Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2002 PERŞEMB
HABERLER
DÖNYADA BUGİJN
ALİ SlRVIEN
CfıerenementSağcımı?
Kendi ü Ikesinde olduğu kadar, Avrupa'da da
"deprem" erkisi /aratan son Fransız başkanlık
seçimlerinin sonjçlarını irdelemek ve bundan
defs çıkarmak, b u ofgudan harekette düşünce üret-
mek, son <de
r
ecede doğru ve yerinde bir davra-
nıştır, yetftr ki düşünce üretirken bilgi sahibi ol-
mak kaydtyla...
Ülkemizcleise Fransız örneği fazla bilinmeden,
yani Uğur Mumcu'nun deyimiyle "bilgisahibiol-
madan" düşünce sahibi olunuyor.
Çoğu kişi, birinc tunda sandığa gitmeyen ve bü-
yük olasılıkla orta veya sol eğilimde olan Fran-
sızların, Le Perı'ir görece zaferi karşısında ikin-
ci turda bir dernokrasi cephesı oluşturmak üze-
re harekete geçmelerini, iki turlu sistemin büyük
erdemi olarak gömekte ve bizde de aynı siste-
min uygulanmasırı istemektedirler.
Oysa iki turlu dsr bölge sisteminin kimi sakın-
calan olduğu. Fraisız hukukçu ve siyasetbilim-
cileri, ömegin Maurice Duvergertarafmdan çok
söylendi, yazıldı.
Dar bölge sisteminin bizde de zaten var olan
bir sakıncayı dahe da pekiştirdiği gözden uzak
tırtulmamalıdır. Bu da k/rsal kesimin kentlere oran-
la daha avantajlı kiınması ve birinde örneğin 30
bin kişiye 1 milletvekili düşerken öbüründe ise 30
bin kişiye 1 milletvekili düşmesi ve kırsal kesimin
oylannın ağıriık kazanmasıdır. Aynca, iki turlu sis-
temdeki başka bir aday lehine feragat ilkesi Fran-
sa'da hep yenilikçıiere karşı tutucu partiler lehi-
ne işlemiştir
Belki bu alanda yapılacak olan önemli yenilik,
Oktay Ekşi'nin de belirttiği gibi, belediye baş-
kanlığı seçimlerinde ve yalnızca bununla sınırfı kal-
mak koşuluyla, sistemi uygulamaktırTürkiye'de.
• • •
Başta Süleyman Demirel olmak üzere, birçok
kişi "başkanlık" sisteminin bizde de uygulanma-
sını önermektedir.
önerdikleri, ABD başkanlık sisteminden çok,
kaynağını ta VVeimar'dan alan 1958 Fransız Ana-
yasası'ndaki "yarı başkanlık" ya da "başkancı"
sistemdir.
Bu sistemin Fransa'ntn ellili yıllannın koşullan-
na özgü olduğunu bilmekte büyük yarar var. Ni-
tekim, 1980'li yılfarda sistem büyük ölçüde sar-
sılmış, Cumhurbaşkanı Mitterrand-Başbakan
Chirac, daha sonra da Cumhurbaşkanı Chirac-
Başbakan Jospin uygulamalannda zortamalar ol-
muş, Mitterrand-Chirac döneminde bulunan "co-
habitation " formülüyle sorun bir ölçüde aşılmış-
tır.
Ancak zorluklar, sonunda önemli bir değişikli-
ğe de neden olmuştur.
llkşekliyle 1958Anayasası'nın6. maddesinde
belirtildiği gibi, 7 yıl için seçilen cumhurbaşkanı-
nın görev süresi, iki yıl önce beş yıla indirilmiş,
ama Chirac'ın yedi yıllık süresinin hakkı mükte-
sep sayılmıştır.
Bu değişikliğin nedeni, Cumhurbaşkanı ile Baş-
bakan'ın, ayn çoğunluklardan gelme olasılığını
azaltmak için, görev sürelerini eşit değilse bile,
birbirine çok yakın hale getirme isteğidir.
Olaylara bakarken, bılgi sahibi olmadan dü-
şünce sahibi olmanın bir örneği de, gazeteci üs-
tatlanmcdan birinin, son seçimlerin anahtaradam-
lanndan biri olan Jean Pierre Chevenement'ı
"sağcı" olarak nitelemesidir.
Son olarak içişlen bakanlığı yapmış olan ve
Başbakan Jospin'in Korska'ya muhtariyet öngö-
ren planını onaylamadığı için istrfa eden, daha ön-
ce de milli savunma bakanlığı görevinde bulun-
muş olan Chevenement, yerli-yabancı, Fransa'yı
bilen herkesçe "scsyalis'Jerin solkanadı" olarak
kabul edilmiştir. Kendi taiımlaması da aynıdır.
Chevenement'ın, Fransız solunun ortak payda-
sı "Cumhuriyetçı'" etiketni son seçimde yeğle-
mesi ise Korsika konusmdaki Jospin önerisini
cumhuriyet ilkeleriyle bağdaştırmadığını bir kez
daha vurgulama isteğidir
Gözlemciler bir ara katiuoyu yoklamalarında
yüzde 14'lerde göaınen Chevenement'ın yalnız-
ca yüzde 5.33'te kalmasnı, kampanyasını yete-
rince doyurucu bir sol eksene oturtmamasına
bağlıyor ve aynı savın, sos/alist bir karnpanya sür-
düımeyeceğini açıklamışbulunan Jospin için de
geçerli olduğunu söylüycriar.
Birgerçeği daha unutrrayalım. EğerChevene-
ment-Jospin aynlığı olmasaydı, sosyalist Jos-
pin, ilk turu, oylann yüzde 21.5'ini alarak Le Pen'in
çok, Chirac'ın da az önünde birinci olarak ta-
mamlayacaktı.
Fransa'daki olaylardar ders çıkaralım, ama
olaylan da doğru bilelirn \e uydurmayalım.
Eğer Chevenement sağcı ise halam da bıyıklı
amcam olmuş demektir.
CHP lideri izmirde
Baykal'dan baskın
seçim uyansı
YUSUFÖZKAN
tZMtR-CHPGenel
Başkanı Deniz BayiıL
sorunlan çözmeye gücü
kalmayan hükümetin
baskın erken seçim ha-
zarhğında olduğunu sa-
vundu. 2 turlu seçim as-
teninin yaranna inan-
madığını da belirten
Bıykal, kendi sistemi-
nrtzi düzeltmemiz gs-
reitiğini söyledi.
Baykal, PM Üyesi
Menmet Sevigen, CHP
Iznir tl Başkanı AJaK-
th Yüksel ve partililer-
lebirlikte dün Kordonda
y^jtığı sabah yürûyi-
şinûn ardından, bir ]o-
feeryada gazetecilercı
scrulannı yanıtladı.
ial, Türiciye siyasetinde-
Ü bölünmüşlüğe paralel
olarak parti sayısındaki
atışla ilgili bir soruya,
"Ben önümüzdeki sü-
reçte siyasi dağımklık
dönemmin kapanacağı-
n ve bu sayının daha da
calacağuu düşünüyo-
ram" yanJtını verdi.
Baykal, erken seçim-
I; ilgili bir soru üzerine
<Se şunlan söyledi: "Bu
kükümete sorsanız' Se-
çm yok' diyor,ama söz-
trinekendfleri büeinan-
nıyorlar. Şimdigizfigiz-
fhazrfckyapıyorlar. Par-
Umentoyu tâtik soka-
otdar.Eyfölde debaskm
erken seçim karan alıp
4?gün içinde sandığagi-
drcekter."
Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu'nu/talihsiz beyanlanyla demokrasiye gölge düşürmekle' suçlad
Erdoğan ürmandınyorANKARA (Cumhuriytf Bürosu) -
Türk Silahlı Kuvvetleri'ndekı (TSK)
komutanlan "intiharceOatlığıyla" suç-
layan AKP Genel Başkanı RecepTay-
yip Erdoğan a Genelkurmay Başka-
nı Orgeneral Hüse\in Krvnkoğhı nun
verdiği sert yanıt, parti>T kanştırdı.
AKP içindeki geniş iç değerlendir-
melerin ardından kürsüye çıkan Tay-
yip Erdoğan. Genelkurmay Başka-
nı'nı "talihsiz beyanlamia demokra-
siye gölge düşürmek ve ülkenin ener-
jisini tüketmetde^ suçladı. Erdoğan'ın,
grup toplantısının basına kapalı bölü-
münde de 28 Şubat sûrecini ima ede-
rek "Bu yaşananlar. Türkiye ve Türk
dcmokrasisi açısmdan kınima nokta-
SMhr" dediği ögrenildi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Kıvnkoğlu'nun tepkisi, dün sabaha
karşı olağanüsrü toplanan AKP
]VfVX 'de ve dün Meclis grubunda de-
ğerlendirildı. Erdoğan, bazı parti yö-
• Kıvnkoğlu'na karşı dava açacağını açıklayan Erdoğan'ın gruptaki kapalı görüşmede
"Yaşananlar Türkiye ve demokrasi açısından kınima noktasıdır" dediği öğrenildi. AKP içinde
Erdoğan sonrası liderliğe hazırlanan bazı isimler gerilim politikasmı desteklerken bazı
milletvekillerinin ise yaşanan gerilimden rahatsız olduğu belirtildi.
neticilerinin de görüşleri doğrultu-
sunda, geleneksel Milli Görüş tabanı-
nı kaçırmamak için Kıvnkoğlu'na
tepkigöstermeyiyeğledi.
a
Tayyq)Er-
doğan sonrasma" hazırlanan bazı li-
der adaylan "gerilim pofitikasmı" des-
teklerken "sistemJemeşruiyetsağian-
masmı" isteyen ban millenekülerinin
rahatsız olduğu belirtildi.
Grup toplanhsının basına kapalı bö-
lümünde konuşan Istanbul Milletve-
kili IVevzat Valçıntaş. "gerilim poüti-
kasından kaçınılmasuu" istedi. Alı-
nan bilgiye göre Yalçuıtaş, 1946 yı-
lında çok partili rejime geçildikten
sonra "beKrligüçterin" toplumda sağ-
sol çahşması yaratarak etkinliğini ko-
rumaya çalıştığını savunarak şunlan
söyledi: "Biz bu oyuna gefanemeliyiz.
Türkiye'deki aynın, A\rupa"daki ay-
nmlara benzemez.Kzdeaynnılar eko-
noınikdeğü, sağ-solgibiideolojik ve di-
ni a>nmlaroluvor. Aşın harekefkrden
kaçmabm. Herkes atüğı adıma, söyle-
diği söze dikkat etmetkür"
Erdoğan, dünkü grup toplantısında
Genelkurmay'a dönük eleştirisıni Kur-
tuluş Savaşı mücadelesinden örnek
vererek imalı bir tepkiyle başlattı. Ba-
ğımsızlık savaşının nasıl kazanıldığı-
nı anlatırken "Bıı millet, 'Sizin topu-
nuz tüfeğiniz varsa, bizim de Hak'tan
dönmez yüzümüz var' diyen bir mil-
lettir" diyen Erdoğanuı sözleri uzun
süre alkışlandı. Tayyip Erdoğan, da-
ha sonra şu görüşleri dile getirdi:
GENELKURMAYR\ŞK\NI'NA:
Sayın Kı\Tikoğlu'nun, 10 sene önce
yapılan birkonuşmayı, dün söylenmiş
bir sözmüş gibi cevaplandırması, Türk
demokrasısine maalesef gölge düşür-
dü. Talihsiz birbeyanda bulunmuştur.
Aynca bizim o gün de bugün de mu-
hatabımız ve eleşririlerimizin yönele-
ceği kurum hükümettir. Bir asker ki-
şi olarak siyasi bir konudapolemik ya-
ratabilecekaçıklamalaryapmışnr. Bu
tutumu, demokratik bir sistem içinde
doğru bulmadığunı özellikle belirt-
mek istiyorum. Saym Kıvnkoğlu'nun
beyanlanndaki kişilik haklanmıza yö-
nelik zedeleyıci ifadeler için hukuki
girişun haktamızı saklı tuttuğumuzu
da aynca belirtmek istiyorum. Siyasi
sorumluluk sahibi olmayan kurum
temsilcilerinin medya önünde siyaset
kurumuyla polemik içine girmeleri, ül-
kenin enerjisini doğru olmayan şekil-
lerde tüketen sonuçlar doğıîrur.
KONUŞMA KASETLERİ. Şim
diye kadar çıkmış ve bundan sonra
çıkabilecek kasetlerle ilgili bir açık-
lama yapmakta fayda mülahaza edi-
yonım. Ne yazık kı o zamanlar Tür-
kiye'de siyaset kutuplaşma üzerine
yapıhyordu. Abartı, heyecan, retorik
ve slogan hâkimdi. 10 sene önce biz
de bu atmosfer içerisinde siyaset yap-
hk, kuşkusuz bu dönemde yaptığımız
konuşmalarda bugün tasvip etmediği-
miz ifadeler de vardır. Geçmiş hata-
sıyla, sevabıyla bizim geçmişimizdir.
Hiç kimse kendi seçeneklerini tama-
men kendisi üretmiyor. Geçmişte sa-
hip olduğumuz kimi fikirlerin sağ-
lam bir altyapıya sahip olmadığını
gördük.
DCM ifadesini alacak
40. kuruluş yıldönümü nedeniyie Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bıunin, üyeier ve raportörier Amtkabir'i ziyaret etti. (AA)
Bumin, hukuk devletikonusundakikararlılıklanmn süreceğini söyledi
Anayasa Mahkemesi'nin 40. yılıANK4RA(Cumhuriyet Büro-
su) - Anayasa Mahkemesi'nın
40. kuruluş yıldönümü nedeniy-
ie Başkan Mustafa Bumin, üye-
lerve raportörlerAnıtkabir'i zi-
yaret etti. Bumin, demokratik
hukukdevlerinin yaratılması yo-
lundaki kararhlıklannı sürdüre-
ceklerini vurguladı.
Yüksek Mahkeme Başkanı
Bumin'in, Anıtkabir'deki mo-
zoleye çelenk koymasının ar-
dından, saygı duruşundabulunul-
du. Heyetin, Anıtkabir önünde
fotoğraf çektirmesinin ardından
Mustafa Bumin, Anıtkabir Özel
Defteri'ne şunlan yazdı:
"Ulu Önder,Anayasa Mahke-
mesi'nin kunıhışunım 40. yıfan-
da, ulusumuzu,hukuk alanında
hedefobrakgösterd^jnizçağdaş
toplum dfizeyine çıkarma azim
ve iradesiyle kaderde, krvançta
ve tasada ortak, bölünmez bir
bütün olarak bir kezdaha huzu-
runuzdayxz. Anayasa Mahkeme-
siolarak,kalkmnuşçağdaş Tör-
Idye'nin ancak Atarürkçü dü-
şünce ve inançla sağlanabilece-
ğinin birinciiçinde, hukukun üs-
tünlüğü ilkesine egemen kJarak
tenıel hakveözgürtükleri güven-
ceyekavuşturup,demokratik hu-
kuk devlerinin yaratılması yo-
lundaki kararhlığımızj devam
ettireceğiz,''
Orgeneral Kıvnkoğlu'nun önerisi, siyasette farklı tepkilere neden oldu
Merkez sağdan iki turfaı seçime destek
AıNKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Genelkurmay Başkanı Orge-
neral Hüseyin Krvnkoğlu'nun iki
turlu seçim sistemi önerisi, siya-
sette tartışma yarattı.
TBMM Başkanı Ömertzgi, ga-
zetecilerin konuyla ilgili sorula-
n üzerine, Türkiye'de iki turlu se-
çim bakımından birtakım sakın-
calann varlığınm ortaya konduğu-
nu vurgulayarak ülkede her za-
man Fransa'daki gibi Le Pen du-
rumunun ortaya çıkmayacağını,
başka sakıncalann doğabileceği-
ni bildirdi. Izgi, "Bugün Le Pen
konusunda iyimser bir düşünce
içinde girebifiriz. Le Pen'üı ırkçı
anla>işını iktidara gedrnıemek için
öteld siyasal partilerbir araya gd-
miş olabiürier. Bu da iyi karşıla-
nabilir, olumlu bir gelişme olarak
görülebilir. Ancak Le Pen yerine
başka türiü büieşmeler deolursa,
ülke yaranna olacak bütakun si-
yasal partilerin gefanesini önle>ici
bir kümeleşme olabilir'" dedi.
İzgı, Türkıye'nın başka sakın-
tısında değerlendiren DYP Genel
Başkanı Tansu ÇiDer, iki turlu sis-
teme destek verdi. Yüzde 10'luk
ülke barajının korunmasını da is-
teyen Çiller, merkez sağ ve solun
birleştirilmesi için bu uygulama-
nın kaçınılmaz olduğunu söyledi.
• TBMM Başkanı tzgi, Türkiye'nin sakıncalan
olduğu için öteden beri iki turlu seçim sistemini kabul
etmediğini söyledi. ANAP ve DYP ise iki turlu seçime
sıcak baktıklannı bildirdi.
calan da olduğu için öteden beri
iki turlu seçim sistemini kabul et-
mediğini belirterek "Bugün debu
konuda rağbet edibniş bir düşün-
ce görmüyorum* dedi.
Oneriyi partisinin grup toplan-
Çıller, "Dar bölge uygulamasına
da yard/mcı olacağımızı söyiedik.
Ük önce genel seçimlerde uygu-
lanmalı. Daha sonra \erel seçim-
lerdede uygulanıp uygulanmaya-
cağı tarrişılabiUr" dedi. Çiller,
Fransa'daki başkanlık seçimleri-
nin ilk turunun da bu gerekliliği
ortaya koyduğunu kaydetti.
ANAP Grup Başkanvekili Bey-
han Aslan da kendılerinın geç-
mişten beri bu modeli savunduk-
lannı, bu yöndeki öneriye destek
verebileceklerini bildirdi. Aslan,
"Biz 1995 yınndan beri bu konu-
yu gündeme getirdik. Baraj ko-
runmalı mı. dar bölge mi olmah.
bunlan tarüşabiliriz. İki turlu sis-
teme destek verebiHriz" dedi.
MHP Grup Başkanvekili Meh-
met Şandır. "Bu aşamada biz bir
şe\ söyiemek istemiyoruz. Konu bi-
raz tartışılsın. Biz temsilde adale-
tin ounasına önemveriyoruz. Tem-
silde adalet açısından bu sistemin
sakıncalan var" diye konuştu.
HOLLANDA tÇlŞLERl BAKANI:
PKK terör örgütü
AM STERDAM (AA) -
Hollanda hükümeti,
PKK'nin Avrupa
Büiiği'nin belirleyeceği
yeni terör örgütleri
listesine alınmasına bu
kez karşı çıkmayacak.
içişlen Bakanı Klaas de
Vries, parlamentoda
yaptığı açddamada,
Hollanda'nın geçen
dönemde bazı Avrupa
Birliği üyesi ülkelerle
birlikte, PKK'nin terör
örgütleri listesine
alınmasına karşı
çıktığını, ancak bu kez
yapılacak belirlemede,
kesinlikle "
demeyeceklerini
bildirdi. Ülkesinin,
Avrupa Birliği içinde
PKK'nin terör örgütleri
arasında kabul
edilmesine karşı çıkan
tek ülke olmak
istemediğini vurgulayan
içişlen Bakanı De Vries,
teröre karşı verilecek
mücadelenin ortak
davranmayı zorunlu
kıldığını belirtti ve bu
bağlamda, PKK'nin
terör örgütleri listesine
alınmaması için tek
basına verilecek bir
vetonun, bu mücadeleyi
baltalayacağını söyledi.
AKP'Ll MEHMET GAZİOĞLU
İhraç usulsüz çıktı
ANKARA (Cumhurhet
Bürosu) - AKP Merkez
Disiplin Kurulu'nun
(MDK), kurucu üye
Mehmet Gaaoglu
hakkındaki ihraç karannın
usulsüz olduğu ortaya
çıkt.Oylamada 5'e 5 eşitlik
olmasına karşın ihraç karan
verildiği belirlendi. Öıraç
gerekçeleri arasında, Recep
Tayyip Erdoğan'ın
"düşünce suçu" kabul ettiği
"tahkir ve teAİFın" yanı
sıra "parti toplantılanndaki
konulan açıklamak" da
sayıldı. Gazioğlu"na
gönderilen ihraç
gerekçesine göre, lOüyelik
MDK'de 5 üye "geçid
ihraç", 5 üye de "kesin
ihraç" yönünde oy
kullandı. MDK Başkanı
Kemaleton Goktaş da
"kesin ihraç" yönünde oy
verdi. Oylamadaki eşitliğe
karşın Gazioğlu hakkında
"geçid ihraç karan"
verildi. Ihraç nedeni olarak,
tüzukte cezalan düzenlenen
"genel başkanı tahkir ve
tezyif, parti toplanülannda
saklı kalması gereken
konulan sebebi ne olursa
olsun açıklamak. gerçek dışı
haber yaymak, iftira ve
küçük düşünne" gibi
gerekçelersayıldı.
Ordudan
AKP liderine
suç duyurusu
• Genelkurmay Başkanlığı, Erdoğan
hakkında Adalet Bakanlığf na suç
duyurusunda bulundu. Ankara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksel'in de "anayasal düzeni
zorla değiştirmeye kalkışma" fîili uyannca
yürüttüğü soruşturma kapsamında,
Erdoğan'ın ifadesini alacağı bildirildi.
ANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Genelkurmay
Başkanlığı, AKP lideri
Recep Tayyip
Erdogan'ın 22 Mayıs
1992'de Rize'de yaptığı
ve TSK'yi "intihar
ceUathğj" ile suçladığı
konuşmasıyla ilgili
olarak Türk Ceza
Yasası'nın 159. ve 312.
maddelerinden işlem
yapılması istemiyle
Adalet Bakanlığı'na suç
duyurusunda bulundu.
.\nkara DGM Savcısı
Nuh Mete Yüksd'in de
"anayasal düzeni zorla
degiştirmeve kalkışma"
fiili uyannca yürüttüğü
soruşfurma kapsamında,
Erdoğan'ın ifadesini
alacağı ve Yüksel'in
Erdoğan'ın ifadesini
almak için çıkarthğı
tebligatın Erdoğan'ın
eline ulaştığı bildirildi.
Erdoğan'ın 1992
yılındaki konuşmasını
kaydeden Rize Emniyet
Müdürlüğü'nün o
dönemde kaseti yargıya
ulaştırmadığı belirlendi.
Erdoğan'ın 1992 yılında
Rize'de Türk Silahlı
Ku\Aetleri'ni hedef alan
konuşmasıyla ilgili
Genelkurmay Başkanlığı
da harekete geçti.
Genelkurmay Başkanlığı
AdJi Müşavirliği,
Erdoğan hakkında
TCY'ninl59ve312.
maddeleri uyannca
Adalet Bakanlığı'na suç
duyurusunda bulundu.
Erdoğan hakkındaki suç
duyurusu 22 Nisan 2002
tarihinde Adalet
Bakanlığı'na ulaştı. Suç
duyurusunda,
Erdoğan'ın kapatılan
RP'nin Istanbul il
başkanıyken 1992'de
Rize'de yaptığı
konuşmanın TCY'nin
159 ve 312. maddeleri
kapsamına girdiği ve
hakkında işlem
yapılması gerektiği
belirtildi. TCY'nin 159.
maddesi, "Devletin
askeri güçlerinin tahkir
vetezyifıni", 312.
maddesi ise "Halkı ırk,
sınıf, dil ve din farkhbğı
gözeterek kin \t
düşmanhğa tahrik"
fıilini düzenliyor. Ceza
tşleri Genel
Müdürlüğü'nün suç
duyurusuna ilişkin
incelemesi devam
ediyor. Bakanhk,
TCY'nın 159. maddesi
yönünden Rize
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nı. 312.
madde yönünden ise
yargı çe\Tesi bakımından
ErzurumDGM
Başsavcılığı'nı ^
görevlendirebilir. Bu
suçlar açısından
zamanaşımı dolduğu
gibi af kapsamına da
giriyor. Ankara DGM
Savcısı Nuh Mete
Yüksel'in TCY'nin
"anayasal düzeni zorla
değiştirmeye kalkışmak"
fiilini düzenleyen 146/2.
maddesi uyannca
yürüttüğü soruşturma
çerçevesınde, AKP lideri
Erdoğan'ın ifadesini
alacağı bildirildi. Rize
Cumhuriyet Başsavcılığı
kaynaklanndan alınan
bilgiye göre 22 Mayıs
1992'deki konuşma
kaseti emniyetten
istendi. Deşifresi
tamamlanan kasette
Erdoğan"ın bazı
cümleleri
anlaşılmadığından,
kaseti yayımlayan özel
tele\izyon kanalından da
kayıt istendi. AKP lideri
Erdoğan'ın konuşmasını
kaydeden Rize
Emniyeti'nin o dönemde
kaseti yargıya intikal
ettirmediği belirlendi.
Kasetin yargıya
ulaştınlmadığına ilişkin
yazıda, başsavcılığa
gönderilen kaset deşifre
dosyasuıa konuldu.
Tayyip Erdoğan'ın
Rize'de konuşma yapoğı
dönemde, Erol Zihni
Gürsoyvali, Hamdi
Güngör emniyet
müdürü, Muzaffer
Akçam Garnizon
Komutanı, Jandarma
Albay, Mustafa Gü^n
de başsavcılık görevinde
bulunuyordu.
Aynı konuda
soruşturma yürüten
ErzurumDGM
Başsavcılığı da Rize
Curnhuriyet
Başsavcılığı'na o
dönemde zamanaşunını
kesici herhangi bir
işlem yapılıp
yapılmadığını sordu.
Rize'den gelecek yanıt
doğrultusunda Erzurum
DGM'nin
soruşturmasını
şeldllendireceği
belirtildi. Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'ün
ise Genelkurmay'ın suç
duyurusunun bakanlığa
ulaşmadığını ileri
sürmesi dikkat çekti.