11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gŞUBAT2002CUMA CUMHURİYET SAYFA L/1Î5) HAlJİİılAİ_Jcjil [email protected] Irak Devlet Başkanı, Başbakan Biilent Ecevit'in gönderdigi mektuba sert karşıhk verdi Saddam: Tarafinızı belirlevinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin. Başbakan Büknt Ecevit'e gönderdiği mektupta, Tûrkiye'ye soğuk mesajlar verdi. Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütün- lüğünün korunmasında samimiyetini, bunun gereklerini yerine getirerek so- mutlaştırmasını isteyen Saddam Hüse- yin, Ankara'nın hangi tarafta olduğu- nakarar vermesi gerektiği mesajını da verdi. Irak yönetimi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'ne gönderdiği bir başka mektupta da saldırgan politika- lar izlediğini savladığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak'ın egemen- liğine, bağımsızlığına ve toprak bü- tünlüğüne açıkça tecavüz ettiğini savun- du. Dışişleri Bakanı tsmaflCemise Tür- kiye'nin sadece Irak'ın değil, tüm ül- kelerin toprak bütünlüğünü savundu- ğunu kaydetti. Irak'a yönelik olası bir Amerikan operasyonunu önlemek için yoğun dip- lomatik gırişimler sergileyen Türkiye ile Irak arasında soğuk rüzgarlar esi- yor. Irak Devlet Başkanı Saddam Hü- seyin'in Ecevit'in mektubuna yanıtı dün öğle saatlerinde Irak Maslahatgü- zan Tank Hamadi tarafmdan Dışişle- ri Bakanı Cem'e iletildi. Cem, mektu- bu özel kuryeyle Başbakan Ecevit'e ulaştırdı ancak Ankara, mektubun içe- riğiyle ilgili açıklama yapmaktan ka- çındı. Cumhuriyet'in edindiği bilgilere gö- re Saddam Hüseyin mektubunda Tür- kiye'ye şu 4 temel mesajı verdi: • Türkiye olarak hangi tarafta oldu- ğunuzu netleştirin. • Irak'ın toprak bütünlüğünün korun- verdiği kararlar her zaman Türkiye'nin yaranna olmaz 'Türkiye saldırgan' Saddam' ın mektubunun Ankara'ya ulaşmasından hemen önce Irak'ın BM daimi temsilciliğinin BM Genel Sekre- teri Kofi Annan'a bir mektup gönder- diği vebu mektupta Türkiye'yeağırıt- hamlarda bulunduğu haberi Ankara'da- .£ rak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, Başbakan Ecevit'e gönderdiği yanıtta, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda samimiyetine uygun tutum izlemesi gerektiği mesajını verdi. Irak yönetimi, dün BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği bir mektupta da "Türkiye'nin Irak havasahasına yönelik son ihlalleri, TSK'nin Irak'ın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne bariz tecavüzleridir" ifadesini kullandı. dırgan" tutumun ne uluslararası hukuka ne de iyi komşuluk ilişkile- rine uyduğu vurgulandı. Irak, bu mektupla, BM'nin devreye girerek, Türkiye'nin askeri saldırganlığım durdurması ve Irak'ın iç işlerine yö- nelik açik müdahalelerinden vazgeç- mesinin sağlanmasını da istedi. Cem: Toprak bütünlüğünden yana>TZ ması yönündeki sözlerinizde samimi iseniz bunun gereklerini yerine getirir yönde adımlar atmanız gerekir. (Tür- kiye topraklannı kullanan Keşif Güç ile TSK'nin sınır ötesi operasyonlan di- le getirilmek isteniyor.) • Irak'a lOyıldır uluslararası bir am- bargo uygulanıyor. Türkiye olarak bu 10 yıllık sürede politikalannızı muha- sebe edin. • ABD'nin değerlendirmeleri ve ki rahatsızhğın nedeni oldu. Irak bası- nında da yer alan mektupta, "Türki- ye'nin Irak havasahasmı son ihlaDeri, Türk SUahb Kuvvetieri'nin Irak'ın ege- mennği, bağnnsizhğı ve toprak bütün- lüğüne yönelik bariz tecavüzleridir" dendi. Irak'ın kendini koruma hakkını saklı tuttuğu ifadelerinin de yer aldığı mektupta, Türkiye'nin Amerikan ve In- giliz savaş uçaklanna topraklannı kul- landırmasıyla birlikte izlediği bu "sal- Her iki mektubun da Ankara'ya ulaş- masının ardından Dı- şişlen Bakanı Ismail Cem, Genelkurmay 2. Başkanı Orgene- ral Yaşar Büyüka- mtla yaklaşık 2 sa- at süren bir görüş- me yaptı. Dışişleri Bakanı Cem, görüşmenin ar- dından gazetecilerin mektupla ilgili sorulan- nı yamtlarken. "Bu konu- da turumumuz belB. Sade- ce Irak'ın değil bütün ül- kelerin toprak bütünlüğü- ? nü savnnuyoruz ve bu ko- nuda doğru bir politika iz- Kyoruz" demekle yetındi. ABD cikarması Ecevit: Sorun savaşsız çözülmeli ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - ABD, kitie imha silahlanna izin vermeyerek Birleşmiş Milletler (BM) kurallanna uymadığı için askeri önlemler almayı düşündüğû Irak'a karşı harekete geçiyor. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers ve Savunma Bakan Yardımcısı Paul WoHbwitz'in Mart ayı içerisinde Ankara'ya ardı ardına zıyaretler düzenlemeleri bekleniyor. Cheney'in Irak'a sının bulunan Ürdün, Suriye ve Kuveyt'i de ziyaret edecek olması, ABD yönetiminin olası bir operasyona hazırlandığı yorumlanna neden oldu. ABD'nin îran, Irak ve Kuzey Kore'yi "şeytan eksenP olarak nitelemesi Ankara'da rahatsızlık yaratırken, Başbakan Büknt Ecevit Irak yönetiminin BM'ye koşulsuz diyaiog önermesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Irak tarüşüacak Washington'da görüşleriyle bilinen üst düzey yöneticiler gelecek haftalardan itibaren aralannda Türkiye'nin de bulunduğu birçok bölge ülkesine ziyaret düzenleyecekler. Cheney'in 11 ülkeyi kapsayan turu kapsamında Mart ayı ortasmda Ankara'ya da geleceği, ancak önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral Myers ve Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in ziyaretlerinın gerçekleşeceği öğrenildi. Bu ziyaretlerde ele alınacak başlıca konunun Irak sorunu olduğu kaydediliyor.ABD'nin Iraka operasyon konusunda henüz bir plan geliştirmediği ancak askeri ve diplomatik hareketliliğin artmasının Bağdat'a yönelik bir harekatı işaret ettiği değerlendirmeleri yapılıyor. Ecevit: Ohımlu geüşmeler var Irak'a yönelik bir saldınyı önlemek için diplomatik çabalanra sürdüren Türkiye, Bağdat yönetiminin BM ile koşulsuz diyaiog önerisini memnuniyetle karşıladı. Başbakan Ecevit, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Suur bötgeJerimizde bir savaşa yol acdmadan sorunlarm çözühnesmi istiyoruz, bektiyoruz" dedi. ABD'nin kararhlığına karşın Türkiye'nin diplomatik çabalannı surdüreceği belirtiliyor. İstanbul'da düzenlenecek Avrupa Birliği-tslam Konferansı Örgütü ortak forumuna katılacak olan yetkililer arasında Iran, Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları da bulunuyor. Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in bu toplantı sırasında Iraka komşu ülkelerin dışişleri bakanlanyla da biraraya gelmesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Powell: Başkan Bush, Irak'a karşı bütün seçenekleri inceliyor ABD tek basuıa da vurıır • ABD Dışişleri Bakanı Povvell, "Irak'ta rejim değişikliği ABD'nin tek başına da yapabileceği bir şey." dedi. Dış Haberier Servisi - ABD'nin Afganıstan'dan sonraki hedefinin Irak olacağı yönündeki göstergeler güçlenirken Dışişleri Bakanı CoHn PöweB, BaşkanGeorge Bush'un, "Bağdat'a karşı neler yapabilecekleri konusunda geniş bir seçenek yetpazesini değerlendirdiğiıü'' ve gerekirse ABD'nin tek başına eyleme geçebileceğini belirtti. Povvell, önceki gün Temsilciler Meclisi Dış llişkiler Komisyonu'nda yaptığı konuşmada. * Bush'un, Bağdat'ı silah denetçilerinin geri dönüşüne ikna etme ve Saddam Hüseyin' den kurtuhna konusunda neler yapüabikceğine dair seçenekleri büyük bir ciddiyet ve kararhhkla incelemekte oktuğunıT ifade ettı. Povvell, "Irak'ta rejim değişikliği ABD'nin tek başına da yapabileceği bir şey. Bunu nasü yapacağmuza ilişkin seçenekkrin aynnülannı şu anda veremem" dedi. Povvell, Bağdat yönetiminin nükleer silah programı üzerinde çahştığı yönünde hiç kuşkulan bulunmadığtnı da söyledi. Arap ve Avrupa ülkeleri ABD'nin Irak'ı vurmasına sıcak bakmıyor. Washington yönetimi bu konuda kendisine müttefik bulmakta zorlanıyor. Somaü'yi izliyoruz». ABD'nin Somali'yi, terörist gruplann etkin olup olmadığını ya da buraya sığınıp sığınmadıklannı görmek için çok yakından izlediğini kaydeden Povvell, ABD'nin terörist ülkeler listesinde bulunan Sudan'ın ise terörist örgütlerin ülkeden gönderilmesi ve istihbarat alanında işbirliği konusunda çaba gösterdiğini söyleyerek bu ülkeyi kutladı. îran'ıuyardı Povvell, aynca Filistin Devlet Başkam Yaser Arafat'ın, Israil'in Kızıldeniz'de ele geçirdiği silah yüklü gemiyle doğrudan îaşisel ilişkisi bulunduğu yönünde kanıt olmadığını bildirdi. Konuşmasında, Iran'ı da Afganistan'ın içişlerine karışmakla bir kez daha suçlayarak Tahran'ı "şer ekseninden çıkmaya" çağıran Povvell, bu ülkeyi Afganistan konusunda oynadığı olumsuz rolden dolayı eleştirdi. Filipinler'de ABD'nin ülkedeki askeri varhğuıı protesto için gösterfler düzenleniyor. (Fotoğraf: AP) Dış Haberler Servisa-ABD Başkanı George Bash'un ge- çen hafta Iran, Irak ve Kuzey Kore'yi "şer ekseni" olarak nitelendirmesine bu ülkelerden hâlâ tepki yağıyor. Iran, ABD'nin ülkesine saldırma- sı durumunda pişman olaca- ğını bildirirken Kuzey Kore, Bush'u "defflikle'' suçladı. lran'ın dini lideri Ayetullah AMHamaney, ABD'nin Iran'ı hedef alan bir saldından ka- çınması gerektiğini belirterek aksi takdirde "buna pişman obcağmı" söyledi. Hamaney, dün "Iran halkı hiçbirzamanbir üstünlükkur- mak amacryla sakbn girişimi düşünmemiştir.Ancak birbaş- kaa bu halka sakhrmaya, çı- kaıiannı tehdit etmeye kaDo- şırsa,tranhaBvmınbunavere- ceğiyanıtsertohırvEsakhrgan- lar buna pişman otar" dedi. Kuzey Kore de Bush'un açıklamalannın "onun nasri deli okiuğunu açıkça kanıüa- dtğnu" bildirdi. Resmi haber ajansı KCNA'nın dünkü habe- rinde, Bush'un sözlerinin "pervaazca'' olduğu belirti- lerek Washington, Kuzey Ko- re'nin kendini savunma hak- kını saklı tuttuğu konusunda uyanldı. Haberde, "Bush'un Kongre'de yaptığı konuşma, KoreDemokratikHalkCuın- huriyeti'ıtiboğmakiçiniziedi- ği düşmanca siyasetinde nasd deh* olduğunu açıkça kanıt- lamaktadır" denildi. Filistin toprakian önceki gece de şkklet e tanık oldu. Bir yerieşimcinin aracı kurşunlandı. (AP) Şaron, ABD'den destek istedi Dış Haberler Servisi - Washington yönetimi, Israil'in Filistin'e yönelik sert politikalanna desteğini yineledi. Washıngton'a giden Şaron dün ABD Başkanı George Bush ile bir araya geldi. Görüşmede Bush'un, Şaron'un Arafat'a karşı izlediği sert politikaya desteğini yinelediği, ancak Filistin halkına yönelik baskılan azaltmasını ıstediğı bildirildi. Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ise Filistin ile Israil arasında banş arayışlan için ABD'nin banş girişiminde bulunmasını istedi. Arafat. 3 Aralık'tan beri çıkmasuıa izin verilmeyen Ramallah'ta Çin'in Sinhua ajansına verdiği demeçte, ABD'nin banş sürecinin hamisi olduğunu anımsatarak, "ABD'den banş adına bir girişim beküyonız" dedi. Yasar Arafat, Şaron ile görüşmeye "hazn-" olduğunu da söyledi. BICAKSIRTI EROL MANİSALI KnfertKimnİçin?Neden? - Almanya'daki insanımızın gözü Türkiye'de: Tür- kiye sağlam ise o da sağlam durabiliyor, kendini güçlü hissediyor. - Alman yönetimi Türk ınsanının güçlenmesin- den rahatsızlık duyuyor. bunu doğal karşılamak ge- rekir. Ama doğal olmayan hadise başka; Alman güç odaklan bastınnca, "Almanya'daki Türkbasınını da- ğrtabiliyor". Bizim basın patronlannı "yanına çek- mesi" yetiyor. Almanya'da "yönetimi rahatsızeden ne kadar Türk varsa birkalemde alaşağı ediliyor". - Sonra, sonra Alman siyasileri Tün\ patronlara alkıştutuyoriar, bunlar "/yıpafron'diyorlar. Kim kay- bediyor? Almanya'daki Türkler kaybediyor, Türki- ye kaybediyor. Kim kazanıyor? Almanya ve "bazı patronlar" galip çıkıyorlar. - Işte bizim sorunumuz: Türkiye'nin içerideki ve dışarıdakı ses sorunu bu; Türkiye'nin, Türk insa- nının çıkarlarını koruyamıyoruz; kendi aramızda bütünleşemiyoruz; Fransızın, Almanın yaptığını ya- pamıyoruz. Yabana hükümetier biraz bastınnca "bi- zim patronlan" yanlarına çekebıliyoıiar. Alman kurumlan, vakıflan, diğergönüllu kuruluş- lan medyamızı, akademisyenimızi, bürokratımızı, iş çevremizi birkaç kemik atınca ya da "bıraz teh- dit edince" hemen yanlarına çekip kendi çıkarian doğrultusunda kullanabiliyorlar. - Yıllardır Almanya'da olup biten budur. Ama yi- ne de sağlam insanlar var; gönlü Türkiye'de, aklı Türkiye'de. Var güçleri ile bir şeyler yapmaya ça- lışıyorlar, bürokrasimizden, Ânkara'dan yardım bekliyorlar; bürokrasi kendi derdinde, oralara ba- kacak hali kalmamış; aynca Avrupalı hükümetleri "gücendirmek istemiyor"; oradaki Türk insanının çıkarını korumak için başını ağrıtmak istemiyor. - Ama yıne de o sağlam, ulusalcı çevreler Alman- ya'daki Türk insanının ezilmesini, dağılmasını ön- leme çabasındalar; Türkiye'den gelen bazı pat- ronlann, bazı siyasilerin Almanlaria sıkı fıkı olma- lan, oradaki halkımızın sorunlanna arkalannı dön- meleri içlerini sızlatıyor. Yine de yılmıyoriar; biz yapanz, biz örgütleriz di- yorlar; bizi görüıier, utanırlar, sonra bizi izlerler di- ye düşünüyortar. Onlarla övünmek... _. Işte bu insanlanmızla birkaç gün beraber oldum: Türkiye-Avrupa ilişkilerini konuştuk, Uğur Mum- cu'yu andık; emperyalizmi, küreselleşmeyı, ulusal- lığı, özgüıiüğü, toplumsal haklan tartıştık. Türkiye'de gerçek solu tartıştık... Tarihte hep aynı şey yaşanmış, hâlâ da yaşanı- yor; Fransa'da, Almanya'da, Ingiltere'de o uluslar, o devletler her mekânda kendi halklannın refahını yükseltmek için çaba harcıyorlar: Siyasetçtsi, bü- rokratı, işadamı, işçi sendikası, üniversiteleri bir bütün halinde, "kendi halkımızın çıkaıiannı, top- lumsal haklarını, iktisadi düzeyini nasıl geliştiririz diye" çaba gösteriyorlar. - Ya biz? Bazı patronlar gidip "yabancı çevre- lerte ortak çıkarlar" oluşturuyorlar; halkımızın za- ranna, yabancılann kulaklannafısıldadıklan buyruk- lan yerine getiriyorlar. Yabancı hükümetleri "rahat- sız eden" faaliyetleri ortadan kaldınyorlar. O zaman da "bizim halkımız rahatsız oluyor"; ama bu onla- nn umurunda değil; önemli olan, dışandaki güç odak- lannın söyledikleri... Işte esas sorunumuz bu; Avrupa'nın yaptığını yapamıyoruz: içimizden birileri gidip onlarla anla- şıyor, biz kaybediyoruz. Son birkaç haftadır dolaş- tığım Avrupa kentlerinde, köylerinde bu gerçeği gör- düm; yabancı ile halkımız aleyhine işbirliği yapan- lar ile halkımız için çaba harcayan idealist insanı- mızın arasındaki uçurumu gördüm. Türkiye yalnız içeride değil, Avrupa'da da 1918- 1919 yıllannı yaşıyor; hayret edilecek bir benzer- lik... 'Türkiye'nin gece operasyonu' Kuzey Kıbns'a yeni silahlar • Yunan basınına göre Türkiye adada bulunan üç önemli karargâhı genişletme karan aldı. Türkiye'nin, KKC'deki silahlan yenilediği de kaydedildi. MURATtLEM ATtNA - Kıbns'ta KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rum yönetimi lideri Glafkos Klerides arasındaki gö- rüşmeler devam eder- ken Türkiye adanın ge- leceğine yönelik yeni bir girişim başlattı. Yunan basınmda yer alan habere göre Türki- ye gızli bir gece ope- rasyonu ile adadaki si- lahlannı yenileme yo- lunda ilk adımlan attı. Geçen günlerde yapıl- dığı belirtilen ancak ta- rih verilmeyen habere göre Türk Hava. Deniz kuvvetlerine bağlı ge- mi ve uçaklar Maraş Li- manı ile Geçitkale Ha- vaalanı'na önemli si- lahlar getirdiler. C-130 uçaklan ve ge- milerle getirilen silah- lar arasında modern teknolojinin önemli si- lahlan olan Tovv, Stin- ger ve Milan tanksavar fuzeleri ile M-48 A5 bulunuyor. Geçen günlerde KKTC'de temaslarda bulunan KKK Komuta- nı Hilmi Özkök'ün em- ri ile üç önemli karar- gâhın genişletilmesi ka- ran da alındı. Türkiye, Rum kesiminin tek ba- şına AB'ye üye olarak alınması halinde, mey- dana gelebilecek tatsız gelişmelerden birlik üyelerinin sorumlu ola- cağını daha önce açık- lamıştı. AB, dikkatle izByor Türkiye'nin adadaki eski model silahlaruıı yenileme yolunda ye- ni ve kararlı adımlar atması Atina ve Lef- koşa'da ciddi endişe uyandınrken AB üye- si bazı ülkelerin geliş- meleri dikkatle izle- dikleri öğrenildi. Atina'nın bu konu- daki endişesi Yunan basuıı aracıhğıyla dile getirildi. Rum kesimi Savunma Bakanı Sok- ratis Hasikos da bir açıklama yaparak Tür- kiye'nin adadaki silah- larını yenilemesini kendilerine baskı ya- pılmak istendiği yö- nünde değerlendirdi. Hasikos bu durumun Kıbns görüşmelerinin geleceğine yönelik cid- di bir mesaj olduğunu sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle