası Bekbntı Anketi'ne gö>re yıl sonu uygun ortalıma enflasyon belcJentisi, ağustosun ikinci yansında da Tiileetıci Fiyat Endeksi ( r C T E ) bazında yüzde 35 dtzeyinde kaldı. Agaastos ayının birinci yarı smda yüzde 27-47 o l a n tahmin aralığı ise ikin'Ci yanda yüzde 27- 50 aualığına yükseldi. IrafcBM uygulamasından şikayetçi • AAKARA(AA)- Irak Ticaret Bakanı Mebdı Salih, Birleşmiş Milletler(BM) uygulaması çerçevesinde Irak'ın petrol ihraç fiyatının sonradan belirlenmesinin, ülkenin dış ticaretini olumsuz etkilediğini söyledi. Izmir Enternasyonal Fuan 'na katılmak üzere Ankara'ya gelen Salih, Devlet Bakanı Tunca Toskay'ı ziyaretinde Türkiye ile uzun vadeli, kalıcı ortak projelere imza atma ve uygulama dileklerini iletti. Suriye'ye GAP eğitînii • ŞANLIURFA(AA) - GAP Idaresi Başkanı Olcay Ünver, GAP'tan SorumJu Devlet Bakanı Mehmet Kocabatmaz'ın davetlisi olarak Türkıye'ye gelen Suriye Sulama Bakanı M. Radwan Martini'nin bölgeye hayran kaldığını belirtti. Ünver, "GAP Idaresi olarak Suriyeli dostlanmıza yönelik eğitim programlan düzenleyecegiz" dedi. Trakya Birlik ayçiçeği aldı • EDİRNE (AA> Trakya Birlik, 48 kooperatife bağlı merkezlerde 6 bin ton ayçiçeği aldı. Genel Müdür Cemalettin Uslu yaptığı açıklamada. ayçiçeği alım fiyatlannı açıklamamalanna rağmen alımlara başladıklannı söyledi. Uslu. ayçiçeği avans alım fiyatlannı 1 Eylül'de açıklayacaklannı belirtti. Praktiker Konya'da • K0NYA(AA)-Ev, ofıs, bahçe ve diğer yapı malzemelerini Avrupa'nın 6 ülkesındeki yaklaşık 50 mırkette satışa sunan Praktiker, Türkiye'deki 7. mağazasını Konya'da açıycr. Praktiker yetkuleri, mağazanın 28 Ağustos'ta açılacağını bildirdiler. Kapasite kuibnımı arttı • ANKARA(AA)- îmakt sanayiinde üretin değeri ağırlıklı kapaate kullanım oranı bu yılın temmuz ayında yüzde 77.5 oldu. Devlet Istatistik Enstı-üsü (DtE) tarafbdan yapılan açıklanaya göre, 2001 yılınn temmuz ayında yüzde 71.3 olan imalat sanavinde üretim değen ağırlıklı kapaste kullanım oranLÜkgeçici sonutlara göre bu yılın aynı iyında yüzde 77.5 olaraı gerçekleşti ve 2O0O/1İ1 kasım ayı kriziıden bu yana en yüksdc düzeyine ulajtı Açık alanda dekar başına 2 ton muz elde eden üretici, seralarda bunu 8 tona çıkanyor muz seraya girdi• Muz ithalatına uygulanan kota sınırlamasının ardından, Alanyalı muz üreticilerinin yüzü gülmeye başladı. Maliyeti yüksek de olsa pek çok muz üreticisi tercihini seradan yana kullanmak istiyor. GÜRSUKUNT ANTALVA - Geçen yıl muz ithalatına uygulanan kota sınırlamasının ardından. Alanyalı muz ürericilerinin yüzü gülmeye başladı. Daha kaliteli ve verimi yüksek muz üretmenin yollannı arayan ürericiler, şimdi de kocaman muz ağaçlannı dev seralann içine almaya başladı. Açık alanda dekar başına 2 ton muz elde eden üretici, serada dekar başına tam 8 ton muz elde ediyor. Yılda 1 milyon ton üretim Üreticiler, önümüzdeki 5 yıl içinde bölgedeki toplam üretimin yılda l milyon tonu bulacağı fikrinde