Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
»YFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2002 CUMA
HABERLER
DÜNYAftA
BUGÜN
ALİ SİRMEtf
Yazannnz yıllık z-ıinint>ir bölü-
nünü kullandığı içr yazıanna ara
v*rmiştir.
SÜLEYMAff ÇELEBl:
emekten
yanaolan
partinin
yanında
• Süleyman Çerlebi
Benim hiçbir kışisel
talebim yoktur. Kummsal
bazda teklif alırsak t>unu
organlanmızda
değerlendirip tekrar nihai
karanmızı vereceğiz.
İstanbıl Haber
Servisi-
Türkiye
Devrimci Işçi
Sendikalan
DÎSK Genel
Başkara
Süleyman
Çdebi.
DİSK'm
laşilere
eııdeksli,
bağımlı bir
politika
ızlemediğini,
programı
emekten yana
olan, demokratikleşmenin
önünde engellerin kaldınlması
için mücadele verecek,
emekten yana olan iktidara
aday bir partinin
desteklenmesi konusımda
DlSK Başkanlar Kurulu'nun
karannı kamuoyuna ' " ' "^
açıkladığını anımsatarak,
u
Benim hiçbir kişîsel talebim
yoktur, kurunısal bazda teidif
alırsak bunu yeni
organlanmızda değerlenidirip
tekrar nihai karanmızı
vereceğK"dedı. Eski Devlet
Bakanı KemaJ Derviş'ın solda
ittifak çalışmalanna destek
veren DlSK Genel Başkanı
Süleyman Çelebi, son siyasal
gelişmeleri gazetemize
değerlendirdi.
Amacımız sol Hrtldarı
DlSK olarak solun iktidara
taşuıması sürecinde, solun
birliğinin sağlanması için
baştan beri çaba gösterdiğini
belirterek şöyle devam etti:
"DtSK olarak solun birliğinin
sağlanması için bundan sonra
da bu çabalannuz devam
edecek. Kişilere endekst,
bağnnh bir politika izlemiyoruz.
Programı emekten yana olan,
istihdamı artıracalc, kahcı
çözûmler üretecek, yoksulluğu
giderecek, yoteuzhaklara karşı
mücedele edecek, demokrasi
konusunda adımlar atacak,
demokratikleşmenin önünde
engellerin kakürünası için
kararfalık gösterecek, sendikal
hak ve özgûrlüklerin önündeki
yasaklan kakuracak,
emekçikrin sorunhrma
gerçekten çözûm üretecek,
memuriann geBr
adaletsizfiğini giderecek,
çiftçinin, köyfûnûn. csnafin
sorunlanna çözüm
sağlayacak programlan olan
iktidara aday bir pırtinin
desteklenmesi konusunda
geçen hafta karar slarak
bunun kamuoyunaaçıkladık.
Bu karann muhatabı olan
iktidar adayı partitrden
kurumsal anlamda bizimle
diyalog kuran bunı kendi
yapısma özümseteı siyasal
partinin hangisi olduğuna
karar vereceğiz.'' Mlletvekili
adaylığı konusunda bireysel
olarak hiçbir istenr
ohnadığını ifade ctth ~ . " '
ÖZÜR
Gazetemizin dün 4. saıfasında yer
alan Ali Sirmenin 'Efenyada
Bugün' köşe yazısı teknik bir hata
sonucu tekrar yayırrUaamıştır.
Okuyuculanmızdan ö:ür dileriz.
Eski Ekonomi Bakanı bugün CHP rozeti takacak. Genel merkezde odası hazırlanan Oya Ünlü aday olmayacak
DervişCHP'de,gözlereldbindeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP'ye katılma karan alan eski Devlet
Bakanı KemalDerviş. dün CHP Merkez
Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına
katıldı. CHP Genel Merkezi'nde "Der-
viş Baykal el ele, CHP iktidara" slogan-
lanyla karşılanan Den iş, bugün düzen-
lenecek törenle de CHP rozeti takacak.
Derviş'in arkasından ekibinde yer alan
bazı isimlerin de CHP'yekahlması bek-
lenirken: danışmanı OyâÜnlü'nün "mfl-
letvekili adayhğtnı düşünmediğT bıldı-
rildi. Derviş ve Oya Ünlü için CHP Ge-
nel Merkezi 4. katında birer oda hazır-
landı.
Kemal Derviş'CHP Genel Merke-
zi'negirişi sırasında alkışlar eşliğinde bir
grup CHP'li, "Derviş-BaykaleleleCHP
iktidara'' sloganı attı. Bu sırada aralann-
da adayadaylannın da bulunduğu çok sa-
yıda CHP'li, Derviş'e karanfil vermek
için sıraya girdi. Derviş daha sonra MYK
üyeleriyle birlikte toplantıya geçti. Der-
viş'in, Baykal'ın hemen sağında oturma-
sı dikkat çekti.
Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardın-
dan açıklama yapan CHP Genel Başkan
Yardımcısı EşrefErdem, tanışma-sohbet
topantısı yaphklarını belirterek "Bir an-
lamda aile içinde bir sohbet okra. Hem
bir anlamda geçmişi değerlendirdik hem
de geleceğe yönelik Saym Derviş değer-
lendirme yapn. Bir anlamda MYK'ye
kısa, özet bir brifing sundu. Çok mutnı-
yuz, Çok memnunuz" dedı. Erdem, Der-
viş'le birlikte başka kimlerin partiye ka-
tılacağına ilişkin sorular üzerine, "Saym
Derviş'in kaühmı yetmez mi" dedi. Ke-
mal Derviş, çılaşta "Yeni çahşma arka-
daşlannızdan memnun musunuz" soru-
suna. "Zaten birbirimizi tanıyorduk Es-
ki dostiar da vardı'' yanıtını verdi.
Bu arada Baykal'ın seçim kampan-
yasıru 7 Eylül'de Antakya ya da Gazi-
antep'ten başlatacağı öğrenildi. Bu ara-
da CHP Genel Merkezi'nde Derviş ve
danışmanı Oya Ünlü için birer oda ha-
zırlandı. Derviş'in, 4. katta bulunan tnal
Batu'nun odasına, Oya Ünlü'nün de tam
karşısında bulunan genel sekreter yardım-
cısı Bülent Baratah'ya ait odaya yerle-
şeceği öğrenildi.
Derviş'in siyasal seçimini kesinleştir-
mesinden sonra gözler yakın çevresine
çevrüdi. Danışmanı Oya Ünlü'nün mil-
letvekili adaylığını düşünmediği, seçim
sonrası olası bir CHP iktidan dönemin-
de bürokraside görev alabileceği bildi-
rildi. Oya Ünlü'nün babası, DSP'li Dev-
let Bakanı Fikret Ünlü, CHP'nin yakla-
şımına göre karannı kesinleştirecek. Der-
viş'e yakmlığı bilinen sivil toplum ku-
ruluşlan yöneticilerinin de yetldli ku-
rullannın karannı aldıktan sonra CHP'ye
kahlması bekleniyor.
61ar CHP'yi işaret etti
DSP'den 6 istifa daha
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - DSP 'de parti içi muha-
lefet yürüten ve *9'lar" olarak
anılan milletvekillerinden 6 sı
partiden istifa etti. 6 milletve-
kili, DSP'nın merkez soldaki
güçbirliğınde yerini almayaca-
ğının kesinleştiğini vurgula-
yarak "Bu koşuuarda kamu-
oyunu daha fazla oyalamaya
kimsenin hakkı yoktur. Bizler,
merkez solda güçbirfiği için öz-
vçriBadmüannherzemindece-
sarede aülnıası gerektiğine ina-
myoruz" açıklamasını yaptı. ts-
tifa edenler adına açıklama
yapan Kütahya Milletvekili
Emin Karaa, CHP çahsı altın-
da güçbirliğıne
"evet" dediklerini
bildirdi.
DSP'de parti içi
demokrasinin sağ-
lanması ve solda
güçbırliği için çe-
şitli gırişimlerde
dalye dağılunı şöyle:
MHP:124, DYP:85,
ANAP:74, YTP:63, DSP:59,
AKP:55, SP:46, TDP:3,
BBP:4, CHP: 1, Bağımsız:22,
Boş:14.
6lardan ulusaseslenlş'
6 milletvekilinin istifa ka-
rarlannı duyurmak için ha-
zırladığı "Uhısa Sesleniş'' baş-
lıklı metni Emin Karaa oku-
du. *PartiJcidemokrasidenül-
ke demokrasisine giden zincir-
de her rürtü güçlüğe karşı ka-
rarhhkla mücadele edildiği"'
vurgulanan metinde şu gö-
• DSP'den istifa eden 9'lardan Ali Arabacı,
Ahmet Arkan, Uluç Gürkan, Emin Karaa,
Sadık Kırbaş ve Ertuğrul Kumcuoğlu'nun
CHP'ye katılabileceği belirtildi.
dağüma sürecine girmeyecek,
merkez soldaki güç birugi da-
ha kolay ve saglıklı gerçekle-
şebileceku. Buna rağmen mer-
kez solda güçbırliği konusun-
da ısranmızı sürdürdük. Bu-
nu gerçekleştirmek de saym
Ecevit'in tarihi sorumlulu-
ğuydu. Ancak çabalannuz so-
nuç vermedi DSP'nin merkez
soldaki güçbirliğüıde yerini
almayacağı kesinleşti. Savın
Ecevit'in önümüzdeki seçim-
lerden sonra doğabilecek
olumsuz gelişmelere dikkat
çekmesine karşın bu olasıhğın
sorunsuz olarak aşılmasını
sağlayacak merkez solda güç
birliğine kapıyı
kapatmanın
inandırıcı bir
açıklaması yok-
tur."
Karaa, daha
sonra gazeteci-
lerin sorulannı
bulunan 9'lar bölündü. An"
Arabacı. Ahmet Arkan, Uluç
Gürkan, Emin Karaa, Sadık
Kırbaş v e Ertuğrul Kumcuoğ-
hı dün partiden istifa etti.
9lardan Tahir Köse, Bay-
ram Fırat Dav^anıkh ve Cengiz
Giileç ise DSFde kalmayı yeğ-
ledi. 6 milletv ekilinin istifasıy-
la DSP'nin sandalye sayısı
59'a indi. Böylece, son seçim-
lerden birinci parti olarak çı-
kan DSP'nin sandalye sayısı
YTP'nin altına düştü. DSP,
beşinci parti oldu. Son istifa-
lardan sonra parlamentoda san-
rüşlere yer verildi:
"Partinin var oluş nedenle-
riyie çelişen yönetim anla>iş>-
nı ve parti programına ters
düşen siyasi tercihleri düzelt-
meji amaçladık. DSP'vi Ece-
vitlerin öncülüğünde, Ece-
vit'siz yaşama geçirmeye ve
bunun için olağanüstü kurul-
ta>ı toplamaya çağırdık. Par-
tinin geleceğryle Ugtti bulanık-
lann aşdması ancak bu yolla
sağlanabiürdL Bu çağnlan-
mıza olumlu yanıt alamadık.
Önerilerimiz zamamnda an-
layış ve kabul görseydi, DSP
yanıtlarken,"DSP nüUetveld-
li olarak hiçbir partivie, ku-
rumla temaslan olmadığuu*'.
bundan böyle gelişmeleri de-
ğerlendireceklerini söyledi. <
"CHP çaüsı alûnda güçbijM
ğine 'evet' dfiyor musunoz""
sorusuna "Evet" yanıtını ve-
ren Karaa, "Derviş'leideolo-
jik sorununuz yok mu" soru-
su üzerine de "Biz hep güç
birliği aravışımıa sürdürdük.
Bizim dışunızda da bu müca-
deleyi veren Idşi ve kurumlar
var. DSP çaüsı altında müca-
dele olanaklanmız tıkandı."
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
SP'nin seçim kampanyasını başlatan Erbakan'dan Tayyip Erdoğan'a sert eleştiri:
AKP çohık çocuk; şişirihniş bir balon
Erbakan, Tavyip Erdoğan'm "dtş güçlerin planma,ye-
ni sömürgecUiğe alet olduğunu" söyledi.
ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Kapatılan
RP'nin lideri Necmettin Erbakan. SP'nin bay-
rağı altında seçim alanına inerek, Recep Tay-
yip Erdoğan başta olmak üzere Milli Görüş'ten
kopan AKP kadrosuna sert eleştiriler yöneltti.
Tayyip Erdoğan'ın "Dış güçlerin planına, yeni
sömürgeciKğealetoklugunu'' söyleyen Erbakan,
"Çohıkçocukla bu işier oimaz, şişirilmiş baion-
lar.Değişimmeğişimboşlaflardır,künse\iakla-
tamazsınız" dıye konuştu.
Necmettin Erbakan, siyasi yasağına karşın SP
amblemi altında, Recai Kutan başta olmak üze-
re partili yönetici ve milletvekilleri eşliginde ba-
snı toplantısı düzenleyerek aktif siyasette oldu-
ğunu gösterdi. Bilkent Otel'de düzenlenen ba-
sın toplanüsında SP'lilerin "Mücahit Erbakan.
Türkrye\anıvnr. hocasmı arrvor. Milli kahraman,
Necmettin Erbakan" sloganlan eşliginde kür-
süye gelen Erbakan, beklentilerin tersine bağım-
sız adaylığını açıklamadı. Salonda bulunan ta-
zı EBf Erbakan babasını izlerken ağladı.
Türkiye'nin tarihi bir dönüm noktasından
geçtiğini belirterek SP'ye oy isteyen Erbakan,
bağımsız adaylığı konusunda gelecek günler-
de açıklama yapacağını bildirdi.
SP'nin "İkinci Sevr'den korunmak için mil-
li şahlamş" yazılı panosunun önünde konuşan
Erbakan, basın toplantısında ağırlıklı olarak
Milli Görüş'ten kopan kadroyu hedef aldı. Tür-
kiye'yi bekleyen büyük tehlikeler nedeniyle 3
Kasım seçiminin Türkiye tarihindeki bütün se-
çimlerden daha önemli olduğunu savunan Er-
bakan, yalnızca SP'nin Milli Görüş zihniyeti-
ni yansıttığını, diğer tüm partilerin "talditçi,
müstemlekeliğe ve yeni sömürgecfliğe alet oldu-
ğunu" öne sürdü.
Avrupa'dakiTürkler
oy kullanmakistiyor
ANKARA (ANKA) - Türkiye Araşhrmalar
Merkezi (TAM) Direktörü Faruk Şen, 3 Kasım
tarihinde yapılacak erken genel seçimlerde,
Avrupa'da yaşayan 2.1 milyon seçmenin anayasal
hak olan seçme hakkını kullanamadığını belirterek
yurtdışuıda oy kullanma olanağının yaratılmasını
istedi. Faruk Şen yaptığı açıklamada, 3 Kasım
2002 tarihinde yapılacak erken genel seçimde,
Türkiye sınırlan dışında yaşayan 2.1 milyon
seçmenin bir anayasal hak olan seçme hakkından
yine mahrum kaldığını belirtti. 2001 yılı itibanyla
Almanya'da 1.3 milyon ve tüm Avrupa genelinde
de 2.1 milyon Türk vatandaşının Türkiye'de oy
kullanma hakkına sahip olmasına karşın bu
anayasal haktan yararlanamadığını vurgulayan
Şen, yurtdışı Türklerinin yalnızca gümrüklerde oy
kullanma hakkı bulunduğunu anımsattı. Şen. oy
kullanamayan vatandaşlann seçmenlerin >üzde
5.2'sini oluşturduğuna dikkat çekti.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Cezaevlerinde bir grup tutuklu ve hü-
kümlü ölüm orucunu sürdürüyor. Onlar-
dan biri daha Ankara'da yaşamını yitir-
di. Melek Birsen Hoşver'in ölümüyle
yaşamını yitirenlerin sayısı 95'e ulaştı.
Adalet Bakanı Aysel Çelikel, tutuk-
lu ve hükümlülere insanca davranılma-
sı için bir genelge yayımladı. Bu genel-
gede "hastalık sebebiyle muayene ve
tedavilerde gereken duyarlık ve titizli-
ğin gösterileceği"n\ üzerine basarak
vurguladı.
Cezaevlerinde, ölüm orucuna bağlı
çok çeşitli sorunlar yaşanmaya devam
ediyor. Sakatlar, hastalar, yaralılar, hak-
ları olan yasalardan yararlanmak için
çırpınıyorlar. Hâlâ kendine bakamaz du-
rumda olduğu ve bu nedenle tahliye
edilmesi gereken birçok insan, sırf hü-
kümlü değil de tutuklu olduğu için bı-
rakılmıyor.
Tipik bir ömek olduğuna inandığım Se-
ma Türkdoğan'ın durumunu aktarmak
tstiyorum. Kardeşi Semra Eser bir mek-
tupla onun durumunu anlatıyor:
"Ben şu anda Bakırköy Kadın ve Ço-
cuk Cezaevi'nde tutuklu bulunan Se-
ma Türkdoğan'ın kızkardeşiyim. Ablam
1996 yılında cezaevine girdi. 2000 yı-
lında cezaevlerinde F tipine karşı yapı-
lan ölüm orucuna katılanlar içinde ab-
lam Sema Türkdoğan da vardı. 19 Ara-
Ablası Cezaevinden Çıkamıyor
lık 'Hayata Dönüş' operasyonunda sağ
kasığından şarapnel parçalarıyla yara-
landı. Operasyondan sonra durumu
kötüleştiği için Bayrampaşa Cezaevi
Hastanesi'ne gönderildi. Ablam 20 ki-
loya düşmüştü, görüşe sedyelerle ge-
tiriliyordu. Kulaklan duymuyor, gözleri
görmüyordu."
"Ablam, ölüm orucunun 173'üncü
gününde bilinci kapanınca tedavi edil-
meye başlandı. Durumu ağır olduğun-
dan bebek gibi bezlendiği için hasta-
ne personeli de tam anlamıyla ilgilene-
mediklerinden, annemi refakatçi ola-
rak ablamın yanına aldılar."
"Annemle ablamı görmeye gittiğim-
de ablamı tanıyamadık. Ablam beni
duymuyor, gözleri görmüyor, sankı 100
yaşındabiryaşlı, bir deri bir kemik, et-
leri vakumlanmış gibiydi. Üstünü değiş-
tirmeye korktuk; üzerindeki kıyafetfen
annem makasla kesti. öylece ölüme
terk edilmişti, yapayalnız, etrafından
habersiz yatıyordu. Ablam tam 3 ay
sonra annemi tanımıştı. Annem mutlu-
luktan ne yapacağını şaşırmış, ağlaya-
rak ablama koşup sanlmıştı."
"Adli Tıp ablama, 'Vvernicke Korsa-
kof, Nistagmus, depresyon, sağ kulak
ışitmiyor, steppaj yürüyüş, sağ kasıkta
kitle (şarapnel parçası), kendi bakımını
yapamaz' raporu verdi. Ablam evimi-
ze gelmişti. Ama acılarımız bitmedi.
Ablamın vücudunun yüzde 80'i sakat-
tı. Kadınsal işlevlenni yen'ne getireme-
yeceği için eşi de onu terk etti."
"Doktora götürdük, Istanbul Çapa
Tıp Fakültesi'ne. Doktoru ablamın ar-
tık gehye dönüşsüz sakatlıklarının kal-
dığını söyledi, yıkıldım. Ablam hep ba-
kıma muhtaç olacaktı. 6 aylık tedaviye
vücudu yanıt vermemişti."
Sema Türkdoğan dışarıda iken yar-
gılandığı davadan ölüm cezasına mah-
kûm edildi. Annesi çok ağır durumda olan
kızı için cumhurbaşkanına başvurdu.
Adli Tıp onun yüzde seksen sakat oldu-
ğu ve affedilmesi yönünde rapor verdi.
Sonrasını Semra şöyle anlatıyor: "Bu
raporiarEyüp Adliyesi Başsavcılığı ta-
rafından Ankara'ya, Cumhurbaşkanlı-
ğı 'na iletilmek üzere gönderilecekti. Biz
ailece ha bugün ha yann afçıkacak di-
ye bekledik. Babam da Düzce'de ya-
şıyordu ve ablamı 6 yıldır hiç görme-
mişti. Hava değişikliği olur, belkiiyige-
lir diye ablamı yanına istedi. Ablam,
büyük ablam Hatice ile birlikte baba-
mın yanına giderken 10.06.2002 tari-
hinde Düzce'de jandarma tarafından
yapılan bir kimlik aramasında otobüs-
ten indirilerek gözaltına alındı, sonra
da tutuklanarak cezaevine konuldu."
"Ablamı o sakatlıklarıyla tutuklayabi-
leceklerine hiç ihtimal vermemiştim.
Ablam cezaevinde yaşayamaz, ölürdü.
Elini yüzünü yıkayamazdı, karnı aç mı
tok mu bilmiyordu. Üstünün kirlendiği-
ni anlamıyordu. Sürekli sinir krizi geçi-
riyordu. Ablamın bu haliyle cezaevin-
de yaşaması mümkün değildi."
"Bir umutla ablamın rahatsızlıklarını
göz önünde bulundurarak 399/2. mad-
deden yararianabilmesi için dilekçe ver-
dikama dilekçe reddedildi. 399/2. mad-
de hükümlüler için geçerliymiş, tutuk-
luları kapsamıyormuş."
Semra, bundan sonra ablasının ceza-
sının kesinleşmesi ve hükümlü sayıt-
ması için koşturmaya başladı. Burada
da işlerters gitti. Yargılananlardan biri-
si kaçaktı. Onun bulunması ya da bu-
lunamazsa Resmi Gazete yoluyla ona
tebligat yapılması gerekiyordu. Karar-
lar alındı, Resmi Gazete'yeyazı gönde-
rildi. Semra şimdi Resmi Gazete'yi bek-
liyordu.
llan çıkarsa bu kez de Yargıtay kara-
rının kesinleşmesinı bekleyecekti. Sem-
ra duygulannı şöyle dile getirdi: "Nere-
ye koşuyorsam umut yok. Hükümlü,
tutuklu ikisi de insan değil mi? Ablam
çokhasta, bunun ölçüsü de devletin Ad-
li Tıp kurumlarınca tespit edilmiştir. Bu
halde bir insana acımazlar mı? Bu na-
sıl bir vicdan anlamadım."
"Ablam ölüm orucunu bırakıp yaşa-
mı tercih ettiği için arkadaşları tarafın-
dan ihanetçiilan edildi. Ablam cezaevin-
de adli tutuklularla birlikte kalıyor. Ge-
çen hafta ziyaretine gittiğimde onunla
aynı koğuşta kalan iki bayan, ablamı
kollarında kabine getirdiler ve sabah-
lara kadar anne anne diye bebekler gi-
bi ağladığını, kimseyle konuşmadığını,
durumunun hiç iyi olmadığını söyledi-
ler. Biz de biranneyiz, bizim de evladı-
mız var diyerek ağladılar."
"Ablam o gün 15 dakika bile yanım-
da kalamadı. Sürekli uyuyormuş, yemek
bile yiyemiyormuş, zorla arada bir süt
içiriyorlarmış. Sesimikimse duymuyor.
llla ki gidip Meclis'in önünde ablamı
bırakın diye kendimi mi yakayım da se-
simi duysunlar. Ablam ölürse bunun
sorumlusu kim olacak? Neden insan-
lara zulüm ediyorlar? Sakat için hü-
kümlü, tutuklu ne fark eder? Ben ab-
lamı kaybetmek istemiyorum. Ne olur
sesime ses verin, yalvarıyorum."