Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2002 CUMA
14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr
Ilkkez tarih öncesi Anadolu insanının dramatize edildiği belgeselin yönetmenliğini Fatih Arslan yapıyor
Tannlannvatanı: AnadoluGAMZE AKDEMEF
Yapım ve yönetmenliğini Fatih Ars-
bn'ınyaptığı,TRT'de yayımlanacak
'Sahildeki Güneş Bahçesi - Anadolu'
adlı dramarik belgesel dızinin çekim-
lerine Kapodakya'da devam ediliyor.
Kurumsal danışmanlığını ÇEKÜL
V'akfrnın yaptığı dizinin genel da-
nışmanı Prof. Dr. MetinSözen. danış-
manlan Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof.
Dr. Havva Işık.
2003 'ün son aylarLnda yayımlanma-
sı planlanan 'Sahikie Güneş Bahçesi
- Anadotu'nun çıkış noktası, Türki-
ye'nin yeryüzündeki uygarlık ve kül-
tür birikimini, tanhini belge ve kay-
naklan ile uzun sürelı olarak günde-
me getirmek, çağdaş dünyaniD ülke-
mizi ve insanımızı tanıyarak kabul
etme sürecine katkıda bulunmak.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer'in ÇEKÜL Vak-
n 'nın 'Tarihi Kentier BirtiğT Kars bu-
luşmasında bildirge olarak kabul edi-
len "Türkiye sahip oktuğu değerleri
dünyayla paylaşarak. hoşgörü. anlaytş
biriigi, banş ve dayanışmanın egemen
olduğu uygarhk kimdiginin oluşturuJ-
ması için çaba göstermektedir'' cüm-
lesinde özetlenen mısyona vardımcı
olmak ve "Dünya kabuOenmedeıı Tür-
Idyekabullenmiyor''' yargısını tersine
çevirmek amacıyla yola çıktıklannı
söyleyen Fatih Arslan, ekibiyle birlik-
te projeyı Avrupa standartlannda ger-
çekleştırdiklerinin altını çiziyor.
13 bölüm olacak
Dızının 'Sahildeki Güneş Bahçesi'
olarak adiandınlmasında İsa "dan 4000
yıl önceki Sümerlüerin Tannlann va-
tanı Anadolu'da yaşayan halkı 'Sahil-
deki güneş bahçesinde yaşayan insan-
lar' sözleriyle nıteleyerek özenmele-
rine ilişkin tarihi anekdotlardan esin-
lenilmiş. 13 bölüm olarak yayımlana-
cak olan dizinin bölüm başlıklan şu
şekilde sıralanacak: l- 'Tarih Önce-
si' (Şafak Ülkesi Anadolu; Uygarlığın
Beşiği Anadolu; Çatalhöyük, Hacı-
lar, Çayönü; 2-3- 'HattitUer,Hurrikr,
Ifitit' (Tarihi Başlatanlar, Tannlann Va-
tanı; tlk Siyasi Birlik; Denızden Ge-
len Akın);4- 'HfötSonrası'; 5- 'Urar-
Uluslararası
standartta
belgeseller
1948 doğumlu olan Fatih
Arslan. 1970 tTÎA mezunu.
I974 yılında TRT Ankara
Televizyonu'nda film-kurgu
elemanı olarak çahşmaya
başladı. 1976'dagörevine
prodüktör olarak devam eden
Arslan, çalışmalannı tstanbul
Televizyonu'nda sürdürüyor.
Arslan'ın bugüne kadar
yörettigi belgeseller ise şu
şekilde sıralanıyor:
• 'TBMM'(l984)
• 'Likya Lygarhğı' (1982)
• 'Türk-İsİam Sanadan' (1983
- 4 bölüm)
• 'Kültürlerin Yeşerdiği Clke:
Türkiye' (l 985)
• 'Karadeniz'den ÇeşirJemeler'
(l985-6bölüm): l. bölüm:
'Bolanmadan Donmadan
Akmak' - 24 dk. 2. bölüm:
'Bahğın Telaşı' - 22dk 3
bölüm: 'Dumanla Gelen' - 23
dk. ' 4. bölüm: 'İnsan Yaşadığı
YereBenzer'-22dk. 5
bölüm: 'Toprağı İten Çiçek' -
25 dk. 6. bölüm: 'Şenlikle
Gelen' - 24 dk
• Anadolu'dan Çeşitlemeler
1
(1987-4 bölüm): 1. bölüm:
'Kırkpınar Clkesi' 2. bölüm:
'Karia Gelen' 3. bölüm:
'Sahildeki Güneş Bahçesi' /
'Periler Clkesi'
• 'Göçerler' Yönetmen Fatih Arslan, Kraliçe Semiramis ve Kral'ın reji ^alı^nıa>>ında.
i
tu'; 6- 'Frigya'; 7- 'Lktya'; 8- 'Kar-
ya'; 9- 'likya'; 10- 'Helen-Grek-ton';
11- 'Girit': 12- 'Roma'; 13- Bizans'
Çekımlerde konunun uzmanlan,
yazar ve sanatçılara da başvuruldu-
ğunu belirten ve siyasal ve ıdeolojik
polemiklerden uzak durularak varsa
karşıt görüş ve tartışmalara yer veri-
leceğinin de altını çizen Arslan, di-
zide Anadolu uygarlıklannın sağlam
içeriğini halkın sıkılmadan izleyebi-
leceği birtavn benimsediklerini özet-
liyor.
"Bugüne kadar Hitifte, Urartu'da,
Lidya'da. Likya'da insanlann yaşa-
dıkları kentleri. yapılan boyut verme-
den çekildi. l sriine konuyla ilgiK bir
bilimadamı bir merin yazdı derken
fonda bir müzik konolarak insanlara
sunuldu. Dolavısıvla insanlar Anado-
hı ırygarhklanndan uzaktaşünkh. Oy-
sa bu uygarhklann günümüze gelen
çok çarpıcı gelenekleri var. Mesela
Tevrat'ta yazıh birçok maddenin yıl-
lar önce Hititler taranndan konuldu-
ğunu fark ediyoruz. Zinalardaki ya-
saklar. devlete karşı gelmenin ölümle
cezalandınlması gibi hâlâ hem hu-
kukta hem halk arasında uygulanan
geleneklerin, 3000'lerden, 4000'kr-
den geldiğini görüyoruz."
Ekibın konuya yaklaşımında, bel-
geleme ve bilimsellık ile estetik ve
plastik değerlerin korunması, didak-
tik olunması, doğrudan ya da dolay-
lı propaganda yerine bakış-yorum
açısının tarafsızlığına ve evrenselli-
ğine özen gösterilmesi ilkeleri esas alı-
nıyor. Ve insan malzemesinin sosyo-
lojik olaylara ağırlık verilerek işlen-
mesine, seçilecek olan doğa ve kül-
tür değerlerinin yaşadığı en çarpıcı ke-
sitlerin Batı standartlannda dramati-
ze edilmesine özen gösteriliyor.
Slnema tadında beloesel
Arslan'ın bu bağlamda vurguladı-
ğı önemli birnokta da koreografık bö-
lümlerin belgesele hizmeti. Ekip bu
nokta da kostümlerde Istanbul Dev-
let Opera ve Balesi'nden büyük des-
tekgörmüş. "BeJgesefinsinematikta-
dmı artnran ve zaman zaman diyalog-
lu, zanıan zaman kafa sesi şeklinde ger-
çekleştirdiğimiz koreografık bölüm-
lere çok önem veriyoruz. Çünkü bu-
güne kadarki belgeseller çok tekdüze
işlendi. Sergio Leone'nin çok güzel
bir sözü vardır. Der ki: En iyi film
toplumun bütün kesimlerine hitap
eden filmdir.' Dizinıizi sadece arkeolog-
lara, sanatla ilgilenenlere değiL halkın
her kesiminden insanlara ulaştırabU-
mekistiyoruz. İIkokuldaki çocuklar da
bu filnıi izlediklerinde bir Urartular
ile ilgili bilgi alabilsin. izleyebilsin isti-
yoruz. Bu kapsanıda okullara dağıt-
mak üzere dtriyi CD ve kitap olarak
ta hazniryoruz."
Genç ve hevesli bir ekiple beraber
yeni şeyler söylemek amacında ol-
duklannı belirten Arslan, Anadolu
içinde çekımlerin 10 tur şeklinde ger-
çekleştirileceğini ve son turun da An-
kara Anadolu Medenıyetlen Müzesi
olacağını söylüyor. Ekip, ardından
yurtdışı çekımleri için Italya. Yuna-
nistan, Mısır'a gidecek. Dizinin spon-
sorlar ve kişisel ilişkiler çerçevesin-
de ikiye, üçe katlanan bütçesi 130
milyar lira civannda. Çekimlerin bir
yıl süreceği tahmin edilen 'Sahilde-
ki Güneş Bahçesi - Anadoln'nun
2003'ün son aylannda yayına girme-
si planlanıyor.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Can Şenliği'nde ağırlıklı olarak Nâzım Hikmet'in yapıtlanna yer verilecek
'Can'larbugün Datça'da buluşuyorKühürServisi-Ünlü ozanımız Can YüceTin
birinci ölüm yıldönümünde ilki gerçekleştiri-
len 'Datça Can Şenüği' bu yıl üçüncü kez 25-
26 Ağustos tarihleri arasında gerçekleş-
tiriliyor. Can Yücel aılesi, Datça Be-
lediyesi ve PPR işbırlıği ile Vecdi
Sayar'ın genel sanat yönetmenliğin-
de düzenlenen etkinlik, ülkemizin
tümüyle şiır sanatına ayrılmış en
kapsamlı şenliğı. 'Datça-Kni-
dos Kültür ve Sanat Etkinlik-
leri' alt başlığını taşıyan şen-
lık kapsamında. Datça"nın
geleneksel badem yanşma-
sı da yer alacak.
Geçen yıl, Can Yü-
cel'in yanı sıra Orhan
VeB'yi de çeşitli etkin-
liklerle anan şenliğin
bu yılki onur konu-
ğuNâamHikmet
Şenliğin
açılış
şö-
leninin ağırlığını Nâzım Hikmet şiirlen ve şar-
kılan oluştururken, ikinci ve üçüncü geceler-
de Nâzım"dan uyarlanmış iki oyun sahnelene-
cek. Aynca, 23 Ağustos günü Cumhuriyet
Meydanı'ndaki açılış töreninın ardından, Nâ-
zım Hikmet Vakfı'nın düzenlediği 'Yüzyılhk
Aydınlığın Işığında' adlı Nâzım fotoğraflan
sergısimn açılışı yapılacak. Şenlik çerçeve-
sinde açılacak bir başka sergi de Datça Fotoğ-
raf Kulübü'nün düzenlediği 'Datça Fotoğraf-
lan' sergisi.
Şenliğin ılk gecesi Datça Açıkhava Ti-
yatrosu'nda, Sadık Gürbüz ve Erol
Uras'ın Nâzım türkülen seslen-
direceği programda Derya Alabo-
ra Nâzım şıırleri okuyacak; Erol
Uras'a pıyanoda Serdar Yalçın
eşlik edecek. Gecede Zeynep
Tanbay, Nâzım'ın ıkı şiiri-
ni dansla yorumlayacak.
Programın ikinci yan-
sında Muammer Ke-
tencoğlu ve arka-
daşlan Ege'nın
iki yakasından
türküler söy-
leyecek.
Kültür
Bakanlığı. Datça Belediyesi ve tzmır Büyük-
şehir Belediyesi'nin katkılanyla gerçekleşti-
rilen şenliğin ıkıncı gününde, Eskı Datça da Can
Yücel evinın bahçesinde, şıır araştırma mer-
kezı niteliğindeki
'Can E\i'açılacak.
Açılış törenı önce-
sı, Turhan Hgaz'ın
yöneteceği ve Erdal
Alova, TYS Yönetım
Kurulu üyesi Egemen
Berköz, Sezer Duru, Gert-
nıde Durusoy, Ozkan Mert
ve Rodos'taki uluslararası ede-
biyat vakfı 'Üç Denizin Dalgala-
n' temsilcisinin katılacağı 'Şfir ve
Çeviri' başlıklı bir panel gerçekleş-
tirilecek. 'Can Evi'nin açılış töreni sı-
rasında Tuncaj' Yılmaz bir dinleri suna-
cak. Gecede ıse Genco Erkal, Nâzım şiir-
lennden oluşan 'İnsanlanm* oyununu sergi-
leyecek.
Şenliğin üçüncü günü, Palamutbükü'nde
yapılacak geleneksel 'Badem Yanşması'nın
ardından, Ali Ünal'ın 'Badem'in Değerlendi-
rUmesi' konulu söyleşisi ve şaırlerin katılaca-
ğı bir şıır matinesi yer alacak. Bu matineye Meh-
met Çetin, Metin Demirtaş, Ünal ErsözHi, Tuğ-
rul Keskin, Namık Kuyumcu, Yücelay Sal ve
şenliğin diğer şair konuklan katılacak. Gece,
Açıkhava Tiyatrosu'nda Mümtaz Sevinç. Nâ-
zım şiirlennden Banu H.'nin oyunlaştırdığı
'Bir Çift Sözümüz Var Aşka Dair' adlı oyunu
sunacak. Ardından, Rodos'tan gelecek 'The-
mos Mexis Bigband' orkestrası bir konser ve-
recek. Şenliğin son gününde. bu yıl yitirdiği-
miz şaır Ece A>1ıan anısına Orhan Alkaya, Sü-
rejya Berfe , Sezai Sanoğlu ve Turgay Gö-
nenç'ın katılacağı bir söyleşı; ardından Oja Bay-
dar, Reis ÇeUk, Fikret İlkiz, küçük fskender,
Zeynep Oral ve Berhan Şimşek'in katılacağı,
Aydın Engin'in yöneteceği 'SanatveMuhale-
fet* başlıklı bir panel düzenlenecek.
Işd Özgentürk'ün bir Nâzım şiiri üzenne
gerçekleştireceği 'Kısa FUm Senaryo Atöh/e-
si'nin yer alacağı 'Can Şenh'ği'nin 26 Ağustos
akşamı düzenlenecek kapanış konserinin so-
listi Leman Sam. (Uetişim: 0 532 277 74 38)
Ensemble GuitARTve Collegium
CitharaistanbuVda aynı sahnede
Kültür Servisi - '4. Gitar Orkestralan' ya-
nşması birincisi olan şef Hennut Oesterre-
ichyönetimindeki 'EnsembleGuftART, 3 Ey-
lül'de saat 19.30'da Istanbul Teknik Ünîver-
sitesi Gümüşsuyu Kampusu'nda şef Muzaf-
fer Çorlu yönetimindeki Collegium Cithara
tstanbul ile birlikte konser verecek.
Programın ilk yansında konser verecek olan
Ensemble GuitART PurcelL Vivaldi. Koshkia
DyenSjGüıestera ve Methenyden eserler ses-
lendirecek. 199rdeCottbuserGuıtar-ensamb-
la ile yer değiştiren topluluk, 1998-99'da 'LTus-
lararası Crimea Gitar Festrvali'ne katıldığı
Ukrayna'da iki defa turneye çıktı.
flcinci bölümde ise Collegium Cithara Is-
tanbul. Vrvakli,Çaykovski, Mozart, Belevi ve
Boccherini'den eserler seslendırecek. Aynca.
2 Eylül Pazartesi günü saat 14.00'te Yıldız
Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasanm Fakül-
tesi'nde Helmut Oesterreich ve Muzaffer
Çorlu'nun konuşmacı olarak katılacağı 'Çağ-
daş Gitar Orkestralan Müaği ve Grafik N'o-
tasyon' konulu seminer gerçekleştirilecek.
(0 212 293 83 73)
IstanbulDostlan'ndan kültür
sanat etkinlikleri
Kültür Servisi - tstanbul Kültür Sanat Vak-
fi'nın bir oluşumu olan tstanbul Dostian Por-
tah, yazjıedeniyle azalan kültür-sanat etkin-
liklerine hareketlilik kazandırmayı amaçlıyor.
Tiyatrodan müziğe, sinemaya kadar geniş bir
yelpazede hazırlanan portaldaki görüşler, yo-
rumlar, albüm tanıtimlan ve izlenimler,ç
wwvâs-
tanbuldostlari.org' adresinden Istanbul Dost-
ian'na üye olarak okunabiliyor.
Istanbul da kültür ve sanat gündemini belir-
leyen olaylarda başrol oynayan kişilerle yapı-
lan röportajlann yer aldığı sitede, Volkan Hür-
sever, CazFestivaM'nin en önemli konuklann-
dan biri olan Roy Haynes. Şilili cazcı Claudia
Acuna, ÎKSV'nin yönetmeni Görgün Taner,
usta kemancı Shlomo IVfintz, çağdaş müziğin
önemli topluluklanndan Bang on a Can AD-
Stars'a ait söyleşileri okumak mümkün.
Vizyona yeni giren ve gösterimdeki filmler
hakkuıda aynntılı bilgilerin de okunabilece-
ği portalda dünya sinemasuıın genç sanatçı-
lanyla yapılan söyleşilerin yanı sıra klasik
müziğe ilişkin yorumlar, söyleşiler, festival
konserlerinin kntikleri de yer alıyor.
YAZT ODASI
SELİM tLERİ
Kandil Simidi (2)
Filizilı, uçuk mavilı, çuhaçiçeği eflatunu, gülpem-
besi incecik kâğıtlara sanlı kandil simitleri, bana hep
şiirli gelirdi. Yalnızca kâğrtların o renkleri yeter.
Gelgelelim anneannem sokaktan alınma kandil si-
mitlerine şaşar. kandil çöreğinin evde yapılması ge-
rektiğini düşünürdü. Kandil günü bir ev hanımının
başka ne ışi olabilırdi ki?
Dahası, sokakta satılan simidin hem temizliğin-
den hem tazeliğınden daima kuşkulanırdı. Hele mev-
sım sonbahar veya kışsa, sımitlerın nemden dolayı
çıtırlıklarını yitireceğinı düşünürdü.
Anneannemi. BaklaTarlasıApartmanı'nınüstka-
tında kandil çöreği hazıriıkları içinde kim bılir kaç kez
görmüştum.
Her kandil günü kandil çöreği yapmasına karşın,
sanki ilk kez yapıyormuşçasına telaşa kapılır. ya iyi
olmazsa diye hayıflanır. ille "yeme/cdefter/"ndekita-
rife bakardı.
ilkın bir buçuk kilo kadar unun peşine düşecek-
tinız. Bazan evde o kadar un kalmamış olabilir; "fe-
darikli" olmak lazım.
Anneannem yeni zamanlara da büsbütün uymu-
yor değıldi. Örnekse, birtutam karbonata itiraz et-
mezdi, şöyle yanm çay kaşığı kadar.
Unu karbonatla beraber eleyeceksiniz. Eledikten
sonra ortası çalışılacak kadar açılır. Öylece bırakılır.
Şimdi havagazı ocağı açılacak ve derince bir kap-
ta yanm kilodan fazla, ama bir kilodan az sadeyağ
erıtilecek.
Yağı, yanm bardaktan bir miktar fazla suyu, tuzu
ve en önemlisi mahlebi karbonath una karıştıracak,
hamur haline getirinceye kadar yoğuracaksınız.
Sokakta satılan kandil sımidinın mahlebınden de
kuşkulanılırdı: şimdi anımsadım.
Mahlep, hem toz mahlep olacak, hem de ölçüsü
gayet dikkatlı tutturulacaktı. Mesela iki buçuk çay
kaşığı. Ama çay kaşıklannın ölçekleri birbirini tutmu-
yor ki! Bu yüzden anneannemın sınavlardan geç-
mış bir "mahlep çay kaşığı" vardı.
Mahlep çay kaşığı, kandil günü, durup dururken
sırra kadem basar; zavallı anneannemi "Şeytan al-
dıgötürdü..." demelere, mendıl ucu bağlamalara koş-
tururdu. Sonra en ılgisız bir yerden çıkardı.
O zamanlar mahlep konusunda en küçük bir bil-
gim yoktu.
Mahlep, Anadolu'nun kuzey bölgelerinde, yüksek-
lerde yetişen bir ağaç. Boyu on metreyı bulurmuş.
Gülgillerden. Nohut iriliğındekı kara meyvesinin ek-
şimtrak tadı, ışte kandil çöreği gibı, bazı yiyecekle-
re lezzet katarmış.
Mahlepli hamur bir saat kadar dinlendirilirdi. Aşa-
ğı yukarı yirmi-yirmi beş dakika geçtikten sonra fı-
nnı yakmak gerekiyordu. Çünkü kandil çöreği ılle 's;-
cak' fırında kotarılacak.
Dinlenmiş hamur ufak parçalara aynlıyor. Her bi-
rine çörek şeklı verılıyor. Yani aslında simit şekli.
Bunları aralı aralı olmak üzere tepsiye güzelce di-
zeceksıniz. Ustlerine yumurtanın sansı sürülecek. Ar-
tık fınna verebılirsiniz.
Öte yandan, kandil çöreklerınin bir kısmı susam-
lı olacak. Susamsız oldu mu. kandıle yaraşmaz.
Bunun için, yumurtanın sarısıyla karışmış suya
çörekler batınlıp çıkarılacak; hemen susama bula-
nacak. Öylece fırında pişirilecek...
Anneannemin kandil çörekleri pek güzel oldu-
ğundan, akşam uzerine doğru, kandil günleri, "Kan-
dilleşmeye geldık Seher'ciğim'' diye birtakım ha-
nımlar çıkagelir, hep o kandil çöreklerinın izini sü-
rerlerdi.
Gedikli konuklardan herhangi bıri gelmemişse,
anneannem üzülür, heyecanlanır, gelmemiş olan ar-
kadaşının payını saklar, belki gecikti diye bekler, ar-
tık gelmeyeceğıne kararverdikten sonra, "Acaba has-
talandı mı? Ne oldu?" diye sorardı.
O zaman evlerde telefona seyrek rastlanıldığın-
dan haberleşme de hemen olmazdı.
Anneannemın telefondaki titrek sesıni yıllardıröz-
lerim.
Takvimde Iz Bırakan:
"Ama bılıyonım, bütün bunlann hiçbiri olmaz,
olamaz." Ziya Osman Saba. Değişen Istanbul,
VarlıkYay.. 1959.
Des'ree ile yeniden
• Kültür Servisi - İngılizlenn en seMİen şarkıcı
ve şarkı yazarlanndan biri olan 'Des'ree' nihayet
4 yıllık suskunluğunu bozuyor. Son olarak 98
yılında yayımladığı 'Supernaturar albümüyle
dinlediğimız sanatçı 'Lip Gloss Junkıes' adlı
albümle yeniden müzikseverlerle buluşacak. Hit
şarkılann arasında yer alacağına kesin gözle
bakılan 'It's Ok" ekim ayında dinlenebilecek.
K Ü L T Ü R İ Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I