Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3JSYFA CUMHURİYET 28 ŞUBAT 2002 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER [email protected]
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Dostça BirUyarıDaha!
Mektuplaralıyorum. Telefonlar! Eş dost, tanı-
cık tanımadık! Uyarılar, anımsatmalar. Sağdu-
yu yolunda çağrılar, dilekler!..
Bir seçim er geç olacak... Bu böyle çok git-
mez! Ne olacak seçimde? Saadet'le Ak'çılar
birleşir, anlaşır, tek liste olarak seçime katılırlar...
öte yanda soldaki partiler, bölündükçe bölü-
nen, kimi az, kimi orta, kimi lyice sol partiler, ay-
n ayrı listelerle seçmenin karşısına çıktıklan için
barajı aşamazlar! Zafer bir kez daha Atatürk kar-
şıtlanna kalır...
Hiç ders almak yok mu? Yok, galiba!.. Son iki
genel seçimde Istanbul ve Ankara anakent be-
lediyelerini şeriat övgücüleri nasıl aldılar? DSR
CHP daha önce birde SHP oylan bölününce mey-
dan din sömürücülerıne kalmamış mıydı? Bile
bıle, göz göre göre yenilgi...
Şimdi yine aynı senaryo!.. CHP başındakiler
dar kadrolanyla yetindikçe, deneyimli eski CHP'Iİ-
lere kapıları açmadıkça ne kadar övünseler de
umdukları başarıya ulaşamazlar! Atatürk çizgi-
sinde bir CHP'nin şu bu nedenle partiden ayn-
lanlaria anlaşması, yeni bir bütünieşmenin yol-
lannı bulması beklenmelidır. Gerçek yurtsever-
lik kişisel hesaplardan kurtulmakla olur.
Şu anda kaç parti arayışı var? Hepsi de ilk se-
çimde barajı aşamayacaklarını önceden biliyor.
Umutsuz bir çalışma bu! Oysa halkın beklediği
birbütünleşme, belli birçizgide buluşma, seçim-
lere tek bir listeyle katılma...
Seçimle iktidan değiştirmek. Türk halkınagüç
ve umut vermek gösterilecek özveriye bağlıdır.
CHP sorumlulan anlamsız bir inat, kıskançlık, ben-
cillik gibi ilkel duygulardan kendilerini art/k ko-
parabilirler mi? Sağduyu, özverı, genış düşün-
mek politikada başarının ilk adımıdır. Dağıtıcı
değil toplayıcı olmak, bencil değıl insancıl olmak,
dar kadrocu değil geniş bakışlı olmak, "Küçük
olsun benim olsun" değil, "Büyük olsun hepi-
mızin olsun" diyebilmek politikada etkın olma-
nın başkoşullandır.
Sağduyuya ters düştük mü yenilgi kapıdadır.
Solda yedi-sekiz partiyle girilen bir seçimde
bozguna uğramak kaçınılmazdır. Bilmem niye
bunca okumuş yazmış, çeşıtli politika deneyim-
leri yaşamış koskoca insanlara herkesin bildiği
gerçeklerı anlatıyoruz! Bir çıkmazda büsbütün
erıyip gitmemek için, ülke yönetiminin başkö-
şelerini bir kez daha Cumhuriyet devriminin düş-
manlarına kaptırmamak için...
Ortaokul 3 'ten tastiknamenri kaybettim.
Hükümsüzdür.
MEHMETDİNÇ
m •
Uygarlık Uzerine...
Altay GUNDUZ pnf. Y. Müh. İTÜ
sıun ınsanj,
11
Nüfus cüzdanımı , tÜ öğrenci kimliğimı, lETT
pasomu, harç ve öğrenim kredisi kartlanmı
kaybettim. Hükümsüzdür.
DİLEK GÜLŞAH PEKER
"Çağımız uygarhğma hay-
ran olanlar; uygaHığı, buhar-
lı makine ya da telsiz telgraf
sananlardır." Bernard Shan;
Man and Superman (İnsan ve
Üstün İnsan), 1903.
Eylül 2001 "tkiz
KuJeler Ola-
yı"ndan hemen
sonra uygarlık
konusu günde-
me geldi. ABD'nin başı çektiği
ve kimi Avrupa ülkelerinin ka-
tıldığı söylemde, Batı'nın uy-
gar; Uçüncü Diinya Ülkeleri'nin
ve özellikle tslam Ülkeleri'nin
uygar olmadığı belirtildi. Ne ya-
zık ki bu kervana, ABD'nin yüz
karası Vietnam Savaşı'nı tüm
gerçekliğiyle yansıtan Biz-Me-
lekler\çCanavâriar'ı yazan (Ak-
yüz, 1991), "tnsan yüzünii Tan-
n'ya değil insana dönmeli. onu
koruyup onun için savaşmah"
diyen, söyleşileriyle tanınmış
gazeteci-yazar Oriana FaDaci de
katıldı. tslamı Avrupa'dan kov-
mayı önerdi (Cumhuriyet, 3
Ekim 2001). Geçirdiği hastalık
aklını kanştırmış olmalı.
Söylemler bana, televizyon-
da bir süre önce Ara GüJer'le
yapılan bir söyleşiyi çağnştırdı.
Konuşmacı, bir ara Güler'e: "Bu
adalarda yaşavan ve uygar oJ-
ma\an tophıtuklar. yanıyarndılar
değil mi?" gıbısınden bir soru
yöneltti. Ara'nın. kendine özgü
biçemiyle yanıtı şu oldu. "Sen
ne dhorsuıu. buinsanlartüm ta-
rihleri boyuncayemişlerse on bin
insan yemişterdir. Oysa senin uy-
gar dediğin Almanya
1
da, Hffler,
birkaç yd tçerisinde mirvonJarca
insanı gaz odalarmda öldürtme-
di mi?" Çarpıcı bir yanıt. tkı ör-
nek de biz verelim: 6 Ağustos
1945'te Hiroşima'ya atom bom-
basını atan uygar ABD (!?) 200
binden fazla kişinin ölümüne,
on binlerce kişinin radyasyon
etkisiyle sakat kalmasına neden
oldu. Uygar Fransa'nın (!?) Ce-
zayir'deki ordusu 1945'ten son-
ra köy yakma, toplu kıyım, iş-
kence, giyotinle idam gibi yön-
temleri uyguladı.
Bu olaylar Fransa'da suskuy-
la karşılandı. Fransız basını yal-
nızca Cezayirli ArrörisÜerin Fran-
sızlara yönelik kanh eylemleri-
niyansıttı. Cezayirlilerinbağım-
sızlık savaşı sırasında (1954-62)
bir milyon Cezayirli öldü; 2.8
milyon Cezayırli toplama kamp-
lannda tutuldu. Jean Paul Sart-
re, Hepimiz Katiliz adlı kitabın-
da bu savaşı tüm açıklığıyla dı-
legetirir(Belge, 1995).BatTnın
uygar eylemlerinin (! ?) dökümü
kitaplaroluşturur. lyisi mi, bu ko
nuyu kapatalım ve uygarlığın ne
anlama geldiğini açıklayalım.
Bilün, teknolojı, sanat ve top-
lumsal yapı uygarlığın olduğu or-
tamda doğar ve gelışir. Uygar-
lığın önkoşulu yerieşikyaşamdır.
Göçebe topluluklann yerleşik
toplumlara dönüşümüdür. İn-
sanın alışkanlıklaruıda ve gele-
neklerinde oluşan kökJü deği-
şimdir.
Yerleşik yaşam ise coğrafya-
nın ve ikJimin uygun olmasına
bağlıdır. Nıtekim uygarlık, ta-
rihte ilk kez Ortadoğu'da Nil,
Dicle, Fırat ve daha doğuda în-
dus ve Huang He gibi büyük ır-
maklann vadilerinde ortaya çık-
rruş. Mezopotamya, Eski Mısır,
tndus Vadisi ve Eski Cin uygar-
lıklan, anılan ortamlarda geliş-
miştir. Burada şu soru akla ge-
lebilir: Günümüz bilimleri, tek-
nolojileri ve kültürlerinin teme-
lini oluşturan bu toplumlar ve
günümüzün toplumlan ne dü-
zeyde uygardırlar?
Sorunun doğru yanıtmın bu-
lunabilmesi ve doİayısıyla ger-
çekçi bir değerlendirme yapıla-
bilmesı için önce genelgeçer uy-
garlık kavramının açıkJanması
uygun olacaktır.
Uygarlık, evrensel nitelikteki
belirli temel ölçütlerin gerçek-
leştiği bir gelişmişiiktır. Uygar
toplum; bilge ve erdemli kişile-
rin, bilim insanlannın, sanatse-
verlerin ve değer üretenlenn et-
kili olduğu bır toplumdur. Böy-
le bir toplumun başlıca nitelik-
leri ve dolayısıyla ölçütleri şöy-
le sıralanabılir:
EvTienseldeğeriere saygı: Doğ-
ruluk, iyilık, güzellik duyarlılı-
ğıyla emeğin ve emek ürünleri-
nin değerlendirilmesı.
GüvenBk içinde denkser bir
yaşam: fnsanlann ırk, renk ve
inanç farklanrun göz önüne alın-
maması; onlara yaşama güven-
lıği ve firsat eşitliği sağlanma-
sı.
Üerlemeye açıkhk: Evrensel
değerlerle çelışmeyen tüm et-
kinlik alanlannda, özellikle bi-
limde, bilimsel uygulamalarda,
sanatta ve felsefede yeni giri-
şimlerin engellenmemesı; bu tür
etkinlıklerı önleyici ya da kısıt-
layıcı önyargılann ve tabulann
etkisiz kılınması.
Ozgfirhık: Hiçbir inanç ya da
öğretiye egemenlik tanınmama-
sı; özgür kişiliğin yalruzca so-
rumluluk bilinciyle gerçekleşe-
ceğınin algılanması.
Ozetie uygarhk, bilim. tekno-
loji. yazıa, sanat ve felsefede gö-
reli olarak ileri bir düzeye ulaş-
mış, bireyin temel hak ve özgür-
KikJerh te toplumsal düzeni bağ-
daşormav^aüışküi sorunlarda us-
sal eleştiriye, değişik çözüm ara-
yışlanna yer veren, ilerieme\e
yönelik bir yaşam ortamıdır. Bu
baknndan bir toplumun uygar-
lıkta ulaştığı düzey, anılan öl-
çütlenn gerçekleştirilmesinde-
ki başan derecesiyle orantıhdn-.
Yetkin uygarlık bir hedeftir. Bi-
reyler ve toplumlar bu hedefe
yakınlıklan ölçüsünde uygardır-
lar.
tnsan uygar doğmaz, kural-
larla doğniaz. Toplumsal bir or-
tam içinde geüştikçe kurallarla
bürünleşir. Toplumsal ortam.
onun ailesinden. o\ un \e okular-
kadaşlanndan, üyesi olduğu din-
seltopiumda,ekonomiktophıhık-
ta ve bağb olduğu toplumsal sı-
nıfta iüşkklebulunduğu insanlar-
dan ohışur. Bu da yetmez. Bır in-
san, doğumundan başlayarak
gördüğü ve kullandığı nesneler-
den; dinlediği ninniler, ezgiler,
masallar, efsaneler ve okuduğu
kitaplardan, sözün kısası, yaşa-
mı boyunca karşılaştığı her şey-
den etkilenir - psikolojik terim-
le "uyanhr." Kısaca, toplumsal
ortam ve kurallar onun düşün-
celerini, davTanışlannı, değer
yargılarını ve algılama biçımle-
rini belirler.
Öyleyse. uygarlık konusunda
genelgeçer bir değerlendirme
yapılabilmesı için ilgili toplum-
lann yapısmın irdelenmesi ge-
rekir. Tarihsel uygarlıklan ince-
Iemenin amacı, merakımızı gi-
dermek ya da kültürümüzü art-
tırmak değildir. Geçmişin uy-
garlıklannı oluşturan toplumla-
nn yapısıyla. günümüzünküle-
ri karşılaştırmak, böylece insan-
lann kendi konumlannı algıla-
malarını sağlamaktır. Böyle bir
inceleme eski uygarlıklann; mo-
narşinin, dinsel kurallann basta-
sına ve köleliğin kurumsallaşmış
olmasına karşın geliştiğini; ama
bu gelişmenin yalnızca -dinsel
kısıtlamalaryüzünden sırurh öl-
çüde- bilimde ve teknolojide ol-
duğunu; kölelik kurumunun,
krallann ve onlan destekleyen
küçük bir azınlığın büsbütün var-
sıllaşmasına, anamal birikimi-
nin artmastna yol açtığını; kral-
lann ve >andaşlannın, var olan
toplumsal kurallann değişmesi-
nin güçlerini sarsacağını sezdik-
leri için, dinsel kısıtlamalan art-
tırarak toplumu güdümledikle-
rini ve monarşiyi güçlendirdik-
lerini görüyoruz. Ne var ki tüm
bu olumsuz eylemlen, krallıkla-
rmm ve uygarlıklannm çöküşü-
nü engelleyemedi. Toplumu dış-
lamalan, göçüp gitmelerinin baş-
lıca nedeni oldu.
Devrim sonsuzdun-
Peki bugün ne yapıyoruz? Anı-
lan tarihsel iletileri göz ardı edi-
yoruz. Geçmıştekı uygarlıklan
yıkıma süriikleyen hatalan yi-
neliyoruz. Yeni bır versiyonunu
küresefleşme adıyla sahneye ko-
voıyoruz.
Bilim ve teknolojide ilerleme-
yi uygarlığın temel göstergesi
kabul edıyoruz. Uygarlığın, yal-
nızca ve yalnızca. bilim-tekno-
loji - toplum üçlüsü arasında,
karşılıklı etkileşmeyle ilerleye-
bileceğini ve gelişebileceğini
yadsıyoruz. Bu yanılsamadır.
daha doğrusu sapkınlıktır. tn-
sanlan yoksul robotlara dönüş-
türmek, insanlığı yıkıma sürük-
lemektır. Ama biz, tüm bu olum-
suz etkinliklere karşın; "Sayıto-
nn sonu yoktur, saydar sonsuz-
dun NasıJ en son sayı yoksa, en
son devrim deyoktur. Devrimkr
sonsuzdurt*)" ilkesine ınanıyo-
ruz. ezilen ve horlanan sessiz
çoğunluğun bir gün bılinçlene-
ceğine, haklanna sahıp çıkaca-
ğına inanıyoruz. Bu nedenle
umudumuzu yıtirmedik.
(*) Yevgeni Zamyatın, Biz, Ay-
nntı, 1996. Zamyatin'ın 1920
yılında yazdığı bu roman, bir
anti-ütopya 'dır. Romanda be-
timlenen topiumda, insanların
adlan yoktur, numaraları var-
dır. D-503, E-330gibi. tnsanlar
birerbirey değil, birersayıdır...
PENCERE
Türküler Bestelenmez,
Yakılır...
Koskoca salon dolmuş.
balkonlarsalkım saçak, tür-
kü şöleni başladı, başlaya-
cak...
Cumhuriyet'in dünkü sa-
yısındaki haberde ne yazı-
yor: "Çağdaş ozan Sadık
Gürbüz, dev hırorkestra ve
vokaleşliğinde, AtatürkKül-
türMerkezi'nde (AKM) din-
leyicileriyle yeniden buluş-
tu. Cumhuriyet gazetesi,
Devrimci Işçi Sendikalan
Konfederasyonu (DİSK) ve
özel Isviçre Hastanesi'nin
katkılanyla düzenlenen ge-
ce, tiyatrocu Mümtaz Se-
vinç'/n Nâzım Hikmet'fen
okuduğu birşiırle başladı."
•
Önceki gece AKM'de Ru-
hi Su türkülerini de dinle-
dik...
Anılar. duygular..
Gürbüz'ün gürsesi..
Izieyenlerin, dinleyenlerin,
alkışlayanlann, katılanların
coşkusu..
Bini aşkın insanın tek yü-
reğe dönüşmesi, bilinçle tür-
külere katılması..
Türkü deyip geçmeyın..
Türkü bestelenmez..
Türkü yakılır..
•
'Yanmak' ve 'yakılmak'
yaşamın gelgıtli kesitlerın-
dekı çeşitlemeleriyle kosko-
ca birsözlük oluşturur; kib-
riti çaktın mı yanmaya baş-
lar...
Yamum?..
Mum yanarken erir..
Eriyen mumun çelişkisi
inanılmaz bir ikilem oluştu-
rur, mumu kurtarmak için
alevine üfleyip söndürmek
gerekir.
Aşk, sevda, tutku ateşine
ne denır:
- Kızyaktın beni!..
•
Itfaıyeci ölmüş, öteki dün-
yaya gitmiş, melekler gu-
nahlannı tartmaya başlamış-
lar...
Yalvar yakar olmuş itfa-
iyeci:
- Ne olur benı cehenne-
me atmayın, alevden kork-
mam, ama, söndünemedim
diye kahrolurum!..
Yanmak, yakmak, yakıl-
makla hayatımızın her da-
kikasında al gülüm, ver gü-
lüm, alışverışteyiz; tiryaki
sigarasını yakar, ev kadını
ütülerken pantolonu yakar,
aşçı yemeğı yakar, hava ka-
rannca kişi elektriği yakar,
Anadolu'nun garibi ise ya-
şadığı acılann ezgilerinden
türkü yakar; halkın vicdanı-
na kazınan yüreğinden sü-
zülen, bılincine işlenen olay-
ların acısını dıle getiren tür-
küler insanın genzini yakar;
Sıvas'ta yakılanlar türküle-
rımızdeyaşar...
•
Dünyanın bugünkü hali,
tarihte belkı şımdiye dek
hiç yaşanmamıştır..
Eskiden insan, nice acı-
yı ve yoksulluğu çekerken,
alın yazısı gibi algılıyordu...
Bugün insanlığın yaşadı-
ğı tragedyayı doğal sayan
kişı, artık çagdışıdır; "Küre-
selleşme çağı "nda yoksul-
luğu kader gibi benimse-
yecek olanların sayısı gün
geçtikçe azalıyor; iletışim
ne denlı yoğunlaşırsa, in-
sanı yoksullaştınp köleleş-
tiren düzenın yıkılması ge-
rektiğini algılayanlann sa-
yısı o oranda artacak...
Türküler de yazgıyı değil
başkaldınyı seslendiren ye-
ni anlamlara büründüler...
Atatürk Kültür Merke-
zi'nde buluşanlar, türküle-
rin yeni anlamlarını bilıyor-
lardı, her yakılan türkü, ar-
tık dünyayı bıraz daha ay-
dınlatıyor.,..
Evet türkü bestelenmez...
Yakılır...
Sen yanmasan...
Ben yanmasam
Biz yanmasak..
Nasıl çıkar..
Karanlıklar..
Aydınlığa..
www.perareklam.com.tr • www.sinemafilm.com • (0212) 293 89 78
ALP SİME
"ramora"
fotoğraf sergisi
28 Şubat - 28 Mart 2002
İlk buluşmaya davet,
Ramora,
Leica efsanesi,
komensalizm,
Siyah,
Beyaz,
Rüya,
Dürüstlük,
Gerçek,
28 Şubat Perşembe saat 19:00
Valikonağı Cd. Başaran Apt. No 33/2 Harbiye-lstanbul
0212 233 05 04 Fax.O212 233 08 98
wwwelturko.com
KENT OYUNCULARI 2463689
247 36 34
bir müşfik kenter
gösterisi
oyunlaştıran
yöneten:OğllZ aral
8 Mart'tan başlayarak yalnız 10 oyun
Son Oyunlar
•• Yazan DavıdAUBURN
Turt<çeleştıren- Zeynep AVCI
Yöneten- Yıldız KENTER
2-15 Mart 20:30
10 Mart 15:00
Bir Müşfik Kenter Gösterisi
HUYSUZ
İHTİYAR
1 -14 Mart 20:30
31 Mart 15:00
Yazan-Yöneten •
Oğuz ARAL
EFES PUsen 'in kiıMı ve sanata katkılan artarak surecek.
RESİM SERGİSİ
28 Şubat - 28 Mart 2002
AKA GÜNDÜZ TEMUR
Ebulula Mardin Caddesi 12/A 80620 Levent - İSTANBUL
Tel: (0212) 351 00 60 www.terakki.org.tr
21.YılâaÇAWdan
KmlerGetöKimlerGeçtij
"Anılara Yokuluk
FotoğniS&rgifflizB* /^yppı
DemEdiyoniL.. V ^ l ı l
(0212) 251 00 00
www.catlrestorant.com
Jazz StopŞubat2002
Rezervasyon ve Bilgi İçin: 0212 252 93 14-15
Büyükparmakkapı Sk. Sonu Tel Sk. No:9 Beyoğlu-Taksım/İst
www.jazzstop.com [email protected]
İSVfÇREHASTANESİ "GerçekSamtolamnda"
İlanlannız İçin
(0212)293 8978
[email protected]
perareklam§superonline com
wwv/.perareklam.com.tr
www.sinemafilm.com
DOLUNAY ICATILIÂ o ın e d i
Yazan: ROLF OLSEN / Çeviren: HALE KUNTAY
Yöneten: MERAY ÜLGEN
Dekor: SEMA OLGAÇ / Kostum: COLPAN ILHAN
ÇOLPAH İLHAH / SELÇUK YÖNTEM
SEFtA Y SEVEFt / MEMMET ESEI*
CUMA 2O:3O / C.TESİ 15:30 - 20:30 / PAZAR 15:30
Blletler Gişe ve Vakkoramalarda Satılmaktadır
GIŞE TEL: (0212) 292 39 19 - 20 [email protected]
İstlklal Cd. No:209 Atlas Pasajl Beyoğlu-İST.
|dastla
MUAMMER KARAC
Yaron. IAURENT BAFFIE
Uyarioyon. UMUR BUGAY
Yöneten GENCO ERKAl
Oynoyanlar
GENCO ERKAL,
ŞEBNEM ÖZINAL, ZIYA KURKUT^
ZEYNEP IRGAT, ERDEM AKAKCE
Cuma 2O.30
C lesi 1 8.OO
Pazar 1 5 OO
(0212) 252 59 35
EFES Ptlsen'in knltür ve sanata katkılan artarak snrecek.
DÜŞÜN SAHNESİ
SANATÇININ ÖLÜMÜ
Yazan ve Yöneten: Yılmaz Onay
Oynayanlar: Rozet Hubeş - Levent Öktem - Ercan Demirel
28 Şubat Perşembe 20.30
1 Mart Cuma saat: 20.30
2 Mart Cumartesi saat: 18.30
NAZIM HİKMET
IİR ÇİFT SÖZÜMÜZ VAR
AŞKA DAİR"
Y6net>n: Mahmut Gökgoz
Oynayan: MUMTAZ SEVINÇ
Uyarlayan: Banu H
3 MAHT Pazar saat 1 5 3O
7 MART Perşembe saat 20 3O
J YALNIZ ATAKÖY YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZ)
I GÜN 18 Mart saat: 20.30 Tel: 0212 661 38 95
•nam Adnaıı Sk. No.10 K-3 BEYOGLU
'İSVICREHASTANESİ
KUÇUK SAHNE
SADRİ ALIŞIK TİYATROSU
rezervasyonlarınızı kredi kartı ıle yapabılirsıniz H •=
CABARET
CINE cateretaneâyahco can
BİRSEN TEZER PefŞanbe 22.30 (ûst salon)
E^an Eısm ı gıtarf Tunç Öndemır ıvotal-gıiar)
Murat A>t*jlüt ıbas grta1
Se'Oa G^ner^ ınjrmalı çalg lar)
KAPTAHIN SEYİR DEFTERİ Cuma-C lesı 23 00 (ust salotı ı
Irem Derter (vokal) - Caıgız Ennç ıvwa-gıtar) - Mutlu Ddemış (kanar) Fa&b Afckalı
(votal-gıtar 1 - riataîi Ora 1 w*aWıas grta) - Ahmet Öetcler (vjmaiı çalgılar
UTİNGECESİ Salı2200 (ûst salon)
SERBESTADIM Çarş 22 00 (ust salon)
HERAYBİRSERGİ (alt salor)
DANS FİLMLERİ Sal[2COO(altsaioi)
BELGESEL FİLMLER ÇafS -Petş 2OOO(aHsalon)
SINEMA FİLMLERİ Cuma-C tesı 21 00 (alt salon)
SÜLMADaJCİGuıdeste, GülbesJe Perş 2200(altsaıon)
Şıırlerın sıhırlı Sunyasırdan
Pazar ve Paattesıftançhe'şun saat 16 30 - 03 30
YeşılpınarsokakNo 2 Amavultıöy 80820 ıslanbul Tel ı212)257?4 38
^İSVİÇRE HASTANESİ "GerçâSmtmYmuâı" ' ^'iSVİÇREHASTANESİ "GerçâSmtoYmuk'
"Burjuvazinin Soğuk Şiddeti"
Michael Haneke Filmleri
Piyanist|15 00)
Yedinci Kıta(17 30)
Benny'nin Videosu (19 30)
02 Mort Cumortesi
Tesadüfi Bir Kronolojinin
71 Parçası(15 00)
Bilinmeyen Kod(17 3C)
Piyanist [19 30]
BEKSAVVla Festival
Siirekli...
OîmonogoMh Kırtesıyecı 51 No21 Kodıtcy
Te;
Fax 0216 34*5' 55-56
Yedinci Kıta
05 Mart Sah
Şato[i5.00)
Benny'nin Videosu (17.30)
Tesadüfi Bir Kronolojinin
71 Parcası (19 30)
IRMAK EĞİTİM KURUMLARI
Her Cumantesı, Pazar
SaaC. 11 :OO
Hicfıer zaman "Hic" midir?
Yöneten
Işıl Kasapoğlu
Sahne Tasanmı ve Kakta
Karına Ctıeres
Uûiik
Mehmet Pervez
Oyuncular
Hayrettm Arslan
Sjat Sungur
Ozdemır Çıftçioğlu
Vural Buldu
Güneş Han
Sevıl Akı
Gûlay Baltacı
Emel Çc'geçen
Ucretsa
oavntyeter
çevra Akbank
{ şubetennde
Htttalçl
bügliçln,
(0212)
264 2045
Orkestra
Mehmeı Pervez
Coşku" Oskay
Semtt- Evtn
Demz Noyan