Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25NİSAN 2002 PERŞENiflBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Af Yasası Adalet Komisyonu'ndan geçti, bugün genel kurulda görüşülecek
KırcıveAğca'yaafyolu
m
Hazine arazileri
talan ediliyop'
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TÜRKKONUT Genel
Başkanı Yılmaz
Odabaşı, Ankara
Anakent Beledıyesi'ni
"Hazıne arazilerini
talan etmekJe" suçladı.
Odabaşı. Anakent
Beledıyesi'ni, Devlet
Bakanı Faruk Bal'a
şikâyet etti. Odabaşı,
Tulumtaş-Koparan
mevkiinde, metrekaresi
30-40 milyon lıra olan 3
milyon dönüm Hazıne
arazisinin Anakent
Belediyesi'ne
metrekaresi 1 milyon
liradan satıldığını
belirterek belediyenin
devletten 5 trilyon liraya
aldığı arsayı, imara
geçirdikten sonra 150
trilyon liraya satacağuıı
savundu.
Soysal ve
Manisalı
• ANKARA
(Cumhuriyet) -
Bağımsız Cumhuriyet
Hareketi (BCH) lıderi
Mümtaz Soysal, Izmir
ve Ankara'dan sonra
"Türkiye'yi
Türkiye'den
Yönetelim" konulu
toplantısınj tstanbula
taşıyacak. Gazetemiz
yazan Prof. Dr. Erol
Manısalı'nın da
konuşmacı olarak
katılacağı toplantı, 28
Nisan Pazar günü saat
13.00'te
Dolmabahçe'deki 2 bin
kışihk Levent Kırca
Tıyatrosu'nda
yapılacak.
TİKKO Tunceli
sopumlusu öldü
| TUNCELİ
lCumhuriyet) -
Tunceli'de", TKP-ML
TIKKO'nun bölge
sorumlusu "Nasır" kod
adh Erkan Hıroğlu nun.
Munzur Daglan'nda
kayadan düşerek öldüğü
Dildirildi. Güvenlik
önimleri, olayın ashnda
irgüt içi infaz
nlduğunu. bölgeyi iyi
•jnıdığını belirttikleri
Hıroğlu'nun kayadan
Jüşerek ölme
jlasılığının zayıf
jlduğunu ileri sürdüler.
Fogg'un mail'leri
kftap oldu
| Haber Merkezi -
[bğu Perinçek, Karen
FJgg'un e-posta
ctaplaştırdı. Kaynak
Yjyınlan tarafından
vjyımlanan "Karen
fcgg'un E-Postalan"nın
î3-Türkiye ilişkilerinin
rcntgenini verdiği
Dclırtildı.
Bağ-Kur
aylıklarına zam
|ANKARA
ı Cumhuriyet Bürosu) -
isğ-Kur'dan yaşhlık,
rolullük ve ölüm aylığı
aiin sıgortalılann Nisan
202 aylıklanna yüzde
12 oranında zam
.şpıldı.
ANK4RA (Cumhurij'etBürosu)- Şart-
la Salıvenlme Yasası "nda Anayasa Mah-
kemesi'nin iptal gerekçeleri doğrultu-
sunda değişiklikler yapılmasını öngö-
ren tasan dün TBMM Adalet Ko-
misyonu'nda kabul edıldi. Genel
kurulda bugün görüşülecek olan
tasanrun kapsamına Mehmet Ali
Ağca ve Haluk Kırcının da gi-
receği bildirildı. Adalet Baka-
nı HikmeCSami Türk, bu ko
nudaki sorulara yanıt ver-
mezken MHP, SP ve
AKP'lı üyeler Ağca ve
Kırcf nın da tasan
kapsamına girdi-
ğini söylediler.
23 Nisan 1999
tarihine dek işlenen suçlardan dolayı şart-
la salıverilme yolunu açan yasanın bazı
maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce ıp-
tal edilmesi üzerine, konu yeniden
TBMM'ye geldi. Anayasa Mahkeme-
si'nin verdiği sürenin 27 Nisan'da dola-
cağı, hukuki boşluk dolmaması gerekçe-
siyie tasan apar topar dün komisyonda ele
alındı. Muhalefet milletvekülen tasanrun
alelacele getirilmesinden yakınırken Ada-
let Komısyonu Başkanı Emin Karaa da
kendilerine hak verdi. Önergelerinin dik-
kate alınmadığıru bildıren DYP'li üyeler,
durumu protesto ederek salonu terk etti.
MHP'li Orhan Bıçakpoğhı, adını an-
madan başta Haluk Kırcı olmak üzere
bazı ülkücü mahkûmlann durumunu gün-
deme getirdi. Bıçakçıoğlu, "105 yılahö-
künılü bir arkadaşım ne kadar cezaevin-
de kalacak" diye Türk'e sordu.
'Affin babası kim' tartişması
5-6 kışı öldürenlenn tahlıye olduğunu
kaydeden Bıçakçıoğlu, "Bu kanunun
anası Rahşan Ece\ it,babasmı da burada
tespit edelinı. Bir genel başkan yardımcı-
sı, "Bu benım affim değil' dedL BiziCem
Karaca anladı ama bazı bakanlar De ge-
nel başkan yarduncdan anlamad]" dedi.
DSP'li ErolAlıse -Arkadaşmnzhevecan-
fa bir üshıpla geritimi yükseltti. Af kanu-
nunun anası da babası da bu Mecfis" de-
di. Komisyon Başkanı Karaa ortamı sa-
kinleştirmeye çalışırken Bıçakçıoğlu "Sen
tşinebak, o benim arkadaşmT deyince üs-
lubu konusunda uyanldı. MHP'li Meb-
met Gül de "Kırcı'nın sembol haüne ge-
tirfldiğinr Mjrgulayarak "Aman Kırcı'yı,
Ağca'yı afTermeyeüm ama devtet men-
suplaruıı, ülkücükri katledenleri taltif
edelim. AB'ye niye lazıyoruz, o zaman
çifte standart uyguluyordjye" şeklinde ko-
nuştu.
Bıçakçıoğlu'nun "105 yıla hükümlü
arkadaş ne kadar cezaevinde kalacak"
sorusuna Türk. "Isterse 205 yıl olsun, 36
yıhgeçemez.VatmasıgerekendenlOyıldü-
şecek" karşılığını verdi. Türk, Bıçakçıoğ-
lu'nun yeni sorulanna "Rireysel hesaba
guTnem" karşılığını verdi. Tasan kabul
edilirken SP'li Fahretrin Kukaracı Bı-
çakçıoğlu'na "Tahliyekarannjaldm'' di-
ye seslendi. Bıçakçıoğlu da yasadan Kır-
cı ve Ağca'nın yararlanacağını söyledi.
İcisleri Bakanı Yücelen:
Hedefimiz
yurttaş
odaklı hizmet
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Içişleri
Bakanlığı "vatandaş
odaklı kamu hizmeti"
programını başlattı. Içış-
leri Bakanı Rüştü Kâ-
znn Yücelen, mülki yö-
netimın "yerinden yö-
netileniT ılkesı doğruJ-
tusunda yeniden yapı-
landınlacağını söyledi.
Içışlen Bakanı Yüce-
len, bugün başlayacak
olan "Mülki İdare Şûra-
sı" ile ılgili düzenledi-
ği basın toplanhsında,
şûrada mülkı idare amir-
lerinın mesleğe alımı,
yetiştınlmesi ve statü-
sü, mülki yönetımin ye-
niden yapılandınlması
ve toplumsal gelişme-
nin ele alınacağını açık-
iadı.
îdari alanın yeniden
ele alınması gerektiğini
söyleyen Yücelen, şöy-
lekonuştu: "İlkvapma-
mız gereken, kamu per-
sonelinin klasik kamu
hizmeti anlayışını değiş-
tirmektir. Bugün halkm
yönetimden kaynakla-
nan şikâyetJerinin çoğu
uygulanıadan kaynak-
lanmaktadırve uygula-
maJar da tamamen bü-
rokratikyönetim kültü-
rii diye adlandırabilece-
ğimiz aıüayişm bir uzan-
dsıdu*. Bu anlayışın en
önemM özeüikleri, var-
lık sebebi olarak vatan-
• Mülki yönetimin
yeniden
yapılandınlacağını
belirten Yücelen,
yeni programla
bürokratik kültürden
vatandaş odaklı
hizmet kültürüne
geçileceğini
kaydetti.
daşıdeğU de yinekendi-
sini görmesi ve ürettiği
hizmeti sunarkenvatan-
daşın ihtiyaçlanru değil
dekendihiyerarşikman-
ögını ve ihtiyaçlannı te-
mel abnasKur. tşte de-
ğtştirmetnizgereken an-
layış budur."
Bakanlığın taşra yö-
netiminde verilen hiz-
metlerin kalitesini doğ-
rudan etkileyecek çok
somut bir program orta-
ya koyduğunu aktaran
Yücelen. "Bu program-
la bakanüğımız birim-
krininiş yapma anlayiş-
lan, iş yapma biçimleri
degişecek, hizmetierta-
mamen halka ve onun
ihtiyaçlanna göre şekil-
lenecek" dedi.
"Bürokratik kültür-
den vatandaş odakn ka-
mu hizmeti küftürüne
geçişprogramrnı da ta-
nıtan Yücelen, progra-
mın temel hedeflerini
şöyle sıraladı:"Kamu
hizmederinin sunulma-
smda,herkeseeşit\eada-
letii davranılması, hiz-
metlerinyürütütanesin-
de taşra birimkrineyet-
ki devTİ. hesapverme so-
rumJuJuğunun güçlen-
duümesi ve kamu hiz-
metlerinin kalitesinhı îyi-
leştiribnesi, kamu yöne-
tkflerinin srrateji geliş-
tirme kapasitesinn] güç-
lendirilmesir."
DTP'de siyaset
vapmak
amacı\1a
Türkiye'nin
VVashington
Bü>ükelçiügi
Müsteşartığı
görevinden istifa
edenMehmet
AKBayar,
aiiesiyle birtikte
tstanbul'a geldi.
(Fotoğraf: AA)
Mehmet Ali Bayar'ı Istanbul'da DTP'nin il başkanlan karşıladı
Koıııışıılaıı ishıı Tüı*kiye\le
tstanbul Haber Servisi - Demokrat Türkıye Parti-
si'nde (DTP) siyaset yapmak amacıyla Türldye'nin
Washington Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevinden is-
tifa eden Mehmet Ali Bayar, aiiesiyle birlikte Istan-
bul'a geldi.
THY'ye ait bir uçakla New York'tan gelen Meh-
met Ali Bayar, eşi Ayça ile çocuklan Ali Nuri ve Em-
recan'ı Atatürk Hav'alimanı'nda DTP'nin il başkan-
lan karşıladı. Bayar, havalimamnda yaphğı açıklama-
da, yaklaşık 15 yıldır sürdürdüğü Dışişleri Bakanlı-
gı'ndaki görevini Washington Büyükelçiliği Müste-
şan sıfatıyla tamamlamış olduğunu belirterek "Genç
bir insan olarak. kendisini yenileme ve Türkrye*ye aç-
ma karan almış olan DTP'nin davetini büyük bir
onuria kabul etrim, DTP büyük kongre deJegeleri te-
veccüh buyurduklantakdirde genel başkanhga aday-
hğnmkoyarakTürkiye'yesiyasetyoluyla hizmeterme-
yekararnyım"dedi. Gazetecilerin sorulannı yanıtla-
yan Bayar, "tthal genel başkara" sözlerine ilişkin ola-
rak "Ben Türkrye Cumhuriyeti'nin \\ashington Bü-
yükelçtt@'nde yapbğun görevden buraya geüyorum.
Ö binanm önünde bir Türk bayrağı daİgalanrvordu.
Bir Türk toprağmdan geküm" diye konuştu.
Erdoğan'ın önünü kesecek
DTP'nin başuıa geçiş yöntemi, DTP'den çok baş-
ta diğer sağ partilerce tartışılan Bayar, DTP Büyük
Kongresi'nde genel başkan olmak için çalışmalara baş-
layacak. Kimi çevrelerde, "Tayyip Erdoğan'mönünü
kesmek için ABD'den ithal edildiği" öne sürülen,
kimilennın ise "Süleyman Demırerinyeni bir manev-
rası" olarak nitelediİderi Bayar'ın, özellikle DYP ve
ANAP'tan yapacağı transferlerle, TBMM'de grup
kuracagı belırtiliyor.
'MHP'sizçözüm arayışkmyenibir koalisyonformülü oluşturur'
Bahçeli ortaklannı yine uyardıANKAR\ (CumhuriyetBürosu)
- MHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Devlet BahçeB. hü-
kümet ortaklannın her konuda
MHP'siz çözüm formülüne baş-
vıınnalan dunımunda yeni bir ko-
alisyon hükümetini gündeme ge-
tireceğini belirterek "O zaman
kimlerden destek abyoriarsa on-
larla yeni bir ohışum meydana ge-
tirebffirler" dedi.
Önceki akşam TBMM'de dü-
zenlenen 23 Nisan resepsiyonun-
da gazetecilerin sorulannı yanıtla-
yan Bahçeli, koalisyon ortaklan
arasında uzlaşma sağlanamayan
bazı konularda Meclis'te uzlaşma
aranması konusunda şunlan söy-
ledi: "Her konuyu 'Biz uzlaşamı-
yoruz' diye MecKs'etasıdığınız za-
man, Mecüste sağlayabildiğiniz uz-
laşmazemini muhtemel ohışabile-
cek bir koatisyon hükümetinin de
simetriği ohır."
Bahçeli, bu konuda kurmaylan-
na yaptığı değerlendirmede de
"Eğer bu abşkanhk hafine geürse
işin ciddrveti bozuhır. O zaman bi-
ze ihtivaçlan yok demektir" dedi.
AB'nin broşüründe terör ör-
gütlerinin parti olarak sunulduğu-
nun anımsatılması üzerine,
"AB'nin legal vefllegalsözcükle-
rinin anlamımn farkında olması
lazım" diyen Bahçeli, "Yeniden
yapıJanma çerçevesinde başba-
kanlık el değiştirebflır mi" soru-
suna sinirlenerek "Çokyanhşbir
soru" vanıtını verdi.
IRMIKIAYDIN ENGİN aengin<o doruk.net.tr
Ekranlarda şaşkınlıktan mı,
utançtan mı, korkudan mı bilın-
mez, donakalmş Fransızlann gö-
riJntüleri. Gazeîeterde Fransa'da-
ki başkanlık seçımlerinde oyla-
rın yüzde 17'sini alan ırkçı-faşist
Le Pen üstüne yonjmlar, yorum-
lar, yorumlar...
Türkiye Büyük Mıllet Mecli-
sı'nin 23 Nisan "reception "unda
seçilmişlerin ve atanmışlann ağ-
zından gazetecı mikrofonlarına,
kameralarına akan değerlendir-
meler, değerlendirmeler...
Önce Türkiye'de 28 Şubat ön-
cesi ile bugünün Fransa'sını kar-
şılaştıran, eşleştırenlere bakalım.
Köktendıncilığin, şeriat özle-
miyle yanıp tutuşanların, Islam
dinini siyasallaştırarak iktidara
tırmanan ve orada yine Islamı
kullanarak tutunmaya çalışanla-
rın demokrasi için bir tehlıke ol-
duğu su götürmez. Demokrasi,
kendinı yok edeceklere karşı
kendi savunmasını üretmek zo-
runda.
Tamam doğru. Ama demok-
rasınin kendini savunmasının da
demokratik olması gerektiği bir
ilke. 28 Şubat'ın bu bağlamda
demokratıkliğınden söz etmek
zor. Demokrasılerde çözüm yön-
temlerıyle ulaşılan sonuçları bir-
Fransa'dakinin Adı Le Pen
birlerinden ayrılarak ele alına-
maz. "Tamam, pek demokratik
değildi ama, sonuçta tehlıkeyi
önledi ya" demek "bazan" de-
mokrasiden vazgeçilebileceği,
kısa da sürse demokrasinın as-
kıya alınabileceği demektir.
Ama bu yazı 28 Şubat'ı tartış-
mıyor. Sadece 28 Şubat önce-
si Türkiye ile bugünkü Fransa'yı
eşleştiren akıl yürütmeye rtiraz et-
mek istedim.
Geçelim.
Siyasal Islam ya da daha ge-
niş birtanımlamayla "dininsiya-
sallaştırılması" demokrasi için
somut ve ciddi bir tehdittir.
Tıpkı militarizmin demokrasi
için somut ve ciddi bir tehdit
oluşu; tıpkı ırkçı-faşist ideoloji-
lerin demokrasi için somut ve
ciddi bir tehdit oluşu gibi...
Şimdi...
Le Pen, Fransa'da dini siya-
sallaştınlarak iktidara tırmanma-
nın, yani Hristiyan kökten dinci-
liğinin değil, ırkçı-faşist ideolo-
jinin siyasal örgütünün adıdır
(Le Pen'in partisinin adını anım-
sayan var mı içinizde? Adam,
Fransız ırkçlığını ve faşizmini
kendı adıyla simgelemekte).
Le Pen'in Türkiye'deki eşde-
ğerini şeriatçı mollalann saflann-
da aramak o yüzden yanlış. Ne-
rede aranacağını ise en azından
bu gazetenin okurlan pek iyi bi-
lir.
• • •
Pekı Fransa'yı şaşkınlığa bo-
ğan, Avrupa'yı Le Pen'in seçim
zaferinın anlamı üstündeyoğun-
laştıran bu olgu Fransa ile mi sı-
nırlı?
Avrupa Birfiği'nin sınırlan için-
de ve adayları arasında Le
Pen'lerın sayısı ıbadullah. Hür-
riyet'teki meslektaşlanmızın dün
yaptıklan başarılı derleme-ha-
ber Avrupa'daki "öteki Le
Pen'ler'l sergiliyordu.
Danımarka'da ırkçı-yabancı
düşmanı-aşırı sağcı Halk Parti-
si bugun hükümetortağı. Lider-
lerı Pia Kjaersgaard yüzde 12
oy alarak çıktığı seçimlerin he-
men ardından ekranlardan seç-
menlerine Nazi selamı yolladı.
Avusturya faşistleri Ozgürlük
Partisi saflarında buluşup Jörg
Heider önderliğinde oylann yüz-
de 27'sin/ toplamıştı ve şimdi
hükümette.
Italya'da Başbakan Berlus-
coni'nin oturduğu koltuğun
ayaklanndan biri "Mussolini'n/n
çocuklan" olduklarını övünerek
belirten Italyan faşistlerinın Ulu-
sal Birlik Partisi; öteki bir başka
ırkçı-yabancı düşmanı Umber-
to Bossi. Beriusconi onlann des-
teğiyle ıktıdarda.
Hollanda'da, Belçika'da ırk-
çı-yabancı düşmanı paıtiler tır-
manışta.
• • •
Bunun bir açıklaması olmalı.
Daha beş yıl öncesinde sosyal
demokrat partilerin neredeyse
silme sıvama ıktıdarda olduğu
Avrupa'da sağın ve aşın sağın art
arda seçim zaferieri kazanarak,
geniş kitlelerin desteğini alarak
öne fırtamalarının, milliyetçiliğin
gitgide koyulaşarak ve saldır-
ganlasarak yükselmesinin, sos-
yal demokrat partilerin Avru-
pa'nın hemen her yerınde şid-
detli oy kaybına ve kıtle deste-
ği yitimine uğramalannın neden-
lerini bulup çıkarmalıyız.
Yani gözlerimizi'le Pen ağa-
cına" dikmekten kurtulup "Le
Pen 'ler ormanma" bakmak zo-
rundayız.
Önumüzdekı günlerde defalar-
cayazmak, üstündedurmakzo-
runda kalacağımız anlaşılan bu
konuya bir ilk yaklaşım olarak iki
soruya ne dersiniz?
Bin Avrupa Birliği'nin bir siya-
sal yapıya, Avrupa Birleşik Dev-
letleri'ne evrilmesınin son adım-
lan atılıyor. Bu çok büyük, çok
cesur bir proje ve ulus-devlet-
lerin erkinin (uluslann renklerı-
nin, özelliklerinin değil, ulus- dev-
letlerin erkinin) silikleşmesine
yönelen bir adım. Milliyetçiliğin
yükselişı, bunun siyasal düzle-
me (erk düzlemine) yansıması
bu adıma birtepkinin adıdır. Di-
yalektik düşünce yönteminin ve
ancak diyalektik düşünce yön-
teminin öngörebileceği birtep-
ki.
İki: Milliyetçilik ve ırkçılık, ya-
bancı düşmanı tezler ve söy-
lemler üstünde yoğunlaşıyor.
Yoksul ülkelerden ge.'en göç dal-
galan Avrupalılan tedirgin edı-
yor. Avrupaflılar), sırtlanndan zen-
gınleşerek ulaştıkları refahı, As-
ya'nın. Kara Afrika'nın, Ortado-
gu'nun yoksullan ile paylaşmak
istemıyor. Çareyı mılliyetçı- ırk-
çı-faşist partilerde anyor...
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİZVKAYA
Avrupa Solu...
Avrupa'da aşın sağın yükselmesi önceden gö-
rülmedi mi?
Avrupa'da son on beş yıllık siyasi süreci ir-
deleyen Ergin Yıldızoğlu önceki gün şu soru-
yu yöneltiyordu:
"Sosyal demokratlar yolun sonunda mı?"
Ingıltere, Almanya, Fransa, Hollanda gibi ül-
kelerde sosyal demokrat partilerin benimse-
dikleri neoliberal politikalar emekçi ve yoksul
kesimlerin ekonomik istemlerine yanıt verme-
mişti:
Avrupa'daki sosyal demokrat partiler iş dün-
yasına yaklaştıkça aşın sağ partiler emek-
çi ve yoksul kesimin umudu olmaya başlamış-
tı...
1999 yılını anımsamakta yarar var!..
Almanya'da 16 yıl iktidarda kalan sağcı Hel-
mut Kohl hükümetini yıkarak iktidara gelen
Sosyal Demokrat Parti'nın lideri Oskar Lafon-
taine, önce başbakanlık yarışmı kaybetmiş, ar-
dından maliye bakanlığı görevinden istifa etmiş-
ti...
Pekı, Lafontaine en yakın çalışma arkadaşı
Gerhard Schröder'le neden anlaşmazlığa düş-
müştü?
Çünkü, Başbakan Schröder işverenlere ver-
gi ındırimi getirmiş, Lafontaine de buna karşı
çıkmıştı...
Lafontaine'in 1999'dayayımlanan 'KalpSol-
da Atar' adlı kitabı Almanya'da merkez solun
nasıl sağa kaydığını ve halktan koptuğunu açık
bir biçimde anlatır...
Lafontaine, SPD'nin gelenekçi sol kanadını,
Schröder ise sağ kanadını temsil ediyordu...
Bir bakıma Schröder, Ingiltere Başbakanı
Tony Blair'in başını çektiği 'üçüncü yo/'a çok
yakın birsıyasetçiydi...
• • •
Oskar Lafontaine, maliye bakanlığından isti-
fa ettiği gün ne demişti:
"Ben devlet harcamalarından tasarrufyapıl-
ması gerektiğini savunuyorum. Ama işverenin
sırtından 8 milyar marklık vergi yükü kaldırılır-
ken emekli maaşlannın düşürülmesine de kar-
şı çıkıyorum..."
Lafontaine devam ediyordu:
"Artık birülkede ızlenecekpolitikaların ulus-
lararası finans çevrelerince belirlendiğini her-
kesin bilmesiniistiyorum. Birülkede verilecek
politik karaıian uluslararası finans çevreleh de-
ğil, parlamentolar vermelidir."
Almanya'da 30 yıl politika yapan Lafonta-
ine böyledıyordu...
Aslında durum Fransa'da da aynıydı!..
Küreselleşmenin yol açtığı ekonomik ve top-
lumsal çöküşler Almanya ve Fransa gibi ülke-
leri etkiliyor; savaşlar doğal olarak sığınmacı-
ların da sayısını arttırıyordu...
Kısaca sosyal devlet halka mutluluk ver-
miyordu...
Emekçiler ve yoksullar geçim sıkıntısına düş-
tüklerınden aşın sağı kurtarıcı olarak görü-
yorlardı...
Le Pen de işte bundan yararlandı, tıpkı Jörg
Haider gibi!..
1999 yılında Avusturya seçimlerinde yüzde
33 oy alan Jörg Haider, işsizliğin ve yoksullu-
ğun 'yabancı işçilerden' kaynaklandığını öne
sürdü; ırkçılığı seçim aracı olarak kullandı...
Özelleştirmeyle, tahkimle halktan kopan,
uluslararası finans çevrelerinin etkisi altına
giren sosyal demokratlar halkın ekonomik bek-
lentilerine yanıt veremeyince güvenilirliklerini
yitirdiler!..
• • •
Fransa'da Le Pen'e oy verenler; işçiler, işsiz-
ler, üreticiler, yani orta sınıf!..
Onlar giderek yoksullaşıyorlar!..
Onlara "Hayalkurun. mutlu olursunuz" diyen-
ler ise giderek güçleniyor!..
Avrupa'da hem geleneksel sol hem de gele-
neksel sağ şaşırtıcı ama tıpkı Türkiye'de ol-
duğu gibi kan kaybediyor!..
IMF ve Dünya Bankası'na teslim Türkiye'de
işçiler, işsizler, yoksullar, emekliler, üreticiler
umudunu merkez soldan ve sağdan kesmedi
mi?
Çünkü Türkiye'de merkez sağ ve merkez
sol aynı yolun yolcusu!..
Sanki uluslararası finans çevrelerinin söz-
cüsü!..
hikmet.cetinkaya' cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuşiar
t£)aâ(/i/nua/itaar ve
umzi Y i Y ı n c ı
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72