Katalog

18TEMMUZ 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çıter, Demirel'le goruştu • ANKARA (dımhuriyıet Bürosu) - DYP Genel Başkanı T~ansu Çiller, dün eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i ziyaret etti. Meşruiyet sorununun yaşanmaması için hükümetin ıstıfa etmesi gerektiğıni belirten Çiller, yeni hükümetin istikrarlı olması için Siyasi Partiler Yasası ile Seçım Yasası'nın da se^imden önce degıştirilmesini istedi. İcraat bekliyoruz' • ANKARA (AA)- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, belirsizliğin ortadan kalkması yönünde, hükümet ortaklannın erken seçim karan almalannı son derece olumlu bulduklannı belirtirken "Şimdi mevcut hükümetten atalet değil, icraat bekliyoruz" dedi. 2 milyon 880 bin üye • ANKARA (AA) - Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın istatistiklerine göre, toplam kayıth 4 milyon 572 bin 841 işçiden 2 milyon 680 bin 966'sı sendikalara üye bulunuyor. Resmi Gazete'de yayımlanan istatistiklere göre. bu yıhnl7Ocak-l7 Temmuz dönemini kapsayan 6 aylık sürede, kayıtlı işçi sayısında 8 bin 677, sendikalı işçi sayısında ise 32 bin l I9artış oldu. DYP'den Ecevit fıknası • ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Nevfel Şahin, hükümetin TBMM'de gerekli olan güvenoyu rakamı olan 276'nın altına düşmesi ile birlikte halkta kaybettiği destekten Meclis'te de yoksun kaldığını savundu. "Hükümet iktidar olma vasfinı kaybetmiştir"' diyen Şahin, Özkan- Ecevit-Bahçeli eksenli gelişmeleri de anlattığı bir fıkra ile yorumladı: '"Sayın Ecevit beş vakit namazını kılmaya başlayınca Rahşan Hanım 'Bülent. hayırdır bu ne hal" diye sorar. Sayuı Ecevit de Ben şükretmeyeyim de kim şükür etsin? Allah bana Hüsamettin'den daha hayırh bir evlat ihsan etti. Bahçeli milletvekillerimizden daha hayırh çıktı. Jşte onun için şükür namazı kılıyorum" der." Irak'm milli günü kutlandı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD yönetiminin üst düzey yetkilileri Irak'a operasyon için başkentte temaslarda bulunurken Irak'ın Ankara Büyükelçiliği, nilli ününü verdiği esepsiyonla kutladı. ^esepsiyona, devlet jakanlan Tunca foskay, Zeki Sezer ile ıdip Safter Gaydah :atıldı. CHP'ye geçmesi beklenirken yeni oluşumla hareket eden Derviş, Baykal'la bir araya geldi 'Güçlü sol' arayışlanANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, CHP Genel Başkanı DenizBay- kal'a siyasetteki yerini, "Yeni oluşum hareketini destekliyo- rum ve iktidan hedefuyonız" sözleriyle açıkladı. Baykal ve Derviş, merkez solun dağınık- hğının giderilmesi ve sandıktan güçlü bir sol çıkanlması gerek- tiği saptamasında bulundu. Der- viş'in, sürpriz Baykal ziyareti, "gönülataıa* amaçlı olarak yo- rumlandı. Derviş, dün akşam saatlerinde İsmail Cem ve Hü- samettin Ozkan ile yenıden bir araya gelerek degerlendirme yaph. Derviş, görüşmenin ar- • Yeni oluşumla hareket edeceğini açıklayan Derviş'in, sürpriz Baykal ziyareti, "gönül alma" amaçlı olarak yorumlandı. Derviş, dün akşam saatlerinde Cem ve Özkan ile yeniden bir araya gelerek degerlendirme yaptı. dından yaptığı açıklamada. 'Çe- şitii seçenekler, çeşrrü yaklaşım- lar var. Her şey o kadar kolay değil,arkadaşiaVuna destek ver- meyi sördürüyorum" dedı. Derviş, dün de BaykaHa bir araya geldi. CHP Genel Merke- zi'nde gerçekleşen görüşmede Derviş, siyasetteki konumu hak- kında bilgi verdi. Yeni oluşum hareketini desteklediğini vurgu- layan Derviş, "İktidan bedefii- yoruz, ileride sizinie de birlikte çaiışmak isteriz" diye konuştu. Görüşmede Dervış ve Baykal. merkez solun dağınıklığının gi- derilmesi gerektiği saptamasın- da da bulundu. Solun güçlü ve dağınık olmayan biçimde seçim sandığından çıkması gerektiği- nı kaydeden Derviş ve Baykal, seçimlerde ittifak konusunu ise gündeme getirmedi. Görüşme sonrasında Baykal'ın da yakın çevresine, "Kemal Deniş'i ye- ni oluşum hareketinden ayn dü- şünmekgerekiyor.Onun özelbir konumu var. Yanhş yapmamaya çahşıyur. Görüşmemiz sırasuıda duruma "bızımle ol. onlarla ol" gibi bakmadık. Daha genel ve yukandan bakuk. Sryasetin ge- İeceğini konuştuk Deniş, gün- lükdeğerlendinnelerekapuma- yan değerli bir IdşL Sanıyorum pek çok kişi gibi, o da yeni olu- şumun birvarhk gösteremeyece- ğini kısa sürede anlayacakür" değerlendirmesinde bulunduğu öğrenıldi. Deniş, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Baykal ile 35 yılhk dostluklaruun bulundu- ğunu söyledi. Uzun süredir bu- luşmak istediklerini anlatan Der- viş, "Fakattakvimmüsaitdeğif- dLOzeffilde ekonominûı son du- ramu, makro ekonomik denge- leri anlatmak istedim. Son siya- sal gelişmeleri de gözden geçir- dik" diye konuştu. Baykal, dün bir TV kanalın- da yayımlanan röportajında ise hükümeti bir sorunla karşı kar- şıya bırakmamak için bugüne dek parlamentodan transfer ola- yına gUTnediklerini belirtti. An- cak şimdi seçim karan alındığı- na işaret eden Baykal, "Seçim ka- ran ahndıktan sonra herkesin neyapabueceğini karariaşörma- s lazımdır. Yenibir noktada ola- cağız" dedi. Cenel eğilim '3 Kasım' AKP ve SP'nin takvimi başka • AKP ve DYP, '22 Temmuz'da olağanüstü toplantı' çağnsmda anlaştı. AKP ve SP'nin 3 Kasım'a dönük itirazlan ise DYP'nin koalisyonu desteklemesi nedeniyle etkisiz kalıyor. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Koalis- yon ortaklannm erken seçim tarihi olarak be- lirledığı"3Kasıın''uz- laşması üzerinde Mec- lis'te genel bir eğilim oluştu. AKP ve SP'nin 3 Kasım tarihine dönük itirazlan DYP'nin ko- alisyon ortaklannı des- teklemesiyle etkisiz ka- hrken DYP ile AKP. Meclis'inpazartesi gü- nü olağanüstü toplan- tıya çağrılması konu- sunda anlaştı. AKP'nin, DYP'nin pazartesi günü için ola- ğanüstü toplantı çağn- sını imzalama sözü AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda karara bağ- landı. AKP Grup Baş- kanvekili Sahh Kapu- suzdurumu dün ziyaret ettiği DYP Grup Baş- kanvekili Turhan Gü- ven ve MHP Grup Baş- kanvekili MehmetŞan- dır'a iletti. MHP yöne- timinin de Meclis Baş- kanı tarafından çağrı yapılırsa toplantı yeter sayısına ulaşılması için genel kurula katılım gösterme sözü verdiği belirtildi. DYP'nin 85 imzayla Meclis Başkan- lığı'na verdiği çağrı metnindeki imza sayı- sının bugün 110'u aş- ması bekleniyor. Ancak başvuru met- ninin içeriği konusun- da DYP ile Meclis Baş- kanlığı arasında sorun yaşanıyor. TBMM Baş- kanı Ömer İzgi'nın "çağn metninde gün- dem maddelerinin net olarak vaztfmasını" is- tedıği öğrenildi. DYP yönetimi bu doğrulru- da, AB ile ılgih çıka- nlması istenen yasal dü- zenlemeleri ve seçim için 3 Kasım tarihini metne yazmayı tasarh- yor. AKP Genel Başkan Yardımcısı AbduUah Gül ise 3 Kasım tarihi- ne dönük çekincelerini dile getirdi. AKP yö- netimi, Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucu üye- lik ve kurucu genel baş- kanlıktan aynlması için Anayasa Mahkeme- si'nin son gün olarak tanıdığı 19Ekim2002 tarihinden önce erken seçime gıdilmesini isfi- yor. AKP yöneticileri, eğer bu olanaklı olmaz- sa, Erdoğan'ın hukuk- sal sorunlarıyla ilgili bazı planlan uygulama- ya koymak amacıyla daha ileri bir tarihte se- çim yapılmasını sağla- maya çahşıyor. Hükümetin seçim ka- ranndan önce hemen her gün "sonbaharda seçim" için çağnda bu- lunan SP yöneticileri de çark etti. SP Genel Başkanı Recai Kutan U 3 Kasutı'da bir seçim yapılacak karannın alınmış olması fe\ kala- de yanlıştır'' görüşünü dile getirdi. SP'nin per- de gerisindeki gerekçe- si ise Necmettin Erba- kan'ın durumundan kaynaklanıyor. "RFnin kapaabnasına neden oi- duğu" için Erbakan hakkındaki 5 yıllık si- yaset yasağı Şubat 2003 'te sona eriyor. fsveç'üı eski Ankara Biiyükelçisi Henrik Liljegren'in eşi Nil Liljeg- ren, CHP'ye kabkh. Uljegren, çif- tepasaporttaşıdığını, mifletv'eküi ol- mayı şimdih'kdüşünmedjğjni böv- le bir olasıhk olursa ly\ eç vatan- daşbğmdan çdcabileceğmi söyledi NilLiljegren CHP'de CHP'nin İstanbuJilörgüfünde dü- zenknen törende, Nil Lfliegren'e parti rozetini rakan CHP Istanbul O Başkanı Cemal Özdemir, Liljeg- ren'in partiterine kadfanasından biiyîikmutluhık duyduğunu söyle- di Türkiye'ye koaiisyon ortaknğı- nm pek fada yarar sağlamadığuu savunan Özdemir,tekparti iktida- rmm ülkeaçtsmdan dahayararh ob- cağmı söykdl Uljegren ise CHP'nin Uke ve fikuierine layık olnıaya ça- lışacağını ifade etti. (Fotoğraf: ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK) Kurultayını henüz gerçekleştiremediği için seçime giremeyebilir SHP'de sıkıııtJı günler BAR4R TANRISEVER ANKARA - Hükümet ortaklan- nın 3 Kasım'da erken seçim yapıl- ması konusunda görüşbirliğine \ar- ması, CHP'de "ohımlu" karşılanır- ken, kurultayını yapmadığı için se- çime giremeyecek olan SHP'de sı- kıntı yarath. Seçime ilişkin çalış- malannı uzun süre önce başlatan CHP, gelecek ay başında yapacağı Par- ti Meclisi toplanhsının ardından aktif olarak yurtiçı gezilerine başlayacak. Par- tinin afiş ve broşürleri örgütlere da- ğıhlırken, özellikle seçim tarihinin belirlenmesi nedeniyle parti içinde- ki çalışmalann daha da hızlandın- lacağı öğrenildi. CHP Genel Baş- kan Yardımcısı tnal Batu. hüküme- tin seçim tarihi olarak belirledıği 3 Kasun'ın geç bile olduğunu savu- narak "Keşke daha erken olsay dı" dedi. Böyle birçözümün bulunma- sını memnuniyetle karşıladıklannı anlatan Batu, "Dahaşimdideneko- nominin üzerinde bunun sonuçlan doğdu. BehrsizJik kadar köfü bir şey >«k. Dfleriz caymazlar, bu karar- • Çalışmalannı uzun süre önce başlatan CHP yönetimi erken seçim karannı olumlu karşılarken seçime girememe tehlikesiyle karşı karşıya kalan SHP'de ittifak arayışlan öne çıktı. lanmn arkasında dururiar" diye konuştu. Seçime bu hükümetle gi- dihnesini de olumlu bulduklannı belirten Batu, tersı durumda "sonu geünezfurlann" yaşanacağuıı kay- detti. Bafu. parti olarak seçime ha- zır olduklannı söyledi. Seçim tarihinin belirlenmesi, ku- TlRM rultaymı henüz gerçekleştirmediği için seçime girememe tehlikesiyle karşılaşan SHP'de ise sıkıntıya yol açtı. SHP Genel Başkanı Murat KarayaJçm, ittifak doğrultusunda bir siyasi iradenin olup olmadığını görmek istediğini kaydederek "Önenıli olan solun ittifakmuı sağ- lanmasL Bu irade bir an önce ortaya çıknıalı. İt- tifak seçime girmemizi sağiar.Seçime giremeye- cek olsak bile solun oy- lanm harekete geçire- biKr" diye konuştu. SHP gibi yeni kurulan ve yasa- lar uyannca seçim tarihinden en az 6 ay önce kurultaylannı yapmama- lan nedeniyle seçimlere kahlama- ma tehlikesiyle karşılaşan partile- rin bu yasağı aşmak için Meclis'te grup kurma yönünde çabalayacak- lan da kulislerde dile getiriliyor. IK IAYDIN ENGİN aengin(a doruk.net.tr Anlaşıldı, siyasetin ateşi tem- muzun sıcağından baskın. Bunu ölçmek için ne Anka- ra'ya gitmeye gerek var (Düşü- nün bu sıcakta Ankara. Anne- eee...) nede sabahtan akşama TV karşısında oturmaya, gazete- leri satır satır okumaya. Benim daha sağlam bir tera- zim var: Bektronık posîa. Övünmek gibi olmasın ama, ben "e-posta müşterisi" pek bol bir gazeteciyim galiba. Eh gaze- te dediğin karanlık bir kuyuya benzer. Taşı atarsın ama içinde su var mı, taş o suya ulaştı mı, ulaştıysa "cumppp!" dedi mı? Bunları bilemezsin. Biiemez idik. Teknoloji, kuyunun dibinı iyi kötü görünürkıldı. Yazdıklannıza dolaysız yanıtlar, olumlu, olum- suz tepkiler alabilmek doğrusu pek hoş. Hoşidi... Ufukta görünen seçim ve o se- çim öncesinde sosyal demokra- si cephesi ustüne ard arda yayım- lanan T//7r»/('lardan sonra siya- set ateşinin yüküne, temmuz sı- cağının boğuntusuna bir de e-posta yağmurunda sınlsıklam ıslanmak eklendi. (Terazimin yükünü ölçmeniz Zeytin Bir Akdeniz Ağacıdıriçin anlatayım: Bu yazı 17 Tem- muz Çarşamba günü yazılıyor. Saat 13.10. Bılgisayar internete bağlı. Yeni bir elektronik mektup (=e-mektup) geldiğinde sesli bir sinyal, e-mektubun e-posta ku- tusuna düştüğünü haber veriyor ve benim bilgisayar, Telekom'un Tahtakale santralına döndü. Sü- rekli "Pınkkkk!.. Pinkkkk!.. Pinkkkk!..) Saydım, sabahtan bu yana 213 e-mektup birikmiş. Içlerinde serinletici tek mektubu "Emirga- nüstü" Atilla Duyan. Yollamış. Bir Cumhuriyet okuru ve kısacık bir mektup: "Ağustos sonuna kadarBod- rum-Yalıkavak'tayım. Kalacakye- rim, küçük bir yelkenlim ve so- ğukrakım var, tatile bekliyorum! Sevgilerie..." Baştan çıkancı değil mi ? Geri kalan e-mektuplarsa ya "çileden çıkancı", ya da "başımı- za iş çıkancı"... • • • E-mektuplan iki bölükte topla- mak mümkün. Öncesayıcaaz, "eleştirı, kına- ma, red ve hatta küfür" açısın- dan okkalı olanlar: Biri işi gücü bırakmış "76 so- ru" üretmiş; tek tek yanrt istiyor. 16 soruyu tek soruya indirmek ko- lay ve o soru da pek yalın: "Buyazdıktannızemperyalist- kapitalistsisteme hizmetetmek- ten başka bir ışe yaramaz değil mi?" Bu soruya ne yanrt verirsiniz? Attık bilgisayann çöp sepetine. Biri tutmuş seçimlerde neden CHP'yi ve sadece CHP'yi des- tekJememiz gerektiğini anlatıyor. Birbaşkası SHP'den başka bir se- çeneğe yakın durmanın intihar ve ihanet olduğu kanısında. Bir başkası (bunlann sayısı ötekiler- den çok) İsmail Cem diyor baş- ka bir şey demiyor. Ama hepsinin ortak noktası var: Sosyal demokratlann olası bir seçım ittifakına ı-ıh! Çünkü gerekyok. Benim tuttuğumpar- ti bu işi götürür... Nah götürür!.. Bunlara "Allah yolunuzu açık etsin "deyip hepsini Allaha hava- le etmekten öte çare yok. Gelelim ötekı bölüğe... Durun hemen gelmeyelim. E-posta kutusunda 9 mek tup daha birikti. (Vay be! Hiç bu ka- dar "interaktif" yazı yazmamış- tım. Bakalım şu ölümlü dünyada daha neler göreceğiz!) Evet son gelen 9 mektuptan biri neredey- se tümünün özeti gibi. Buyrun: "Sayın Engin, ne olmasıgerek- tiğini yazıyorsunuz. Size dûşen bunun nasıl olacağını yazmak değilmi? Kafiderecede akıl ver- diniz ve bu akıllar hepimizin za- ten aklında olan fikirierdir. Sıva- yın kollan bakalım. Şimdibir çağ- n mı yapacaksınız, bir toplantı mı düzenleyeceksinız bilmiyo- rum. Ama birşeyleryapmanızla- zım Halil Keskinci. Muğla." Valla benim hiçbir şey yap- mam lazım değil. Hiçbir şey! Eğer bir ülkenin tıkanan siya- setininörtünü açmak, bir ülkenin sosyal demokratlannı bir çatı al- tında buluşturmak gazeteci takı- mına, medya amelesine kaldıy- sa, salın o ülkenin ipini rahvan git- sin!.. Seçmen, sosyal demokrat, par- tili, partisiz yurttaş oturacak, bi- rilerinin bir şey yapmasını bekle- yecek öyle mi ? Öyle yağma yok. Siz sıvayın kollan bakalım... Partiliyseniz partinizi, partisiz- seniz partilileri sıkıştınn köşeye; zoriayın, tehdit edin, korkutun, ürkütün, dövün... Ne yaparsanız yapın. Onlara "zeytin ağacı"r\\ anla- tın. Zeytin ağacının bir "Italyan ağacı" değil bir Akdeniz ağacı olduğunu anlatın. 1997'de italya'da bir sol ittifa- kı iktidara taşıyan "zeytin ağacı" koalisyonunu anlatın. Bunun mümkün olduğunu bu kanıtla gösterin. Italyanlar Marksist, Troçkist hatta Stalinist solu bile bu ittifa- kın içine çekmeyi başarmışlardı. Bizse Türkiye'de önce sosyal de- mokratlar arasında bir seçim it- tifakı oluşturulabileceğini savun- makla yetiniyoruz. Bunun merkezsağın ve geri ka- tan sağın parçalanmışlığı yüzün- den tarihsel bir fırsat olduğunu anımsatıyoaız. Sosyal demokratlar bunu da beceremeyeceklerse neyi bece- recekler kuzum? Bana e-mektup yazacağınıza kendiniz kolları sıvasanıza.'.. POLİTİKA GUNLUGU HÎKMET ÇETİNKAYA . . .Kara Kanatlı Savaş Temmuz bana göre kıskanç bir aşık; Temmuz inat- çı genç kız: Temmuz başına buyruk!.. temmuz bir bilmece gibi; Temmuz yaşam için bir yazı sayfası; Temmuz vişne ağacı; Temmuz iğ- de dalında bir çıçek!.. Neredeyiz, ne yapıyoruz? Niçın sığ sulan seviyoruz, kan ısısının içinde ge- ziniyoruz? Hava sıcak, çocuklar bahçeye çıkmamış henüz!.. Bir kadın dalıp gidiyor eski günlere, gecenin yalnızlığını yudumlarken... Kara balçıkta ahşap bir güney rüzgân esiyor!.. Kadın, "Anımsarmısın seninle bihikte, rüzgâra kar- şı durmuştuk" diyor erkeğe... Erkek, içkisini yudumluyor... Gökyüzünde turnalar mı uçuyor, yoksa aç martı- lar mı kimse bilmiyor... Bu bir Temmuz akşamıdır!.. Sevdanın büyüsüdür!.. Belki denize melek çizilmiş bir serçedir!.. Gokle denizin çırpındığı dağınık yelkenlilerdir, bi- zi kırbaçlayan kara kanatlı savaştır!.. Bağdat'ta ağlayan bir çocuktur bombalann ölüm kustuğu sabahlarda, kocasını kaybetmiş birkadın- dır!.. Kadın susuyor gecenin içinde... Erkek gecenin esıntilerinde yıldızlan sayıyor!.. Bir savaş rüzgân esiyor sanki!.. • • • Kadın ve erkek balkondan denizi seyrediyor, ka- ranlığın içinde ışıkların yanmasını bekliyor... Çöl yalnızlığı var her ikisinin de gözlerinde!.. BirTemmuz akşamında burnumuzun dibinde sa- vaşı düşünmek ne kadar acı!.. felevizyon haberleri umudun değil umutsuzluğun rengioluyor... "ABD Irak'ı vuracak..." Sevecenlik birçiçek gibi açmıyor, ellerimizdefar- kında olmadan bir gök ölüyor... Burnumuzun dibinde oracıkta birşarkı söyleniyon "Güller de şarkılar da sessizdir sen varken..." • • • Temmuz bir kadın gibi duyarlıdır; Temmuz kınl- gandır; Temmuz aşk için açılan bir sayfadır!.. Temmuz nazlı bir çiçek; Temmuz sakın aldanma- yın hırçın birsevgilidir!.. Kadın birden yerinden kalkıp haykınyor: "Söyle bana, sevincin taşkınlığı, insanın başkal- dınşı, doğanın çiçeğe dönüşmesi, doğan çocuğun gözlerini açması, insanlann yannlara dönük umu- du nedir?" Erkek susuyor!.. Gece sessizliğin ıçine gömülüyor... Beyinlere bir şeyler kazınıyor: "ABD Irak'ı vuracak!" Saddam o saatlerde ABD'ye meydan okuyor: "Gelsinler vursunlar!" Şair Başbakan Ecevit, Paul Wolfowitz'e ne de- mişti: "Türkiye'nin ekonomisine olacak Irak vurulursa?" Kadın ve erkek Oran'dakı Rahşan ve Bülent Ece- vft'i düşündü... Kadın: "Bülent Bey, Iraklı şair Abdütvahap El-Beyati'y/ sever mi acaba?" • • • Adam yine susuyor... Belki de Leon Paul Fargue'nın üşüyen çiçekle- rine dokunuyor parmaklanyla... Bağdat'ın yoksul mahallelerindeki çocuklannı dü- şünüyor, Abdülvahap'ın 'Fırtına' şiirini anımsama- ya çalışırken... "öldüremeyeceksiniz beni Kaçıramayacaksınız Işığından güneşin Ne de şiir söyleme sevincinden Kuramayacaksınız darağacını Aşka şaire güle karşı Yıkamayacaksınız sarayını düşlerimin Korkutamayacakzincırierinizküçük çocuklannı ül- kemin Kirletemeyeceksiniz sanatın suriannı Ancak karşmızda Küllerin ölümün tamburlannı bulacaksınız Hayatım Uzatıyor kollannı ışığa doğru Genye uşaklar Dönünüz geldiğiniz yere" Şavaşın içine sürüklenen bir Türkiye!.. Üşüyen çiçeklerde soluk almaya çalışan insanlan1 .. Bir temmuz akşamında bahçede çocuklar yok!.. Karşı kıyının ışıklan da sönmüş!.. ÇıçekJenen sev- dalaryanm kalmış!.. Neden susuyoruz, ne den? hikmet.cetinkaya« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Parti calısmaları yoğunlaştı ismail Cem, yurt gezisine başlıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-DSP 'den kopanlarla birlikte yeni birparti kurma çalışma- lannı sürdüren İsmail Cem, bugün seçim böl- gesi Kayseri'ye gidiyor. Cem'in daha sonra tz- mir ve Istanbul'da böl- ge toplantılanna katıl- ması planlanıyor. Yeni bir parti kurma çalışmalannı başlatan ismail Cem ile Hüsa- mettin Özkan, çalışma- lannı yoğunlaşnrdı. Par- tinin kuruluşunun 22 Temmuz'a dek gerçek- leştirilmesi planlanıyor. Bir ekip, program ve tü- zük çalışmalannı yürü- türken kurucu olacak milletvekillerinden ge- r kh bazı belgeleri ha- zırlamalan istendi. Bi- na sorunun çözümü için de girişimlerde bulunul- du. Hoşdere Caddesi üzerinde birbinamnpar- ti genel merkezi olarak tutulması bekleniyor. ismail Cem, yeni bir oluşumun lideri olarak yurt gezilerine seçim bölgesi Kayseri'den baş- lıyor. Cem, bugün sa- bah Kayseri'ye gidecek ve Teksif Sendikası şu- besini ziyaret edecek. Cem'in günboyuncaba- zı sivil toplum kurulu- şu temsilcileriyle görü- şeceği ve işçilerle ye- mek yiyeceği bildirildi. Cem'in daha sonra da tzmirve Istanbul'da böl- ge toplantılanna katıl- ması planlanıyor.