Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 TEMMUZ 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
DSP depreminin ardından akademi ve iş dünyası ekonominin geleceğini değerlendirdi
Dalgalanma kaçınılmazEkonomi Servisi- Demokratik Sol Parti'de
(DSP) Hüsamettin Özkan'ın istifası ile başlayan
18 millenekillüun istıfasıyla devam eden geliş-
meler akademi ve iş dünyasında farklı yorumla-
ra yolaçü. tşadamı ve ekonomistleıin birkısmı za-
tenbir pregram olmadığı için çökmediğini savu-
nuıken birkısmı olaylanolumlubirgelişmenin
başlangıcı olarak yorumlandı. Söz konusu çev-
reler. olajlar nedenıyle piyasalarda kısa sürelı
dalgalanmalar yaşanabıleceğını ancak sonunda
ekonominin lehıne bır gelişmeye dönüşeceğinı
ilen sürdüler.
Borsanm 200-300 puan düşeceğinı ve dolann
50 büı lıra cıvannda yükselebileceğini ancak bu-
nun Türkiye koşullannda her zaman yaşanabil-
diğini belirten ekonomıstler, istifalann siyası be-
lirsizliğı gidereceğini belirttiler.
Son gehşmeleri Cumhuriyet gazetesine değer-
lendiren akademisyen ve işadamlannın görüşle-
ri şöyle:
Prof. Dr. Erinç Yeldan
Bugün uygulanan ekonomik program, siyasi
hükümetın seçım programına koyarak savundu-
• Piyasalarda kısa süreli dalgalanma yaşanacağına dikkat çeken
akademisyen ve işadamları, orta vadede istifalan 'siyasi
belirsizliğin giderilmesi açısından olumlu bir başlangıç' olarak
yorumladılar.
ğu değil uygulamak dunımunda kaldığı bırprog-
ram. Zaten Türkiye son 10 yıldır dışa bağımlı bir
ekonomik politika yürütüyor. Siyaseöe yaşanan
gelişme, programı ciddi olarak etkılemez. Çün-
kü muhalefet partilerinin altematif bır program
önerme durumu mümkün görünmüyor.
Eğer krizden anlaşılan borsanın 200-300 puan
düşmesi, dolann 40-50 bin yükselmesi ise evet
küçük çaplı bir kriz yaşanır ama zaten bir süre-
dır yaşanan bir durum.
Ahmet Nazif Zoriu
Bir an önce bir seçim hükümetı kurulmalı ve
en kısa zamanda seçüne gidilmeh. Su bulanma-
dan durulmazmış, şimdü su artık bulanacağı ka-
dar bulandı, demek ki durulması yakındır.
Ekonomik program fazla zarar görmez çünkü,
herkes bunun bilıncinde, programın uygulanma-
sında etkin rolleri olan kurumlar var ve onlann
görevlerine devam diyor.
Zafer Çağlayan (ASO Başkanı)
DSP birdüdüklü tencereye benziyordu, patla-
dı. Bir süre siyasi belirsizlık devam edecektir.
Ekonominin nasıl etkileneceğinı yarın (bugün)
yapılacak itfada göreceğiz.
Ekonomik programın etkilenip etkilenmeyece-
ği konusunda birşey söylemek içın erken. Prog-
ram açısından kritik noktalardakı bakanlann gö-
revlerinde kalıp kalmayacağı henüz bellı değil.
Mehmet Yıldırun (ITO Başkanı)
DSP'dekı ıstifalar, belırsızlık ortamı ekonomı-
ye büyük ölçüde zarar verecektir. Bır sendeleme
yaşanacaktır, ancak sonunda ekonominin lehine
dönüşecek bir gelişme. Program çöktü mü? Çök-
medi, ashnda zaten çökmüştü. Derviş, "kasım-
da seçime" işaret etti. Çünkü programın Türki-
ye'yı kasımdan sonra taşıması mümkün değil.
Doç. Dr. Faruk Selçuk:
Kısa vadeli bir dalgalanma yaşanabilır. Buna
karşın siyasi belirsizliğin giderilmesi yönünde
olumlu bır gelişme. Saflaşma artıyor, herkes ye-
rinı belirliyor. Dolayısıyla pıyasalar da bunu
olumlu karşılar diye düşünüyorum,
Dr. Öztin Akgûç:
Ortada zatenprogramyoktu, kamuoyunun oya-
lanmasından başka birşey değil. Hedeflerin tut-
mayacağı, mali disiplinin sağlanama>r
acağı, 2002
bütçesini gerçekleşemeyeceğı zaten belliydi. Bu
yüzden ışı siyasete, seçime, istifaya bağlamak
yalnış. Ekonomideki yalnışlara siyasi bahane,
özür aramamalıyız. Ekonomik olaylan ekonomi
içinde değerlendirmelıyiz. Reel faktörlerde iyi-
leşme olmazsa 2003'de •'hiper-enflasyon, mora-
toryum ve konsolidasyon"' gündeme gelebilir.
Prof. Dr. Esfender Korkmaz:
'Program çöktü' diyemeyiz, çünkü zaten bır
olumluya gidiş yoktu. Hedef ile uygulama çok
farklı gelişri.
EKONOMÎ BAKANI KEMAL DERVÎŞ
Belirsizliği uzatmak
gereksizEkonomi Servisi - Ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı KemaJ Derviş, "Ekonomide gelinen nokta
piyasalarda bu kadar yüksek volatiüte yaşanmasuu
gerçekten gerektirmiyor'' dedi Reuters'in erken
seçim tartışmalan ve piyasalara etkisi ile ilgili
sorulannı yanıtlayan bakan Derviş "Siyasi alanda
yaşanan tartışmalann yoğunlaşmasu arük be
lirsiziiklerin uzun sürmemesinin sağianması yolunda
olumlu bir işarete olarak yorumlanabilir" diye konuştu
Yakın dönemde siyasi belirsizliklere bağlı olarak
piyasalarda bir miktar dalgalanma olduğuna dikkat
çeken Derviş, belirsizliğin çok uzun sürmemesi
halinde hedeflerde önemli bir sapma olmayacağını
savundu. Yakın geçmişte enflasyon, büyüme, bütçe
ve cari işlemler dengeleri başta olmak üzere makro
göstergelerde program hedeflerinin tutacağının,
hatta aşılacağını hatırlatan Derviş, siyasi
belirsizliğinin giderilmesi halinde sorunlann
büyük oranda çözümlenebileceğini söyledi.
Ekonomide gelinen noktanın piyasalarda bu
kadar yüksek volatilite (kısa vadede fryat iniş
çıkışlannın çok yüksek olması) yaşanmasını
haklı çıkarmadığını vurgulayan Derviş. Türk
devletini oluşturan kurumlann ve toplumun
dinamik ve esnek yapısmı her zaman ileriye
dönük bir güvence olarak algıladığını
sözlerine ekledi.
IMF: Önemli olan
program
MERKEZ BANKASI BAŞKANI SÜREYYA SERDENGEÇTÎ
Erken seçimde de
krediyok
Ekonomi Servisi - Merkez Bankası Başkanı Süreyya
Serdengeçti, Merkez Bankası'nın (MB) görevinin fiyat
istikrannı sağlamak ve fınansal istikrara destek
sağlamak olduğunu hatırlatarak. MB'nin erken seçim
oluyor diye yasaya aykarı davranmayacağını açıkladı."Her
ne kadar erken seçim ilan edildiğini varsayamasak da MB
yasası gereği erken seçim olsa da obnasa da kamuya
kredi açamaz. Hazine de yeni borçlanma yasasının
dışına çıkamaz" diye konuşan Serdengeçti, daha
önce yaptığı 'seçime para yok' görüşünün
değışmediğini dile gerirdi. Uygulanan ekonomik
pogramın doğru bir program oldugunu ve
alternatifinin olmadığının savunan Serdengeçti,
"Seçimin mab'yeti, tarOşmalar ve belirsiztikler makro
ekonomik hedefleri ve piyasalan olumsuz
etkileyeceğinden artacaknr" diye konuştu. Ekonomik
beklentilerin mayıs ayından itibaren olumsuz bir hal
aldığmı hatırlatan Serdengeçti, siyasi alanda yaşanan
yavaş gelişmeleri piyasa ekonomisinin kaldırmadığını
ifade etti. Bu açıdan bakıldıgında gerek Ekonomiden
Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'ın, siyasete
gireceği açıklamalan, gerekse MHP Başkanı Devlet
Bahçeli'nin erken seçim önerisinin olumlu bir gelişme
olarak yorumlanabileceğini anlatan ve artık bir şeylerin
daha hızlı bir şekilde belirlenmesi gerektiğine işaret
eden Serdengeçti. "Gelişmeler, durumun daha hızh bir
şekilde befiriüiğe doğru gidileceğine işaret ediyor" dedi.
okakta
Ekonomi Servisi - IMF Türki-
ye Temsilcisi Odd Per Brekk, "3
Kasım'da seçim" çağnsmı. "Bi-
zim açımızdan en önemli olan,
progranun tam uygulanmasmın
sürdürûhnesidir" sözleriyle de-
ğerlendirdi. Cçüncü gözden ge-
çirme için yann Türkiye'ye gel-
mesi beklenen IMF heyeti, siya-
si tartışmalann ortasma düşe-
cek.
Uluslararası Para Fonu (TMF)
Türkiye Temsilcisi Odd Per
Brekk, MHP lideri Devlet Bah-
çefi'nin 3 Kasun'da erken seçim
çağnsı sonrası, "Bizim açımız-
dan en önemli olan şey, progra-
nun tam uygulanmasuun sürdü-
rülmesidir* dedi.
Öte yandan, IMF heyeti yann
Türkiye'ye gelerek üçüncü göz-
den geçirme çahşmalanna baş-
layacak. Stand-by kapsamında
üçüncü gözden geçirme çalış-
malan için bu haftâ Türkiye'ye
gelecek olan IMF heyeti kendi-
sini, Başbakan BülentEcevit'in
rahatsızhğına endeksli olarak
süren ve Başbakan Yardımcısı
Devlet Bahçeli'nin "erken se-
çim7
' önerisiyle daha da alevle-
nen siyasi tartışmalann ortasın-
da bulacak.
Türkiye Masası Şefi Juha
Kahkonen başkanlığındakı IMF
heyeti, stand-by anlaşması çer-
çevesinde üçüncü gözden geçir-
me görüşmeleri için 10 Temmuz
Çarşamba günü Türkiye'ye ge-
liyor.
Temaslar bankacılık
aâırlıklı
Gözden geçirmenin tamam-
îânmasının ardından ağustos ayf
başlarında îcra Direktörleri Ku-
rulu'nun toplanması ve Türki-
ye'ye saglanacak 1.1 milyar do-
larlık yeni kredi diliminin ser-
best bırakıhnası bekleniyor.
• w
seçım panıgı
EDerindeki dolarlarla döviz bürolanna
hücum edenler uzun bir süre ne
yapacaklanm bilemez halde bekleştiler.
Kapabc.arşı'da güne 1 milyon 670 bin
liradan başlayan dolar saat lOJO'da 1
miryon 695 bin liraya kadar çıktı.
Yatandaşların çoğu ne yapacağuu
bilemezken eğiJim yüksek fiyattan dolar
satışı yönünde oldu. Hat Döviz'den thsan
Karakaya, herkesin seçimi bekJcdiğini
söylerken sarraflardan Fikret Atik ise
paniğin iktidara olan güvensizlikten
kaynaklandığını "Tek vücutta üç baş var,
ancak aralannda uyum yok" şeklinde
betirtti. Aynca Kapabçarşı esnafi,
dolardaki yükselişin nereye kadar devam
edeceği hakkında kesin bir şey söylemenin
mümkün olmadığını beiirtti. Diğer
taraftan yükselişini sürdüren altın,
sığınılacak liman olmayı sürdurüyor.
Borçlarını gönüllü olarakyapılandıran ülkelere kredi
Fon'dan batık borçlara yeni birplan
ANKARA (CumhuriyetBürosu) - IMF ve Dünya
Bankası politıkalan nedenıyle borç batağma düşen
ülkelerin yaşadığı krizlerin, uluslararası sistemi de
tehdit etmeye başlaması IMF'yi harekete geçirdi.
Bu tür ülkelere yönelik yeni bir yaklaşım geliştiren
IMF'nin, borçlu ülkelere kredi musluklannın kapa-
tılması uygulamasından vazgeçmeyi planladığı be-
lirtildi. Buna göre gönüllülük esası çerçevesinde
borçlan yeniden yapı-
landınlan ülkeler, kredi
olanaklanndan da ya-
rarlanabilecek.
IMF 1. Başkan Yar-
dımcısı Anne Krueger
tarafından hazırlanan
ve gönüllülük esasına
dayanacak yeni yakla-
şım, özetle şöyle:
• Ağır borç yükü
içinde bulunan ülke
uluslararası mali kuru-
luşlar veya özel kredi
veren kurumlardan
programlanmış kredi
dilimlerini zamanında
alabilecek.
*' Modele göre iflas durumundaki ülkeye yeni
borç vermeyi kabul eden kuruluşlann alacakları. di-
ğer alacaklılara göre öncelik taşıyacak.
t/ En büyük engel, yasal çerçevenin bulunmama-
sı oluşturuyor. IMF'nin bazı maddelerinde değışik-
lik gerekiyor. Bunun için de üye ülkelerin en az beş-
te üçünün değişiklik karanm onaylaması gerekiyor.
• Uzmanlar, yeni
ıodelin başanlı ola-
nlmesi için IMF'nin,
celerin iflası halin-
bireysel alacaklı-
lann alacaklannı he-
men tahsil etmek için
mahkemelere baş-
vurmasıru önleyecek
bir hukuki koruma
sağlaması gereknği-
ni ifade ediyor.
Uluslararası mali
krizlerin başladığı
1990'h yıllann ba-
şmdan bu yana, sade-
ce Rusya ve Arjantin
borç ödeyememe
noktasına geldi.
Standby kredilerine kolaylık
ANKARA (ANKA) -Türkıye'nin Uluslararası Para
Fonu'ndan (IMF), stand-by kapsamında kullandığı
krediler dolayısıyla takvime bağlanan geri
ödemelerinin talep ederse vadesini uzatarak 2003
ve 2004'teki toplam itfa yükünü 11.3 milyar
dolardan 4 milyar dolayına çekebileceğini bÜdirdi.
Olası başvuruyla IMF yönetiminin vade uzannuna
gitmesi dururnunda Türkıye'nin, 2003'teki geri
ödeme miktan 1 milyar 373.2 milyon dolara,
20O4"teki itfa da 2 milyar 649 milyon dolara
çekilecek. Bu durumda 2005'teki geri ödeme 8
milyar 257.8 milyon, 2006'daki ise 8 milyar 28.2
milyon dolara yükselecek.
IŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞUKRAN SONER
Uzaktan Kumanda
Yattığınız yerden ya da kaykıldığınız koltuktan te-
levizyon kanallarında zaping yapmaya benzemiyor.
Uzaktan kumandayı ele geçiren, aile içinde televiz-
yon kanallarını seçme iktidarını da ele geçirmiş olu-
yor. Dünyanın ekonomik ve siyasal güçlerini, iktida-
rını ele geçirmek, bu güçlere dayanarak dünyayı yö-
netmek, öyle uzaktan düğmeye basmakla olup bi-
ten bir iş değil. Bazen bastığınız düğme bildiğiniz,
beklenen komutun gereğini yerine getiremeyebiliyor.
Öyle olduğu içindir ki ABD'nin bır zamanlar elle-
riyle kurdurduğu çok işine yarayan "El Kaide, Ha-
mas..." gibi örgütler bugün başına büyük bela. ABD
iktidarlarının "istemezük" politikalarının, Saddam'ın
iktidarını kuvvetlendirmede katkısı olamaz mı? Ya da
Arafat'ı ABD ile Israil'in harcamaya kalkışmaları Fi-
listinliler için liderliğinin tartışılmaması gibi bir tepki-
yi doğurmadı mı?
Küresel dünyada, tekel. sermaye güç odaklarının,
bilimsel teknolojik devrimin kaynaklarını ele geçir-
miş olarak dünyayı yönetme sevdaları sınır tanımı-
yor. Emeğin, insan haklarının evrensel örgütleri cı-
lız, sermaye örgütleri güçlendikçe, ülkeler ve dün-
yayı sermaye adına yönetme tutkusu, emek ve in-
san hakları, elbette demokrasi aleyhine geliştikçe,
gelişiyor.
Ülkeler ve dünya ölçeginde siyaseti ele geçiren
sermaye örgütleri, siyasi sorumlulukları olmadan,
siyaseti yönetmede sınır tanımıyorlar. Güç ve tutku-
ları arttıkça, uzaktan kumandalı daha etkin yöntem-
lergeliştiriyorlar. IMF, Dünya Bankası, G-8'ler. en ku-
rumsallaşmış olanlardan birkaç örnek. Hiçbir siyasi
iktidar, hele de borçlu ülkedense bu kurumlardan ge-
len dayatmalara, kurallara karşı duramıyorlar.
Bu anlamda bizde Ecevit hükümetinin, MHP ve
Bahçeli'nin, IMF, Dünya Bankası'ndan, ABD,
AB'den gelen tüm temel dayatmalara boyun eğip,
sonunda en küçük bir çelişkide hedef tahtası olma-
larını izlemek hüzün verici. Uzaktan kumanda ile yö-
netmek stratejisinde, elbette üzerlerine çarpı çizilen
Ecevit, MHP ve Bahçeli'nin iktidar erkinden uzak-
laştırılmaları gündeme gelecekti.
Ama bilindiği gibi bu uzaktan kumanda gücü te-
levizyonunkine benzemiyor. Ecevit'in hastalığı, üze-
rine gidilerek istifaya zorlanması üzerinde yapılmış
hesaplartutamayabiliyor. Hüsamettin Özkan'ın ikti-
darını pekiştirmeye yönelik medya tetikçilerinin yay-
lım ateşi ters biletepebiliyor. Kuyruğuna basılmış ke-
di konumuna düşen MHP ve Bahçeli hesaplanmı-
şın çok öncesine yönelik seçim kararı ile tırnak çı-
karabiliyor.
Yani uzaktan kumanda ile. önce Derviş'in demeç-
leri, ABD, AB ekonomi çevrelerinin yorumları, gaze-
te yazıları ile Türkiye'ye iktidar, seçim senaryoları
biçme hesapları pek tutmayabiliyor. Yani bu işler,
IMF'nin ... dolar kredi karşılığı, şeker, tütün tekelle-
ri kaldınlsın dayatmaları, niyet mektuplarında oldu-
ğu gibi kolay kotanlamıyor. Bazen işte şu günlerde
bizde olduğu gibi işler daha bir beter arapsaçına dö-
nebiliyor.
Herkes bundan sonrasında neler olabileceğini me-
rak ediyor. Ellerinde çok özel, çok teknik, çok güç-
lü uzaktan kumandaları olanlar bile, düğmelerin de-
netimini ellerinden kaçırmış olarak, hangi düğmeye
bastıklarında hangi sonuçlan alacaklannı bilemez
bir noktaya gelebiliyorlar.
Sözün özü düne kadar bu iktidarı avuçlarının için-
de tutan kimi medya patronları da dahil, iç ve dış ser-
maye odakları, istedikleri yasanın istedikleri parag-
rafı ile oynayabilenler, iktidarlarını daha da pekiştir-
mek üzere uzaktan kumandaları ile direktıflerini ve-
rirlerken, nedenıni pek anlayamadıkları, açıklaya-
madıklan kimi tersliklerle karşılaştılar. Kendilerine
daha yakın, daha sağlam bir iktidar dengesi kura-
lım derken ipin ucunu kaçırdılar.
Elbette bu uzaktan kumandadaki bozukluk, tali-
matlarının yerine gelememesi olacakların emekten
ya da halktan, bu ülkenin çıkarlarından yana gelişe-
ceği anlamına gelmiyor. Ne bozulan dengelerden
sonra oluşabilecek yeni iktidar dengelerınde ne de
seçimlerde emekten, halktan yana umutlu, ışıklı bır
şeyler ufukta görünmüyor. Keşke şu aşamada
emekten, halktan yana etkin siyasal, sendikal, de-
mokratik örgütlenmelerimiz olabilseydi. Dengelerin
toplumdan, demokrasiden yana olması için ağırlık
koyabilselerdi..
soner@cumhuriyet.com.tr
Sanayi üretinti yiizde 11 artö
• ANKARA (AA) - Devlet Istaristik Enstitüsü
(DlE) sanayi üretiminin mayıs ayında. geçen yılın
aynı ayına göre yüzde 11 oranında arttığını
açıkladı. DtE'nin aylık sana>i üretim endeksi
sonuçlanna göre, mayıs ayında geçen yılın aynı
ayına kıyasla üretim artışı, imalat sanayiinde yüzde
12.9, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 7.2
oranında gerçekleşirken madencilik sektörü
üretiminde ise yüzde 15.7 oranmda azalış oldu.
Genel kurullarını yapan bankalar gelecekten umutlu
Garanti ve Dışbank hedef büyüttü
EkonomiServisi- Genel kurullannı yapmaya baş-
layan bankalar gelecekten umutlu. Dün genel kuru-
lunu yapan Garanti Bankası ve Dışbank. mali yapı-
lanna güvendiklerini ve hedef büyüttüklerini açık-
ladı. Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen,
Garanti Bankası'nın yıllık ortalama yüzde 20'lık bir
bü>üme hızı kaydederek 2004 yıhnm sonunda 20
milyar dolar toplam varlıklan olan bir kurumolma-
yı hedeflediğini bil-
du-dı.
2001 yıh Olağan
Genel Kurul Toplan-
tısında, Garanti Ban-
kası Faaliyet Rapo-
ru'ndaki açıklamasın-
da geçen yıl giderlen
85 milyon dolar azalt-
tıklarmı dile getiren
Özen, bankanın geçen
yıh 160 milyon dolar
zararla kapatüğını, öz-
kaynaklannın 857
milyon dolara ulaştı-
ğını ve sermaye yeter-
lilik rasyosunun da
konsolide bazda yüz-
Alternatifbank krediyi kesti
Ekonomi Servisi - Türk Sanayicileri ve îşadamlan
Demeği Başkanı Tuncay Ozilhan'rn yönetim
kurulu başkanlığını yapüğı Alternanfbank kredi
kartı ile üye işyeri hizmeti işlemlerinin
durdurulması ve bazı şubelerinin birleştirilmesi
karan aldı. Fransız Credit Agricole Indosuez Bank
ile ortakük görüşmelerini sürdüren, Alternatifbank
AŞ'nin yönetim kurulu, mevcut ekonomik ortam
ve koşullan göz önünde tutarak bankanın rekabet
gücünün artnnlmasını temin için birtakım kararlar
aldı. Kredi karû faaliyetlerinden, kredi karö hizmeti
ve üye işyeri hizmeti işlemleri durdurulacak ve
sadece "Banka Karû" hizmeti verilecek.
de 13.82 olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bu yılın
ikincı yansından itibaren büyürne sörecine giriîe-
ceğini öngürdüklerini belirten Özen, " bankanın
amacı sektörün büyüme potanshelini katma değere
çevinnek ve >ılhk ortalama vüzde 20likbir büyüme
hızı kaydederek 2004 yıhnm sonunda 20 milyar do-
lartoplam varhklan olan bir kurum ohnaknr" dedi.
Öte yandan, Dışbank Yönetim Kurulu Başkanı
ÇetinHacaloğhı, Ban-
kacılık Düzenletne ve
Denetleme Kuru-
mu'nun(BDDK)üçlü
denetımi sonucunda
faaliyet kân açüdayan
ve reel büyümeyi ger-
çekleştiren az sayıda
banka arasında yer al-
dıklannı bildirdi. Ha-
calo ğlu, 2001 yüında
tamamı reel bazda ol-
mak üzere, toplam ak-
tiflerinin yüzde 15,
toplam mevduatlan-
nın yüzde 35, kredile-
rin ise yüzde 7 arttığı-
nı bildirdi.