birleşiyor. Alanya, Gazipaşa. Anamur ve Bozyazı'yı kapsayan yaklaşık 250 kilometrelik alanın toplam 30 bin dekannda muz üretiminin yapıldığını belirten Akdeniz Muz Üreticileri Derneği Başkanı Prof. Hüseyin Sipahioğju, "Bu toplam alanın şimdilik 8 bin dekannda sera üretimi yapıbyor. Her geçen yıl sera üretimine Ugj arüyor. Şu anda bölgede 2 bin 500 üretici var ve toplam üretim 150 ton crvannda. Serada, hem kalitenin yükselmesi hem de rekoltenin 4 kat artnıası üreticiye cazip geüyor. Gerçi sera kurmak ilk etapta çok maliyetİL 1 dönümü 10-15 milyara mal oluyor. Ybıe de üreticiler, seradan yana tercih kullanmak istiyor" dedi. Üreticlnin kredi sıkıntısı Soğuk havanın, meyve fidelerine zarar verdiğini, meyveleri koruyan ağaç yapraklannı kuruttuğunu da belirten Prof. Sipahioğlu, "Ancak ekvator iklimine sahip seralarda böyle bir sorun yok. Şu an üretkinin en büyük sıkıntısı yüksek faizli krediler. O yüzden üretici kredi kullanmaktan çekiniyor. Bölgede toplam üretimin 150 bin ton dvaruıda obnasına rağmen önümüzdeki 5 yıl içinde yılnk üretimi 1 milyon tona çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yansı iç pazarda tüketilse, yansı da Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Ukrayna gibi ülkelere ihraç edifir" diye konuştu. Üretimi Manavgat, Serik, Kumluca ve Finike'ye de yaymak istediklerini belirten Prof. Sipahioğlu. her yıl düzenlenen Akdeniz Muz Festivali'nin bu yıl da kasım ayında organize edileceğıni hatırlattı. Getecek5yılda Antaha'da muz üretiminin >ıWa 1 nıilyon toraulaşmasıbekleniyor. crvannda. 5*rada, hem kantenın organize edılecegım hatırlattı. Taban fiyatın açıklanmaması yüzünden çiftçi ürününü geçen yılm da altında satıyor Fındıkta hasat tamam, fiyat yok ERDOĞANERİŞEN ORDU - 9 Ağustos'ta başlayan 2002 ürünü fmdık hasadı büyük oranda tamamlanmasına rağmen taban fiyatın hâlâ açıklanmaması üreticiyi umutsu- zluğa ve ürününü geçen yılın da altında bır fiyatla satmasına neden oluyor. Geçen yıl 1 milyon 750 bin liradan alıcı bulan ftndık bu sezon ıse 1 milyon 300 bin liradan ancak alınıyor. Sezona yine borçla gıren üreticiler be- lirli bir fiyat olmamasuıa rağmen findığuıı geçen yılın da altında bir fiyat- la satmaya başladı. Amele ve patoz gibi masraflan peşin ödemek zorunda olduğu için borç para alan üreticiler 1 mi- lyon 300 bin lira gibi geçen yılın da altında bir fiyatla fındıklannı satarken Fiskobirlik ise fındık alunına başlamak ve taban fiyat açıklamak için hükümet- ten en az 250 tnlyon liraiık bir kaynak bekliyor. Bu kaynak henüz sağlana- madığı için de Fiskobirlik findık alımına başlamadığından üreticiler tüccara giderek fındıklannı satmak zorunda kalıyorlar. Ordu Ziraat Odası Meclis Başkanı Ay- han Yılmaz taban fiyatın hâlâ açıklan- mamış olmasuun fındığın geleceğıyle ıl- gıli endişeye kapılmalanna neden olduğunu belirterek '•Üretici çoktan findığını pazara indirmeye başladı. Bor- cunu ödemek, çocuğunun okul mas- raflannu ktşhk yakacak ihtiyacını karşüamak zorunda olan üreticiler findığını satmakzorunda kahyor. Ancak ortada bir tabanfiyatolmadığı ve Fisko- büük'in de findık almanıası nedeniyle üretici tüccarın insanna terk edilmiştir. Geçen yüki nndığı 1 mihon 750 bin Hraya alan tüccar. şimdi 1 milyon 300 bin li- radan fazla para vermiyor" dedi. Fiskobirlik'e bağlı Ordu Findık Tanm Satış Kooperatıfi Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Bektaş da Fiskobirlik olarak üreticiyi mağdur ehneyecekleri- ni söylüyor. Bektaş, hükümetten bekle- nen desteğın verilmesi durumunda hemen findık alımlanna başlayacak- lannı belirtti. Buğdayflyatında sorun spekülasyon Türkiye'nin buğday dış ticaretı m. Yritar 1994 1995 1996 1967 1996 1999 2000 İHRACAT Ton 980 029 232 847 7 494 '5 424 1 109 347 1.864 702 1 993 010 / i i.oao$ 88 470 22 669 1905 3 756 163 366 19C525 223 944 İTHALAT Ton 495 906 1.253 331 2.214.876 2 551/89 1 720 825 1 613 025 2 787247 1000$ -jj 243 678 499 035 457 344 232101 185 897 389 993 Kaynıfc ICEME , * , j j Ekonomi Servisi - Toprak Mahsulleri Ofısi (TMO) Ge- nel Müdürü Mevlüt Karaka- ya, buğdayda zam beklentileri yüzünden üretici ve tüccann stok tutma eğiliminde olduğu- na dikkat çekerek, piyasada bu nedenle arz sıkıntısı yaşandığı- nı söyledi. Karakaya, fîyatlan dengelemek için eylül ayında 365 bin ton buğday ithal edile- ceğini açıkladı. Mevlüt Karakaya, söz konu- su ithalati, özel sektörden ge- len kaliteli buğday talebi nede- niyle ekim-kasım aylannda yapmayı panladıklarını söyle- di. Karakaya, "Yanhş bügiler ve zam beklentileri gibi spekü- latif söylentilerle bazı üretici ve tüccar stok tutma eğiliminde- dir. Bu nedenle ithalatzamanı- nı eytül ayına kaydırdık. 3 Ey- lül'de ihale açılacaknr. Böyiece erkenirhalatia piyasadaki fiyat artişı söylentilerinden kaynak- lanan arz yetersizüğine de en- gei olunacaktir" dedi. Ihracatçıya 12 Dev Adam dopingi BURSA(AA)- 14. Dünya Erkekler Basketbol Şampi- yonası finallerinde Türki- ye'yi temsil edecek olan "12 Dev Adam", Türk ihracatçı- snn da sutlayacak. Uludağ thracatçılar Birli- ği yetkililerinden alınan bil- giye göre Türkiye'nin tanı- tım atağı, ABD'nin Indiana- polis kentinde, 29 Ağustos- 8 Eylül tarihleri arasında ya- pılacak Dünya Basketbol Şampiyonası boyunca da et- kin şekılde sürdürülecek. Dışişleri Bakanlığı da, şampiyonarun üçüncü günü olan 31 Ağustos'ta, Indiana- poüs'te karşılaşmalann dü- zenleneceği spor salonlan- na yakın olan bir parkın. Türkiye'nin tanıtım etkin- liklerine tahsis edilmesini sağladı. Parkta, Türk kültü- rünün ve mutfağının tanıhla- bilmesi için kuru kayısı, fin- dık. lokum gibi üriinler ik- ram edilecek, Türk bayrağı, anahtarlık, tişört, şapka gibi ürünler hediye olarak dağıhla- cak. Dış Ticaret Müsteşarlığı thracat Genel Müdürlüğü, ihracatçı şirketlere çağnda bulunarak tanıtım etkinlik- lerine katılmalannı istedi. Genel Müdürlük, fırmalann Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtma Genel Müdür Yar- dımcılığı'na başvurarak kar- şılaşmalann gerçekleştirile- ceği salonlara yakın mekân- larda çeşitli standlar kurarak ürünlerini tamtabilecekleri- ni, logo, rozet, tişört gibi he- diyeler dağıtabileceklerini, aynca konser ve halkoyunla- n gösterileri düzenleyebile- ceklerini bildirdi. 14. DünyaErkeklerBasketbol Şampivonasrnada 12 Dev Âdamla büiikte Türkive de tanınacak. Aycell suçlatnaları reddetti Ekonomi Servisi - Aycell yöne- timi, firmanın düşük fiyatlarla sektörde haksız rekabet yarattığı- na ilişkin suçlamalan reddetti. Aycell Genel Müdürü Fahrettin Aydm, 7 ilde hizmet veren şirke- tin düşük giderleri nedeniyle ucuz fiyatla hizmet verebildiğini belir- tirken, Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Karaarslan Tıyatlannnı bir başka operatörün uyguladığı modelle ayıu olduğunu" iddia et- ti. Geçen bir yıl içerisınde ulusal dolaşıma çıkmayı başaramayan, yahıızca 200 bin abone bulabilen ve ani ve çok konuşulan bır karar- la genel müdürünü değiştiren Ay- cell'de yönetimin. teknik faaliye- te geçişin birinci yılında da, "ilk günkü ivimserliğini korumasr dikkat çekti. Firma ulusal dola- şım için kendi ağını kurmaya ka- rar \erdiğini açıkladı ve yapıla- cak yatınmla **2003'ün ilkçeyre- ğinde tüm Türkiye'ye hizmet v«- receklerini'" açıkladı. Ticari faali- yete geçerken "1. yılda 2 milyon abone hedefi' diyen firma yöne- timi, bu seferde "2003 yıbsonun- da pazar payının yüzde 10, 2004 yıhndan hibaren ise pazara yeni giren abonelerin en az yüzde 25'ini alarak bu trendle büiikte 2010yıhnda yüzde 22 obnasını he- deflediklerini" vıırguladı. Türkiye'nin dördüncü GSM operatörü Aycell'in "Ak>" deme- sinin 1. yıldönümü nedeniyle Is- tanbul'da bu- basın toplantısı dü- zenlendi. Aycell Genel Müdürü Aydın, Aycell'in sektörde haksız rekabet yaratmadığını vurgulayarak, "Bu avantajnnızı yapmış olduğumuz malryet analizlerine uygun olarak tarifelerinûze ve dolavısıv la abo- nelerimize borçluvıız" dedi. 178 ürün daha vergiden muaf Çelik savaşında uzlaşmaya doğru Ekonomi Servisi - ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) çelik ithalati için birbiri ardına gerirdiği kota uygulamalannda çözülmeler yaşanıyor. ABD 178 yeni ürünü daha 3 yıl süreyle gerirdiği vergi uygulamasından muaf tutma karan aldı, böylelikle vergi uygulamasından muaf tutulan ürün miktan 727'ye yükseldi. Avrupa Birliği, ABD'nin karannı "memnuniyetle" karşıladıklannı açıkladı. ABD'nin 5 ay önce çelik ürünlerine yüzde 30'lara varan oranlarda gerirdiği vergi uygulaması küresel çapta "çeHk savaşlaruu" tetiklemişti. Serbest ticarete darbe vuran uygulamaya karşı AB de üreticisini konımak amacıyla ABD benzeri bir karar almış ve çeşitli ürünlere yönelik kota miktannı sınırlamıştı. AB aynca ABD'yi Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) serbest ticaret kurallannı çiğnediği gerekçesiyle şikâyet etmişti. Avrupa Komisyonu, ABD'den gelen muafiyet haberinin ardından bir açıklama yaparak gelişmeyi "memnunryetie" karşıladıklannı, ancak DTÖ'ye yapılan şikâyetı geri almayı düşünmediklerini belirtti. Bu arada ABD'nin vergi uygulamasına bu ülkeden yapılan ihracata yüzde 100 vergi koyarak karşıhk vermeyi planlayan Japonya da bu karanndan vazgeçme eğilimi içerisınde olduğunu açıkladı. ABD'nin vergiden muaf tuttuğu ürünlerin 23'ü Japonya'dan ithal edılenlerden oluşuyor. ŞUKRAN SONER Liberal Sol Kemal Derviş çoksık kullandığı liberal sol kav- ramına kendısi ile yapılan söyleşilerde henüz ye- terınce açıklık getırmedı. Dünya Bankası uzman- lanndan TÜSİAD toplantısında günlerce aynntı- ları ile dinledığimiz, sonra da HABITAT'ta yapıl- mış özel oturumlarda yaşamdan örneklerle tartı- şılan sosyal kapital kavramına ne kadarfarklı bir yorum getirmeye çalıştığını bılemem. Ama kendısi gibi Dünya Bankası uzmanı olan kişilerin bize örneklemelerle anlattıklarına göre li- beral, serbest piyasa ekonomisinin kendisini sos- yalleştirme çabaları anlamına geliyor. Insana ön- celik vermekten yola çıkılmıyor. Sermayenin sü- rekli ayaktadurmak, krizlerine, yükselen maliyet- lerine çözüm üretmek üzere sosyalleşmesi olu- yor. Kâğıt üstünde, pardon günümüzde ekranlar- dan yapılan hesaplar içinde kâr arayışlan. sosyal boyut atlandığında, bır süre sonra zarara yol açı- yor. Örneğın ucuz emek ıçın alınan önlemlerın maliyetleri, sosyal ücret vermekten daha pahalı- ya çıkabilıyor. Kitlelerin yoksullaşması üzerine oturmuş kazanımlar, musluktan akacak su kal- mayınca tükenıyor. ABD'nin dönem başkanı Clinton'ınlstanburdakiAGlTtoplantısının ardın- dan açıkladığı üzere, bilgisayar şirketlerini ayak- ta tutmak ıçın bilgisayar kullanacak vealabilecek kitleler yaratmak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Sözün özü bır zamanlann Marksızm tehdidi al- tındaki kapitalist ülkelerde Marksizmden esinle- nilerek yaratılmış eşitlik arayışından yola çıkılan sosyal demokrasi ile sermayenin krizine çözüm üreten sosyal kapital ya da yorum farklılıkları ol- sa bile Derviş'ın sosyal liberal çizgisi aynı şey de- ğil. Küresel, tek ıdeolojı mucizesi üzerine yapılan söylemler, son yılların artan krızleri ile bırlikte, gi- derek daha sık üçüncü yol arayışlarına yol açı- yor. Ancak AB'nın geleneksel sosyal demokrat par- tilerinin sosyal yapılan ile, yeni sol rüzgârları ola- rak da nitelendırilen üçüncü yol arayış ve uygu- lamalan arasında çok büyük farklılıklar bulunuyor. Bekir Coşkun dünkü yazısında bu durumu kestirmeden anlatmış. Derviş'in CHP'ye katılımı- nı halkın anlayacağı birdille "sosyal demokratlar ile liberallehn ortaklığı" olarakaçıklamış. Dünya- da ve Türkiye'de koşullar giderek daha sık libe- ral ve sol partilerin, daha doğrusu merkez sağ ve merkez sol partilerin koalısyon ortaklıklanna ge- reksinım duyulan seçım sonuçları verıyor. Bizde- ki örneklerde radikal din ve ırk temelindeki parti- lerin de ekonomık programlan tümden merkez sağ ile uyum gösterdığınden, son Ecevit hükü- meti gibi yıllarca merkez sağ çızgide uyum için- de iktidarlar uygulamalanna olanak yaratıyor. Toplum pastadan büyük pay alınan zengın ül- kelerde bıle, gelir dağılımı çarpılması ve sosyal sapmaya tepki verirken, kendisini aldartığını dü- şündüğü ıçın olacak sol adına sağ program uy- gulayanlara daha çok kızıyor. Yoksul güneyde, sürekli kayıplann yaşandığı ülkemizde, tepkiler, elbette ki çok daha şiddetli oluyor. Bugün geldiğimiz noktada, merkez sağ parça- lanmamış olsa da bir güç oluşturamaz konumda olduğu içındir ki ırkçı, dinci partilerin yükselişine karşı güvenlık arayışı, merkez sol partilere mer- kez sağ kimlik verilerek yapılmaya çalışılıyor. Bir yandan da ırkçı, dinci, radikal parti çizgileri tör- pülenip merkez sağ yapıya oturtulmaya çalışılı- yor. Çarklar bütün yolların Roma'ya, merkez sa- ğa çıkacağı projelerin üretilmesi üzerine işletiliyor. Tabiı bugüne kadar denenmiş modellerde sos- yal demokratlarla lıberallerın ıktidarda koalisyon- da buluşturulmaları ağırlık kazanıyordu. Elbette partilerin soldan, radikalden, merkeze kendı için- de kaydırılması olgusu için için, sindirilerek ger- çekleşmış oluyordu. MHP'liler ne kadar merkez sağda bir parti olduklarını en çok iktidar ortaklı- ğı içinde anladılar. Refah, Fazılet, eski kimi CHP iktidarları, bugünkü DSP için aynı şeyler geçerlı. Seçim sürecine girılmış bir Türkiye'de ilk kez kendine liberal sol kimlik vermiş, Dünya Banka- sı'ndan, acı bir IMF reçetesi uygulamak ıçın gel- miş bir ısmin, nerede ise bir parti ağırlığında mer- kez solda partıye katılması olgusu yaşanıyor. CHP üzerindekı sonuçlarını yorumlamak için he- nüz çok erken. Şu aşamada imajlar daha önem- li. Toplum çok büyük bir kriz, yoksullaşmanın ar- dından çok büyük tepki oylarının radikal partile- re kayması gerçeğının paniğini yaşıyor. AB ülke- lennde bu tehdıt hem daha hafif hem de günde- me geldığinde oturmuş düzen nedeniyle kolay- ca atlatılıyor. Bizde sol, sosyal düzeni arayanlar, buna inananlar bile tehdıt karşısında oyları birleş- tirebilecek herçareyi geçerli görüyor. Kemal Der- viş büyük ölçüde medyanın da pazarlaması ile ama en çok, borç içindeki ülkenin yeni borç ara- yışlarının garantörü olarak siyaset içinde tutulmak isteniyor. Buna bağlı oy deposu olarak da pazar- lanmış bulunuyor. Bana sorarsanız getirisi götürüsünden çok da- ha fazla. Borcun garantörü aynı zamanda milyon- larca yeni işsizin, kapanan ışletmelerin de sim- gesı. Olan oldu. Dıleyelım CHP'ye getirisi götü- rüsünden fazla olsun. soner@cumhuriyet com.tr TEMA ÇELENK HATTI Sevdiklerinizi fidanla yaşatın Tel: (0212)284 80 00 Faks:(0212)284 80 09 Şu muhasebede çalışanlara söylemek lazım, EFT masraflarına bir cözüm bulsunlar. Televveb ile yaptığmız bankacılık işlemleri için hiçbir ücret ödemezsiniz. www.teleweb.com.tr YAPI^KREDi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle