19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 TEMMUZ 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 13 DSP depreminin ardından akademi ve iş dünyası ekonominin geleceğini değerlendirdi Dalgalanma kaçınılmazEkonomi Servisi- Demokratik Sol Parti'de (DSP) Hüsamettin Özkan'ın istifası ile başlayan 18 millenekillüun istıfasıyla devam eden geliş- meler akademi ve iş dünyasında farklı yorumla- ra yolaçü. tşadamı ve ekonomistleıin birkısmı za- tenbir pregram olmadığı için çökmediğini savu- nuıken birkısmı olaylanolumlubirgelişmenin başlangıcı olarak yorumlandı. Söz konusu çev- reler. olajlar nedenıyle piyasalarda kısa sürelı dalgalanmalar yaşanabıleceğını ancak sonunda ekonominin lehıne bır gelişmeye dönüşeceğinı ilen sürdüler. Borsanm 200-300 puan düşeceğinı ve dolann 50 büı lıra cıvannda yükselebileceğini ancak bu- nun Türkiye koşullannda her zaman yaşanabil- diğini belirten ekonomıstler, istifalann siyası be- lirsizliğı gidereceğini belirttiler. Son gehşmeleri Cumhuriyet gazetesine değer- lendiren akademisyen ve işadamlannın görüşle- ri şöyle: Prof. Dr. Erinç Yeldan Bugün uygulanan ekonomik program, siyasi hükümetın seçım programına koyarak savundu- • Piyasalarda kısa süreli dalgalanma yaşanacağına dikkat çeken akademisyen ve işadamları, orta vadede istifalan 'siyasi belirsizliğin giderilmesi açısından olumlu bir başlangıç' olarak yorumladılar. ğu değil uygulamak dunımunda kaldığı bırprog- ram. Zaten Türkiye son 10 yıldır dışa bağımlı bir ekonomik politika yürütüyor. Siyaseöe yaşanan gelişme, programı ciddi olarak etkılemez. Çün- kü muhalefet partilerinin altematif bır program önerme durumu mümkün görünmüyor. Eğer krizden anlaşılan borsanın 200-300 puan düşmesi, dolann 40-50 bin yükselmesi ise evet küçük çaplı bir kriz yaşanır ama zaten bir süre- dır yaşanan bir durum. Ahmet Nazif Zoriu Bir an önce bir seçim hükümetı kurulmalı ve en kısa zamanda seçüne gidilmeh. Su bulanma- dan durulmazmış, şimdü su artık bulanacağı ka- dar bulandı, demek ki durulması yakındır. Ekonomik program fazla zarar görmez çünkü, herkes bunun bilıncinde, programın uygulanma- sında etkin rolleri olan kurumlar var ve onlann görevlerine devam diyor. Zafer Çağlayan (ASO Başkanı) DSP birdüdüklü tencereye benziyordu, patla- dı. Bir süre siyasi belirsizlık devam edecektir. Ekonominin nasıl etkileneceğinı yarın (bugün) yapılacak itfada göreceğiz. Ekonomik programın etkilenip etkilenmeyece- ği konusunda birşey söylemek içın erken. Prog- ram açısından kritik noktalardakı bakanlann gö- revlerinde kalıp kalmayacağı henüz bellı değil. Mehmet Yıldırun (ITO Başkanı) DSP'dekı ıstifalar, belırsızlık ortamı ekonomı- ye büyük ölçüde zarar verecektir. Bır sendeleme yaşanacaktır, ancak sonunda ekonominin lehine dönüşecek bir gelişme. Program çöktü mü? Çök- medi, ashnda zaten çökmüştü. Derviş, "kasım- da seçime" işaret etti. Çünkü programın Türki- ye'yı kasımdan sonra taşıması mümkün değil. Doç. Dr. Faruk Selçuk: Kısa vadeli bir dalgalanma yaşanabilır. Buna karşın siyasi belirsizliğin giderilmesi yönünde olumlu bır gelişme. Saflaşma artıyor, herkes ye- rinı belirliyor. Dolayısıyla pıyasalar da bunu olumlu karşılar diye düşünüyorum, Dr. Öztin Akgûç: Ortada zatenprogramyoktu, kamuoyunun oya- lanmasından başka birşey değil. Hedeflerin tut- mayacağı, mali disiplinin sağlanama>r acağı, 2002 bütçesini gerçekleşemeyeceğı zaten belliydi. Bu yüzden ışı siyasete, seçime, istifaya bağlamak yalnış. Ekonomideki yalnışlara siyasi bahane, özür aramamalıyız. Ekonomik olaylan ekonomi içinde değerlendirmelıyiz. Reel faktörlerde iyi- leşme olmazsa 2003'de •'hiper-enflasyon, mora- toryum ve konsolidasyon"' gündeme gelebilir. Prof. Dr. Esfender Korkmaz: 'Program çöktü' diyemeyiz, çünkü zaten bır olumluya gidiş yoktu. Hedef ile uygulama çok farklı gelişri. EKONOMÎ BAKANI KEMAL DERVÎŞ Belirsizliği uzatmak gereksizEkonomi Servisi - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı KemaJ Derviş, "Ekonomide gelinen nokta piyasalarda bu kadar yüksek volatiüte yaşanmasuu gerçekten gerektirmiyor'' dedi Reuters'in erken seçim tartışmalan ve piyasalara etkisi ile ilgili sorulannı yanıtlayan bakan Derviş "Siyasi alanda yaşanan tartışmalann yoğunlaşmasu arük be lirsiziiklerin uzun sürmemesinin sağianması yolunda olumlu bir işarete olarak yorumlanabilir" diye konuştu Yakın dönemde siyasi belirsizliklere bağlı olarak piyasalarda bir miktar dalgalanma olduğuna dikkat çeken Derviş, belirsizliğin çok uzun sürmemesi halinde hedeflerde önemli bir sapma olmayacağını savundu. Yakın geçmişte enflasyon, büyüme, bütçe ve cari işlemler dengeleri başta olmak üzere makro göstergelerde program hedeflerinin tutacağının, hatta aşılacağını hatırlatan Derviş, siyasi belirsizliğinin giderilmesi halinde sorunlann büyük oranda çözümlenebileceğini söyledi. Ekonomide gelinen noktanın piyasalarda bu kadar yüksek volatilite (kısa vadede fryat iniş çıkışlannın çok yüksek olması) yaşanmasını haklı çıkarmadığını vurgulayan Derviş. Türk devletini oluşturan kurumlann ve toplumun dinamik ve esnek yapısmı her zaman ileriye dönük bir güvence olarak algıladığını sözlerine ekledi. IMF: Önemli olan program MERKEZ BANKASI BAŞKANI SÜREYYA SERDENGEÇTÎ Erken seçimde de krediyok Ekonomi Servisi - Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Merkez Bankası'nın (MB) görevinin fiyat istikrannı sağlamak ve fınansal istikrara destek sağlamak olduğunu hatırlatarak. MB'nin erken seçim oluyor diye yasaya aykarı davranmayacağını açıkladı."Her ne kadar erken seçim ilan edildiğini varsayamasak da MB yasası gereği erken seçim olsa da obnasa da kamuya kredi açamaz. Hazine de yeni borçlanma yasasının dışına çıkamaz" diye konuşan Serdengeçti, daha önce yaptığı 'seçime para yok' görüşünün değışmediğini dile gerirdi. Uygulanan ekonomik pogramın doğru bir program oldugunu ve alternatifinin olmadığının savunan Serdengeçti, "Seçimin mab'yeti, tarOşmalar ve belirsiztikler makro ekonomik hedefleri ve piyasalan olumsuz etkileyeceğinden artacaknr" diye konuştu. Ekonomik beklentilerin mayıs ayından itibaren olumsuz bir hal aldığmı hatırlatan Serdengeçti, siyasi alanda yaşanan yavaş gelişmeleri piyasa ekonomisinin kaldırmadığını ifade etti. Bu açıdan bakıldıgında gerek Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'ın, siyasete gireceği açıklamalan, gerekse MHP Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim önerisinin olumlu bir gelişme olarak yorumlanabileceğini anlatan ve artık bir şeylerin daha hızlı bir şekilde belirlenmesi gerektiğine işaret eden Serdengeçti. "Gelişmeler, durumun daha hızh bir şekilde befiriüiğe doğru gidileceğine işaret ediyor" dedi. okakta Ekonomi Servisi - IMF Türki- ye Temsilcisi Odd Per Brekk, "3 Kasım'da seçim" çağnsmı. "Bi- zim açımızdan en önemli olan, progranun tam uygulanmasmın sürdürûhnesidir" sözleriyle de- ğerlendirdi. Cçüncü gözden ge- çirme için yann Türkiye'ye gel- mesi beklenen IMF heyeti, siya- si tartışmalann ortasma düşe- cek. Uluslararası Para Fonu (TMF) Türkiye Temsilcisi Odd Per Brekk, MHP lideri Devlet Bah- çefi'nin 3 Kasun'da erken seçim çağnsı sonrası, "Bizim açımız- dan en önemli olan şey, progra- nun tam uygulanmasuun sürdü- rülmesidir* dedi. Öte yandan, IMF heyeti yann Türkiye'ye gelerek üçüncü göz- den geçirme çahşmalanna baş- layacak. Stand-by kapsamında üçüncü gözden geçirme çalış- malan için bu haftâ Türkiye'ye gelecek olan IMF heyeti kendi- sini, Başbakan BülentEcevit'in rahatsızhğına endeksli olarak süren ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin "erken se- çim7 ' önerisiyle daha da alevle- nen siyasi tartışmalann ortasın- da bulacak. Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen başkanlığındakı IMF heyeti, stand-by anlaşması çer- çevesinde üçüncü gözden geçir- me görüşmeleri için 10 Temmuz Çarşamba günü Türkiye'ye ge- liyor. Temaslar bankacılık aâırlıklı Gözden geçirmenin tamam- îânmasının ardından ağustos ayf başlarında îcra Direktörleri Ku- rulu'nun toplanması ve Türki- ye'ye saglanacak 1.1 milyar do- larlık yeni kredi diliminin ser- best bırakıhnası bekleniyor. • w seçım panıgı EDerindeki dolarlarla döviz bürolanna hücum edenler uzun bir süre ne yapacaklanm bilemez halde bekleştiler. Kapabc.arşı'da güne 1 milyon 670 bin liradan başlayan dolar saat lOJO'da 1 miryon 695 bin liraya kadar çıktı. Yatandaşların çoğu ne yapacağuu bilemezken eğiJim yüksek fiyattan dolar satışı yönünde oldu. Hat Döviz'den thsan Karakaya, herkesin seçimi bekJcdiğini söylerken sarraflardan Fikret Atik ise paniğin iktidara olan güvensizlikten kaynaklandığını "Tek vücutta üç baş var, ancak aralannda uyum yok" şeklinde betirtti. Aynca Kapabçarşı esnafi, dolardaki yükselişin nereye kadar devam edeceği hakkında kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını beiirtti. Diğer taraftan yükselişini sürdüren altın, sığınılacak liman olmayı sürdurüyor. Borçlarını gönüllü olarakyapılandıran ülkelere kredi Fon'dan batık borçlara yeni birplan ANKARA (CumhuriyetBürosu) - IMF ve Dünya Bankası politıkalan nedenıyle borç batağma düşen ülkelerin yaşadığı krizlerin, uluslararası sistemi de tehdit etmeye başlaması IMF'yi harekete geçirdi. Bu tür ülkelere yönelik yeni bir yaklaşım geliştiren IMF'nin, borçlu ülkelere kredi musluklannın kapa- tılması uygulamasından vazgeçmeyi planladığı be- lirtildi. Buna göre gönüllülük esası çerçevesinde borçlan yeniden yapı- landınlan ülkeler, kredi olanaklanndan da ya- rarlanabilecek. IMF 1. Başkan Yar- dımcısı Anne Krueger tarafından hazırlanan ve gönüllülük esasına dayanacak yeni yakla- şım, özetle şöyle: • Ağır borç yükü içinde bulunan ülke uluslararası mali kuru- luşlar veya özel kredi veren kurumlardan programlanmış kredi dilimlerini zamanında alabilecek. *' Modele göre iflas durumundaki ülkeye yeni borç vermeyi kabul eden kuruluşlann alacakları. di- ğer alacaklılara göre öncelik taşıyacak. t/ En büyük engel, yasal çerçevenin bulunmama- sı oluşturuyor. IMF'nin bazı maddelerinde değışik- lik gerekiyor. Bunun için de üye ülkelerin en az beş- te üçünün değişiklik karanm onaylaması gerekiyor. • Uzmanlar, yeni ıodelin başanlı ola- nlmesi için IMF'nin, celerin iflası halin- bireysel alacaklı- lann alacaklannı he- men tahsil etmek için mahkemelere baş- vurmasıru önleyecek bir hukuki koruma sağlaması gereknği- ni ifade ediyor. Uluslararası mali krizlerin başladığı 1990'h yıllann ba- şmdan bu yana, sade- ce Rusya ve Arjantin borç ödeyememe noktasına geldi. Standby kredilerine kolaylık ANKARA (ANKA) -Türkıye'nin Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF), stand-by kapsamında kullandığı krediler dolayısıyla takvime bağlanan geri ödemelerinin talep ederse vadesini uzatarak 2003 ve 2004'teki toplam itfa yükünü 11.3 milyar dolardan 4 milyar dolayına çekebileceğini bÜdirdi. Olası başvuruyla IMF yönetiminin vade uzannuna gitmesi dururnunda Türkıye'nin, 2003'teki geri ödeme miktan 1 milyar 373.2 milyon dolara, 20O4"teki itfa da 2 milyar 649 milyon dolara çekilecek. Bu durumda 2005'teki geri ödeme 8 milyar 257.8 milyon, 2006'daki ise 8 milyar 28.2 milyon dolara yükselecek. IŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞUKRAN SONER Uzaktan Kumanda Yattığınız yerden ya da kaykıldığınız koltuktan te- levizyon kanallarında zaping yapmaya benzemiyor. Uzaktan kumandayı ele geçiren, aile içinde televiz- yon kanallarını seçme iktidarını da ele geçirmiş olu- yor. Dünyanın ekonomik ve siyasal güçlerini, iktida- rını ele geçirmek, bu güçlere dayanarak dünyayı yö- netmek, öyle uzaktan düğmeye basmakla olup bi- ten bir iş değil. Bazen bastığınız düğme bildiğiniz, beklenen komutun gereğini yerine getiremeyebiliyor. Öyle olduğu içindir ki ABD'nin bır zamanlar elle- riyle kurdurduğu çok işine yarayan "El Kaide, Ha- mas..." gibi örgütler bugün başına büyük bela. ABD iktidarlarının "istemezük" politikalarının, Saddam'ın iktidarını kuvvetlendirmede katkısı olamaz mı? Ya da Arafat'ı ABD ile Israil'in harcamaya kalkışmaları Fi- listinliler için liderliğinin tartışılmaması gibi bir tepki- yi doğurmadı mı? Küresel dünyada, tekel. sermaye güç odaklarının, bilimsel teknolojik devrimin kaynaklarını ele geçir- miş olarak dünyayı yönetme sevdaları sınır tanımı- yor. Emeğin, insan haklarının evrensel örgütleri cı- lız, sermaye örgütleri güçlendikçe, ülkeler ve dün- yayı sermaye adına yönetme tutkusu, emek ve in- san hakları, elbette demokrasi aleyhine geliştikçe, gelişiyor. Ülkeler ve dünya ölçeginde siyaseti ele geçiren sermaye örgütleri, siyasi sorumlulukları olmadan, siyaseti yönetmede sınır tanımıyorlar. Güç ve tutku- ları arttıkça, uzaktan kumandalı daha etkin yöntem- lergeliştiriyorlar. IMF, Dünya Bankası, G-8'ler. en ku- rumsallaşmış olanlardan birkaç örnek. Hiçbir siyasi iktidar, hele de borçlu ülkedense bu kurumlardan ge- len dayatmalara, kurallara karşı duramıyorlar. Bu anlamda bizde Ecevit hükümetinin, MHP ve Bahçeli'nin, IMF, Dünya Bankası'ndan, ABD, AB'den gelen tüm temel dayatmalara boyun eğip, sonunda en küçük bir çelişkide hedef tahtası olma- larını izlemek hüzün verici. Uzaktan kumanda ile yö- netmek stratejisinde, elbette üzerlerine çarpı çizilen Ecevit, MHP ve Bahçeli'nin iktidar erkinden uzak- laştırılmaları gündeme gelecekti. Ama bilindiği gibi bu uzaktan kumanda gücü te- levizyonunkine benzemiyor. Ecevit'in hastalığı, üze- rine gidilerek istifaya zorlanması üzerinde yapılmış hesaplartutamayabiliyor. Hüsamettin Özkan'ın ikti- darını pekiştirmeye yönelik medya tetikçilerinin yay- lım ateşi ters biletepebiliyor. Kuyruğuna basılmış ke- di konumuna düşen MHP ve Bahçeli hesaplanmı- şın çok öncesine yönelik seçim kararı ile tırnak çı- karabiliyor. Yani uzaktan kumanda ile. önce Derviş'in demeç- leri, ABD, AB ekonomi çevrelerinin yorumları, gaze- te yazıları ile Türkiye'ye iktidar, seçim senaryoları biçme hesapları pek tutmayabiliyor. Yani bu işler, IMF'nin ... dolar kredi karşılığı, şeker, tütün tekelle- ri kaldınlsın dayatmaları, niyet mektuplarında oldu- ğu gibi kolay kotanlamıyor. Bazen işte şu günlerde bizde olduğu gibi işler daha bir beter arapsaçına dö- nebiliyor. Herkes bundan sonrasında neler olabileceğini me- rak ediyor. Ellerinde çok özel, çok teknik, çok güç- lü uzaktan kumandaları olanlar bile, düğmelerin de- netimini ellerinden kaçırmış olarak, hangi düğmeye bastıklarında hangi sonuçlan alacaklannı bilemez bir noktaya gelebiliyorlar. Sözün özü düne kadar bu iktidarı avuçlarının için- de tutan kimi medya patronları da dahil, iç ve dış ser- maye odakları, istedikleri yasanın istedikleri parag- rafı ile oynayabilenler, iktidarlarını daha da pekiştir- mek üzere uzaktan kumandaları ile direktıflerini ve- rirlerken, nedenıni pek anlayamadıkları, açıklaya- madıklan kimi tersliklerle karşılaştılar. Kendilerine daha yakın, daha sağlam bir iktidar dengesi kura- lım derken ipin ucunu kaçırdılar. Elbette bu uzaktan kumandadaki bozukluk, tali- matlarının yerine gelememesi olacakların emekten ya da halktan, bu ülkenin çıkarlarından yana gelişe- ceği anlamına gelmiyor. Ne bozulan dengelerden sonra oluşabilecek yeni iktidar dengelerınde ne de seçimlerde emekten, halktan yana umutlu, ışıklı bır şeyler ufukta görünmüyor. Keşke şu aşamada emekten, halktan yana etkin siyasal, sendikal, de- mokratik örgütlenmelerimiz olabilseydi. Dengelerin toplumdan, demokrasiden yana olması için ağırlık koyabilselerdi.. [email protected] Sanayi üretinti yiizde 11 artö • ANKARA (AA) - Devlet Istaristik Enstitüsü (DlE) sanayi üretiminin mayıs ayında. geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 oranında arttığını açıkladı. DtE'nin aylık sana>i üretim endeksi sonuçlanna göre, mayıs ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla üretim artışı, imalat sanayiinde yüzde 12.9, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 7.2 oranında gerçekleşirken madencilik sektörü üretiminde ise yüzde 15.7 oranmda azalış oldu. Genel kurullarını yapan bankalar gelecekten umutlu Garanti ve Dışbank hedef büyüttü EkonomiServisi- Genel kurullannı yapmaya baş- layan bankalar gelecekten umutlu. Dün genel kuru- lunu yapan Garanti Bankası ve Dışbank. mali yapı- lanna güvendiklerini ve hedef büyüttüklerini açık- ladı. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Garanti Bankası'nın yıllık ortalama yüzde 20'lık bir bü>üme hızı kaydederek 2004 yıhnm sonunda 20 milyar dolar toplam varlıklan olan bir kurumolma- yı hedeflediğini bil- du-dı. 2001 yıh Olağan Genel Kurul Toplan- tısında, Garanti Ban- kası Faaliyet Rapo- ru'ndaki açıklamasın- da geçen yıl giderlen 85 milyon dolar azalt- tıklarmı dile getiren Özen, bankanın geçen yıh 160 milyon dolar zararla kapatüğını, öz- kaynaklannın 857 milyon dolara ulaştı- ğını ve sermaye yeter- lilik rasyosunun da konsolide bazda yüz- Alternatifbank krediyi kesti Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve îşadamlan Demeği Başkanı Tuncay Ozilhan'rn yönetim kurulu başkanlığını yapüğı Alternanfbank kredi kartı ile üye işyeri hizmeti işlemlerinin durdurulması ve bazı şubelerinin birleştirilmesi karan aldı. Fransız Credit Agricole Indosuez Bank ile ortakük görüşmelerini sürdüren, Alternatifbank AŞ'nin yönetim kurulu, mevcut ekonomik ortam ve koşullan göz önünde tutarak bankanın rekabet gücünün artnnlmasını temin için birtakım kararlar aldı. Kredi karû faaliyetlerinden, kredi karö hizmeti ve üye işyeri hizmeti işlemleri durdurulacak ve sadece "Banka Karû" hizmeti verilecek. de 13.82 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bu yılın ikincı yansından itibaren büyürne sörecine giriîe- ceğini öngürdüklerini belirten Özen, " bankanın amacı sektörün büyüme potanshelini katma değere çevinnek ve >ılhk ortalama vüzde 20likbir büyüme hızı kaydederek 2004 yıhnm sonunda 20 milyar do- lartoplam varhklan olan bir kurum ohnaknr" dedi. Öte yandan, Dışbank Yönetim Kurulu Başkanı ÇetinHacaloğhı, Ban- kacılık Düzenletne ve Denetleme Kuru- mu'nun(BDDK)üçlü denetımi sonucunda faaliyet kân açüdayan ve reel büyümeyi ger- çekleştiren az sayıda banka arasında yer al- dıklannı bildirdi. Ha- calo ğlu, 2001 yüında tamamı reel bazda ol- mak üzere, toplam ak- tiflerinin yüzde 15, toplam mevduatlan- nın yüzde 35, kredile- rin ise yüzde 7 arttığı- nı bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle