17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 7 NİS01N 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMÎ ekonomi(2 cumhuriyet.com.tr 13 ABDskonomisi buyudu • WASHINGTON (AA) - ABD^konomisinin yılın ık üç aylık dönemode yıllık bazda yüzde5-8 büyüdüğü bildirüü. Ticaret Bakaniığı'nın açıkladığı buoran,. ABD ekonomisinin üç aylık dönernler itibanyla 1999 yılınırson çeyreğinden bu yara görülen en yüksek büyüme oranı oldu. Gözlemciler, yılın ilk çeyreğinde kaydedilen bu büyiime hızının ABD ekonomisinin durgunluktan çıkmakla birlikte, yakalanan büyümenin umulduğu kadar biiyük olmayacağı yönündeki görüşleri desteklediğini belirtiyor. Bağ-Kur'luya son uyan • lZMfe(AA)-Bağ- Kur'a borçlu olan sigortalılann, borçlannı taksitle ödemelerine ilişkin uygulamanın 30 Nisan'da sona ereceği bildirildi. Bağ-Kur Izmir îl Müdürü Necati Çetiner yaptığı yazılı açıklamada, esnaf \e tanm sigortahlannı, kurumlanna olan borçlannı 18 eşit taksitle ödemelerine ilişkin uygulamanın, 30 Nisan günü mesai saati bitiminde sona ereceğini hatırlattı. BMC 5 yılda on bin üretti • İZMtR(AA)-BMC Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanvekili ve murahhas azası Mehmet Demirpençe, şirketin kurulduğu günden bu yana 230 bin ticari araç ürettiğini, 1996 yılında uretimine başlanan "profesyonel' serisinde de 10 bin satışa ulaştıklannı söyledi Demirpençe, dışa bagımlı olmadan tamamen Türk sermayesi ve işgürü ile otomotiv sektöninde faaliyetlerini sürdürdiklerini ifade etti. Dış ticaret açığı düşti • ANKARA ıCuumhuuriyet Bürosu) - [>evlet[statistik Enstitüsü »DÎE),3u yılın şubat ıyında2 milyar 339.5 milyordolarlık ihracat, 2 miryar$13.1 milyon dolarlıt da ithalat yapıldğını açıkladı. Buna göre şıbat ayında, geçen yılın anı ayına kıyasla ıhracatyüzde 7, ithalat ise yürîe 21.7 oranında azaldı DtE verilerine göre, pçen yıl şubat ayındal milyar 78.7 milyoıdolar olan dış ticaretıçığı, yüzde 56.1 oranrnıa azalarak bu yılın afli döneminde 473.6nilyondolara gerilea. Prcje başlıyor Lıfthansa taııtacak Ekoomi Servisi - Luft- hanscbaşlattığı "İstan- bul'ııranrtma Projesi" ile îsmbul'u dünyadaki acentve organizatörle- re ta:îacak. Dünyanın 327 rktasından Istan- bul' aılet ve seyahat sa- tışlaı gerçekleştiren Luftfcnsa'nın projesiyle, dünyiin çeşitli yerlerin- den gecekolanrurope- ratörn ve gazeteciîer, Turiz Bakanlığı ve Tu- rizm telciler Birliği'nin (TU1)B) katkılanyla ts- tanbıia ağırlanacak. Provjan ilk konuklan olam \lman seyahat acexııeri yetkilileri dün IstarJ'a geldi. On kişi- deı» uşan Ahnan acen- teleıaeyeti cumartesi gürsukadar tstanbul'da kalai. Aralannda usulsüzlükleri rapor edenlerin de olduğu 19 müfettişin bankayla ilişkisi kesildi Halkbank denetim istemiyor BAMJ SALMAN • Halkbank'ta sözleşme imzalamayan müfettişler görevden uzaklaştınhrken, 2000'de yapılan sınavı kazanan 16 kişi müfettiş yardımcılığına halen başlatılmazken sınav yönetmeliğine aykın olarak 60 müfettiş işe alınmaya çalışılıyor. ru statüsündeki çah- şanlann kurumlan ile ilişiklerinin "ge- çici olarak kesilme- si" gibı bir uygula- manın ıdari mevzu- ata uygun olmadığı belirtildı. Personelin banka ile ilişiğinin kesilebilmesi; gö- revden atılması, isti- ANKARA - Halk Banka- sı'nda, sözleşme imzalamayan 19 müfettişin diğer kamu ku- rumlanna resmı olarak atama- lan yapılmamasına karşın "ge- çici olarak bankayla inşkfleri" kesildi. Yeni yönetimin norm kadro çalışmasına göre bankanın 110 müfettişe gereksinimi varken, mevcut durumda bile 97 olan müfettiş kadrosundan 19 kişi- nin yasal mevzuata uygun ol- mayan bir şekilde görevden uzaklaştınldığına dikkat çekil- di. Yönetim, 2000 yılında ya- pılan sınavı kazanan 16 kişiyi müfettiş yardımcılığına halen başlatmaz ve 19 müfettişı de uzaklaştınrken, Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin sınav hü- kümlerine aykın olarak banka içindeki memurlann girdığı bir sınavla 60 kişıyı müfettiş kadrosuna almaya çalışıyor. Halk Bankası Müfettişlen Bir- leşme ve Dayamşma Derneği, sınavın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Anka- ra 10. Bölge Idare Mahkeme- si'ne dava açtı. Devlet memu- fa etmesi ya da baş- ka bir kamu kuru- muna nakil edilmesi halinde mümkün olabildiğine dikkat çekildi. Stnavoyunu Geçici olarak bankayla ili- şikleri kesildiği bıldirilen 19 müfettiş arasında, kamu ban- kalannın ortak yönetımınin usulsüz işlemlerini rapor eden müfettişlerin de bulunmasının dikkat çekici olduğu belırtili- yor. Bu arada Teftiş Kurulu Yönetmeliği'ne göre Halk- bank'a müfettiş yardımcısı alı- nabilmesı için yurt çapında ya- yın yapan bir gazetede sınav ilanı verilmesi ve duyurunun da 1 ay önce yapılması gerekir- ken, banka ıçinde sınav düzen- lendığı öğrenıldi. Mevcut ya- sal düzenlemede yönetime ge- tirilen dışandan eleman alımı- na yönelik yüzde 1 'lik sınır ne- deniyle bankada çalışan me- murlar müfettişlik sınavına alı- nırken, bu sınavın memurlan sözleşmeli statüye geçirmek için basamak haline getirildi- ğine dikkat çekildi. Halk Ban- kası'nda 12 Arahk 2001 tari- hinde anket şeklinde müfettiş yardımcılığı sınavıyla ilgili başvuru formlan dağıtıldı. Sı- nava girecek adaylarda aranan koşullardan biri olarak da "özel hukuk hükümlerine gö- re çahşmak isteyenkr" hükmü konuldu. ÇALIŞANLARA SÖZLEŞME BASKJSI Personele IQ testi YAVUZBARLAS Kamu bankalannda artık şu- be müdürlerinin başansı perso- nele imzalattıklan sözleşme sa- yısıyla ölçülüyor. Halkbank Ankara Merkez Şubesi'nde 104 olan toplam personel sayısından sadece 30 kişinin, genel müdürlükte çah- şan 141 kişiden sadece 25 kişi- nin sözleşmeli statüye geçme- ye ikna edilebilmesi üzerine ka- mu bankalannda üst yönetim çalışmalanm hızlan- dırdı. Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nda yönetim kurulu üyele- rinin ve genel müdür yardımcılannın çalı- şanlara sözleşme im- zalatmak için şube şube dolaşıp ikna turlarma çıktıklan bildiri- lirken sözleşmeli personel sayı- smı arttırmak için üst yöneti- min, sözleşmeye geçmekte di- renen şubelerin müdürlerine baskı yaphklan belirtiliyor. Halkbank Acıpayam-Deniz- li Şubesi'nde hiçbir personelin sözleşme imzalamaması üzeri- ne şube müdürünün görevden ahnıp başka bir şubeye gönde- rildıği, yeni atanan şube müdü- rü Ulvi Yümaz'ın ise personele zekâ testi uygulayarak (IQ) " Sözleşmeli statüyegeçmeyenin akhndan şüpheedermT şeklin- de personele 'gözdagı' verdiği ileri sürülüyor. Bu arada Halkbank'ta 4 Ni- san 2002 itibanyla 5 bin 188 çalışanın sözleşme ımzaladığı belirtiliyor. Sözleşme ımzala- yanlann yüzde 30.9'unun 21- 25 yıl arasında hizmet yılı oldu- ğu bildirilirken, özellikle emek- lüiği yaklaşan persone- lin sözleşmeli statüye geçmeye razı olduğuna dikkat çekiliyor. Sözleş- me imzalayan 5 bin 188 kişiden büyük çoğunlu- ğun hem sözleşmeli per- sonel maaşlannın yüksek ol- ması hem de birçoğunun emek- üliği garanti altına alması nede- niyle sözleşmeleri kabul ettik- leri bildirih'yor. Meslek hayatında 10 yıh da- hi doldurmayanlann sözleşme- li statüye geçme oranı yüzde 13.7'ye ulaşmazken özellikle 16 ve üzerinde hizmetyılı olan- lann sözleşmeleri imzaladıkla- n kaydedihyor. OECD: Coğrafi ve stratejik konumu açısından daha güçlü bir ekonomik performansı hak ediyor Türkiye bölgenin ekoııoıııi kapısı ANKARA (AA) - Ekonomik Işbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 150sayfahk, en geniş kapsamlı Tür- kiye raporunu hazırladı. Bir yılda hazırlanan ve resmen daha sonra açık- lanması beklenen rapo- run, Avrupa Birliği (AB) tarafından, Türki- ye'nin adaylık sürecın- deki gelişmeleri görmek açısından esas alınması bekleniyor. Ana hatlan ortaya çı- kan ve resmen daha son- ra açıklanması beklenen rapor taslağında Türkıye'nin "dahagüç- lü bir ekonomik perfor- mansı hakettiği'' belirti- liyor. OECD taslakta, "Türki>e'nin ekonomik potansiyeline göre sağla- dıgı perfonnans ise ha- yal kınkhğı yarabyor. Avrupa, Ortadoğu ve Asva arasında bulunma- sı, coğrafi vestratejik po- zisyonu, Türkiye'\i böl- geiçin bir'Ekonomi Ka- pısı' haline getiriyor" ifadesını kullandı. Türkiye'nın, reform- larda önemli bir ilerle- me kaydettiğı \ r urgula- nırken, düzenleyici re- formlann uygulanması- nı bekleyen sorunlann olduğunun altı çizildi ve bu sorunlara karşı alma- bilecek önlemler için şöyle denildi: • Hükümet kurumla- nna karşı yeniden güven tesis edilmeli. • Kamu sektörü, et- kinliğini. şeffaflığını ve hesap verilebilirliliğini arttırmahdır. • Güçlü bir düzenle- yici reform yönetimi sağlanmahdır. • Reformlann ger- çekleştirilmesinde, ko- nunun halka anlatılması ve kamuoyu desteğı bü- yük önem taşıyor. Bu desteğin sağlanmasında ise iletişime öncelik ve- rilmeli. Türkiye ile birlikte ay- nca Polonya, Ingiltere, Kanada'nın incelemesi de tamamlandı. Çiftçi kredilerine kolaylık Çiftçilerin, tanm kredi kooperatifierine 25 Nisan'a kadar ödemeleri gereken kredi borcu taksitleri ertelendi. Başbakanhk'tan konuyla ilgili yapılan açıklamada, çiftçilerin tanm kredi kooperariflerine olan borçlannm taksit ödeme sürelerinin yeniden beüriendiği bildirildi. Bu çerçevede 25 Nisan'a kadar ödenmesi gereken kredi borcu taksitlerinin ödeme süresinin, yazıh taahhütte bulunulması koşuluyla 31 Ağustos'a kadar uzatıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Bu kapsamda yapılacak taksitlendirmelerde, ilk taksit tarihi en geç 25 Ekim 2002 olarak bdirlenecektir" denildi Açıklama>a göre, borçlannm >üzde 2ü"sini yaoran üreticilerin faizleri dondurularak taksitiendirme işlenıi yapılacak Opel yeniden Türkiye decü • Opel Türkiye mayıs ayında tekrar açıhyor. Torbalı tesisi yedek parça üssü olarak faaliyete geçecek. tZMİR (AA) - Opel smde kurulu olan te- Türkiye, Izmir'in Tor- balı ilçesindeki yatın- mını bir başka faali- yetle yeniden üretime açıyor. Opel Türkiye Genel Müdürü Erhard L. Spranger, tesisin ma- yıs ayından itibaren yeniden faaliyete ge- çeceğini kaydederek burayı yedek parça üs- sü haline getirecekle- rini söyledi. Spranger, Izmir'in Torbalı ilçe- siste 2001 yılı haziran ayına kadar otomobil üretimi gerçekleştir- diklerini ve bu tarih- ten sonra üretimin so- na erdiğini hatırlattı. Spranger, General Motors'un Türkiye pazanna büyük önem verdiğine işaret ede- rek "Türk ekonomisi- ne güveniyoruz. Tür- khe'de yatınmlanmız de\am ediyor" dedi. Erhard Spranger, toplam 17.500 metre- kare kapalı alam kap- sayan yeni yedek par- ça deposunun 15 bin merrekaresinin güm- rüksüz, 2 bin 500 met- rekare alamnm ise gümrüklü olduğunu bildirerek burada yak- laşık 20 bin kalem üriinün bulunacağmı anlattı. Torbalı tesisinin "yedek parça üssü" olacağını belirten Spranger, faaliyete ge- çecek yeni tesisin son teknolojiyle donahldı- ğmı ve 6 milyon do- larlık yatınmı içerdi- ğini söyledi. Opel'in üretim fa- aliyetlerini sonlandır- masınm ardmdan ye- dek parça üreticileriy- le daha yoğun diyalo- ğa geçtiklerini duyu- ran Spranger, bu süre- de önemli gelişmele- rin de katedildiğini bildirdi. Spranger, Tirmanuzın rüm dünyada tedarikçileri bellL Türkiye'de ve di- ğer ülkelerde, alanm- da en iyilerle çahşı\o- ruz" diye konuştu. 'ÜÇÜN BİRİ' TARTIŞMASI BÜYÜYOR Sabancı az büe söyledi tSTANBUL / ANKA- RA (Cumhuriyet) - Işada- mı Sakıp Sabancı ile Dev- let Bakanı Yümaz Kara- koyunlu arasındaki u üçün biri" tartışmasına, Ankara Ticaret Odası Başkanı Si- nan Aygün de dahıl oldu. Yazılı bir açıklama ya- pan Aygün, "TOBB'nin bir üyesi, bu ülkenin so- yum saşıun soyıılduğunu ifade eden bir çevrenin nıensubu olarak bu eteştiriyi kabul etmi- yor ve Sayın Ba- kan'a aynen iade ediyorum" dedi. Türkiye'nin aldı- ğı 200 milyar dolar- hk borcuna karşılık ulu- sal sermayesinin üçte bı- rini kaybettiğini vurgula- yan Aygün, şöyle devam etti: "Sayın Sabancı'nın toplanüda söyiedikleri ca- nı yanan bir işadamının feryadıdır. Üslubu eleştiri- lebilir, ancak içerigine hiç kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur. Hatta Sa- bancı'nın ifade ettikleri bi- ze göre eksiktir. Devlet adamlannın önce kendi- lerinebakıp 'Biz doğruyu mu yaptık' dhe sormala- n gerekir. Yülardır tim- sahianbeslediler, şimdi de 'Timsahlar bizleri yiyor' dije bağmyorlar." Sabancı Holding Yöne- tim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı ise Dünya Türk Işadamlan 4. Kurulta- yı'nda dün söylediği "Bir elimizde 200 miKar dolar • ATO Başkanı Aygün Sabancı'ya destek vererek tartışmaya katıldı. Tartışma büyürken kunıltay da sürüyor. borç yar, öbür elimizde ne var? Üçün biri var beJ" sözleriyle ilgili olarak "Ben kendim için, Saban- cı camiası için konuşmu- yorum. Ben fukaralar için, dar getiriilerie alaka- h konuşuyorunı, pahau- lıktan. işsizlikten konuşu- yorunı. Gelip bana, 'Kur- ban olayım iş ver' diyen- leri görünce bağnnı yanı- yor" dedi. Öte yandan kurultayda konuşan Özelleştirme Idaresi Başkan Yardımcı- sı Demir Erman, Tele- kom'un satışı için özel- likle Avrupa'daki alıcıla- nn çok ciddi sıkmtı için- de olduğunu belirterek "Eğer Tekkom'u 10 yıl önce satsaydınız, iyi para ahrdınız. Ama bugün şarHar değiştL Bugün sa- tarken beDd 5'e bölecek- saniz" dedi. Erman, "2002ÖzeDeşnrme Programı ve Pouti- kalar, Fu*saüar, Beldentfler" konu- lu oturumda yapügı konuşmada, özel- leştirme uygulamalannın başlamasından 2002 yılı- na kadar geçen sürede, kapsama alınan kuruluş- lann yandan fazlasının ta- mamen özelleştirildiğini söyledi. Erman, halen özelleş- tirme kapsamında 33 ku- ruluş bulundugunu ve bu kuruluşlann 25'inde yüz- de 50'nin üzerinde kamu payı olduğunu belirtti. İŞÇİNİN EVRENİIVDEN ŞÜKRAN SONER Güpültüye Geliyor Dünkü gazetelerde, televizyon, radyo haberlerin- de yine hemen hemen hiç yer almadı. Türkiye'nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk-lş, diğer işçi emek örgütlerine açık sürekli eylem kara- n alıyor. Kimse ciddiye almıyor. Aslını ararsanız du- yurusu yapılmayarak kamuoyu oluşturulmaması da engellenmiş oluyor. İşçi, emek örgütlülüğü bütün dünyada sancılı bir süreçten geçiyor. Ama rejimi demokrasi olup, sen- dikal haklann varsayıldığı ülkelerden hiçbirindetab- lo herhalde hiç bu kadar vahim değildir. Meclis'te kaybolan iş güvencesi yasası mayıs ayında da bulunup çıkanlmazsa bu iş düyuna kaldı demektir. Hükümet AB'ye verdiği uyum mektubu çerçeve- sindeki tarihi zaten atlatmıştı. Bir de Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'ya verilmiş söz var. 159 sayılı ILO sözleşmesine uyum zorunluluğu kapsamında haziran genel kurulu için yetiştirilmesi koşuluna da uyulmazsa ortada zorlayıcı etken kalmıyor. Ecevit hükümeti, TİSK Genel Başkanı'nın "Çı- karttırmıyonız, hükümette bekletiyoruz" sözü ile bi- raz utanmış bir harekete geçmiş, iş güvencesi ya- sa tasarısını Bakanlar Kurulu'ndan geçirmişti. Son- ra ikinci dalga işveren baskısı ile Meclis komisyon- lan arasında kaybediverdi. önceki gün toplanan Türk-lş Başkanlar Kurulu bu duruma seyırci kalmanın ayıbından kurtulmak üzere ciddi bir şeyler yapılması gerektiğine, "sürek- li eyleme" öncelikle bu nedenle karar verdi. Tabii sendikacılan uyancı bir yeni gelişme, atlatıl- dı sanılan IMF, Dünya Bankası bastırması bağlantı- lı. kamuda zorunlu emeklilikler, işten çıkanmalardı. Kamuda bugüne kadarki küçülmeler yeterli görül- memişti. 60 bin-150 bin arası yeni zorunlu emekli- lik, işten çıkarmalar kesinlik kazanmış, kamuda bir- çok işletmenin müdürlükleri kapatılmaya bile baş- lanmıştı. Kamudaki bu yeni küçülme, Türk-lş'in örgütlülük çatısı altında doğrudan bir daha yeri doldurulama- yacak, en yüksek haklar düzeyine ulaşmış üye, hat- ta sendikal örgütlülükte üst kademe kadrolar kaybı anlamındaydı. Türk-lş kamuda hızla erirken, özel sektörde zaten bitme, tükenme ölçülerine inmişti. Yeniden örgütlenme ise sadece sendikal örgütlülük nedeni ile çıkarmalara bağlı uzun bir zamandır tari- he karışmıştı. Işçilerin sendika üyesi olduklan duyu- lan yerlerde toplu işçi çıkarmalan ile iş bitiriliyordu. KababirhesaplaTürk-lş'i, DlSK'i, Hak-lş'iilekos- koca sendikal hareketin toplam üye sayısı 500 bin- lere dayanıyordu. 5 milyonu ancak sigortah kayıtlı ekonomide, gerisi daha büyük rakamlarla kara eko- nomide çalışan işçiler için sendikal haklar ve söz- leşme düzeninin kullanılamadığı, sendikacılığın di- be vurduğu bir tablo ile karşı karşıya kalınmıştı. Kamuda yerleşik iş güvencesi geleneği ıçinde, "ış güvencesi"r\\ en azından sendikal öngütlenmelerde anlamlı kılan yasayı bugüne kadar pek önemseme- miş sendikacılar galiba ilk kez ciddi ciddi bir şeyter yapmak zorunda olduklannı düşünür oldular. Hükü- met, siyasiler üzerindeki işveren ağırlığının dozu ar- tarken ışçı sendikalannın cephesinin varlığı, ağırlığı duyulmaz olmuştu. Gerçi bildik bileli iş güvencesi de dahil sayısız iş- çi sorunu bağlantılı Türk-lş'in ve emek cephesinin alınmış sayısız eylem karaıian var. Bir anlamda yıl- lardan bu yana büyük savlaria alınmış eylem karar- lan enflasyonundan söz edilebilir. Bir kısmı gerçek- leştirilmiş, bir kısmı yanda ya da beklenenin altında etkinlikte kalmış. Yabana atılamayacak kadar çok eylem de yapılmış. Fakat caydıncılık içermemiş. Sendikal hareketin en büyük sorunu da bu. Sen- dika yönetimleri ile taban arasında güven bunalımı- na da yol açan caydıncı, sonuç alıcı, kararlılık ıçe- ren eylemler yapılamamış. En son Türk-lş'in bölge toplantıları, ciddi katılım ve tabandaki öfke, tepkiyi yansıttıkları halde, hükümetin umuru bile olmamış. Medya yansıtmadığı için kamuoyu bile oluşturma- mış. Şimdi medyanın sansürünü aşacak, kamuoyu- nun ilgisini çekecek, hükümeti düşündürecek ve caydıracak etkinlikte eylemler arayışı var. önce 1 Mayıs'ta daha ciddi bir katılım öngörülüyor. Sonra sendika yönetim kadrolannın, profesyonellerin tü- münün sorumluluk altında, işin içinde olacaklan An- kara'da toplanma var. Türk-lş'in tüm profesyonel yöneticileri 15 Mayıs'ta Ankara'da olacaklar, sonuç alınıncaya kadar değişik eylemlerle oradan aynlma- yacaklar. Tabii inandıncı olabildikleri ölçüde işçileri arkalarına alacaklar. Gündemlerinde tüm illerde ve Ankara'da sürekli eylemler var. Şimdilik medya ve hükümet, Türk-lş Başkanlar Kurulu'nun bu kararını da yok sayıyorlar. Yok say- mak, emeği, işçi ve sendikal hakları yok sayan po- litikalann sınırsız yürütülebilmesi stratejisi. Türk-iş ve sendikaları, ya kendilerini ciddiye aldıracak kadar ışi sıkı tutacak ya da bir kez daha söylediklenni yapa- mayan konumunda hem kendi örgütlülüğüne hem de işçi haklanna zarar veren rolde olacak. [email protected] Belediye baskanından davet Köln, Türk Işadamlan Kurultayı'na talip tstanbul Haber Servi- si - Almanya'nın Köhı Belediyesi, Dünya Türk Işadamlan Kurultayı' mn gelecek yıl düzenle- necek 5.'sinin Köln'de yapıbnasına talip oldu. Köhı Belediye Baş- kanlığı'nm, kurultayın 2003 yıluıda Köm'de yapüması için Türk Dış Ticaret Vakfı'na yazıh olarak başvuracağı be- lirtildi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sara- yı'nda devam eden Dünya Türk Işadamlan 4. Kurultayı çerçevesin- de düzenlenen fuarda gazetecilere bilgi veren Köhî Belediye Başkam Renate Canisius, Köln'de 12-16 Haziran 2002 tarihleri arasmda Türkiye'nin 81 ilinin ta- nıhlacağı "Renk Renk Türkiye Köhı tDer Kül- tür Fuan" düzenlene- ceğini bildirdi. Fuann Türklerin yanı sua Al- man vatandaşlan için de çok faydalı olacağını belirten Renate Canisi- us, Türkiye'nin 81 ilin- den gelen birbirinden çok farklı kültürlerin ta- nıhmmm yapılacağı fu- arla, Ahnan vatandaşla- ra Türklerin sadece Al- manya'da yaşayanlar- dan ibaret olmadığım göstermek istediklerini ifade etti. Yaünmçağna Köhı Sanayi ve Tica- ret Odası Başkam VK- tor Vogt da, Köhı'de ya- şayan 80 bin Türk ara- sında çok sayıda işada- mı bulundugunu kayde- derek, Türkiye'den Al- manya'da yatınm yap- mak isteyen firmalan teşvik için önemli admı- lar attıklannı söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle