Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2002 SAL
İNCELEME
Sadece üç asker yaptı ve terör estirdi diyenler insanlan yanıltıyor; olgular tersini kanıtlıyor
27 MayısbirdevrimdirJTJNEYTAKALIN
27 Mayıs .960 Devrimi 'nin 42. Yıl-
önümii'nü kuthıyoruz. 27 Mayıs "meş-
uiyetini kaybetmiş bir iktidara karşı
drenmehaİdanıkuflanan" güçlerin el
ee vererek başardıklan bir halk hare-
letidir.
Son yıliarda sert esen, öteki yönler-
<en esen rüzgârlan bastıran neo-libe-
nl B-atı rüzgân, ekonomıyi tahrip eder-
lcn, insan düşüncesini piyasanın tut-
s;ğı kılarkea yoksul ülkeleri IMF ve
Eünya Bankası reçetelerine bağımlı
Idarken, tarihi çarpıtrnaryı hiç ıhmal et-
medi. Bir bakıma, tarihi yeniden yaz-
naya kalkışn neo-liberaJler. Tek bir
tatı vardı ellennde: Kapitalist-emper-
ydist metropolJerin çıkarlannı esas al-
rrak. Tarihi bu açıdan boydan boya el-
den geçirdıler. "Sivil-resıni aynmı" lı-
beral olan, piyasadan yana olan değer-
leri aJabildiğıne yüceltirken devrim-
daı, Cumhuriyetten, halktan yana olan
degerlere var gücüyle saldırdı.
27 Mayıs Hareketi Cumhuriyete kar-
şj başlatılan bu kampanyanın öncelik-
li hedeflerindendi. Dincılerle ve mil-
liyetçi-muhafazakirlarla işbirliği için-
ddd neo-liberaller (Ikinci Cumhuri-
yetçiler) 27 Mayıs'ın kolay bir hedef
olacagını sandılar. îdamJann toplum-
dayarattığı tepkinin arkasına gızlenip
27 Mayıs'ı hedef alarak kendilerrne
meşruiyet sağlamaya yöneldiler.
Yanlış hesap 28 Şubat'tan döndü.
Türk ordusu Cumhuriyet değerlenne
yeniden sanldı. Türkiye, siyasal, eğit-
sel vb. planında yeniden yapılanmaya
yöneldi. Işte böyle bir ortamda 27 Ma-
yıs'ı arnmsamak iyice önem kazanıyor.
27 Mayıs'ın mağdurlan TV ekran-
lannda tarih yazmaya çaJışıyorlar. Nas-
b Ibcak'iann, Çetin Altan 'lann, Besim
Tlbuk'lann anlattığı 27 Mayıs öykü-
lengeçicidır,yanıltıcıdır. Bilinçlerhe-
nüz kararmadı; tanıklar hayattadır. Ar-
şivler binlerce belge ile doludur.
Bugünün sorusu, bu gerçekJeri genç
kuşaklara nasıl aktaracagjmızdır.
27 Mayıs bir halk hareketidir
27 Mayıs'a karşı olanlar. Onu bir
avuç askerin yaptığını öne sürüyorlar.
Bu iddia büyük bir çarpıtmadır. 27
Mayıs bir halk hareketidir.
27 Mayıs Hareketi, 1957 seçimlerin-
den hemen sonra Antep'te başlayan,
1958-1959'da Uşak'tan, Kayseri Him-
metdede'ye, tstanbul Topkapı'dan An-
kara SBF'ye kadar uzanan halkınhoş-
nutsuzluğunun bir ürünüdür. Bu hoş-
nutsuzlugun son halkası, Tahkikat Ko-
mısyonu'nun kurulmasından sonraAn-
kara ve tstanbul'da patlak veren ve
yükseköğrenim gençlığinin büyük bö-
lümünü içine alan üniversite olaylan-
dır.
Kimse bu olaylan günümüzdekiler-
le kanştırarak sıradanlaştırmaya çalış-
masın. O olaylarda gençlerin yanı ba-
şında, Menderes'in "kara cüppdüer"
diye saldırdığı rektörler, üniversitenın
en seçkin hocalan yer alıyordu.
"Olur mu böyle olur mu
Kardeş kardeşi vurur mu?
Kahrolası diktatörler,
Bu dünya size kahr nu"
Marşıyîa yürüyen gençlerin sesleri
tûm ülkede ve tüm dünyada yansıyor-
du. Telaş içinde Istanbul'da köprüleri
açtıranlangençlerbilmez. Peki önem-
sizdi, yereldi falan filan, neden köprü-
len açtırmak zorunda kaldı iktidar sa-
hipleri? Belgelerortadadır. Neden *so-
kağa çıkma yasağf ilan ettiler? îstan-
bul Sıkıyönetim KomutanlıgTnın ya-
yrmladığı bildiriyle "beş kişiden kala-
bahktopluluklara ateşaçılacağmı" sa-
bah akşam devletin radyosundan niye
ilan edildi?
Kimıleri bu hareketleri küçümse-
meye, örtbas etmeye çalışıyor. Onlara
Nâzım'ın 28 Nisan 196O'ta Beyazıt
Meydanı'nda vurulan Turan Emeksiz
içın yazdığı dizeleri anımsatalım:
BEYAZTT MEYttVNENDAKİÖLÜ
Birölüyaüyor
ondokuz yaşında bir ddikanh
gündüzleri güneşte,
geceteri yıldıziann alûnda,
Istanbul'da Beyazıt Meydanı'nda
Birölüyaöyor
derskitabıbireünde
bir etinde başlamadan brten rüyası
bindokuz yiiz alüıuş yılı \ isanında
Istanbul'da Beyazıt Meydanı'nda
Biröiüyabyor
vurdıdaV,
kurşunvarası,
kml bir karanfU gibi açnuş alnında,
tstanbul'da Beyazıt Meydanı'nda
Birölüyaöyor
toprağa şıp şıp damlayacak kanı,
silahh mffletim hürriyet türküleriy-
legetip
zaptedene kadar
büyük meydanı.
Nâzım'ın tanıklığına itirazı olanlar
bıraz açık sözlü olsalar!?
TARİHİ ÇARPITMA ÇABALARI CumhuHyet^»
i/ 11 Mayıs'ı üç askerin yaptığını öne sürenJer tarihi çarpıtıyorlar.
• 27 Mayısı öteki askeri müdahalelerle kanştırarak karalamaya çahşanlar kafalan kanştırmaya çalışıyorlar.
*/ O günleri yaşayanlann belleğinde olaylar tazeliğini hâlâ koruyor: 27 Mayıs'ı izleyen günlerde Türkiye'nin
dört bir yanında ve özellikle büyük kentlerde halk sokağa döküldü. Askeri birlıklere çiçek atanlardan evlerine bay-
rak asanlara, görevli askerlere ayran, limonata ıkram eden yurttaşlardan tanklann üzerinde gezinen gençlere ka-
dar yüz binlerce yurttaş, 27 Mayıs sabahı ve onu izleyen günlerde ülkeyi bir bayram yerine çevirdi.
• Ülkenin birçok kentinde halk 27 Mayıs'ı destekleme mıtıngleri yaptı. Dolmuşlar bedava yolcu taşıdı, esnaf
indinmlı satışlara başladı. Tüm bunlann da belgeleri arşivlerdedir, kütüphanelerdedir.
4 Haziran 1960 günü
gazeteciler önünde ilk büyük
basın toplantısım düzenleyen
ihtilalin lideri Orgeneral
Cemal Gürseî gazetecilere
"Beni de eleştirin "
uyarısında bulunuyordu.
Menderes hükümetinin
kapattığı Istanbul
Üniversitesi 'nin 14
Haziran 1960 'ta
yapılan açılış
töreninde 'Silahh
Kuvvetleri îemsilen
halka ordunun en
küçük rütbeli
mensubu " sıfatıyla
seslenen onbaşı
Ramazan Örs oldu.
27 Mayıs' ı üç asker yaptı ve terör es-
tirdi diyenlerinsanlan yanıltıyor. Olgu-
lartersini kanıthyor. 27 Mayıs Hareke-
ti 'nin ilk icraatlanndan biri, hapishane-
lerin kapılannı açarak tutuklu gazete-
cileri salıvermek oldu. 27 Mayıs'ın bir
sonraki icraah, gazetelerin boş sütun-
larla çıkmasına yol açan sansürü orta-
dan kaldırmak oldu. Yaşam normale
döndü. 4 Haziran 1960 günü yerli- ya-
bancı gazetecıler önünde ilkbüyük ba-
sın toplantısını düzenleyen ihtilalin li-
deri Orgeneral CemalGürsel gazeteci-
lere "Beni de eteştirin" uyansında bu-
lunuyordu. Millı Birlık komitesi Baş-
kanı Org. Cemal Gürsel, ihtilalden bir-
kaç gün sonra yayımladığı bildiride
"Orduya ve şahsına karşı vapüan teza-
hürata ve sevgi gösterilerine" teşekkur
etmekle bırükte vatandaşlan ışının ba-
şına dönmeye davet ediyordu.
Tüm bunlar ortada iken 27 Mayıs'ı
tüm ülkede terör estiren, başka solcu
aydınlar ve işçi liderleri olmak üzere
yüz binlerce kişiyi içeri alan 12 Eylül
cuntasıyla tayaslamak olsa olsa kötü
niyetle açıklanabilır.
27Mayıs bir devrinı hareketidir.
Menderes hükümetinin 28-29 Ni-
san olaylannı gerekçe göstererek ka-
pattığı Istanbul Üni\ersıtesı 14 Hazi-
ran 1960'da Beyazıt Meydanı'nda ya-
pılan görkemlı bir törenle yeniden öğ-
retime açıldı. 27 Mayıs Hareketi'ne
destek veren güçleri bir araya getiren
bu tören, sabık ıktidara karşı bir göv-
de gösterisi anlamını taşıyordu.
Mitüıgin başlıca sloganlan "Hürri-
yetsizÜunOlmaz".
u
HukukDespoüa-
n HimayeEtmez", "Cnivıersite Hûrri-
yet'in Teminabdır", "PbHs Deviedne
Paydos" idı. O mıtingde yaşanan bir
olay, 27 Mayıs'ın o günlerde vermek
ıstediğı mesajın ipuçlannı taşıyor.
Mitingde ilk konuşmayı üniversite
adına Rektör Ord. Prof. Sıddık Sami
Onaryapar "tstikbaünüzin en biivük
ve en kıymedi abidesi $e\güi gençler"
diye başlayan konuşmastna Onar şöy-
le devam eder: "Devlet kudretini kü-
çük birzümrenin inhisanna (teketine)
afanışotanlanntecavüzü karsısında üni-
verâtemizi kapatmakzorunda kaldık.
Asil Türk ordusunun uğurlu eflemie
ünKershemiz tekrar faaüyete geçmiş
bulunuyor^ MBK adına komıte üye-
si MehmetOzgüneş'ın, baro temsılci-
sinin halka seslendiğı törenın en ılginç
konuşmacısı, son sözü alan kişidir. Çıl-
gınca alkışlar arasmda kürsüye çıkan
bu kişi "SaahhKuvvetleri temsflen hal-
ka ordunun en küçük rütbeli mensu-
bu" sıfaüyla seslenen onbaşı Ramazan
Örs'tür. Meydanı dolduran halkı "Hür-
rh et uğrunda devrimler yaratan kab-
ramanTiirknülletinininküapcıveAta-
türkçü evJaflanyız" sözleriyle selam-
layan Ramazan Onbaşı DP yöneticıle-
nnı kastederek şöyle devam eder: "On-
lar sadece şahsi menfaadarn cehalet
ihtirasıyla dolu faşizm rejinüni tatbik,
Hitler veMussolinı prensiplerini mfl-
letin içindeanane (gelenek) hahnesok-
mak istediler... Aydın tenkitçilerinin
sö> lediklerini hiçe sayarak dümada
hiçbir \icdanuı asla kabul etme>eceği
demokrasidışı unsurianasil nûfletimi-
zekabulettirnıekistediler." Atatürk'ün
"Gençliğe rDtabesi"ni hatırlatan Ra-
mazan Onbaşı sözlerıni şöyle tamam-
lar: "Vatanvehürm^tu^Tindacanve-
ren kardeşlerinüamiffi>«tçi ner Türk'ün
hürmet fedaüeri olarakkabul etmeme-
si mümkün mü?"
Cumhuriyet gazetesının yaphğı rö-
portajdan 61. Tümen'in Muhabere Bö-
İüğü'nde vatani görevini yapan Rama-
zan Onbaşı'mn Adana'nın Kozan ilçe-
sinden oldugunu, ilkokulu bıtirdiğini.
ihtilalin önderleri42. yıldönümünü kutladı
27 Mayıs Devrüni'nin 42. yıldönümünde, 27 Mayıs'uı
önderleri Milli Birlik Komitesi ve Kurucu Meclis
üyeleri, saat 12.00'de TaksünCumhuriyet Anıb'na
çeienk koydular. 1961 Anayasası Kurucu Meclis üyesi
ve gazetemiz Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun,
eski fmar Bakanı Rüştü Özel ve esid CHP tstanbul
MillervekUı Ekrem Amaç'm da katıldıgı törende
konuşan 1961 Anayasası ve Çağdas
Demokrasi V'akfi Başkanı Numan Esin, 27 Mayıs'nı
Türkiye'yi çağdaş bir anayasa olan 1961
Anayasasrna kavuşturduğunu vurguladı. Esin, "27
Mayıs, aydınianmaya inanan ve Atatürk devrimlerine
yürekten bağiı olanlann karşıdevrimcilere
başkaldınsıdır" diyerek 1961 Anayasası'nın "kanun
devleti" yerine
M
hukuk devleti" iikesini getirdiğini
arumsattL (Fotoğraf: HlLAL KÖSE)
sivilde motor tamırciliği yaphğuıı ög-
reniyoruz. Köylülerle konuşmalar ya-
pan tecrübeli bir hatip Ramazan On-
başı.. Bu olayda dikkat çekici olan Ra-
mazan Onbaşı'nın Silahh Kuvvetler
adına kürsüye çıkmış olmasıdır. O ka-
labalığın içinde yüzlerce subaym bu-
lunduğu düşünülürse, 27 Mayıs son-
rasında esen devnmci rüzgânn gücü da-
ha ıyı anlaşılu-.
Bu denli bir köktencilik örnegine
Büj'ük Fransız DeMİmi'nin "Kamu
SeJametKomftesi" (Jakobenler) döne-
minde bile rastlamak olası degildir.
27 Mayıs, 61 Anayasası'nın
anaadir
27 Mayıs'ı değerlendirmenın birbaş-
ka boyutu. topluma kazandırdıklan-
dır. Bu anlamda 61 Anayasası'nın ül-
keye getirdigi demokrahk yaşam, 61
Anayasası'nın hayat verdığı sosyal
de\let düzeni, sendikalann \e sol par-
tilenn gelişmesınin zeminini yaratan
ortam vb. ilk akla gelenleridir.
27 Mayıs Anayasası'nın ülkemızin
siyasal yaşammdaki en demokratik
anayasa olduğu herkesce kabul edili-
yor. Peki öyleyse kim yaptı bu anaya-
sayı? Kurucu Meclis' i yâd etmeden, o
meclisteki tartışmalan dikkate alma-
dan, 61 Anayasası'nın Kurucu Mec-
lis'in (Temsilciler Meclisi+Milh' Bir-
lik Komitesi) esen oldugunu teslım et-
meden, yakın tarihimiz hakkında sağ-
lıklı bir değerlendirme yapmak olası
mıdır?
Dahası var: Devlet Planlama Teşki-
latı'nı kuran yanı planlama düşünce-
sinı topluma kazandıran, sosyal dev-
let iikesini yaşama geçiren, sağlık ala-
nuıda sosyalizasyonu, devlet bünye-
sinde reformlan ve yeniden yapılanma-
yı başlatan 27 Mayıs Hareketi degil
midir?
Tarihi Idm yazar?
Tanhı Nazh Ilıcak'lar, Besım Ti-
buk'larvb. yazamazlar. Tarih, Türkçe-
yi Amerikanca gibı, o vurgularla ko-
nuşan, bilmem hangi Amerikan ümver-
sitesinden mezun birtakım yeni yet-
meler de yazamaz. Tarih birtakım TV
kanallanndaki şov programlanndaki
tartışmacılann hezeyanlanyla yazıla-
maz. Sadece olaydaiı zarar görenlerin
yazdığı bir tarih, yanlıdır. Ancak ve
ancak, olgulara bağlı kalarak, günün ko-
şullannı iyi değerlendirerek yazılan
tarih kahcı olur.
Neo-liberal rüzgâr zayıfladıkça. di-
rençh güçlerce kınlıp zayıflatıldıkça ta-
rihin gerçek yüzü bir kez daha ortaya
çıkacaktır.
27 Mayıs bir devrimdir.
SALI
ORHAN BURSALI
Koşullar Meyi
Gerektirirse...
Avrupa Birliği ne üyelik koşullanndan biri olan
ıdamın yasal olarak kaldınlması sorununun nasıl
aşılacağı tartışıladursun, Deniz Gezmiş ve ıkı ar-
kadaşının idamına karar veren o dönemın Mec-
lıs'inde bulunanlaria yapılan soyleşiler çok ilginç-
ti. Türey Köse, gazetemizdeki dizisıyle bu konu-
da son yıllarda yapılan en iyi yazılardan birinı ha-
zırladı.
Dizide boy gösterenler arasında pişman olan-
lar, yanlış yaptıklarını söyleyenler, o günkü koşul-
lann öyle gerektirdığını belirtenler vardı. Bir de
tabiı, "Hiç pişmanlık göstermediler, idamı hak
etmişlerdi", diyenler...
• • •
Bu söyleşılerde en çok takıldığım, "Şartlar Öy-
le gerektiriyordu" gerekçesi veya bakışı oldu.
Meclis'te ıdamdan yana oy verenlerın çoğu "ko-
şulların adamı" rolündeydı. Bunlann düşüncele-
rı "çifte kavrulmuş" gıbıydi, hem gonülleri idam-
dan yanaydı hem de koşullar, gençleri sehpaya
çekme eylemlerıne uygun bırzemin hazırfamıştı.
Gözlerini kırpmadan insan idam etmeyi beden
ve ruhlannın bir parçası yapanlara söylenecek
fazla söz yok aslında.
Ama, "koşullara göre" tutum almak, özellikle
siyaset arenasında genel bir düşünce ve davra-
nış biçimıdir. Bu nedenle üzerinde durulmaya
değer.
• • •
"Koşullar neyi gerektınyorsa" veya "koşullara
göre davranış", göruşlerinizin, ilkelenniz olmasını
gerekt/rmez. Veya bunlann olup olmaması belki
de zerre kadar önemlı değıldir.
O sırada kendınızın veya hızmet ettiklerinizın
yaran neyı gerektınyorsa ona göre davranırsınız.
Bu tutumun en önemli şahsiyeti, bilindıği gibi
Sayın Demirel'dir.
Zaten Demirel de söyleşıde "Şartlar öyle icap
ettiriyordu" sözleriyle tutumunu açıklıyor.
"Dün dündür, bugün bugün" de Demirel'ın
sözleridır.
• • •
Bu felsefeye üstünkörü bakıldığında, sanki
"diyalektik" bir içerik taşıyormuş gibi görunüyor.
Diyalektik-bilimsel bakış da somut koşulların
araştırılmasını, analızıni öngörür.
Çünkü hayatın ozunde olan değişım, doğal
olarak farklı zaman, koşul, mekân ve yapılarda
da etkisıni sürdürür. Bunları göze almadan hare-
ket başansızlık getirır.
• • •
O halde Demirel ve diğerleri "diyalektik", "bi-
limsel" mı davranıyor?
Hayır, sadece koşullar ve çıkarları neyi gerekti-
riyorsa.
Pragmatizmin, koşullann ve çıkarların esirliğidir
bu.
Bulunduğu koltuğun, yerın vb. hakkını, gereğı-
ni yerine getirmektir. Ve durumdan yarar çıkar-
maktır.
llkeli görüşlerin somut durumlan analizi ile, il-
kesizliğin her somut durumdan "vazife" ve "ya-
rar" çıkarması çok farklı dünya görüşleridir.
Biri sureklı dönüşü, tutum ve bakış değişikliği-
nı, dığeri ıse dunyaya, evrene, topluma ilkeli bir
bakışı gerektırır.
llkeli bakış, idama dün karşı olanı bugün taraf-
tar yapmaz.
•••
Demirel'in bütün hayatı boyunca belki de tek
bir "ilkeli tutumu"nu göruyoruz: Aile Fotoğra-
fı'ndakileri dün olduğu gıbı bugün de sonuna ka-
dar savunmak.
Neden acaba?
"Dün dündür bugün bugün" felsefesi. bugün
bu tutumunu degıştırmesıni gerektırmez mi?
Belki de hayır.
Demirel'i Demirel yapan, hep o Aile Fotoğrafı
koşulları oldu.
Demirel'in siyasi hayatında dönem dönem de-
ğişen aile fotoğrafları hep oldu.
Bugun de savunduğu pragmatizmini, felsefesi-
ni ancak o koşullarda uygulayabilırdi.
O koşullar bir hayat çızgisınin de ifadesidir.
70'lerden sonra başka bir hayat çizgisine baş-
lamak ise mümkun mü?
obursali@ cumhuriyet.com.tr
GENÇ İCRA DAtRESİ'NDEN
GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTTIRMA
İLANI
Dosya No 2002 11 Tal
Satılmasına karar venlen gaynmenkulün cınsı. kıymetı,
adedı. evsafı:
Genç ılçesı Cumhunvet Mahallesı pafta no: 16-18. ada no-
189. parsel no. 4'de kavıtlı 400 m2'lik arsa \e ûzennde 220
m2'den ıbaret ıkı daıre uzen üç kat toplam 6 (altı) daırelı be-
tonan7ie yapı olup her bir daırenin büyıUdüğü 110 m2'den
oluşmakta olup. (8 32) hıs^esı borçlu Hadin .Anrk'a aıt olup.
8 32 mıktann degen 32 897
280 0O0 TL'dır.
Satışı yapılacak olan bsim 8 32 hıssedır S»tış şartlan: 1-
Satış, 28 06 2002 günü saat 10 30'den 11 30'e kadar Genç
Adlıje bahçesınde açık arttırma suretıyle yapılaçaktır Bu
arttırmada tahmın edılen kıymetın \iizde 75'ını ve rüçhanJı
alacakiılar \arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı
geçmek şartı ile ıhale olunur Bovle bir bedelle alıcı çıkmaz-
sa, en çok arttıranın taahhödü bakı kaimak şartıyla
08 07 '2002 Pazartesı günu aynı yerde saat 10 00'da ıkıncı
arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttınnada da bu rnıktar elde edı-
lememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kal-
mak uzere arttırma ılanuıda gostenlen müddet sonunda en
çok arttırana ihale edılecektır Şu kadar kı arnırma bedelmın
malın tahmın edilen kıymetının yiizde 40"ını bulnıası ve satış
ıstevenuı alacağına riıçhanı olan alacaklann toplamından faz-
la olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma
masraflannı geçmesı lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çık-
mazsa satış talebi dûşecektır 2- Arttırma>a ıştu^k edecekle-
rın. tahmın edılen kıymettn yuzde 20"sı nıspetınde pey akçesı
veya bu mıktar kadir mıllı bir bankanın temınat meimıbunu
vermelen lazımdır Satı^. peşın para ıledır, alıcı ıstedığuıde
20 günu geçmemek üzere mehıl \enlebılır Tellalıye resmı,
ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır Bırıkmış ver-
giler satış bedelınden odenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dı-
ğer ılgılılenn (*) bu gaynmenkul iızenndekı haklannı husu-
siyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannj dayanağı belgeleri
ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmelerı lazımdır Aksı
takdırde hakJan tapu sıeılı ıle sabıt olmadıkça pavlaşmadan
hanç bırakıiacaklardu" 4- Ihaleye katılıp daha sonra ihale be-
delını yatırmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm
alıcılar ve kefillen, teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedeli
arasındakı farktan ve dığer zararlardan ve a\nca temerrüt fa-
ızınden mütesebılen mesu) olacaklardır Ihale farkj ve temer-
rut faızı aynca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl
olunaeak. bu fark. \arsa öncelıkle temınat bedelınden alına-
caktır 5- Şartname. ilan tanhınden ıtıbaren herkesın görebil-
mesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen
alıcıya bir örneğı göndenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn
şartnameyı gdımuş \e munderecatını kabul etmış sayılacak-
lan. başkaca bılgi almak ısteyenlerın 2002 ! I Tal sajılı dos-
ya numarasıyla müdürlüğumüze başvurmaları ilan olunur
08'05 2002 (•) Ilgılıler tabınne ırtıfak hakkı sahjplen de da-
hıldır Basın- 30925