22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE 8 D U N Y 4 V E T U R K I Y E dishab@cumhuriyet.com.tr Hindistan ve Pakistan'da din ve mezhep kökenli şiddet olaylan tırmanışa geçti Nefretin önü alınamıyorDtş HaberJer Servisi - ABD'nin Af- ganıstan harekâtından sonra gözlerin ye- niden çevrildiği Hindistan ve Pakis- tan'da mezhep ve dine dayalı şiddet olaylan tırmanışa geçti. fki komşu, Keşmir yüzünden sık sık savaşın eşi- ğine gelirken Hindistan'da Hindularla Müslümanlar, Pakistan'da da Şiilerle Sünnilerarasındaki gerginlik büyüyor. Hindistan 'ın Gucarat eyaletinde, aşın sağcı Hint eylemcileri taşıyan bir trenin yakılması sonucu 55 kişi öldü, 88 kişi yaralandı. Ölenlerden 14'ünün çocuk, 25 'inin de kadın ol- duğunu belirtildi. Yetkililer, trende bulunanların Ayodhyakentinde lOyılönceyılalan bir caminin kahntılan üzerine ta- pınak kurmak isteyen ve çoğun- lugunu sertlik yanlısı sağcı Dün- ya Hint Konseyi üyelerinin oluş- turduğunu açıkladılar. Sabar- mati Express treninin, kimlıği belirsiz bir grup taraftndan Müs- lüman nüfusun yogun olduğu Godhra istasyonu yakınında dur- durulup önce taşlandığını ar- duıdan da vagonlardan birinin ateşe verildiği kaydedildi. Bölgeden sorumlu bir polis yetkilisi, 15 bin sağcı Hintlinin tapınak yapımı için toplanması- nm beklendiği bölgeye 3 bin gü- venlik görevlisinin konuşlandı- nldığmı söyledi. Olayın çok üzücü olduğunu kaydeden Hindistan Başbakanı AtalBehariVacpayi, bunakarşın Dünya Hint Konseyi 'nden, Müs- lümanlarla aralannda sorun olan bölgeye tapınak yapma planlann- dan vazgeçmelerini istedi. tçiş- • Hindistan'da yıkılan cami kahntılan üzerine tapınak inşa etmek isteyen sertlik yanlısı Hindulan taşıyan tren ateşe verildi, 14'ü çocuk 55 kişi öldü. Pakistan'da Sünniler, Şiilere ait camiyi yaktı. Sonuç 11 ölü, 14 yaralı. Ieri Bakanı LJC Advani ise hüküme- rin yasalara karşı gelenlere müdahale edeceğini söyledi. Dünya Hint Konseyi, ülkenin kuze- yindekı Ayodhya'da hem Hintliler hem de Müslümanlar tarafından kutsal sa- yılan tartışmalı bölgede 1992'de yıkı- lan 16. yüzyıla ait caminin kahntılan üzerine tapınak inşa etmek istiyor. Ayodhya'daki 16. yüzyıla ait Babri Ca- mii'nin. bir Hintli çete tarafından yıkıl- ması yüzünden çıkan ayaklanmalarda 3 binden fazla kişi ölmüştü. Pakistan'da camiye saJdın Pakıstan'ın Ravalpindi kentinde ön- ceki gün Şiilere ait bir camiye düzen- lenen saldında 11 kişi yaşamını yitir- di. 14 kişi yaralandı. Olayla ilgili ola- rak 15 köktendinci miJitanın sorgulan- dığı belirtiliyor. Polis kaynaklan, olayla ilgili olarak önceki gece sorguya alınanlann yasa- dışı Sipa-i Sahaba Pakistan adlı Sün- ni gruba üye olduğunu belirtti. Nüfusunun yüzde 20'sini Şiilerin oluşturduğu Pakistan'da faaliyet gös- teren Sipa-i Sahaba Pakistan, Devlet Başkanı PervezMüşerref tarafindan ya- sadışı ilan edilen 5 gruptan biri. Şiiler, caminin yakılmasına büyük tepki gösterirken Islamabad yöneti- minin gerginliği önlemekte yetersız kaldığını düşünüyor. Şii hareketinin lideri Allama Sakid Nakvi, "Bu olay, Müşerrere, 'terörle mücadelede sağduyulu da\Tanmak is- tese bile, bunu kolaylıkla başarama- yacağı' mesajını vermiştir" dedi. MEZHEP KAVGASI - Pakistan'da saldında ölenlerin cenazesinde yakınlan gözyaşlanna boğuJdu. (Fotoğraflar: AP) isveç'in eski Ankara Büyükelçisi Henrik Liljegren, Cumhuriyet'e konuştu Türldye çok önemli adımlar attı GÜRHANUÇKAN STTOCKHOLM -tsveç' in ön- ceki büyükelçisi Henrik Lfljeg- ren, 1 Eylül 2001 'de emeklı ol- du. Şimdi eşi NflHannn'la, bir ayağı burada, bir ayağı da ülke- mizde yaşıyor. Halkımız onu açıksözlülüğü ve sıcakkanlılı- ğıyla sevdi. Liljegren, Türki- ye-A\Tupa ilişkilerinin çok hız- lı geliştiği birdönemde hem ts- veç'in hem de Türkıye'nin tep- kilerini > r umuşattı. Istediği, iîd ülkenin uzun erirnli, tarihsel bir dostluğu sürdürmesiydi. Liljegren, bir Türldye yolcu- luğu öncesi sorulanmı yanıtla- dı. Alçakgönüllülüğü ve îs- veç'teki alışkanlık gereği ona "sen" diye hitap etmemi istedi. - Türkhe'deki yıflannı nasıl değeriendSriyorsuıı? Türkiye, benim ikinci vataram ve Nil'in vatanı. Ben Ankara'da iki kez büyükelçilik yaptım, 1982-1985 ve 1998-2001 yüla- nnda. Çeşitli yerlerde büyükel- çi olarak görev yaptığım 20 yı- lın 7'si Ankara'da büyükelçi, l'i de 1997-1998 arasında ıs- tanbul'daki Isveç Başkonsolos- luğu'nun şefı olarak geçti. Ber- lin, Brüksel ve Washington'da çahşırken yaz tatillerimizin ço- ğunu Türkiye'de geçirirdik. Ge- lecekte de en az Isveç'te oldu- ğumuz kadar Türkiye'de bu- lunmak istiyoruz. - Ankara'da görev yapmak zor muydu? - Ankara'da büyükelçi olmak gerçek bir ayncalıktır. Türki- ye,jeopolitik bakımdan önem- li bir role sahip. Türkiye'nin çoğu gayet yorucu olan komşulanyla ilişkilerini yü- rütüşünü izlemek çok etki- leyici, çarpıcıydı. Ben Tür- kiye 'yi bir kıtanın bütün kü- resel ağırlığını, iç karma- şıklığını ve çok yönlülüğü- nü taşıyan çok geniş bir yer olarak görüyorum. Anka- ra'da bir büyükelçi için so- run çıkaran bir durum da dış dünyanın Türkiye hak- kındaki önyargılan ve bil- gisizliğidir. tnsanın, kendi ülkesinde- ki resmi makamlara karşı da diplomasi uygulaması gerekiyor. Ben Washington Büyükelçisi'yken ziyarete gelen tsveçli politikacılar, ABD'ye karşı eleştirel gö- rüşler taşıdıklanna da dik- kat çekmek istiyorlardı. ts- veç'teki sol çevrelerin ken- dilerini ABD yanlılığıyla suçlamalann] istemiyorlardı. Isveçli bir dışişleri bakanı- nın danışmanı, bakanın Was- hington ziyaretine, kentin yok- sul mahallelerinden birindeki bir aşevine giderek başlaması- nı istemişti. Ne zaman Türki- ye'ye de bir ziyaret olsa, Is- veç'teki Türkiye karşıtı grupla- nn hükümeti fazla Türkiye yan- lısı olmakla suçlamasından kay- gı duyuluyordu. O nedenle, dev- letlerarası ilişkilerde belirli bir iljegren Türkiye'yi bir ülkeden çok, bir kıtanın bütün küresel ağırhğım, iç karmaşıklığını ve çok yönlülüğünü taşıyan çok geniş bir yer olarak görüyor. saygının korunması veprotoko- lün göz önüne alınması gerek- tiğini düşünmeksizin ortaya çe- şitli garip fıkirler atılmıştir. Ben ülkelerimiz arasında anlaşmaz- lıklar doğurabilecek çok sayı- da budalaca girişimi etkisiz ha- le getirdim. Şündiki Dışişleri Bakanı Anna Lindh Türkiye konusunda yapıcı bir yaklası- ma sahip. Türkiye ile geniş bir diyalog kurulması gerektiğine inanıyor. Böylece, biz düşman- ca tavır alrnış olmakla suçlan- madan kaygılanmnızı ve in- san haklanyla ilgili eleştiri- lerimizi dile getirebiliriz. tzmir'de, tsveç Büyükelçi- Hği tarafindan dağıtılan bro- şûrün >ararüğı olay hakkın- da ne dûşünüyorsun? Bir diplomatın. bazı ko- nulann görev yaptığı ülke için hassas olduğunu bilme- si gerekir. Türkiye gururlu ve özel bir duyarlılığa sahip bir ulus. Sorun yaşandığında, zaran asgariye indirecek şe- kilde davranabilmek gere- kir. Bu son durumda, yapıl- ması gereken şey, o broşürü iptal etmektir, eğer hâlâ ya- pılmadıysa. Türkrvc'nin son durumu- nu nasıl görüyorsun? Türkiye'de her zaman bü- yük ve küçük bunalımlar ay- nı anda yaşanıyor. Ünlü bir Türkpolirikacı, Türkiye günde- minde bir günden ötekine ne olacağının bilinmediğini söyle- mişti. Türk politikacılar, belir- sizlik içinde yaşama ve birkaç bunalımla ayru anda uğraşma konusunda alışkanlık edindi- Ier. Türkıye'nin nereye gittiği- ni anlayabilmek için, durumun uzun erimli biraçıdan değerlen- dirilmesi gerekiyor. 1980'lerin başlannda büyü- kelçilik yaptığım dönemle kar- şılaştınlınca. Türkiye'nin pek çok aJanda dev adımlar atüğı gö- rülüyor... Ankara'da 2. kez bü- yükelçi olarak görev yaparken gerçekleşen en önemli olay, Türkiye'nin AB'ye aday kabul edilmesıydi. Adaylık. Türldye açısından reformlann hızlandınlması ve bu yoldaki engellerin aşıhnaya çalışıbnası anlamına geliyor. Türkiye'nin üyeliğe alındığı gün AB çok daha güçlü bir ha- le gelecektir. AB'nin Türki- ye'ye ihtiyacı var, Türkiye'nin de AB'ye. - Sence Türkiye'de, Anka- ra'nın AB'ye uyum sağlama ça- hşmasuıdan rahatsız olan gûç- ler \ar mı? Evet, ama, tsveç dahil bütün ülkelerde AB üyeliğine karşı güçler görülmüştür. Ancak bu bazen çok saçma boyutlara ula- şıyor. Ama bazı resmi kişile- rin, ansızın çağdaş düşünceye ve AB'ye karşı davranışlarda bulunmalan daha ciddi bir du- rum. Bu tür davranışlar. dış dün- yada Türkiye aleyhine tepkile- re yol açıyor. UŞAK1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 20006325 Davacı Huri Ayan ile davalı Murtaza Afacan arasmdaki nafaka arttınmı davasında davalı Murtaza Afacan'ın bildırilen adresıne çıkanlan teblıgat yapılamayarak geri ıa- de olunmuş. Uşak Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca yapılan araştırmada ıse davalı Murta- za Afacan'ın teblıgata sarih adresi tespıt edilemedifinden ılanen teblıgat yapılmasına karar verilerek yargılamanın bırakıldığı 11.4.2002 günü saat 09.00'dakı duruşmaya davalı Murtaza Afacan'ın bizzat gelmesı veya kendısıni bir vekılle temsil ettirmesi, aksı halde yargılamanın gıyabında yapılıp bitınleceğı hususu ve dava davalı Murtaza Afacan"a ilanen tebliğ olunur. Basın: 10855 KARATAŞ SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2001 39 Esas Davacı: Çetin Kurşun vekili Av. Sedat Aydın-Adana Davalılar: Hıdayet Tılmaç ve arkadaşlan Dava: Karataş ilçesi, Iskele köyü, 1552 ve 1553 nolu parsellerde ortaklığın gideril- mesi. Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememıze dava konusu parseller ile ilgili ortaklığm gıderilmesı davası açıldığı. Davacı ile davalılann bu parseller üzerin- de paydaş olduğu. Ortaklığın taksim yolu ile giderilmesı. taksımı mümkün değılse satıfarak eide edilecek satış bedelinden yargılama ve satış masraflan düşüldükten sonra kalan paranın paydaşlar arasında paylan oranmda bölüştürülmesı talep edılmış; davanın yapılan açık duruşmasında adresi tespıt edilemeyen davalılardan Şaban oğlu Salim Limon, Yusuf oglu Hidayet Tılmaç, Abdülkenm oğlu Mehmet Boga'ya ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Duruşması 26.03.2002 günü saat 09.00'a bırakılmıştır. Bu dava ile ılgılı ibraz etmek istediklen belgelenni duruşma gününe kadar gönder- melen veya duruşmaya gelmelen gerektıği, duruşmaya gelmediklen veya bir vekil tarafından kendilenni temsil eftirmedıklen takdirde yargılamaya devamla yoklukla- nnda karar verileceği. tebliğ yenne geçerlı olmak üzere tebligat kanununun 29. ve rü- züğünün 13. maddesi gereğince ilan olunur. Basın: 10095 İSTANBUL10. ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:2001 485 Davacı Vfuhabbet Aktaş tarafindan davalı Ismail Aktaş aleyhine açılan boşanma davasında. Sırkecı Otel Kafkas, Hüdavendigâr Cad. No: 35'A Istanbul adresinde bulunan da- valı lsmaıl Aktaş'a çıkartılan tebligatlann bila tebliğ ıade edildıği ve zabıtaca da ad- resi tespit edılemediğınden mahkememızce adına ilanen teblıgat yapılmasına karar verılmiş olup mahkememızın 2001 485 esas sayıiı dosyasının duruşmasının 12.3.2002 günü saat 10.00'da olduğu dava dılekçesı \e duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ve aynca yukanda bildinlen duruşma gününde duruşmaya gelmesı. gel- medigı takdirde yargılamaya yokluğunda devam edıleceği ve hükum venlecegı husu- su ilanen tebliğ olunur. 1.2"2Ö02 Basın: 10134 OSMANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2000763 Davacı Emek Sıgorta AŞ vekili Av. Aziz Erbek tarafindan davalılar Ayhan Kılınç. Akdeniz Sıgorta ve LTAŞ Uluslararası Taşımacılık aleyhine açılan maddi tazmınat davasının yapılan duruşmasında venlen ara karan gereğince, Davalı Ayhan Kılınç'ın Nusaybin Cad. A. Celıloglu Petrol Ofisi bıtişıgı No: 289 Cızre-Şırnak ve UTAŞ Uluslararası Taşımacılık AŞ. Nusaybin Caddesı, A. Celıloglu Petrol Ofisı bıtişiği No: 289 adreslenne dava dılekçesı teblığe gönderilmiş. ancak ad- reste bulunamadığından dava dılekçesı ve duruşma günü tebliğ yapılamamıştır. Emnıyetçe de yapılan adres araştırmasında adresi tespıt edılemediğınden ilanen teblıgat yapılmasına karar venlmıştir. Davalı Ayhan Kılınç ve UTAŞ Uluslararası Taşımacılık AŞ, davacı Emek Sıgorta vekili Av. Azız Erbek tarafından aleyhınize açılan mahkememızdeki maddı tazmınat davasının 6.3.2002 günü saat 10.30'da yapılacak olan duruşmasında bizzat hazır bu- lunmanız veya kendınizı bir vekılle temsil ettırmenız. aksı halde yargılamanın HUMK'nin 213-377. maddesi gereğince yokluğunuzda yapılıp karar verileceği husu- sunun dava dılekçesı yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 80332 MERHABA NECATİ DOGRU İlhan Selçuk'a Neden Vuruyorlar? Bir nedeni olmaiı. Belkı de birkaç ne- deni. Vurma gazeteciliği yeni birtür de- ğil. Bunu hep yaparlardı. Kalemlerini. gazeteierinin manşetlerini, köşelerini, TVIerini ve radyolannı birini vurmak için hep kullanııiardı, kullanıyorlar... Ya da birini kollama yaparlardı... Vurma gazeteciliği... Ya da kollama gazeteciliği... Hep olageldi... Kim beğenilmiyor. Kim diz çökmüyor. Kim döneklık yapmıyor. Kim temiz kalıyor. Kim büyülerı bozuyor. Kim gözleri açıyor. Kim acı çekenden yana. Kim egemene karşı... Ona vururlardı. Sinsice beklenir, vurulmasına karar verılmiş kişinin bir davranışı bulunur. Kurgulanır, üreti- lir, büyütülür, o kişiye karşı öldürücü, yıkıcı, kitlelenn gözünde küçük dü- şürücü yayına geçilirdi. Yalan makinesi çalışırdı. Yalan makinesi çalışıyor. • • • Temiz gazeteciliğin.. En temel ilkesi.. Doğrulan yazmak... Vurma gazetecilığınin.. Temel ılkesı yok.. Hıçbır ilkesi deyok... Tek hedefi var. Çürütmecilik. Diyelim ki Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, onlar gibi düşünme- diğını ilan etti. Şu ülkede; "Kanunla- rt bir kez dinlemesek, anayasayı bir kez delsek bir şey olmaz..." düşün- cesini denedik, ülkemizi ıstediğimiz demokratik, ekonomik, sivil çızgiye getiremedik, gelin bir kez de "Ka- nunlara uymayı, hukuk ülkesı olma- yı deneyelim..." dedı. Ve bu düşün- cesinde ısrarlı oldu. — Vurmaya başlarlar. Kriz çıkarttı. Gül gibi ülkeyi bunalıma soktu. Kırmızı ışıkta durdu. Halkgibi davrandı. Popülizm yapıyor... Siyasete oynuyor... Köfte ekmek bilir. Başka bir şey bilmez. Eşine cam sildiriyor. Ülkemızin onurunu zedeliyor. Cumhurbaşkanı böyle mi olur? Dürüst geçiniyor ama bakın villa aldı. Demek ki, dürüst değil... Diye vur- maya başlarlar. Sonra villanın, kan- kocanın emekli ikramiyeleri birleşti- rilerek alındığı, kırmızı ışıkta durma- nın siyasete atlamak için değil huku- ka ve hakka saygı gösterisi olduğu, krizin patlamasının da anayasa ki- tapçığı fırlatmayla bir ilgisinin olma- dığı ortaya çıkar. Çıksın... Vurma gazeteciliği utanmaz. Diyelim ki, Sadettin Tantan hor- tumculuğa karşı adaiet savaşı mı başlatıyor... Vurma gazeteciliği çalışır. Çürütmecilik çalışır. Diyelim ki Zekeriya Temizel ver- gı kaçıranların, banka içi boşaltanla- nn, zenginliklennın kaynağını nereden bulduklannı açıklayamayanlann üze- rine mi gidiyor ve bunu da ülke denk bütçe yapsın, yabancı sıcak para tu- zağından kurtulsun diye mi yapıyor... Vurma gazeteciliği görevde... • • • Şimdi İlhan Selçuk'a vuruyorlar. Ihbarcı diye yazıyorlar. Yalan. Ha- berin başlığı ile haberin içi birbiriyle çelişiyor. Sola lider oluyor diye yazı- yorlar. Gerçekle alakası yok. MHP li- deri Bahçeli ile "Yeni bir Kuvayı Mil- liye ıttıfakı kuruyor" diye manşet atı- yorlar. Haberin başlığı ile içi birbirini tutmuyor. Onurlu bir üye olmakla onursuz teslim olmak arasmdaki far- kı atlayarak; İlhan Selçuk, Avrupa üyeliğine karşı diye yazıyorlar. Yalan. Niçin bu vurma gazeteciliği! Bir nedeni olmaiı! İlhan Selçuk, onlar gibi dönek ol- madı, bu rahatsız ediyor olabilir mi? İlhan Selçuk, Cumhuriyet gazetesi- ni, sermayenın ve iktidariarın emrine sokmayan tarafsız, bağlantısız bir çizgide tutmaya çalışıyor, onun için mi? İlhan Selçuk'a vurarak, Cumhu- riyet gazetesini okurun gözünden dü- şürerek çökertmek olabilir mi? Kim diz çökmüyor... Kim döneklık yapmıyor... Kim temiz kalıyor... Kim büyülen bozuyor... Kim acı çekenden yana... Vurma gazeteciliği; bu insanlarken- dilerine benzemiyor diye aşağılık kompleksine girip başlıyorlar çürüt- meciliğe... E-posta: necatidogru(âsuperonline.com Faks.0212513 90 96 5 ABDIi Kongreüyesinin destekgirişimi ABD Kongresi'nde Türkiye tasansıWASHINGTON (AA) - ABD Tem- silciler Meclisi'nin 5 üyesi, Türki- ye'nin terörizmle sa\ r aşta gösterdiği iş- birliğinin tanınması, ekonomik reform- lara, Türkiye-ABD arasmdaki ekono- mik ortaklık toplanhlanna destek ve- rilmesi amaayla kongreye bir tasan sun- du. Yasal olarak bağlayıcı özelliği olma- yan ve sadece Kongre hassasiyetini ifade etmek üzere sunulan tasan, kısa süre önce Türkiye"yi ziyaret eden De- mokrat Parb Florida mılletvekıh Robert Wexler'ın yanı sıra, Cumhuriyetçi Par- ti Texas millervekili Kay Granger, Cumhuriyetçi Parti Kentucky millet- vekıli Edward VHıitfield, Cumhuri- yetçi Parti Colorado millervekili Tho- mas Tancredo ve Cumhuriyetçi Par- ti Florida millervekili CliffStearns ta- rafindan TemsilcilerMeclisiınesunul- du. Tasannın girişinde, ABD'nin dost ve müttefıki Türkiye'nin terörizmle savaş- ta gösterdiği işbirliğinin yanı sıra Tür- kiye'de yaşanan ekonomik sıkıntılar ve Türk hükümetinin aldığı önlemler- le, mali disiplini sağlayarak bankacı- lıksistemindegüveniyeniden kurma- sının, ekonomik düzelmenin temelini kurduğu anlatıldı. Türkiye'nin ge- lecekte büyümesi ve refaha kavuşma- sının, önemli ölçüde Türkiye ile tica- retin artınlmasına ve daha fazla yaban- cı yatmmın cesaretlendirilmesine da- yandığı ve ABD'nin de daha geniş ya- ttnm alanı kurulması, ticaretin gelişti- rilmesi niyetinde olduğu tasanda be- lirtildi. Türkiyeınin, 11 Eylül 'den he- men sonra bu saldınlan kınadığı, ABD'ye asker, üs kullanma önerileri- nin yanı sıra ha\a sahasmj açtığı ve Tür- kiye'deki ABD personeli ile ekipmanı- nın korunması çabalannı arnrdığı, 261 askerini Afganistanıdaki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) için sevkettiği, bu gücün liderliğine talip olduğu ve ABD'nin yeni Afgan güven- lik güçlerini eğitimine yardım etmeyi istediği vurgulandı. İZMİR11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2001 449 Davacı Ali Nazmi Duransoy vekili tarafindan davalı Kamuran Özkurtuluş ve Er- doğan Sökmen aleyhine açılan alacak davasının devam eden yargılamasında, Davalı Kamuran Özkurtuluş'un adresi tespit edilemedığinden kendısıne dava di- lekçesı tebliğ edılememiş olup. ilanen teblıgat yapılmasına karar verilmiştir. Bu nedenle, adı geçen davalının duruşma günü olan 21.03.2002 günü saat 10.15'te mahkememizde bizzat hazır bulunması veya bir vekil göndermesi. belirtilen gün ve saatte mahkemeye gelmediklen veya bir vekil göndermedıği takdirde davanın yoklu- ğunda yürütülüp sonuçlandınlacağı. Bu ilan yolu ıle teblıgatın ilan tanhinden ıtibaren 7 gün sonra yapılmış sayılacağı, Teblıgat Yasası'nın 28-31. maddeleri uyannca ilan olunur. 08.02.2002 Basın: 10538 DİYARBAKIRİŞMAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 1999432 Karar No: 2001 41 Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili tarafindan da\ah Münevver Gültekın aleyhi- ne mahkememize açılan istırdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılama so- nunda. daha önce hakkında duruşmaya katılması için ilanen teblıgat yapılan davalı Münevver Gültekin'in adresinde bulunmaması nedenıyle hakkındaki karann gazete- de ıian yoluyla tebhğın yapılması gerekmekJe. davanın kabulü ile 321.0O0.OO0.-TL kurum alacağının dava tanhinden ıtibaren ışleyecek yasal faızı ile bırhkte davalıdan alınarak davacı kuruma venlmesine, 17.334.000.-TL bakıye ilam harcının davalıdan alınarak Hazıne'ye irat kaydedilmesine daır mahkememızin 13.3. 2001 tanh ve 1999 432 Esas ve 2001 '41 Karar sayıiı ilamı gazetede yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmış sayılacağı ve 8 gün içinde temyiz edilebileceğı, belirtilen süre ıçensınde temyiz edilmediği takdirde karann kesınleşeceği tebliğ yenne kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 3487 Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. GÖKÇES GÖKSAL Pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. İSUAİL Dl'RMAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle