Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
Aydınlık'a
toplatmakaparı
• İstanbul Hstoer Serwisi -
Istanbul DGM AB
Komisyonu Türkiye
Temsilcisi Karen Fogjş'un
elektronik posta
mesajlannın yayını
konusunda konulan
yasağa uymadığı
gerekçesiyle, Aydınlüc
dergisinin toplatılmastıi]
kararlaştırdı. istanbul
DGM Cumhunyet
Başsavcılığı'nın, 5 No "lu
DGM'nin21Şubat2(K>2
tarihinde Karen Fogg'un
elektronik posta
mesajlannın
yayımlanmasmı
yasakJamasına karşın
derginin 24 Şubat 2002
tarihlı 762. sayısında aynı
yönde yayın yapıldığı
yolundaki başvurusuraı
değerlendiren Nöbetçi
DGM, savcılığın istemi
doğrultusunda söz konusu
derginin toplatılmasın»
uygun buldu.
ABD'de 41 Tüpk
hâlâ gözattmda
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ABD, 11 Eylül
saldınlannın ardından
gözaltına aldığı 41 Türk
yurttaşını 4 aydan beri
serbest bırakmıyor. Türic
makamlannın
girişimlerine "henüz
soruşturmanın
tamamlanmadığı'
yanıtının venldiği
belirtildi. AA'ya
açıkJamalarda bulunan bir
Türk diplomat, ABD
Adalet Bakanlığı ile
temasa geçtikJennı. FBI'ın
sorgulama süreci
bitmediği için,
soruşturmayı
sonlandıramadıklannı
öğrendiklerini kaydetti.
Hizbullah
operasyonu
• DhARBAKIR(AA)-
Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şube
Müdürlüğü ekiplerinin
yaptıldan operasyonda,
terör örgütü Hizbullah
adına çeşitli tarihlerde 1
kişinin öldürülmesi ve 7
kişinin de yaralanması
olayına kanştıklan
belirlenen 2 kişi gözaltına
alındı. Sorgulamalan
süren 2 kişinin özellikle
kadınlara karşı saldında
bulunduklan öğrenildi.
Namaz için îş
bırakılmayacak
• BERLİN(AA)-
Almanya'nın Hamm
kentindeki Kuzey Ren
Vestfalya Eyaleti Iş
Mahkemesi, Münsterland
yöresindeki Ennigerloh
kasabasında çalışan bir
Türk'ün çahşma
saatlerinde namaz kılma
isteğini reddetti. Adı
açıkJanmayan şahsın,
çahşma saatlerinde namaz
kıldıgı gerekçesiyle şefi
tarafindan uyanldığı, bu
kişinin namaz vakitlerinin
kış aylannda çahşma
saatlerine denk geldiği
gerekçesiyle, şefinin
yaptığı yazılı uyannın
dosyasından çıkartılması
için mahkemeye
başvurduğu belirtildi.
Örümcek Ağı
Yargıtay'da
• İstanbul Haber Servisi -
îstanbul 3 No'lu DGM,
Ankara 2 No'lu DGM'nin
'yetkisizlik' karan vererek
gönderdiği 85 sanıklı
'Örümcek Ağı
Operasyonu' dava dosyası
için aynı yönde karar
aJarak uyuşmazlığın
gıderilmesi için dosyayı
Yargıtay'a gönderdı.
Helenizm ideali, Türkiye ile barış ve dostluğun önüne geçti
Yunanistan Pontus'u kaşıyorMURATtLEM
ATİNA - Yunanistan, son dönemde
bir taraftan Türkiye ile banş ve dost-
luk yolunda diyaloğunu sürdürürken
diğer taraftan azınlıklar konusunda "p-
karcT politikalar izlemeye devam edi-
yor. Türkiye'de 1915-1923 yıllannda ya-
pıldığı iddia edilen Ermeni, Pontus ve
Anadolu soykınmı konulannı sürekli
gündemde tutan Yunan hükümet ve
devlet yetkililerinin bu konularda yeni
girişimlerde bulundugu gözleniyor.
Soykınmlar konusunda parlamentola-
nnda karar alıp bunu uluslararası alan-
da kullanmaya çalışan Yunanistan hü-
kümetinin bu tutumu Türkiye tarafin-
Brüksel
Erdtdhn
davası
ertelendi
BRÜKSEL (AA) - Işadanu
Özdemir Sabancı suikastı
faillerinden terörist Fehriye
Erdal'uı Türkiye'de işlediği
suçlar nedeniyle Belçika'da
yargılanmasuıa ilışkin adli
süreç devam ederken
Brüksel Temyiz
Mahkemesi 'nin dün sabahki
oturumunda, duruşmalara 16
Nisan'da devam edilmesi
kararlaştmldı.
Sabancı Holding Otomotiv
Grubu Başkanı Özdemir
Sabancı, Toyota-Sa Genel
Müdürü Haluk Görgün ve
sekreter Nilgün Hasefe'nin 9
Ocak 1996 tarihinde
öldürülmesinin zanhlanndan
olan Fehriye Erdal, 26 Eylül
1999'da Belçika'da "'Neşe
Yıldınm" adına düzenlenen
sahte pasaportla
yakalanmıştı. Belçika,
Türkiye'nin ıade talebini,
ölüm cezasının yasalardaki
varlığı nedeniyle reddetmiş
ve bu arada teröristin siyasi
sığınma başvurusunu da geri
çevirmişti. Bir yıl kadar
hapis yattıktan sonra bir evde
gözaltına alınan Erdal,
Belçika'da işlediği suçlardan
yargjlanmasını bekliyor. Bu
suçlar arasında silah taşımak,
suç örgütü faaliyetlerine
kahhnak. sahte kimlik
kullanmak bulunuyor.
Sabancı ailesinin adli
girişimleri sonunda, sanığın
Türkiye'deki suçlanndan
dolayı Belçika'da
yargılanabileceği konusunda
da karar ahndı. Erdal'uı,
Sabancı suikastı bağlantıh
ithamlarla adalet önüne
çıkanlmasının
kararlaştınlması üzerine.
samk avukatlan bu karara
karşı temyize gittiler.
Brüksel'de uluslararası
davalardan sorumlu Başsavcı
Alain V\ ınants, "çok meşgul
olduğunu" gerekçe
göstererek Erdal dosyasını
erteliyordu. Savcı Winants,
Erdal'ın Türkiye'de ve
Belçika'da işlediği suçlann
aym dosyada toplanmasını
istiyor.
• Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı, Karadeniz'deki
Pontus derneklerine maddi ve manevi destek verildiğini,
Yunan devletinin bölgedeki yerel örgütlerle işbirliği içinde
olduğunu söyledi.
dan dikkatle izleniyor.
" Yunanistan ve Helenizm için önem-
tiokhığu" gerekçesiyle çeşitli bölgeler-
de devletlerarası ilişkilere uymayan
davranış içinde olduklan gözlenen Yu-
nan yetkililer, bu tutumlannı arhk giz-
lemiyor. Son dönemde Türkiye'deki
Pontus tarihi ve bölge halkı ile ilgilen-
meye başlayan Yunanıstan'ın bu tutu-
mu, geçen günlerde silahlı kuvvetler ve
sivil inisiyatif anlamında kınanmıştı.
Bütün uyanlara rağmen Yunan devlet
ve hükümet mekanizmasının başka ül-
keler ve başka bölgelerdeki kendileri-
ne ait olduğunu iddia ettikleri azınlık-
lan kullanma yolundaki politikalann-
dan ödün vermeyecekleri dikkat çeki-
yor.
Son olarak Yunanistan Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı Yannis \Iagriolis, 18-
21 Eylül tarihlerinde Selanik'te yapı-
lacakolan 5. Dünya Pontus Forumu'nun
basın toplantısında, başta Karadeniz
olmak üzere Arnavutluk dahil birçok
ülkede var olduğu iddia edilen ve Yu-
nan olduklannı öne sürdükleri azınlık-
lara maddi ve manevi yardım yaptık-
lannı açıkladı. Yardımlan yerel örgüt-
ler aracdığı ile ilettiklerini de söyleyen
Bakan, Turkiye'den açıkça bahsetme-
di. Bakanın Türkiye'den "tepki alaca-
ğı" için bahsetmediği yorumu yapıldı.
Karadeniz bölgesi ve Arnavutluk'ta
var olduğu öne sürülen Yunan azınlık-
lannın tarihi ve siyasi nedenlerle sorun-
lan olduğunu da söyleyen Dışişleri Ba-
kan Yardımcısı, Selanik'te yapılacak
5. Pontus Forumu'nda bu sorunlann
gündeme geleceğini de belirtti.
Kürtçe eğitim istemine 45 gözaltı
CağaJoğtu'ndaki İstanbul İl MiIIi Eğitim Müdürlüğfi'ne ilk-
öğretim okullanndaki çocuklanna "Kürtçe eğitim vçrilme-
si" istemiyle döekçe vermeye çahşan 45 Idşi gözattma atandL
DOekçe verme eylemi nedeniyle tstanbul poKsi, Sultanahmet
ve Beyazrt meydanlan ile Sirkeci ve Cağaioğln'nda geniş gü-
venlik önkmferi akfa. Küçük gruplar halinde saat 14.00 sıra-
laruıda tl Milli Eğitirn Müdüriüğü'ne gehnek isteyen "veü-
ler", Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü eldplerince durdnrul
du. Güvenlik güçleri, yaklaşık 1 saat süren uygulama sonucu
18'i kadın 45 kişiyi gözaltına aidı. Gözaltma alınan kişiler,
lran Konsolosluğu'nun duvanna diziüp teker teker arandık-
tan sonra polis araçlanyla Eminönü Üçe Emniyet Müdüriü-
ğü'ne götürüldü. Türkiye genelinde iki aydır sürdürülen
"Anadilde eğitim kampanyasr eylemleri nedeniyle bugüne
dek 200'ü aşkın kişi tutuldanarak çeşitti cezaev lerine konul-
du. (Fotoğraf: ALPER TURGUT)
Batı Trakya Türkleri konuyu Avrupa însan Haklan Mahkemesi'ne götürecek
Iskeçe Türk Birliği kapatılıyor
ATİNA (Cumhuriyet) - Yunanistan'da,
Batı Trakya'da yaklaşık 40 yıldır
etkinlikte bulunan "tskeçe Türk
BirtiğT, adında "Türk" sözcüğü
bulundugu gerekçesiyle Trakya Temyiz
Mahkemesi'nin karanyla kapatıhyor
Kurulduğu dönemde "Türkleriıı
manevi ve bedensel eğJtiminin
güçlenmesi" amacıyla faaliyete geçen
derneğin. bölgedeki birçok yerleşim
biriminde temsilciliği bulunuyordu.
Yunanistan'daki hükümetler 1980'lerin
başlanndan itibaren
tt
Baö Trakya'da
Türkler yok, Müslümanlar var"
politikasını benimseyerek Türklere ait
dernekler dahil birçok sosyal kuruluşu,
tabelalannda ve tüzüklerinde Türk
sözcüğü geçtiği için kapatmaya
başlamıştı.
Türklere soruşturma
Bu amaçla, kendilerini Türk olarak
ifade eden yüzlerce kişi hakkmda
soruşturma açıhrken tabelalannda
Türk sözcüğü geçen derneklerin de
etkinlikleri yasaklanmıştı. Türklerin
Yunanistan'daki hukuki zeminlerde hak
arama girişimleri bugüne kadar bir
sonuç vermedi. Batı Trakya'da yaşayan
birçok Türk'un bölge mahkemeleri ya
da yüksek mahkemelerdeki davalan
devam ediyor. Dini anlamda da baskı
altında rutulan Türkler. kendi dini
liderlerini seçemiyor. Halkın seçtiği
müftü olan Mehmet Emin Aga'nm
halen onlarca mahkemesi devam
ederken Aga kısa bir süre de hapis
yatmak zorunda bırakıldı. Iskeçe'de
olduğu gibi Gümülcine'de de adında
Türk sözcüğü geçen pek çok demeğin
etkinliği yasaklanmış durumda. Söz
konusu derneklerden bazılanmn
tabelalan da polis tarafindan söküldü.
Bölgeden alınan bilgilere göre,
derneklerinin kapatıhnasına büyük
tepki gösteren Türkler. haklannı almak
amacıyla Avrupa însan Haklan
Mahkemesi "ne gidecekler.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Serdar Turgufun insana ıliş-
kin yazılannı severim. Ironiyle
kanşık göndermelerinde bir de-
rinlik, bir humor yakalamıştı.
Unutmadığım yazılanndan bi-
risi Süleyman Demirel'e iliş-
kin olandı. Tatile çıktığında onun
köşesinde Demirel'le bir söy-
leşi yayımlanmıştı yanlış haîır-
lamıyorsam. Bu durumla ince
ince alay ediyordu.
Serdar Turgut, bir dönem
"teknokratlar hükümeti" tezi-
ni ortaya atarak bir sürpriz(!)
yapmıştı. Turgut'tan beklen-
meyen bu çıkış, özellikle de-
mokrasiyi ve özgürlükleri önem-
seyen kesimlerde tepkilere ne-
den olmuştu. 0 gün bugündür
Turgut değişık bir siyasi hava
içinegirdi. Olabilir. "fikirhürdür"
herkes her istediği gıbi düşü-
nüp yazabilır.
• • •
Benim üzerinde durmak is-
tediğım Turgut'un dünkü yazı-
sı. Turgut, yeni bir duruma dik-
kat çekiyor. Diyor ki Türkiye;
ABD ile AB arasında bir tercih
yapmak zorunda. Bu tercihini
ABD'den yana yapmalıdır. Faz-
la uzatmadan onun yazdıkla-
nnı aktarmakta yarar var. "Dün-
Serdar Turgut Şaka mı Yapıyor?
ya tarihinde yepyeni bir dönem
açılacakyakında. Son derece
önemli bir dönüm noktasına
doğru hızla ilerliyoruz. 11 Ey-
lül'deki saldınyla başlayan sü-
reç, dünyadaki birçok dina-
mikleri ateşledı, saflar belir-
ginleşti ve oldukça uzun sü-
recek bir hesaplaşma döne-
mi de başlamış durumda. Bu
süreçten geri dönüş yok ve
her insan safını açıkça belii
etmek, tavır almak zorunda
bu süreçte."
Bu saflaşmanın ana neden-
lerinideşöyleaçıklıyor: "ABD,
teröre karşı açtığı savaşta, de-
mokratik söylem dışına çıkabi-
leceğini hem açıkladı hem de
bu yönde adımlar attı. Avrupa
ülkeleri ise demokratik söy-
lemlerden hiçbir taviz verme-
den bu işin halledılebileceği-
ni düşünüyohar. Fikır, ifade ve
vicdan özgühüğü ne kadaryay-
gınlaşır ve gelişirse terörün de
o oranda azalacağı söylemi-
ne inanmış durumdalar. Bu-
nun defalarca yanlışlanmış bir
düşünce olduğunu bilmeleh-
ne rağmen bu konuda ısrarlı-
lar."
Turgut saflaşmanın ana ek-
senini böylece belirledikten
sonra, kendi safını da açıklı-
yor "ABD, birçok yanlışlarya-
parak girmiş olduğu bu savaş-
ta haklıdır. Avrupa bu savaşa
tam destek vermemekle tari-
hinin en büyük hatasını yap-
maktadır." Turgut bununla da
kalmıyor, Türkiye'nin ABD'nin
yanında saf tutması gerektiği-
ni de vurguluyor: "Türkiye'nin
yapması gereken.. net olarak
ABD'nin yanında yer alması
ve bunu sadece bazı ekono-
mik çıkarlar için yaptığı fikn'ni
kafasından silmesidir."
Serdar Turgut, Türkiye'nin
AB'ye girme çabasından vaz
geçmesini ve ABD'nin "terör-
le mücadele" çizgisinde saf
tutmasını isterken şu görüşle-
ri dile getiriyor: "Avrupa ülke-
leri, teorik doğrularadına Tür-
kiye'den bizim kendi mesele-
lerimizi dengeferimizi karşı kar-
şıya bulunduğumuz tehlikele-
ri hiç göz önüne almadan ba-
zı taleplerde bulunmaktadır-
lar. Bunlargerçekçideğildirve
içinegirilen yeni dönemde Tür-
kiye illa da Avrupalı olmanın te-
orik önkoşullan karşılansın di-
ye buntan kabul ettiği takdir-
de, ülkemiz aniden büyük teh-
likeferle karşı karşıya kalabi-
lir... ABD'nin terörle savaştaki
ana hedefleri doğrudur ve uzun
dönemde medeniyetin varola-
bilmesi için tek yoldur."
•••
Serdar Turgut'un söyledik-
lerini nasıl okuyabiliriz: ABD ile
AB teröre karşı mücadele nok-
tasında ciddi bir fikir ayrılığı
içindedir. AB, bu mücadeleyi
demokrasiden taviz vermeden
yürütmekten yanadır. Bu çe-
lişme giderek sertleşmekte saf-
laşma netleşmektedir. Türki-
ye, ABD'nin yanında saf tut-
malı, insan haklan, demokrasi
ve özgürlükler gibi AB'den ge-
len "feon/c"talepleri reddede-
rek çizgisini korumalıdır.
Serdar Turgut, AB'nin de-
mokratikleşme isteğine karşı
olmanın ABD çizgisiyle buluş-
tuğunu vurguluyor. Nedir AB
ile ABD arasındaki güncel tar-
tışmalar: En acili Irak'a müda-
hale konusudur. AB bu konu-
da VVashington'dan gelen mü-
dahale isteğini engellemek is-
tiyor. AB, Amerika'da yabancı-
lann askeri mahkemelerde yar-
gılanmasına ve bu mahkeme
kararlannın temyiz edilememe-
sine karşı çıkıyor. AB, demok-
rasinin birdizi temel konulann-
da ortak bir kültürü korumaya
ve bu temelde bir siyasi birlik
oluşturmaya çaJışıyor. ABD ise
özellikle Clinton'dan sonra
dünya çapında bir müdahale
çizgisinde bir savaş stratejisi uy-
guluyor. ABD ekonomisini da-
ha fazla askerileştiriyor.
Serdar Turgut, AB karşıtlığı-
nın ABD ile aynı safta bulunmak
anlamına geldiğini söylüyor.
AB'den gelen demokratikleş-
me taleplerini de hızla geri çe-
virerek VVashington'la kucak-
laşmamız gerektiğini öğütlü-
yor. SerdarTurgut şakayı sever.
Yine şaka mı yapıyor?
GLOBALpOLtTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Terorizme Karşı Savaş'
ve Afgan Masalları
Terorızme karşı savaşın ikinci aşamasındayız.
Şimdi sıra kitle imha silahlanna sahip "haydut dev-
letlerin", "şer ekseninin" bu kapasitesini yok et-
meye geldi. Sırada önce Irak (belki de lran) rejimi-
nin değiştirilmesi var. Diğer bir deyişle ABD, Afga-
nistan "başarısını" buradadayenilemeyi düşünü-
yor: ABD'ye düşman bir rejimi devirerek yerine
dost bir rejim geçirmek. Burada anahtar saptama
"Afganıstan başansı". Bu saptama, hem birinci aşa-
manın tamamlandığını söylüyor hem de bir hege-
monik güç olarak ABD'nin kapasitelerıyle ilgili dün-
ya âleme bir fikir vermiş oluyor: O önünde durula-
maz bir tahrip gücüne sahiptir. O, üstelik gerekir-
se tek başına (adeta bir diğer ABD fantezisi süper-
man gibi), düşman rejimleri dost rejimlerle değiş-
tırerek istikran sağlayabilir...
Başannın anlamı
11 Eylül saldırısının arkasında El Kaideadlı ulus-
lararası bir gizli örgütün olduğunu hemen sapta-
yan ABD, bu örgüte ve terorizme karşı uluslarara-
sı bir savaş başlattı. llk hedef örgütün lidertiğini yok
etmek, başını koparmaktı. Bu yüzden, örgütün
kadrolannın büyük çoğunluğunun uluslararası alan-
da örgütlü olmasına karşın ABD, Bin Ladin'e ya-
taklık eden Afganistan'a saldırdı. Düşman Tale-
ban rejimi yıkıldı, yerine dost Karzai rejimi geçiril-
di. Çok miktarda El Kaide üyesi terörist öldürüldü
veya yakalandı. Bu arada en az 3 bin sivil (Ikiz Ku-
leler'de ölenlerin sayısı kadar) ABD bombaları al-
tında yaşamını yıtirdi. Bu noktada savaşın birinci
aşamasının tamamlandığı ileri sürüldü, ABD'nin
imajı olağanüstü parlatıldı ve ikinci aşama için ha-
zırlıklar başladı. Afganistan başarısının gerçeğiy-
se, bu arada özellikle çıkanlan toz duman arasın-
da adeta sihırbazlann (veya CNN'nin) "ayna ve
duman" oyunlarıyla gözden kaçınldı.
Halbuki ortada, bırakın başanyı, adeta vantila-
töre pislik çarpmış gibi bir durum var. Birincisi, Af-
ganistan saldınsı El Kaide lideriiğini imha edeme-
di. Bu pazartesi gunü gazeteler ABD'nin Bin La-
din'in hayatta olduğuna giderek daha çok ikna ol-
duğunu yazjyordu (The Washington Post 25/02).
Savunma Bakanı Rumsfeld'e bakılırsa, bırakın _
dünyayı, yalnızca ABD'de her an yeni birsaldın ger-
çekleştirebilecek en az 100 El Kaide ajanı vardı.
Birçok yorumcu, El Kaide ve Taleban kadrolannın
büyük birkısmının Afganistan'da kalabalığa kanş-
tığını, komşu ülkelere geçtığini kabul ediyordu. Bu
açıdan bakınca ABD'nin muazzam hava saldınla-
rı, 3 binden çoğu sivil, bir kısmı da en az iki kez
gerçekleştirilen hatalar sonucunda kendi taraftar-
larından olmak üzere, çok sayıda ceset üretmişti,
o kadar. Belkı de ABD'nin bu savaş sayesinde böl-
gede kurmaya başladığı askeri üslerı de başan
hanesine yazmak gerekir. Ama bunlar savaşın ilan
edilmiş amaçları arasında yoktu ki...
Peki ya istikrar?..
Peki, "En azından Taleban devnldi" denilebilir
mi? Eğer Taleban rejiminin yerine daha ıstikrarlı bir
rejim kurulmuşsa denebilir? Şimdi, ABD (pardon
Birleşmiş Milletler dıyecektım) tarafindan bin bir zor-
lama ve uzlaşmayla Kâbil'de kurulan Karzai hükü-
meti işbaşında. Ama Karzaı'nin Afganıstan içinde
birtoplumsal tabanı, diğer Kuzey Ittifakı komutan-
lan gibi askeri bir gücü yok. Hatta The VVashing-
ton Post'un bir yorumunda dile getirildiği gibi "ik-
tidarı çoğu zaman hayal ürünü". Denebilir ki "da-
ha işin başındayız".
Peki, bu gıdışle istikrar kurulacak gibi mi? Hiç
sanmıyorum. Geçen hafta yayımlanan bir CIA ra-
poruna göre istikrar bir yana, Afganistan yeniden
bir iç savaşın eşiğinde (International Herald Tri-
bune, 21/02). Gerçekten de hem Kâbil'de kuru-
lan ama ülkenin başka bir yerinde henüz bir etki-
si olmayan Karzai hükümeti ancak ABD sayesin-
de ve yaklaşık 5 bin kişilik banş gücüne dayana-
rak ayakta durabiliyor hem de geçenlerde hava-
cılık bakanının linç edilmesi olayının gösterdiği gi-
bi giderek iç istikrarını kaybediyor. Kâbil havaala-
nında hacı adaylan (bir yoruma göre) havacılık ba-
kanını lınç edince, Karzai hemen gazetecileri top-
ladı ve hükümetinın diğer bakanlannı komplocu-
lukla suçladı. Karzai hükümetinin ikinci adamı, dı-
şişleri bakanı ve Kuzey Ittifakı'nın Peştu kanadının
temsilcisi, bakanı linç edenlerle aynı etnik köken-
den Abdullah ise Karzai'nin olayı abarttığını söy-
ledi (Boston Globe, 25/02).
Bunlar olurken gelen başka haberler, Kuzey h-
tifakı'nı oluşturan "Savaş Lord/arı"n\n yerel ikti-
darlannı güçlendirmek için birbirleriyle savaşma-
ya başladığını, bu arada ABD'nin ve Iran'ın kendi-
lerinden yana olan savaş lordlanna silah ve para
yardımı yapmaya devam etmesinin kimi yerel ik-
tidarları merkeze göre giderek güçlendirdiğini gös-
teriyordu (Los Angeles Times, 24/02). Savaş lord-
lannın güçlenmeye başlamasıyla bıriikte insani açı-
dan önemli iki gerilemenin de başladığı anlaşılıyor:
Taleban döneminde denetim altına alınan afyon,
eroin üretimi ve şiddetle bastırılan eşcinsel süb-
yancılık (Afgan erkeklerinin ve özellikle de savaş
lordlannın özel merakı) yeniden canlanmaya baş-
lamış (The Independerrt, 12/01; Guardian, 21/02).
Ortada başarı ya da istikrar olasılığı yok! Belki
de gelişmelere bir başka açıdan bakmak gereki-
yor. ABD Harp Akademisi dergisi Parameters'ın
son sayısında bir yorum, ABD'nin ulusal çıkarlan-
na, uluslararası istikrarın değil, daha fazla manev-
ra alanı ve müdahale olanağı sağlayan ıstikrarsız-
lığın uygun olduğunu ileri sürüyordu...
îlk öğretmenlerden
Fikret Ateş öldü
İstanbul Haber Servisi
- Cumhuriyet"in ilk öğ-
retmenlerinden Fikret
Ateş İstanbul'da yaşamı-
m yitirdi.
Gazetemiz yazan, is-
tanbul Üniversitesi ögre-
rim üyesi Prof. Dr. Tok-
tamışAteş'üı annesi olan
Fikret Ateş, 87 yaşınday-
dı. Fikret Ateş, bugün öğ-
le namazuıdan sonra Ak-
saray'da Valide Camiinde
kıhnacak cenaze nama-
zının ardından Merkez
Efendi Mezarhğı'nda top-
rağa verilecek.
Fikret Ateş, asker olan
babasının görevi nedeniy-
le 1915 yıhnda Mekke'de
dünyaya geldi. Cumhuri-
yet döneminin ilk öğret-
menleri arasında yer alan
Fikret Ateş, istanbul Üni-
versitesi Edebiyat Fakül-
tesi'ni bitirdi. Ateş, Avus-
turya ve Vefa liselerinde
edebiyat öğretmenliği
yaptı. Prof. Dr. Ahmed
Ateş'in eşi olan Fikret
Ateş'in, iki çocuğu ve iki
torunu bulunuyor.