19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
: TEMMU2 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur(a cumhuriyet.com.tr 15 700'ü aşkın gösterinin sunulacağı Avignon OFF 20 yaşında festivalin öteki yüzüDHFNE GURSOY Avignon OFF, bu yıl örgüt- lii olarak 20yaşına, 'örgütsüz' olarak 30 yaşma basıyor. Res- mi Avignon Festivali'nin ya- nıada yıllardır süregelen bu 'gayri resmi' festivalin ilk kez 'A.vignon OFF' olarak adlan- dınlmasına Fransız basınında 1971 yılındarastlanıyor.Halen Avignon-Public-OFF Derne- ği 'nin yöneticisi olan Alain Leonard eskı bir OFF oyun- cusu. Leonard, artan katılım is- tekJeri karşısında, 1982 yılında birlıgi kurarak gösteri toplu- luklannı birleştirmtş ve izleyi- cilerle sanatçılar arasında bir köprü oluşturmuş. Avignon IN'le eşzamanda (5 Temmuz ile 27 Temmuz arası) yer alan bu bölümde bu yıl 70O'ü aşkın gösteri var. Fransa ve dünyanın dört bir yanından gelen tiyatro, dans, mim, sirk, müzik, kukla, şiır, masal, so- kak ve çocuk gösterileri. bu kü- çük kentin her köşe başında bulunan salonlarda izleyici an- yor. Bu gösterilere giriş ücreti IN'in yansı kadar (OFF 6-12 Euro arası, In ise 13-23 Euro arası). Tûrkiye esintileri... Türkiye bağlantıh iki göste- ri bulunuyor: tlki, belki de Avignon Festivali'nin en 'ge- dikli' Türk sanatçısı Lulu Me- nase'nin oyunu; diğeri ise Pa- ris'in yakın banliyölerinden Montreuil'den küçük bir tiyat- ro topluluğu olan Les Inde- cis'ninNâzımHikmet'in 100. doğum yıldönümü nedeniyle sahneledigi 'Moi, un homme- Ben, Bir Adam' adlı şarkılı şi- ir gösterisi. Uzun yıllardır Fransa'da yaşayan Menase, Avignon'a ilk kez 1972'de Mehmet Ulusoy'un sahnele- diği Nâzım'ın 'Sevdalı Bu- lut'u ile katılmış. Bu festival- de ise Orient Express Kum- panyası ile Isaac Bashevis Singer'in 'Une autre histoire 'u yıl Nâzım Hikmet ile ilgili bir gösteriyi Türkiye'den beklerken hoş bir sürprizle karşılaştık: Nâzım'ı Avignon'a Les Indecis tiyatro topluluğu getirmişti. Türkiye'den de davet bekleyen topluluk 'Ben, Bir Adam' adlı şarkılı şiirgösterisini, Nâzım'ın yaşam yolculuğunun, genel olarak insanoğlunun serüveninin güzel bir örneğini oluşturması temeline bağlı olarak geliştirdiklerini belirtiyor. de Paradis/Başka Bir Cennet Öyküsü' adlı hikâyesinden uyarlanan, Alita Baldi tarafın- dan sahneye konmuş çocukla- ra yönelik biryapıtla karşımız- da. Bizler bu yıl Nâzım Hikmet ıle ilgili bir gösteriyi Türki- ye'den beklerken hoş bir sürp- rizle karşılaştık: Nâzım'ı Avig- non'a Les Indecis tiyatro top- luluğu getirmişti. Topluluk Jacques Le Duc ve Françoise Retel tarafından kurulmuş. Nâzım'ın şiirlerine olan hay- ranlıklan nedeniyle ilk kez bir şiir gösterisi hazırlayarak ara- lanna şarkıcı Marrine Guilla- ume ve müzisyen Didier La- loux'yu ahp metne şarkı ve müzık eklemeye karar vermiş- ler. 