Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2002 PA2ARTESİ
HABERLER
Hükümet yeni anayasa değişikliği için TBMM Partilerarası Uzlaşma Komisyonu'nu yeniden kurdu
AKP'ninhedefî Köşk'e ürpanANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)
- Anayasa değışiklikleri ıçin parti-
ler arasında uzlaşmayı arayan
"TBMMPartilerarasılzlaşmaKo-
misyomı" yeniden oluşturuldu.
TBMM Başkanı Bülent Armç, ko-
misyon başkanı olarak TBMM Baş-
kanvekili tsmail Alptetdn'i görev-
lendirdi. Komisyonun, çalışmala-
nna ilk olarak, geçen dönem üze-
rinde uzlaşma sağlanmasına karşm
Meclis gündemine gelmeyen mad-
delerle başlaması bekleniyor. Bu
maddeler arasında, cumhurbaşkanı-
nın başta "referandum" olmak üze-
re birçok konuda yetkılerinin sınır-
landınlması yer ahyor.
AKP hükürnetinin hedefleri ara-
sında yer alan "yeni anayasa** için
ilk adım ahldı. TBMM Başkanı Bü-
lent Annç, TBMM Partilerarası Uz-
• Komisyonun, çahşmalanna ilk olarak geçen dönem üzerinde uzlaşma sağlanmasına
karşm Meclis gündemine gelmeyen maddelerle başlaması bekleniyor. Bu maddeler
arasında, Cumhurbaşkanrnın başta "referandum" olmak üzere birçok konuda
yetkilerinin sınırlandınlması yer ahyor.
laşma Komisyonu'nun yeniden ku-
rulması için TBMM Başkanvekili
Ismail Alptekin'i görevlendirdi.
Alptekin'inbaşkanlığını yürütece-
ği komisyonda, her ikı partiden 3' er
üye ile Anayasa Komisyonu Başka-
nı Burhan Kuzu yer alacak.
Komisyonun, çahşmalanna, ge-
çen dönem üzerinde uzlaşılmasına
karşm Meclis gündemine getiril-
meyen anayasa maddeleriyle baş-
laması bekleniyor. 57. hükümet dö-
neminde anayasanın 51 maddesinin
değiştirilmesi konusunda partiler
arasında uzlaşmaya vanlmış, an-
cak 37 maddesi paket olarak TBMM
Genel Kurulu'na indirilmiştı. 37
maddenin ise 34 maddesi kabul
edilmış. milletvekili dokunulmaz-
hklan, uluslararası sözleşmelerin
anayasanın önünde yer alması ve
AKP lideri Tayyip Erdoğan'ın ya-
saklannın kaldınlmasını öngören
76. madde yeterli oyu alamayarak
paketten düşmüştü.
Komisyonun, paketten düşen 3
madde ile birlikte gündeme getiril-
meyen 14 maddeyı öncelikli ola-
rak ele alacağı, ardından da diğer
maddeleri değerlendireceği belir-
tildi. Bu maddeler şu düzenlemele-
ri öngörüyor:
Cunıhurbaşkanının nitelikleriy-
le ilgili 101. madde: Cumhurbaşka-
nının görev süresinin 5 yıl olarak
belirlenmesı ve iki kez seçilebil-
mesi. Sezer'in bu düzenlemeden
yararlanması.
Cu mhurbaşkarunın görevve yet-
kileriyle ilgili 104. madde: Cum-
hurbaşkanının yargı, YÖK Başka-
nı ve üyeleri ile üniversite rektör-
lerinin seçimıyle ilgili yetkilerinin
kaldınlması.
Cumhurbaşkanının sorumsuz-
luk haliyle ilgiti 105. madde: Yüce
Dıvan'a sevkedilen cumhurbaşka-
nının görevınin kendiliğinden düş-
mesi.
Yargı yoluyla ilgili 125. madde:
Cumhurbaşkanının tek başına yapa-
cağı işlemlere karşı yargı yolunun
açılması.
Hâkimler ve SavcılarYöksek Ku-
ruhı'yla ügili 159. madde: HSYK
kararlarına karşı yargı yolunun açıl-
ması, Adalet Bakanı'nın kurul baş-
kanlığı, müsteşannın kurul üyeliği-
ne son verilmesi, üyelerin cumhur-
başkanınca atanmaması.
Cumhurbaşkanının halkoyu yet-
kisiyie Ogfli 175. madde: TBMM'nin
en az üçte iki çoğunluğu ile kabul
edilen anayasa değişikliğine karşı
cumhurbaşkanının halkoylamasrna
gitme olanağının kaldınlması.
Kutati: Nutukcular TBMM'de
İktidar teslimiyetçi
politika uyguluyor
ANKARA(ANKA)-Sa-
adet Partisi Genel Başka-
nı Recai Kutan. AKP'yi
nutuk armakla suçlarken
vatan için canını verecek-
lerin Meclis dışmda kal-
dığını söyledi. "MilHGö-
rüşü temsil eden tek parti-
nin Saadet Partisi olduğu-
nu" kaydeden Kutan,"Ma-
alesef şimdi nutuk söyle-
yenler,TBMM çabsıaİün-
da,ülkeninmenfaarJeriiçin
neredevse canmı verecek-
lerdeMedBd^mdadır" dı-
ye konuştu.
Kutan, Ankara tl Baş-
kanlan Genişletilmiş II Di-
van Toplanhsı'nın arduı-
dan seçimde başan göste-
ren ilçe başkanlanna tak-
dirname verdi.ABD'nin
Irak operasyonunu petrol
için istediğini, ileride tran
ve Türkiye'nin de hedef
olacağını ileri süren Ku-
tan, "Irak'aöy1e bir operas-
yon haariandı ki Türkrye
Ortadoğu'dayabıızlaşan-
lacak" dedi. Kıbns'ta "ver
kurtul" anlayışının geliş-
tiğini söyleyen Kutan,
"Türkiye tam bir Ortodoks
çemberinin içindedir. Kıb-
ns bizinı için böyle bir or-
tamda daha da önem ka-
zanryor*' dedi.
Kutan, AKP iktidannın
dış politıkada *mffliveşah-
siyedi bir çizgi izlemediği-
ni" savunarak*AKP tam
teslimiyetçi ve Baü'ya uy-
gun politita uyguluyor.
KıbnstanetbirpoGtafaor-
taya çıkmış değfl" ıddı-
asında bulundu. Rauf
Denktaş'ın kendisine "ar-
kamda ciddi destek göre-
miyorum" dediğini bıldi-
ren Kutan, "Ciddi tedbir
alınmazsa Kıbns 3-4 sene
içinde elden gidecek" de-
di. Kutan AKP hüküme-
tini memura verdiği zam-
mı abartmakla ve millet-
vekillerine '0' zam venl-
mesi ile halkın gözünü bo-
yamakla suçladı.
Pakdemirli de adaylığını açıkladı
ANAP'taaday
sayısı 5'e çıktı
ANKARA(Cumhuri-
yet Bûrosu) - ANAP Ge-
nel Başkanvekili Ekrem
Pakdemirli, 11 Ocak'ta
yapılacak ANAP Olağa-
nüstü Kongresi'nde ge-
nel başkanlığa aday oldu-
ğunu açıkJadı. ANAP'ın
5. genel başkan adayı
olan Pakdemirli, partisi-
nin "profesör" bir genel
başkana gereksinimi ol-
duğunu söyledi.
Pakdemirli, dün ANAP
Genel Merkezi'nde yapı-
lan Ankara bölge toplan-
tısının açıhşında yaptığı
konuşmada, partisinin 3
Kasım seçimlerinde
önemh bir yenilgı aldığı-
nı, bunun mazeretinin ol-
madığını söyledi. RE-
FAHYOL hükümetinin
ardından ANAP'ın hükü-
meti kurmaması gerekti-
ğini defalarca dile getir-
diğini, ancak dinleteme-
diğini belirten Pakdemir-
li, "Benim hatam da
MKYK'dan isrifa etme-
mek oldu. Partinıe zarar
verebiirimdiyefctöaetme-
dim. Başansızhkta benim
de sorumhıluklanm var "
dedi. ANAP'ı "ağn" ya-
rah bir dev" olarak nite-
lendiren Pakdemirli.
ANAP'ın Türkiye'ye çok
şey verdiğini, artık
ANAP'a bir şeyler ver-
me zamanının geldiğini
söyledi. ANAP'ta daha
önce Işm Çelebi, AB Ta-
ipÖzdemir,Lütnı]lah Ka-
yalar ve Yaşar Barut da
adaylığını açıklamıştı.
Derslere türbanla girilmesine irin vermeyen Atatürk Üniversitesi yönetimi, daha önceleri kapıya asügı
"Türbanla girihnesi yasakür" ifadeierinin yer aldığı duyurulara "peruk da dahiT uyansını eldedL
Atatürk Üniversitesiyasağı delmeye çalışan öğrencileri uyardı
Türban üştü peruk yasak
GÜRKANATA
ERZURUM - Atatürk Üni-
versitesi'nde türban yasağını pe-
ruk yoluyla delen öğrencilere
karşı önlemler arttınldı. "Tür-
banlaginnekyasakür" ifadeie-
rinin yazılı olduğu ilanlara "pe-
ruk dahiT uyansı eklendi.
AKP hükümeti ile YÖK ara-
sında üniversitelerdeki irticai
faaliyetlerle ilgili tartışmaJar sü-
rerken Atatürk Üniversitesi'nde
türbanın önüne geçmek için ön-
lemler arttınldı. Derslere tür-
banla girilmesine izin verme-
yen üniversite yönetimi, yasağı
peruk takarak delmeye çalışan
öğrencileri kapılara yazı asarak
uyanyor. Daha önceleri "Tür-
banla güilmesi yasakbr" ifade-
ierinin yer aldığı ilanlara "peruk
dadahiT uyansı eklendi.
Konuyla ilgili olarak öğrenci-
leri sürekli uyardıklannı anlatan
Atatürk Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. YaşarSütbeyaz, "Buko-
Dudakititizfiğunizidevam etüri-
yoruz. Öğrendkrin perukla da
derslere girmeleri yasak. Bu ne-
denle uyancı ilanlar yazarak fa-
külte girişlerine asbrdık" dedi.
Kel ve peruk kullanmak zorun-
da olan öğrencilerin, bunu dok-
tor raporuyla kanıtlaması ge-
rektiğini ifade eden Sütbeyaz,
"Aksi takdirde bu şekilde kim-
se fakültelere giremez" diye ko-
nuştu.
Mahkemenin sendikacılann cezalannı ertelememe gerekçesi:
Kişilikleri suça eğflimli
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA-Ankara 24. Aslıye
Ceza Mahkemesi, Kızılay'da grev-
siz, toplusözleşmesiz sendika ya-
sasını protesto eden sendikacıla-
nn eylemini "•demokratik" bul-
madı. Eylemin "demokratikhak
aramaölçütlerini*' aştığını belir-
ten mahkeme, sendıkacılar hak-
kmdaki cezalan ise "ilerde bir
daha suç işlemekten çekinecekle-
ri hakkmda kanaat oluşmadığın-
dan" ertelemedi.
Kamu Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (KESK) tarafın-
dan 7 Haziran 2001 tarihinde
TBMM'de Kamu Çalışanlan Sen-
dika Yasa Tasansı 'nın görüşüldü-
ğü saatlerde Kızılay Meydanı'nda
eylem düzenlenmişti. 'Grevsiz,
toplusözleşmesiz sendika' içeren
düzenlemeyi protesto eden sendi-
ka üyelerinin eylemine polis mü-
dahale etmiş ve çok sayıda kişiyi
gözaltına abnıştı.
Daha sonra aralannda Eğitim-
Sen Genel Başkanı Alaaddin Din-
çer'in de bulunduğu 35 sendika-
cı hakkında dava açıhnıştı.
Dava sonunda sanıklan 1 yıl
3'er ay hapis ve 118 milyon 638
bin lira ağu- para cezasına çarp-
tıran mahkeme, ilginç bir tespit-
te de bulundu.
Sanıklann yeniden suç işleme
eğiliminde olduğuna işaret edi-
len gerekçeli kararda şöyle denildi:
"Sanıklann duruşmada ve dos-
ya kapsamından anlaşdan kişilik-
leıi, geçmişteki halleri ile suç işle-
me eğilimlerine göre ilerde bir da-
ha suç işlemekten çekinecekleri
hakkmda mahkememizce kana-
at oluşmadığmdan 647 sayih ya-
sanın 6. maddesinin uygulanma-
sına takdiren yer olmadığına ka-
rar veribniştir."
DHKP-C
Tokat'ta
orgut
sorumlusu
öldürüldü
• Jandarma ile
örgüt üyeleri
arasında çıkan
çatışmada
öldürülen Celalettin
AliGüler'inl993
yılında Izmir Buca
Cezaevi'nden firar
ettiği belirlendi.
TOKAT (Cumhurrjet) -
Tokat'ta DHKP-C'ye
yönelik sürdürülen
operasyonda, örgütün
üst düzey
sorumlulanndan
"Yalçm" kod adlı
Celalettin AB Güler
öldürüldü.
Tokat kırsalında
jandarma tarafından
DHKP-C'ye yönelik
düzenlenen
operasyonlar devam
ediyor. Jandarma ile
örgüt üyeleri arasında
çıkan çatışmada
"YakjuT kod adlı
Celalettin Ali Güler
öldürüldü. Güler'in
1993 yılında Izmir Buca
Cezaevi'nden firar ettığı
ve Tokat-Sıvas
kırsalında örgüt adına
faaliyet yürütmeye
başladığı belirlendi.
1996 yılında Tokat
bölgesinde çok sayıda
eyleme kanştığı
belirtilen Güler'in, 18
Nisan 1999 seçimlerinde
Sıvas kırsalında seçim
görevlilerini taşıyan
araca roketli saldın
düzenleyerek, 2 askerin
şehit edilmesi ve 2
yurttaşın öldürülmesi,
Adamlı Köyü"ne
düzenlenen baskında da
2 yurttaşın öldürülmesi
olaylanna kanştığı
öğrenildi. Jandarma
yetkilileri bölgede
örgüte yönelik
operasyonlann
genişletilerek devam
ettiğini belirttiler.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Ahmet Rasim, Abdülhamrt döne-
minin veCumhuriyet'in ilkyıllannınya-
zan ve gazetecisiydi. Abdülhamit ha-
fiyelerinden çok çekmiş, yokluk ve ha-
pishanelerle ıç ıçe bir yaşam sürdür-
müştü. "Anıları ve Söyleşileri" adlı ki-
tabı, bize eski dönem gazeteciliğini, es-
ki Istanbul'daki yaşamı ne güzel an-
latıyor.
"Anılan ve Söyleşileri" kitabı, 1925-
1928 dönemindeki Resimli Ay, Resim-
li Perşembe dergileriyle, Cumhuriyet
ve Akşam gazetelerindeki yazılann-
dan oluşuyor. Kitabın başında Resim-
li Perşembe dergisinin birsorusu üze-
rine yolladığı cevap yer alıyor.
Soru şöyle: "Muharrir (yazar) ve
ediplerimiz (edebiyatçılartmız) nasıl
yazı yazarlar?" Soruyu soran Sabiha
Sertel. O dönemde eşi Zekeriya Ser-
tel'in tutuklu olması nedeniyle dergi-
nin işlerini Sabiha Sertel'in yürüttüğü
anlaşıhyor.
75 yıl önce Cumhuriyet ilk kuruldu-
ğu yıllarda (Haziran 1926) bir yazar,
yazılannı nasıl kaleme alıyordu, merak
edermisiniz? Işte Ahmet Rasım'in an-
Ahmet Rasim ve Yazarlık
lattıkları: (Özetleyerek aktarıyorum)
"Lûtufnamenizi birazgeç aldım. Bu ne-
denle ankete geç yetiştim. Istekli ola-
rak çalıştığım, yazı yazdığım zaman-
lar, beş altı saat deliksiz denilen uy-
kulardan sonradır. Uyandığım zaman
gece olmalıdır. Guneş doğmuşsa he-
men tembellik basar. Arada öğleden
sonra da çalışır, yazanm. Ama herhal-
de sabaha bir iki saat kala çalıştığımın,
yazdığımın tadını, zevkini öğleden
sonraki çalışmalanmda bulamam."
"Mürekkebim bol, kâğıtlanm düz,
çok olmalıdır Kalemi işlek bulursam
düşüncelerimi daha iyi düzenlerim."
"Okumakta da, yazmakta da dık-
kat, birinci kılavuzumdur. Okurken,
yazarken sarhoşluk veren bir madde
kullanmaya kesinlikle alışmamışımdır.
Bir halde ki ağzıma bir iki yudum ıçki
aldıktan sonra mektup bile yazamam.
Ama okurken de, yazarken de tütün
içerim. özellikle çay zihnimi rahatla-
tır, çalıştmr. Kahve onun gibi etkileyi-
ci değildir."
"Gürültü sevmem" diyor Ahmet Ra-
sim. Sonra o gün bile Istanbul'un ne
kadar gürültülü olduğunu anlatıyor:
"Sokak satıcılanndan, araba, otomo-
bil gürültülerinden, tren, vapur dü-
düklerinden, pencereden pencereye
bağıra bağıra konuşan komşulardan
ziyadesiyle tedirgin oluyorum. Ço-
cuklan sevdiğim için onlann haşanlık-
lannı, koşup bağırmalarını severim."
Ahmet Rasim gazetecidir ve gaze-
te yazılan konusundaki saptamaları
bugünküne çok benziyor: "Yazdıkla-
nmı bir daha okumak bazan kısmet
olur, bazan olmaz. Buna neden gaze-
tecilik yaşamıdır."
Ahmet Rasim Istanbul üzerine araş-
tırmaya dayalı güzel yazılar yazmış,
kalıcı eserler bırakmıştı. Bunları nasıl
yazıyordu: "Temız hokka, temizkâğıt:
Işte benim yazıcılığımı güçlendiren
maddi etkenler. Yazdıklarımda önce
gözlem, sonra duygulanmaya alışkı-
nım. Inceleme zamanlannda sekiz on
saat dalıp yorulmadığım çoktur. Ba-
şım kanncalanır ya da parmaklarıma
kramp gelir, ben çekilemem. Yorgun-
luk artıp da anlayamamazlık başladı
mı bir tarafa serilip yatarım."
Bir araştırmacı olarak nasıl çalışır-
dr. "Bir konuyu baştan iyice anlama-
dıkça, etrafını araştmp kaçamak ka-
pılannı saptamadıkça kaleme almak
yanlısı değilimdir. Işte sayın yazar ha-
nım, ben böyle okur, yazanm. Ne göz
gezdirmekten, ne de düşünüp taşın-
madan yazmaktan zevk almam. An-
cak bildiğim konuları oturup hemen
yazmağa başlamak bence işten sayıl-
maz."
• • •
Ahmet Rasim, "Fuhş-u Atik" kita-
bının bir yerinde ''Her gerçek güzel-
dir" der. Vedat Günyol onun bu sö-
zünden yola çıkarak şöyle bir değer-
lendirmede bulunur: "Gerçek güzel-
dirama, onu dile getirmek, düşünce
özgürlüğü olmayan toplumlarda sa-
kıncalıdır. Nasıl bülbülûn çektiği dili be-
lasıysa, yazann çektiği de kalemi be-
lasıdır. Ahmet Rasim böylesi bir bela
çekmiştir ömrû boyunca."
Ahmet Rasim bundan tam 70 yıl ön-
ce 1932 yılında yaşamını yitirmışti.
Zorlu bir dönemin yazarıydı Ahmet
Rasim. 70 yıl sonra acaba neler de-
ğişti, diye de düşünebiliriz. Meslekta-
şımtz Sinan Kara cezaevine yeni gir-
di. Hâlâ, kurulu düzene, statükoya kar-
şı çıkmak insanlann başını belaya so-
kabiliyor. Hâlâ kitap toplatılabıliyor.
Bir pazar günü Ahmet Rasim'in öy-
külerinı, başından geçenleri okumak
iyi geldı. Eskinin Istanbuluyla günü-
müz istanbulu arasında tabii ki büyük
farklar oluşmuştu. Bizim mahallede
ise fark daha azdı. Yıtip giden azınlık-
ların yerini Anadolu'dan göçenler al-
mıstı. Sokakta çocuklartıpkı o zaman-
kı gibi bağrışıyorlar. Sokak satıcılan-
nın gürültüsü de eskiyi aratmıyor.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Sen Neden Umut
Olmuyopsun?..
Milli Piyango'nun yılbaşı bıletleri tükenmiş, ka-
raborsada satılıyor.
Piyango bileti bir umut, 'Sana da çıkabilir'.
Bir gece yansı, tam saat 12'de 2002 gidecek,
2003 yılı gelecek.
Bakalım, yeni yıl neler getirecek? Yeni yıl, ye-
ni bir umut.
Burcunuz yeni yılda size neler getirecek?
Bir fal bakılıyor. Taşlar, kâğıtlar, kahve telve-
leri, avuç ıçlerı. Umut.
Umut ediyor ve bekliyorsun.
2003 yılı. Üç vakitler. Yeni sabahlar. Dağın ar-
kası. Kuşun kanadı.
Hep bekliyorsun. Ne beklediğini bilmeden
bekliyorsun.
Ne istediğini bilmeden bekliyorsun.
Ne yaşadığını bilmeden bekliyorsun.
Sen neden umut olmuyorsun?
Neden kendine umut olmuyorsun?
Neden kendinden beklemiyorsun?
Yaşamını değiştirmek istiyorsun.
Elindeki piyango biletine bakarken heyecan-
lanıyorsun.
O bilet senin yazgını değiştirecek diye umu-
yorsun.
Çok uzak bir olasılık olsa da.
120 milyonda bir olsa da bekliyorsun.
Kafdağı'nın ardını bekliyorsun.
Masallara inanan çocuk gibi bekliyorsun.
Ama işte sen buradasın.
Ellerıni tut. Gözlerine dokun. Ayaklarına bak.
Kolların, bacakların. Sen.
Kendinden hiçbirşey beklemiyorsun.
Çünkü hiç denemedin.
Çünkü hiç düşünmedın.
Çünkü sana beklemeyi öğrettiler.
Çünkü sana hep başkalarından beklemeyi
öğrettiler.
Ve sen hep başkalarından bekledin.
Annen, baban, kardeşin, dayın, amcan, tey-
zen, halan, yengen, enişten, öğretmenin, bü-
yüklerin, şirket, devlet, Allah, talih, kader, şans,
hep sana bir şeyler verecekti.
Verdikleri zaman aldın.
Vermedikleri zaman bekledin.
Sana 'bekleme, yap' diyenlerı duymadın,
duyduğun zaman kızdın, kırıldın, sıkıldın.
Gene bekledin, gene bekliyorsun.
Elbette şansın dönecek, senin de yazgın de-
ğişecek.
Piyango bileti alıyorsun, loto oynuyorsun, bir
gün sana da çıkacak.
Kendinden hiçbir şey beklemiyorsun.
Savaş çıkacak, ilgilenmiyorsun.
Aç kalacaksın, oralı olmuyorsun.
Işini alacaklar, ağlamaya hazırlanıyorsun.
Sen neden bir şey yapmıyorsun?
Sen neden kendine umut olmuyorsun.
Sen, kendinin yanındasın, kendinin içindesin,
sen kendinsin.
Sen, neden kendin olamıyorsun?
Bunu düşünmezsen eğer, bunu bilmezsen,
hiçbir şey sana umut olamaz.
Kendin olamazsan eğer,
kendine umut olamazsan,
boşuna beklemiş olursun umudu dağdan,
taştan.
Ve sadece kendi ayaklarının prangası olursun.
Onun da nasıl olduğunu bilmeden.
e-mail: erdalatak a superonline.com.
Faks:0212-513 90 98
Başbakan Gül, Aksu ile görüştü
• ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Başbakan
Abdullah Gül dün Dışişleri Konuru'nda Içişleri
Bakanı Abdülkadir Aksu ile görüştü.
Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ardından
açıklama yapılmazken Başbakan Gül. eşi ile
birlikte bazı yakınlannı da Dışişleri
Konuru'nda ağırladı. Misafirleri, konutun
kapısından Gül'ün oğlu Ahmet Gül uğurladı.
'Türkiye, Avrupa'nın papçası oknaT
• ROMA (AA) - îtarya Başbakan Yardımcısı
Gianfranco Fini, Türkiye'nin Avnıpa Birliği (AB)
üyeli&ine destek verdi. Ulusal Ittifak Partisi lideri
Fini, Italya'ya haftada bir yayımlanan "Famiglia
Cristiana' adlı Katolik dergisinde yer alan
demecinde, "'Türkiye, Avnıpa'nın parçası olmalı,
çünkü bunu istiyor" dedi. Türkiye'nın coğrafi
konumuna dikkat çeken Fini, "Türkiye'nin, AB'yi
sadece bir ekonomik fırsat olarak görmediğini
göstermesi gerektiğini" söyledi.
DYP'de Çiller grtti, bıyıklılar arttı
• ANKARA (ANKA) - Mehmet Ağar'lı DYP
vitrininde eski genel başkan Tansu Ciller'in
dönemine göre 'bıyıklı' yönerici sayısı arttı. Genel
Başkan Ağar dahil toplam 14 üyeden oluşan DYP
Başkanlık Divanı'nda bıyıklı-bıyıksız dengesi yan
yanya oluşurken Divan'daki bıyıklı yönetıci sayısı
da 5"ten 7'ye yükseldi.
Hayvanlar haklanına kavuşuyor
• ANKARA (Cumbumet Bürosu) - Kofisyon
hükümetlerinde partiler arasındaki anlaşmazlıklar
nedeniyle 7 yıldrr çıkanlamayan Hayvanlan
Koruma Yasa Tasansı, bu hafta TBMM
komisyonlannda ele alınacak. Zorunlu olmadıkça
sahipsiz hayvanlann öldürülmesini yasaklayan
tasanda, yaşlı hay\anlann çalıştınlmaması,
hayvanlann bilimsel olmayan deneylerde
kullanılmaması öngörülüyor. Tasan, yasaklara
uymayanlara para ve hapis cezası getiriyor.
600 yıllık gizem çözüldü
• ANK\RA/MARDtN (ANKA) - Adlı Tıp, Mar-
din'deki Kasımıye Medresesi'nin du\arlanndaki le-
kenin Timur'un başını \
r
urdurduğu Sultan Kasım'a
ait olduğu şeklındeki 600 yıllık rivayetin doğrulan
yansıtmadığını ortaya çıkardı. .Analiz sonucunda le-
kelerin kan değil, kök boyasına aıt olduğu saptandı.