18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KVYIS 2002 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERtN DEVAMI TURKIYE ls~tar»ul _B 21 Sinop B 19 KCDC3İI _B 24 Samsun PB 17 B 22 Trabzon Y 16 Ç angkale B 21 Gıresun Izımrı B 26 Ankara Y 16 B 20 Ivf ana B 27 Eskışehir B 21 Aydı B 26 Konya B 19 B 25 Sıvas PB 16 Zonçjldak B 16 Antalya B 30 Kars Adana Mersın Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıirt Hakkârı Van B B Y PB Y Y Y Y 28 26 22 26 20 23 18 16 Y 10 Yurdun doğu kesım- lerı parçalı bulütlu, Do- gu Karadenız, Doğu Anadolu ıle Güneydo- ğu Anadolu'nun doğu- su sağanak ve gokgu- rultulu sağanak yağışlı, dtğer yerler az bulutlu '. e açık geçecek, Hava sıcaklığı yurdun kuzey- batısı ile Doğu Anado- lu'nun batısında bıraz azalacak. dığer yerier- de artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB Y Y Y Y Y 1b 17 13 15 20 20 19 16 Berlin PB 23 Moskova PB 19 Budapeşte Y 18 Aşkahat B 22 Madrid PB 20 Astana Vıyana Y 18 Taşkent B 25 Belgrad Y 24 Bakû PB 15 Sofya Y 21 Bişkek Roma Y 20 Tiflis Atina PB 24 Kahire B 31 Münih Y 22 Zürih Y 22 Şam B 29 <p*% Parçalı Dulutlu S.siı ç 1 •% Bulutlu t Çok bulutlu > Yağmurlu SıAı kar . Gok gürulKjlü G r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Btştarafi 1. Sayfada b/A7"(Rahşan Hanım'ın yaşamını kitaplaştıran) ^ e r r n e t Çetingüleç'e konuştu. Bir sayfayı taşan uzur bir demeç verdi. MNyet'te de telefonla alındığı anlaşılan kısa bir söylşi var. OBtlemekgerekirsesözlerini; Ecevit. Başbakan- lık'taı "çekilmem", partiyi *'bırakmam" diyor. Ana ne yazık ki. Ecevit ailesınin günlerce baş ba- şa yaotıkları irdelemelerden sonra vardıklan bu ikı sonıç ancak bugünü anlatıyor, açıklıyor. Gczden ıraktutulınaması gereken olasılıklan kap- sami'or. Oysa, sağiığı ve siyasal yaşamıyla bağlantılı tar- tışmdar bu demeçle kapanmıyor; tersıne tartışma- lara >eni bir sayfa açıyor. Başbakan son yaşadığı geçici kabızlığın dışında güncal çalışmalannı her açıdan etkileyen sürekli bir hastclığın derin etkisinde. Sajlığı konusundakı dünkü açıklamaları inandı- ncı öjeleri içermiyor. Bajbakan, rahatsızlığının "kalıcı" nitelikte olma- dığın söylüyor, "tedavisi imkânsız bir hastalık de- ğil" dyor. Danası var; hastalığını "çokkısa sürede çözümü bulurabilecek, şimdiden bulunmaya başlayan bir rahatsızlık" diye tanımlıyor. Oysa doktoru Turgut Zileli. Başbakan'ın miyas- teni adlı sinir-kas sistemleriyle ılgili yaşamı boyun- ca sirecek hastalığı nedeniyle iki saatte bir ilaç al- dığın söylüyor. Bu hastalığın "ılaçlaria kontrol altı- na alınabileceğiancak kesin tedavisinin henüzaraş- tırmaaşamasında" olduğu bılınıyor. Ecevit'e göre, çekilmesinin "önünüardını düşün- mek" gerekli. Koalisyon içinde bir başbakan çıkmayacağının altını çizerek söze başlıyor. Yenı bir hükümet kurul- ması mı? 3-4 ayı alacak yeni bir siyasal yapılanma mı? Ekonomi açısından "tüm çabalann heba ola- cağını" yineliyor. Ozetlemek gerekirse, Ecevit kendinden sonrası- nı "Benden sonra tufan" diye tanımlıyor. "Bu hükümetin yerine kurulacak başka bir hükü- metin ekonomik ve sosyal konularda kolay kolay aynı katkılan sağlayabileceğine" inanmıyor Ecevit; ama, bu sözleriyle demokratik rejime ters düştüğü- nü, zorluklardan kendinden başka çıkış yolu olama- yacağını söylediğinin ayırdında değil. Fasa fiso olan nedir? Gelelim parti olayına. DSP grubu -bile- Ecevit'ten sonrasını araştırıyor. DSP'nin Bülent-Rahşan Ecevit ikilisinin bir çeşit tapulu malı olduğunu, siyasetten çekilmesinden sonra partinin dağılacağını içeren, üstelik toplum- da geniş destek gören genel yargıyı kabul etmiyor. DSP, "aktif siyasetten aynlması dunımunda bile" sarsıntı geçirmeksizin "yeni koşullara" uyum sağ- layacakmış! Işit de inanma. Aynı yargıda olan kaç kişi var ki Türkiye'de? Şimdiden ilerisi için bir şey söylerse ortalığın ka- nşabileceğinden, (yerini alacak isimlere kol kanat germeyi de ihmal etmiyor) kendisinden "ışık aldığı söylenen bir kimsenin (kim acaba) siyasal yaşamı- nın tehlikeye gireceğinden" dem vuruyor. Ecevitler'e göre "Bunlan (başbakanlığı ve parti genel başkanlığını) meseleyapmamak lazım". Neden mi? Ecevit'in bu konuyu açıklayan sözle- ri: "Eğer insan görevini yerine getirebiliyorsa, artık yaşı (tabii sürekli rahatsızlığı) onun için önemli bir etken değildir." Ya nedir? Sorunun yanıtı Ecevit'ten: "Tersine deneyimdir, yani kazançtır." Işte bu kadar. ABD iki gün önce Ecevit'in hasta- neden çıktığı haberiyle rahatlamadı mı? Siyasetdandini imiş, zihinsel ve bedensel rahat- sızlık artık yerini daha genç, sağlıklı birine bırakma- lıymış! Ecevit'in açıklamalan akıntıya kürek, fasa fıso mu acaba? Kaıııii bankalarında personel kıyıım ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Kamu bankalannda, yasayla yıl sonuna kadar tanınan sü- re beklenmeden, memur statüsûndeki personel boşaltılıyor. Halk Banka- g'nda sözleşmeli statûye geçmeyen personele, 20 Mayıs tarihıne kadar sü- ıe tanındı. Çalışanlann sözleşmeli statüye geç- memek için direndiği Halk Bankası'nda daha cnce 11 bin olarak belir- lsnen norm kadro sayısı 8 bin 500'e çekildi. Ziraat Bankası'nda 18 Hn 500 kişinin sözleşme mzaladığı, norm kadro- nın ise 20-21 bin olduğu jğrenildi. Bugüne kadar : bin kişi Devlet Personel Başkanlığı'na bildirilir- ten sözleşme imzalama- yan isimler, haftalık ola- ak Devlet Personel Baş- AYTAÇ AKYUDUMSU 19 LT. Bölge bayilikleri verilecektir. 0212-586 19 55 586 19 61 kanlığı'na iletilmeye baş- landı. Halen Ziraat Ban- kası'nda 4 bin civannda emekliliği gelmiş kişinin çalışmakta olduğu belir- tildi. Ziraat Bankası'nda 4603 sayılı yasa çıkanl- masmdan bugüne kadar 14 bin kişinin emekli edildiği öğrenildi. Halk Bankası'nda ise Emlak Bankası'ndan ge- lenler dahil 17 bin olan çalışandan 2 bini emekli edildi, 1850 kişi de Dev- let Personel Başkanlı- ğı'na bildirildi. Toplam 6 bin 500 kişi sözleşme im- zalarken norm kadro ala- rak 11 bin kişiyle Halk Bankası'mn yürüyebüe- ceğine karar verilmişti. Halk Bankası Özlük Iş- leri ve Kariyer Planlama Bölümleri tarafindan merkez şubelere gönde- rilen yazıyla ise bu sayı 8 bin 500'e kadar indirildi. Yazıda bankanın 22 mer- kez şube, 6 kurumsal şu- be ve 525 bağlı şube ola- rak yapüandırüdığı anla- rüırken merkez şube mü- dürleriyle yapılan analiz sonucunda bankanın iş- lemlerinin 8 bin 500 per- sonelle yürütülebileceği sonucuna vanldığı belir- tüdı. Parçalı sol, faşizme davetiye çıkanr MİYASE tLKNUR Yılmaz Kerimo, 1963 yılında Mardin'de doğdu. Daha sonra ai- lesi Elazığ'a göçhi Çocukluğu Elazığ'da geçen Kerimo ile ile aynı yıl aynı iÜcokulda karşı sınıf- larda öğrenime başladık. Elazığ Gazi Ükokulu'nda karşılıkh sı- nıflarda okuduk, aynı bahçede koşturduk. Daha sonra tesadüf eseri yine aym yıl Devrim Orta- okulu'nda yine karşüıklı sıruflar- da ortaöğrenime adım attık. Yi- ne aynı yüın aynı döneminde 2. sınıfin birinci yanyıhnda ikimi- zin de ailelerinin Istanbul'a göç etmeleriyle yollanmız aynldı. Pertevniyal Lisesi'nde lise öğre- nimine başlayan Yılmaz'ın aile- si bu kez İsveç'e taşındı. Ydlar sonra Yılmaz Kerimo karşımıza Isveç Parlamentosu'nun millet- vekilı olarak çıktı. Isveç'te öğre- nimi sürerken Isveç Sosyal De- mokrat Partisi'nin gençlik kolla- Isveç Parlamentosu'nda Sosyal Demokrat Parti'nin Türk milletvekillerinden Yıhnaz Kerimo ve milletvekili arkadaşlan Fransa'da solun parçalanmışlığı nedeniyle sağın zafer kazandığına dikkat çekerken solun parçalanmasının faşizme davetiye çıkardığını belirttiler. nnda siyasete başlayan Kerimo, rev yapan Waidelich'la birlikte genç yaşında îs\eç Ülusal Parla- mentosu'nda iki dönemden beri Sosyal Demokrat Parti milletve- kili olarak görev yapıyor. Geçen yıl Türkiye'ye gelerek çeşitli temaslarda bulunan Keri- mo, bu kez parlamentodan iki ar- kadaşı Tommy VVaidelicb, Lars Dahlberg ve kendisi gibi Sûrya- ni asıllı olan Sosyal Demokrat Parti'nin belediye meclis komis- yonunda görevlı Adnan Can ile birlikte doğup büyüdüğü toprak- lan ziyarete geldi. Kerimo ile bir- likte gelen Tommy Waidelich, Stockhohn Milletvekili ve Sos- yal Demokrat Parti'nin Stock- holm il başkanı. Geçen dönem Avrupa Parlamontosu'nda da gö- gelen Lars Dahlberg de Stock- hohn milletvekili ve bir diğer gö- revi de Sosyal Demokrat Par- ti'nin başombudsmanhğı. Istan- bul ve Diyarbakırda temaslarda bulunan millervekılleri, daha sonra Kerimo'nun memleketi Mardin'e geçtüer. Milletvekille- ri dün İsveç'e döndüler. Cumhuriyet'i ziyareti sırasın- da Fransa seçimleri, Türkiye-AB ilişkileri, küreselleşme konusun- da görüşlerini açıklayan Isveçh parlamenterler, özelÜkle Fransa seçimlerinde solun hezimetinden duyduklan üzüntüyü dile getirdi- ler. Stockhohn Milletvekili ve il başkanı Waidelich, Fransız se- çirnlerinin sol adına üzüntû veri- t a r i h U e m o d e r n VP nivannvla Türk nuırvi tstanlM11 'da ö n c e k i 5 vcpıyunuyıu ı urn rnurşı çağ m ü z i k t e buıuştu. fş Sanat Oditoryumu'nda Özgün Avusrurya Tiroler Kaiserjaeger Bandosu, Mehter Topluluğu, TRT tstanbul Çoksesli Gençlik Korosu, Fazıl Say Ue TSK Armoni Mızıkası Askeri Bandosu'nun sahneneye çıktığı konserde Fazıl Say tarafindan bando, mehter ve piyanoya göre düzenlenen Türk Marşı ilk kez çaündı. Konser, Musa Göçme'nln düzenlemesiyle Mehter Marşı sunumuyla sona erdi. (Fotoğraf: UCUR DEMİR) Almanyadan Futbol Heyecanı BAYER LEVERKUSEN - SCHALKE O4 ALMAIMYA KLJPASI MİIIİ FUbotcumuz Ydctvray 1 ftormaat\ »r Leverkusen raküM Schalke O4 karştsa-ıdo Ahnanya Kupan için mOcadsl» edlyor. Futbolun Çoşkusunu TVö'do Yaşayınü! Bu heyecanı kaçırmayın. Bugece 20.30'dacanlı ci bir şekilde sonuçlandığmı ve bu sonucun büyük ölçüde solun parçalanmışlığından kaynaklan- dığını behitti. Avrupa'da solun gerilemesinde bir diğer etkenin de sol partilerin sağla olan farklılıklannı belirgin bir şekilde ortaya koyamaması ve küreselleşme karşısında politika- lannı netleştirememesi olduğu- na dikkat çeken Lars Dahlberg Avrupa'da son dönemde milliyet- çi akımlann gelişmesini küresel- leşme karşısında duyulan korku- ya bağladı. Solun parçalanmışh- ğının sürmesi halinde ırkçı, faşist partilerin güçlerini artnracağını dakaydeden Dahlberg, "Irkçılı- ğın önüne set çekilmek isteni- yorsa sol gücünü birieştirmeli- dir" dedi. Her üç parlamenterin de genç oknası ammsatıldığında, gülerek "Gençliğimiz her yerde dile ge- ririldi. Oysa biz artık orta yaş sayüırız. üçümüz de 1963 do- ğumluyuz. Bizim ülke- mizde bizden daha genç parlamenterler var" de- diler. Isveç Sosyal Demokrat Partisi'nin yeni seçim stratejisinde gençlere yüz- de 50 kontenjan aynldığı- nı, kadınlar, azınlıklar, eş- cınseller ve gençlerin eşit oranda temsilinin amaç- landığını belirten millet- vekilleri, AB-Türkiye iliş- kilerinin yolunda gitmesi için Türkiye'nin alınganlı- ğa kapılmadan Kopenhag kriterlerini yerine getir- mesi gerektiğini söyledi- ler. Isveç'in bile adayhğı suasında AB kapısında 5 yû beklemek zorunda kal- dığını anımsatan milletve- killeri, Türkiye'yi AB 'nin üyesi olarak görmekten memnuniyet duyacaklan- nı dile getirdiler. İlhan Selcuk Demokrasi ve özgürlük akılyoluyla sağlanacak BOLU (Cumhuriyet) - Gazetemiz imtiyaz sahibi ve yazan İlhan Selçuk, 1 milyar 200 milyon nüfuslu Islam âlemınde demokrasinin yaşandığı tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Selçuk, insanlann demokrasi ve özgürlüğü akıl yoluyla sağlayacağını vurguladı. Selçuk, önceki gün Abant Izzet Baysal Üniversitesi (AIBÜ) Kültür Merkezi Mavi Salon'da Atatürkçü Düşünce Kulübü'nce düzenlenen "Aydınlanma" konulu konferansa katıldı. Yoğun ilgi gören konferansı Bolu Valisi M. Ali Türker de izledi. Konuşmasmda Evrim teorisinin tarihçesine değinen Selçuk, Sanayi Devrimi'nin tüm insanlığın yaşammı değiştirdiğini anlattı. Sanayi Devrimi'ne kadar olan süreçte insanlann her şey gibi dini de geliştirdiğini ifade eden İlhan Selçuk, "tmparatorlar ve krallar dönemindeki savaşlann sebebi tarım ve topraktı. O zamanlar ne ulus, ne >Tirrtaş ne de demokrasi vardı. Sadece dinci kesimin yönerimi ve çalışan halk vardı" dedi. Ulus kavrammın demokrasinin en büyük etkenlerinden biri olduğunu ifade eden Selçuk, gelişmeyle birlikte insan haklannın da yerine oturduğunu söyledi. GUNDEM MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Denktaş Ankara'ya gelirken çantasına bu sıcak belgelerin yanı sıra bir de 4 sayfalık metin koydu: Girit Kronolojisi... 1821 'den 1913'e kadar uzanan 92 yıllık Girit sü- recini Ankara'ya da anımsatmak istiyor olmalı! Girit'te 19 ve 20. yüzyılda yaşananlar ansiklope- dilerde, tarih kitaplannda da "Girit sorvnu" başlığı altında işleniyor ama, biz Denktaş'ın metnini, kısal- tarak aktaralım: 1821- Birinci dönem... Mora'da başlayan isyan hareketi Ruslann tahrikiyle Girit'e de bulaştı. 1830- Londra Konferansı'nda Yunanistan'ın ba- ğımsızlığı tanındı. Yunanistan, Girit'i de istedi. Ka- bul görmedi. Aynı yıl, Girit'te isyan çıkaranlar için Ba- bıâli tarafindan af çıkarıldı. 1841 - Mehmet Ali Paşa Girit'ten çekildi. 1856- Islahat Fermanı'yla birlikte Girit'teki kimi Müslümanlar Hıristiyanlığa geçmeye başladı. 1866- III. Napolyon şartlar gerektirirse, Suriye Hıristiyanlan için olduğu gibi Girit Hıristiyanlan için de gerekeni yapabileceğini söyledi. Aynı yıl asiler- ce oluşturulan meclis, adadaki Türk hâkimiyetini ta- nımadığını ve adanın Yunanistan'a ilhakını ilan etti. 1868- Yunanistan-Girit bağlantısını kesmek üze- re Yunanistan'a ültimatom verildi. 8 gün içinde ce- vap alınamayınca Yunan sahilleri ablukaya alındı. Girit ısyanı sona erdi. 1878- Ikinci dönem... Osmanlı-Rus savaşı Rus- lann lehine dönmeye başlayınca Yunanistan'da Tür- kiye'ye karşı savaşa girmek isteyenler savaş karşrt- larının evini bastı. Girit'teki Rumlan eğitmek üzere Pire limanından bir gemiyle Yunan subayları gön- derildi. Aynı yıl Osmanlı-Rus savaşını sona erdiren Ayas- tefanos Antlaşması imzalandı. Yunanistan Girit'i is- tedi. Verilmedi ama, 23. madde Girit'e aynldı. Girit'te ayrı bir meclis kurulacaktı. 49 Hıristiyan 31 Müslü- man... 1879- Yunanistan, Ayastefanos Antlaşması'nın 24. maddesinekoydurduğu, 'Yenidüzenlemelerya- pılabilir' maddesine dayanarak Girit için Babıâli'ye başvurdu, reddedildı. 1896- Yunanistan Başbakanı Girit'e donanma göndereceğini açıkladı. 1897- 2 zırhlı. 12 torpidodan oluşan Yunan do- nanması Girit'e hareket etti. Osmanlı donanması Haliç'te kullanılamaz durumdaydı. Donanma perso- neli Marmara Denizi'nde tatbikat yaptı. 1897- Türk-Yunan savaşı başladı. Girit'in özerk- liği ilan edildi. 1908- Sonuç... II. Meşrutiyet'in ilanını istismare- den Yunanistan Girit'i ilhak ettiğini açıkladı. 1913- Londra Barış Konferansı'yla Osmanlı, Gi- rit'in Yunanistan'a verilmesini kabul etti. Masaya otururken 90 yıl insan için uzun ama, devletler, toplumlar için öyle değil. Bir adanın başka bir ülkenin eline geç- mesinin kısa kronolojisi böyle! Kıbns, Girit'e benzer benzemez, ayn konu. Ancak Batı'nın tutumu, sadece Denktaş'ın değil, "Geçmi- şi ne kadar derin bılirseniz, o kadar ileriyi görebilir- siniz" sözünü benimsemiş olan herkesin aklına Gi- rit ya da benzeri olayları getiriyor. Batı'nın son tahlilde sürekli Yunanistan'dan yana tavır koyduğunu görüyoruz. Tarih böyle gösteriyor diye, Batı'yla selamı sabahı kesecek miyiz? Elbet- te hayır. Ancak yaşananlardan ders almamız, ma- saya otururken "Ne kadar az kaybedersek o kadar kâriı çıkanz" mantığını tersıne çevırmemiz gerekiyor. [email protected] Filistin'e koruma çağrısı Ekonomi Servisi - Devlet Bakanı ve Başba- kan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Filistin toprakla- nnın işgali ve ağır insan haklan ihlalleri ile masum insanlara yönelen terörün oluşturduğu kıskaçtan bir an önce kurtulmak gerek- tiğini belirtti. Islam Kon- feransı Teşkilatı (ÎKF) Genel Sekreteri Abdül Zahid Delkaziz de ulus- lararası toplumu Filistin halkına "Ulusal koru- ma" sağlamaya davet et- ti. ISEDAK tzİeme Komi- tesi'nin 18. toplantısı Is- tanbul Polat Rönesans Oteli'nde başladı. Kura- nıkerim'in okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in mesajı, Cumhurbaşkanlı- ğı Dışüişkiler Damşmam Inan Özyıldız tarafindan katılımcılara aktanldı. Toplantının açılış konuş- masını yapan MHP Genel Başkanı, Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, ÎSE- DAK'ın insanlık tarihi açısmdan önem arz eden birçok değişim ve dönü- şümün yaşandığı bir dö- nemde faaliyetlerini sür- dürdüğünü söyledi. Israil-Filistin sorununa değinen Bahçeli, insanlı- ğı banş ve kardeşliğe ça- ğıran sema\T dinlerin be- şiği olan Ortadoğu'da yıl- lardu- devam eden olayla- nn trajik bir boyut kazan- dığını söyledi. Bahçeli, Filistin topraklannın işga- li ve ağır insan haklan ih- lalleri ile masum insanla- ra yönelen terörün oluş- turduğu kıskaçtan bir an önce kurtulmak gerekti- ğine dikkat çekti. Bahçe- li, "Hepimizi üzen bu olaylar karşısında, böl- gede çatışmalara, işgal- lere ve teröre bir an ön- ce son verilmesini ve Or- tadoğu'da özlenen ban- şa en kısa sürede ulaşıl- masını din'yornm" diye konuştu. ÎKF Genel Sekreteri Abdül Zahid Delkaziz'in mesajı, yardımcısı Nabi- ka Diallo tarafindan okundu. Genel sekreter mesajmda, "Filistinli kardeşlerimize çok zor anlar yaşatmakta olan Israil'in saldırgan ey- lemlerini kınıyoruz" de- di. Uluslararası toplumu, Filistin halkına "Ulusal koruma" sağlamaya da- vet eden Delkaziz, lsrail'i BM kararlannı uygula- maya çağırdı. Filistin'in Ankara Bü- yükelçisi FuadYasin. ba- nş aradıklannı, ancak ba- nş içinde yaşayamadıkla- nnı behrterek "Biz banş konferansı düzenlenme- sinin çok olumlu oldu- ğunu düşünüyoruz. Si- zin liderliğinizle bu top- lantının düzenlenmesi için çaba gösterilmesi gerekir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle