25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2002 CUMA OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus®cumhuriyet.com.tr AÇI MUMTAZ SOYSAL Denize Önem POLİTİKANIN sancağında ıskelesınde bır- leşme anaforları donerken, denızcılık kesımın- dekı bırleşık bır gırışım fazla dıkkat çekmemış olabılır Gırışım, kesımın sermayedarlarından, ışlet- mecılennden, donatanlanndan değıl, çalışanla- rından gelıyor Kaptanlar, kılavuzlar, gemı ınşa muhendıslerı, gemı makınelen ışletme muhen- dıslen, eskının çok daha guzel, anlamlı ve alçak- gonullu deyımıyle "çarkçılar" Amaç, denızın onemını, ekonomıde kazanma- sı gereken ağırlığı, denızde çalışanlann haklan- nı polıtıka dunyasının ve seçmenlerın dıkkatıne getırmek, partılerın bu sorunlan gundemlerıne, programlanna, seçım bıldırgelenne taşımaiarı- nı, aday lıstelennde denize yakın ınsanlara yer vermelerını sağlamak Her şeyden once yırmıbınncı yuzyılda, us- telık cumhunyetın seksenıncı yaşdonumu yaklaşırken hâlâ boyle bır gınşıme gerek duyu- luyorolmasındakı tuhaflığı gormeden edemıyor ınsan Burası, herfırsattaBarbaros, PırîReıssoz- lerının edıldığı, "uç tarafı denızlerle " nutukla- rının atıldığı ulke değıl mı9 Denızın onemı çok- tan anlaşılmışolmalı, denızle ılgılı konularherse- çımde târtışılan konuların başında gelmelı de- nızcılık kesımı sıyasal çekışmelenn temel ağır- lıklarından bırı sayılmalıydı Yanıbaşımızdakı, denızın ote yakasındakı Yu- nanıstan'da boyle bır gınşıme gerek duyulaca- ğını duşunebılır mısınız9 Orası, zaten denızcı Şımdı merak konusu olan şudur Partıler, bu gınşımın çağnsına olumlu yanrt venrierse, ya- pacaklan neler olabılır acaba9 Seçım pusulalannın şurasına burasına bırkaç denızcı yerleştırmek mı? "Denızcılık Bakanhğı kuranz" vaadının tek- rarlanması mı9 Yakıtı ucuzlatma, balıkçılıkgereçlerınıyaygın- laştınp dağıtma, avlanma alanlannı genışletme Yoksa, donatanlann kredı borçlannı sılme mı 9 Denızcılığın onemını tekrarlayan bırkaç kuru tumce mı'' Konuya cıddıyetle eğılınıp eğılınmedığını gos- terecek en belırgın ışaret, bır genel ulaşım planının zorunluluğunu vurgulayan ve bunun ıçınde denızcılığın yennı ışlevsel, anlamlı ve ınan- dırıcı bıçımde ortaya koyan bıryaklaşımın olup olmadığıdır Bıryandan karadakı otomotıv lobı- sıne teslım olup bır yandan da denize sırtını çe- vırmış ınsanlann ulkesınde denize yuzunu don- muş olanlann kulaklannı okşayacak sozler et- mek artık asla ınandırıcı olamaz Her konuda olduğu gıbı bu konuda da plan- lar, programlar, hesap kıtap ve rakamlar konuş- malıdır Denız uzun laf kaldırmaz, kısa, kesın, tok soz ıster Asıl Sorun Başka... Prof. Dr. Erdener YUKTCAN G unler geçıyor 3 Kasım'a pek bır şey kalmadı Or- tahk karmakan- şık Bu ışın ıçın- den nasıl çıkılacak9 Işte erken genel seçım Herkesın saçı ke- sılecek, onune duşecek, ak mı ka- ra mı anlaşılacak, demek pek bır onemlı soz değıl Duşunuyorum Dunyanınbır başka ulkesınde boyle bır şey yaşanabılır mı9 Herkes dıyor kı, bu Seçım Yasası 'yla \ e bu sıya- sal partıler duzenı ıle ulkenın ılenye goturulmesı mumkun de- ğıldır Pekı nıçın kımse bır ılen adım atmaz9 Parlamento, ıste- dığı zaman sabahlan uykusuz karşılar, yasalan toptan toptan, paket paket çıkanr da, nıçın yu- kandakı vazgeçılmez duzenle- meler yapılmaz9 Bu kurgunun bozulmamasın- dan çıkan olanlar mı var, uç gun sonra seçeceğımız vekıllenmı- zın hdenn ıkı dudağımn arasuı- dan ıncı tanesı gıbı dokulmesı- ne umut bağlamışlar mı var9 Var elbette Öyle olmasa, ülke ıçın, daha demokratık yonetım ıçın ıyı olan yapılmaz mı9 Bugunku sıyasal partılerın or- gutlennde hızmet gorenler, yu- kandakı kurguyu nasıl ıçlenne sındınyorlar, bunu da anlamak çok zor Bu kışıler uzun sureler bağlı olduklan partı ıçın çalışa- caklar Sonra gun gelıp seçım kapıyı çaldığında, partılerının mılletvekılı adaylannı belırle- mek konusunda hıçbır etkılen ol- mayacak, onlann duşuncelenne hıç değer venlmeyecek Buna karşı çıkanlar, bu satır- lan okurken sankı seslennı yuk- seltıyorlar gıbı Ama kımse ku- sura bakmasın Onlann duşun- celennde bence haklılık payı yok ya da sıfira yalon Onseçım kurumu -uygulamadakı aksak- lıklanna rağmen- uygulandığın- da, bu yolla ortaya çıkan sonuç- lar hder ıçın, partı ust yonetımı ıçın bağlayıcı olduğunda, buna bır değer venlebılır Yoksa "B- deregemenliği" dedıklen duzen surer gıder Bu konuda bır başka nokta da şudur Partı ıçın çalışanlar, do- ğaldır kı o partıde bır beklentı ıçınde olacaklardır Bu, eşyanın tabıatına uygundur Amapartı- nınyuksekmenfaatlan nedenıy- le, toplumda one çıkan, bır do- nem bazı makamlan ışgal eden, bazı unvanlar ve sıfatlar taşıyan kışıler "Bstetere", hem de seçıl- me şansı çok yuksek yerlere yer- leştınlınce ınsanlarda polıtıka yapma \ e bu yolla ulkeye hız- met etme ısteğı kalır mı dersı- nız9 Bu gerçekler gun ışığı gıbı ay- dınlık, ortada dururken oncelık- le polıtıkacılar. sonra ulke ıçın çabaladığı ıddıasında olanlann. ortaya çıkıp da fılanca hder de partıyı ne hallere duşurdu, her seçımden sonra partının oylan daha da dıbe vuruyor, demeye haklan var mıdır9 Son donemde kurulan yenı yenı sıyasal partılenn tuzukle- nne bır hukum koyduklannı ba- sından okuyoruz Buna gore, parn genel başkanı en çok ıkı do- nem bu gorevde kalır ya da se- çım kaybeden genel başkan ıs- tıfa eder, gıbı normlar Bunlar ne kadar ınandıncı olabılır kı9 Ya- pılacak bır kurultayda bunlann ortadan kaldınlmayacağını kım garantı edebılır kı9 Aynca sıya- sal orgutlenme ıçınde, doğal ola- nın, hder olarak ortaya çıkıp par- tısıne yon vermek, sıyasal ıktı- dar sahıbı olmak ıçın yola çı- kan kışının, başansız olduğun- da, yennı bır başkasına terk et- mesı kadar olağan bır sonuç ola- bılır mı9 Ama bu duşunceler bızım ma- yamıza uygun duşmuyor kı, yıl- lar geçıyor, kısırdongu bır turlu kınlamıyor Bugune kadar hıç- bır sıyasal çalışma ıçınde bu- lunmamış bır kışı olarak. çok kolay bıçımde ıfade edebılınm kı, bu kısırdonguyu yıne Turk halkının engın sağduyusu kıra- caktır Sandık başına gıttığınde, şaşmaz terazısı ıle herkesı tar- tacak, faturasım elıne verecek- tır Buna ınanıyorum tnsanı duşunduren şey, bu ul- kenın hızmet ıçın bırden çok fir- sat, makam ve unvan v erdığı kı- mı kışılenn, yenıden, hıç arka- lanna bakmadan, halktan oy ıs- temelen, toplum ıçın uretecek- len bazı sonuçlan sıralamalan- dır Bunlara sormak gerekmez mı° Daha oncelen neredeydı- nız hanımlar beyler9 Bu satırla- n yazmak, ınanın ınsanı uzuyor Ama gerçeklen de ıfade etmek yurttaşlık odevı olsa gerek Sağımızla Solumuzu Şaşınnca! ÇAYCUMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas 2000 48 Karar 2002 242 Davacı Gultekın Çaplık vekılı Av Celal Gulşen da- \alı Eylem Serpıl Çaplık ın boşanma davalannın ka- bulune karar venlmış olup Davacı Ça>cuma ılcesı Torlaklar koyu cılt OO27'de nufusa kayıtlı Hasan ve Şahızer oğlu 1964 doğumlu Gultekın Çaplık ıle aynı ver nufusuna kayıtlı Muzaf- fer ve Perfın kızı 1976 doğumlu Evlem Serpıl Çap- hk'ın M K 'nun 166 maddesı gereğınce boşanmalan- na Davalı E>lem Serpıl Çaplık tum aramalara rağmen adresınde bulunamadığından ılanen teblığıne karar venlmış olup ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun sonra ke- sınleşeceğı ılanen teblığ olunur Basın 51459 Doç. Dr. Yıldız SERTEL Sağa bak yok geçıt Sola bak yok Elını kalbıne sok Bır akrep gıbı ıntıhar et Bız nerdeyız 9 Buyuk şaınn soyledığı bu yere mı geldık 9 Moskova'da 1 doktora tezımı hazırladığım sırada, profesorum bana "sağ" ve "sol" deyımlen- nı kullanmayı yasaklamıştı "Bunlarizafi(vaıtiyerinegörean- lam değiştiren) tabirler.' Sağ v e- ya sol' deyince, neyin sağı, neyin solu, sorusu ortaja çıkar. BiBm- sel >aada bö\le lastikli tabirler kııllanılamaz. Somut olacaksuı; yanisosyalist,sosyal demokrat, ka- pitalist,tiberalvb. gibi niteKk be- lirten deyimler kuuanacaksnr demışh Bıldığım kadanyla "sağ" \e "sol" deyımlen tngılız parlamen- tosundan çıkmıştır (Bu Fransa parlamentosu da olabılır) Dun- yanın bu en eskı parlamentosun- da ıktıdar partılen sağ sıralarda, muhalefet solda oturdugu ıçın, sağda oturan, genelde, muhafa- zakâr ve lıberal partılere sağ, sol sıralarda oturan sosyalıst, sos- yal demokrat partılere sol den- mış Gıderek kapıtahst duzenı ko- rumaya çalışan partıler muhafa- zakâr \e sağ, bu duzen ıçınde ılen reformlar yapmak veya onu değıştırmek ısteyen partıler de sol unvanını almış Aynca, so- murgecılık gehştıkçe, uçüncu dunya ulkelennde, emperyalıst- lerle ışbırlığı yapanlar gencı ve sağcı dıye tanımlanmış, emper- yalızme karşı savaşıp bağımsız bır duzen kurmak ısteyenler ıse ılencı, devnmcı ve solcu Boyle somut knterler kulla- nırsak, belkı bu sağ sol karma- şasını çozebılınz KanımcaTur- kıye'de, halkın gozyaşına hıç bakmadan vahşı kapıtalızmı uy- gulayanlar, IMF programlanyla memlekeün borç yukunu arturan- lar, duşuk ucret, yuksek enflas- yon, serbest kur, ozelleştırme po- lıtıkalanyla, memleketı dışa ba- ğımlı kılıp, halkı açhğa, ışsızlı- ğe sûrukleyenler hıçbır zaman "soP kabul edılemez Yanı bu olçuye gore ne Ecevit \e DSP, ne Derviş, ne Cem, n- de onlar- la ışbırhğıne yonelen CHP, sol partı veya kışıler olarak kabul edılebılır Sorunu çok kaba tabın ıle ele alacak olursak, halktan, ulusal çıkarlanmızı korumaktan yana olanlar, bunu sağlamak ıçın de en azından kapıtahst ekonomı ıçınde halktan yana koklu re- formlar ısteyenler bunu sağla- mak ıçın de bağımsız, demokra- tık ve sosyalıst Turkıye ongo- renlen sol, IMF \e ABD'ye da- yanarak kureselleşme adı altın- da zengını zengın. fakın fakır kılan serbest pıyasa ekonomısı- nı ısteyenlen de sağda gormek ge- rekır Bırtakım ınsanlar hem IMF polıtıkalan uygulayıp hem de "Soluz, solda biriik istivoruz" derlerse kafalar ıyıce kanşır Sa- ğımızla solumuzu şaşınrsak, nereye gıttığımızı de bılemeyız Doğruya Giden Yol... TlıııcaTUNAY B u sıralar kışısel ve toplumsal olarak "doğrn olmak" kavramında bır kargaşa yaşamaktayız Ahlakı (ehk) kurallara aykın ol- mayan ve toplumca onay- lanmış değer yargılandır doğru ohnak Ahlak ku- rallannın sınırlannın ve toplumsal değerlenn su- reklı değıştığı bır ulkede yaşamaktan bıkkın ve umarsız olduk çoğumuz Değışımın, gehşmenın bır etmenı olduğunu yadsı- YEDİTEPE ÜNİVERSÎTESİ FEN BÎLÎMLERÎ ENSTİTÜSÜ Enstitümüze 2002 - 2003 Öğretim yılında aşağıda belirtilen ana bilim dallarında, eğitim verilmek üzere sınırh sayıda Yüksek Lisans öğrencisi alınacaktır. ANA BİLİM DALI Bılgısa)ar Muhendıslıgı Sıstem Muhendıslıgı Elektrık Elektronık Muhendıslıgı Fızık (Metroloıı) KONTENJAN 20 fTezh) 20 (Tezh) (20 Tezh) 15 (Tezh) mamakla bırlıkte bunca değer değışımının gehş- meye oncu olduğu duşun- cesıne pek katüamıyorum Insanlann kışısel çıkarla- n oylesıne onde olmaya başladı kı, herkese, her kesıme gore ayn bır doğ- ru kavramı oluştu Ana babanın doğrusu çocu- ğun, ışçının doğrusu ış- verenın, varsıluı doğrusu yoksulun, seçenın doğru- su seçılenınkuıe benze- mezoldu Kışısel çıkarla- nmız adına karşımızda ne varsa ezıp geçmek, top- lumsal çıkarlar ıçın kom- şubırülkede olacak savaş- tan bıle umar beklemek doğal oldu Genfçlenmız ıçın yalnızca varsılhğa ulaşmak değerlenn en onemlısı Varsılın varlı- ğını surdurebıhnesı ıçın, yoksulun daha da yoksul ohnası, sıyasetçının kol- tuğunu yıtırmeme uğruna ohnadık odunlen venne- sı de yadsınamaz oldu " Doğru insan oimak" kav- ramı gıderek genel anla- mından sıynlıp, kışıye ozel olmaya başladı So- nuçta toplumsal bır aç- maza gırdık Içınde bu- lunduğumuz bu açmaz- dan çıkabıhnek ıçın, on- celıkle, kışısel doğrulann toplumsal doğrularla oz- deşleşmesı ıçın çaba gos- tennehyız "Doğnıdan - doğruya'' bır yol açabıl- me bdıncıne yenıden ula- şabümek, umarsız bır top- lum olmaktan kurtuhna- ya gıden yolun başlangı- cı olabılır ınancındayım ttunay@ superonline.com Siyasal îletişim Siyasetin Tetikçisi mi? DOÇ. Dr. İlker BIÇAKÇI Yıldız Teknık Unıversıtesı Başvurulann 2 20 Eylul 2002 tarıhlerı arasında Fen Bıhmlerı Enstıtusune vagılması gerekmektedır Gereklı belgeler aşagıda behrtılmıştır Gırış Sına%ları 3 4 Ekım 2002 tarıhınde >apılacakır TOEFL 550 veva KPDS 80 se\ıvesınde Ingıhzce bılgısı zorunludur Dıl sevıvesını belgelevemeven ogrencıler ıçın 25 Evlul 2002 Çarşamba gunu saat 10 00 da Lnıversıtemız Hazırhk Okulunda Ingıhzce sevıve tespıt sınavı vapılacaktır Benzer programlardan vatav geçışle oğrencı kabul edılmektedır Gerekli Belgeler Başvuru Formu (Enstıtumuzden temın edılecek) • LES Sına\ı Sonuç Belgesı (mın 50) Lisans Dıploma Fotokopısı • Transknpt (GPA 2 25 4 \e uzerı tercıh nedenıdır) • 2 adet resım YEDİTEPE iNİVERSİTESt 26 AĞUSTOS YERLEŞlMl Kayışdağı Caddesı 81120 Kayışdagı /lstanbul lei (0216) ^ 8 04 92 Faks (0216) >-8 04 90 w w w . y e d i t e p e . e d u . t r T urtaye 3 Kasım seçımlenne ha- zırlanıyor Sıyasal partıler,propa- ganda çahşmalannı hızlanduTna- ya başladı Kamuoyuyoklamalannda sı- yasal yelpaze, olası ıttıfaklara karşın çok parçalı bır gorûnum sunuyor "Uzman- lar" kalabalık koalısyonlara alışmamızı onenyor Sıyasal konumunu solda ya da sağda tammlayan partıler, seçım oncesı kendı ıçlennde guçlu ıthfak kurmaya ya- naşmıyor. seçım sonrasında ıse "Ne ya- pahm. mffletimiz böylejstedf dıyerek sağ- cıyla solcu muttefık oluyor fdeolojık açıdan odun vermek kolay, ancak hder- lıkten odun vermek çok zor gonmuyor Sağ partının sağ ıle, solun da sol par- tıyle kavgası, karşıtlann kavgasından çok daha keskın bıçımde surup gıdıyor Boylesı bır kısır dongu, kendını lıder hısseden herkesı, partı kurmaya yonel- tıyor Me\ cut sıyasal parhler ıçındekı h- der sultası \e antıdemokratık ışleyış sur- dukçe partı ıçınde yenı lıderlenn çıkma- sı da olası gorunmuyor BeDd de gerek toplumda, gerekse siyaset arenasmda en öoenıfeksikfik,muhalifgörüşlerinbirtür- lü meşruluk kazanamamasL Boylelıkle orgut ıçınde muhalefet azahrken "Küçük okun da benim otsun" dıyen üdercik par- tfleri çoğalıyor Tek kutuplu kureselleşme ıdeolojısı- nın dayathğı "tdeolojüer arükoldu" soy- lemını benımseyen gûnumuz u sokula- n"nın en onemlı açmazı ıse halktan ko- puk ve sermaye gudumlu ekonomık mo- dele alternatıf uretememek Lıberal sol adıyla bıhnentarihötesiseo- tezcilerin, sosyalızmı, kurşun entırcesı- ne lıberalızmın potasında entmek ıste- dığı apaçık Bu bağlamda, kendısını dı- ğerlerınden farklı blamayan bır partı, hangı propaganda soylemıyle seçmenden oy ısteyecek 9 îdeolojüenn olduğunu soy- leyenler, gerçekte "Sadecebiziınideolo- jimizyaşıyor''saplantısııçındeler Sıya- sehn sınıfsal ozu ortadan kalkınca "To- Btikacnun ciddiduruşu, diiriistJüğü. düz- gûnTürkçekonuşması'' gıbı oğeler pro- paganda enstrumanı olarak oncelık ka- zanıyor Bırbınne tıpatıp benzeyen sıya- sal uçüzler, beşızler arasındakı yanş, ay- nı ışlevı goren faridı marka temızhkurun- lennın rekabetını andmyor Hadı bır so- ru sorahm şımdı "Gerçekten farkta de- ğfisem kendimi farktavınış gibi göster- mem ahlaki midir?'' Başka bır soru da- ha "Herkesten oy almak için tum ülke- yikucaklavacağE" soylemını kullanan sı- yasal bır partı, uzlaşnncı yanını mı, yok- sa ılkesızhğım mı vurgulamış olur 9 So- rulan çoğaltalım Özellıkle son olarak kendını tammlayan partıler, kapıtahst kureselleşmeye karşı olduklannı, salt ış- çının, koylunun ve dığer emek guçlen- nınyanında olduklannı soylemekten ne- den kaçınırlar 9 Oy veren kalabalığı oluş- turan genış halk kıtlelennı kucaklamak ıçın "semiz azmhğa" hayır demek bu ka- dar zor mudur9 "Semiz azmhgm iktida- n" ıçın halkın oyunu soğuşlemekten ıbaret mıdır siyaset 9 Genış kıtlelenn ın- san gıbı yaşaması ıçın ılkelı, kararh prog- ramlar oluşturmak değıl mıdır siyasetin ışlevı9 Bunlan halka doğru anlatabılme- nın yontemlı çabası değıl mıdır sıyasal ıletışım 9 Cevap venrken ıstedığınız sorudan başlayabıhrsınız PENCERE Tayyip Erdoğan'a Karşı Kemal Derviş mi?.. Yazının başlığı abartılı mı oldu9 Olsun1 Yanılma nzıkosuna karşın çarpıcılığın dayanıl- maz hafiflığı çekıcıdır Erken seçımın eğık duzeyınde, Tayyip'ın yukse- lışı uzerıne şamatadan medyada geçılmıyor Neden yukselıyor hazref Rıvayet muhtelıf Pekı, Kemal Derviş'ın tek başına taşıdığı soy- lenen gızılgucun sım ne7 Tevatur çok1 CHP'ye gırınce Derviş'ın yıldızı daha çok parla- yacak, şımdıden sankı hder oldu Derviş mı CHP'ye geldı? CHP mı Dervış'e geldı9 • Kemal Derviş'ın otekı lıderlerden değışık bırsu- retı olduğu da televızyon ekranında ızlenebılıyor, su- ratında maske yok, gozlen duygulu bakıyor, ıç dun- yasını yansıtıyor sankı, konuşması edeplı, olçulu, bağırmıyor Eskıden mıkrofon yoktu, kışı sesını duyurmak ıçın kursuden bağınrdı, mıkrofon ve hoparlor ınsan- lar bağırmasınlar dıye ıcat edıldı, ama, bızım lıder- lenn bu ıcattan haberlen yok, avaz avaz mıkrofon- da bağınyorlar Pekı, Derviş solcu mu'? Olabılır Ya da olamaz Derviş'ın şımdıyedekyaptığıış IMFProgramı'nı uygulamaktan başka bır şey değıl IMF Programı'nı uygulamak solculuksa, kımse- nın dıyeceğı bır şey yoktur, Derviş solcudur Derviş'ın CHP'ye uye yazılması da sıradan bır ka- tılım değıl1 Sankı ıkı partı bırleşmışgıbı1 Gınşıçın kapalı kapılar arkasında neler konuşulduğu bılın- mıyor Derviş guzel sozler soyluyor "Devlet" dıyor "Insan" dıyor Pekı, CHP'nın bu konularda saptanıp saydam- laşmış bır bakışı yok muydu 9 Derviş'ın 'devlet' ve 'ınsan'aılışkın goruşlennı onu- muzdekı gunlerde oğreneceğız, şımdıye dek ağ- zından bu yolda bır laf ışıtılmedı 'IMF Programı'ru devlet elıyle uygulayıp ınsan- ları ezerken Kemal Derviş "samıt ve sakıttı" • Erken seçım surecınde yaşanan çalkantı sıyasal ve toplumsal gebelığın gostergesı Tayyip sancısı bır habercı Derviş de bır habercı Tayyip'ın eylemı Turkıye'nın hıçbır sorununa ço- zum getırecek ıçerıkte değıl, ama, Derviş'ın uygu- lamalarına karşı toplumsal tepkıyı istanbul çevre- sınden Anadolu'ya dek yansıtıyor Ya Derviş 9 CHP'nın anhasını mınhasını bılmeyen yok, Der- vış'ınkını bılen yok 1 Bır bılınmeyenle bır bılınenın ışbırlığınden ortaya ne çıkacak goreceğız • Hıçbır onyargıya kapılmadan beklemek ve gor- mek en doğru yontemdır Derviş'ın yakasında bugune kadar IMF'nın roze- tını taşıdığı kesın Artık CHP nın rozetını takacak Iyı olur ınşallah* CEM YAYEVEVt Kuçükparmakkapı lpek Sokağı No 10 80060 Beyoğlu lstanbul Tel (0212)293 41 70 Faks (0212)244 15 33 Kıtabın gelın Nazım Hıkmet Kultur % e Sanat Vakfı na bırakılacaktır ÖRGÜTLU SUÇLAR VE ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERİYLE MÜCADELE KANUNU Açıklamalar, Gerekçeler, Yarçı Kararları ve İlsrili Mevzuat LEGAL YAYEVCILIK Bahanye Cad Çam Apt \ o 63 D 5 Kadıkov-lstanbul Tel (216)449 04 85-449 04 86 Fax (216)449 04 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle