Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAr
FA CUMHURİYET 1 MAYIS 2002 ÇARŞAMBA
12 JvUJLi U l \ kultur@cumhuriyet.com.tr
Halil Akdeniz, son resimlerini 8 Mayıs'a dek Siyah/Beyaz Sanat Galerisi'nde sergiliyor
DüzlemleresminilişkisiMİMTAZ SAĞLAM
ANKARA - Anadolu Uygarlıklan'na ılişkin
kûltür venlenni, "soykötüksd" birbakışlave ya-
ntı:ı bir bilinçle sentezleyerek resminin genel
yapısını beliıleyen HaBl Akdeniz, son çalışma-
lan/la Ankarah izleyicilerin karşısında... Si-
yahBeyaz Sanat Galerisi'nde açılan ve 8 Ma-
yıs arihine kadar sürecek olan sergide, sanatçı-
nıngenelde soyut-geometrik bir kurguda oluş-
turduğu ve gıderek deneysel nıteliğı baskın ha-
le gelen tuval resimleri yer alıyor.
Bilindıği üzere Halıl Akdeniz'in resimleri,
19701i yülann ikincı yansında "salt- biçimcT
bir ıraderun kontrolünde fıgürasyondan uzakla-
şan. özelhkle de 1990lı yıllarda "kavramsar
nıtelildi bır eylemin gerekleriyle uyuşan bir ge-
hşim arz eder. Ve kabaca belirtmek gerekırse,
Halil Akdeniz; resminı büyük oranda Anadolu
coğrafyası üzerinde çağlar boyunca yaşanmış uy-
garlık katmanlannın ızınde şekillenen bır doku-
ya atfeder. Bu zengın miras içinde resminı ku-
racak dinamikleri, ifade unsurlannı fazlasıylabu-
lur. Seçtiği ünge ve sımgeler dolayımında so-
yut ve mınımal bir karaktere evTİlen ve bıçım'an-
lam dıyaloğunda nıhaı yapısını belırleyen özgün
tasanmlar, sonuçta "knlturier ansı" bir nitehk
ve sorunun temsilı nesnelenne dönüşür.
Dikkat edıldığınde Halil Akdeniz resminde,
bir seçim ve karar mekanizmasının ürünü olan
imge, gösteren düzeyinde sorunsallaşmaktadır.
Çünku, aıt olduğu sosyal ve kültürel baglarm tem-
//a
sille yükümlü olduğu kadar, resmin plastık ya-
pısını soyut somut ılışkısı açısından butünleyen
aşkm bır nesnedir aynı zamanda. Yanı, konusal
gönderimle yükümlü, ancak (ve bir o kadar) mı-
nımal kurguya yön veren bır resım nesnesıdır
karşımızdaki. KÎsmen çatışmalı görünen bu ya-
pılanma, kurgu resnun hedeflediği görsel nite-
liği sağlayan estetık bır katkıdır gerçekte...
alil
Akdeniz;
resmini büyük
oranda
Anadolu
coğrafyası
üzerinde
çağlar
boyunca
yaşanmış
uygarlık
katmanlannın
izinde
şekillenen bir
dokuya
atfeder.
Öte yandan, sergide yer alan tüm yapıtlan sa-
ran bır anlatım özellığım de, "düz-düzeyilkesel-
Bğj" adıyla tabır etmek ve vurgulamak gerela-
yor. Halil Akdeniz resminin baştan bu yana en
temel ayıncı özellığı olarak öne çıkan. resmin-
de fon ışlevı de gören bu düz ve homojen yü-
zey, betımlemeci resim yaklaşımnıa karşı öne-
nlen "yeni plastikçi bir (ffl" olması açısından da
simgesel bir önem ve değer taşır. Bu durumu açık-
ça, kazıbilimsel bır tipolojınin gereğı olarak gör-
mek kadar, Halil Akdeniz'in soyut serüvenıne
yön veren bir yüzey üslup ilışkisinın olabıldı-
ğince özgün bır çözümü olarak da görmek doğ-
ru olur. Oyle ki, bu monokrom etkilı (alt) -yü-
zey, uzun dönem (ve hâlâ) Akdeniz'in resminin
üzerinde tesis edildıği, simgesel bıçımlerle ya-
hn/minimal üişkıye sokulduğu taşıyıcı düzlemın
ta kendisıdir.
Nitekim sanatçının "kültür bakiyeleri" ola-
rak adlandırdığı ve metafor halinde kullanagel-
diğı imgelerin bu alt ve düz yüzeye eklenmesiy-
le oluşan görsel etki, resmin genelini kuşatan
uzamsal yoğunluğun da nedenıdir. Özellıkle.
bu sergide ağırlıkb olarak yer alan, düz yüzey-
lerin artnğı, imge seçıminın azaldığı, minimal
ve kavramsal bir kurgu anlayışının öne çıktıgı
son resımlerde, bu dönüşümü kolayca anlamak
mürnkündür.
Özetle; Halil Akdeniz'in resimleri. geçmişe
ait kültür imgeleriyle yeni ikon düzenleri yarat-
maktadır. Bu etki ve sonucu sağlamada başvu-
rulan geometrik ve soyut düzen kalıplan, evren-
sel göndenmlı bır dıli de ortaya koymaktadır. Za-
ten, semantık düzeyde, bu bıçımsel organızas-
yonun, sanat yaşam ve kültüre ilişkin sentezle-
diği arkeolojik tortulan görmek ve anlamak zor
değildir. Sonuç itibanyla, Halıl Akdeniz'in sa-
natını ideo- piastik bır tasarun modelini hedef-
leyen bıçımsel dizgelere dayah bir tavır olarak
belırlemek mümkündür.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlik, bugün Ümit ÜnaVm '9' adlı filmiyle başlıyor
ursa sinemayla şenlenecekKültürServisi-Bursa Büyükşehır Be-
ledıyesi, Bursa Kültür Sanat ve Tu-
rizm Vakfı ve Çağdaş Sinema Oyun-
culan işbirhğıyle iki yıldır düzenlen-
mekte olan 'Bursa Sinema Şenliği'nın
üçüncüsü bugünden ınbaren 4 Mayıs'a
dek Bursa Tayyare Kültür Merkezi'nde
yapılacak.
Bugün saat 18.30'da bu yılki Istan-
bul Film Festivali'nde 'Büyük Ödülü'
kazanan Ümit Ünal'ın '9' adlı fılmi-
nin gösterimiyle başlayacak şenlik, sa-
at 21.00'de geçen yıl Istanbul Film
Festivali'nde ve SÎYAD'ın değerlen-
dirmesinde 'En lyi Film' seçilen Der-
viş Zaim'ın 'FiDer ve Çimen' adlı ya-
pıüyla sürecek. Aynı gün saat 16.00'da
Tank Akan 'Anne Kafamda Bit Var'
adlı kitabını imzalayacak.
Nâzım Hikmet'in anısma aynlan
şenliğin ikınci gününde, Nâzım Hik-
met'in senaryosunu yazdığı, Azeri yö-
netmen Ejder İbrahimov'un çektiği
'Bir MahaUeden İki Delikanlı' \ e Ba-
şarSabuncu'nunyonemğı 'Yolcu' ad-
lı fılmler yer alıyor 'Bır Mahallede
iki Delikanh" fılmınden sonra, Rus
senarist ve İbrahimov'un eşı Marga-
reta Malayeva, senaryo yazan-yönet-
men ve romancı Vedat Türkaii, şaır
Ataol Behramoğlu, Nâzım Hikmet
Vakfi temsilcisi Nevzat Şenoi ve şen-
liğin danışmanı, sinema yazan Vecdi
Sayar'uı katılacağı bir söyleşı düzen-
lenecek. Aynı gün saat 16.00'da Aüf
Yıhnaz 'Bir Sinemacının Anılan' adlı
kitabını imzalayacak.
3 Mayıs'ta saat 13.30'da yapımcı
ArifKeskiner'ÇiçekGibi' adlı kita-
bını ımzalavacak. Ardından, Kâzım
Öz'ün 'FotoğraT ve Serdar Akar'ın
'Maruf adlı fılmleri gösterilecek. Sa-
at 21 .OO'de Tunç Başaran ın 'SendeGit-
me' adlı filmının göstenmi yapılacak.
Şenliğin son günü Çağan Irmak'ın
k
BanaŞansDüe%BanşPirhasan'ın'O
da Beni Seviyor', AJi Özgentürk'ün
'Balalayka' adlı filmlen gösterilecek.
Semir Aslanyürek'in 'ŞeUâk' filmiy-
le sona erecek olan şenliğe, bu yıl ara-
larında Ali Poy razoğlu, Fikret Hakan.
Hürya Koçjiğit, Halil Ergün, Meltem
CumbuLTİıncel Kurtiz, Eşref KoJçak.
Nur Sürer, Lğur Yücel, Nihat İJeri, Ta-
ner Barias, Aykut Oray, Büknt Kaya-
baş, Kuta\ Köktürk, Ruhi San, Ozan
Güven, CeznüBaskm,Ali Sürmeli nın
de bulunduğu çoksayıda sinema oyun-
cusuyla fılmlerin yönetmenleri katıla-
cak.
BuyılkiUluslararası tstanbulFflmFestivaK'nde 'BüyükOdülü' kazanan
'9', bugünsaat 1830'daBursaTayyareKültürMerkezi'ndegösterilecek.
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Edebiyat Günleri,
Denizli'de
Ankara'da kurulu Edebiyatçılar Derneği son yıllar-
da edebiyat etkinlıklerıni yurdun çeşitli yörelerine ta-
şıyarak buraların kültür hayatının canlanmasına önem-
li katkılarda bulunuyor.
Bu tür etkınlıklenn sonuncusu geçen hafta sonu
Denizli'de gerçekleştı. Pamukkale Universitesi'nin
onuncu kuruluş yılı nedenıyle ünıversite ile Edebiyat-
çılar Derneğı'nın ortaklaşa duzenlediklerı etkinliklerde
üç gün boyunca çok sayıda yazar, kentlekı öğrencı ve
aydınlarla buluştu.
Edebiyatçılar Derneği Genel Sekreteri Gökhan Cen-
gizhan'ın gunümuz edebiyat ortamına genel yaklaşım-
lar getırdiğı konuşmasıyla başlayan toplantılarda gü-
nümuz öykücüluğü, gunümuz şıin ve yanı sıra edebi-
yatta Denizli imgesı konulan tartışıldı.
Son yıllarda patlama yapan oyku sanatında bu sü-
recin nasıl gelışeceğı konusunda yoğunlaşan tartısma-
larda eleştırmen Semih Gümüş, günümüz öykücülü-
ğünün önde gelen adları Cemil Kavukçu, Müge Ip-
likçi ve Özcan Karabulut söz aldılar. Yazarlann dil,
anlatım ve sanatsal varoluş konularında farklı yakla-
şımlar getirmeleriyle canlı birtartışma platfcxmuna dö-
nüşen bu toplantı, oğrencı ve akademısyenlerin de ka-
tılımıyla ufuk açıcı yeni düşuncelerin doğmasını sağ-
ladı.
Aynı öykücülerin okuma saatlennde ise her bin ya-
prtlanndan örnekler okuyarak bunlar üzenne dinleyi-
cılerle tartıştılar.
Edebıyatta Denızlı Imgesi konulu toplantıda, son
yıllarda romancılığımızda önemli bir dil ve anlatım us-
tası olarak sivnlen Hasan Ali Toptaş, doğduğu kasa-
banın, çevresınin ve Denızli'nın yaprtlannda nasıl yan-
sıdığını. özellıkle de varolan, maddi gerçekliğı nasıl
yazınsal bır gerçekliğe dönüştürdüğünu aynntılarıyla
anlatarak hem deneyımlerıni aktardı hem de dinle-
yenlere bır tur yazarlık dersi vermış oldu.
Bu yıl yayımlanan Sıper Mektuplan (Remzi Kitabe-
vi) adlı yaprtında Çanakkale Savaşı sırasında Deniz-
li'de oluşturulan on bın kışilikbırtümenin, Kurtuluş Sa-
vaşı sonuna dek başından geçenleri anlatan Necati
inceoğlu Denizlı'nın antik çağdan bu yana yazılı eser-
lerde nasıl anıldığını orneklerle anlatarak dınleyenlerı
tarihsel bir yolculuğa çıkardı Ünsal Özünlü ise cum-
huriyet dönemi yerel başmından orneklerle edebiyat
- kent ilişkısıne değındi. Önder Göçgün de yaptığı ko-
nuşmada kentın geçmışinden, ılginç kişilikleri vetop-
lumsal otaylan anımsatarak renkli görüntüler çızdi.
"Son Donem Şıırimız" konulu toplantı, Denızlı'nın
kultur hayatında önemli bır yer tutan Yaprak Kitabe-
vi'nde yapıldı. Cevat Çapan, Refik Durbaş, Erdal Alo-
va, Adnan Azar ve Hakan Savlı'yla bırlıkte katıldığım
bu toplantı da çok canlı geçtı. Bu canlıhkta baş ne-
den, son donem şıınmizin yeterince değerlendirilme-
mış olmasıydı. Gerçekten de konuşmacılar ve dinle-
yıcıler hep şıır alanının dağınıklığından, eleştirinin ye-
tersizliğınden, okurun seçme yapmadakı güçlüklerin-
den söz ettiler. Öte yandan şıınn sanatlar arasındaki
ana eksen olma özellığı ve vazgeçılmezliğı de bir baş-
ka vurgulanan konu oldu.
Etkınlikler boyunca şunu gördüm: Kimi yazarlar için
aslolan yaprtlannı vermektır. Yazmanın dışındaki ey-
lemler onları çok ilgılendirmez. Okurlarla buluşmak ya
da tartışmak anlamsız gelebilir. Ne ki, seçkın okurlar-
la karşı karşıya gelmek. yazar ıçın sarsıcı, yol açıcı tar-
tışmaları da berabennde getırebılıyor. Yazar yaratıcılı-
ğıyla okurun yaratıcı dünyasının çarpıştığı boylesi kar-
şılaşmalar iki yan ıçın de onemlı kazançlar doğurabı-
lıyor. Denızlı'dekı uç günlük tartışmalar boyunca ben
hep bu duygu ıçınde oldum.
tfisekciıa hotmail.com
Nâzım işçilerle buluştuNEN.\ÇALİDİS
Gülsen Tuncer, 70'li yıUardan bu
yana pek çok politik-kıtlesel göste-
rınm düzenlenmesıne katılan, sunu-
culuğunu üstlenen bir sanatçı. Nâ-
zım Hikmet 100. Yıl Etkinlikleri Ku-
rulunun hazırladığı ve geçen ay Ab-
dı Ipekçi Spor Salonu'nda yapılan
izlenceyı sunan da yine oydu.
- Abdi İpekçi'de yapılan Memkket
Nâzm Hikmetgecesinden sözeder mi-
sinîz?
GÜLSEN TUNCER - O gecenin
amacı Nâzun'm yurtseverliğini ve
işçı îinıfiyla yakın ılişkisıni ortaya çı-
karmaktı. Etkinliğe DtSK. KESK,
TÜMTÎS. Hava-lş ve pek çok sendi-
kanm yöneticilen ve sendıkalı işçi-
ler katıldı. tşçi sınıfinın önderleri ge-
ceye katıhp Nâzım'a saygılannı ilet-
tiler. bu önemli bır şey. Tekstil işçi-
leriıden oluşan bir koro kurduk, bu
koro çok kısa sürede ortaya çıktı. Ha-
yatnda hiç tiyatroya gitme şansı ol-
ma\an ınsanlar vardı.
Mzım'm iki şiinni ajitasyon tıyat-
rosı şekiinde sahneledik. Çocuk ve
gen;lerin yeri tezgâh değıl, okuldur.
0nın ıçin de işçı ümversıteleri olma-
lı. üyorum.
- Vıl içinde Nâzun'la UgiK başka et-
kinîkler tasarhvor musunuz?
1L*NCER - Daha önce rahmetli
Caı YücePle Almanya. İngiltere ve
Pars'te düzenlenenNâzım Hikmetpa-
nelerinde, dia eşliğinde sahne gös-
ter.eri yapmıştım. Zamanla bu gös-
teneri 15 dakikaya indirip siyah-be-
yaıNâzım fotoğrafları ve şiirlen eş-
lıgnde sundum. Bu içerikte bir oku-
maıyatrosu yapmayı tasarlıyorum.
Bvjıirlen bölümlere ayırdım; yurt-
se^erlik, banş. sevda, hasret gibi. Bu
çaj>ma tüm yıla yayıbnış. Kısa bir
SİE önce Nâzım'uı kadınlan üzeri-
neiırpanele katılmıştım. Şimdilik ts-
taroul çevTesinde yapılacak bazı et-
kilikler var.
Nâzım Hikmet'in kadınlan uze-
rİK yapılan bir panelden söz ettiniz.
Niom'ın, kadınlarr>1a bu kadar gün-
dene gebnesini nasıl yonımluyorsu-
nıt?
TUNCER - Nâzmı'ın yaşamında
çok kadın var, Piraye Hanım da bun-
lann içinde. Memleketimden Insan
Manzaralan'nda yer alan ve bir ga-
zete haberinden yola çıkılarak yazı-
lan Tan>T
a da onun kadınlanndan bi-
ridir. Kadmlarla ilişkilerinde rutku.
saygı ve yüksek sevgi boyutu vardır.
Onu sadece çapkınlıklanyla günde-
me getirmemız ve değerlendirme-
mizçokyanlış. Olaylarabüınçle yak-
laşmak gerek. Onu, düzeysız duygu-
larla anlatmanın küstahlık olduğunu
düşünüyorum.
İşçi tiyatrosu yapmak
- Nâzım Hikmet'i çok ivi tanı yan
birisiniz. Onun yaşamını belgeselleş-
tirme gibi bir düşünceniz var mı?
TUNCER - Eşım Engin Ayça. Nâ-
zım'la birebir ılışki kurmuş insan-
larla 4-5 saatlik söyleşiler yapıyor. En
son Müzehher Vâ-Nû ıle görüştük.
Önce bırebır ılişkıde olduğu ınsanlar-
la, ardından da onun yanındakilerle
konuşacağız. Ben de özellikle Nâ-
zun'm ikinci baskılan yapılmış bel-
adnılarla
ilişkilerinde tutku,
saygı ve yüksek
sevgi boyutu vardır.
Nâzun'ı sadece
çapkınlıklanyla
gündeme
getirmemiz ve
değerlendirmemiz
çok yanlış.
Olaylara bilinçle
yaklaşmak gerek.
Onu, düzeysiz
duygularla
anlatmanın
küstahlık olduğunu
düşünüyorum.*
ge ve kitaplannı tanyonım. Neler
var, neler çıkmış, neler eklenmiş .
Nâzım'la ılgıh küçük bir kütüphane
oluşturduk.
- Peki, ya ujatro?^
TUNCER- En son Küheylan oyu-
nunda oynamıştım. Çok güzel bir
oyundu ve günümüz tiyatrosu içinde
önemli yen var.
Daha önce yaptığım gibi tek kişi-
lık okuma tiyatrolaruıa ağurlık vere-
ceğim. McCartjdönemini ele alan ve
sendıkacılann yargılanmasıyla ilgi-
h bır çalışmam var. Kendı yazdığım,
Türkiye'de çevnlen bir kitaptan yo-
la çıkarak hazırladığım mahkeme
dosyası var.
Hem yazım, hem bilgi ve fotoğraf
araştırmasını tek başıma yaptığım
için çok zaman alıyor.
Aynca TÜRSAK'ta sinema ders-
lerı verıyorum. Çok uzun süreden
ben ıstedığım bir şey var; işçi tiyat-
rolan yapmak. Onlarla bunun yapı-
labileceğıni düşünüyorum. Bunun
hem işçiler hem de kendim için çok
yararlı olacagı kanısmdayım.
SINEMAMIZ- AYTEN KUYULULU,
NİSAN AKMAN, MAHİNUR ERGUN
(SİNEMAMIZDA KADIN
YONETMENLERIN İZLERİ)
BİR ULKE ALMANYA
"KADIN VE İDEOLOJİ"
1
- LENİ
RİEFENSTAHL, MARGARETHE VON
TROTTA, BUGÜN (ALMANYA'NIN
SİNEMA TARİHİNE VE BUGUNUNE
USTA VE GENÇ YONETMENLERDEN
BAKIŞLAR)
TOPLU GÖSTERIM • BUSİ CORTES
(MEKSIKA'DAN SICAK BİR ESİNTI)
HER BİRİ AYRI BİR RENK
(İRAN'DAN, MACARISTAN'A BOL
ODULLU FİLMLER)
FEMİNİST SİNEMA TARİHİ-
GERMANİNE DULAC (SİNEMADA
SURREALİZMİN İLK İZLERİ)
KISA OLMAZSA OLMAZ
(KISA KISA GULUŞLER İÇİN...)
OTURUM - TV DİZİLERİNDE
DEĞİŞEN KADIN ROLLERİ
(GEÜN KONUŞALIM. GELİN
TARTIŞAUM...)
KISA FİLM ÖYKÜSÜ YARIŞMASI
"SENARYO YAZIM ATOLYESİ" (IŞIL
OZGENTURK'LE YENİ BİR MESLEK
EDINMEYE NE DERSİNİZ?)
bh
may2002FESTIVAL
BARIŞ İÇİN, EŞİTLİKÇİ VE PAYLAŞIMCI BİR DÜNYA İÇİN,
FILMLER BULDUK.
ŞİMDİ İZLEME SIRASI SİZDE KAÇIRMAYIN
UÇAN SÜPÜRGE KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ
ı^mmı^mmmm^m^mmt Bu ilan CUMHURİYET Gazetesi'nin katkılarıyla yaytmlanmıştır. ^am^mm^mı^K^mmm