Katalog

SAYFA CUMHURİYCT 7 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE 10 D U N \ A VE T U R K Î Y E dishab@cumhuriyet.com.tr Cem, Birliğin gelecek dönem başkanı Danimarka'nın Dışişleri Bakanı Möller'le görüştü AB'de hedef2002sonu• Dışişleri Bakanı Cem, Türkiye'nin Danimarka'nın dönem başkanlığında AB'yle tam üyelik müzakerelerine geçmeyi hedeflediğini söyledi. Dış Haberler Servisi - AN- KARA (Cumhumet Bürosu) - Dışişleri Bakanı fsmail Cem, Türkiye'nin 2002 yılının so- nuna kadar Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzake- relerine başlamayı hedefledi- ğini bildirdi. Cem, çalışma ziyareti için Ankara'da bnlunan Danimar- ka Dışişleri Bakanı Per Stig ——i >— Möfler ile görüşmesınden önce yaptı- ğı açıklamada, Danimarka'nın Türki- ye'nin AB üyeliğini desteklediğini anımsatarak, görüşmelerinde ağırlıklı olarak Türkiye-AB ilişkilerini ele ala- caklannı söyledi. Bakan Cem, haziran ayında başla- yacak 6 aylık Danimarka dönem baş- kanlığının sonunda tam üyelik müza- kerelerini başlatmayı umduklannı be- Hükümeti protesto için kapılar açılacak Danimarka'da kapı eylemi SADtTEKELİOĞLU KOPENHAG - Danimarka'da geçen kasım ayında iktidara gelen hükümetin ülkeyı dışa kapatma çabalanna karşı Danimarkalılar yann evlerinin kapılannı yanm saat açık tutarak tepkilerini gösterecekler. "Yabancı korkusuyla mücadete edefinT sloganı adı altında düzenlenen eylem, Danimarkalılan yann saat 16.00-16.30 arasında evlerinin kapılannı açık tutmaya çağnyor. îlginç eylem için yapılan çağnnın altında ise son yıllarda uluslararası birçok ünlü fıbne imzasını atmış olan Zentropa ve Nimbus adlı iki büyük fılm şirketi de bulunuyor. Danimarka'nın gelişmekte olan ülkelere yaptığı yardımlar konusunda çalışan "Halldararası tşbirfiği" adlı yan resmi kuruluş tarafuıdan örgütlenen eylem, Danimarka halkırun hükümetin uygulamalannı desteklemediğini gösterme amacı taşıyor. Kuruluş yetldlileri, eylem çağnlanrun e-posta zinciriyle şimdiden on binlerce kişiye ulaştığını ve büyük bir katılım beklediklerini belirtiyorlar. Kopenhag Belediye Meydaru'na eylem çerçevesinde sembolik olarak açık bırakılmış kapılar yerleştirilecek ve pek çok ünlü kişiyle de canlı ses bağlantısı kurulacak. Konvansiyonda Türkiye'yi kimin temsil edeceği koalis- yon hükümeti içerisinde tar- tışnıa nedeni olmuş, bu konu- da istekli olan Cem, ANAP li- deri Yılmaz'm ısrarlan üze- rine geri adım atmak zorun- da kalmıştı. lırterek "Bu olur ya da olmaz, ama önûmüze koyduğumuz hedef bu" di- ye konuştu. Cem, Yılmaz'm adını anmadı Konuk bakan Möller konuşmasına Afyon depreminde yakınlannı kay- bedenlere başsağlığı dileyerekbaşlar- ken Cem'e "Görüşmemizde AB ve Avrupa Konvansiyonu konulannı ele alacağız. Sanınm siz de konvansiyona kaülacaksuuz" dedi. Möller'in sözleri üzerine Cem, "Ha- yır, ben şahsen orada ohnayacağım" yanıtını verdi. Ismail Cem, Möller'in kimin katılacağı sorusu üzerine ise Konvansiyon'da Türkiye'yi temsil ede- cek Başbakan Yardımcısı Mesut Yü- maz'ın adını dile almadan "Türidye olarak yer alacağız" demekle yetindi. NATO için görüşbirüği Cem, Möller ile görüşmesi öncesinde gazetecilere açıkla- malarda bulunurken iki ülke- nin AB' nin yanı sıra NATO ko- nusunda da paralel yaklaşım- lar benimsediklerine işaret et- ti. tttifak'ın genişlemesini des- teklediklerini vurgulayan Cem, özellikle de Bulgaristan ile Romanya'nın üyelikleri ko- nusunda çok duyarh oldukla- nnı kaydetti. " "** Danimarkalı bakan daNA- TO'nun genişlemesini kendilerinin de istediklerini belirtirken, Bulgaristan ve Romanya'yı üyelik için yeterli ol- malan halinde destekleyeceklerini kaydetti. Konuk Bakan, başkentteki te- masları çerçevesinde Cumhurbaşka- nı AhmetNecdetSezer. Başbakan Bfi- lent Ecevit ve Başbakan Yardımcısı Mesut Ydmaz tarafuıdan da ayn ayn kabul edildi. EL KAİDE LİDERİNİN AŞÇISI KONUŞTU 'Bin Ladin Iran üzerinden kaçtı' Dış Haberler Servisi - ABD'nin, izini bir türlü bula- madığı Usame bin Ladin'in, ABD Başkanı George Bush'un "şer odaidan" diye nitelediği ülkelerden biri olan îran üzerin- den kaçtığı öne sürüldü. Bin La- din'in aşçısı olduğunu söyleyen Suudi asıllı Hacı Muhammed Ekrem, Bin Ladin'in Afganis- tan'dan Pakistan'a, daha sonra tran'a, oradan da Çeçenistan'a ya da Azerbaycan'a kaçtığını belirtti. Christian Science Monitor gazetesinin haberine göre, Afgan aşiretlerinden Haza- ralar taraftndan yaka- lanıp işkence gören aş- çı Ekrem, önemli açık- lamalarda bulunmak istediğini söyleyerek ABD'lilere teslim edilmeyi istedi. Hacı Ekrem'in iddialanna göre, Bin Ladin'in, aralannda atom enerjisi sektörün- de çalışan çok iyi Pakistanlı dost- lan bulunuyordu. Ekrem, kasım ortalannda Amerikan hava sal- dınlan yoğunlaştığında Bin La- din'in Celalabad'da olduğunu, daha sonra Tora Bora'ya geçti- ğini bildirdi. Aşçının ifadesine göre, Ladin ve El Kaide'nin ikin- ci adamı Eymen El Zevahiri, toz firnnası altında aynı konvoyda birlikte yolculuk ederek Tora tran üzerinden Çeçenistan'a gittiği öne sürüldü. Bora'ya ulaştı. Ekrem şöylede- vam ettı: "Başlangıçta düşünce- leri Tora Bora'yı ölene kadar sa- vunmaktL Orada binlerce ada- mımız vardL Ancak kasım sonu ya da arahk başında saklandığı- mız mağaraya bomba isabet et- ti ve büyük bir patiama oldu. Olayda 2 kişi öldü. Bunun üze- rine kaçmaya karar verdik. Usa- me'nin kaçmak için 3 yolu var- dı; biri Irak, diğeri tran üzerin- den. üçüncüsü ise mafya tipi ka- _ _ _ ^ çış. Bu arada bize bol miktarda tran parası ulaşbrddı ve komutan- lar bunlan savaşçüa- radağıtn.'" 'Bush -Ladin ar- kadaşG* Iran, Irak ve Kuzey Kore'yi"şer ekseni" olarak tanımlayan Bush'atranlı yetkililerden tep- kiler sürüyor. Içişleri Bakanı Abdülvahid Musevi Lari, Amerikalı yetkililerin tran'a yö- nelik temelsiz suçlamalarına dünya kamuoyunun inanmaya- cağüıı belirterek, "Büriin dün- ya kamuoyu Bin Ladin ve Bush'un eski ticaret ortakla- rı olduğunu ve 11 EyliiPde Dünya Ticaret MerkezivePen- tagon'a yapılan terörist saldı- nlara kadar arkadaş olduk- larını biliyor" diye konuştu. ıpkık ayakla ftavgası Afganistan'ın yeniden yapüandmlması için uluslararası çabalar sürse de Afgan halkoun vdlarsüren savaşm izlerini silmesi daha uzun alacak. Yardımlar, uzak köşeiere daha henüz ulaşmazken, KâbU gibi şehirlerde bile yaşamak mücadele gerektiriyor. Açhk, yoksulluğun üstüne kışla birlikte gelen kar, Afgan çocuklannın ekmek almak için yaşadüdan zorluklan artünfa. Küçük Afgan krc, ekmek aldıktan sonra eve dönerken lastik pabucuna giren kan temizkmek için durmuş. (Fotoğraf: AP) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dışişleri bakanlan toplantısının açılışına katılacak Küresel çözüm platformu: AB-IKO buluşması ANKARA (Cumhuri>«tBü- rosu) - Türkiye'nin düzenledi- ği Avrupa Birliği-îslam Konfe- ransı Örgütü (AB-tKÖ) Ortak Forumu; Avrupa- Asya-Afrika- Ortadoğu gibi dünyanın deği- şik bölgelerinden 50'den fazla ülkenin katılrmıyla, dünya so- runlanna ortak çözümler bu- lunmasının tartışılacağı küresel bir platforma dönüşüyor. Dı- şişleri Bakanı İsmail Cem'in öncülüğünde düzenlenen foru- mun açılışına Cumhurbaşkanı Ahmet NecdetSezer de katıla- cak. 11 Eylül olaylannın ardın- dan Hıristiyan ve Müslüman dünyası arasında yaşanan gü- ven bunalımnıın aşılması, ola- sı tt medeiByederçat]şnıası n nın Önlenmesi çabalannda Türkı- ye de önemli rol oynamaya ha- zrrlanıyor. Türkiye'nin öncülüğünde dü- zenlenen AB-tKÖ Ortak Fo- rumu bu amaca hizmet etmek için oluşturuluyor. AB-tKÖ bu- luşması. dünya nüfusunun 1 milyar 500 milyonluk bir bölü- münün de bir araya gehnesi an- lamına gelecek. Cumhurbaşkanı Sezer'ın top- lantılann açılışına katılıp bir konuşma yapması bekleniyor. Başbakan Bülent Ece\it'in de forum sırasında "SKasi ve Kültürel Fay Hatlannın Önlen- mesi" konulu bir konuşma ya- pacağı bildirilıyor. Forum kapsamında, "Bugü- nün ortamında ortak sorunlar- lamücadekedflrnesi". "Siyaset ve Medya", "Öteki kündir? Gerçekten var mı?" konulu 3 ayn konferans düzenlenecek. îlk gün çalışmalannın ardın- dan konuk bakan ve devlet adamlanna "Dansm Sultanla- n" gösterisi izlettirilecek. GAYRİMENKULÜN AÇTK AKTTIRMA İLANITURGUTLU tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 2001/378 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıvmetı, adedi, evsafı: 1 No'lu taşınmaz: Turgutlu Sınirli köyü Bağlaraltı mevkii, 253 parselde kayıtlı 1403 m2 miktarmda taria vasfinda taşınmazdır. Taşınmaz kırtaban arazı yapısında olup halen boş tarla dunımundadır. Yola %e köye yakın- dır. DSt kanalından sulama imkânı vardır. Taşınmazın dönümü 600.000.000 TL'den Tamamı 841.800 000 TL. değenndedır. Borçlu hıssesi tamdır. 2 No'lu taşınınaz: Turgutlu Sinuiı kö\-ü Bağlaralo me\kii, 260 parselde kayıtlı 2050 ml miktannda bağ vasfinda taşınmazdır. Taşınmaz halen boş tarla dunımundadır. Kırtaban arazı olup yola \e köye yakındır. DSI ka- nalından sulanabılır. Taşınmazın dönümü 600.000.000 TL'den tamamı 1.230.000.000 TL. değenndedır. Borçlu hissesı tamdır. 1 No'lu Taşınmaz: 1. günü: 5 3.2002 saat: 11.05'ten 11.15'e kadar, 2. günü 15.3.2002 aynı saatte. 2 No'lu Taşınmaz: 1. günü: 5 3.2002 saat: 11.15'ten 11.25'e kadar, 2. günü 15.3.2002 aynı saatte. Satış Şartlan. 1. Satışlar yukanda belirtilen gün ve saatlerde Hükümet Konağı. 1. kat lcra Müdürlüğu'nde açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arrtırmada tahmın edilen kıymetın °'o 75"ıne ve rüçhanlı alacaklılar mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur Bö>le bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 2 arttırma günü aynı yerde aynı saatte ikınci arttırmaya çı- kanlacaktır. Bu arrtırmada da bu miktar elde edılememişse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ihale edılecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen ki)metinin % 40'ını bulması \e satış isteyenin aiacağına riiçharu olan alacakiılann toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştır- ma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektır. 2. .Arttırmaya iştırak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20'si nispetinde pey akçesı \eya bu miktar kadar milli bir bankanın temınat mektubunu \ermeleri lazımdır. Satış peşin para iledır, alıcı iste- diğınde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilır Tellaliye resmi, ihale pulu tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden odenır. 3. Ipotek sahibi alacaldılarla diğer ılgilılenn (*) bu gayrimenkul üzerindekı hakJaruu hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler iîe on beş gün içınde dairemıze bıldirmeleri lazım- dır. Aksı takdirde tapu sıcili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4. Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretıyle ihalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklıf ettıklen bedel ile son ihale bedelı arasındakı farktan \e dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızinden mûteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksızın daıremizce tahsıl olunacak. bu fark \arsa öncehkle temınat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname ilan tanhinden ıtıbaren herkesın görebılmesi ıçın daırede açık olup masrafı \erildigi takdirde ısleyen alıcıya birörneğj gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve münderecahnı kabul etmış sayılacaklan başkaca bilgı almak isteyenlenn. 2001 378"sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvTirmaları ilan olunur (*) Ilgililer tabınne ırtifak hakkı sahiplen de dahildır. Basın: 5705 MERHABA NECATI DOGRL Korsan Gazozcu Okumuş İşçi Çocuğu Çıktı! önce Sabancı, Japon Toyota'dan çekilmişti. Türk Sabancı Grubu, his- sesine düşen parayı Japon Toyota'dan alıp fabrikadaki ortaklığından vazgeç- mişti. Türk-Japon ortaklığıyla kurulan fabrikanın yüzde yüzü Japon serma- yesinin eline geçmiş oldu. Bana ve basındaki diğer arkadaşlara gönderi- len davetiyeye göreToyota, Türkiye'yi üretim üssü olarak seçti, 19 Şubat günü tören düzenleniyor, ihracat ham- lesi başlatıyor. Sabancılar, iş yapma po- tansiyeli bu kadar yüksek olan fabri- kadan niçin çekildiler? Şimdi sıra Honda'da... Bu fabrikadada... Türk sermayesı sıfırlanıyor. Tuncay Özilhan ın başkanlığını yaptığı Endüstri Holding'in Honda otomobillerini üreten Japon firmasıy- la ortaklaşa kurduğu Türkiye'deki fab- rikayı da yerii sermaye bırakıyor. Hondacılar... Tek ortak kalacaklar... Türkiye'de üretimi sürdürüp iç ve dış pazarlara otomobil satacaklar. ••• Bunlar ilginç gelişmeler. Derinliğine inmek gerekiyor. Ciddi analiz istiyor. Herhalde derinliğine inebilmek için de sinemanın bobinini başa sanp ka- re kare yeniden seyretmek gerekiyor. Yabana sermayenin yakın tarihimizde Türkiye iç pazanna ilgi duyması ve pa- zan tutmuş firmaian yerli sahipterinden satın alması Perma Sharp'la başladı. Tıraş jileti firmasıydı, piyasanın lideriy- di. Sahibi onu Fransız Jiilet fırmasına sattı, fabrikayı pazanyla birlikte 60-70 milyon dolara sattığı söylendi. Sharp'ı Mintax izledi. Mintax, fabrikalannda deterjan hammaddesini üreten, Türkiye paza- nnda yüksek payı olan, yerii serma- yeli bir şirketti. Mintax'ın fabrikaları- nı da Procter and Gamble adlı ya- bancı firma, pazanyla birlikte satın al- dı, yerli sermayeyi sıfırladı. Araştırmaya vakit bulamadım. Procter and Gamble, Mintax fabri- kalannı aldıktan sonra hammadde üre- timinden vazgeçti, hammaddeyi dışa- rıdan getirip Türkiye'de deterjan üret- ti, iç pazarda sattı, şimdi de üretim merkezini Doğu Almanya'ya kaydınyor. Doğru mudur bilmem... Bu piyasanın iddiası... • • • Yabancı sermayenin, pazarı ve tü- keticisi oluşmuş yerii fabrikaları ka- pattığı konusunda verilebilecek çok sayıda örnek var. Fakat en tipik olan- lardan birisi de Çimento Fabrikala- rı'ndan bazılarının, pazanyla, tüketi- cisiyle satın alınmasıdır. Fransız şir- keti La Farge. ulusal ekonominin bi- rikimleriyle kurulmuş Çimento Fab- rikaları'nın 3 tanesini özelleştirme Idaresi'ne en yüksek teklifi vererek sa- tın aldı. Yerli devlet sermayesi, bu fabrikalarda sıfırlandı. Oysa kâr ediyoriardı. Satış gerekçesi şuydu: Devlet verimsiz çalıştırıyor. Teknoloji geliştiremiyor. Piyasada rekabet yaratamıyor. Halk pahalı çimento alıyor. 5 kâr edecek fabrikayı 1 kâria ça- lıştırıyor. Oysa Fransız La Farge; fab- rikalan aldığı zaman verimi arttıra- cak, teknoloji geliştirecek, çimento pi- yasasında rekabeti başlatacak, diğer çimento firmalarını da fiyat düşür- meye zorlayacak, halk içeride ucuz çimento satın alacaktı. 12 yıl oldu... Bu hedeflerin hangisi gerçekleşti? Bilmiyorum. Araştırmadım, ama çi- mento fiyatlannın 12 yıldır ucuzladı- ğını söyleyen hiçbir haber duyma- dım. Bu fabrikalann yabancı serma- yeye satılması, Türkiye'nin çimento teknolojisine, verimin artmasına, çi- mento sektöründe işçi saat ücretinin yükselmesıne, çimento sektörüne yan ürün üretenlere ne katkı yaptı, çi- mento sektörünün devlete ödediği vergilerde, enflasyondan arındırılmış olarak, ne kadar artış oldu? Onu da dehşetle merak ediyorum. Araştıracağım. Size yazacağım. • • • özetle, yabancı sermaye pazan ve tüketicisi olan yerli fabrikalara önce ortak olarak giriyor, sonra yerli pat- rona parasını verip alıyor. örneğin Nestle, Mis Süt'ü aldı, Fransız Da- none, Tikveşli Yoğurdu'nu aldı. Ha- yat Suyu'nun, Flora Suyu'nun birbö- lümüne ortak oldu. Bunlan niçin yazıyorum? Anladınız değil mi? Sözü Ecevit'in uçağına "korsan ithal enerjigazozu sokma" otayina ge- tireceğim. Hem Red Bull'un hemde Red Bull'un aracı olmasıyla 71 ülke- ye soğutucu satan yerii firma Cold Master'ın yönetim kurulu üyeliğini yapmakta olan Birsen Torun, Red Bull'un ithalatçısı firma SOE Limi- ted'i Aykut Ferah, Serkan Barutçu, Gürsel Sercan ve OmarAl-Samho- ri adlı 4 genç ortağın kurduğunu söy- ledi. Bunlardan Omar Al-Samhori, annesi Alman, babası Suriyeli bir genç. Diğer üçü ise Avusturya'ya 30- 35 yıl önce işçi olarak gitmiş Türk anne-babaların çocukları. Bunlar Avusturya'da üniversite okumuşlar, Türkiye pazannda boşlukgörüp Red Bull'un ithalatçısı firma olmuşlar. Ece- vit'in uçağı ABD'ye, Bush'a giderken 125 işadamı içinde, bu dört gençten biri olan Aykut Ferah da (Hürriyet, Sabah, Milliyet, Star, Akşam gazete- lerine tam sayfa verilen ilanın altın- daki imza) bulunuyormuş. Ve diğer işadamları nasıl kendi ürettikleri bak- lava, fıstık, lokum gibi ürünleri yolcu yanında uçağa soktularsa, Aykut Fe- rah da 2-3 koli ithal Red Bull'u ya- nında uçağa sokmuş. Yabancı sermaye bastırıyor... Otomobil, çimento... Deterjan, yoğurt... Su, süt, gazoz... Uğur Dündar davayı kazandı Uğur Dündar ile Fehmi Ko- ru'yu mahkemelik olmaya götü- - ren süreç şöyle başlamıştı: Feh- ^ mi Koru, Yeni Şafak gazetesin- * de "Dudak Uçuklatan Isim" baş- lığıyla bir yazı yazmış, bu yazıda Sa- vunmaSanayii ile ilgili bir toplantıya katıldığını ve bu toplantıda orduya si- lah satan bir yerli şirketin sahibinin, kendisine "Çok ünlü bir gazeteci bana geldi. Senin ürünlehni mer- cek altına aldım, eğeristediğim mik- tarda parayı vermezsen seni pehşan ederim" dediğini yazdı. Fehmi Ko- ru bu yazısında ne işadamının ne de bu işadamından rüşvet istediğini id- dia ettiği gazetecinin ismini verdi. Onları tarif etti... Ben de bu kadar önemli haberde- ki puslu, bulutlu anlatımın kirlilik ya- rattığını belirterek tarif edilen gazete- cinin Uğur Dündar, orduya silah sa- tan işadamının da Oğuz Çarmıklı ol- duğunu yazmıştım. Bunun üzerine Uğur Dündarda beni aradı ve "Bu ha- ber doğru değil, Fehmi Koru bana if- tira ediyor, sen de bunu köşene alı- yorsun, onun yazması değil, se- nin bunu köşene alman beni da- ha çokyaralıyor" demişti. Ben de "Bu haberin iftira olduğunu gös- terirkanıtın varmı" diye sormuş- tum. Uğur Dündar, "Onu mahkeme- ye vereceğim ve mahkûm ettirece- ğim, mahkeme sonucunu sana ge- tireceğim, işte kanıt diyeceğim" de- mişti, "Getir, ben de yazacağım" di- ye söz vermiştim. Uğur Dündar getirdi. Mahkeme, Fehmi Koru'yu Uğur Dündar'a iftira atmaktan 12 milyar 500 milyon lira para cezasına mah- kûm etmiş. Bu mahkeme sırasında Oğuz Çarmıklı da hâkime "Ben Uğur Dündar'la hayatımda hiç karşılaş- madım. Fehmi Koru 'nun yazısı ifti- radır" diye ifade vermiş. Aslında, Çarmıklı'nın şirketi Nurol'un ordu- ya sattığı zırhlı araçların tenekeden farksız olduğu ve kurşun geçirdiği haberini de Uğur Dündar değil, o sı- rada Uğur Dündar'ın kadrosunda muhabirlik yapmakta olan Tuncay Özkan yapmıştı. E-posta: necatidogru@superonline.com Faks:0212 5139098 1961'deki suikasta karısmıstı Belçika, Lıımumba için 40 yıl sonra özür diledi BRÜKSEL (AA) - Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Lonis MicheL eski adıylaZaire'nin lideri (şim- diki Kongo Demokratik Cumhuriyeti) Patrice Lnnnunba'mn öldürülmesinde ülkesinin oynadığı rol nedeniyle özür diledi. Belçika, eski sömürgesi Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne, 30 Hazi- ran 1960'ta bağımsızlık vermiş, yapılan törende. Belçika Kralı Baudoin konuşur- ken Zaire'nin ılk başbakanı Lumumba müdahalelerde bulunarak olay çıkarmış ve Belçika Kralı'nın ülkeyi terk etme- sine neden olmuştu. Lumumba, aynı yıl, Belçika'nın desteğindeki muhalifler ve Albay Mobutu tarafından iktidardan dü- şürülmüş, 17 Ocak 1961 'de de Belçika- hlar tarafuıdan teslim edildiği rakiple- rince öldürülmüştü. Brüksel hükümetinin, 2 yıl önce oluş- turduğubirparlamentokomisyonu, Bel- çika Kralı ve hükümetinin sorumluluğu konusunda mutabık kahnıştı. Louis Mic- hel, "zamanın Belçika hükümetinin bazı üyeierinin, Lumunıba'nın öldürülmesin- den sorumhı olduğunu" söyleyerek Bel- çika hükümeti adına üzüntülerini belirt- ti ve Lumumba ailesinden özür diledi.