'Ben, Bir Adam'ı olanak- sızlıklardan ötürü yalnızca bir kez sahneleyebilen Les Inde- cis ile kısa bir söyleşi gerçek- leştirdik. - 'Ben, Bir Adam' nasıl oluş- tu? LES INDECİS - Nâzım Hikmet'in Fransızcaya çevril- miş olan rüm yapıtlannı oku- duk. Tek bir oyun veya şiir kal- madı taramadığımız. Oyun ye- rine şiirde karar kıldıktan son- raysa, seçimimizi en çok sev- diklerimizden yola çıkarak yaptık. Gösteriyi Nâzım'ın ya- şam yolculuğunun, genel ola- rak insanoğlunun serüveninin güzel bir örneğini oluşturması temeline bağlı olarak geliştir- dik. Düşler, düş kınklıklan ve sentez olarak üç bölümde, 45 şiirden oluşuyor. - Aragon'un şiirlerini bes- teleyen Jean Ferrat, Leo Fer- re ve hatta Anne Sylvesrre gi- bi çağdaş Fransız sanatçılan niçin kattınız gösteriye? LES INDECİS - Nâzım'ın şiirleri Yves Montand gibi bü- yük sanatçılar tarafından şar- kılaştınlmış olsa da bize göre bunlar Nâzım'ın şiirlerinin de- ğerini yeterince yansıtmıyor. Ferrat ve Ferre'nin şarkıları- nın, Nâzım'ı yeterince tanıma- yan Fransız izleyicisi için da- ha uygun olacağını düşündük. - GeJecek için tasarılarınız neler? LES INDECİS - Nâzım Hikmet'in şiirlerini bu yıl so- nuna kadar ve önümüzdeki yıl da sahnelemek niyetindeyiz. Ancak en büyük düşümüz, bu gösterimizi Nâzım'ın ülkesine taşıyabilmek. Türkiye'ye git- mek için çağn bekliyoruz! Türkfolkloru çokbeğenildi Bu yıl ilk kez düzenlenen I. Papalar Ken- ri Ulnslararası FolklorFestivali, Avignon 'un en ûnlü festivali ile aynı günlerde başladı. Bu mini-festivali, resmi programın açılış gecesi öncesinde Papalar Sarayı'nın ön avlusundan göklere yükselen davul zurna seslerini duyun- ca fark ettik. 6 müzisyen, 30 öğrenci ve 4 öğ- retim görevlisinden oluşan 40 kişilik bir ekip- le festivale katılan Ankara Üniversitesi Eği- rim Bilimleri Fakültesi ekibi, başka konuk folklorcularla birlikte 6-10 Temmuz günleri arasında günde birkaç kez dans etriler. Festivalin en çok ilgi çeken ve beğenilen topluluğu olan Türk ekibinin başında, güzel sanatlarbölümü öğretim görevlisi Ömer Adı- gâzel ile aynı üniversitede sosyal bilgiler bö- lümünde görevli fsmail Güven bulunuyor. 1996 yıhndan beri yurtdışında başarıü göste- riler yapan Ankara Üniversitesi ekibi, başta Karadeniz, Siliflce, Artvin, Adıyaman, Adana, Gaziantep olmak üzere, 20 ayn yöreden dans örnekieri sundu. Avignon OFF'ta neler var? Canh gösterinin rüm disiplinleri: Tiyatro, sirk, müzik, dans, kukla, mim, şiir, masal, ço- cuk gösterileri, gösteri yüriiyüşü, kabare, ca- fe theatre, şanson, müzikal, palyaço, sokak tiyatrosu, obje tiyarrosu. Sabah 10.00'dan gece 24.00'e kadar 126 yer ve salonda top- lam 700'ü aşkın gösteri, 590'dan fazla top- luluk, 198 Festival OFF yaratımı ve 231 2001-2002 sezonu yaratımı. 347'si yaşayan tiyatro yazarlanrun olmak üzere topJam 495 yapıt, 64 çocuk gösterisi, 28 dans gösterisi, 26 sokak gösterisi, 47 müzikal gösteri, 6 pal- yaço gösterisi, 13 kukla gösterisi, 7 sirk gös- terisi, 95 cafe-theatre/güldürü gösterisi. Dün- yanın dört bucağından 50'ye yakın gösteri: ABD, Almanya, Belçika, Gana, Güney Ko- re, îngiltere, fspanya, îsviçre, îtarya, Japon- ya, Kanada, Kenya, Kongo, Lüksemburg, Martinique Adası, Reunion Adası, Rusya, Yunanistan. Jan Garbarek sürekli değişime inanıyor Kültür Servisi - Istanbul Caz Festivali'nin ünlü konuğu Jan Garbarek, 11 Temmuz Per- şembe konserden önce bir basın toplantısı dü- zenledi. Toplantının ana konusu müziği ve kişi- liğiyle yaşamının müziğine nasıl yansıdığıydı. Garbarek şu anki çalışma arkadaşlanyla ne kadarolgunluğa ulaşmış olsa da değişime ınan- dığını vurguladı. Bu değişim onun için gelişim anlamında; içten gelen, sürekli kendini yenile- me ve olanın daha ıyisini oluşturma. Hayatın- daki her olayın, kültürün ve kişinin müziğinde etkili oldugunu, bu etkinin genel müzik oluşu- munda görülebileceğini söyledi. Dinleyici olarak müzik aynmı yapmayan sa- natçı, Miles Davis ile başlayan elektro caz akı- mını da, akustik cazı savunan akımlan da izle- diğini, her yeniliğin farkında olduğunu belirtti. Albüm yap- mayı düşündüğünü, ama kimle, nasıl ve ne gibi bir'sound'da olacağını bilmediği- ni ve yaşadığı an ne hissettiriyorsa öyle olacağını söylüyor. Coğrafya ve kül- tür farkının dinle- yici üzerinde bü- yük etkisı olduğu- na inanmıyor, insan her yerde insan diyor. Bunu da Türkiye'deki ilk konseriyle örnekJi- yor: "Boraya ilk geldiğimizde konserin 2000-3000 kifilik bir yerde olacağını söy- lediler. Biz buna çok şaşırdık ve salonun as- la dolmayacağını, konserimizi boş bir sah- nede tamamlayacağımızı dâşünüyorduk. Ama sahneye çıktığımızda bunun tam ter- si oldugunu gördük, salon tümüyle doluy- du ve çok sevindik." Türk müziği üzerine görüşünü de geçen yıl dinlediği bir topluluğa dayanarak belirtti: "On- larla tanıştım, müzikleri çok güzeldi." Toplantı, Garbarek'in yenikuşak için söyle- iiği "Benim dönemimde saksofon ve cazla lgili her şeyi öğrenemiyorduk, yeni kuşak >u açıdan şanslı, artık bu tür okullar var ve stediklerini öğrenebiliyorlar; ama çok faz- a bilgi de iyi değil, bu kadar çok şey bilmek nüzik yapmalarını engelliyor" sözleriyle so- ıa erdi. Ayşe Erkmen'in 'Ketty ile Assam" sergisi Almanya'nın Essen kentinde açıldı. Vahşi ve uygar karşı karşıyaKültür Servisi - Ayşe Erkmen'in 'Ketty ile Assam' adlı son sergisi, Almanya'nın Essen kentinde 'Kokerei Zollverein'de açıldı. 1 Eylül'e kadar devam edecek olan proje, eski bir endüsrriyel bölgenin çağdaş sanat, eleştiri ve iletişim merkezi olarak kullanılan Kokerei Zollverein'in kok madeni harmanlama tesisinde bulunan depo katının iki aylık sergi süresince 700 nf'likbirkaplan kafesüıe dönüşrürülmesini öngörüyor. Kafes, kaplanlara uygun şekilde tasarlanmış, onlara hareket ve dinlenme alanı sağlıyor. Kaplanlar. depo katının dışında, etrafı çevrilmiş olan terasta gezinebiliyor. Almanya'da doğan Ketty ile Assam adlı • Kaplanlarla ziyaretçilerin çitlerle aynldığı bu ilginç sergide doğal hayatın dışmda kalma ve doğa-kültür karşıtlığı sorgulamyor. kaplanlar, Lübeck'li yırtıcı hayvan terbiyecisi Dieter Farell'in okûlundan geliyor. Essen veterinerliği ile yakın çalışma içinde düzenlenen sergi süresince Farell ve bir bakıcı sürekli olarak kaplanlara eşlik ediyor. 'Ziyaretçiler' çitlerle kaplanlardan aynlıyor. Kaplanlann uyuma alanlan ise arka tarafta, görünmeyen bir bölümde yer alıyor. Böylece aynı zamanda 'vahşi' ile 'uygar', iş ile boş zaman arasında bir gerginlik kurulurken ziyaretçilerin beklentilerini sorguladıklan bir durum meydana geliyor. Çitlerin dışında kalan ziyaretçiler, doğal hayatın dışında kalma, ona ulaşamama deneyimini ve uygarhğın temel niteliği olan doğa- kültür karşıthğını yaşıyorlar. Memenin tarihçesi yazıldıKültür Servisi - Çitlembik Yayınlan, yayınla- dığı MarilVTi Yalom'un 'Memenin Tarihi' adlı kitabıyla, ilginç bir tarihi araştırmayla karşı karşı- ya bırakıyor okuyuculannı. Fransız edebiyatı ve karşılaşhrmah edebıyat pro- fesörü Marilyn Yalom kitabında, kadın - erkek he- pimızın dünyasını süsleyen bir 'şey'ın tarihini in- celiyor. 'Memenin Tarihi', Barı'nın 'meme'yi al- gılama ve görme biçimlerinin geniş bir tanhçesinı aktan- yor. Antropolojık bir çalışma olan 'Memenin Tarihi', be- reket tannçalarmdan çalınıp aradan geçen binlerce yıl içinde pornografik nesneye dönüştürülen memenin şanssız kaderini anlahyor. Tannçalann bereketli bü- yük memeleri zamanla ero- tik düşlerle sınırlanırken sonralan politikaya soyunuyor, eşzamanh ola- rak ticarileşiyor. Meme kanseri riskiyle sarsılan meme, nihayet kendini özgürleştirmenin yollannı anyor. Yazar bu yüzden memenin geleceğinden umidini kesmiyor. Mitolojiler çağından başlayıp geleceğin kapılannı zorlayan, bugüne kadar ondan fazla dile çe\Tİlen 'Memenin Tarihi', halen Stan- ford Üniversitesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Ensrirüsü'nde üst düzey araştırmacı olarak çalış- makta olan ve 1992 yılında Fransız hükümetince kendisine 'Offîcier des Palmes Academiques" nişanı verilen Yalom'un Türkçedeki ilk eseri. EStNTİLER ZEYNEP ORAL HitiUer Berlin'de "Bu antlaşmayı Hatti'nin kudretlibüyük hükümda- n Şuppiluliuma'n/n torunu, Hatti'nin kudretli büyük hükümdan MurşUi'nin oğlu, Hatti'nin büyük hüküm- dan kudretli Hartuşiş. Mısır'ın kudretlibüyükhüküm- dan, 1. Ramses'ın torunu, Mısır'ın kudretli büyük hükümdan 1. Şethos'unoğlu, Mısır'ın kudretlibüyük hükümdan 2. Ramses için, gümüş bir levha üstün- de yaptı. Bu, banş ve kardeşlik için yapılmış, iyi bir antlaş- madır. Ikisi arasında banşı sonsuza dek kurmuştur. (...30 madde sıralandıktan sonra...) Burada söylenmiş ne varsa hepsi, Hatti ülkesi için de ve Mısırülkesi için de bu gümûş levhada durmak- tadır. Bunlara her kim uymazsa, Hatti ülkesinin bin tannsı ile Mısır ülkesinin bin tannsı onun evini, ülke- sini ve kullannı mahvetsin." Tarıh: IÖ 1270. Kadeş Savaşı'ndan 16 yıl sonra Kadeş Antlaşması 2 dilde, Akad ve Mısır dillerinde çivı yazısıyla kaleme alınmış ve iki kopya olarak ta- raflara sunulmuştu. Şımdi bu antlaşma (aslı değıl, kopyası) karşımda duruyor... Karşımda, yani Berlin'deki Martin-Gropi- us Muzesi'nde... Ocak 2002'de Bonn Federal Sergi Sarayı'nda açı- lan "Bin Tannlı Halk: Hıtıtler", sergisi öyle büyük bir ılgı gördü ki, şimdi de Berlin'e taşındı. (Bonn'da 300 bin kışi gezmiş!) önceki gün Berlin'deki sergi açılışında çoook de- rinden gelen bir sesın fısıltısını duyuyordum sanki. Anadolu'nun geçmiş tüm kültürünü özümseyen ses şöyle diyordu: Ya da bana öyle geldi: "Biz Hitit'in Tann Krallan ve Tannça Kraliçeleri... 800yıl boyuncaAnadolu'ya egemen olduk(MÖ 2 bin- 1190) Politıkamızı gerçekçılik üzerine kurduk. Bizden önceki Hatti ve Hurri'lerden öğrendiklerimizi geliştir- dık. Tüm kavimlen hoşgörüyle yönettik. Gelenekleri- ne ve inançlanna saygılı olduk. Onlann tannlannı da kendi tannlanmız gibi bildık. Mezopotomya'dan çivi yazısını alarak uygarca yaşadık. Dış politikayı tampon devletçikler kurarak ve bun- laria aramızda evlenmeyoluylayakınlıkkurarakyürüt- tük. Yasalara, insan haklanna ve anlaşmalara saygı gösterdik. Gerekınce de savaştık. Ama en çok sevdik, sevildik, mutlu yaşadık ve bü- tün bu süreçte güze/i yarattık." Sergidekı bütün o güzelliklerden pay almaya çalı- şıyorum: Altın, bronz, fildişi, taş, pişmiş toprak eser- ler... Heykeller, heykelcikler, kabartmalar... Fırtına, güneş, su, dağ, hava gibi doğa güçlerinin tann şek- linde düşünülup tasvir edilmeleri.. Bir tür muska iş- levı görduğüne ınanılan mınicik heykelcikler... Kral- ların ve koruyucu tanrılann geyık, boğa simgeleri... Dinı ışlevleri de olan çanaklar çömlekler... Boy boy, çeşit çeşit mühürler... Kıl tabletler... Sergide gördüğüm her şey, 4 bin yıl önce Anado- lu'da yaşayan bu insanların yaratıcılığını, sanata ver- dikleri onemi, olağanüstü gelişmiş estetik yaklaşımı, ınce zevki ve güzelın yüceltilmesini ortaya koyuyor- du. Bu sergi için bırçok kurum ve birçok insan, 1997'den beri çalışıyordu. Türkiye'nin 16 müzesin- den tıtızlikle seçilen eserler, Alacahöyük, Çorum, Bo- ğazköy, Kayserı, Sıvas, Konya, Istanbul Arkeoloji, Kastamonu, Karaman, Amasya, Afyon, Adana, Kah- ramanmaraş, Gaziantep, Urfa ve Ankara Anadolu müzelerinden geliyordu. Eserter ilk kez Türkiye dışı- na çıkıyordu. Başta Bonn'daki sergi komiseri Ayşe Toker o/mak üzere, Berlin'e gelen arkeologlann eser- ler üzerine tıtreyişleri, kem gözlerden sakınmaları, heyecanlan, gönjlecek bir şeydi... "Bin Tannlı Halk: Hititler" sergisini, Kültür Bakanı olarak istemihan Talay açacaktı. (Bu proje için Iste- mıhan Talay'a teşekkürler.) Son gelişmeler_üzerine bu görevı Kültür Bakanlığı Müsteşarı FlkretÜçcan üst- lendi. Üçcan, bu sergiyi Almanya ile Türkiye arasın- da yeni bir dostluk ve ışbirliği köprüsü olarak değer- lendirdı ve bir noktayı özellıkle vurguladı: Almanya'da yaşayan Türklerin de bu sergiyi görmelerini istiyor- du. Doğrusu, haksız sayılmazdı. Almanya'da yaşayan 2 milyonu aşkın Türkiyeli için. geçmişi tanıma yolun- da eşsiz bir fırsat yaratılmıştı. Bu fırsat Türkiye'de ya- şayanlar için hep var. Yeter ki değerlendirelim, yeter kı merak edelim, tanımaya, anlamaya, öğrenmeye, Anadolu uygrlığıyla zengınleşmeye, çoğalmaya yö- nelelim! Bu arada ıster inanın, ister ınanmayın: Hıtit sergi- sinın açıldığı gün, Hititlerin Fırtına Tannsı "Teşup" ile Güneş Tanrıçası "Hepat" Bertin'i teslim almışlardı. Birkaç saat arayla Berlinliler, senenin en sıcak, en gü- neşlı gününü ve en büyük fırtınasını, ağaçlan kökün- den söken hortumu yaşadılar! Olacak şey değil ama oldu! Siz şimdi gelin de Hitit'lerin gücüne inanmayın! e-posta: zeynep a zeyneporal.com Faks:(0 212)25716 50 BUGUN • KADIKÖY GENÇLİK MERKEZİ AMFtTtYATROSU'nda 'Ayışığı Belgesel Film Günleri' kapsamında 21.00'de Enis Rıza'nın 'Nâzım Hikmet ve Hasret', 21.10'da Variery Moszynski - Jan Luc Cohen'in 'Che'nin Arkadaşlan - Bolivya'ya Dönüş'. 22.10'da Jule Buerjes'in 'Duvarlann Ardında' ve 23.30'da Jean François Delassus'un 'FBI - Amerika'nın Büyük Biraderi' adlı filmleri. (0 216 349 77 68) • BEYOĞLU StNEMASI'nda 'Yaz Şenliği '02 -1' kapsamında Lars Vbn Trier'in yönetmenliğini yaptığı 'Karanlıkta Dans'. (0212 251 32 40) • İŞ SANAT'da 'Sinema Şenliği' kapsamında 12.00, 14.15, 16.30 ve 19.00'da Tony Kaye'in yönetmenliğini yaptığı 'Geçmişin Gölgesinde'. (0 212 31610 83) İSTANBUL CAZ FESTfMLİ'NDE BUGftl • CEMtL TOPUZLU AÇIKHAVA SAHNESİ'nde 20. 00 de Okay Temiz Ritim Atölyesi, Chano Dominguez Sestet ve Paquito D'Rivera & Bebo Valdes konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55) • MASLAK VENUE'de 13.00 - 15.00 saatleri arasında Ayban Sicimoğlu'nun kaülacağı 'Atölye Çalışması I - Ritim'.—= (0212 328 05 00) • MASLAK VENUE'de 22. 00'de Üs3 - Yakuza & Nald konseri. (0 212 328 05 00) • BABYLON'da 23.00'te Antibalas konseri. (0212 293 73 68) • ROXY'de 23.00'te Le Petit Orchestre konseri. (0 212 245 66 81)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle