Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 HAZİRAN 2002 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYR
HABERLER
TMB Başkanı Özdemir: Bakan Derviş, seçimin ne olduğunu bilmiyor
Ekonomi seçimikaldırmazANKARA (A\) - Türkiye Müteahhit-
lerBirJiğı (TMB) Başkariı Nihat Özde-
mir, bir erken seçime kesimlikle karşı ol-
dıddanıu belırterek "Sayıaı KemaJ Der-
viş seçimin ne demek olduğunu bilmiyor,
g«>nnemiş o, ABD'deki seçam gibi zanne-
dS\or"dedi.
"Özdemir. 2002 'nin ekonomide bir ge-
çiş dönemı olduğunu belirterek, bır erken
seçim halinde bu yılın da lcaybedileceği-
ni vurguladı.
Erken seçimin Türidye için çok büyük
bir yanlış olacağını belırten Özdemir,
Türİdye'de seçim ortamına girilmesi ha-
linde bütün hesaplann şaşacağıru ifade et-
ti. Böyle bir ortamda herkesüı seçimi ka-
zanmak için varsa elindeki devlet imkâ-
ru dahil her olanağı kullamacağını ileri
süren TMB Başkanı. "Tûrk miiteahhit-
lerioJarak 2002\Jebirseçiıne kesinfikJekar-
şrnz. Ekonomi bunu kaldıramaz. seçim
2003 yıiı sonbahanndan önce yapılma-
mahdır'' diye konuştu.
Bayındırİık ve İskân Bakanı Abdfil-
kadir Akcan'ın açıkladığı 3. boğaz köp-
rüsüne ilişkin görüşlenni de ifade eden
Nihat Özdemir, yap-işlet- devret yön-
temiyle gerçekJeştirilecek bu projenin
oldukça ilgi göreceğini söyledi. Dünya-
da 400 mılyar dolarlık paranın gitmek
için adres aradığını vurgulayan Özde-
mir şöyle devam etti:
"Biz de bu finansmanı cezbedecek
projeler bulmalıyız. 3. boğaz köprüsü,
yabancılan Türkiye'ye çekecek önemli
bir projeolacakür. Bugün boğaz köprii-
lerinin her biri yüda 50 mih on dolar ge-
Kr sağfayor. Bu nederde burava yaünla-
cak para hızia geri dönecektir. Burada
önemli olan halkuı da cefa çekmeyece-
ği bir geçiş ücretinin betirlenmesidir.''
Yeterli ödenek bulunmaması nedeniy-
le Türkiye'nin proje mezarlığı halinegel-
diğini öne süren Özdemir, normalde en
geç 5 yıl içinde bitinlecek projelerin Tür-
kıye'de ancak 15-20 yılda tamamlanabil-
diginedikkatçekti. Bütçenin yeterli kay-
nağa sahip olmaması nedeniyle yanm
kalan projeler için bütçe dışı kaynaklara
yönelinmesini isteyen Nihat Özdemir
şunlan söyledi:
u
Yanm kalan projeler için fonlar yara-
üimah. Meksika gibiüikelerbunu yapnıış.
Petroi vepetrol ürünlerinden pa\ aJınabi-
lir. bu ciia miktar oiur ama. sonuçta bü-
vük bir kavnak ortaya çıkabüir. Ülkemiz-
de petrolün yanı sıra lastik. araba ve ye-
dek parça sanşmdan da aJuıacak fonJar-
la geKr saglanabilir. Bu gelir karavollan-
na aktanlarak en azından karayoüaruıın
yıOardır bitirüemeyen projeJeri bir an ön-
ce tanıamlarur ve ekonomiye kazandın-
hr.
Aynı şeküdeyözde 55, yüzde 45 mode-
li var. Yüzde 55 istihkak, yapıldıkça, böt-
çeden; yüzde45 iseyapımcı kunüuşa3ya
da4yıl vadeliHazinekağıdıverilerek kar-
şılanıyor. Devlet zaten 3-4 yıl sonra bu pa-
rayı vermeyecek mi? Paraya ihtiyacı olan
müteahhit bunu kırdırarak finansman
ihtiyacını gideriyor. Şantiyeierin çaJışma-
ması daha köni, berkes buna razL Önem-
li olan bu projelerin bir an önce bitirüme-
sL Başka çare de yok."
Proje mezarlığının devamı halinde eko-
nominin de cıddi olarak bundan büyük za-
rar görece|ini ıleri süren TMB Başkanı
Özdemir, hükümetın. getirdikleri bu öne-
rileri değerlendirerek soruna bir an önce
çözüm getirmesi gerektiğini ifade etti.
ANAP lideri Mesut Yılmaz:
Portekiz idamı
1867'de kaldırdı
• AB ülkeleri içinde genel ve özel
şartlarda ölüm cezası olmadığını
belirten Mesut Yılmaz, "savaş ve yakın
savaş durumlan dışında" idamın
tümüyle kaldırıldığını söyledi.
ANKARA (AA) - Türkiye'de ölüm cezasının
kaldınhnası yönünde tartışmalar sürerken
Avrupa Birligi ülkelerindeki durum, çarpıcı
bir tabloyu ortaya koyvıyor. Idamı kaldıran ilk
ülke 1867 yılında Portekiz olurken Ingiltere,
yasalanndan idamı en son çıkaran AB üyesi
oldu. Devlet Bakaru ve Başbakan Yardımcısı
Mesut Yılmaz, AKP Aicsaray Milletvekili
Ramazan Toprak'ın soru önergesini
yanıtlarken Avrupa Brrliğı üyesi ülkelerde
ölüm cezası konusundaki durumu
degerlendirdi AB üyesi üikeler içinde genel
ve özel şartlarda ölüm cezasını koruyan ülke
olmadığını belirten Yılmaz, üye tüm
ülkelerin Avrupa İnsan Haklan
Sözleşmesi'nin ek 6 numaralı protokolü
çerçevesinde "savaş ve yakm savaş durumlan
dışında" ölüm cezasını tümüyle
kaldırdıklannı ifade etti Protokole çekince
konulmasına olanak bulunmadığına işaret
eden Yılmaz, son olarak Ingıltere'nin 27
Ocak 1999 yılında imzaladığı protokolü, 2
Ekim 2000de yürürlüğe giren a
Human
Rights Act 1998" adlı kanunun ekleri arasına
sokarak Ingiliz hukukunun bir parçası haline
dönüştürdüğünü kaydetti.Yılmaz, Avrupa
Konseyi'nin 3 Mayıs 2O02 tarihinde
Vilnius'ta yapılacak 110. Balkanlar Komitesı
toplantısında imzaya açılacak olan 13
numaralı protokolün ise ölüm cezasının savaş
ve yakın savaş durumlan halinde dahi
uygulanmamasını öngördüğüne dikkati çekti.
Yunanistan'da sürüyor
Yunanistan dışmdaki AB ülkelerinin \ 3
numaralı protokolden önce anayasal ve diğer
hukuki düzenlemelerle ölüm cezasını savaş
ve banş durumlan dahil tüm suçlar için
kaldrrdıklannı belirten Yılmaz,
Yunanistan'da askeri ceza kanununun savaş
(savaş, silahlı ayaklanma, kuşatma ve genel
seferberlik) döneminde ölüm cezasına imkân
verdiğini bildirdi. Yılmaz'ın verdiği bilgiye
göre, AB üyesi üikeler arasında ölüm
cezasını ilk önce Portekiz kaldırdı. Portekiz'i
ızleyen ülke, 82 yıl aradan sonra Almanya
oldu. Almanya, 2. Dünya Savaşı'nın ardından
idamı kaldınrken birçok AB ülkesi ise
199O'lı yıllardan itibaren bu cezayı
yasalanndan çıkardı.
CİZMEDEN YUKARI MUSAKART
m.kart@superonline.com.tr
Çalışma Bakanı 3 yılda yolsuzlukla mücadele ettiklerini açıkladı
Okuyan: 249 kişiyi tutuklattım
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) -Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Yaşar Okuyan, 3 yıllık
görevi süresince bakan-
hk ve bağlı kurumlarda
yolsuzluk ve usulsüzlü-
ğe karşı büyük mücade-
le verdiklerini, 124'üku-
rum personeli olmak üze-
re 249 kişinin tutuklan-
dığını söyledi.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Yaşar
Okuyan, bakanlık ve bag-
h kuruluşlarda 3 yıl için-
de yapılan icraat konu-
sunda bilgi vermek üze-
re basın toplanhsı düzen-
ledi. Çalışma Bakanı, 1
Haziranl999ilel5Mart
2002 tarihleri arasında
yolsuzluk ile mücadele
kapsamında 3 bin 510
adet rapor duzenlendiği -
Sosyal Güvenik Bakanı
Okuyan, Avrupa Birli-
gi 'ne en hazır hale gelen
bakanlığın Çalışma Ba-
kanlığı oldufunu sa\Tin-
du. Okuyan, 14 bin kişi-
• Bir basın toplantısı düzenleyen Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Okuyan,
60-70 yıldan beri çıkanlamayan yasalan
uygulamaya koyduklannı söyledi.
ni anlattı.
60-70 yıldan beri çı-
kanlamayan yasalan uy-
gulamaya koyduklannı
söyleyen Çalışma ve
nin işsizlik sigortasından
yararlandığını. 1 yıl son-
ra işsizlik sigortasının
daha iyi duruma gelece-
ğini söyledi. işsizlik Si-
gortası Fonu'nda 3 kat-
rilyon 196 trilyon lira pa-
ra bulundugunu belirten
Okuyan, bu fonun Tür-
kiye'deki mevcut fonlar
içinde en iyi şekilde ne-
malandınlarak yönetil-
diğini savıındu.
Okuyan, sosyal güven-
lik kuruluşlanyla ilgili
bilgi verirken 1972 yı-
lında kurulan Bağkur'un
5 yıl sonra 100 bin kjşi-
ye tek kuruş prim ödeme-
den aylık bağladığını,
Bagkur'un adeta iflas et-
tirilmek üzere oluşturul-
muş bir kurum olduğu-
nu söyledi.
IRMIKIAYDIN ENGÎN aenginrs doruk.net.tr
Günlerdir yazılıp çızilenleri
okuyoruz. çevremızde söyle-
nenlen işitiyoruz, belki bizzat
kendimiz benzen sözler edıyo-
ruz.
Bıraz uzaktan bakmayı -be-
cerebilırsek- deneyelim mi?
Dıyelim Ecevit, büyük med-
yanın yüce talimatlarına uya-
rak çekildi.
Neolur?
Aslında daha kökten bir so-
ruyla "8u hükümetten daha kö-
f
.üsü ne olur" da diyebilirdik.
Ardından ikiz krizleri bunlann
döneminde ve bunlann elleriy-
eyaşadığımızı, birgecedege-
irlenmızinyanyaindiğini, insaf-
iizcayoksullaştığımızı, milyon-
arca iyi eğitimli kişınin bir ge-
:ede ışsız kalıverdiğini ve ha-
în iş umudu olmaksızın bek-
îdiğinı; çareyi bunlann bula-
nadığını, bir "krizden çıkışprog-
3mı" üretıp uygulamayı bile
eceremediklerinı, Dünya Ban-
ası'ndan Kemal Derviş'i trans-
;r ederek ondan medet um-
uklannı anımsatırdık...
Üçurun yıl boyunca "Apo'yu
iaJımmı, asmayalım mı?Asar-
\k elımize negeçer, asmazsak
'antamız ne olur?" gibisinden
Diyelim Ecevit Çekildi...iğrenç ve utanç verici birtartış-
ma içinde itışip kakıştıklannı ek-
lerdik...
Onun da ardından kendileri-
nın bıle sahıp çıkamadıkları bir
af kepazeliği yaratarak huku-
kun ırzına geçtıkterini ymelerdik...
Türkiye'nin AB'ye uyelığı gi-
bi kilit bır sorunda bile mertçe
ortaya çıkıp ya "Biz AB 'ye gir-
mek istemiyoruz" ya da "AB'ye
gireceğiz. Oyüzden de AB üye-
liğinin koşullarını yerine getiri-
yoruz" diyemediklerini; ya/pa-
laya sendeleye, tükürdüklerini
yalaya yalaya bir şeyler yaptık-
larını ya da "mış gibi" yaptıkla-
nnı söylerdık...
Ve kestirmeden sorardık:
- 8u hükümetten daha kötü-
sü ne ola, nasıl ola ve ne yapa
ki?
•••
Ama öyle yapmayalım. Baş-
lıktaki yalın soruda kalalım:
- Diyelim Ecevit çekildi... Ne
olur?
MHP, hemen zaten alesta
bekleyen beş on milletvekılini
transfer edip çoğunluk partisı
olur ve Cumhurbaşkanı da hü-
kümet mührünü zorunlu olarak
Devlet Bahçeli'ye verir. Dev-
let'in başına Devlet geçer.
Diyelim: Evet, öyle olur.
Türkiye Afganistan'a yolladı-
ğı askerleri geri mı çeker? Irak'a
olası bir savaşta Incırlık'i ABD'ye
açmaz mı? AB'ye dönüp "Gir-
mıyoruz ulan" diye naralanır
mı?IMFye dönüp, "Vermezsen
verme lan dolarları" diye efe-
lenebilir mi? IMF buyruğu ile
özerkleştirilmiş Merkez Banka-
sı Yasası'nı değ/ştirip banknot
matbaasına günde üç vardiya
yaptırıp seçim ekonomisi uy-
gulamaya geçebilir mi?
Bunlardan herhangi birine
kalkıştığı anda dolar2 milyona,
dandik de olsa bir gösterge olan
borsa dibe vurmaz mı?
Diyelim böyfe olmadı da Mec-
lis ite kaka da olsa erken seçim
kararı aldı ve teknokrat ağırîık-
lı bir seçim hükümeti kuruldu.
Ne olur?
Ufak tefek (ve asla büyük te-
fek değil) sapmalar dışında han-
gi babayiğit IMF reçetesinin dı-
şına çıkabılir: ABD buyruğunu
duymazlıktan gelebilir?
• • •
Yanılgı, bu hükumetı biristik-
rar unsuru olarak görmekte.
Daha doğru bir deyişle istikra-
n (o da ne menem bir istikrar-
sa) bu hükümetin bir becerisi
olarak görmekte.
Bir istikrar yaşadığımız doğ-
ru.
Ama bu, sıgortası bugünkü
koalisyon, bugünkü başbakan,
bugünkü başbakan yardımcıla-
n olan bir istikrar değil. Istikra-
rın sigortası IMF'dir, ABD'dır.
Bu istikrardan hoşnutsanız
ve yararlı buluyorsanız... Kork-
mayın, istikrar sağlam kazığa
bağlı.
Bu yargıdan kuşkunuz varsa
belleğinızi biryoklayın bakalım.
Telekom tartışmalannda ca-
ka satan Enis Oksüz diye bir
bakan vardı.
Şimdi nerde o?
Devlet Bahçeli'nın Bakanlar
Kurulu toplantılarında Kemal
Derviş'e posta koyduğuna iliş-
kin haberler vardı.
Peki, sonra kimin dediği ol-
du?
MHP'nin hükümetteki yiğitle-
ri, IMF'ye verilen niyet mektu-
bunu Kemal Derviş kendilerine
göstermeden yazıp yolladı di-
ye yaygaralar kopardılardı.
Peki sonra ne oldu? Nıyet
mektubundasatırsilindi, virgül
değişti mi?
MGK'nin sivil ve asker ka-
natlannın ölüm cezasıyla ilgili,
Kürtçe yayınla ilgili bir dizi kos-
taklanmalarına defalarca tanık
olduk.
Peki sonra ne oldu?
Keza MGK'nin sivil ve asker
kanatlarının AB üyelıği üstüne
"Girerizama onurlugirehz"den
başlayıp "lcabındagirmeyiz"e
kadar uzanan kafa tutmaları
vardı.
Peki sonra ne oldu?
• • •
Yani Ecevit çekilırse ülkeye bır
şey olmaz.
Olsa olsa Ecevıt'e bırşey olur.
Şöyle terliklerinı ayağına ge-
çirip, evdeki koltuğa yaslanıp
"Rahşan bana bir bardak çay,
birde şu şiirkitabını verebilirmi~
sin?"der.
Eh, bu da onun için iyi olur!..
Kupadan önce vergi
armağanı mı?
Dünya Kupası karşılaşmaları
başlarken, Plan-Bütçe
Komisyonu'nun gündemıne de 3
büyük futbol kulübünün istemi olan
"vergi düzenlemesi" getirildi. TBMM
Başkanveki/i Yüksel Yalova'nın
hazırladığı yasa önerisı, sporculara
önemli bır vergi ayrıcalığı sağlıyor. Şu
anda ücretlilerle aynı oranda vergi
ödeyen sporculann "serbest rneslek
sahibi" sayılması ve "götürü
usulden" vergi ödemeleri oneriliyor.
Daha da önemlisi, "kazançlannın
yuzde 50'sinin gıder olarak vergiden
muaf olacağı"na hükmedilıyor.
Milletvekıllerı de "kupa coşkusuna"
kılitlenmışti; ama memurun, işçinın,
çiftçinın yüksek oranda vergi odedığı
ekonomık bunalım ortamında
futbolculara getirilen ayncalık
gözden kaçmadı. Öneri, Maliye
kökenli mılletvekillerinin direnişiyle
karşılaştı. İlk eleştiri DYP'Iİ Oğuz
Tezmen'den geldı: "Bu, vergi
sıstemıni tahrip etmektir. Hem
trilyonlar kazanacak, hem zengin
olacak hem de gelirinin yansı
vergiden muaf olacak! Çok adaletsiz
bır düzenleme. Kulüpler hem
mılyonlarca dolar harcayıp hesapsız
transfeıieryapacaklar, hem
televızyonlara çıkıp bol bol reklam
yapacaklar hem de vergilenni
ödemeyecekler. Bu ülkede iyi
yönetılmedığı için bankalar battı, iyi
yönetilmiyorsa kulüpler de batsın.
Bu önerinın komisyon gündemine
alınmasını bile abes karşılıyorum."
DSP'lı Ramis Savaş da asgarı
ücretliden bıle vergi alınırken
sporculara getirilen statünün vergi
sısteminı altüst edeceğini söyledi.
Tartışmalar uzayınca öneri "alt
komisyona" gönderildı; bakalım
genel kuruldan çıkış süreci Dünya
Kupası'nın sonuna yetışebilecek mi?
Vekiller 'başkanım' der.
DSP Grup Başkanvekili
Emrehan Halıcı, ODTÜ
tesislerinde birfikte bilardo
oynadığı arkadaşlarının
kendisine "Sayın genel
başkanım..." diye hıtap ettiğini
aktardığımız yazıyla ilgili olarak
aradı. Halıct, olayın hitap
biçimiyle ilgili bir yanlış
anlamadan kaynaklanabileceğini
belirterek şunlan söyledi: "Genel
baskan yardımcılanmız Tayfun
Içli ve Zeki Sezer ile birfikte
bilardo oynamaya gittığimiz
doğrudur. Ancak, bana, 'genel
başkanım' diye hitap edilmesi
kesinlikle söz konusu değildir.
Milletvekillerinin hitap biçimleh
• ••
vardır. Eski bakanlara, hatta
bakanlık yapmayanlara bile
Meclis kulislerinde 'Sayın
Bakanım' diye hitap edilir.
Sonra, grup başkanvekilleri,
komisyon başkanlan vb. birçok
görevler olduğu için,
milletvekillen birbiherine
'başkanım' diyorlar. ODTÜ'lüler
nasıl birbirlerine 'hocam'
dıyoharsa, milletvekilleri
arasında da 'başkanım' tabiri
kullanılıyor. Ben birlikteODTÜ'ye
gıttiğim arkadaşlanma,
başkanım, diyorum, onlar da
bana öyle hitap ediyorlar. 'Genel
başkanım' demeleri söz konusu
değildir."
Vekilin duyarlılığı
Henüz yürürlüğe girmeyen ihale
Yasası'nda değişiklik getiren
tasannın Bayındırİık
Komisyonu'ndaki görüşmeleri
sırasında, bazı milletvekillerinin
kişisel çıkarlanndan kaynaklanan
duyarlılıklan gözlerden kaçmadı.
İhale Yasası'nın daha önceki
görüşmelen sırasında komisyonun
müteahhit kökenli üyelerinin tavrını
izleyen bir muhabir, yanındaki
arkadaşıyla yeni düzenlemeleri
tartışıyordu. "Bak, şu madde
görüşülürken ANAP'lı Mehmet
Güneş itiraz edecek..." dedi.
Iddiaya gırdiler. Iddiaya girilen
madde müteahhıtler ile kamu
kurumları arasında yapılan
sözleşme tutarlarının on binde 5'i
oranında İhale Kurumu'na
yüklenıcıden pay verilmesini
öngörüyordu. Maddenın
gorüşülmesi sırasında Güneş,
yanındaki arkadaşıyla hararetli bir
tartışrnaya gırmışti ve hangi
maddenın görüşüldüğünün
farkında değildi. Iddiaya giren
muhabir "Hani. senin dedığin gibi
olmuyor. Mehmet Güneş hiç
ilgilenmiyor..." diye arkadaşına
takıldı. Madde oylandı ve kabul
edildi. Tam bu sırada durumun
farkına varan Güneş, itirazlannı dile
getırmeye başladı: Sayın Başkan
bir sanıye. Şımdi efendım acil oldu
yani... Daha önce bunu on binde
2.5'ten 3'e yükselttik. Şimdi oranı
5 'e yükselttinız, bir de on binde
9 'a yükseltme yetkisini Bakanlar
Kurulu'na verdiniz. Buparalar
büyük paralar, İhale Kurumu ne
yapacakbu paraları... Sayın Bakan
ne ıstiyorsunuz bu
müteahhitlerden?.."
Engînyurt'un sürücü
kursu reklamı...
MHP'li Ordu Milletvekili Cemal
Enginyurt, Meclis'teki kavgalan
ve internet sitesinde yayımladığı
şiirferi ve aile fotoğraflanyla
tanınan bir milletvekili. Öne
çıkmayı seven Enginyurt, 21.
Dönem Meclis Albümü'ne
reklam alan tek milletvekili
sıfatını da kazandı. Enginyurt,
albümdeki özgeçmişi ile ilgili
kısa bilgilerin yer aldığı bölüme
sahibi olduğu sürücü kursunun
adını yazdırmayı ihmal etmemiş.
Meclis albümünde,
Enginyurt'un özgeçmişiyle ilgili
bölümde şunlar yer alıyor:
"Ordu-1965, Mustafa, Ayşe-
Anadolu Üniversitesi Iktisadi ve
Idari Bilimler Fakültesi Iktisat
Bölümü-lşadamı-Yeş\\ Ordu
Sürücü Kursu sah\b'\-evli, 2
çocuk."
Başbakan'ın koltuğuna
oturmamL
Başbakan Bülent
Ecevit'ın rahatsızlığı
nedenıyle kulislerdeki
senaryolara her gün
yenileri ekleniyor.
Ecevit'in "veliahtı" olarak
her gün yeni isimler
ortaya atılırken, DSP'liler
de sık sık takılma ve
esprilere hedef oluyor.
Milli Eğıtim Bakanı Metin
Bostancıoğlu. geçen
haftaAKP'iiMahmut
Göksu'nun gündem dışı
konuşmasından sonra
Metin Bostancıoğlu
yerinden söz ıstedi. Ancak mikrofon
açılmayınca oturumu yöneten TBMM
Başkanvekili Kamer Genç,
• ••
"Buyurun efendim. ön
tarafa geçin "dedi.
Bostancıoğlu, yerinden
kalkarak Bakanlar Kurulu
sıralarının en önünde
bulunan koltuklara
yöneldi. Genç,
"Başbakan'ın oturduğu
koltuğa oturun, orada
konuşun" dedi. Ancak
Bostancıoğlu, "Yok
efendim oraya
geçmeyeyim, Başbakan'ın
yeri orası" diyerek Genç'in
önerısini reddetti. Genç,
"Olsun efendim, belki başbakan
olursunuz" diye ısrar etti. Ama
Bostancıoğlu, oyuna gelmedi!..
Tiirev Köse, Emjne Kaplan, BüJent Sanoğiu, Sertaç Eş
tbmntcumö ttnet.net.tr